25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1999 PAZARTESİ HABERLER Sabancı ve Hakko'nun sağlık durumu • İstanbul Haber Servisi - Amerikan Hastanesı'nde tedavileri de\am eden işadamı Sakıp Sabancı ve Vakko'nun kurucusu Vitalı Hakko'nun sağlık durumlannın lyı olduğu bıldirıldı. Sabancı \e Hakko'nun taburcu ediüp edilmeyeceğının bugün yapılacak kontrollerın ardından belirleneceği kaydedıldı. Sürücülere göz muayenesi I İstanbul Haber Servisi - Dünya Göz Hastanesı, trafik konusuna kamuoy unun dikkatinı çekmek, kamuovunu bilgılendirmek ve göz sağlığının önemını vurgulamak amacıyla. mobil göz kliniğine başvuran tüm sürücüleri kasım ayı boyunca ücretsız göz muayenesinden geçırecek Konuya ılişkın yapılan açıklamada. kampanyanın yarın Istanbu) Valisi Erol Çakır'ın yapacağı basın toplantısıyla başlatılacağı bifdirıldı. Huzur operasyonları • İstanbul Haber Servisi - tstanbul'da önceki gece yapılan operasyonlar çerçev esınde. lO'uyabancı uyruklu olmak üzere topiam 471 kişi gözaltına alınırken 30"? araç da trafikten men edildi. istanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Protokol Şube Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre operasyonlarda haklannda gıyabı tutuklama ve yakalama müzekkeresı bulunan 53 kişi gözaltına alınırken bu kişilerin üzerinde l ruhsatsız. 2 de kurusıkı tabanca ele geçirildı. Kontrollerde halka açık 63 ışyerı ile 27 dernek hakkında işlem yapıldı. Ağıp taşıtlan zarar veriyor • GAZİANTEP(AA)-Bir otobüsün karayoluna verdıği yıpranmanın. otomobıle göre 4 bin 50 kez daha fazla olduğu belirtildi. Karayolları Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, yıllık ortalama günlük agır taşıt trafîgı 500-1500 arasında değişen yolda. bir kamyonun üstyapıya verdiğı yıpranma, otomobile göre 7 bin 16 kez daha fazla oluyor ADD'ye saldırı • BALIKESİR (Cumhuriyet)-ADD Balıkesir Şubesi'nin bulunduğu Milli Kuvvetler Caddesi'ndekı Celalı Pasajı'nın ginşine kırmızı sprey boya ile "Kahrolsun Ataistler - Türkoğlu' yazıldı. 'Ateıst' yenne "Ataıst" yazılması dikkat çekerken ADD Balıkesir Şube Başkaru Nuran Altınel. "Olayı emniyet yetkılılenne bildirdik. Herhalde faaliyetlerimizden ürkenler. bizi korkutmak, bize gözdağı \ermek ısteyenler var. Bunlara ödün vermeyiz" dedi. INEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Uğradığı bombalı saldın sonucu hayatını kaybeden eski Kültür Bakanı. Gazetecı- Yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın adı. Kevşehir'in Crgüp ilçesinde bir bulvara verildi. Ürgüp Beledıye Başkanı Bekir Ödemış. Kışlah'ya bağlılıklarını göstermek amacıyla beledıye meclisi olarak. Kışlalı adının bir bulvara venlmesini kararlaştırdıklannı söyledı. Ödemiş. ilçe merkezınde Turban Otel'den başlayarak Avanos yol kav sağına kadar uzanan bulvara, Ahmet Taner Kışlalı Buhan adını verdıklennı kaydettı 6. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi/3 Ruhsal traMnalar çağm hastahğıERDAL ATABEK NE\ ŞEHİR- Ruhsal travma' ça- ğımızın yaygınlığı gıderek artan bir hastahgı. 'Ruhsal travma', 'ruhsal yaralanmaya yol açan etki' anlamına geliyor. Kışisel ya da toplumsal fela- ketler. başımıza gelen kötülükler. he- pimizde derece derece farklı da olsa, 'varalayicı etkiler' yapıyor. Elbette herkarşılaştığımızolay 'ruhsalyara- layıcı etki* yapmamaktadır. Burada kişının önceki yaşamıvla böyle bir olaya hazır olup olmaması, geçmiş- teki yaralanmalan, yaşanan olayın hızı, etkınin büyüklüğü, yalnız olup olmaması gıbi çok çeşitli etkenler 'yaralanma'da rol oynamaktadır. Ör- neğın. yakında yaşadığımız Marma- ra depremi bunun açık bir örneğı ol- muştur \e kongrede 'interaktif pa- neT biçımiyle ele alınmıştır. Ancak, sadece deprem gıbı, sel gibi dogal denilen afetler değil. bir çocuğun uğ- radığı cınsel ıstısmar ya da bir kadı- nın yaşadığı tecavüz olgusu. tutsak- lık. savaşlargıbı ınsanlann yaşadığı olaylar. göç gibi pek çok ınsanın çe- şitli nedenlerle yaşadığı değişiklikler böyle bir 'ruhsal travma' nedeni ola- bılir. Onun ıçin de böyle durumlarda nelerin yapılması gerektiği, Sosyal Psikiyatri Kongresf nın önemli bir temasını oluşturmuştur. Çünkü. çağı- mıza artık belki de 'ruhsal travma- larçağı' denmesi gerekecektir, insan- lann çeşitli nedenlerle karşılaştıkla- n travmalar aün geçtikçe artmakta- dır 'Büyük bir milletiz, yeter ki organize olalım...* 4 Kongrenın üçüncü gününde, *Dep- remin Psikososyal BoyutlarT interak- tif bir panelle ele alındı. Panel üye- len ile salondakı kongre üyelen ara- sında canlı bir katılımla 'Marmara depreminin psikososyal bov utlan' ir- delendı. Oturum başkanı Prof. Dr. Salih Battal. "Biiyiik bir milletiz, ye- ter ki organize olaum" diyerek duy- gulannı açıklarken pek çok kışinin katıldığı bir gerçeği vurguluyordu. Dr. Aydın Salgırtav. Doç. Dr Selçuk Candansayar. Doç. Dr. Aliye Mavili Aktaş. Y Doç Dr. Nebi Sümer ve Y. Doç. Dr. GoncaSoygütkonunun çe- şitli yönlenne değındıler. Panelde, yüzlerce gönüllünün doktor. psiko- log. sosyal hizmet uzmanı. hemşire olarak görev yaptığı deprem bölge- sindeki izlenimler. gözlemler ve de- ğerlendirmeler aktanldı. - Depremin ilk gününden başlaya- rak büyük bir v etki kargaşası yaşan- dı. - Çok güçlü bir ulusal dayanışma yaşandı. Beklenmedık ölçüde yar- dım bölgeye adeta yağdı. Ancak. or- ganizasyon yeterli olmadıgı için pek çok yardım gereken yerlere ulaşma- dı. Kımi günlerde yardım malzeme- si yığılırken, kımi yerler de gerek- sinme duyduğu şeyleri alamadı. - Sıv il toplum örgütleri ilk günün- den başlayarak çok önemli işler yap- tı TürkPsıkologlarDemeği.kurduk- lan çadırlarda yüzlerce psikolog ile hizmet verdiler. Bir broşür yayımla- yarak bilgılenmeyı sağladılar. Türk Tabıplen Birlıği gönüllü hizmet ça- dırlanyla her bölgede hizmet verdi. Sağlık Bakanlığı ve ötekı kamu ku- ruluşlan yardım ekıpleriyle felaket bölgesıne ulaştılar. ancak büyük bir yetki karmaşası yaşandı ve uzun sü- re bu durum düzelemedı. - Insanlann ilk andan başlayarak yaygın bir ruhsal yardım gereksın- mesi ortaya çıktı. Aşağıdaki neden- lerle büyük bir ruhsal travma yaşan- dı: • Felaketin anı olarak, geniş bir bölgede yaşanması. • En güvenilen yer olan evlerin çökmesı ve felaket nedeni olması. • Can kayıplarının. büyük yara- lanmalann olması. Herkesin ya ken- disinin ya da yakınlannın (en yakın- lar. akrabalar. komşular. tanıdıklar gibi) kaybedilmesi • Sıgınacak yer bulamama. ne ya- pacağını bilememe, çaresizlik ve umutsuzluk - Bu durumda ilk andan başlaya- rak yapılacak işler çok önemliydr • İnsani yardım desteğı İnsanlara ulaşmak. "Biz buradayız, sizinleyiz, her şey düzelecek. birlikte olacağız" diyebilmek. • Olayı yaşayanlara şefkatle yak- laşarak, onlan zorlamadan. onlann ne yaşadığını anlamaya çalışarak destek olmak. Duygulannı. zamanı geldiğmde dışav urmalanna yardım- cı olmak. Kesin olarak suçlamaktan. yargılamaktan (siz de şöyle yapsay- dınız vb. gibi) kaçınarak destek ol- maya çalışmak. • Hayatın devam ettigini gösteren çalışmalan başlatmak, sürdürmek ve olayı yaşayanlara sorumluluk vere- rek bu çalışmalara katılmasını sağla- mak. • Felaketzedelerin yıtirilmiş olan güven. özsaygı, kendilık değen gibi moral değerlerini yeniden kazandır- mak. - Depremin ortaya çıkardığı eksik- liklerimizi görmenin önemi üzenn- de çok duruldu. Aliye Aktaş, insan- ca duygulan dıle getiren bir olayın yaşandıgını şöyle anlattı: Üstü başı çamurlariçindebırgörevlıyebırdep- remzede bırgül verdı. Görevli, "Üs- rümii başımı görüyorsun, tam da gül verilecek durunıdayım ya" dedi Depremzede, "Ben bu gülü üstünü- ze başınıza değil, sizin bizier için yap- hklannıza verfvoruırr dedi. Bövle- sıne büyük bir duygu dayanışması yaşanması. olayın ülke çapında uyandırdığı yardım isteğınin ölçüsü- ne de ışaret sayılmalıdır. - Her felakete hazır olalım. Gücü- müzü bilelim. harekete geçirelim. Büyük gücümüzü zamanında orgaru- ze edelim. ışbırligi yapmayı öğrene- lım. her felaketin üstesınden gelıriz. Toplumlarda dışavurum Doç. Dr. Can Cimilli. ruhsal sıkın- tılann dışavurum biçimlerinin uygar- lığın çeşitli yapılanmalannda farklı olduğunun anlaşıldığını açıkladı. Ya- pılan çalışmalar, geleneksel toplum- larda yaşanan sıkıntılann daha çok 'bedensel yakınmalaıia dışavuruldu- ğunu' gösterirken, modern toplum- larda aynı sıkıntılar daha çok "kaygı ve tedirginlik' olarak görülüyor. Ge- leneksel toplum insanlan yaşadıkla- n sıkıntıları dıle getirmekte güçlük çektiklen için daha çok "başlannın ağndığuıı. sindirim güçlüğü çektikle- rini. mide yanması gibi, başdönmesi gibi, çarpıntı gibi belirtileri' > aşadık- lannı ıfade ederken modern toplum insanlan benzer sıkıntılannı 'anksi- ete-kaygı', 'bunaltı'. 'tedirginlik' ola- rak dile getirmektedirler. Kültürler arasındaki farklı durumlann benzer durumlan açıklamak istediğine dik- kat çeken Doç. Dr. Can Cimilli, ruh- sal sorunların dıle getırilişindeki farklann dikkate alınmasının önemi- ni vurgulamaktadır. Ruhsal hastalık- ların 'psikososyal rehabüitasyonu' te- davınin en önemli bölümü olarak hastanın topluma yeniden kazandınl- masında büyük bir önem taşıyor. Prof. Dr. Melike Giiney, ilgi çekici konferansında. önemli ruhsal hasta- hğı olanlarda ılaç tedavisi yanında "kreatif-varatıcı tedaviler' yoluyla çok önemli ıyileşmeler sağlandığını açıkladı. Hastalann, uzmanlargöze- timmde resim yaparak, birlikte mü- zik yaparak. çeşitli canlandırmalar- la. bedensel aktiviteleriyle duygula- nnı yaşarken. dışavururken önemli iyileşmelerin de sağlandığını belirten Prof. Dr. Güney. bu çalışmalann da- ha da y aygınlaştınlmasınm önemine değindi. Bu yöntemlenn beyın yan- kürelerınde olumlu işlemlere yol aç- tığını. bunun da iyıleşmeyi arttırdı- ğını belirttı. Butedavınin ilkeleri ola- rak: - Güven verici, gerçeğe dayalı iliş- ki, - Süreklilık. - Model davranışlara dikkat çekme ve cesaretlendirme. - Ev ödevieri verme, - Uyumlu davranışlan destekleme, - Geribildirimlerde bulunma, - Başanlan destekleme, başansız- lıkların üstünde durmama, davranış- lan üzerinde duruluyor. Sivil toplum örgütleri, 1950'lerden beri ortaçağ zihniyetine ödün verildiğini belirtiyor 6 Devlet önıır borcunu ödemeli'İstanbul Haber Servisi - Gazetemız yazarı Ahmet Taner Kışlalı'nın bombalı suıkast sonucu öldürülme- sinın ardından bırçok sivıl toplum örgütü, siyası par- ti ve sendika temsilcısı. ay- dın, yazar. sanatçı ve Cum- hunyet okuru gazetemıze başsağlığı mesajı göndere- rek suikastı nefretle kına- dıklannı bildirdi. Mesaj- larda. Kışlah'ya vapılan suikastın. aslında "Kema- lizme: laik, demokratik. sosyal hukuk devletine vc Cuinhurivet'e vapüdığı" savunularak suikastın faıl- lennin bulunmaması duru- munda devletin sorumlu duruma düşeceğı belirtil- di. Türkiye Esnaf ve Sanat- kârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı DervişGünda> yaptığı ya- zılı açıklamada. devletin bu cınayeti yapanlan bir an önce bulmasını. cinayetin aydınlatılmasını ve geç- mişte olanlar gıbı faıli meçhul kalmamasını dıle- dığini belırtti. Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneğı (ÇYDD) Bursa Şubesi adına yazılı açıklama yapan şube baş- kanı Kadriye Gökçadır. Kışlalı'ya düzen- lenen bombalı suikastın. onun şahsına de- ğil. Kemaltst. laık, demokratik, sosyal hu- kuk dev letinı yok etmeye. oluşumunu en- gellemeye yönelık olduâunu bildirdi. Izmir Barosu Başkanı Çetin Turan. sal- dırıyı nefretle kınadıklarını ıfade ederek "Bu olayın faillerinin yakalanmasında gös- terileceken ufak sav saklanıa bile ülkemizin demokratik gekceğini kökünden etkileye- cek bir aymazhk olacakor" dedi. Cumhuriyet Kadınlan Derneği Antalya Şubesi Başkanı Hikmet Özkaya. Cumhu- riyeti katletmek ısteyenlerin Ahmet Taner Kışlalı'nın şahsında Cumhuriyeti hedef tahtasına koyduklarını belırterek "1950"ler- den beri ülkemizi vöneten iktidarlar orta- çağzihnivetine tavizler \ermişler veonlar bu durumdan cesaret bulmuşlardır" dedi. ÇareSİZ Hareketı Sözcusü Başar Yalü. Kışlalı cınayetiyle Türkıye'nın demokra- tikleşme çabalanna bir kez daha darbe vu- rulduğunu ıfade ederek. hukümeti, bu ola- yın sorumlularını birön önce ortaya çıkart- maya ve cezalandınlmaları için adalete tes- lım etmeye çağırdıklarını söyledi. Ahmet Taner Kışlalı'nın sevenJeri ve aydınlar, faillerin bulunmaması durumunda devletin sorumlu duruma düşeceğini belirtiyor. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Za- ferDoğan. Kışlah'nın düşüncelerinin Ata- türk ılkelen. ulus devlet, emperyalızm ve bölücülüğe dırenış, laık ve demokratik bir ülkede kardeşçe yaşamak olduğunu belir- terek "İnsanın en doğal hakkı olan vaşama hakkına saldırıyı şiddetle kınıvoruz" dedi. Alevı-Bektaşi Eğıtım \e Kültür Vakfı Ge- nel Başkanı Lütfi Kaleli. ırtıcaı hareketin üzerıne kararlılıkla gıdilmediğı takdırde Türkıye'de laik Cumhunyeti yaşatmanm mümkün olamayacağına dikkat çekti. CHP Beşıktaş Ilçe Başkanı LeventSer- daroğlu, Kışlalı'nın ölümünden dolayı bü- yük üzüntü duyduklannı belırterek "An- cak bizlerin üzüntüsünün giderek bir bık- kınhğa ve ödüne dönüşeceğini umuyoıiar- sa, alçak saldırganlar ve onlann uzantılan için bu boş bir umut olmaktan öteye gitme- vecektir. O'nun kösesinden a> nlmavacağı- mın herkesin bilmesini istiyoruz" dedi. Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Burhan Günel. suikastın, tüm aydınlanma- cıları, bilün, kültür ve sanat insanlarını de- rinden üzdüğünü belirterek "Geride kalan avdınhkgüçlerin birlikte hareketiylekaran- bğın aydınlığa dönüşeceğini. bu yoldaki sa- vaşımın kararlılıkla sürdürülcceğini" söy- ledi. tstanbul Meslek Odalan Koordmasyon Kurulu Sekretaryası adına Prof. Dr. Tahsin Veşildere. devletin artık "onur borcunu" yenne getirerek bu cinayetin çözümü için tüm çabasını ortaya koymasını istedi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yö- netim Kurulu Başkan Yardımcısı SuatÖz- bilgi yaptığı yazılı açıklamada. "Kötüler her zaman Tann'yı kullanmazlar. Bazen ig- renç emellerine ulaşabilmek için kalleş bombalan kullanırlar. Belki hain ellerin bombası. bilim adamı, yazar. gazeteci, Ata- türkçü, büyük insan Ahmet Taner Kışla- lı'nın bedenini oldürmüşse de. binleree Kış- lah'nın doğmasını sağlamışûr'* dıyerek Kış- lalı'yı anlayan, tanıyan. seven tüm insanla- ra başsağlığı dileyerek katilleri. nefretle kı- nadığını belirtti. Kışlalı'nın katıllerıninhızlayakalanma- sı ve hak ettikleri cezaya çarptınlmasını ta- lep eden İstanbul Serbest Muhasebeci Ma- li Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı YahyaAnkan, Kışlah'ya yönelik suikastın. Türkıye'de demokrası ve laik cumhuriyet düşmanlannın yeniden Türkiye'yı kanştır- mak için hareketlendiğıni gösterdiğinı ıfa- de ederek "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kimi zaman çok etkin olabildiğini gördüğü- müz gücünü ve olanaklanm sonuna kadar kullanıp bu olayı bir an önce a\dınlatmalı. Bu tak'bimi/i. suçlular bulunmadığı sürece her fırsatta tekrar edeceğJz" dedi. Arıkan aynca. Kışlalı'nın. demokrası duşmanı şe- riatçı kesımlere karşı verdiğı kararlı müca- delenin. suikastın. bırçok sabıkası bulunan şenatçı terör örgütleri tarafından yapılmış olabıleceğı ızlenımi verdığinı. ancak bu gö- rüntüyü vermek ısteyen ve toplumda huzur istemeyen başka terör odaklannın cinaye- ti gerçekleştirmiş olabıleceğı ıhtımalinin de gözlerden uzak tutulamayacağma dikkat cektı. MK Dergısi çalışanlan adına Yazı İş- lerı Müdürü Cumhur Erdin açıklamasında. "Şimdi birileri ortaya çıkıp, acılannın bü- yük, ü/ünrükrinin sonsuz olduğunu söyle- yecekler. Bu kanda olduğu gibi geçmişteakt- ülan kanda da onlann, 'şeref sözü veren' gerçek katiDerin parmak izini görüyoruz" dedi. 55 kilo eroin ele gecirildi Cezaevinden talimatla uyuşturucu kaçakçılığı İstanbul Haber Servisi - İstanbul polisi. Bay rampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulu- nan 2 kişinın organizasyo- nuy la bir kamyonla Türkiye üzerinden tngiltere'yegötü- rülmek istenen 55 kilogram eroin ele geçirdi. Sokak tım- lerinin düzenledıgi bir baş- ka operasyonda ele geçıri- len 900 gram kokainin sahi- binın de Bayrampaşa Ceza- evi'nde bulunan bir tutuklu olduğu ortaya çıktı. İstanbul Narkotik Şube Müdürlügü ekipleri, Iran'- dan Türkiye'ye' sokulan yüklü mıktardaki uyuşturu- cunun bir kamyonla lngilte- re'ye götüruleceğıni belirle- yince TEM Otoyolu Mah- mutbey turnikelennde, 647 K 172 Bosna Hersek plaka- lı aracın da aralarında bu- lunduğu çok sayıda kamyo- nu aradı. Bu kamyonda ya- pılan aramalar sonucu. ara- cın koltuk altlanna gizlen- mış olarak 55 kilogram ero- in ele geçınldı Kamyonun Bosna Herseklı şoförü Va- hittin Sinanoviç ile İsmet Ay- dar adlı kişiler gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişi- lenn sorgulanması sonucu. İran'dan getirilen eroinin. Bulgaristan ve Arnavutluk üzerinden tngiltere'ye götü- rülmesınin planlandığı ve organizasyonun da Bayram- paşa Cezaevi'nde tutuklu bulunan Besfan Aydar ve Ne- sim Çapkan tarafından ya- pıldığı belırlendı. Narkotik şube müdürlü- ğüne bağlı olan "sokak tim- leri"nce gerçekleştirilen operasyonda da, 2 sokak sa- tıcısı 900 gram kokainle bir- likte yakalandı. Kokainin yine Bayrampaşa Ceza- evi'nde tutuklu bulunan Ha- lis Bilgin'e ait olduğu tespit edildi. Her iki operasyonso- nucunda gözaltına alınan ki- şiler, cezaevınde bulunan suç ortakları ile telefonla görüştüklerı ve talimatları da cezaev inden aldıklan an- laşıldı. Polis, cezaeviyle te- lefon irtıbatı kurmak ama- cıyla cezaev ine yakın evle- re kurdurulan ve güçlendi- nlmiş anten sıstemı ile kul- lanılan 4 adet telsiz telefon ve 3 anten ele geçirdi. Yüzde 13 oranında arttı Kuru çaya zam yapıldı RİZE (.±\) - Çay İşlet- melerı Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından üretılen kuru çayın satış fi- yatlan arttınldı. ÇAYKUR Genel Müdürü Nejat Lral, ekonomik koşullar nede- niyle girdi malıyetlen de dikkate alınarak kuru çay satış fiyatlannın ortalama yüzde İ3 oranında arttınl- dığını açıkladı. ÇAYKUR'un ürettiğı çaylann cinsi ve yeni satış fiyatlan şöyle açıklandı: Kamelya (100 gr): 185.000, Kemelya (500 gr): 920.000, Kamelya (lOOOgr): 1.800.000, Rize Turist (100 gr): 240.000 Rize Turist" (200 gr): 475.000, Rize Turist (500 ar): 1.150.000. Rize Turist 0000 gr): 2.290.000, Çay Çiceği (200 gr): 545.000, Çay Çiçeği (500 gr): 1.360.000. Fıliz Lüks (200 gr): 580.000. Filiz Lüks T500gr): 1.440.000. Altın- baş Çayı (500 gr): 1.600.000. Rize Çayı (500 gr): 1.100.000. GAPÇAY (400 gr): 800.000, Tomur- cuk (125 gr): 360.000, Burcu Kokulu (125 gr): 425.000, Demlik Poşet (200 gr): 880.000, Altın Süzme (56.25 gr): 405.000, ÇAYKUR Hedi- yelik (375 gr): 2.680.000. 75. Yıl Çayı (250 gr): 800.000 TL. TIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net Erol Evcil'in yakalanrnasıyla yi- ne ortalığı bilgi ve belge kapladı. Kimin kimle ilişkisı yok ki! Valiler, emniyet müdürleri, Ağar'lar, Çağ- lar'lar... Aslında bütün bunları Su- surluk kazası patlak verdiğinde öğrenmiştik ve şaşkına dönmüş- tük. Aynı günlerde Çetin Altan, "Devleti çeteler ele geçirdi" şek- linde bir açıklama yaptığı için mah- keme önündeydi. Erol Evcil'in sorgusu sırasında, küçük bir haber gözüme takıldı. Haber Ordu ilınden. Orduda terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla 4'ü 18 yaşından küçük 6 genç tu- tuklanmıştı. Yaşlan 18'den küçük olduğu halde isimleri Ordu Emni- yet Müdürü Cemil Demir tarafın- dan açtklanmış, yerel basın da on- lann adlarını yazmıştı. Çocuklarla ilgili iddia, Ordu'da- ki Kuğukent Sitesı'nde bulunan evlerin duvarlarına bazı yasadışı örgütlere ait sloganlar yazmaktı. Ordu Emniyet Müdürü Cemil De- mir, örgütevi dediği evde ele geçi- rilenlerı ise şöyle açıkladı: "Yasa- dışı DHKP-C, Dev-Sol, TKP/TİK- KO örgütlerine ait yapılanma pla- nı ve krokisi, kırmızı bez üzerine beyaz harflerle yazılmış, 'Ya zafer yaölüm' yazılı pankart, Stalinres- mi, bol miktarda elyazmalı örgüt- sel doküman ve sol içerikli yayın- lar, bir adet kurusıkı tabanca, ya- zılama olayında kullanılan beyaz sprey boya kutusu." Çocuklar tutuklanmıştı. Cemil Demir'in planlannı bulduğunu söy- lediği örgütler, bu konuyu azıcık iz- leyenler için inandırıcı sayılamaz- dı. Çünkü, bu örgütlerin planlarının bir arada bulunması da mümkün değildi. Kaldı ki zaten Emniyet Mü- dürü'nün adını verdiği bazı örgüt isimleri de uydurmaydı. Şimdi ne olacak, ben size söy- Ordu'dan îzmir'e leyeyim: Eğer aynı anlayıştaki yar- gıç ve savcılann eline düşerse bu çocuklar "terör örgütü" üyesi ol- maktan tutuklanıp Devlet Güven- lik Mahkemesi'ne gönderilecekler. Ünlü TCK'nin 168. maddesi onla- rın yakasına yapışacak. Yani terö- rist olarak yargılanacaklar. Bu damgayı yedikten sonra gerisi ge- lecek, yıllarca cezaevinde yata- caklar, çeşitli cezaevı olaylarında belki kafaları gözleri kırılacak, bel- ki sakat kalacaklar. Sonunda 15 yıl civarında bir cezaya çarptırılacak- lar. Eğer avukatlan ve aileleri direnç- li çıkarsa, toplumun bir kesimi ha- rekete geçecek. Onlan kurtarmak ve hayatlarının kaymaması için kampanyalar açılacak. Bu arada çocuklar cezaevlerinde büyüye- cek, terör örgütü üyesi olduklan için en sorunlu cezaevlerinde ka- lacaklar. Aileleriyle açık görüş ya- pamayacaklar, aldıklan ceza hiçbir şekilde af kapsamı içine girmeye- cek. Diğer mahkûmlardan iki mis- li fazla olarak cezalannın 4'te 3'ünü yatacaklar. Özgürtük, demokrasi isteyen in- sanlar onlar için gözyaşı döküp ça- ba sarf edecekler. Bu arada dos- yalar Yargıtay'la mahkeme arasın- da gidip gelecek, cezaevlerinde yeni olaylar olacak, aileler endişey- le sokaklara dökülecekler. Baş- savcılar, savcılar bu çocukların as- keri cezaevlerine nakledilerek adam edilmelerini isteyecekler... Bütün bu karabasan tablolarını o kadar çok seyrettik ki!.. Çünkü Türkiye'nin birçok yerinde böyle düşünen, böyleyargılayan ve böy- le tutuklayan anlayışın egemen ol- duğu bir sistem, hükmünü yürütü- yor. ••• ProfesörVeli Lök, Türkiye insan Hakları Vakfı (TİHV) Izmir temsilci- si. Yıllardır, bu ülkenin insan hak- ları standartlarının yükselmesi için uğraşır. Bu nedenle sürekli başı derdegirer. İnsan Haklan Vakfı'nın iki görevlisinin başına gelenleri günler önce bir mektupla bildir- mişti. Ancak, Türkiye'nin herkesi altüst eden gündemi nedeniyle o- nun çağrısı duyulamadı. Veli Lök'ün açıklaması özetle şöyleydi: Ulucanlar Cezaevi'nde 30 Eylül'de öldürülen Nevzat Çift- çi'nin Izmir Aliağa'daki cenazetö- reni sırasında 14 insan haklan sa- vunucusu tutuklandı. Tutuklanan- lar arasında TlHV'nin yıllardır psi- kiyatristliğini yapan doktor Alp Ayan ve TlHV'nin sekreteri Gün- seli Kaya da bulunuyordu. Sırf, bir cenazeye katıldığı için bu insanlar terör örgütü üyeliğine kadar ne ka- dar suç varsa onunla suçlandılar. Hâlâ cezaevindeler. ••• Izmir nere, Ordu nere!.. Ama an- layışta hiçbir fark yok. Yoksa ora- daki görevliler de Bursa'dan mı gelmişlerdi?.. Belki de Ordu Emni- yet Müdürü, Manisa Emniyet Mü- dürü gibi Ankara emniyet müdürü olmak istiyordu... Böyle bir ülkede yaşamak, böy- le bir ülkede özgürlükleri ve de- mokrasiyi savunmak... Cavit Çağlar bakandı... Mehmet Ağarda... Orhan Taşanlar da vali... Ordu nere! Bursa nere! Izmir ne- re!..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear