14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 1999 ÇARŞAMBA C r O R U S L i . b j . i l . olay.gorus(acumhuriyet.com.tr Türk Devrûninin Başlangıcı... NurerUĞURLU C umhurhetçilik, Türk Devrimi'nın başlangı- cıdır Gerçekte bır dev - let bıçımı olan Cumhu- riyet, sıyasal bır kavram olarak, 4 Temmuz 1776da Amerika Birleşik Devtetleri'nın kunılmasıyla doğmuş, 14 Temmuz 1789 Fransız İhnlâli'nden sonra yayılmaya başlamış. XIX yuzyılın sonlanna doğ- ru da uygulama alanında etkınlık kazan- mıştır Turk Devrimi ne zaman başlamıştır9 Kımı araştırmacılarTurkDevrimi"nı 'Amasya Genelgesi'yle (22 Hazıran 1919)başlatırlar SivasKongresi'yle(4- 11 Evlul 1919) başlatan sıvasal bılım- cılerçoğunluktadır Saltanatın kaldınl- ması>la (1 Kasım 1922) başlatan araş- tırmacılar da vardır Mustafa KemaL Türk Devrimi'nın başlangıcını Mond- ros Mutarekesı'nın ımzalanmasından sonra butün yurtta somurgecı dev letle- re karşı savaşmak ıçın kurulan Anado- lu ve Rumelı Mudafaaı Hukuk Cemi- yeti'nın eylemlenne bağlamıştır 15-20 Ekım 1927'de Ankara'da toplanan Cum- huriyet Halk Fırkası'nın Buyuk Kong- resi'nı açış nutkunda Mustafa Kemai, bu konuda şunlan soylemıştır "Efendiler, Cumhunyet Halk Fırkası'ıuıı Buyuk Kongresrnı açrvorum, Fırkamız, geçen ısürapseneleriiçinde rrulktunızuı haya- tı ve şerefi ıçın gosterdiği yıiksek azım veiradenin mumessflı olarak bundan do- kuz seneevvel me\ dana çıkrmştı. Butûn Anadolu ve Rumelı'ye şâmil olmak uze- re ilk umumî kongremız Sı\ as'ta akde- dilmiştL Sıv as Umumî Kongresı 'nde mıiza- kere mevzuu aynı esaslar olmuştur. Bu esaslar tavzihan ve butun memlekete teşmilen kabul oiumnuştur. Gerçi, o zaman kuüandığunız unvan ile bugunku unvan arasında fark vardır. Fakat teşkilât, esas ıtıban\la mahfuz kalmıştır ve bugun sıyasî fikra halinde tecdli eden mevcudı\ete mebde teşkil etmiştir. Bilhassa memleket ve millete umumî ga>e -la umumî sdâmet \e re- fah teminden ibarettir- ash, mahıyeö de- ğişmeksızuı taldp olunmuştur. Buıaena- lev h diyebiliriz ki, bugıin kuşadft le müf- tehir olduğum Buyuk Kongremız, Sı- vas Kongresı'nden sonra teşküâümızın tkıncı Buyuk Kongresı oluyor." (Ata- turk'un Söylev ve Demeçlen, Ankara 1959) Atatûrk'un de belırttığı gıbı, ye- nı Türk devleti uzun yıllar 'Türldye Bü- >ıık Vlillet Medisi Hûkumeti' adını ta- şımış, ancak uygun zaman gelınce, ger- çek adını, 'Türidye Cumhuriyeti' unva- nını almış Cumhunyet Halk Fırkası da oluşumu ıçın u>gun zaman gelınce- ye kadar 'Anadolu ve Rumeh Müdafa- ai Hukuk Cemiyeti' dıje anılmış, fırka (partı) olarak yapılan ılk kongreye 'İkin- ci Buyuk Kongre' denılmış. Mudafaai Hukuk'un 'Sivas Kongresı' (4-11 Ey- lul 1919) 'Birincı Buyuk Kongre' sayıl- mıştır Cumhurivet HalkFırkasının 'Uçün- cu Buyuk Kongresı' 10 Mayıs 1931 'de Ankara'da toplanmıştır Kongreyı açış konuşmasının başında Başkan Gâzi Mustafa Kemal, Cumhuriy et Halk Fır- kası'run Mudafaai HukukCemiyeti'nın de\amı olduğunu bır kere daha anım- satmış, 'Ük Kongrenın bır okul bınasın- da toplandığını behrterek şunlan soy- lemıştır "Arkadaşlar, birinci umumî kongremız 12 yıl once Srvas'ta bır mek- tep daıresındeyapdmıştı. Ora>a geien mu- rahhaslar, rurlu takıpler amnda, birçok muşkuilerle karşılaşmışlardı. Muzake- rderimiz dahifi ve haricî düşmaniann sungu ve idam tehdhleri ahmdavuku bu- luyordu. Fakat Turk miDetinin hakıkî hıs ve emellenru temsil ettıgine kani bulu- nan kongre heyeti, milfi vazifesinı ihmal Inzumunu ber mulâhazanın ustunde tuttu; taldp etmekte bulunduğumuz prensıplerin ilk esaslannı da tesbit etti Ondansonrada feragaüe veazimleoesas- lar uzerinde vurudu, muvaffak oldu. Miffi mefkûreve tam bır iman ve onun ıcaplanna tereddutsuz te\essulun netı- cesı elbette nıu\affakr>ettir. Bugunku kongremiz işlerine başlar- ken. Sivas Umumî Kongresı'ni yâdet- mekten maksadım, onun Fırkamızca ınkılâbımızın tarihî bir haürası olarak mahfuz tutulmasmda fay da gorduğüm- dendır. Mület ıçın ve mılletçe \ apılan ış- leruı haürası herrurlü habralann ustun- de tutulmazsa, mıltî tanh mefhumunun kıymetini takdir etmek mumkün ol- maz." Mustafa KemaL bu konuşmasında, Fırka'nın ulke ıçın yaptığı onemlı ışler uzennde pek durmamış, bundan sonra çok daha önemlı çalışmalar yapılacağı- nı, fakat bunun her zaman bır koşulla (şartla) olabıleceğını soylemış, bu tek ve biiyük koşul'un ne olduğunu da şoy- le açıklamıştır "O şart, aziz milietimizia, muhabbet ve ramadının, Fırkamız uzerinden eksik olmamasına, dikkat ve feragatle çahş- makür. Fırkamız bunda kusur etmedikçe, se- lim hisli, şuurlu, vefalı mılletımızm mu- habbet ve itimadından daima emin ola- bılınz. .»Buyuk Mılletımızın Fırkamıza gos- termekte olduğu alâka ve itimada kar- şı-ayaga kalkarak-en derin tâzim ve hûr- metle eğilır ve ona minnet ve şukranla- nmı sunanm." (Atatûrk'un Soylev ve Demeçlen) CumhuriyetHalkFırkası'nın ılk prog- ramı da. bu 'Üçûncii Büyfik Kongre- si'nde kabul edılmıştır Kongre sonun- da yayımlanan firka programında Cum- huriyetçilik ılkesı şoyle dıle getınlmış- tır "Fırka milletin hâkimiyeti gayesini en ıvi ve en sağlam \e tatbık eden dev- let şeklının Cumhunvet olduğuna kani- dir. Fırka, bu sarsılmaz kanaatla, Cum- hunyetı her tehlıkeve karşı bütun vası- talan ile muhafaza ve mudafaa eder." (Mahmut Goloğlu, Tek Partılı Cumhu- nyet, 1931-1938 Ankara 1974) Programında 'Cumhurrveti her teh- likeye karşı butün araçlanyla koruyan \esavunan" denılen, Atatûrk'un kurdu- ğu, uzun yıllar Genel Başkanhğını (1938'ekadar) yaptığı CumhuriyetHalk Partisi'ne, yazık kı 18 Nısan 1999'da v apılan genel seçımlerle kuruluşuna ve gelışmesıne bu\xık çabalar harcadı- ğı Turkıye Buyük Mület Meclisi'ne gı- rememış, dışanda kalmıştır Bu ınanılmaz gerçek karşısında, baş- ta Cumhuriyet Halk Partisi'ne gonul vermış partılıler ve yurttaşlar olmak üzere,'TürkDevrimi'ne 'AtaturkÜke- leri'ne vûrekten bağlı her Turk ınsanı- nın bu duruma bır yol, bır çozum bul- ması tanhsel bır olgu olarak gerekmek- tedır Aynca bu gereklılık, ılencı, dev- nmcı, demokrat ve çağdaş her Tnrk yurttaşının da gorevı ve odevı olmalı- dır ARADABİR Prof. Dr. ESMERAY ACARTÜRK Çukurova Unıversıtesı Tıp Fakultesı Kardıvolojı Anabılım Dalı Oğretım bvesı Cumhupiyetin Bekçilerine... Işıldayan bır ınsanımızı daha yıtırdık Uzgunuz, kızgınız Tetığı çekenler kadar, tetığı çekenlerle aynı du- şunceyı paylaşan ve bu duşunce ile tetıkçıler ye- tıştırenler de bu ıhanet ve alçaklığın ıçındedır Cumhurıyetın duşmanı, dın devletı kurma hayalı peşındekı herkes bır şekılde tetıkçılere cesaret vermektedır Şenat duzenını ısteyenlerın, laıkTur- kıye Cumhunyetı'nın, Atatûrk'un, çocuklanmızın ve geleceğımızın duşmanı olduğu gerçeğının bı- lıncındeyız Her geçen gun karanlığa suaıklendı- ğımızı gormek kahredıyor bızı Cumhuriyet demek demokrası demektır, oz- gurluk, ulusun çağdaş dunyadakı yen ve gelece- ğı demektır Duşunce ozguriuğu de cumhurıyetın bır parçasıdır Ancak duşunce ozgurtuğu cumhu- rıyetımız ıçın tehlıke oluşturan eylemlere uzandı- ğı zaman ona dur demek, her yurtseverın kütsal bır gorevı olmatıdır Karanlıkla ortulu, gun ışığı go- remeyen, çağa ayak uydurmaktan korkan beyın- ler, aydınlık beyınlen ortadan kaldırarak yaşaya- bıleceklennı ummaktadırlar Işın kotusu veacı ya- nı, bu kara duşunceyı, yargı bağımsızlığını dahı çığ- neyerek destekleyenlenn, Mustafa Kemal'ın onur- la kurduğu Meclıs'ın çatısı altmda mılletı temsil eden konumda olmalandır Yurdumuza ve cumhurıye- tımıze ıhanet edenlere goz yumanlar veya hoşgo- ru ile bakanlar bağışlanamaz Sorumluluklarının bılıncınde olmayanların cumhunyetı temsil etme- ye haklan yoktur Cenaze torenlennde uzgun olmak, olayları kı- namak, kanın yerde kalmayacağı soyievlerı ile ar- tık bu soylevlere kanmayan ınsanları kandırmaya çalışmak, faıllen bulmak cesaretını gosteremeye- ceklennı bıle bıle, bulunacağı masallannı anlatmak yetmez Cesaretınız varsa sozunuzde durun, so- nuna kadar gıdın bakalım neler çıkacak ortaya Mustafa Kemal ile omuz omuza çarpışan, top- rağımızı, cumhurıyetımızı, ozgurluğumuzu bıze bağışlayan bugunku yaşamımızı borçlu olduğu- muz dedelerımız, nınelerımız ve bu değerlı ema- netı savunmak ıçın goğuslerını sıper eden Meh- metçık evlatlarımız, ulkelen ıçın olmekten bır an bıle korkmadılar Turkıye'nın aydınlan, Atatûrk'un evlatlan, Mehmetçıklenn analan, babalan bızler mı ılkelenmızı savunurken olmekten korkacağız? Korkmuyoruz sızden, yedı kat yenn dıbı kadar karanlık kafalılar* Ulkemız ve ılkemız ıçın olmek- ten ancak onur duyarız Cumhunyetımızın bekçılenne saygılanmla FETHİYE ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1998/639 Davacı Recep Çetın vekılı Av Fıkret Kaya tarafin- dan davalı Hasan Işık Cad 3 6 Marmans adresınde Abdullah Fethı kızı 1949 dogumlu Mujde Selçuk aley- hme açtığı şuf a davasınm yargılaması sırasında dava- lıya dava dılekçesı teblığ edılemedığı gıbı adresı de tesbit edılemedığınden dava dılekçesının ılanen teblı- ğıne karar venlmıştır Davalı Mujde Selçuk duruşmanın talık edıldığı 04 11 / 1999 günü Saat 10 00 da Fethıye Aslıye 1 Hukuk Mahkemesı duruşma salonunda hazır bulun- manız veya kendınızı bır vekılle temsil ettırmenız ge- rektığıne ılanen ıstınaden geçerh mazeret bıldırmeksı- zın gelmedığınız takdırde yoklugunuzda yargılamaya devam edılıp karar venleceğı nedenıyle ışbu ılanımız 28 10 1998 tanhlı dava dılekçesı teblığ yenne geçerh olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 50372 ARAÇSULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1997 163 Davacı Orman Genel Müdürlüğune ızafeten Araç Orman lşletme Müdurluğü vekılı Av Ayla Tanç tara- fından davalılar Rukıye Uzun ve arkadaşlan aleyhıne Araç ılçesı Yukanoba köyu Çayır mev kıınde bulunan 446 parsel sayılı taşınmaz ıçın açılan tapu ıptah \ e tes- cıl davasının yapılan açık yargılaması ara karannca, Davalılardan Araç ılçesı Yukanoba köyunden Yusuf oğlu, 1934 dogumlu Selahattın Uzun'a dava dılekçesı tûm aramalara ragmen teblığ edılemedığınden ılanen teblığe karar venlmıştır Adı geçen davalının mahke- memızın 18 11 1999 günü Saat 09 OOdakı oturumu- na katılması veya kendısını bır vekılle temsil ettırme- sı, aksı takdırde yargılamaya yokluğunda devam olu- narak karar venleceğı, dava dılekçesı yenne geçerh ol- mak üzere ılanen teblığ olunur 23 09 1999 Basın 47253 29 Ekim'e Doğru Türkiye Aydemir CEYLAN Emekh Mı ADD T ürkıye, hazıran temmuz aylannı, ulusumuzun geleceğını dennden et- kıleyecek "uluslararası tahkün", "ozeUeştirme", "kamu hizmeti" sozcuklen ile tanımlanan konula- n ıçeren "paket anayasa değişik- Kğj" tartışmalan ile geçırdı Toplumsal fay hat- tının kınlimasına ramak kalmışken Kuzey Ana- dolu Fay Hattı kınldı MarmaraBölgesıneredey- se yerle bır oldu Tum ınsanlık Türkıye ve dep- remzedeler ıçın koşuştururken, Sosyal Guven- lık Yasa Tasansı yangından mal kaçınlır gıbı TBMM'dengeçıverdı Derken, yenı adlîyıhn açı- lışında Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un yaptı- ğı çelışkılı konuşma Turkıye'yı salladı O ko- nuşmanın yıkıntılan ile uğraşırken ceza ve tu- tuke\ lennden gelen deprem hukuk. yargı ve ce- za ınfaz sıstemımızın tümuyle kınk olduğunu or- taya koydu Gazeteler cezaev lenndekı toplu ıs- yanlann devlet gorev lılen ile mahkûmlar arasın- da yapılan anlaşma ile sona erdınldığını yazı- yorlar "Anlaşma ömıasaydı ne olurdu" şeklın- dekı soru üzenne Istanbul Cumhunyet Savcısı Ferzan ÇHki "Cezaevlerindekiolayiar daha çok gelişirdi ve kan dökülürdu. Bunu onlediğimizi sa- nı>orum"demış(Cumhun>etGazetesı 3 Ekım Pazar) Hâlâ nıçın, hangı koşullarda çıktığı, onca ın- sanın nasıl olduğune ılışkın doyurucu açıkla- malann yapılmadığı bu ısyanlar, tüm yargı sıs- temımız. ıvedı gözden geçmlıp çağa uygun ye- nı bır yapılanma ile şekıllenmedıkçe sürûp gı- deceğe benzer 1978'de Amasya Valısı ıken çı- kan bır cezaev ı ısyanında dönemın sav cı ve sav- cı yardımcılan ile Adalet ve Içışlen Bakanlan'nın arasında kalmıştık Bın "guç kullanın, tâviz \ermeyin_'' derken öburu "ölumlere. yaralanmalara, tahribatlara meydan vermeden isyam sona erdirmeye çanşa- hm_" dıyordu Avnı partının ıkı bakanından ıkı farklııstem Yırmıyıldabırarpaboyuyolgıde- memışız Çetelenn, yasadışı örgut mılıtanlan- nın cınt attığı, sılâh deposu halıne gelen, can gü- venlığının olmadığı cezaev lenne bıle hukuka Genel Başkan Yardımcısı dayah dev let otontesını sokamazsak, sokaktakı yuntaşın hukukun, yargının guv encesı altmda ol- duğunu nasıl anlatabılınz ınsanlanmıza Türkıye. olasıdır kı bır oncü sarsmtıyı da yak- laşan cumhurbaşkanlığı seçımlen ıçın yaşaya- cak Depremden sonra tum Turkıye psıkolojık depresyonla boğuşurken, Anayasa'da yapılacak bır değışıklık ile cumhurbaşkanının gorev süre- sının uzatılmasına ılışkın göruşler alabıldığın- ce tartışılmaya başlandı Kımı sıyasal partılen- mız ve lıderlen, boyle bır anayasa değışıklığı- nın cumhunyet ve demokrasunıze hangı yarar- lan ya da sakıncalan getıreceğını ıkıncı plâna atarak kendı konumlannı cumhurbaşkanlığı se- çımlennde onde ve güçlu tutmaya çahşıyorlar Çok özendığımız, benzemeye çahştığımız Fransa. Almanya, ltalya, ABD'de ve hatta yazı- lı anayasası olmayan îngıltere'de son kırk yılda bızdekı kadar çok ve sık anayasa yapıldı ya da anayasa değışıklığıne gıdıldı mı, bılen bın var- sa ben gelsın Ben ışırmedım, okumadım Anayasalar bır ulusun temel ıdeolojısını ve bu ıdeolojı ıçınde yer alan yasama, yargı ve yürütme erklennın bırbırlen karşısındakı konumunu behrleyen, sı- nırlayan, yurttaşlannm hak ve odevlennı ıçeren toplumsal uzlaşmayadavalı cıddı metınlerdır Oy- sa bız son kırk yıl ıçensınde ıkı anayasa ve sa- yısını unuttuğumuz anayasa değışıklıklen ile Afhka ve Guney Amenka ülkelennı dahı gen- de bıraktık Son anayasamız bıle geçen bırkaç yıl ıçensuı- de yamalı bohçaya dondü Varsayalım kı ülke- sını dünyarun en güçlu ülkesı durumuna getır- dığı ıçın ABD Başkanı CKnton'un gorevının bır kez daha uzablması doğrultusunda hazırlıklar baş- ladı ABD toplumunun 8 şıddetınde bır deprem- le karşı karşıya kalması kaçınılmaz olur Neyse kı oralarda demokrası böylesıne sarsıntılar ıçın dayanıkh bır geleneğe sahıprır Yuksek yargıda 4 yılda bır seçım yapılır, 65 yaş dolunca emekh olunur Genelkurmay Baş- kanlanmız, Kuvvet KomutanlanmızbiT, bıleme- dın ıkı yılda bır yerlennı arkalanndan gelenle- re bırakırlar Hıç kımse gocunmaz, polemık ya- pılmaz Hıçbır komutan da Sılahlı Kuvvetlen- mızın gucunü, saygınlığını kendı varlığı ile eş- değerde tutmaz Bılırler kı arkalannda aynı de- ğerde yetışmış, yetıştmlmış zengın bır kadro vardır Dünyanın en guçlu ve saygın ordulann- dan bınne sahıp olmamızın temelınde bu ger- çeklenn yattığını sıyasılenmız de gorebılseler Türkıye 2000'h yıllara huzur ıçınde gırer Kendısını vazgeçılmez sayanlar, vazgeçılme- sı gereklı ınsanlann başında gelır Ulkemız son bır toplumsal depremle 21 Ekım Perşembe gunu yenıden »arsıldı Bılım adamı, Cumhunyet gazetesı koşe yazan, eskı Kültur Bakanı, Atatürkçu Duşunce Derneğı Genel Yo- nenm Kurulu uyesı, Kemauzmın yılmaz ve odun- süz savunucusu Prof Dr.AhmetTanerKışkh'yı alçakça düzenlenen bır saldın sonucu yıtırdık Tıpkı Atatürkçu Duşunce Derneğı Kurucu Başkanı Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Bahnve Üçok gıbı Işıklar ıçınde yatsınlar Aydınlan, duşünenlen yok ermekle duşunce- ye gem vurulabılseydı ınsanlık bır arpa boyu yol gıdemezdı Beklıyoruz, ıstıyoruz bu son saldınnın ve dı- ğerlennın faıllen ve arkasındakıler o çok kork- tuklan gun ışığına çıkanlsın Bu. 2000'lı yıllara hazırlanan Türkıye Cum- hunyetı Devletı'nın oncehklı gorevı olmuştur îşte bu koşullarda Cumhunyetımızın 76 yı- lını kutlamaya hazırlanıyoruz Iç vedış sıyasa- rnızdakı sorunlara, yaşadığımız deprem felake- tının hâlâ tazelığmı koruyan acılannı da ekler- senız bu yılkı kutlamalann buruk, 75 yıl coş- kusundan uzak kutlamalar olacağı kuşkusuz Içınde bulunduğumuz sorunlar, gerçekler ne olursa olsun karamsarhğa da gerek yok "Cum- huriyet Treni"yoluna devam edı>or Ataturk ıl- kelennın ışıldadığı vüreklenmızde ve Anadolu topraklannda Cumhunyet yaşayacak Çağdaş uygarlığa her şeye karşın ulaşacağız Ulusumuzun ozbenlı- ğınden güç alarak Kemalızm'ın gereklennı ye- nne getıreceğız Yeter kı elımızı taşın altına so- kalım Bu, her yurtsevenn namus borcudur Nke76.yuTara™ Bir Karşılaştırma... Ahmet YORULMAZ B aşta 'Cumhuriyet' olmak uzere, hemen hemen her gun, bır ıkı ya- yın organında devlet gelırlennın azaldığı vergı tahsılatının yapı- lamaması ve vergı kaçağınm bu- yuk boyutlara varması, bazı bu- yuk ışadamlannın olağanustu rakamlardakı v er- gı ve sıgorta borçlannı savsaklamalanndan bun- lann doğurduğu sıkıntılarla devlet yatınmlan- nın aksadığı, devletın ıçte-dışta borçlanmaya gıtmek zorunda kaldığı haberlenne rastlanz Cumhunyet'ın ekonomı sayfalanndakı ha- berlerle uzmanlann kalemlennden çıkmış yazı ve koşe yazılan sadece vergı kayıplannı değıl, devlet kasasından. varlıklanndan, olanaklann- dan yapılan uçkâğıtçılıklan da venrler Bunlar- dan ıkı ömek 'Kamunun borcu artryor: Iç borç stoku ağustosta 19 katrilyonu aşmış!', 'Para ka- yıp, sanık yok: Emlak Bankası'nın Menkul De- ğerler AŞ'yi 11 trilvon dolandıranlardan sanık sandalyesinde kimse kalmamış!' Buyiık ışadamlığı kısvesıyle devlet kesesın- den yapılan vurgunlar soygunlar ayanbeyan ol- duğu halde uçaklarla, yatlarla yapılan 'Korumam alündadırha!_' havah gezıler, bu kısa yazının ko- nusu dışındadır Konumuz, vergısız kazançlardır Hanı gelır vergısı, KDV, perakende satış fışı fatura dıye- rek ve kaçakçılık cezalannı sozum ona ağırlaş- tirdığımız, ama o korolası oy av cılığımız yüzun- den, değıştırdığımız yasalannı bıle uygulama- yıp, 'adeta' kaduk (değennı yıtırmış) hale ge- tırdığımızdevletgelırlen Kıyılarda (sahıl yer- lerde) oturanlanmız bılırler Yaz dınlencesı baş- ladığında (kışlan da bır kaçamak yapıp gıder- senız öyledır ya) özellıkle restoranlarda, gazı- nolarda yedığınız yemeğın, salatanın, balığın. enn, ıçtığınız ayranın, kolanın, rakı-şarabın fışı hak getıre1 Vergı daıresınden alınması gereken, adısyon dedıklen sıpanş fışı yasal değıldır Hele hele Ba- tı ülkelenndekı gıbı, kaçakçılığı önlemek ama- cıyla, numaralanyla oynanması olanaksız de- lıklı fışlerle uzaktan yakından ılgısı yoktur He- sabı ıstedığınızde, yasal hıçbır, ama hıçbır de- ğen olmayan, kendılenne göre kargacık kurga- cık bırtakım ışaretler ve yazılar bulunan okun- maz lısteyı katlayıp arkasınabırrakamjazıpuza- tırlar sıze x "Kasa fişi?" dedığınızde. kem küm' Ne demek o 1 Boyle yüzlerce, on bınlerce ışyen vardır Mev- sımınde gunluk satışlan mılyarlarla ıfade edıle- bılır Ve dev let baba, bu tur yerlerden doğal ko- şullar altında alması gereken vergının ancak beş- te bınnı alır' Bunlara karşm, edebıyat toplantılanna çağn- lı olarak gıttığımız komşu ülke Yunanıstan'da, gözlemledığımız kadanyla bu ışler rayına çok- tan oturtulmuş, tıkır tıkır ışlemekte Kuzey Yunanıstan'dakı Aleksandroupolıs'te de, Güney Ege'dekı Rodos'ta da Kuzey Ege dekı Mı- dılh'de de uygulama aynıdır Yedığınız ıçtığınız, numaralan delıklı yasal sıpanş hstesıne oku- naklı yazılır ve o fiş, 'Garson, lutfen besabı ge- tirir misiniz?' dedığınızde de, yazarkasanın fı- şıyle bırlıkte zımbalanmış olarak onunuze ko- nulur Bır fıncan kahvede de, bır kadeh konyak- ta da fiş, aynı anda gehruş, tabağınızın altına otur- muştur' Kımı lokantalannda, gazınolannda ıse dökumlü kasa fışınız. sıpanşınızle bırlıkte, da- ha ılk anda gelır, masanızın bır kenanndakı bar- dakta ödenme vaktını bekler' Bızdekı tnlyonlara varan bu haksız kazanç- lar, (hepımızın bıldığı bır soylemle') bınaya, zı- naya, kumara ve lüks otolara gıdıyor devlet de parasızhktan ınım ınım ınlıyor' Bızdekı penşan ve başıboş halı, aramızdakı sorunlann anlayışla banşla çozümlenmesını dı- ledığunız Yunanıstan'dakı uygulamayla karşılaş- tınnış olduk Bır AB ulkesı olduklanndan mı boyle vergı- cı ve duzenlı oluyorlar bılmıyorum Yalnız es- kıden ben, vergıcılıkte tıtız davrandıklanna da- ır bılgı kınntılan belleğımde canlanır gıbı olu- yor Ama doğruluk aşkına bu tıp eğlence ve tu- ketım >erlennden doğru durust vergı almak ıçm AB üyehğı mı koşuldur, yoksa gorev yapmak mı9 GEBZE ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ DosyaNo 1998/1020 Davacı Orhan Adıv aman tarafından davalı Nevnye Adıyaman aleyhıne açılan boşan- ma davasında verılen ara karan uyannca, Davalı Köşklüçeşme Mahallesı, Gümüşpala Caddesı No 81 adresınde annesı Hatun Işık yanında Gebze adresınde ıkamet eden Hüseyın ve Hatun'dan olma 1956 dogumlu davalı Nevnye Adıyaman aleyhıne davacı Orhan Adıyaman tarafindan davalının evı terk ettığını, evlılıklennın yürümesının bundan boyle ımkânsız hale geldığını, boşanmaya karar venhnesını bıldırerek boşanma davası açmış olup, davalının yapılan tum arama- lara ragmen adresının tesbit edılemedığınden, Davalının duruşma gunü olan 07 12 1999 gunü Saat 13 35'de bızzat mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekıl ile temsil ettırmesı, duruşmaya gelmedığı ve- ya bır vekıl tarafindan da temsil ettınlmedığı, davaya karşı cevaplannı yazılı olarak bıl- dırmesı, aksı takdırde duruşmaya yokluğunda devam olunup karar venleceğı ılanen teb- lığ olunur 27 07 1999 Basın 37466 ŞİŞÜl ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosvaNo 1999 109 Davacı Seber Bmgul vekılı tarafindan davalı Omer Bıngül aleyhıne ıkame olunan boşanma davası sebebıvle Türbe Çeş- me Sokak No 8 Sanyeristanbul adresınde ıkamet eden davalı Ömer Bıngul adına çıkartılan dava dılekçesı ile duruşma günü bıldınr ça^ı kağıdı Hakımlığımıze bıla teblığ ıade edılmış olup zabıtaca vapılan tum aramalara ragmen davah adresı tesbit edı lemedığınden Hakımlığımızın 1999 109 esas savıb dosyasımn duruşma günü olan 16 11 1999 gunu saat 1040 da duruşmada hazır bulunmanız veya kendınızı bır vekılle temsil ettırmenız, aksı takdırde duruşmanın vokluğunuzda devam edıp bıtınlece- ğı hususu dava dılekçesı ve venıleme dılekçesı yenne kaım ol- mak üzere ılanen teblığ olunur 14 10 1999 Basın 50080 PENCERE Dincilik Kaygası ye İbadet Özgürlüğü Dıncılık kavgası Anadolu'ya ozgu sayılamaz; tum Islam coğrafyasında geçerlıdır Turkıye'ye oz- gu yerel bır olay değıl ırtıca, Afganıstan, Iran, Su- dan.Cezayırvb ulkelerdebaşabeladır Laık cum- hunyet yalnız Anadolu'da var, ama, kanlı dıncılık kavgası, laık devlet duzenıyle ılgısı bulunmayan Musluman ulkelerde bızdekınden daha beter bo- yutlarda surup gıdıyor Osmanh'da ırtıca 19'uncu yuzyıl boyunca sorun- du 1909'da bu ulkenın başında padışah-halıfe vardı, Şeyhulısam ile kadılar devlet orgutunde yet- kılı ıdıler, Şenye Vekâletı bulunuyordu, 31 Mart'ta ırtıca ortalığı kana buladı Kemalıstlere "laıkçıler" dıye yuklenenler ya ka- sıtlıdırlar ya aymazlık ıçındedırler 21 'ıncı yuzyılın eşığınde ırtıca, yalnız laık Ataturk cumhunyetını yık- maya çalışmıyor; Muslumanlık coğrafyasında bır numaralı sorundur • Anadolu'da ıkı temel mezhep var Sunnılık ve Ale- vılık Osmanh'da Alevı baskı altındaydı Nasıl olmasın kı' Devletın başı padışah Sunnılenn halrfesıydı; Kı- zılbaşlara uygulanan zulmun haddı hesabı yoktu, Alevıler dağlara çekılmışlerdı, ancak Ataturk laık cumhunyetı kurduktan sonra soluk alabıldıler Ne var kı çok partılı rejımle bırlıkte devlet ıçınde Sunnı ıktıdannı kuran gencılık, Alevılerın ustunde dayanılmaz bır baskı oluşturdu Toplumsal donuşum ve nufus patlaması, Alevı- lerı kırsal alandan kentlere taşıyınca, bunalım yo- ğunlaştı Çunku dağa ve duze yerteşık uzak koy- lerde ıbadetını surdurebılen Alevı şehırde ne ya- pacaktı? Alevının ibadet ozgurtuğunu kazanmak ıçın sa- vaşımı bu zorunluluktan doğdu Sonuçta kentler- de cemevlen kuruldu, tapınma ozguriuğu kazanıl- dı Alevı şenatçı değıldır; şenata karşıdır, camıye de- ğıl cemevıne gıder, dın devletı kurmak gıbı bır amacı olamaz Sunnılıkte durum Sunnı şenatında ıkı alan vardır; bınncısı "ibadet"tır, ıkıncısı "muamelât"t\r İbadet tapınmadır; muamelat kapsamında ce- za, mıras, aıle hukuku da vardır kı bu bolum baş- tan sona demokrası, ınsan haklan ve temel ozgur- luklere ters duşen kurallarla dolup taşar Bır Sunnı gunde beş değıl, yırmı beş rekât na- maz kılsa kımse kanşamaz, çunku bu ıbadetbr; ama, bır Sunnı, şenat hukukunun uygulanmasını ıster- se, kjyamet kopar; daha Osmanlı donemınde şe- natın muamelat bolumundekı kurallar devletın hu- kukundan bır bır kaldınlmaya başlanmıştır, ırtıca, yenılıkçı Osmanlı padışahlanna ve paşalanna bu nedenle duşmanlaşmıştır 1923 Cumhunyet devnmınde Sunnı devlet ya- pısıyıkıldı, padışahlık, halıfelık, Şeyhulıslamlık, Şe- nye Vekâletı kaldınldı, dıncının belı kınldı; "Aypın- lanma Devnmı" gerçekleştı, ırtıca bu uygufama- ları ıçıne sındıremedı • Pekı, devlet nasıl olmalı? Hangı dın ve mezhepten olursa olsun, sonuna dek tapınma ozguriuğune evet' Şenatçılığın top- lum duzenıne donuşmesıne sonuna kadar hayırL Irtıcanın başını ezmek, yalnız demokrasının de- ğıl, ibadet ozguriuğunun de kaçınılmaz gereğıdır tLAN T.C. ANTALYA MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇ3K AKTTIRMA İLANI DosyaNo 1999/41 Antalya-Merkez Keşırler köyü 270 parselde kayıtlı taşınmaz satılıktır Tapu kaydına göre 438 m2 genışlığınde olup parsel tanmsal üretıme uygun olup üzennde 114 adet 1 090 000 / 000 Tl değennde agaçlar mevcuttur Ma- hallı rayıçlere göre m2'sı 6 500 000 Tl 'den muham- men bedelı 3 / 937 000 000 Tl 'dır 1 Satış 13 12 1999 gunu Saat 16 45-16 55 arasın- da Antalya Adlıye Sarayı Kat l,No 62'de açık arttır- ma ıle yapılacaktır Bu satışta da değennın % 75'ını bulmadığı takdırde 23 12 1999 günü aynı yerde ve ay- nı saatte 2 arttırma yapılacaktır Bu satışta değennın %40 ve masraflan geçtığı takdırde en çok arttırana ıha- le edılecekür Satış peşın para ıledır, ancak ısteyen alı- cıya 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır Ihale- ye ıştırak eden değenn %20'sı nısbetınde temınat yatır- ması şarttır Satışa katılan şartnameyı görmuş ve mün- derecatını kabul etmış sayılacaklardır Başkaca bılgı almak ısteyen memurluğumuzun 1999/41 esas sayıh dosyasına başvurmalan ılan olunur Basın 56021 YALNIZCA TURKIYE MI?Alfemo Moduler Urunlerı nın • Belçika • Holtanda • Isroı! • Aimanya • ABD • Bulganstan • Fransa • Isvıçre • Fınlandrya • Suudı Arabstan • Kenya • Kuzev Kıbns Turk Cumhunyetı ve • Tanzanya da da kullanıldıgını bıliyor muydunuz''
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear