25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 OCAK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 DK ticaret yühetmetiü ) - Dış ticarette uygulanacak tekıik rse\zuat, spesifikısyon ve standart ardan oluşan ve Ocak ay. içınde yay-mlaıacak Dış Ticirette Teknık Düzenlemder ve Staıdardizasjon YöEetmeliği' ıle bazı sartsyi irünleri ithalatında test ve cfenetimler kaldınldı. Dış- Ticaret Mü-şteşarlığTndan yapıian yazılı açıklamaya görc, Ocauc ay. içmde yayTmlaamak üzere revize edilen yönetmelikle ithalatçıara uygunluk değcrlendirmesinde bazı muafîyetler getirildi. Madender patron ohıyor • ZONGLLDAK (AA)- Türkiye Taşkömürleri Kurumu'nda çalışan maden işçilerinın üye olduğu Amele Birliği Yardımlaşma ve Bıriktinme Sandığı, sağlık malzemeleri üretımi gerçekleştirecek bir fabrika kurmayı planlıyor. Birlik başkanı Sait Arman Güneşi. sandığm bankalarda yaklaşık 6 trilyon lira tutannda parası olduğunu ve bunu yatinma yönelik olarak kullanmayı planladıklannı bildirdi. Enflasyon yonımlan • tSTANBUL (AA) -1998 yılı enflasyon rakamlanna ilişkın oda ve demek başkanlanndan farklı yorumlar geldi. İTO Başkanı Mehmet Yıldınm, ekonomıdeki durgunluk nedeniyle enflasyonun düştüğünü belirtırken ISO Başkanı Hüsamettin Kavi ise faizler yüzde 140'larda seyrederken toptan eşya Fıyat endeksinın yüzde 54.3'e inmesinin bir anlamı olmadığını söyledi. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı tsmet Özcan da, reel faiz oranlannın yüzde 140 olduğu bir dönemde yüzde 54.3 enflasyondan bahsetmenin yanlış olduğunu vurguladı. destek beküyor • SAMSUN (Cumhuıiyet) - Ondokuz Mayıs Üniversitesı Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Karadeniz Bölgesi Tanm Sempozyumu'nda bölge tanmı tartışıldı. Iki gün süren sempozyumda kırsal kalkınraa konusunda 49, hayvansal kalkınma konusunda da 22 bildiri sunuldu. Türkiye Ziraat Mühendislen Başkanı Nail Çelebi, yanlış politikalar yüzünden tanmın geriledigini belirterek Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun yanı sıra Karadeniz Bölgesi'ne yatınm yapılması gerektiğini söyledi. Gübrede destek oramdüştü • ANKARA (AA)- Geçen yıl sabit tutarlara dönüştürülen gübre sübvansiyonu, fıyatlardaki artış nedeniyle yüzde 24.3- 35.4"e geriledi. Türkiye Ziraat Odalan Birliği verilerine göre, geçen yıl kasım ayında yüzde 50 düzeyınde olan gübrede sübvansıyon oranı, gübre fıyatlan arttınlmasına karşm sübvansıyon miktannın sabit tutulması nedeniyle oldukça geriledi. MESS kitapları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası, iki yeni kitap yayımladı. MESS Genel Sekreteri Ismet Sipahi, yeni yayınlanndan Gareth Morgan'ın '"Yönetim ve Örgüt Teorilennde Metafor" adlı kitabının ufkunu genişletmek isteyen yöneticilere yönelik olduğunu söyledi. MESS, ABD Standford Oniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Michael Jacobs başkanlığındaki grup tarafından hazırlanan "Ailenizin Sağlık Klavuzu" adlı başvuru kitabını da üye işyerlerinde çalışan 120bin kişiye yeni yıl armağanı olarak sundu. Kayıt dışını kontrolu amaçlayan KDV'de vergi iadesinin dar alanı kapsaması çalışanı kızdınyor KDV'yi ödüyor, îade alamıyoruz FATMAKOŞAR Mih/onlarca çalışanın "vergiiadesrala- rak yararlandığı özel gider ındinmı sıstemi- nin çok dar bir alanı kapsaması tepkilere yol açıyor. Yapıian alışverişlerde beyaz eşya. oyuncak, su, tüpgaz, temızlik maddeleri gi- bi ürünlere K.DV ödenmesine karşın bu har- camalann özel gider ındinmine konu edil- memesi çalışanlan kızdınrken yetkililer. söz konusu uygulamanın "Çataşanlann gi- derierini vergiden düşmeyi değiL fiş alımını özendirm«yi ve kayıt dısını kontrol altına al- mayı amaçladığuu" belırtıyorlar. Ote yandan bu yıl başlatılan uygulamay- la vergi iadesinin 2 ayn vergı oranı üzerin- den hesaplanması çalışanlann aleyhine ol- du. Asgari ücretlirun bu uygulamadan do- layı kaybı 5 milyon lıra. Daha önceki uygu- lamaya göre 320 milyon 925 bin 780 lira bel- ge tutanyla eline 27 milyon 702 bin lira "vergi iadesi" geçen asgari ücretli, yeni uy- gulamada aynı oranda gider belgesi karşı- lığında 23 milyon 602 bin lira alabilecek. Bu arada, özel gider indınmine giren har- camalann böylesine sınırlandmlmasının, sahte fiş ve fatura kullanımmı da arttırdığı ifade ediliyor. Söz konusu sınırlandırma sektörlerin "kayıtto-kayıtsız" çalışmasına bağlı olarak yapılıyor. Ancak Türkiye"de vergi kaçırmanın en "kolay" yolunun "0$ Kim ne kadar alacak? Aylık Net Ücret Toplanabitecek ASGARİ ÜCRET BekjeTutan 50.000.000 60.000.000 70.000.000 80.000.000 90.000.000 100.000.000 120.000.000 150.000.000 200.000.000 250.000.000 300.000.000 350.000.000 320 925.780 669.217.819 829.506.234 993.350.577 1 175.948.730 1.331.602.467 1 516 798.206 1.872.467.799 3.358 966.433 4.316.790.329 5.345.173.344 6.399.774.201 ladeAlmacak ^ ~ Tutar ^ fl 23.602.808 ^Z £* 53.068.670 JMLJMk 62.437.247 i S f l H ] 74.769.221 M * ^ H 102.576.922 gL ^ T 108.000.119 | T • 138.225.766 I ^ - \ J | 185.694.572 . ^ C ^ P ^ 4 1 1 . 7 2 0 . 5 0 3 ^ ^ ^ ^ 556.894.382 j § Ş < £ İ P , 749.942.303 - f c â j Ş ^ 952.796.234 ^ ^ * j ve fatura kesmemek" olduğu göz önüne alındığında uygulamanın amacına ulaşma- sı için kapsamının genış tutulması gerekti- ği ortaya çıkıyor. 'Kapsam genişletilmelT lstanbul Defterdan Mehmet Akif Ham- zaçebi 1980'li yıllarda yaşama geçırilen. fiş ve fatura alımını özendirme amacını taşıyan "vergi iadesinin" sadece kayıt dışı faaliyet- lerin fazla olduğu sektörlerde uygulandığı- nı bildirdi. Hamzaçebi, indinme konu olma- yan alanlarda piyasaya farurasız mal sürii- İerek kayıtsız çalışılmasının mümkün ol- • Bu yıl başlatılan yeni uygulamayla vergi iadesinin 2 ayn vergi oranı üzerinden hesaplanmasının çalışanlann aleyhine olduğu ve asgari ücretlinin en az 5 milyon lira kayba uğrayacağı ifade ediliyor. madığını ifade ederek "ÖzelHkk kayrtdışı çalışılan alanlarda faruralı ahşveriş önem kazanıyor" dedi: Söz konusu sınırlandırmaya ilişkin gös- terilen gerekçelerin. çalışanlar açısından "kabuledilemez" olduğunu beiirten İSMM- MO Başkanı Yahya Ankan ıse "Birçok har- camanın kapsam drşı bırakılması mantıklı değfl. Harcamalann indirimden \-arariandı- nlması. vergi düzeninin oturtulması ve ka- yıflı çalışmanın sağlanması açısından bü- yiik önem taşıyor" diye konuşru. Ankan, aynca. smırlandımanın sonucunda sahte fiş ve fatura kullanimının da arttığını belirtti. Yılda 600 milyon lira gelir elde eden bir çalışandan, 700 milyon lira civannda gider belgelenmesinin istendiğinı beiirten An- kan, söz konusu çalışanın sadece gıda. sağ- lık, eğitim, kira ve gıdaya, elde ettiği geli- rin üstünde harcama yapmasuıın olanaksız olduğunu ifade etti. Ankan, bu nedenle çalışanlann "başka- sına ait harcamalan belgetemeye yönekfiği- ni, hatta saolan sahte ftş vefaturaJaraflgjgös- terüdiğini'' vurguladı. Ankan, yeni uygulamayla hesaplamanm 2 ayn vergi oranı üzerinden yapılacağını belirterek "Bügisavariar esld sisteme göre ayarlanmış durumda. Bu nedenle bu uygu- lama büyük kûlfet getiriyor. Çahşanlann da akyhine" dedi. Hesaplamanm yılın ilk altı ayı için yüzde 20, sonrası yüzde 25 vergi ora- nı üzerinden yapılacağını beiirten Ankan "5 rnUyon lira eksik vermek için böyte bir uy- gulama getirdik'r. Bunun düzeltümesini is- tiyonız" diye konuştu. Odemeler şubatta Bu arada, çalışanlann 1998 yılına aıt sağ- lık, gıda, eğitim, kira ve giyım harcama bel- gelerini 20 Ocak tarihıne kadar işverene teslim etmesi gerekıyor. Işveren de ocak ayı sonuna kadar gerekJi belgelen düzenleye- rek şubat ayında vergi ıadelenni ödemeye başlayacak. ÎNGlLlZLERÎN YÜZDE 52'Sî TEK AVRUPA PARASI ÎSTEMİYOR Euro'nun yaşama geçmesi ABD ve Asya ülkelerinde sevinçle karşılanırken. İngiliz ekonomistler, sisteme girişin \ üksek olan \ergileridahada yükseltecek ve işsizliği artnracak oimasının halkı olumsuz etkilediğini söylüyorlar. (Fotoğraf: REUTERS) Euro kendnıi Ingîlîzlere sevdiremedi Ekooomi Servisi - Av rupa ış ve siyaset çev- relennde "çağ acantarihi birobç" olarak gö- rülen Euro'nun doğuşuna ABD Başkanı Bill CBnton destek verirken İngiliz halkının yüz- de 52 sinin ortak para birimine karşı çıktığı belirlendi. Avrupa Birliği"nin ortak para birimi Eu- ro'ya geçişi dünya piyasalannı etkilemeye de- vam ediyor. lngiltere Başba- kanı Blair'in, sterlinın Euro karşısında değer kaybetmesin- den sonra "lngiltere Euro'nun merkez pazan olacak" sozle- riyle halka cesaret \erme gin- şimlerinin etkili olmadığı orta- ya çıktı. lngiltere"de yapıian kamuoyu araştırmasmda halkın sadece yüzde 29'unun Euro'ya geçişe destek verdiğinı ortaya çikardı. tngiliz ekonomistler, sisteme girişinyüksek olan\er- gileri daha da yükselteceği \e işsizliği arttıracağı konusunun halkı büyük ölçüde "Eurokar- şıb kıküfmı" söylüyor \Vashington muhabirimiz Fuat Kozluk- lu'nun haberine göre, ABD Başkanı Bill Clin- ton, Avrupa'nın ortak para birimine geçme- sini memnunlukla karşıladığını açıkladı. Wall Streefin dev şirketleri ile ABD ban- kalan. Euro'ya güven duyduklannı belırtır- lerken Dovv Jones Sanayi Endeksi, yılm işlem Ortak para kur sepetinde EkonomiSefvisi-Merkez Ban- kası, mevcm kur sepetini bundan böyle 1 dolar+0.77 Euro olarak izleyecek. Merkez Bankası'ndan yapı- ian açıklamada, Türkiye'de dö- viz piyasalan kur sepeti olarak 1 dolar-t-1.5 mark olarak takip edilirken, 1 Ocak'tan itibaren Euro kullanımına başlandığı ve markdahil 11 ülkeparasınınde- ğerinin ortak para binmine kar- şı geri dönülmez olarak sabit- lendiğine dikkat çekildi. Açık- lamada. 1 Euro'nun 1.955830 mark olarak sabitlenmesi göz önüne alınarak, mevcut kur se- petinin bundan böyle 1 do- İar+0.77 Euro olarak izleneceği ifade edildi. gününü 2.84 puanlık bir artışla rekor düzeye çıkararak 9 bin 374.27'den kapattı. Aynca, ABD Hazine Bakanı James Rubin. uluslara- rası maliye ve ekonomi çe\Telerinde dolan zor- layacak bir rakip olarak değerlendirilen bu yeni para birimine karşı ülkesınin tutumunu değerlendirdı. Rubin. "Bu Avrupa için Ki ola- caksa bizim için de ryi olacaktır. Güçlii Avrn- pa' mn \arhğı ABDiçin Kidir* yo- rumunu yantı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üye- si Prof. Dr. Korkırt Boratav da Euro'nun dolar karşısında yük- selmesinin, reel ekonomi açı- sından ABD'nin çıkanna olaca- ğını, sennaye açısından da Av- rupa'nın ilgi odağı haline gele- bileceğini söyledi. Boratav, Eu- ro ile birlikte Türkiye açısından Avrupa paralan arasında kur oy- namalannın yarattığı ıstikrarsız- lık ve belirsizliklerin ortadan kalkacağını belirtti. İhracatta frene basıldı • AB'nin Türkiye'den su ürünleri ithalatma getirdiği kısıtlamanın yansıması görüldü. Canlı hayvan ve su ürünleri yüzde 24.2 ile ihracatı en çok gerileyen sektör oldu. Ekonomi Servisi - Türkiye Ihra- catçılar Meclisi (TİM), aralık ayın- da ıhracatın yüzde 6.1 geriledigi- ni açıkladı. TIM'in hesaplanna gö- re 1998 yılındaihracat 28.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna gö- re para bazında 1997 yılına oran- la ihracatta yüzde 2.2 artış kayde- dildi. Gerçekleşmelerde, bildirim- lerden kaynaklanan 2-3 puanlık ha- talann olabileceğı belirtildi. TtM Başkanı Ofcan Oğuz, 1998 yılına ilişkin ihracat rakamlannın 'tat- min edki olmadığınr ifade etti. Oğuz, 1998 yılı sonunda alınan ka- rarlann hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyerek sorunlann çözülmesi durumunda yılın ancak ikinci yansında ihracatta toparlan- ma yaşanabileceğine işaret etti. İhracatı artanlar Maddeler Elekrık. mak. Otomotiv ve yan san. Tekstil ve hammad. Hazır giyim ve konf. Çimento ve toprak ür. (%) 17.4 13.8 9.4 6.5 0.9 İhracatı azalanlar Maddeler Canlı hayvan ve su ür. Fındık ve mamulleri Tütün Zeytin ve zeytinyağı (%) -24.2 -17.6 -14.9 -14.3 Deri ve deri mamulleri -11.4 Maden -10.9 Merkez Bankası ve Hazine, Özelleştirme Idaresi tahvillerine 'karşılık'getiriyor Ekonomide nakit operasyonuBA\U SALMAN ANKARA - Merkez Bankasf mn piyasaya dü- şük faizle para vermesine karşm. yaklaşık 2 aydır sü- ren nakit sıkışıklığına çö- züm aranıyor. Özelleştirme Idaresi Baş- kanlığı'nın (ÖİB) tahvillerinin kullanım alanı genişlerilerek nakit sıkışıklığını aş- ma planlan yapılıyor. Merkez Bankası'nca karşılık olarak kabul edilmeyen ÖtB tah- villerinin. mevduat munzam karşılığı. dis- ponibilite, bankalararası işlemler. ikinci el piyasasmda kullanılabihr hale getirilme- si gündeme getirildi. Ancak bu tahville- rin de "spekûlatir' oldukla- nna dikkat çekildi. Türkiye, enflasyonun yüz- de 54'lere indiğı iddialanna karşın yüzde 140'lan aşan fa- izlerle borçlanma çelişkisini yaşıyor. Bu durumun sürdü- rülemez olduğu vurgulanır- ken: Uluslararası Para Fo- nu'nun (IMF) Türkiye anali- zinde de reel faizlenn düşü- rülmesi istenmişti. IMF, Mer- kez Bankası'nın nakit sıkı- şıklıği nedenıy le pıy asaya dü- şük faizli para vermesini eleş- tinrken, bunun yapılmak zo- runda olduğunu kabui etmiş- ti. Ancak Merkez Bankası'nın döviz rezervi güvencesiyle piyasayı fonlaması nakit sıkı- şıklığının giderilmesini sağ- lamadı. • Özelleştirme îdaresi Başkanlığrnın (ÖtB) tahvillerinin kullanım alanı genişletilerek nakit sıkışıklığını aşma planlan yapılıyor. Merkez Bankası'nca karşılık olarak kabul edilmeyen ÖİB tahvillerinin, mevduat munzam karşılığı, disponibilite, bankalararası işlemler, ikinci el piyasasmda kullanılabilir hale getirilmesi gündeme getirildi. Ancak bu tahvillerin de "spekülatif" olduklanna dikkat çekildi. Merkez Bankası, Hazine ve Bankalar Birliği yetkililerinin yaptıklan toplantı- larda piyasalann fonlama gereksinıminin azaltılarak, reel faizlerin düşüriilmesinin yollan arandı. lç Borç Danışma Kurulu'nda "parasal- cı" polirika ızlenmeyeceğı kamuoyuna açıklanmıştı. Daha önce de bankalar Mer- kez Bankası'na baş\aırarak nakit sıkışık- lığı yaşadıklannı, bu nedenle mevduat munzam karşılıklan (toplanan mevduatın Merkez Bankası'nablokeedilenbölümü) ile disponibilite (hemenparaya çevrilebi- lecek değer bulundurma zorunluluğu) yü- kümlülüklerinin azaltılmasını ya da kal- dmlmasını istemfşlerdi. Üretım sektörüne yönelik önlemler kap- samında bankalann bu yükümlülüklerinin Bütçeninyüzde 84'ü borçlanma ANKARA (Cumhuriyet Bûro- SB)-Türkiye. 1998yılında 12kat- rilyon 890 trilyon lira iç, 2 katril- yon 388 trilyon lıra dış borç öde- mesini gerçekleştirebilmek için 11 katrilyon 836 trilyon lira iç, 2 milyar 800 milyon dolar (315 bin liradan 882 trilyon lira) dış borç- lanmaya gitti. Böylece, Türkiye, 15 katrilyon liralık 1998 yılı bütçesinin yüzde 84*ü düzeyinde borclandı. Hazine Müsteşarhğı, dün Tem- muz-Aralık 1998 borçlanma prog- ramı gerçekleşmelerini açıkladı. Hazine, aralık ayında 1 katrilyon 7 trilyon lira gelire karşılık, 1 kar- • 12 katrilyon 890 trilyon liralık iç borç ödemesi için 11 katrilyon 836 trilyon lira iç borçlanma yapıldı. rilyon 135 trilyon lira faiz dışı, 494 trilyon lira da faiz harcaması yap- tı. Böytece aralık ayında 622 tril- yon liralık açık verilirken, 315 tril- yon lira dış, 456 trilyon lira iç borç ödemesi gerçekkştirildi. Açıklamada. 1998 yıhnda II katrilyon 373 triîyon lira gelire karşılık, 8 katrilyon 694 trilyon li- ra faiz dışı harcama, 6 katrilyon 184 trilyon lira faiz ödemesi sonucun- da, 3 katrilyon 505 trilyon lira açık verildiği bildirildi. Temmuz-arahk 1998dönemin- de 3.8-4.8 katrilyon lira borçlan- ma hedefı koyan Hazine, bu dö- nerhde 4 katrilyon 825 trilyon li- ralık borçlanma gerçekleştirdi. Yi- ne bu dönemde 609 trilyon liralık da ortalamadan satış gerçekleşti- rildiği kSydedilen açıklamada, TAP yöntemiyle de net 84.6 trilyon li- ra, halka arz yöntemi ile de net 194.3 trilyon lira borçlanıldığı be- lirtildi. Açıklamada, 1998'in ikin- ci 6 ayında programlanan 2.4-2.5 katrilyon liralık yıl sonu faiz dışı fazlarun 2.7 katrilyon lira olarak gerçekleştiği bildirildi. azaltılarak firmalara kredi olanağı sağlanabileceği id- dia edilmişti. Mevduat mun- zam ve disponobilite yü- kümlülüklerinde azaltma yapılmazken, bankalann na- kit sıkışıklığını aşmaya yö- nelik karşılık olarak kullanabilecekleri enstrürnanlann genişletilmesi gündeme geldi. ÖİB'nin "özeUeştirme yapılacağı öngörüsüyle'' çıkardığı tahvillerin mevdu- at munzam karşılığı, disponibilite, banka- lararası işlemlerde karşılık, repo karşılı- ğı, Takasbank. ikinci el piyasası işlemle- rinde kullanılabilmesinin olanaklı hale getirilebileceği belirtiliyor. Daha önce Merkez Banka- sı'nca ve bankalararası işlem- lerde kabul edilmeyen, ancak küçük çaptaki repo ışlemlerin- de karşılık olduğu belirtılen ÖİB tahvillerinin atıl durum- da tutulduklan kaydedildi. Uzmanlar, ÖİB tahvillerinin kullanım alanınm genişletil- mesini. "çoklasıdıalaiKİakul- lanüan kıymetin Bkiditesinin arttınlmasr olarak değerlen- dirdiler. Uzmanlar. "Böylece fonlama ihriyacının kalma- masnla reel faizlerin düşürül- mesi öngörülebilir. Tabii ida- renin tahvükri de spekülatif. Yıllık şu kadar özelleştirme yapacagım diye tahvil çıkar- tryor. Bu, yüzde 50 reei faiz farkını kapatmak için önem- li bir koz" diye konuşrular. ÇİFTÇİDOSTU SADULLAH USUMİ Zeytinyağı Üreticisi Kaderine Terk Edilemez 1998 yılı ürünü zeytinyağında verim ve kalıte ol- dukça yüksek. Rekoltenin 200 ıle 220 milyon kilo arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak Avrupa Birliği'nin koyduğu bir nevi ambargo yüzünden ıh- racat yollanmız tamamen kapandı. En azından şim- dilik. İç tüketimimiz son yıllarda 50 milyon kilonun çok altına düştü. TARİŞ de, yapıian bir açıklamaya gö- re 25 milyon kılo civarında alım yapacakmış. Geri- ye kalan 125 milyon kılo zeytinyağı ne olacak? Kim yiyecek, kime satılacak? Türkiye bu soruların yanıtını çok kısa sürede bul- mak zorunda. Aksi halde, hem Türk ekonomisi bü- yük bir yara alacak hem de geçimini zeytin ve zey- tinyağına bağlayan 2 milyondan fazla insanımız ekonomik bunalıma sürüklenecek. Belki de iflas edenler, aç kalanlar olacak. Üreticiler ve üretici birliklen hükümeti bu konuda aylarca bıkmadan, usanmadan uyardılar. Ege böl- gesinin çeşitli yerlerinde açık hava ve kapalı salon toplantıları yapıldı. Devlet yetkilileri davet edildi. Tehlikenin kapımıza dayandığı belirtildi. Aynca TA- RİŞ yetkilileri durumu ilgili makamlara iletti. Ticaret odalan, ziraat odalan raporlar verdiler. Ama üzülerek belirtmek gerekir ki, üretici kesimin çırpınmasına rağmen bugüne kadar tenlikeyi geçiş- tirecek birtek önlem alınmadı. Aksine, tüccar vesa- nayicinin etkisi altında kalarak alınan ters kararlar sıkıntılan biraz daha arttırdı. *•• Önceki iki yazımızda da belirttiğimiz gibi, en bü- yük soaın ihracatta. Avrupa Birliği, Türkiye'den it- hal edilecek zeytinyağına fiyatının yarısından fazla "fon" koydu. Avrupa Bıriiği'ne üye ülkelerden btrı- si bizden yağ almaya kalktığı zaman, ton başına 2 bin dolar fon ödeyecek. Italya, ispanya veya Yuna- nistan'dan ithal ederse ne gümrük ne de fon öde- yecek. Bu nedenle Avrupalı tüccar bıze 2 bin dolan fi- yattan keserek teklifte bulunuyor. Kabul etmezsek ihtiyacını başka ülkelerden karşılıyor. Biz 2 bin do- lann kesilmesine razı olursak, bu kez de iç piyasa- lanmızda fıyatlar düşüyor ve üreticiler yağlarını ma- liyetinin çok altında satmak zorunda bırakılryorlar. Bu duruma düşmemizin nedenlerinden bir kıs- mı, kendi hatalarımızdan kaynaklanıyor.- Örneğin, Gümrük Birliği görüşmeleri sırasında yetkilılerimiz, bu tür sorunları akıllarının kenarından bile geçirme- miş. Belli garantiler alınmamış. Aynca sorunlar pat- lak verdikten sonra da Avrupa Biriiğı'ne cıddi bir öne- ri götürülmemış. Daha da acısı, Türk zeytinyağının kaderi ıhraca- ta bağlı olduğu halde dünya piyasalannda etkın bir kuruluş olan Uluslararası Zeytinyağı Konseyi üye- liğinden çıkmışız. Hiçbir ülke bize "G/f" dememış. Hatta, yardım elıni uzatanlar olmuş. İç tüketimimi- zi arttırmak için mali kaynak önermışler. Ama biz bü- tün bu iyi niyetli önerileri elimizin tersi ile itmişiz ve konseyi terk etmışiz. Bugüne kadar da bizden baş- ka böylesine bir hata yapan ülke olmamış. Böyle- ce, kendi kuyumuzu kendimiz kazarak dünyada zeytinyağı üreten veya alım satımında etkili olan tüm ülkelerden soyutlanmışız. ••• Avrupa Birliği dışındaki zeytinyağı alıcısı ülkeler- le temasımız tamamen kesildi. Orneğin, Amerika, Avustralya pazarlan bizim için büyük bir şans oia- bilirdi. Ama konseyi terk ederek aralanan kapılan bile kendi ellerimizle kapattık. Nitekim, geçenlerde bir toplantı nedeni ile Türki- ye'ye gelen Kuzey Amerika Zeytinyağı Birliği Baş- kanı Richard Sullrvan ile Avustralyalı Zeytinyağı Bir- liği temsiicisi Adrian Rossi, uluslararası konseyden çıkmamızın büyük bir hata olduğunu ve bu karann Türkiye'ye pahalıya mal olacağını, ihracatçılanmı- zın ve devlet yetkililerimizin yüzüne karşı söyledi- ler. Richard Sullivan "Konsey'den aynldığınız için Türkiye 1 Ocak 1999'dan itibaren program dışı ka- lacak" dedi. Adnan Rossi de Konsey'in dışında ka- larak Avustralya pazartanna girmemizin mümkün ola- mayacağını söyledi. Her şeyi çok iyi bildiklerıni iddıa eden ıhracatçı- lanmızın hatalı tutumlan yüzünden iki büyük zey- tinyağı pazannı birden kaybetmış olduk. Ne yazık ki, bu hataların faturasını gene iki mil- yondan fazla üreticımiz ödeyecek. Ihracatçı tüccar ve sanayicinin kaybı ise, belki sadece kârdan za- rar olacak. • • • İhracatı beceremedik. Hiç olmazsa ıç tüketimi arttıncı önlemler almalıyız. Türk halkı yılda 100 mil- yon kilo, hatta 150 milyon kılo zeytinyağı yıyebilir. Şu anda kişi başına iç tüketim 700 gram. Italya'da, Ispanya'da, Yunanistan'da ise 20 kilonun çok üs- tünde. 20 yıl önce bizde de bu rakam 3 kiloydu. Eğer hükümet, tüccar ve sanayicilerin maddı katkısını sağ- layarak bir kampanya başlatırsa halkımıza değil 100 milyon kilo, 150 milyon kilo zeytinyağı bile yet- mez. Aynca Türkıye'nin yıllık sıvı yağ açığı 800 milyon kilo. Bu açığı ithalatla kapatıyoruz. Milyonlarca do- lar döviz veriyoruz. Yabancı ülkelerin üreticilerini kalkındınyoruz. Zeytinyağı tüketimımizi arttınrsak sı- vı yağ ithalatımız en azından 100 veya 150 milyon kilo azalmış olacaktır. Üstelik zeytinyağımızın tama- mını iç piyasalanmızda tüketmemizin sayılamaya- cak kadar faydası var. NET KÂR 3OOÛN 90GÛN 180 Q O N 360 GÜN HER 1OO.OOOTL İÇİH 5.098 16.618 33.009 86.918 HER 1OOO USD İÇİN 6.16 20.12 39.59 80.72 HER 1O0O DM İÇİN 5.76 18.67 37.57 76.25 1 Ocak 1998de Ihtas Flnans'a 100.000 TL yatıranlann paralan 1 Ocak 1999'de 187.000 TL okkı. 10! f İhlasFinans ŞUBELERIMİZ 6ĞLE TATİLİ VE CUMARTESİLERİ {1230-17:00) AÇIKTtR.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear