25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 §18. İstanbul Kitap Fuan'nın onur konuğu Prof. Server Tanilli'nin ödül töreni konuşması "AydmkumuCnm B.'u yıl "onur konuğıT'olarak bir edebiyatçı ya da sanatçı yerine, bir bilitn adamı olarak beni yeğlemiş olmanızı, ben salt kişisel, yani kendimle başlayıp biten bir olgu olarak almadım. Sizler, bunu yaparken inanıyorum ki, benim şahsımda, bu ülkenin yaşamında - zaman zaman unutulsa da pek saygın bir yeri olan bilimi ve bilim adamlannı da onurlandırmak istediniz. KâKirServisi-TÜYAP 18. İstanbul Kitap Fuan'nın bu yılki onur konuğu Prof. Server Tanilli ödül töre- ninde yaptığı konuşmada *Veni Bir Bin Yüın Eşiğin- de Türkhe'de Aydınlanma"nın önemıne değinerek konunun tüm dönyayı ilgilendirdığıni vurguladı. Dostlan. eski öğrencileri ve okuyuculannın yoğun îlgisiyie karşılaşan Tanıllı, eğitimi akılcı ve laik te- meller üzenne kurarak. "fikri hür, irfanı hûr, vkda- nıhür" kuşaklaryetiştirilmesi gerektiğinin altını çiz- di._ Ödül töreninde buiunamayan Mefih Cevdet Anday ise 18 yıl aradan sonra ülkesine gelen Server Tanil- li'ye bir mektup gönderdi. Prof Server Tanilli yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Bu akşam, şu seçkin topluluğun önünde, izin ve- riniz bir çıft söz de ben edeyim. Önce sızin ve Sayın Jlhan Selçuk un -beni pek onurlandıran- sözlerinize teşekkür ederim; bu duygulanış \e teşekkür, Savın MefihCevdet Anday'ınmektubu ile Sayın DenizKa- vukçuoğlu'nun sözlen içindir de. Onlara gerçekten layık olmayı pek ısterdım. Yöneticisı olduğunuzTÜYAP'ın, tstanbul'un, gı- derek ülkemizin külrür yaşamında oynadığı rolü hep takdirle izlemişimdir. Her yıl bu vakitlerde, on bin- lerce okuru kitapiarla buluştuımak, yurtiçınden ve dışından çağnlı yazar ve sanatçılarla tanıştırmak. en ilginç konularda düzenlenmış panellerin ve söyleşi- lenn izleyicisi yapıp tartrçmalara katmak ve bütün bunlan. yıllar boyu sekmeden. sektirmeden uygula- yıp gelenekselleştirmek: bu kentin ve yurdun kültür yaşamına yapılabilecek en güzel katkılardan biri ol- sa gerek. Buradan kalkarak diyeceğım ki, asıl ödül- lendirilmesi gerekenler, bu eylemlerin ısrarlı örgüt- leyicileri olarak sızlersiniz. • • • Sizı ve başında bulunduğunuz örgütü burada say- gıylaselamlıyorum. Bir geleneğıniz de şu: Her yıl bir yazan "onur ko- nuğu" olarak seçiyorsunuz. Bugüne değin, birçok de- ğerli yazar sızin bu anlamlı ilgınize mazhar oldu. O mazharıyeti bu yıl ben de tadıyorum. Şu anda kadın- lı erkekli, yazarlı çızerli ve sanatçılı pek saygın bir topluluğun huzurunda bulunmanın -anlatılmaz- mut- luluğu içindeyim. Bir hafta boyu da binlerce izleyi- ci \e okurla yüzyüze gelmenin sevincini yaşayaca- ğım; zaten yaşamaya başladım da. Benım aynca bir şansım da var: Burayagelışım, ülkelerinın kültürle- rmde mümtaz birer yen olan Bulgaristan'dan Lubo- mirLevtchev'ın. Yunanıstan'dan TakisTheodoropu- los'un, Itarya'danCristinaComencini nın. Almanya'dan MarianneSparr'm, Fransa'dan TahirBenJellun'un, Jacques Lacarriere'in, ChristineDelphy'nin. Daniel Pennac'ın, Jean Claude Kebapçı\an'ın çağnlı ol- duklan bir sırava rastladı. Bu aziz konuklarla aynı eylemde bulunmaktan onur duyuyor; onlan. kendi adıma da yürekten selamlıyor \e kendilerine "Hoş- geldiniz" diyorum. Burada önemlı bir noktanın üzennde durmak is- tenm: Buyıl "onur konuğu"olarak bir edebiyatçı ya da sanatçı yerine, bir bılım adamı olarak beni yeğle- miş olmanızı, ben salt kişisel, yani kendimle başla- yıp biten bir olgu olarak almadım. Sizler, bunu ya- parken inanıyorum ki. benım şahsımda, bu ülkenin yaşamında - zaman zaman unutulsa da pek saygın bir yeri olan bilimi ve bilim adamlannı da onurlan- dırmak istediniz. Yıne bunu yaparken, hiç kuşkum yok, büyük Atatürk'ün "Ha> atta en hakiki mürşit iHm- dir" sözlerini hatırladınız \ e bir kez daha hatırlatmak istediniz insanlara. Böylece. bu yılki fuar ve bu ak- şamki tören, en başta o büyük insana yapılmış birta- zim anlamı da taşıyor. Zaten siz de bu yılki fuann fıkri teması olarak "Veni Bir Bin Yılın Eşiğinde Tür- kiye'de Aydınlanma"yı seçmışsınız kı pek isabetli- dir Jflerlemeye inanılmıyor; sosyal adalet ölçüt olarak ahnmıyor; "ideolojiler öldü" denilerek insanlığın önüne güdük, renksiz-kokusuz bir yol çizilmektedir. Insanlığın en büyük zenginliklerinden biri olan "kültürel çeşitlilik" tehlikededir; bir sıradanlaşma, bir Amerikanlaşma tehdidi önündeyiz... İşte böylesi bir ortamda, Aydınlanma'nın bayrağmı -düşmanlanna karşı- hep yükseltmek, güncel bir görevdir de. ' * Melih Cevdet Anday'ın mektubu 4 Sayın Server Tanilli, memlekette bulunduğunuz şu sırada, sizin ruh durumunuz kadar, sizi sevenkrin, okurlannızın, hayranlannızın sıcak ve samimi duygulan da merak ve heyecan konusudur. 18 yıl sonra memlekete geküğuıiz şu anda düşündükierinizi tahmin edebiüyorum. Sizi Strasbourg'un onca samimiyette karşılamasma karşın, kolay mıdır buncayıl memleketten bunca ayn kalmak ve bütün başunzdan geçenleri bir bir hatuiamamak! Ama siz, Server Tanilli, bunca acılaruı hakkından geldiğiniz gibi, bu gerçekkri de yendiniz. Size bir kahramana bakar gibi bakmışundır, hâlâ da öyle Konu. bütün dünyayı ilgilendirdiği gibi bizi daha da yakından ılgilendiriyor. Konu. evet bütün dünyayı ilgilendiriyor: Çünkü 20. yüzyıl hiç de iyi bitmiyor. tki korkunç dünya sava- şınm arkasından savaşlann durup durup başladığı; te- rörün, etnik temizlemenin insanlığın vicdanını rahat- sızettiği; kökdendinciliğin. şoven milliyetçiliğin kol gezdiği; dahası, "tüketim toplumu" anlayışına bağ- lanmış birteknik gelişmenin doğayı kirlettiği, bunun sonucu olarak dünyamızın neredeyse elimizden çı- karolduğuyıllan yaşıyoruz. İşlerboylegiderse, biz- leri bir kaosun beklediğini söyleyen tarihçıler var. Dahası var: tki kutuplu bir dünyadan tek kutuplu bir dünyaya geçtikten sonra, finans kapital, bütün dün- yayı, bu kez elini kolunu sallaya sallaya sultasi altı- na almanın hesabı içindedir. Teknik atılım dünyayı küreselleştırirken, o "küreseUeşme". kapitalizmin ve emperyalizmin çıkanna da kullanılmak istenmekte. kavTamlarlaoynanrnakta,bilinçIertörpülenmektedir. Korkunç bir propaganda mekanizması bunun emri- ne verilmiştir. Eğer Aydınlanma "özgürlük", "iler- leme". "insanın değerini temel olarak alma". "peşin yargüan yıkma" demekse. "bütün insanlann mut- luluğu" adına düşünülen bu kavramlann tersine bir gidiş vardır dünyamızda. Yeni peşin yargılar veriİH yor şimdi: llerlemeye inanılmıyor; sosyal adalet öl- çüt olarak alınmıyor; "ideolojiler öMü" denilerek in- sanlığın önüne güdük, renksiz-kokusuz bir yol çizil- mektedir. insanlığın en büyük zengınlıklennden bi- ri olan "kültürel çeşitiilik" tehlikededir; bir sıradan- laşma, bir Amenkanlaşma tehdidi önündeyiz. Aydın- lanmanın en büyük zaferi olan "aklın öncülüğü"ne karşı ortaya dökülmüş akla karşı akımlan da göz önüne getirirseniz, tehlikenin boyutlannı daha iyi görürsünüz. İşte böylesi bir ortamda, Aydınlanma'nın bayra- ğını -düşmanlanna karşı- hep yükseltmek, güncel bir görevdir de. Fuar. bu eylemi bütün canlılığıyla sür- dürüyor ve tarihsel bir hizmette buJunuyor. *•• Ne var ki, 1950'lerle beraber, o eserin önüne -ba- na sorarsanız- bir "karşı devrim" dikilmiş; bütün bir yanm yüzyılı çarçur etmiş ve Türkiye'yi bir sorun- larbataklığı ıçıne çekmiştir. Yeni bıryûzyılın eşiğin- de, içinde bulunduğumuz tablo iyi değildir: ve ülke- yi yıllardan beri yönetmiş bir smıf ve onun politika- cılan adına utarulacak nıteliktedir. İşte yeni bir yüzyıla girerken bizi bekleyen görev- lerden biri, önce bu utanç tablosunu yok etmek; ve sonra da, DevrimciCunihııriyet'i yenıden ayaklan ûs- tüne dikmektir: Eğıtımi akılcı ve laik temeller üze- nnde. "fıkri hür, irfanı hür, vk-danı hür" kuşakJar ye- tiştirmek için silbaştan kurarak; kalkınmayı, bütün bir emekçi halkın yaranna planlamaya bağlayarak, devleti de hukuk ve insan hakJanyla donatarak ge- leceği kurtarmaktır. Bugün içinde çırpındığımız so- runlann hiçbiri çözülmez nitelikte değildir. Ama bü- tün bunlan çözecek ve çözebilecek olanlar da "île- rkivedemokratikridarlar"dır; yollan onlara açmak kişiliğiniz hepimize güç vernıektedir. Kalın sağlıcakla aziz Server Tanilli! Bu güzel gecenizde bulunamadığımız için üzgünüz. Suna Ue ben sizi kucakbyoruz efendîm. A Melih ve Suna Anday için çalışalım. Bu hedefin, Türkiye'de Aydınlan- ma'nın amaçlanndan biri olduğunu da unutmayalım. İçinde bulunduğumuz yıllar, siyasal iktidarlar için ol- duğu kadar aydınlar bakımından da pek önemlidir: Akla ve bilime inanmanın; yurtsever olmanın; daha- sı, dürüst olmanın, kaypakhğa pay vermemenin ge- reğini yenne getirmelidir onlar. Ülkemizde bilim adamlan, bu söylediklerime gönülden inanmış insan- lardır ve eğer düşmanlıkla, şiddet ve cinayetlerle kar- şılaşıyorlarsa bir nedeni budur. Ve ben, o bilim ca- miasına mensup olmakla gurur duyanm. İşte. 1999 İstanbul Fuan, bir tarihsel dönüm nok- tasında, bize gerek dünyamız, gerek ülkemiz için ya- şamsal olan bu sorunlan gündeme getirmek ve tar- tışmak olanağını sağlamıştır. Kendi hesabıma, onla- n dile getirmekte başanlı oldumsa ne mutlu bana. Ba- na aynca verdiğiniz bir önemli sey şudun Ömrüm boyunca korkusuz yaşadım; beni. şimdi daha dakor- kusuz kılmış bulunuyorsunuz. Size ve bütün TÜ- YAP çalışanlanna gönülden teşekkür ederim. Bura- ya kadar gelerek bu salonu dolduran şu seçkin insan- İann varlığından da cesaret alarak söyleyeceklerimi söyledim. Onlan da, sonsuz bir sevgi ve saygiyla se- lamiıyorum." Fransız yazar Daniel Pennac, kitaplannda bugünün dünyasınm küçük bir modelini sunuyor 6 Roman evrensel bîr yalandır' Pennac, 30 yddır eğitmenlik yapıvor. ESRA A L İ Ç A V T J Ş O Ğ L U TÜYAP 18. İstanbul Kitap Fuan'nın yabancı konuklanndan biri de. Metis Ya- yınları tarafından: Gulyabaniler Cenneti ve SUahlı Peri adlı kitapları yayımlanan Fransız yazar Daniel Pennac dı Pennac, fiı- ar çerçevesinde OkumaZo ki başlıklı bir söyleşi de gerçekleştırdi. 1944 yılmda Kazablanka'da doğan Da- niel Pennac. babasının sömürgelerde su- bay olması nedeniyle çocukluğunu yolcu- lukJarlageçirdi. 1970yılındaFransızcaöğ- retmenliğine başlayan Pennac 'ın kjşla ya- şantısı ve askerlik üzenne olan ilk kitabı Le Service Militaire au servke dc qui? (Askerlik Hizmetı Kime Hizmet Ediyor?) 1973'te yayımlandı. Pennac, siyasal te- malan işleyen LesEnfantsde Yata-Tudor Eliad, Lattes ve Pere Noel-Tudor Eliad ile Grasset'i yazdıktan sonra, kendi deyimiy- le 'anlamir kıtaplar yazmayı bıraktı. 1982'deCabotCaboche adlı anlansrylaço- cuk edebiyatına yönelen yazar, 1982'den ıtibaren Benjamin Malaussene'in mace- ralannın anlatıldığı birdizi roman yazdı. -Yazariığmyani sıra edebiyat öğretmenliği deyapryorsu nuz._ DANİEL PENNAC - Genç suçlularla ve ıslahevinde yaşa- yan çocuklarla ilgileniyorum ve onlar üzenne çabşmalar yapıyo- rum. Eğitmenlik görevim sıra- sında bu alanda edebiyatın çok daha gerekJi olduğunu gördüm. Bugüne dek edebiyatın öğreti- lebileceğini hiç düşünmemiş- tim. Yaklaşık 30 yıldır eğitmen- lik yapıyorum. özellikle yazılı malzemey- le ve edebiyatla aralannda kopukluk oluş- muş çocuklarla ilgileniyonım. Uzmanlık alanım Fransız edebiyatı, ama derslerim- de haftada en az iki saat Yaşar Kemalden Gabriel Garda Marquez'e kadar birçok önemli edebiyatçının kitaplanndan söz ediyorum ve öğrencilerime uluslararası bir edebiyat göriişü sunmaya çalışıyorum. -'Sorunlu' çocuklarla ilgileni\orolma- nız ve onlaria yaptığınız görüşmeler sanı- nz özellikle pofeiye kitaplanmantemelda- yanağı oluyor_ PENNAC -Polisiye roman yazmaya baş- ladığımda özellikle polisiye ede- biyatın genel kurallanna uyma- maya çalıştım. Genelde polisi- ye kitaplarda kahraman yal- nızdır. Ancak kahramanlanmın hep bir ailesi var. Tabii ki ço- cuklarla olan çalışmalanm ki- taplanmın konulannı etkiledi. - Yazarlık serüveninize bak- tığıniızda farkb hirçizgi>e sahip olduğunuzu göriivoruz. Önce siyasi konulu kitaplar,sonra ço- cuk edebiyaü ve polisiye— Bu çeşitiiliği ve süreci neye bağbyorsunuz? PENN4C-Bir yazann kariyerini anlat- ması çok kolay değil. Çünkü bulunduğu noktaya geliş sürecini kendisi planlayamaz. Yazarlığa bir denemeylebaşladım. Aslın- da bu biraz antropolojik bir denemeydi ve kışla yaşamını anlatıyordu. Yine bu dö- nemde siyasi içeriklı iki kitap daha yaz- dım. Sonra 'Anlamın Diktatörlüğü' adını verdiğim kıtapla bu çizgiyle ilişkimi kes- mek istedim. Ve daha naiv içerikli hikâ- yeler yazmaya karar verdim. Özellikle ço- cuklarla olan ilişkilerimin beni buna yö- nelttiğini söyleyebilirim. - Kitaplannızda anlattıklannızı bugü- nün dünyasının küçük bir modeli olarak değerlendirebilir miyiz? PENX\C-Bu sorunun cevabını vermek çok zor. Buna cevap verebilmek için de- neme ve roman arasındaki karşıtlığı açık- lamak gerekiyor. Deneme, anlatabildiği öl- çüde gerçeklerden söz eder. Ancak bir ta- raftan içinde birtakım yanlışlan da bann- dmr. Ama roman, kendi içinde bir meta- fordur zaten. Gerçekliği kendi içinde dü- zenler. ama aynı zamanda evrensel bir ya- landır da roman. Tam tersine, denemede nasıl ki gerçekleranlatılır, ama içinde ya- lan da bannır. - Paris'in bir banliyösü olan BeHevO- le'de yaşjyorsunuz. Yaşadığımz bu yer ki- taplannı/ın da esin ka>nağı_ PENNAC - Evet. Çünkü yaklaşık 30 yıldır bu mahallede yaşıyorum.. Çok il- ginç ve büyüleyici bir bölgedir burası. Fransa'nın kuzeyinde olmasına karşm Ak- deniz'in tüm özelliklerini gösterir. Hatta burada Fransa'nın diğer bölgelerinden da- ha çok güneş olduğunu söyleyebilirim. Tunç Başapan'ın yeni filmi • Kültiir Servisi - Yönetmen Tunç Başaran, 'Abuzer Kadayıf' adlı yeni bir filmin çekimlerıne başlayacak. Öyküsünü ve senaryosunu ünlü komedi yazan Kandemir Konduk'un yazdığı filmin başrollerinde Metin Akpınar ve Talat Bulut oynayacak. Cenk Koray, Aziz Üstel, Yaman Tüzcet, Savaş Dinçel ve Yalçın Gülhan da konuk oyuncu olarak yer alacaklar. Yaptmcılığını Replik TV-FiIm Yapım Şirketi'nin üstlendiği filmin müziklen Özkan Turgay'a ait. Film, Türkiye'de son dönemde yaşanan toplumsal kültür erozyonunu. ahlaksal değerlerdeki çöküntüyü ve medyanın yozlaşmasını ele alıyor. Türk ye Yunanlı sanatçılardan ibiliği projesi MILÜYETÇI HAREKETVER VB ULUSLARAHASI SISTEV • Kültür Servisi - Depremden zarar gören kentlerimizden Gölcük'ü ziyaret etmek amacıyla dün Türkiye'ye gelen Yunanistan Güzel Sanatlar Meslek Odası Yönetim Kurulu üyelerinden 6 sanatçı bugün Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği yöneticileri ile dernek merkezinde bir araya gelecek ve mesleki işbirliği projeleri üzerinde konuşacaklar. 12. 00-14.00 saatleri arasında Türk sanatçı ve sanatseverlerle Beyoğlu'ndaki Akademi Istanbul'un sinema salonunda bir toplantı gerçekleştirecek olan sanatçılar yann Atina'ya dönecekler Bağlam'dan yeni yayınlar • Kültür Servisi - Bağlam Yayınlan, TÜYAP Kitap Fuan için bir dizi yeni kitap hazırladı. Yayınevınin fuara yetiştirdiği yayınlar arasında Hürriyet Konyar'ın 'UlusGazetesi, CHPveKemalistllkeler', Ali Akay'ın "Sanatın Sosyolojik Gözü', Ayşegül Yaraman'ın 'Türkiye'de Kadınlann Siyasal Temsili'. NurÖzmel Akın'ın "Rauf Orbay'ın Londra Büyükelçiliği", Emin Gürses'in "Milliyetçi Hareketlerve Uluslararası Sistem', Mübeccel B. Kıray'ın 'Toplumsal Yapı Toplumsal Değişme', Vamık D. Volkan'ın 'Kanbaği Etnik Gururundan Etnik Teröre' adlı kitaplan yer alıyor. Kopuz Yaylı Çalgılar Orkestrası • Kültür Servisi - Kopuz Yaylı Çalgılar Orkestrası bugün saat 19.30'daCaddebostan Kültür "fîleVkezi'nde, 18 Kasımsaat 15.30'da Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu Üzümcü Konser Salonu'nda, 20 Kasım saat 16.30'da Tuzla Öğretmenler Huzurevi'nde konser verecek. Şef Şekip Ensari yönetimindeki topluluk J.S.Bach'ın 'Koral Prelüd', Karl Ditters von Dittersdorff'un 'Viola Konçertosu', John Christopher Smith'in 'The Fairies Uvertürü', Pietro Locatelli'nin 'Konçerto Grosso Op I No 12' adlı yapıtlannı yorumlayacak. Şinema Salonu'na Mahmut Tali Öngören'in adı verildi • ANKAR.4 (AA) - Ankara Üniversitesi (AÜ) lletişim Fakültesi Sinema Salonu'na, fakültenin ilk öğretim görevlilerinden Mahmut Tali Öngören'in adı verildi. Açılış töreninde aynca salonun yenilenmesine katkıda bulunan Andöksan, AÜ lletişim Fakültesi Mezunlan Vakfı, Denk Ajans, Güvensoy Ticaret, Man AŞ, Türkiye Iş Bankası ve Zafer Ticaret temsilcilerine de bırer plaket sunuldu. BUGÜN • İDOBsaat 11.00'de Külkedisini. saat 15.30'da Tatiı Charirv 'i sahneleyecek. (251 56 00) • BİLGİ ÜNİVERSİTESİ'nde saat 16.00'da Mother and Son, saat 19.00'da da Cyreno de Bergerac adlı filmler gösterilecek. (216 00 00) KİTAP FUARriVDA BUGÜN A SALONU • 11.30-12.30 - Bu Yayınevi'nin düzenlediği 1999 Gençlik Edebiyatı Roman Yanşması Ödül Töreni yer alıyor. • 12-30-14.00 - 'Neoliberalizm-Sağlık-EşitsizuV başlıklı panele İlker Belek. Onur Hamzaoğullan, Ata Soyer ve Tölga Ersoy katılacak. • 14.00-15J 0 - 'Modernizmin Açmazlan- Postmodemizmin tmkânlan konulu konferansa konuşmacı olarak Mehmet Küçük katılıyor. • 15J0-17.00 - 'Gençlik Edebiyatına Gençliğin Sorunlannın \ansınıası" konulu panele Suna Tanaltay. Adnan Özvalçıner. Gülten Dayıoğlu. Turgay Kurultay katılıyor • 17.00-19.00-21. Yüzyılın Eşiğinde Sanat ve Edebiyatın Önündeki Engellerbaşlıklı açıkoturuma Server Tanilli. İlhan Selçuk. Şükran Kurdakul. --^ Öner Yağcı. V'edat Türkau' katılıyor. • 19.00-20.00-Can Yayınlan tarafından düzenlenen İlk Roman Ödülü yer alıyor. B SALONU • 1230-14.00- Atatürk Avdınlanması ve Günümüz Gençligi başlıklı panele Toktamış Ateş. Özcan Köknel. Gülten Davıoğlu ve İpekOngun katılıyor. • 14.00-16.00 Parapsikoloji konulu konferansa Haluk Özden ve Tarık Ankdalkatılıyor. • 16.00-18.00 - Aydınlanmada Sivil Örgüflenmenin fşlevi konulu panele Ragıp Zarakolu. Işıi Ozgentürk. Oral Çahşlar ve Güngör Gençay katılıyor. • 18.00-20.00-Vedat Türkali Romancdığı ve Son Romanı Güven konulu panele Doğan Hızlan, Emin Karaca ve Zeki Coşkun katılıyor. CKK^NİN İMZA GÜNLERİ • Erdal İnönü 14.00-15.30, Erdal Atabek 16.00- 17.30, Deniz Kavukçuoğlu 18.00-19.30, Ümit Zileli 18.00-19.30 saatleri arasında Cumhunyet Kitap Kulübü'nün TÜYAP'taki standında kitaplannı imzalayacaklar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear