Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1999 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul B 19 Sinop B 17 Adana
Edime B 21 Samsun
Kocaeli B 20 Trabzon
B 17 Mersın
Çanakkale B 21 Giresun
Izmir A 24 Ankara
JY 16 Diyarbakır A
B 15 Şanlıurfa
B 17 Mardin
Manisa _ A 2 4 Eskişehir B 17 Siirt
Aydın _A 26 Konya B 17 Hakkâri PB 14
Denizli A 22 Sıvas B 13 Van
Zonguldak A 17 Antalya A 27 Kars
Doğu Karadenız'ın ao-
ğjsu ıte Doğu Anado-
lu'nun doğusu çok bu-
lutlu yaŞmuriu. Doğu
Anadolu nun doğusu-
nun yukseklen karia ka-
nşık yağmurlu. otekı
yerier az bulutlu ve açık
geçecek. Marmara ıle
yurdurı ıç kesımıerinde
sabah saatıennde yer
yersisgooılecek Hava
sıcaklığı yurdun ıç ke-
sımlerinde bıraz arta-
cak.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
9
10
10
18
12
18
20
15
Berlin PB 15 Moskova
Münih PB 15 Zürih
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
14
18
20
15
17
22
25
PB 18 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahlre
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
23
8
23
18
21
16
26
B 28
Parçalı bdutlı Bulutlu k
Çok bulut'L, Yağmurlu Sulu kar , G6k gurûltülu
Soruşturmada
ilerleme yok
• Baştarafi 1. Sayfada
Ekim'de uğradığı su-
ikastla ilgili soruşhırma
geniş çaplı olarak sürdü-
rülüyor. Suıkastın ardın-
dan gözaltına alınan çok
sayıda kişinin ve görgü
tanıklannın defalarca ifa-
desialındı. Bukişilerara-
sından güvenlik güçleri-
ne teslim olarak eylemi
üstlenen 16 yaşındaki C.
G. tutuklandı.
Güvenlik birimleri. so-
ruşturmayla ilgili olarak
'somut ipuçlanna" ulaş-
tıklannı kaydettiler.
Suikastın hemen ardın-
dan Emniyet Genel Mü-
dürlügü. Jandarma Genel
Komutanlıgı, MtT ve
DGM eşgüdümünde
oluşturulan çalışma
gruplan inceleme ve
araştırmalanna çok yön-
lü olarak başladı.
Kışlalı'mn otomobili-
nin alev almasının ardın-
dan söndürmek için çevr
rede bulunan beton kam-
yonlanndan su sıkılmıştı.
Jandarma yetkilileri, bu
işlem sırasında kanıtlann
bazılannın kaybolduğu-
na dikkat çekmişlerdi.
lçişleri Bakanı Sadettin
Tantan. kanıtlann kay-
bolduğu değerlendirme-
leri konusunda "Su hadi-
sesi güvenlik güçlerinin
müdahaksinin öncesinde
olnıuş. Vatandaşlar ya-
nan aracı söndürüp soğu-
tabilmek için su sıkmış-
lar" dedi. Araca su sıkı-
larak kanıtlann kaybedil-
mesi 24 Ocak 1993'te
Uğur Mumcu'nun katle-
diîdiği olayın ardından
yürütülen soruşturmanın
akıbetini akıllara getirdi.
Emniyet Genel Mü-
dürlügü'nde oluşturulan
"Bombalı Olaylar Arşi-
vpnde bulunan ve ger-
çekleştiren örgütlerin
belli olduğu olaylarla
karşılaştınlarak sonuca
gidilmeye çalışıldı. Kış-
lalı suikastının işlendiği
gün olay yerinde görülen
şüpheli 1 'i kadın 5 kişi-
nin robot resimleri çizil-
di. ancak emniyet yetkili-
lerinin bekledikleri bazı
gelişmeler nedeniyle re-
simlerdağıtılmadı.
Resimlerin dagıtılma-
sında sakınca gördükleri-
ni belirten yetkililer. ile-
riki aşamalarda bu yola
gidilebilecegini kaydetti-
ler. Suikastın ardından
Türkiye'den çıkış yap-
mak isterken şüphe üze-
rine 3 lranlı gözaltına
alındı. 12 saat sorgulan-
dıktan sonra serbest bıra-
kıldı. Iranlılann gözaltına
alınmalan Ankara ile
Tahran arasında diploma-
tik bunalıma neden oldu.
Iran. "Gereksiz yere gö-
zaltına aldınız" derken
Türkiye. "Bu kişilerden
resmi pasaport çıkmadı.
Polis görevini yerine getir-
di" yanıtını verdi.
Dış bağlantı kuşkusu
nedeniyle denetimierart-
tınldı ve son 4 ay içerisin-
de Ortadoğu ülkelerin-
den Türkiye'ye giriş ya-
panlar incelemeye alındı.
lstihbarat servisinin şüp-
heli bulduğu ve zaman
zaman faaliyetlerini
kontrol ettiği bu kişilerin
sayısının 500'e yakın ol-
duğu bildirilirken incele-
me çalışması yapılan bu
kişilerin bazılannın 3 ve-
ya 4 kez giriş-çıkış yaptı-
ğı belirlendi.
Görgü tanıklannca
Kışlalı öldürülmeden ön-
ce Çayyolu'nda sık gö-
rüldüğü ve "şüphefi" ol-
duğu bildırilen füme
renkli arabalar inceleme-
ye alındı. 1000'den fazla
füme renkli araba ortaya
çıkarken verilen bilgiler
sonucu bu rakam 150*ye
kadarindirildi. Yetkililer.
bunlann olayla ilgisi olup
olmadıgının kesin bilin-
mediğini belirtirken "Ay-
nca böyle bir şey varsa bt-
le plakasının gerçek olup
olmadığı da belirsiz"
açıklamasını yaptılar.
Saldırıda kullamlan
bombada yer alan pilin,^
yıldır piyasada bulunma-
dığı belirlendi. Buneden-
le bombanın eskiden ha-
zırlandığının ya da eyle-
mi gerçekleştiren örgü-
tün. bu anlamda bir stoka
sahip olduğunun bir gös-
tergesi olabileceği kayde-
dıldi.
Olayla ilgili olarak ifa-
desi alınan aralarında
görgü tanıklannın da bu-
lunduğu 10kişi28Ekim
günü serbest bırakılırken
16 yaşındaki C. G'nin
gözaltı süresi uzatıldı.
C.G. önceki gün çıkanl-
dığı Ankara DGM Yedek
Hâkimliği'nce "suçlulu-
ğu hakkında kuvvetli be-
lirti bulunduğu gerekçe-
sivle" tutuklandı.
Af restleşmesi
I Baştarafi 1. Sayfada
rerse böyle olur, VeB gi-
rerse böyle otunın yanın-
da değttiz. Aynı kapsam
içinde birini istifade etti-
receksiniz, diğerinin alö-
na şerh koyacaksınız.
Böyle şey olmaz" dedi.
Kırcı'yla ilgili madde-
den yaklaşık 50 kişinin ya-
rarlandığmı, MHP'nin
Kırcı'yla ilgili bir dayat-
masının olmadığını savu-
nan Üşenmez, şu görüşle-
n dile getirdi: "Bu kapsam
içine 50'ye yakın Idşi giri-
yor da, Haluk Kıra da bu-
nun içinegiriyorsa girer ta-
bü.Diğerleri istifade ediyor
da o niye istifade eonesin?
Bizim bövle bir dayatnıa-
mız yok. llla da Kıra me-
selesi getirilİTOr. Artık 12
Eylül öncesini unutmamız
laam. Eğer biztekrar geti-
rip de 12 E\1ül'ü koyarsak
huzurortamı bozulur.Vaz-
ieçsinler aftan. bizirn böy-
le bir sıkınhmız yok. Bizim
programımızda da yok bu.
Kendilerinin işine geldiği
aibiçıkacak.öbürleri de ol-
mayacak: böyle bir şey ol-
maz. Böyle af tasansını biz
kabuletmeyiz. Yani birzih-
niyetvar ki kendi sempatik
gördüğü kişilere af gelirse
JÜzeL kendisine sempatik
olmayanlara ise kötü; bu-
nun adına o zaman af den-
mez. Kesinlikle de buna
evet' demeyiz." Tasanyı
içine sindiremeyenlerin o>r
vermemesini öneren
Cşenmez, "Zorlayan var
mı? Kim beni zorlayacak
da o> kuUandıracak?"' dı-
ye konuştu. MHP iideri
De\let Bahçeli. kamuoyu
baskısı nedeniy le çetelerin
kapsam dışına çıkanlma-
sına "evef" demesine kar-
şın parti içinde bu konuda
da rahatsızlık ortaya çıktı.
Bayındırlık \ e Iskân Baka-
nı Aydın da, affm gündem-
.lerinde olmadığını, ancak
toplumda bir beklenti ol-
ması nedeniyle bu konuda
. fedakârhk yapan bir parti
olduklannı savunarak "Fe-
dakâriık yapan bir parti
olarak biz neyin pazarlığt-
nı yapacağız" diye sordu.
Aydın. 313. maddenin
de af kapsamma alınması
konusunda ısrarlı olacak-
larını kaydederek "313.
maddey le bir dönemde ya-
pılan haksızlığın ortadan
kaldınlmasına önem veri-
yoruz. Bu kime fayda geti-
rir; biz bununla ilgilenme-
yiz. Biz tek başına kişilerî
düşünmeyiz. Ama 313.
maddeyle yapılan haksız-
lıklann kaldınlması yö-
nûnde bir ısranmız var"
diye konuştu.
Aydın. Budak'ın açıkla-
malannm anımsatılması
üzerine de "Biz MHP ola-
rak af konusunda Sayın
Budak'tan daha rahatsızız.
Eğer beüi rahatsızlıklar
\arsa aftan vazgeçelim. Sa-
yın Budak bunu grubunda
dile getirirken kabul ettire-
bilirse aftan hemen vazge-
çeUm" dedi. MHP Grup
Başkanvekili İsmail Köse
de "affın çıkmamasmın
kendilerini rahatlatacağı-
nı" söyledi.
Bor oyununa geçici engelleme
H Baştarafi 1. Sayfada
başlayan "pcşkeşin boyurJiin" tekel
konumunda olan maden yataklan-
nın da eklenmesiyle büyüyor.
Özelleştirmelerle HAVAŞ'ı. Ho-
pa Limanı'nı, Samsun-Sinop-Or-
du elektrik dagıtım şebekesini, Ça-
yırhan Termik Santrairnı. Türkiye
Kömür lşletmeleri'ne ait Çayır-
han'dakı bazı üniteleri, ardından te-
kel konumu olan tronanın işletme-
sini de alan ve Susurluk skandalın-
da adı geçenlerden Turgay Ciner'e
bor madeninin dağıtımının bırakıl-
ması girişimi KİGEM ve Türkiye
Maden-lş'in girişimleri sonucunda
şimdilik durdumldu. Sabah Gru-
bu. Etibank'ı özelleştirmeyle alan
CavitÇağlar'a önce ortak olup, ar-
kasından tamammın sahibi olur-
ken: borun satılmaya çalışıldığı
Turgay Ciner'in de Sabah Grubu
içinde yer alan atv'nin ortağı ol-
ması dikkat çekivor.
'Soysal'a teessüf ediyorum'
Eti Holding Genel MüdürüZiya
Gözler. "BizdeMümtaz Soysal ka-
dar vatanı düşünüyoruz. Soysal'a
teessüf ediyorum. Kendisine çok
sert bir mektup yazacağım" der-
ken. borla ilgili yapılmaya çalışılan
işlemin, Eti Holding'in ürününü
pazarlaması olduğunu ileri sürdü.
Ciner'e ait SERENA dışında 6 fir-
manın daha teklif sunduğunu,
3'üyle görüşüldügünü. 3'üyle ile-
riki günlerde görüşmenin planlan-
dıgını. ancak 26 Ekim 1999 Salı
günü yapılan yönetim kurulu top-
lantısı'nda SERENA AŞ'nin "150-
200 bin ton mal isteminin ve öğiit-
me tesisi kurma talebinin" yasala-
raaykın bulunarak reddedilmesiy-
le diğer firmalann teklifleriyle il-
gili işlemlerin de "küDiyen" orta-
dan kalktığını savundu.
Gözler. ürün satışının yapılıp ya-
pılmayacağı konusunda belki Da-
nıştay'a görüş soracaklannı belir-
tirken "Boru Avrupa'ya satanz.
Yunanistan'da, İtalya'da, fspan-
ya'da öğütülür. Bunlar da madem
Avrupa'da öğütülüyor. niye Türki-
ye'de özel sektör aracılığıy la öğü-
tülmesin diye teklif getirmişler. An-
cak 2840 ve 3213 sayılı yasa buna
engel teşkil ediyor" diye konuştu.
Gözler'in altında imzasının bulun-
duğu. "Alıcı (SERENA), Tiirki-
ye'de öğütülmüş kolemanit fiberg-
las ve diğer uç üriinleri üretimi ile
ilgili ön hazırlıklannı tamamlamış
olup, yatırımını gerçekleştirmeden
önce hammadde akışını temin et-
mek için ihracatı da kapsayacak bi-
çimdeki takriben yılda 150-200 bin
ton kolemanit talebi, taraflann mu-
tabakatı sonucunda uygun görül-
müştür" denilen çerçeve anlaşma-
sının yasaya aykın olduğunu söy-
lemesi dikkat çekti.
Danıştay 1. Dairesi. oybirliğiyle
26 Mayıs 1999 tarihinde verdigi
kararla. 233 sayılı kanun hükmün-
de kararnameye göre iktisadi dev-
let teşekküilerinin sermayesinin ta-
mamının de\lete ait olduğuna ve
iktisadi devlet teşekkülleri ile ka-
mu iktisadi kuruluşlannın anonim
şirket olamayacağına hükmetti.
Buna karşın Etibank Genel Müdür-
lüğü'nün Eti Holding AŞ ve 7 bağ-
lı ortaklıkla anonim şirkete dönüş-
türüldügünü ve Türk Ticaret K.anu-
nu'na göre de holding şirketlerinin
anonim şirket olarak kurulamaya-
cağını bildiren Danıştay, 233 sayı-
lı KHK'nin holding yapısının ka-
rar almayı zorlaştırıcı olduğunu be-
lirterek benimsemediğine dikkat
çekti.
Danıştay'ın karan
Danıştay, bor tuzlan, uranyum
ve toryum madenlerinin aranması
ve işletilmesinin 2840 sayılı yasa-
ya göre dev let eliyle yapılmasının
zorunlu olduğunu. 21 "72 sayılı ya-
sanın da devletçe işletimin ancak
"ilgili iktisadi devlet teşekkülii
r>
y le
olabileceğini hükme bağladıgını
vurgulayarak. bu durumda bor tuz-
lannın özel kişilerin de pay sahibi
oldugu bir anonim şirket eliyle iş-
letilemeyeceğini bildirdi.
Eti Holding Genel Müdürü Göz-
ler. Danıştay kararında sözü edilen
Eti Bor AŞ'de hisse sahibi olan
özel kişiler. kendisi ve yönetimden
4 arkadaşı olduğunu açıkladı. Göz-
ler. kendilerinin kamu adına ortak
olduklarını, Danıştay "ın ise kendi-
lerini özel sektör olarak görmesi
nedeniyle Eti Bor AŞ'nin oluşturu-
lamayacağına karar verdigini ileri
sürdü.
Gözler. Danıştay'ın Eti Holding
AŞ ile Eti Bor'un anonim şirket
olamayacağı ve holding yapısın-
dan çıkanlması karan üzerine her
türlü işlemi yaptıklannı ve statü-
nün değişmesi için konunun Ba-
kanlar Kurulu gündeminde oldu-
ğunu söyledi.
" Gözler, 1997 yılında Etibank
özelleşririlmeden önce hazırlanan
rapora göre. borun devlet eliyle iş-
lenmesi. tekelden her türlü üretim,
işletme ve dağıtımının yapılması
gerektiginin anımsatılması üzeri-
ne. yeni pazarlarbulunması ve re-
kabetin sağlanması gerektiğini, an-
cak var olan yasal düzenlemeyle
bunlann yapılamayacağını ileri
sürdü. Gözler, yasa degişikligi is-
teyip istemediğine ilişkin soruya
ise "Kanun degişikliğini bilemiyo-
rum. Bu konuda Danıştay karar ve-
rir. Bu bir mevzuat meselesi" dedi.
Ânıtkabir'in Ban^adeşli konuğu
• Baştarafi 1. Sayfada
mirel, Bangladeş ve Türki-
ye arasında çifte vergilen-
dirmenin önlenmesi anlaş-
masının imzalanmasının
ardından yaptıgı konuşma-
da, iki ülkenin ılişkilerin-
deki ortak tarihe ve deger-
lere dikkat çekti. Bangla-
deş'in Kurtuluş Savaşı'nda
Türk haJfcma-verdiği mad-
di ve nıaııevj destegvanım-
satan Demırel. "Kendileri-
ne ikinci vatanlanna hoş-
geldin,diyorum'"dedi. De-
mirel, Bangladeş'in geniş
dogal kaynaklannın Türk
işadamlan açısından ciddi-
yetle degerlendirilmesini
istedi.
İki ülkenin bölgesel ve
uluslarası konularda ben-
zer görüşleri paylaştığına
dikkat çeken Demirel,
Bangladeş'in serbest piya-
sa ekonomisini tüm kural-
lanyla işletmeye yönelik
çabalannı takdirle karşıla-
dıklannı söyledi. Demirel.
telekomünikasyon ve
elektrik şebekelenni yeni-
leyen Bangladeş'in Türk
girişimciler için önemli bir
> atınm alanı olduğuna işa-
ret ederek "Ülkemizde Or-
tadoğu, Kafkaslar ve Avru-
pa için köprü olarak kulla-
nılabilir. Bangladeş, Mer-
sin başta olmak iizere ser-
best ticaret bölgelerimiz-
den yararlanabilir" dedi.
Bangladeş Cumhurbaşka-
nı Ahmed'inilkdışziyare-
tini Türkiye'ye gerçekleş-
tirmek için diğer ülkelerin
önerilerini reddettiğini
vurgulayan Demirel, "Bu
gerçek dostluğun ve kar-
deşliğin işaretidir" diye ko-
nuştu.
Bangladeş Cumhurbaş-
kanı Shahabuddin Ahmed,
AvTupa'da önemli bir yer
edinmeye başlayan Türki-
ye ile ilişkilerin geliştiril-
mesinin kendileri açısın-
dan çok önemli olduğunu
söyledi. Atariirk'e hayran-
lıgını yineleyen Ahmed
Türkiye'nin girişimiyle
kurulan D-8 forumunun
başka alaplarda i^bprliğini
' yaşâmageçinnesinı istedi.
Ahmed. daha çok öangla-
deşli ögrencinin Türki-
ye'ye gelmesini istedikle-
rini de belirterek depremde
zarar gören yurttaşlar için
taziyelerini yineledi.
"Türk halkının maruz kal-
dığı trajedi, bizim de tiraje-
dimizdir" diyen Ahmed. i-
ki ülkenin özel sektörlerle-
rinin yatırımlannı arttır-
mak amacıyla iş konseyi
kurulmasını önerdi.
Ahmed, Çankaya Köş-
kü'nde daha sonra Başba-
kan Bülent Ece\it ile gö-
rüştü.Ahmed, TBMM Ba§-
kanı Yıldınm Akbulut'u
ziyaretinde de Atatürk'ün
Bengladeş'te büyük bir
saygınlığı bulunduğunu,
"ülkenin tüm e\ lerinde bi-
linen bir devlet adamı oldu-
ğunu" söyledi. Atatürk'ün
gözetimi ve yönetiminde
kurulan modelin önemine
işaret eden Ahmed "Mo-
dern bilim ve teknolojiyi
benimsemiş modern Tür-
kiye'nin, tüm Müslümen
ülkeler için model olarak
değeıiendiriunesi gerekir"
görüşünü dile getirdi. Bu-
gün Ankara'dan ayrılacak
Ahmed deprem bölgesin-
de incelemelerde buluna-
cak.
Aliyev ödülünü almak için geldi J
kanı Haydar Aliyev, "Atatürk Banş ()dülü"nü almak ve deprem böJgesin-
de inceiemeler yapmak ûzerediin İstanbul'a gcldi. Atatürk Havalimam'nda,
tstanbul \alisi Erol Çakır, 3. Kolordu ve Batı Garnizon Komutanı Korge-
neral Attila Kurtaran, İstanbul Büvükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit
Gürtuna ve diğer yetkililer tarafından törenle karşdanan konuk Cumhur-
başkanı Aliyev. bugün Cumhurbaşkanı Süleynıan Demirel ile biriikte Ko-
caeli İ niversitesi'nin yeni eğitim yılının açıhş töreninc katılacak. Demirei ve
/Miyev, Sanry bahçe'de yaptırılan deprem konuttannı ve bir çadırkenti ziya-
ret ettikten sonra Ankara'ya hareket edecekler. Aliyev'e, akşam saatierin-
de Çankaya Köşkü'nde düzenlenecek törenle Cumhurbaşkanı Demirel ta-
ra&ndan ''Atatûrk Banş Ödülü" verflecek. (Fotoğraf: AA)
CHP'de
6
muhalefet yapımyoruz' eleştîrisi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP'de bazı parti meclisi
(PM) üyeleri, partinin, başta ceza-
evlerinde yaşanan olaylar, ülkücü
katil Haluk Kırcı'nın af tasansı
kapsamına alınması ve MHP kad-
rolaşması olmak üzere Türkiye'nin
gündeminde yer alan konularda
"suskun kakhğını" belirterek ge-
nel merkezyönetimine "yeterlide-
recede toplumsal muhalefet yapı-
lamıyor" eleştîrisi getirdiler. CHP
Genel Başkanı Altan Oymen eleş-
tirilere "Biz toplumsal muhalefet
görevünizi yerine getiriyoruz, ama
basuı yeterii derecede yer vermi-
yor" yanıtını verdi. Budoğrultuda.
PM'nin sadece siyasi gündemle
önümüzdeki günlerde yeniden top-
lanması önerisi getirildi.
CHP PM, dün Altan Öymen
başkanlığında genel merkezde top-
landı. Sabah saat 10.00'da başla-
yan ve gecenin geç saatlerine ka-
dar süren toplantıda. PM üyesi
Prof. Dr. Yakup Kepenek tarafın-
dan hazırlanan "CHP Halk ile Bir-
iikte Çözüm L'retiyor" projesi
onaylandı; üye yazımı, parti mec-
lisi. gençlik kollan ve kadın kolla-
rı yönetmelikleri tartışıldı.
Toplantıda genel merkez yöne-
tımi "içine kapanmakla" ve Türki-
ye'nin gündeminde yer alan konu-
larla ilgili olarak yeterii muhalefet
yapmamakla eleştirildi. PM üyesi
Sinan Yerlikaya, partinin cezaev-
lerinde yaşanan olaylar, Haluk Kır-
cı'mn af kapsamına alınması,
MHP kadrolaşması konularında
"suskun kajdtğmı" savundu. Yerli-
kaya ' nın " Lye kayinaruun yenilen-
mesi, yönetmelikler; bunlar bizim
iç işlerimiz. Tabii ki yürüyecek. A-
ma toplumsal muhalefetin öncülü-
ğünü yapmamız lazım. Ezilen yurt-
taşlara kim sahip çıkacak. Partiye
profesöıierin gelmesiyle yükseliş
sağlanamaz. En büyük profesör
halknr"dediği öğrenildi. Bazı PM
üyelerinin Yerlikaya'nın eleştirisi-
ne destek verdiği belirtildi.
'Basın yer vermiyor'
Genel Başkan Altan Öymen'in.
eleştirilere "Biz toplumsal muhale-
fet görevimizi yerine getiriyoruz, a-
ma basında yeterii derecede yer
bulmuyor" yanıtı verdiği kayde-
dildi. Bu doğrultuda. PM'nin önü-
müzdeki günlerde parti içi konula-
ra girmeden sadece siyasi gündem-
le bir toplantı daha yapması öneri-
si getirildi.
PM üyesi Hasan Fehmi Güneş
de yeni üye kayıtlannın 31 Ocak
2000'e kadar durdurulmasının ne-
denini sordu.
Aralarında Memet Yula. Esin
Fahna Temel ve Demet Işık'ın da
olduğu bazı PM üyeleri. gençlik
kollan yönetmeliğinde yaş sının-
nın 30'dan 26'ya düşürülmesine
karşı çıktılar. PM üyeleri Sosyalist
Enternasyonal'de bile yaş sınınnın
27 olduğunu belirterek bunun 27
ya da 28 olarak değiştirilmesi öne-
risini getirdiler. Kadın kollan yö-
netmeliğinin geçici I. maddesinde
yer alan "Kadın kollan kurultayı-
nın tarih, yer ve gündemini M\'K
belirier'* hükmü Kadın Kollan
Başkanı GüldalOkuducu'nun tep-
kisine neden oldu.
MYK'nin 5 Ekim 1999 tarihli
toplantısında görevden alınan Bur-
sa il örgütü, bu karara PM'de gö-
rüşülme istemiyle itiraz etti. PM,
Bursa il örgütünün itirazını da gün-
demine aldı.
Altan Öymen, "CHP Halk ile
Biriikte Çözüm Üretiyor" projesi-
nin onaylanmasından sonra. top-
lantıya verilen arada yaptığı açık-
lamada. projeyle ilgili bilgi verdi.
Projey le yerel çalışmalann daha et-
kin ve verimli hale getirilmesi. si-
vil toplum örgütleri ile işbirliği ve
dayanışmanın sağlanmasının ve
yerel politika üretilmesinin amaç-
landığını arüatan Öymen. CHP
programmın hazırlık çalışmalan-
na da katkı sağlanmasının planlan-
dığını söyledi. Öymen. il örgütle-
rinin, ilçe yönetimlerinin ve
CHP'li belediyelerin bölgelerinde-
ki sendikalar, meslek odalan. sivil
toplum örgütleri ve üniversitelerle
işbirliği yaparak yerel sorunlannı
ve bunlara yönelik çözüm önerile-
rini bir bildiri haline getirerek ge-
nel merkeze göndereceklerini söy-
ledi. Bildirilerin bölge toplantıla-
nnda tartışılacağını aktaran Öy-
men, bu amaçla 8 bölge toplantısı
ile İstanbul. Ankara ve Izmir'de il
toplantılan düzenleneceğini aktar-
dı. Üye kayıtlannın yenilenmesine
devam edildiğini kaydeden Öy-
men. bazı sorunlar çıkabildiğini
belirtirken kendisinin lstanbul'da
Beşiktaş ilçesine kayıtlı olduğunu
bilmesine karşın. kaydının Çanka-
ya ilçesinden çıkmasını örnek gös-
terdi. Öymen, merkez yönetim ku-
rulunun (MYK) yannki toplan-
tısının Sakarya'da yapılacağını da
bildirdi.
G U N D E M ML'STAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
Ardından ekledi:
"Irtica tehlikesi konusunda Genelkurmay'ın gö-
rüşlerine katılmıyoruz. Mifli Güvenlik Kurulu 'na kar-
şı değiliz, ama bu kurumun sivil kişilerden oluşma-
sı gerekli."
Kutan, partisinin ABD'nin gözünde oturduğu ye-
re de kilim serdi:
"Her siyasi akımın radikal unsuhan vardır. Islami
akımda da radikal olan ve radikal olmayan unsur-
lar vardır. Türkiye 'de Iran tipi rejim isteyen, yüzde
1-2'yigeçmez..."
ABD strateji uzmanlarının Türkiye için biçtiği
"ılımlı Islami yönetim" modelinin ayırdında olan
FP'liler, VVashington'a ayak basar basmaz yapa-
cakları görüşmeler için kendilerince sağlam bir ze-
min oluşturdular.
FP ekibinin ABD'den sonraki durağı Orta Asya
ülkeleri...
Türkiye'de laik, demokratik yapının korunup güç-
lendirilmesinden yana olanlar. sağcısıyla solcusuy-
la, askeriyle siviliyle, işçisiyle işvereniyle omuz omu-
za veremezlerse, önümüzdeki dönem yaşanacak-
lara ilişkin ipuçları, çağımızın doğallığı içinde Was-
hington'dan geliyor.
Kimileri şunu söyleyebilir:
- Kardeşim baksanıza, adamlar "ılımlıyız" diyor-
lar. Varsın ılımlı islam oluversin, amma da katısınız!
Eğer o yola girilirse, son durağın ne olacağını
kimse kestiremez. Bu yol için verilecek ödün, al-
mak istedikleri ödünün miktarını arttınr!
Konunun güncelliğini dikkate alarak, Türkiye'de
Islami esaslara dayalı bir yönetim kurmak isteyen-
lerin boyutlarını. kullandıkları araçları, iktidara gel-
mek için düşündükleri yöntemleri açalım...
Hedefte birleşen, yöntemde ayrılan iki ana kesim
var:
- Milli Görüş ve Gülen grubu.
Milli Görüşçüler sandıktan çıkmak ve hemen ik-
tidarı ele geçirmek istiyorlar. Gülen grubu ise san-
dığı değil, siyaseti ve devlet kurumlannı ele geçir-
meyi hedefliyor. Her iki yol da uçta birleşiyor.
Her iki kesim de ekonomiden siyasete, medya-
dan eğitime kadar kendi kurumlarını oluşturdu...
Sorun, sorunu görmeyenler
Bu iki akımın kullandığı üç silah var:
Eğitim, para, kadrolaşma...
İktidara geliş yöntemindeki tartışmalar ne olursa
olsun, bu üç silahı mutlaka beraberierinde bulun-
duruyoriar.
29 Ekim günü bu köşede cumhuriyeti ve demok-
rasiyi anlatmaya çalışırken "Cumhuriyet: Okul...
Demokrasi: Dersler..." başlığını kullanmıştık. Eğer
siz ders programlannm yapım-yönetim, katmı ele
geçirirseniz, o oktrtdan çikacak öğrenCftere- istedî-
ğiniz biçimi verebilirsiniz. Milli Eğitim BakaNığı'nın
çok büyük işlevi var. MEB Kitap Inceleme Komis-
yonu'nun raporiarından anlıyoruz ki, hâlâ İBDA-
C'nin yayın organı Furkan tarafından basılan kitap-
lar, "önerilenler" arasında yer alıyor!
Bugün salt "türban özgürlüğü" için yola çıkan-
lar. bunü "demokratik hak" olarak isteyenler, yann
"evrim teorisinin" ders kitaplanndan tümüyle çıka-
nlmasını isteyecekler. Buna başladılar bile. Ertesi
gün, bütün ders programlarının dini esaslara da-
yandırılmasını isteyecekler. Sonra bilimin ruhuna
fatiha!
Para, bu kesimin en kolay ulaşabildiği silah ol-
du. Bir kısmı devletten. bir kısmı dışarıdan. Ülkede
kara paranın cirit atmasından onlar da yarartanıyor-
lar. Parayla Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını bile
satın alabiliyortar. 29 Ekim gecesinden milyon do-
larlarla televizyon kanalları satın alıp, kendi propa-
gandalarını yapabiliyorlar.
Kadrolaşmanın boyutlan için bir örnek vermek-
le yetinelim. irtica yayınlan konusunda illerden ra-
por isteniyor, yüzde 70'inden gelmiyor!
Genel olarak karamsar bir tablo çizdik. Karam-
sar mıyız? Hayır. Sorunu ortaya koymak, çözümün
başladığını gösterir...
Bugün için en önemli sorun, bunlan sorun ola-
rak görmeyenler ve göremeyenlerdir!
Jet-Pa'nın oyunu
İstanbul Haber Servisi -
Kurduğu "saadet zinciriy-
le" özellikle gurbetçilerden
bugüne dek büyük miktar-
da para toplamayı başaran
Jet-Pa Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Fadıl Ak-
gündüz. saadet zincirinin
devamını sağlamak ama-
cıyla sahnelediği oyunlan-
na bir yenisini daha ekledi.
Bir Ingiliz dizayn firma-
sına yaptırdıgı iki adet pro-
totip otomobile Osmanlı
tuğrasını andıran bir logo
ve "İmza" markası yapıştı-
ran, Fadıl Akgündüz, 29
Ekim akşamı Lütfı Kırdar
Kongre Salonu'nda düzen-
ledigi ve 10 televizyon ka-
nalında naklen yayımlanan
tanıtım töreninde. "Sürt'te
kuracağımız fabrikada bu
otomobillerden yılda 100
bin adet üreteceğim" dedi.
Fadıl Akgündüz, Cum-
huriyetin 76. kuruluş yıldö-
nümüne denk getirdiği ta-
nıtım törenine başta Cum-
hurbaşkanı Sülevman De-
mirel olmak üzere bakan ve
siyasileri getirtmek için
çok çaba harcadı. ancak ba-
şanlı olamadı.
Bu amaçla törenden bir
süre önce Cumhurbaşkanı
Demirerie görüşen Ak-
gündüz, Demirel ve diğer
etkili siyasilerden bu kez
umduğu desteği bulamadı.
Tanıtım kampanyası için, 2
milyon dolan 10 televizyon
kanalındaki canlı yayınla-
ra olmak üzere toplam 3
milyon dolar harcayan Jet-
Pa Holding, kampanya için
"Türkiye'yi dünyaya taşn
yacağız" sloganını kullan-
dı. Tanıtım töreninde konu-
şan Fadıl Akgündüz. halk
arasında "desteksiz atış"
olarak nitelenen türde va-
atlerde bulundu.
Türkiye'de üretim yapan
toplam 7 otomobil devinin
yıllık üretimi yaklaşık 500
bin civanndayken. Akgün-
düz, Siirt'te 2002 yılında
üretime geçeceğini öne sür-
düğü fabrikasında yılda
100 bin. sonraki yıllarda
Batman'da kurulacak fab-
rikada ise 250 bin otomobil
üreteceğini duyurdu.
Türkiye'deki ekonomik
rakamlardan habersiz vaat-
lerini tam gaz sürdüren Ak-
gündüz. her iki fabrika için
toplam 2.7 milyar dolarlık
yatınmdan, 200 bin kişiye
istihdam yaratmaktan ve 7
milyar dolarlık ihracattan
(Türkiye'nin yıllık ihracatı
yaklaşık 30 milyar dolar)
dem vurdu.
Yasadışı yollardan para
topladığı gerekçesiyle Al-
manya'da hakkında soruş-
turma açılan Fadıl Akgün-
düz'ün hedefi yine gurbet-
çiler. iki adet prototip oto-
mobil dışında şimdilik elin-
de başka bir şey bulunma-
yan Akgündüz'ün 3 milyon
dolarlık kampanyanın
meyvelerini toplamak üze-
re önümüzdeki günlerde
Avnıpa'dakı gurbetçilerın
kapısını çalacağı belir-
tiliyor.