Catalog

24 EKİM 1999 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafi 1. Sayfada Aralarında kararlaştırmışlar gibi; Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Kışla- lı cinayetı ile ilgili en ufak olaslıktan söz etmiyor. Son açıklamalar, askerlerin 28 Şu- bat öncesi ve sonrası gerici eylemle- re, örgütlenmelere bugün de aynı gözle baktıklannı kanrtlıyor. Aksi görüş geçerli olsa; askerier bir tatil gününde Kocatepe Camisi'nde üniformalanyla laik cumhuriyetin ve Atatürk devrimlerinin unutulmaz sa- vunucusu bır insanın cenazesınde neden saf tutsunlar? Buna karşın, sivil yöneticilerin Kış- lalı olayına bakış açılan -Ecevrt'in bir zaman önce söylediği gibi- 28 Şu- bat'ı "defterden silme" isteğini yan- srtıyor. Somut örnek yanıbaşımızda: Me- sut Yılmaz! 28 Şubat karariannı ya- şama geçirmek için koşa koşa 55. hükümeti kurdu. 18 Nisan seçımlerin- de beklemediği ölçüde olumsuz so- nuç alınca. başansızlığı 28 Şubat'a bağlamakta duraksamadı. Bu anlayışla, laık cumhuriyeti sa- vunmak arasında olumlu bir ilişki ku- nriabilir mi? Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. kuşku yok istihbarat binmlerinden, soruşturmayı sürdüren savcılardan bilgi aldıktan sonra, fazla dikkat çek- meyen kısa açıklamada bulundu. Bakan, "Kışlalı olayının 'bir örgüt' işi" olduğunu söyledi. Laiktiği savunanlaıia Atatürk ilkele- rine bağh olanlann aynı davanın insa- nı olan Kışlalı'yı öldürmeleri söz konu- su olamayacağına göre, Bakan'ın hangi türden örgütleri amaçladığı or- tada. Bakan Hikmet Sami Türk, böyle bir cinayeti "tek kişinin başarmasındaki olanaksızlığa" da işaret ediyor. Başbakan Ecevit "Kışlalı olayında dışardan bir düzenlemenin mi rolü var, içerden gelen bir taktiğin sonu- cu mudur, henüz bilinmediğini" söy- lüyor. Fakat Başbakan, "yûkselen Türki- ye 'nin önünü kesmek için böyle olay- lannyaratılması olasılığına" degınme- den geçemiyor ve hatta, altını çizerek "Türkiye, laik demokratik bir cumhu- riyet. Bunun 'başka ülkeleri etkileme- sinden' kaygı duyanlar olabilir" diyor. Bütün bunlar Kışlalı olayında içer- den dışardan ortak bir eylem kuşku- sunu güçlendiriyor. Türkiye bölgesinde din kurallanyla yönetilen devletler arasında laik tek deytet. Örneğin, şenat kurallanyla yöneti- len Suudi Arabistan, laik Türkiye'nin yükselişine ve laik bir rejimin giderek kökleşmesine olumlu gözle bakabilir mi? Oyfe bir "dost" ki... örneğin, mollalarrejimi Tahran. La- ik Türkiye'ye hoşgörüyle yaklaşabilir mi? Dostluğu içten olabilir mi? Tahran Radyosu yazarımızdan "Kışlalı denilen, laik bir yazar olarak bilinen bir şahıs" diye söz ediyor. Radyoya göre, Kışlalı'nın öldürülme- si "birkomplo". Çünkü, Türkıye'de "son dönemde Müslümanlara uygulanan 'zulümler' had safhaya ulaşmış". Bu adamlar sadece vicdansız de- ğil Jnsaf yoksunu. Ozgen Acar'ın, Istanbul'da normal pasaportla yakalanan, ama Tahran'la Türkiye'deki resmi Iran görevlilerinin üç iranlıyı dıplomat göstererek bırakıl- malannı sağladıklannı yansıtan haberi ne kadar ilginç. Üstelik neleri anımsatmıyor ki... Uğur Mumcu cinayetinde kimi ifadelerle belgelerin Kum kentine değin uzandığını gösteren, fakat Tah- ran'ın okumayı bile reddettiği dosyayı akla getiriyor. Bütün bunlar, Başbakan'ın Kışlalı cinayetinde açıkça söyiemediği, ne ki dokundurduğu "dış uzantılar"day- er alması olası bir ülkeyi, Iran'ı düşün- dürüyor. Devlet, kuşkusuz önemli bir sınavın eştğinde. Kışlalı cinayetinin tek bir görgü tanığı yok. Her olasılık değeriendirilerek sonu- ca varmaya çalışılıyor. "Fail kişi ya da örgüt" ortaya çık- madıkça gelecekte biz daha çok... Vann arkasını siz getirin! Bir grup yurttaş, programa tepki göstererek kampanya başlattı 6 29 Ekhn coşkuyla kuilanacak' tstanbul Haber Servisi - Cumhuri- yet'ın 76. yıl döniimü kutlamalannın Marmara depremi gerekçe gösterilerek yalnızca Anıtkabir ve Atatürk anıtlan- na çelenk konulmasıyla "geçiştirilmek" istenmesine sert tepkı gösteren bir grup yurttaş, bayramın her yılkinden daha da coşkulu kutlanması için girişim başlat- tı. Cumhuriyet Bayramı kutlamalannın bir "eğtence" olmadığını anımsatan yurttaşlar, kutlamalarla deprem arasın- da bir bağlantı kurulamayacağını savu- nuyor. Cumhuriyet kutlamalanna sınır geti- ren Başbakanlık genelgesinin kaldınl- ması ve cumhuriyetin coşkulu etkinlik- lerle kutlanması için harekete geçen bir grup yurttaş, bu amaçla hazırladıklan bildıriyi basına ve halka dağıtma> a baş- ladı. Bildıride. "OsmanJı devletinin 700. yıhna aşın duyarlıhk gösterenlerin, mev- cudiyetierinin nedeni olan Cumhuriyet baynununıza bahane yaratmalannı an- lamak mümkün değfldir" denıliyor. Faks ve Internet aracılığıyla toplumun her kesimine ulaştınlmaya başlanan bil- dınde, Cumhuriyet Bayramı'nın bir eğ- lence olmadığı, rejimimizin kabul edil- mesi nedeniyle yapılan bir tören olduğu anımsatılarak ancak ulusal bir savaş ha- linde kutlanmamasınm söz konusu ola- bıleceğı kaydedılıyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın kutlanmamasınm yanlış olduğu, deprem bölgelerinde bile moral amacıyla çeşitli eğlence gösterilerinin yapıldığı vurgulanan bildiride şöyle de- nıliyor: "Devletin görevi normal yaşanbyı durdurmak. özeDikie Cumhumet Bay- ramı'nı deprem nedeniyle iptal etmek değüdir. Depremzedelerin yaşanüsını ivedilikk normal seyrine döndürmek, yapbklanyla depremde büyük can ve mal kaybına neden olan yetkffiler ve mü- teahhitler hakkmda yasal islem başlat- makbr.r Halk knflasın Gazetemiz yazan Atamet Taner Kış- Uh için dün gazetemiz bahçesinde dü- zenlenen törene katılarak hazırladıklan bildiriyi dağıtan yurttaşlar, Kışlalı'nın cumhuriyete ve onun değerlerine gerek- li özenin gösterilmemesi nedeniyle kat- ledıldiğıni belirterek kutlamalann bu açıdan daha da önem kazandığını ıfade ettiler. Yurttaşlar, kutlamalara ilişkin sı- nırlamanın kaldınlmaması halinde, sivil toplum örgütlerinin ve halkın cumhuri- yete sahip çıkarak coşkulu kutlamalar dûzenlemesini istediler. Kadıköy kutiuyor Kadıköy Belediyesi'nin, Cumhuriyet Bayramı'nı bu yıl çok görkemli olmasa da sivil toplum örgütleri ve halkın katı- lımıyla kutlayacağı belirtildi. Kadıköy Belediyesi'nden verilen bilgiye göre, 25-31 Ekim tarihleri arasında gerçek- leştırilecek kutlamalar, 25 Ekim Pazar- tesi günü Iskele Meydanı'nda yapılacak "Meşale yakma töreni" ile başlayacak. 29 Ekim günü ıse saat 18.30 Bagdat Caddesı Suadiye mevkiınde yüzbin ki- şinin katılımının beklendiği "fener ala- yı yûrüşâ" düzenlenecek. 26 Ekim Salı günü sivil toplum örgüt- len ile birlikte oluşturulacak konvoyla deprem bölgesine gidilerek depremze- delerin bayramı kutlanacak. Saİonlarda yapılacak etldnlikler arasında ise Cum- huriyet filmi özel göstenmi, izlence, halk oyunlan göstensı, panel ve söy- leşıleryeralıyor. 'Binalar depreme dayanıklı hale getirflmelT Istanbul HaberServisi- Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı YaşarOkuyan. 17 Ağus- tos Gölcük merkezlı depre- minardındanbölgede 141 bin kışının ışsiz kaldığını belirte- rek "Bunun getireceği sosyal sorunlarönümüzdeki süreçte ortaya çıkacak" dedi. Istan- bul Valisi Erol Çakır da, Is- tanbul'da bulunan 2 milyon 400 bın konutun depreme da- yanıklı hale getirilmesi ge- rektiğıni kaydetti. tstanbul Büyükşehir Bele- diyesi'nce Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçek- leştirılen "tstanbul Şûrası Toptanülan" kapsamında dü- zenlenen ılk toplantıda "Is- tanbul ve Deprem" konusu elealındı. Şûranın açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku- yan, gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülme- sı olayma deginerek "Faflleri bulmak de% letin göre>idir. bu- lunmazsa bu olavın arkası ge- lir, ashnda Kışİahya ablan bomba Türk demokrasisine arılnuşur" diye konuştu Devlet yapısınm "hantal" olduğunu ve devletın yenıden gözden geçirilerek çağdaş bir yapıya kavuşturulması gerek- tiğıni vurgulayan Okuyan, deprem bölgesinde "Devlet nerede" diye sorulduğunu ve bunun spekülasvon yaratmak amacıyla hükümeti isteme- yenlerce ortaya atıldığını sa- vundu. Okuyan, "Yaptlan iş- lerin yüzde 90'ını devlet yap- mışür. bugüne kadar 122 bin çadır dagırük. En geç 30 Ka- sun'a kadar da 32 bin aileye prefabrike evler teslim edece- ğiz" diye konuştu. Boğaziçi Cniversitesi Kan- dilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işjkara da deprem meydana geldik- ten sonra değil, deprem obna- dan önce hazırlık yapılması gerektığıni vurguladı. Işıka- ra, "Bu olguyla yaşamayı öğ- reneceğiz- Deprem bilincini yerleştireceğiz'' diye konuştu. Türkiyede her yıl bır kez 6.3 büyüklüğünde ve daha üzerinde deprem ohna olası- lığının yüzde 63 olduğunu vurgulayan Işıkara, bunun düşük bir oran olmadığını, bu nedenle depremden korun- mak için eğitime önem veril- mesı gerektığinı kaydetti. lstanbul'un depremsellık riski taşıyan herhangı bir fay hattı üzerinde bulunmadığnıı belirten lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfıt Gürtuna da. felaket kapıyı çalmadan gereklı tedbırlen almak gerektığinı belırttı. Atına Belediye Başkanı Di- mitriAvramopulos da, Türki- ye ve Yunanıstarfdaki son depremlerin ıkı halkı bırbiri- ne yakınlaştırdığını ve ışbirli- ğiru zorunlu kıldığını vurgu- ladı. BM'den Erdik'e cıfet önleme ödülü tstanbul Haber Servisi - lstanbul Kandıllı Rasathane- si Deprem Araştirma Ensti- tüsü Deprem Mühendisliği . ,öğretım üyelenndeıj £rx)fe.-_ sör Dr. Mustafa Erdik, Bir- leşmiş Mılletler'in saygın Sasakawa Afet Önleme Ödülü'nü aldı. Prof. Erdik'e ödülü, 13 Ekım'de Birleşmış Milletler'ın Dünyada Afet- leri Azaltma Günü dolayı- sıyla Mexıco City'de düzen- lenen törende Meksıka Cumhurbaşkanı verdi. Törenden sonra dünya ça- pında ünlü uzmanlann katı- lımıyla deprem riskini azalt- ma konusunda bir panel dü- zenlendi. Erdik, 11-14 Ekim tarihlerinde, Meksıka'nın Tijuana kennnde düzenlenen Birleşmiş Milletler'ın "Ra- <fius" sempozyumuna da ana konuşmacı olarak katıldı. Sasakawa Ödülü, Nippon Vakfi'nın desteğiyle vakfin eski başkanı Ryoichi Sasa- kawa adına Birleşmiş Mil- letler'in 1986'dan bu yana afejjgrleı çapmda başan kazanmıi şilere verdiğı bir ödül! Ödül, Erdik'e de, deprem afetınin etkilerini azaltmak için yıl- lardır verdiği çabalardan do- layı uluslararası birjün tara- fından uygun görülmüş. Ödülün gerekçeleri açık- lanırken Erdik'in Türkiye'de özellikle kentlerde afet riskd- nin azaltılması için yaptığı çahşmalar da vurgulanıyor. Bılindiği gibi Prof. Mustafa Erdik, lstanbul ve tzmir'de yürütülen "Deprem Senaryo- su ve Master PlanT çalışma- lannın da başında bulunuyor. Prof. Erdik daha önce de, Ford Vakfi'nm verdiğı "Köl- tür DeğerteriniKonıma" Av- rupa ödülünü almıştı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Kışlalı'nın suratı asık. Şaşırdım. SaJonla ilgili bir sorun olmaması gerekirdi. Çaktırmadan sordum: - Hocam bir şey mi var? "Salon" dedi, "dolu da, gençleryok!" Ahmet Taner Hoca Anadolu'dan umutluydu ve çok şey bekliyordu. Yılda 50'yi aşkın Anaplolu ken- tine gıderdi. Çoğundan umutla dönerdi. Bunlann bir bölümünü köşesinde okuria paylaşırdı. Payla- şamadıklannı dün Ankara'da dağıttı. Sabahın er- ken saatlerinden itibaren Anadolu'nun dört bir ya-' nından geien Kışlalı'nın yol arkadaşlan O'nu uğur- lamadılar, bağırlanna bastılar... Yıllardır Kışlalı onlara gidiyordu, bu kez onlar Kışlalı'ya geldiler... Kocatepe Camisi'nde de asker-sivil herkes Kışlalı'nın değefleri önünde dimdik ayaktaydı. Aanın sıcaklığı geçmeden itiraf etmeliyim... Kış- • lalı'ya artık ödemem olanaksız bir borcum var. Bir ay kadar önceydi. Ordu-siyaset ilişkileri, demok- rasi-cumhuriyet tartışmalan konusundaki yazıla- nnı bir kitapta topladığını söyleyip ekledi: - Bu kitaba şöyle uyaklı bir başlık bulsan. Nilü- fer'/e konuştuk, o da bunu en iyi senin yapacağı- nı söyledi... Içim ısındı. Ne diyeceğimi bilemedim, "Tamam hocam" dedim, 15gün süre istedim. Doldu, erte- si gün aradı. Iki, üç başlık önerdim. Farkındaydım, hepsi uzundu. Not ederken, "daha kısa olsaydı" dedi. Takıldım: - Hocam bu uyaklar iyi ayaklar değil, yeniden bakalım... Olmadı... Yayınevi, "Zaman daraldı, yazılannız- dan birinin başlığını kitabın adı yapalım" demiş... Perşembe gününden beri Kışlalı'yı tantmlayacak bir ya da en çok iki sözcük anyorum. Tıpkı, O'nun kitap adında olduğu gibi her biri uzun geliyor. Ta- nımlamaya sözcükler yetmiyor. Sanınm, uygun olanlardan biri şu: Centilmen devrimci... Oğrencileri de sık sık altını çiziyor "O düşüncelerine katılmadığı kişileri de hoşgö- rüyle dinlerdi..." Evet, gerçekten öyleydi. Ama buna eklenecek bir şey var: - O, düşünceierinden milim ödün venmezdi. Mi- litanca savunurdu. Hem centilmen olmak... Hem düşüncelerini mi- litanca savunmak... Zor bulunan bir bileşım... Işığa doğru... Dün başkentte bir araya gelen yüzbinler hep bir ağızdan haykırdılar: "Suskun Meclis istemiyonız..." "Katiller bulunsun, hesap sorulsun..." "Susma, sustukça sıra sana gelecek..." 'Türkiye laiktir laik kalacak..." Ilk bakışta bu sloganlara karşı şu söylenebilir "Hep böyle dedik... Sonuç ne oldu?" Kışlalı'nın öldürülme nedenlerinden biri de top- lumun diri kesimlerine bu sözü söyletmek! Hayır, bin kere hayır. Bıkmadan usanmadan bunlan yineleyeceğiz. Bir şey daha yapacağız: Bu sloganlann ıçıni dolduracağız, köklerini top- luma yayacağız. Bunlan biz bize söylersek, bu değerieri toplu- mDn büyEfffkesimlerine mal etntez&fc, tıpkı h8r- monla büyütülmüş sebzeler gibi ilk bakışta diri görünür, çok geçmeden biçimsiz, içeriksiz bir hal ahr! Kışlalı'nın devrettiği bayrağı katlayıp avuçlanmı- zın içine almakla, o bayrağı önemli günlerde, yeri geldikçe yükseltmekle işlevımizı yenne getırmiş ol- mayız, olamayız... O bayrağı hep yükseklerde tu- tarak, daha çok kişinin el vermesini sağlamak du- rumundayız. Kışlalı bunun için, mürekkep harcı- yor, terdöküyordu... Çok sevdiğim bir tanımlamayı Kışlalı'nın yaka- sına takmadan edemeyeceğim... Ülkemizde Ata- türkçülük deyince mangalda kül, edebiyatta fasi- kül bırakmayanlann sayısı, çeşidi çok. Kimileri Ata- türk'ün parmaklarına bakarak "Atatürkçüyüm" der. Ama gerçek Atatürkçüler O'nun parmaklan- na değil, gösterdığı yöne bakariar... Kıştalı hep o yöne bakan bir aydındı... Haydi o yöne, ışığa, aydınlığa, 21. yüzyıla doğ- ru... . ' Kazalarda 18 kişi yaşamını yitirdi Yiırt Haberleri Servisi - Yurdun çeşitli bölgelerinde meydana gelen trafik kazalannda 18 kişi öldü, 45 kişi de yaralandı. tçel'in Tarsus ılçesınde, yolcu otobüsünün elektrik direğine çarparak devnlmesi sonucu meydana gelen trafık kazasında 11 kişi öldü. Niğde'den Adana yönüne giden Niğde Seyahat otobüs işletmesine ait Şaban Doğan yönetimindeki 51 DY 403 plakalı yolcu otobüsü, Çamalan mevkiinde, aşın hız ve yağış nedeniyle yolun kaygan olması sonucu orta refüjdeki elektrik direğine çarptıktan sonra devrildi Kazada, Musa Tfirksev, Ökkeş Doğan, Fatma Dağh, Emre Göksd Başaran ve ElifAvşar ile kimliği henüz belirlenemeyen 6 kişi yaşamını yitirdi. Yaralanan 25 yolcu Adana, Tarsus ve Pozantı'daki hastanelere kaldınldı. Kazada hafif yaralanan sürücü Doğan gözaltına alındı. Denizli-Ankara karayoluaun 28. kilometresinde, Çardak'tan Denizli istikametine gelen Nurettin Küçük (59) yönetimindeki 09 TD 289 plakalı pikap, aşırı hız ve yagışın da etkisiyle diğer şeride geçerek Mustafa Okan ıdaresindeki 15 DU 604 plakalı, yem yüklü kamyona çarptı. Kazada, pikap sürücüsü Küçük ve Muzaffer Tükenmez olay yennde, Alaattin Kocatürk ise kaldınldığı Denizli Devlet Hastanesi'nde öldü. Pikapta bulunan 4 av köpeğinden 3'ü de telef oldu. Olay yenne gelen jandarma ekipleri, kamyon şoförü Okan'ı gözaltına aldı. Antalya'nın Manavgat ilçesinde Çağlayan îlköğretim Okulu'nda öğretmenlik yapan İhsan Gök'ün (40) kullandığı 07 LE 784 plakalı otomobil, Oymapınar barajından Manavgat'a dönerken dikkatsizlik sonucu yoldan çıkarak 17 rrtetrelik uçuruma yuvarlandı. Kaza sonucu Gök olay yennde öldü. Kayseri-Malatya karayolunda Aslan Kfitfik yönetimindeki 38 LV 389 plakalı köy otobüsünün şarampole devnlmesi sonucu yaralanan GûDü, Yüksel ve Güray Sancak öldü, 20 kişi de yaralandı. Bugünlerde Ariston bayilerinden manzaralar ||| ıM-ı- =2JI Tüm Anstöıi eşyaları *" Tüm Ariston beyaz eşyalar peşin fiyatna 8 taksitle, Ariston Yetkili Satıcılarında. Üstelik hemen teslim! ARİSTONS i z i s t e y i n