25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kıvrıkoğlu döndü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Belçıka'nın başkenti Bürüksel 'deki NATO toplantılanna katılan Genelkurmay Baskanı Orgeneral Hüseyın Kıvnkoğlu Türkiye'ye döndü. Kıvnkoğlu'nun, toplantilar sırasında Bosna-Hersek ve Kosova'daki NATO operasyonlan hakkında görüş alışvenşinde bulundugu. 23-25 Nisan 1999 tarihlerinde ABD'de gerçekleştirilen NATO zirvesi kararlannın askeri alanda uygulamasına yönelik çalışmalara katıldığı bildirildi. Kemal Açıkgöz istifa etti • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Rektör Prof. Dr Fethı tdiman'ın uygulamalanna tepkiler, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Açıkgöz'ün istıfasına kadar uzandı. Prof. Açıkgöz, "yönetim uygulamalan ve ilkeleri konusundaki derin görüş aynlıklan"nı gerekçe göstererek istifa etti. Eğitim fakültesindeki görevine dönen Prof. Açıkgöz rektör yardımcısı olarak 3 yıldırçahşıyordu. ANAP'll muhalifler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez sağda yeni arayışlar çerçevesinde, eski ANAP ve DYP'li parlamenterlerin yanı sıra işadamlannın katıldığı tstanbul'daki toplantının ardından, ANAP içindeki muhalif kanat Ankara'da bır araya geliyor. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın tasfiye ettiği ya da seçimlerde parlamento dışı kalan bır grup eski parlamenterin cumartesi günü Telekom-Ahlathbel Tesisleri'nde bir yemekte buluşacağı öğrenildi. Eski ANAP Ankara Milletvekili Vehbi Dinçerler'in organize ettiği yemekli toplantıya, partinin kurucu genel başkanı Turgut Özal'ın çalışma arkadaşlannın çağnlmasına özen gösterildiği ifade edildi. Toplantıda, ANAP'ın son seçimlerdeki hızlı oy kaybı, partinin Özal çizgisine dönüşünü sağlamaya ve merkez sağda bütünleşme kapılannın açılmasına döniik önerilerin ele alınacağı ifade edildi. SSK dolandırıcılığı • ANKARA (AA)- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. "Sahte evrak tanzim ederek SSK Genel Müdürlüğü'nü dolandırdıklan, bu suça iştirak ettikleri ve noterliğe ait mühürleri taklit ettikleri" gerekçesiyle, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü'nde görevli bir müfettişin de aralannda bulundugu 134 sanık hakkında dava açtı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Özgen Özalp, iddianamede, sanık Mehmet Örencik'in para karşılığmda, çok sayıda sigortalıyı fiilen çalışmadıklan halde. SSK Genel Müdürlüğü'nden emekli olmalannı sağlamak için çeşitli işyerlerinde çalışmış gibi göstererek kurumu dolandırdığı ifade edilerek, ışlerini takip etmek amacıyla Üsküp Caddesi'nde bir büro açtığı ve burada kendisinı diğer sanıklara muhasebeci olarak tanıttığı kaydedildi. Milletvekillerinden Tantan'a: Kışlalf nın faili bulunmazsa onun gibi nice insanlann kanı dökülür ANK\RA(CumhumetBürosu)-Içişle- ri Bakanlığı bütçesınin görüşüldüğü TB- MM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda üyeler, polise "işkence ve insan hakbui" eleştirisi yöneltti. Adana'da suçsuz bir insanın polis- lerce öldürülmesi ve Iskenderun'daki işken- ce olayına dikkat çeken milletvekilleri, bas.- ta gazetemiz yazan AhmetTanerKışlah nın katledilmesi olmak üzere faili meçhul cina- yetlerin aydınlatılmak zorunda olduğuna işaret ettiler. İçişleri Bakanı Sadettin Tan- tan, TBMM'nin Susurluk konusundaki tu- tumunu sert bir dille eleştirerek "Susur- luk'la ügiB Meclis sa\ a rolüne soyunup son dereceözel yöntenüerleyürütülmesi gereken bir soruşturmanın ifadelerini burada oda- lardan aidı ve Susurluk kattedildi"" dedı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun- da dün İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı bütçeleri görüşüldü. Milletvekil- Izmir İntiharda sorumluluk davası tZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Murat Haüaç adındaki ki- şiyi karakolda ve evinde tehdit ederek intihanna neden olduğu öne sürülen Gaziemir Ilçe Jandar- ma Karakolu'nda görevli Astsu- bay Bekir Kargalıoğlu hakkında açılan dava başladı. Savcı, sanık hakkında "efrada kötü mıuuneie yaptığı savıyla 5 yıla kadar hapis cezası istedi. Izmir 8. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde dün başlayan duruşma- ya, Murat Hallaç'ın eşi Yüksel Hallaç. annesi Emine Hailac mü- dahil olarak katılırlarken. sanık Astsubay Bekir Kargalıoğlu gel- medı. Savcı. sanığın bir cinayet olayınm aydınlatılması için Murat Hallaç'ı sık sık karakola çağırdı- ğını, daha sonra evine giderek baskı yaptığını öne sürdü. Savcı, iddianamesinde, Murat Hallaç'ın intıhar sonrası üzerinden çıkan notta, sanığın kendisine süreklı baskı yaptığını ve intihanndan so- rumlu olduğunu belirttiğini vur- guladt. Murat Çelik'in eşi Yük- sel Hallaç olayla ilgilı olarak du- ruşma yargıcmm sorulannı şöyle yanıtladı: "Gaziemir'e bağb Seydiköy'de otunıyoruz. Evimiz köyün dışııv- da. ormanlık bölgeve \akın. Ge- çen yü ilk bahar ayında ormanhk alanda bir erkek cesedi bulundu. Olayla iigili olarak Astsubay Bekir Kargalıoğlu esjmi sorguladıktan sonra serbest bıraktı. Ancak Ast- suba> Kargalıoğlu. bundan sonra sık sık eşimi karakola çağırarak çevrede meydana gelen hırvzlık, orman >angınlan olay lan> la iigili bilgi almak istedL Bekir Kargalı- oğlu, eşimi karakola çağırmakla da yetinmeyerek geceyansı evimi- zegelerek bizi rahatsız etmeye baş- ladı. Astsubayın sık sık eve gelme- si ve karakola cağırması eşimi ol- duğu gibi beni de bunalıma soktu. Eşimin intihanndan sanıksorum- ludur, davaayımr lerinin insan haklan ihlallerine ilişkin eleş- tirilerini yanıtlayanTantan, bakanlığının in- san haklan konusunda hassas olduğunu ile- ri sürerek, polisin kanştığı insan haklan ih- lallerini ise "münferit" olarak nitelendirdi. Tantan. insan haklannın "münferit oiaylar- la" değerlendirilemeyeceğini, birbütün ola- rak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu konuda eğitimin önemine dikkat çekti. Faili meçhul cinayetlerin faillerinin iz- lenmesinin hiçbir zaman sona ermeyeceği- ni ve çalışmalannı da bu yönde sürdürdük- lerini belirten Tantan. Kışlah cinayeti ile ii- gili aynntılı bilgi vermekten kaçındı. Tan- tan, bu konuda titiz bir çalışma yürütüldü- ğünü söylemekle yetindi. Faili meçhuller, çete-mafya-siyasetçi ilişkileri konusunda toplumun tüm kesimlerinin hassas davran- mak zorunda olduğunu kaydeden Tantan, TBMM'nin Susurluk konusundaki tavnnı eleştirdi. Susurluk benzeri olaylann gizlilik- le yürütülmesi gerekirken TBMM"nin bu- nu deşifre ettiğini ima eden Tantan. Susur- luk'un "kattedikuguu"'' vurguladı. Tantan, Erol Evcfl olayıyla iigili de bası- nı eleştirirken bu konuda özel bir soruştur- ma yöntemi hazırlanarak kamuoyu günde- mine getirileceğini bildirdi. Bazı milletve- killerinin, vali ve kaymakamlann vatandaş- la diyalog eksikliği ıçinde olduğu, "mahke- meduvan" gibi durduğu yönündeki eleşti- rileri yanıtlayan Tantan, bakanlığı dönemin- de bütün mülki idare amirlerinin kapısınm halka açık tutulacağını savundu. Bakanlık bütçesi üzerinde söz alan ANAP lstanbul Milletvekili Aydm Ayay- dm. Iskenderun'da genç kızlara işkence ya- pılması, Adana'da "örgüt evi" baskını de- nilerek suçsuz bir insanın katledilmesi olay- lannın faillerinin ortaya çıkanlmasını iste- DYP uderiiğjnin göçlü adayı Toptan, bu kez koşullann kendisinden yana olduğunu söyledi. Toptan: Taban benim arkamda İstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkan Adayı Köksal Toptan, siyasetin halktan koptu- ğunu belirterek. 20 Kasım'daki DYP büyük kongresinin sadece ÖYP îçin değii; merkez sag ve Türkiye için böyük önem taşıdı- ğını söyledi. Kazanma şansınm çok yüksek olduğunu belirten Toptan "Bizi taban destekliyor. Şansımızçoklazia*' diye konuş- tu. Yeşilköy'deki Polat Renais- sance Otel'de düzenlediği basm toplantısmda konusan Toptan, kongrenin delege yapısından hoşnutolduğunu belirterek ken- disini destekleyenler arasmda DY'P kuruculannın, milletvekil- lerinin, Yüksek Haysıyet Diva- nı ve Genel İdare Kurulu üyele- rinin, önseçimde liste başı olma- sına karşm hakkı yenen partili- lerin ve DYP içinde etkinlığiyle bilinen Şanlıurfa Milletvekilı NecmettinCevheri'nin bulundu- ğunu vurguladı. Toptan. Türkiye'nin kendtne özgü bir anlayışla çok partili si- yasi yaşamı ayakta tutmaya ça- İıştığını. çağdaş dcmokraside is- tenilen noktaya bir türlü ulaşıla- madrğını söyledi. Siyasetin halktan koptuğunu. halkın bek- lentilerine yanıt veremediğini anlatan Toptan, sorun çözmeyen siyasetin sorun ürettiğini kaydet- ri. "Siyah \ey& beya/ kühiirün- deo. siyah ve beyaz kültürüne geçmeiiyiz'' diyen Toptan, cum- huriyetin demokrasiyle taçlan- dmlması gerektiğini kaydetti. Toptan sözlerini şöyle sürdürdü: TBVfM İnsan Haklan Ko- misyonu. Almanya gibi Türkiye i^n büyük ve önenıli bir ülke>f gkiiyor ve Alnıan bakanj 35 da- kika bekletiyor. Toplantıya kaal- nıayan bir milletvekili de Polon- yah bir kadınla ysmeğe gküyor. Liderierin adı gece yardan ban- ka ihale pa/arlıklarında ya da ABD'de dikkat çekki boyutlara \-aran malvarlıklannda anılıyor. Halk da siyasete ve siyasetçiye güvenmhor." Merkez sağ ve merkez solda- ki kirlânme ve bölünmüşlükten yakınan Toptan, liderlerin çıkar kavgası yaptıklannı. sonra da karşıhklı suçlamalan unutup he- men uzlaştıklannı vurguladı. CHP'nin. eski lideri, DenizBay- kal'ın hırçın ve uzlaşmaz rutumu nedeniyle barajın altında kaldı- ğmı, öteki partilerin de bundan ders almalan gerektiğini savu- nan Toptan. öteki liderlerin ders almayıp "almışgibi> p aptıklarnı'" öne sürdü. Öte yandan DYP Genel Baş- kanı Tansu ÇiMerdün genel mer- kezde AntaJya, Ankara, Biiecik, Amasya, jÇorum il ve ilçe baş- kanlanyla büyük kongre dele- gelerini ayn ayn kabul etti. DYP Ankara II Başkanı Nev- z^Ceybn, il delegelerinin "Çü- ler lehine açık oy" kullanacak- lanne ilişkin deklarasyonu ve delegelerin imzalannın bulun- dugu listeyi Çiller'e sundu. Çiî- ler, delegelere "Beni çok mutlu ettiniz" dedi. Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek anayasanın 2. maddesinde değişiklik önerdi > anayasayı zorluyor • FP, "devlete karşı işlenen suçlara af yasağı getiren" anayasanın 14. maddesini kaldırarak çıkanlacak af yasalannın kapsamını genişletiyor. FP'nin bu düzenlemeyle amacı, siyasi yasaklı olan, aralannda Necmettin Erbakan ve Erdoğan'ın da bulundugu eski RP'lilere siyaset yolunu açmak. ANKARA(CumhuriyetBürosu)-FP,kamu- oyunda tartışmaya açtığı anayasa değişikliği öneri paketinde. anayasanın "değiştirilmesi da- hi teklif edilemeyecek'" 2. maddesine yer vere- rek "cumhuriyetjn temel niteliklerini belirten maddenin değişebileceğini gösterecek bir dene- meye" ilişkin adım attı. Türk Sılahlı Kuvvetle- ri'ne ilişkin düzenlemelerle 28 Şubat'ı hedef- leyen FP'nin paketinde. Milli Güvenlik Kuru- lu'nda sivillerin ağırlıklı olması, Yüksek Aske- ri Şûra (YAŞ) kararlanna yargı yolunun açılma- sı önerileri yer aldı. Anayasanın "af kapsanu"nı sınırlayan 14. maddesinın kaldınlmasını isteye- rek Necmettin Erbakan ve Tayyip Erdoğan'a si- yaset yolunu açmayı hedefleyen FP. "Türkçe- den başka bir dille düşüncelerin açıklanması ve yayıunasııu engelleyen hükümlerin kaldınlma- sını" önerdi. FP'nin paketinde, Diyanet'in özerkleştirilmesi ve Cumhurbaşkanı'nın 4 yıl- lığına seçilmesi önerileri de dikkat çekti. FP Genel Başkanı Recai Kutan dün düzen- lediği basın toplantısıyla anayasa değişikliğiy- le iigili öneri metnini açıkladı. Kutan. öneri paketini bütün partilere, sivil toplum örgütlerine göndererek tartışmaya aça- caklannı ve hazırladıklan metnin uzlaşma met- ni olduğunu söyledi. Anayasanın değiştirile- meyecek hükümlerinin sıralandığı 4. maddesi- nin aynı kalmasını isteyen FP, buna karşın bu kapsamda yer alan 2. maddenin yeniden dü- zenlenmesini önerdi. FP, "TürldyeCumhuriye- ti toplumun huzuru, milli dayamşma ve adalet anlayışı içinde, insan haklanna saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağh. başlangıçta belirtilen te- mel ükelere dayanan demokrafik. laik ve sosyal bir hukuk devtetidir" şeklındeki 2. maddeye "hukukun üstünhığü ve milli" kavramlannın eklenmesıni önerdi. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandınlma- sıyla iigili 13. maddede yeni bir düzenleme öne- ren FP, bu maddenin devamı olan ve temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmasını önleme- ye yönelik düzenlemeleri içeren 14. maddenin tamamen kaldınlmasını istedi. AfFedilmeyecek suçlan sıralayan bu maddenin yürürlükten kal- dınlmasıyla TBMM'nin af yetkisi de otomatik olarak genişletilmiş olacak. di. Ayaydın, faili meçhullerin de tçişleri Ba- kanlığı 'nın en önemli görevi olduğunu vur- guladı. Gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışjah'nın katledilmesi olayına dikkat çe- ken Ayaydın, "Kışlah gibi katkdilen. Bah- riye Uçok'un da, Muammer Akso>''un da ve bumın gibi diğer faili meçhul cüıayetlere kurban gidenlerin katilleri bulunmadıkça daha çok değerli insanın kanı dökülmeye devam edecektir" dedı. DYP'li Oğuz Tezmen, Türkiye'nin dün- yanın "1. Bg" ülkeleri arasmda yer alması- nm baş koşulunun insan haklan ihlallerini ortadan kaldınp düşünceye özgürlüğün yo- lunu açması olduğunu söyledi. DSP'li Gaf- fer Yakın. yurttaşlann ülkeyi yönetenlerin ve bürokratlann dürüstlüğüne, adaletine gü- venmediğini söyledi. Yakın, güvenin sağ- lanmasında tçişleri Bakanlığı'nın önemli rolü olduğunu belirtti. Salih Kaya Şeriatçı eylemci hastaneye gönderildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulu önder Ata- türk'ün ölümünün 61. yılı nedeniyle önceki gun Anıt- kabir'de düzenlenen devlet töreni sırasında "Yasasın mesih Menderes" dıye ba- ğıran şeriatçı eylemci Sa- lih Kaya. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastane- si'ne gönderildi. Baba Mustafa Kaya, yıllarca uz- man çavuş olarak bu tip in- sanlarla mücadele ettiğini belirterek "Vatanakinı iha- net ederse etsin ağır eezay- la cezalandınlmair dedi. Gözaltında tutulduğu Ankara Emniyet Müdürlü- ğü Terörle Mücadele Şube- si'ndekı sorgusu tamamla- nan Kaya, dün Ankara Ad- liyeSarayı'nagetirildi. Ka- ya, adli tabiplıkte sağlık kontrolünden geçirildikten sonra, nöbetçi cumhuriyet savcısı Hatke Çetin tara- fından yaklaşık yanm saat sorgulandı. Kaya'nın ey- lem yaptığı 10 Kasım günü akli dengesınin yerinde olup olmadığının belırlen- mesi için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastane- si'ne gönderilmesine karar verildi. Kaya'nın Türk Ceza Ka- nunu'nun "Akıl hastalığı- mesuliyetsizlik" hükmünü içeren 46. ve "Kısmi me- suliyet-yan delilik" fiilini düzenleyen 47. maddeleri uyannca sevk edildiği öğ- renildi. Kaya'nın nisan ayında Istanbul'da 8. Cumhurbaş- kanı Turgut Ozal'ı mezan başında anma töreni sıra- sında da yaptığı eylemden dolayı Bakırköy Ruh ve Si- nir Hastalıklan Hastane- si'ne sevk edildiği bildiril- di. Kaya'ya burada "2 uçlu mizaç bozukluğu" teşhisi konduğu belimldi. Salih Kaya adliyeden polis eşliğinde götürülür- ken, "Sağ partiler birleş- sin" diye bağırdı. Salih Kaya" nın Tokat Niksar ilcesinde oturan ba- bası Mustafa Kaya. AA'ya yaptığı açıklamada, böyle çirkin birolayı tasvip etme- sinin mümkün olmadığını belirtti. Kim yaparsa yap- sın bu tip olaylan tasvip et- mediğini vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "27 yıl boyunca büyük bir gururla Türk Silahlı Kuwederi''nde, Jandarma Komando Uzman Çavuş olarak hizmet verdim. Ge- rekirse canımı da veririm. Atatürk ve silah arkadaşla- n ohnasaydi, bugün bizler de ounazdık." Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi Tariel Lebanidze projede pürüz çıkarmadıklannı söyledi Baku-Ceyhan'da Giircistan görüşmeleriANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakû- Ceyhan petrol boru hattı geçiş güzergâhında bulunan ülke yetkilileri arasmda Ankara'da süren toplantıda, Gürcistan'dan kaynaklanan bir somn yaşanmadığı. boru hattına ilişkin anlaşmalann 18-19 Kasım tarihleri arasmda Istanbul'da gerçekleştirilecek AGtT zirvesinde imzalanacağı bildirildi. Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi Tanel Lebanidze, projeyi gündeme geldiği günden bu yana desteklediklerini söyledi. Giircistan Büyükelçisi Tanel Lebanidze, düzenlediği basın toplantısmda, Bakû- Ceyhan hattında anlaşmanın Gürcistan'ın çıkardığı pürüz nedeniyle gecikmekte olduğu iddialannı yalanladı. Amaçlannın Bakû-Ceyhan ve Trans Hazar'a ilişkin anlaşmalann AGtT zirvesi sırasında imzalanması olduğunu belirten Lebanidze, "Proje ilk gündeme geldiği tarihten itibaren her nasıl Türkiye ve Azerbay can hükümederi ve cumhurbaşkanlan tarafindan destekleniyorsa aynı istekle Gürdstan hükümeti ve Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze tarafindan da desteklenmektedir. Gürcistan bu desteğini Bakû-Süpsa'nın genişletilmesi konusundaki çok sa\ıda teklifi geri çeNİrerekispat etmiştir" dedi. Bakû-Ceyhan anlaşmasının 40 yılı kapsadığını \e Gürcistan için çok önemli bir proje olduğunu anlatan Lebanidze. ülkesinin anlaşma için görüşmelere geç davet edildiğini anımsattı. Anlaşma maddeleri üzerinde titizlikle durmalannm pürüz anlamına gelmemesi gerektiğini vurgulayan Lebanidze. "Stratejik, ekonomik önem taşıyan, harta geleceğimtfl belirieyecek iki projedir, Bakû-Ceyhan ve Trans-Caspian. Bunlan bütün bölgenin istikrar kavnağı olarak görü)oruz. Bu yüzden tüm maddeler üzerinde titizlikle inceliyoruz. Bu her ülkenin hakkıdır, bizim de hakkımızdır" diye konuştu. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Yaşamın Ince Çizgisi Hava bir açıp bir kapıyor. Yağmur yüklü bulutlar kentin üzerine yığılıyor... Caddelerde, sokaklarda bir hareketlilik var... Sonra hava açıyor, gökyüzü mavinin içinde gü- lümsüyor... Sonbahar. kendine özgü giysileri içinde, yaşamın o ınce çizgisi üzerinde gidip geliyor... Erimiş bir yazın izleri mi bu gördüklerimiz, bilemi- yorum... Belki umutsuzluğu bir yaşam biçimine dörtdür- müş, hüzünlü olmayı kendimize ilke edinmişiz... Cezaevlerinin kapısı önünde bekleyen, onlan zi- yaret edemeyen annelerin, babalann acılan yansı- yorbiranda... Af tartışmaları bir anda bitiyor... O anda bir soru geliyor aklıma: "14-15 yaşındaki çocuklarımızı işkenceden geçi- rip demir parmakltklar arkasına atan düşünce bizi 20001i yıllara nasıl taşıyacak?" Anneleri, babaları yorgun düşlerinden alıp bir başka evrene taşımak geçtı içimden... Onlara özgürlüğün, sevginin, banşın türküsünü dinletmek istedim... Aydınlığa açılan kapılara koşmak, mavi bir güne- şin ısrttığı ıklimlerde sevdayı yakalamak o denli güç müydü? Gebze'den, Çanakkale'den, Diyarbakır'dan, Bar- tın'dan gelen 'tutuklu ve hükümlü' mektuplan bi- ze neler anlatıyordu... Onlar, Erol Evcil, Haluk Kırcı, Yaşar Öz gibi 'el üstünde tutulmuyor', özel koğuşları buzdolabından televizyona, müzik setinden bilgisayara dek aygıt- larla donatılmıyordu... Tek istekleri vardı onlann: Kitap, dergi ve gazete .. Sonra, ınsanca bir uygulama istiyorlar, hastalan- dıklan zaman doktorun ilgilenmesini, hastaneye gönderilmeyi bekliyorlardı... Cezaevi yöneticileri niçin onlann bu isteklerini kar- şılamıyordu? • • • Bilmem, Mehmet Canpolat'ın adını duydunuz mu hiç? Canpolat, 9 Ağustos 1999'dacezaevindeöldü... O bir hükümlüydü, ama suçu ne olursa olsun bir insandı... Sayısız kez hastaneye gönderildi... Bir iki ilaç yazıldı... Oysa Mehmet Canpolat iki kez açık kalp, iki kez baçak, bir kez de bağırsak ameliyatı olmuştu... Ümraniye Cezaevi'nde yatan iki hükümlü, Dr. Ab- dullah Gündüz ile Dr. Levent Abbasoğlu'nun mek- tubunun bazı bölumlerinı (gecıkmiş olarak) aktarı- yorum: "Mehmet Canpolat arkadaşımız, bir hafta önce de 9 aylık bebeğini kaybetmişti bu dört duvar ara- smda. Öte yandan ortada böylesine acil, ciddi bir durum varken bir-iki gazete dıştnda hiçbir basın- yayın kuruluşunun bu duruma değinmemesi de işin bir başka yönü. Sokak ortasında öldürülen kö- pekler için, bilmem hangi sanatçının (!) neresinde çıkan sivilceler için günlerce JV haberiyapan med- yanın, böylesine 'devletin teminatı, güvencesi al- tında' olduğu söylenen insanlann olüme terk edil- mesi karşısında üç maymunu oynamasını nasıl kar- şılayabiliriz, bu durumu nasıl değerlendirebiliriz? Hangi ınsani, siyasi, ahlaki yaklaşıma sığdırabiliriz bunu? Bu durumun tek karşılığı kirlenmedir... Top- lumu baştan aşağı saran, ahlaki, siyasi, çevresel vb. tüm yönleriyle öz değeıierinden, ideallerinden ve güzelliğinden uzaklaştınp her türlü, insana ait olanı redde dönüşen kihenme! Duyarsızlaşma! İn- sana ait olana düşmanlaşma! Hümanizme, hangi kimlikten olursa olsun, insana ve insan sevgisine karşıtkonuma düşme!" ••• Bunca acılan, hüzünteri içinde saklayan ve ço- ğaltan bir toplum yirmi birinci yüzyıla nasıl girecek? Ali Kaynar, Gebze Özel Tip Cezaevi'nden yazı- yor: "Sormak gerekiyor: Bir ülkenin yöneticileri 'gele- ceğimiz' dediği gençliği neden demir parmaklıklar arkasına koyar? Böyle yöneticilerin geleceği olabi- lirmi ya da gelecek diye birkaygılan olurmu? San- mıyorum... Ülkemizde işsizlik, enflasyon, açlık, eğitimsiz- lik, evsizlik... toplumu çıldırtmaya devam ediyor. Sorunun bu yönü tamamen bir bilimsel araştırma konusu. Diğer taraftan yolsuzluk, yüzsüzlük, onur- suzluk olağan davranışlar haline gelmiş durum- Ülkenin içinde bulundugu durum ortadayken, hü- kümetin 'toplumsal banşı sağlamak' için hazırla- mış olduğu 'af tasansı'nın kapsamında çeteler, hal- kı soyanlar, işkenceciler, binlerce faili meçhul cina- yeti işleyenler, işletenler varken, düşünce ve ey- lemleriyle sömürüye, talana, yolsuzluğa, açlığa, işkenceye, gericiliğe, faşizme (...) karşı koyanla- nn olmaması, bu tasarı ile hükümetin toplumsal ba- nşı değil. toplumsal savaşı sağlamak için harekete geçtiğinı görmek için çok zeki olmaya gerek yok." Gökyüzündeki umudun kilidini açmamız aslında o denli zor değil... Peki, biz aydınlığa, sevgiye, özgürlüğe, barışa açılan kapılara ne zaman yöneleceğiz? hikmet.cetinkayaf« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 r mT CumhurryBt kitap kulübû ÇAĞIMIN TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI 6CO0OCJL KUBILAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI 900COOTL SANCILI YILLAR KUŞATILMIŞ SOUKLAR 4. BASI 600 00CT KUZÜ POSTUNDA KURT 1 1MC0CTL ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAN 2 BASI 1 ipOMOTl DIN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI U0O0O0TL „ ASIK RADINLAR SOKAĞI 2. BASI I 100 00CT1- JERİAT PAZARI 1100000TL , , SEVDANIN ADRESI BElll DEĞİL 1 500 OOO TL TÜRKİYE'NİN SEYTAH ÜC6ENİ 2 COÇ 0O0 TL ZLERİN POYRAZ 30O0 000TL Cumhuriyet Kitap Kulubü Çağ Pazartama A.Ş Türkocağı Cad. No:39M1(34334)Cağatoğlu-lstanbul Tei.514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear