14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 1999 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Oenizii Y Y PB Y PB PB PB PB 24 27 25 25 30 18 31 30 Sinop Samsun A 27 Mersin Trabzon A 24 Diyarbakır A Giresun A 25 Şanlıurfa Ankara A 30 Mardin Eskışehir A 29 Siirt Konya A 31 Hakkârı Sıvas A 30 Van Zonguldak PB 23 Antalya A 29 Kars Yurdun kuzeybat ke- sımler parçaiı bulutlu. Trakya, gökgürüttülu sağanak yağışlı, ötekı yerier az bulutiu ve açtk geçecek Hava sıcakV ğı yurdun kuzeybat ke- sımlennde bıraz azala- cak. Diğer yerierde de- ğışmeyecek. Ruzgar, güney ve baü yönter- den hafif arasıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB 10 13 11 13 14 13 14 12 Münih PB 14 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y PB PB Y PB PB 15 13 16 14 10 14 20 27 PB 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y B B B B B B A 16 322 15 27 31 26 28 30 A 29 lı bıHutlu BtJuttu k ÇoK bulutlu Yağmurlu Kartı Sulu kar , Göt( günjttülû G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada tryor. Kim bulacak "bu yollan"! Tabii, içinde bulundu- ğu üçlü ittifakın pariamento ayağında yer alan Ecevit'le Yılmaz! Bir başka koşulu daha var Demirel'in. "Süre uzatma tabiri de hoş değil" diyor. Demek ki, Demirel, şayet parlamento üç beş yıl daha görevde kalmasına karar verecek olursa, "uzatmalı cum- hurbaşkanı" diye anılmayı istemiyor. Uzatmah cumhurbaşkanlığını "onurkıncı" buluyor. Arada bir yazıyoruz, yazılıyor. Demirel bütün konuş- maiannda Çankaya'da kalma isteğini dolaylı yollardan önptana çıkanyor. Ama aslında her konuşmasında görevde kalmayı yan cebine atıyor. Fazla alınmış bu irdelemeden. TRT1 'deki "Söylekur- tulprogramı"nda bu tür irdelemeleri yanıtladı: "Ben hizmet görmek istemiyorum kardeşim' deme- mi bekliyorlar". Oysa tevazu gösterip, pekâlâ, "Ben göreve devam et- meyi istemiyorum. Başkalan zorluyor" diyebilir. Uzatmalı cumhurbaşkanlığını yan cebine atması ola- sı Demirel'den böyle bir açıklama hiçbir zaman gelme- di. Geleceğe de benzemiyor. Demirel, cumhurbaşkanlığı konusunda yeni bir siya- sal oyun kuruyor. Bu savı destekleyecek olan kanrt, son açıklamaların- da yer alıyor. Yıllardır söyleyegeldiğı bir kuralı yineliyor Cumhurbaşkanını halkın seçmesini istıyor. llk bakış- ta, eger beni halkın seçmesine olanak tanınmazsa ben yokum diyen bir izlenim veriyor. Bu öneriye, başta, Çankaya'da kalmasını sağlayacak ateşi yakan Ecevtt ve Köşk isteklisi olduğu söylenen Mesut Yılmaz olumlu gözle bakmıyor. Son gelişmelere göre. anayasa değişikliği Demirel'in önerdiği gibi gerçekleşmeyebilir. O zaman?.. Böyle olası bir sonucun akla getirdiği so- rulara Demirel'in bugündenaçık bir yanıt vermesi gere- kiyor. Şu sorulan yanıtlayabilir mi? Sorular şunlar. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi for- mülü TBMM'de kabul görmez, seçimi yine parlamentc- nun yapması kesınleşirse, zat-ı âliniz uzatmalı cumhur- başkanı olmamak için adaytığınızın konulmasına karşı çıkacak mısınız, çıkmayacak mısınız? Yoksa bugünlerde söylediklerinizi -pek çok zaman yaptığınız gibi- bir yana atıp, "benden daha çok hizmet isteyenler var" diyerek parlamento aracılığıyia Çanka- ya'da yaşamınızı sürdürecek misiniz? Uzatmalı cum- hurbaşkanı olmayı sindirebilecek misiniz? Cumhurbaşkanlannı halkın seçmesini isterken, -bana göre- Demirel, daha çok geçmiş yıllarda -örneğin Tur- gırt Özal'a karşı- söylediklerine ters düşmemek güdü- sü ıle hareket ediyor. Aydın kesime ciddi bir kaygıege- men. Halkın seçeceğı cumhurbaşkanı ile başkanlık ya da yanbaşkanlık sıstemıne gidilmesini olası görenler ço- ğunlukta. Fakat dikkat edihrse Demirel'de böylesi bir so- run var, ama yok gibi gosteriyor. O, öncelikle partileri dış- layan halkın seçtiği cumhurbaşkanı olmayı, partiler kar- şıstnda bağımsız ve güçlü konuma gelmeyi istiyor. Partilerde ve liderlerde bu ense oldukça halkın seçti- ği cumhurbaşkanı olarak Demirel'in kabul ettiremeye- ceği bir siyaset, bir yöntem yok! Mürrrtaz Soysal, son Çankaya açıklamalanndan son- ra soruyor: "Şımdikı cumhurbaşkanına kendi vazgeçil- mezliği izlenimi veren nedir? Yahut şöyle soralım: Bu ko- ca ülke, bütünüyle sağa yatmış bir parlamentodan ve otuz beş yıllık sağ politıkalar zincirinin baş sorumiusu bir siyaset adamından mı ıbarettir?" Evet, lütfen yanıtlayınız: Olanaklar Demirel'den ıbaret mi? Aktaş yönetimîne el konuldu • Baştarafı 1. Sayfada hukuk devleti ise en önemli ku- rumlanndan biri olan yargı orga- nmın karanna yûrütmenin saygı duyması gerektiğini vurgulayan Yalova, özelleştirtneyle ilgili anayasa değişiklikleri öncesi ve sonrasının iyi ayırt edilmesi ge- rektiğini söyledi. Yalova, şöyle konuştu: "Aktaş 0e ilgili işletnler anaya- sa değişikliklerinden yülar önce yapdmış işlemlerdir. Anayasa de- ğişiklikleri yapıüncaya kadar da yargı organlan, özeUeştirme iş- lemlerinin anayasayaaykın obbi- leceği şeldinde bir endişeyi fazla- sryla taşunışlardır. Bugün için öy- le bir muğlakhk söz konusu değil- dir. GereközeDeştinneyle ilgilige- rekse uluslararası tahkimle ilgili son derece net bir dunım vardır. Anayasa değişikliği sonrasında da hiçbir tereddüte mahal bırak- mayacak şekikie özeUeştirme iş- lenileri devam edecektir." Devlet Bakanı Yalova, "yeni hazırlanacağı belirtilen özeUeştir- me yasasına'* ilişkin bir soruyu da "Benim ÖzeUeştirme yasasuıa ihtiyacım yok. Ben mevcut yasay- la bu işi yapageldim, onıınla yap- maya devam edeceğjm" diye ya- nıtladı. Yalova, şunlan soyledi: '•Sadece uluslararası tahkim müessesesi konusunda, anayasa- daki değişikliğe ilişkin uyum ya- salannın gerekli olduğu şeklinde, Enerji \e Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı'nm görüşü var. Mevcut ÖzeUeştirme Yasası ile işlemleri- me devam edeceğim, zaten öyle yapagekniştiın. Bize göre anaya- sa değişikliği olmaksızın da bizim y apOğımız işlemler anayasaya uy- gun bir şekildeyapdmış işlemler- dir. Sadece anayasa değişikliği, uluslararası yatırımcılar açısın- dan yasa düzeyinden anayasa dü- zeyine çıkartümışbir güvence an- lamını taşıyacak." Enerji Yapı Yol-Sen Genel Başkanı Cengiz Faydah yaptığı açıklamada. Danıştay'ın yürüt- meyi durdurma karannı uygula- makta tereddüt eden bakanlığın. sürenin dolmasını son güne ka- dar beklediğine işaret etti. TE- DAŞ'ın Aktaş'ın yönetimine el koymasını "10 yühk bir gecik- meyle de oba olumlu bir adun" diye niteleyen Faydalı, şöyle de- di: "Ancakarkasındanşirket yö- netimine elkoymanın geçicioktu- ğu,yeni sözleşmenin hazırlandığı açıklaması oldukça talihsiz bir açıklamadır. Danıştay, Aktaş'm uygulamalanm kamu yaranna aykın bulduğundan yûrütmeyi durdurma karan almıştır. Ve Başbakanhk Teftiş Kurulu ra- porlannda da bu şirketin yolsuz- İuk, paravan şirketlerte dolandı- ncıhk, her tiirlü usulsüzJük yap- üğı saptanmışür. 10 yılhk uygula- malarıyla kamu yaranm hiçe sa- >an, kâr için her tûrlü ahlaksızlı- ğı ilke edinen bir şirket bir ay için- dedüzelecek mi kiyeniden sözleş- me yapma hazuiığı >apılmakta- dır?" Faydalı. elektrik santral ve dağıtım bölgelerinin ÖzeUeştir- me çalışmalannın derhal durdu- rulması gerektiğini bildirdi. Devlet Balıçeli türbaıu savundu Haber Merkezi - Dev- let Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe- H, görev süresi aralık ayında dolacak Yükse- köğretim Kurulu (YÖK.) Başkanı Prof. Dr. Ketnal Gürûz'ün yeni sınav sis- temini ilk defa açık bir dille eleştirdi. Öğrencile- rin yetenekJeri dışındaki alanlan tercih etmek zo- runda bırakıldığını vur- gulayan Bahçelı. ÖSS yerleştirme sonuçlannda- ki hatalara işaret ederek, "Arbkbu sistemi mutiaka gözden geçirip ıslah etme- nin gerekliligi ortaya kon- muştur. YÖK veilgili tüm kuruluşlann yeniden ya- püandınlması gerekmek- tedir" dedi. Bahçeli, üni- versitelerin açılışı ile tır- manan tûrban gerilimıne üstü örtülü biçimde dik- kat çekerken, vicdan hür- riyetinin kısıtlanamaya- cağını vurguladı. İzmir Üniversiteleri Öğretim Elernanlan Derneği (İZÜNİDER) Başkanı Hamza Bulut, üniversite- lerin yeni akademik yıla, geçen yıllarda yaşanan sorunlann daha da ağır- laşmış boyutuyla girdiği- ni belirterek, "Türkiye, bilgi üreten ve teknolojiye katkı koyan konuma ge- lebflmesi için, üniversite- krini ülke gerçekleri ile gereksininıleri doğrultu- sunda ve evrensel ölçütk- re yeniden yapılandırma- hdır" dedi. Gazi Üniversitesi'nin yeni eğitim-öğretim dö- nemi dûn Rektörlük Mi- mar Kemaleddin Salo- nu'nda dûzenlenen tören- le başladı. Ülkücü ve sağ kadrolaşmanın en yoğun olduğu üniversitelerden Gazi Üniversitesi'nin açı- hş törenine MHP'li Dev- let Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe- li ve MHP'nin şimşekle- rini çeken YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürûz de katıldı. Görev süresi aralık ayında dolacak Gürûz'ün yeni dönemde de seçil- mesinin önüne geçmeye çalışan MHP'nin görûş- lerinı konuşmasına taşı- yan Bahçeli, üniversite- lerdeki türban uygulama- lan ile ÖSS'yi eleştiri yağmuruna tuttu. YÖK'e yönelik eleştirileri nede- niyle Gûrüz'ün yüzünün asılmasına yol açan Bah- çeli, üniversite kapılann- daki yığılmanın giderile- mediğini kaydetti. Bah- çeli, istihdam sorununa da işaret ederek, bu so- runlann çözülebilmesi için tek seçeneğin YÖK'- ün yeniden yapılandml- ması olduğunu vurgula- dı. Bülent Ecevit: Baü Avrupa ırkçıdır • Baştarafı 1. Sayfada ölçüde hayn dokunmuştur. Hâlâ Tûrkiye'nin dışındaki devletler KKTC'yi görmezden geliyor ve tânımjyor. Ama bugün KKTC'de diplo- malan bütün dünyada tanınan 6 üniversite var. Dıplomatik an- lamda devlet tanınmıyor, ama diplomalan tanınıyor. Bu çelişki- den artık dünyanın kendisini kur- tarması gerekiyor. Kıbns'ta ba- ğımsız bir Türk devleti vardır. Bu Türk devletinin güvencesi Tür- kiye'dir ve aynı zamanda o dev- let Tûrkiye'nin güvencesidir. Kıbns'ta iki ayn devletin bulun- duğu gerçeği artık resmen dile getirilmese bile kabul görmeye başlamıştır. ABD Başkanı Bül Cbnton'ın 1974 öncesine dönü- lemeyeceğini söylemesi önemli bir aşamadır. Yunanistan: Yunanistan ile başlayan diyalog umanm devam eder. Yalnız sadece ekonomik ve kültürel sorunlardeğil, Ege soru- nu da iki ülke arasında diyalogla ele alınır diye umuyorum. Yeter ki Yunanistan, Türkiye'ye karşı sırtını Avrupa Birliği'ne dayama- sın. Ne zaman Batı Avrupa, Tür- kiye ile Yunanistan'ı kendi baş- lanna bıraktıysa bu iki komşu ül- ke arasında olağanüstü iyi ilişki- leT kurulmuştur. Örneğin yıllar- dır süren Türk-Yunan savaşından sonra iki ülke arasında olağanüs- tü iyi ilişkiler kuruldu, hatta fe- derasyondan söz edilmeye. fede- rasyonun da ötesinde birlikten söz edilmeye başlandı. Onun için benim. Batılı dostlanmızdan ve müttefıklerimizden dileğim şu: Tûrkiye'nin Yunanistan üzerin- de hiçbir toprak emeli olmadıgı bellidir. bizi bir süre kendi hali- mize bıraksınlar, biz aramızdaki tüm sorunlan çözeriz. ABile ilişkiler: AB' ye tam üye- lik Türk ulusunun tarihten ve coğrafyadan, uluslararası anlaş- malardan gelen hakkıdır. Bu hak- kı istemekten hiçbir kuruluş ve devlet bizi engelleyemez. Bazı Avrupalı kesimler bizi Avrupalı saymasalar da biz Avrupahyız, aynı zamanda Orta Asyalı, Av- rasyalı ve Balkanhyız. AB'nin Türkiye'ye karşı olumsuz tavrı, kapısını kapatması aslında bizım için eğıtici bir etken olmuştur. Dünyanın Avrupa'dan ibaret ol- madığının bilincine vanlmıştır ve böylelikle dûnyamn her kıta- sına açılan bir güçlü Türkiye or- taya çıkmıştır. Avrupa engelinın önünde bazı psikolojik nedenler vardır. Bunlardan biri açıkça di- le getirilmese de dinsel aynmcı- lıktır. Yani AB'de nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin girmesine bazı çevreler tahammül edememektedir. Ara- mızdaki bir başka engel ırkçılık engelidir. Türk halkının gönlün- de ve bilincinde ırk aynmı kav- ramı yoktur. Ama Batı Avrupa ırkçıdır. Avusturya'da uzun yıl- lar Nazi zulmünü çekmiş olan ül- kede seçim yapıldı, Nazi yanlısı ırkçı bir parti yüzde 27 oranında oy aldı. Rekabet Kurulu, gazetemizin başvurusuyla ilgili olarak raportör görevlendirecek Qj\f Dampingde hııkııki süreç l)aslaclı Star'a tepki ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Rekabet Ku- rulu, Cumhuriyet'i yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı AŞ'nin; Star gazetesinin başlattığı dam- ping uygulamasına ilişkin başvurusuyla ilgili ola- rak ön araştırma yapmayı kararlaştırdı. Rekabet Kurulu Başkanı Prof. Dr. TamerMüf- tüoğlu, "Hâkim duruma geldikten sonra bunu kö- tüye kuDanmak yasak. Cumhuriyet'in baş\r unı- sunda özelukle ozel fı>at uygulamanın amacı ne olabilir, buna bakacağız" dedi. Rekabet Kurulu dün yaptığı toplantıda Star ga- zetesinin başlattığı, Posta ve Takvim gazeteleri- nin de katıldığı "damping" uygulamasıyla ilgili başvuruyu görüştü. Alınan bilgiye göre kurul, basın sektöründe 4054 sayılı Rekâbetin Korunması Yasası'nın re- kabeti engelleyen işlemleri düzenleyen 4'üncü ve hâkim durumun kötüye kullanılması fıilini dü- zenleyen 6. maddesine aykın içerikte tek başına ya da birlikte yıkıcı fiyat uygulamalannın olup olmadığının belirlenmesi için ön araştırma yapıl- masına karar verdi. 4. madde, belirli bir mal ya da hizmet piyasa- sında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti en- gelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan karar ve eylemleri yasaklıyor. 6. maddeye göre de eylem, karar, sözleşme ya da anlaşma ile rekâbetin engellenmesi, bozulma- sı, kısıtlanması, belirli bir mal ve hizmet piyasa- sındaki hâkim durumun kötüye kullanılması du- rumuna neden olan kişi ya da kuruluşlar, bundan zarar görenlerin her türlü zarannı tazmin etmek- le yükümlüler. Müftüoğlu: Sektör bazında araştınyonız Rekabet Kurulu Başkanı Prof. Dr. Müftüoğlu. olayı mümkün olduğu kadar geniş tartışmakta yarar olduğunu belirterek "Soruşturma açıhp açdmamasına karar vermek için çahşma başladı. ttfaudı çabşma yapmak gerekiyor. İki haftada ay- nnüiara girilemedi. Basından ek bügiler isteni- yor" dedi. Müftüoğlu, olayı sektör bazında araştırdıklan- nı vurgularken konunun hassasiyetine işaret ede- rek şu bilgileri verdi: "Hangi maliyetesas; marjinal mL ortalama mı? Tlrajla fiyat arasındaki fonksiyonel bağlantı ne? Rekfaun gelirleri ne kadar? Bizim için hâkim du- nım suç değfl. Hâkim durumun kötüye kullanu- masına bakanz. Çok iyi performansla da hâkim duruma gelebilir. Müşteriyi memnun edebilir. Bu yasak değiL Hâkim duruma geldikten sonra bu- nu kötüye kullanmak yasak. Ancak Cumhuri- >et'in başvurusunda özettikleözelfi>at uygulama- nın amacı ne olabilir, buna bakacağız." Uzun süreç Bu karann ardından Rekabet Kurulu Başkan- lığı, meslek personeli uzmanlanndan bir ya da birkaçını raportör olarak görevlendirecek ve sü- reç şöyle işleyecek. • Ön araştırma yapmakla görevlendirilen ra- portör, 30 gün içinde elde ettiği bilgi ve kanıtlar- la görüşlerini kurula yazılı olarak bildirecek. • Raporun başkanlığa teslim edilmesinden sonra 10 gün içinde kurul, bilgileri değerlendir- mek üzere toplanacak ve soruşturma açılmasına ya da açılmamasına karar verecek. • Soruşturma yapılmasına karar verilmesi du- rumunda kurul görevli raportörle birlikte soruş- turma yürütecek. • Soruşturma en geç 6 ay içinde tamamlana- cak. Gerekli görülürse soruşturma için ek 6 ay ve- rilecek. • Soruşturma çerçevesinde, taraflann 30 gün içinde yazılı savunmalannın alınması gerekiyor. • Soruşturma sonundahazırlanan rapor, kunıl üyelerine ve taraflara tebliğ edilecek. • Taraflann gönderecekleri savurunalara kar- şı soruşturmayı yürütmekle görevlendirilenler 15 gün içinde ek yazılı görüş bildirecek. • Taraflar 30 gün içinde bu görüşe yanıt vere- cekler. Daha sonra kurul sözlü savunma toplan- tısı yapmaya karar verebilecek. • Bu toplantı soruşturma aşamasının bitimin- den en az 30 gün, en çok 60 gün içinde yapıla- cak. • Sözlü savunma toplantısı yapıldıktan sonra aynı gün, mümkün olmazsa 15 gün içinde karar verilecek. Reklamcılar, star gazetesiyle ilgili iddiaları inceliyor 'Şantajın karşısındayız' Ekonomj Servis - Reklamcılar Derneği, Reklamverenler Derneği ile uluslararası Rek- lamcılar Derneği, ticari ıletişım özgürluğüne aykın ginşimlerin karşısında olduklanm bil- dirdiler. Reklam almak için şantaja başvurul- duğu iddialan üzerine sektörün merlek örgüt- leri, Star gazetesi, SÜTAŞ ve Saatchi&Saatc- hi Reklam Ajansı arasındaki ilışkjlen incele- meye aldı. Reklamcılar Derneği, Reklamverenler Der- neği ile Uluslararası Reklamcılar Demegi'nce yapılan ortak açıklamada, Star gazetesinin i- lan almak için şantaja başvurduğu yolundaki iddialar üzerinekomite oluşturularak konunun incelendiği belirtildi. Yapılan yazıh açıklama- da, söz konusu derneklerin genel anlamda ile- tişim, özel anlamda ticari iletişim özgürluğü- ne aykın her türlü girişitnin karşısında olduğu vurgulandı. Derneklertarafmdan yapılan ortak açıklamada şöyle deniidi: "Derneklerimiz ticari iieşthn özgürluğüne aykın her türtö gki^min karşBmdadır. Der- DeMerknizgerekçetere daşyalıreklamvereabe- yanhnBdan üretüen her türtü reklam mesajı- nm etik sorunıluİHğunu rekbnı^renlerle rek- tam ajanstannın üstfcnmesi gerektigni, med- yaıun iseaynı ortak sonımluhık yaklaşunı için- de bu soramluluğu paylaştığını kabul eder. Reklanrverenm ve reklam ajansımn reklam verdigi mecrada kayınbnasına da, reklam wr- mediğimecradahaksızyereyerilnıesinede der- neklerimiz temdinden karşKhr. Derneklerimiz mecralarortamındaki son ge- Hşroeyidesadece bu ilketer açısuıdan değerlen- dkir; rüketk-ilerin. reklam> r erenlerin, reklam mecralanrun ve reklam ajanstannın belirli etik ftkefer çerçevesinde dengeienmiş haklannı savunmayı görev biiir.'' BURSA/KARACA- BEY (Cumhuriy et)- Star gazetesinin reklam kav- gası nedeniyle SÜ- TAŞ'm ürünlerine yöne- lik yapüğı yayın, Karaca- bey'deki süt üreticileri ta- raftndan da eleştirildi. Oretici birlikleri, Ka- racabey Ziraat Odası'nda yaptıklan ortak basın toplanrısıyla Star'ı eleş- tirdiler. Haberi, "reklam şantajı" olarak niteleyen üreticiler, Star gazetesini satm almama kampanya- sı başlatacaklannı açık- ladılar. Bildiride, "Bura- sı Küçfik Amerika değil- dir. Üretici kesim kartel- lerin oyuncağı olmak iste- memektedir" demldi. tlçe Süt Oreticileri Ko- operatifi, Ova Köyleri Sulama Birliği, Çiftçi Mallan Korumabirliği ve Muhtarlar Derneği adına hazırlanan ortak basın bildirismde Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nu- ri Karaca okudu. Bildiri- de şu görüşlere yer veril- di: "Süt üreticileri mali- yetlerini bile karşüama- yan ücretlerle ürünlerini pazariamaktadıriar. Bu fiyatlann oluşmasmda da birçok faktöriin yanında ülkemizde sût ve sût ürünlerinin çok düşfik oranda rüketilmesinin rol aldığı bir gerçektir. Bu tip yayınlar süt tüketiminin azalmasına dolayısıyla süt fîy atiarının düşmesi- ne yol açacakbr. Biz üre- ticilertanma dayabsana- yicilerk zaman zaman dövüşür, zaman zaman sevişiriz. Çünkü onlar bizsiz. biz onlarsız olama- yız. El ele verip ülke eko- nomisine katkı koymaya çabşmaktayız. Son yıllar- da herkesin gördüğü gibi süt sanayisektörün de bir karteUeşme eğilimi görül- mektedir. Üretici kesim bu kartellerin oyuncağı olmak istememektedir. Türkiye küçük Amerika değüdir. AB devletlerin- de antikartel ve antitröst yasalan yürürlükte olup kartel ve tröst mağdurla- n güvence altma aunmış- ür. SÜTAŞ Ucemizsımria- n içinde bulunan bir fir- madır ve Türkiye gene- linde de faaüyet göster- mektedir.ŞuandaUcemiz de üretüen sütterin tama- mına ynkmı SÜTAŞ fır- ması tarafuıdan değer- lendirilroekte olup müs- tahsilin adı geçen flnna- da hiçbir alacağı bulun- mamaktadır. Bu bakım- dan SÜTAŞ'a sahip çık- mak haklarımızı konı- mak açısmdan önemli- duf Karacabey Ziraat Oda- sı Başkanı Nuri Karaca, tüketici derneklerine de seslenerek denetimleriy- le ilgili önerilerde bulun- du ve şöyle dedi: "Tüm tüketicileri ko- ruma dernekleri veyetki- li kunıluşlan yerli fırma- lanmızı denetleyeceğine lüks marketleri dolduran ne olduğu belli olmayan binterce çeşit ithal ürün- leri deneüesinler. Bu ülke insanı yıllardır 3. sınıf kokmuş etleri yerken neredevdfler?" G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lama yaptı. Dedi ki: "Türkiye'ye adaylık statüsü verelim." Komisyonun resmi raporu, değişiklik olmazsa 13 Ekim'de açıklanacak. Ancak başkanın degerlendirmesi- nin raporia çelişmesi beklenmiyor. Avrupa Parlamento- su'nun dünkü oturumunda taraflann eğilimleri yoklandı, çoğunlukTürkiye'ye bu statünün verilmesinden yana de- ğil. 233 sandalyeli Hıristiyan Demokratlarla 180 sandal- yeli Sosyalistler öneriye soğuk bakıyor. Bu iki grup aynı paralelde düşününce, ötekilerin yaklaşımının rakamsal önemi kalmıyor. AB ile ilişkilerimizde yıllardır çok ışıklı bir dairede yol- culuk eder gibiyiz. Uzun süre bir kavşakta bekliyoruz. Işık yanıyor, "tamam" diyoruz, "AB'ye giriyoruz, bavullan toplayın". Biraz iteriedikten sonra bakıyoruz ki, yeni bir ışık da- ha... Kısırdöngü devam ediyor. AB'nin dönem başkanı olan ülke, Türkiye'den yana oluyor. Ahh, şu Yunanistan ya da Almanya olmasa her şey tamam! Dönem başkanı yana yakıla Türkiye lehine karar çıkması için bastınyor! Son anda yetersiz kalıyor! AB hep aynı türküyü söylüyon "Türkiye AB'ye girmeye ehildir, tek istediğimiz biraz mehildir." Mehil de 30 yıl kadar falan! Yine böyle bir gel-git sürecinde olmamak dileğiyte, ko- misyon başkanının yaktığı yeşil ışığı selamlıyoruz. Aşkabat'tan gelen haber ise hıç de ıç açıcı değikJi. Da- ha doğru tanımla "şık" değildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, Türkmenistan Cumhurbaşka- nı Saparmurat Türkmenbaşı'nın konuğu... Dünkü gö- rüşmede Türkmenbaşı verip veriştiriyor "Siz önce nereden gaz alacağınıza karar verin. Rus- ya'yla anlaşmayapıp bize geliyorsunuz... Onlarsize 114 dolardan veriyor, biz 70 dolardan verelim... Türkiye'de politikacılar halkın çıkariannı düşünmüyor... Gaz için ar- tık siz benim peşimden koşun..." Bir görüşme ancak bu kadar "gaz//" olur! Yeri geldik- çe söyleriz: Bakû-Ceyhan boru hattı anlaşmalannı ve protokolteri- ni bir araya getirsek, her sakpnun alamayacagı bir müze oluıi Aynı şeyi Türkmen gazi için de söylemek olası. Baş- kentte "Türkmen gazi" türküsü "Türi<menfazv'ndanda- ha çok söyleniyordur. Hani neredeyse iki ülke arasında ögrenci gruplan görüşse, bir de gaz protokolü imzalaya- caklar. Kardeş fiyatı! Işin "acıklıgüldüıvsü" bir yana, rakamlan konuşturdu- ğumuzda acıklı gükJürüden çok kazıklı güldürü ortaya çt- kıyor. Türkmenistan Rusya'ya tonu ortalama 40 dolar- dan doğalgaz satıyor. Rusya bunu Türkiye'ye ülkesinin sınınnda 80 dolardan satıyor. İki ülkeden geçip Türki- ye'ye geliş maliyeti 114 dolar oluyor. Bugünkü görünüm bu... Buna karşı Türkmenistan öneriyor: - Neden bu kadar dolambaçlı yoldan doğalgaz alıyor- sun? Doğrudan benden al. Iran üzerinden sana satayım. Türkiye "olur" deyip soruyor: - Fiyatı ne? Türkmenistan, "70 dolara satanz" karşılığını veriyor. "Türkmen gardaşımız" Rusya'ya 40 dolara sathğı doğal- gazı Türkiye'ye 70 dolara satmak istiyor. Bu da sınırdaki fiyat. Türkiye'ye maliyeti 100 dolann üzerine çıkabilir. Eee bu kadarcık kardeş kazığını çok göımemek gerekli. Türkiye ise önce Rusya'yla Karadeniz'in attından ge- çecek boru hattı için anlaşma yapıyor, sonra Türkmenis- tan'a gidip "Hazar'ın attından geçecek boru hattı anlaş- ması yapalım "diyor. Türkiye, doğalgaza dayalı yatınmlan için çok taraflı dü- şünmekte haklı, ama bunu gittiği her ülkede farklı biçim- lerde sunup, "herzaman sizinle" edebiyatı yapınca öte- ki taraf "ne oluyonjz" diyor. Boru hatlanndan önce ener- ji politikamızın hatlannı çizmemiz gerekiyor. Her neyse, Ersümer yine de bir "doğalgaz protokolü" ile döner. Ne diyelim? Gazi yok tüketmeye, doymuyor protokol üretmeye! Sınır ötesi operasyon Türldye, Iran'a tazminat ödeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkiye, Türk sa- vaş uçaklannın Kuzey I- rak'ı bombalaması sırasın- da zarar gören Iran yurttaş- lan için tazminat ödemeyi kabul etti. Tahranyönetimi- nin Türk uçaklannın Iran topraklanru bombaladığı iddialan üzerine hazırlanan raporda. olayın meydana geldiği yerin Kuzey Irak, ancak zarar görenlerin Iran yurttaşı olduğu bildirildi. Iran'ın bombalama iddi- alannı araştıran Türk yetki- lilerin hazırladıklan rapor tamamlandı. Dışişleri Ba- kanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, dün dü- zenlediği basın toplantısm- da, konuyla ilgili bir soru üzerine, incelemelerde Iran topraklanna yönelik bir bombalama olmadığının ortaya çıktığını bildirdi. Atacanlı, bombalanan bölgenin Iran değil, Kuzey Irak olduğunu, ancak zarar görenlerin Iran uyruklu ki- şiler olduğunun saptandığı- nı belirterek "İranTa dost- lukflişldlerive insani müla- hazalar nedeniyle zararla- nn karşüanması tarafinuz- ca kanuiaştınklı'' dedi. 'Itfaiyeciler sessiz kahraman' Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Sryasi lşfcr Geod Müdürlfiğü kanahyla Nlarmara depreminin meydana geldiği bölgelerde inceleme yapmak, yeni yapdanma, adl yardım ve kurtarma istâsyonlan konusunda konferanslar vermek amacıyta Türkiye'ye gelen Chicago İtfaiye Acil \ardım ve Kurtarma Müdürfi Dr. Donald YValsh ve ttfaiye Daire Başkanı Sabri Yahn, dün İtfaiye Daire Başkanuğı'nda ortak basın toptantısı dûzenledDer. YValsh, burada yaptığı konuşmada tstanbol İtfaryesi'ni övdü ve rfaiyeyi - sessiz bir kahraman" ohtrak nitelendirdL \Valsh, "Depremde tstanbol ttfaiyesi, gücünün yüzde 150 katını göstermiştir" dedL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear