Catalog

Cumhuriyet f îmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmcnı: Orhan Erinç I Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetjnka\a# Yazıışlen Mudurii tbrahim Yıldız # Sorumlu Müdur. Fikrct tlkiz Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara • Görsel Yönetmerr Fikret Eser Istihbarat. Cengiz Yıldınm # Ekonomı Özlem \ üzak # Kültuf Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah Yazıcı # Fotograf- Erdoğan Köscoglu • Bılgı-Belge. Edib« Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Ya\ın Kıırulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Okta> kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner. Ergun Balcı, Ibnhim \ ıldız. Orhan Bursah. Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcısi Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020 C hat). Faks 4195027 •IzmırTemsilcısi. SerdarKtak. H ZıyaBlv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks-4419117 9 Adana Temsilcısi Çetin Yiğenoğlu, inönüCd. 119 S. No:l Katl.Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mûduıu Lstün Akm«ı 0 Koorchnator \hmet Korukan # Muha- sebe Bulent Y etıer • Idürc Httscyin GürfT • IşletnK Önder ÇeUk • Bügı- tşlera N'afl tnal 9 Bılgısayar Sıstem Vlûrinet ÇüerSSanş FaziletKuza MEDYA C: • Yoneıım Kunılu Başkanı - Genel Müdur Gfilbin Erduran 4 Koordınator Reha Işatman # Genel MüdurYardımcısı SevdaÇoban TeJ 514 07 J3 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Ya)imkvan ve Basan: Y'ent Gun Haber Aıansı. B a s ı n \ e Yayıncılık A Ş T j r k c K ^ ı C a d 34 41 Cagaloğlu 34134 lsl ?K 246 lstanbul f e! (0 212ı 512 05 05 120 hal) Faks lO 2 I 2 l 513 S5 95 5OCAK 1999 Imsak-5.49 Güneş: 7.22 Ögle: 12.16 tkindi: 14.35 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.24 www.cumhuriyet.com.tr Yerli Cindy Amerika yolcusu • Haber Vlerkezi - Sıvaslı Cindy olarak adını duyuran Tülin Şahin. bir firmanm makvaj ürünlennin tanıtımı için gerçek Cindy ile objektıflerin karşısına geçmeyi beklıyor. Sıvaslı Cindy. bağlı bulunduğu ajansm 1999 katalog çekimleri için gelecek hafta New York'a. daha sonra da Fransa'ya geçecek. Sadberk Hanım Müzesi tnternerte • ANKARA (AA) - Vehbi Koç Vakfı'nca 15 yıl önce, işadamı Vehbi Koç'un eşi Sadberk Hanım anısma oluşturulan "Sadberk Hanım Müzesi" İnternet"te sıte açtı. "vvvvvv.sadberkhanımmuzesı. org.tr" adresınde bulunan sitede. "Sevgı Gönül Binası"ndakı Arkeoloji Bölümü ve "Azaryan Yalısfnda yer alan Sanat Tarihi Bölümü'nde ayn ayn sanal gezıntı yapılabılecek. İMO'dan köprü ppojesine tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-lnşaat Mühendıslerı Odası. lstanbul Boğazı için tasarlanan 3. köprü proiesine tepki gösterdi. IMO tarafından yapılan açıklamada. üçüncü köprünün diğer köprülere oranla daha kısa ömürlü olacağı, büyük kamulaştııma harcamalar ile doğal ve tarihi çe\re zarannı beraberinde getireceğı kaydedıldı. Açıklamada. Boğaz demıryolu tüp geçışı ve bunu raylı sistemlerle (metro) bırleştırecek tasanlar önenldı. ameliyatı• TAHRAN(AA)-lran'da ilk beym ameliyatının. 4 bin 800 yıl önce yapıldığı ortaya çıktı. lRNA'nın haberine göre Zabul kentı yakmlarında Şehr-ı Suhte (Yanmış Şehir) civannda ortaya çıkanlan toplu bır mezarda. 10-14 yaşjannda bır kız çocuğuna aıt olduğu belirlenen bır kafatası üzerinde yapılan incemelerde elde edilen ipuçlan. kızın beyninde toplanan suyun yarattığı baskıyı azaltmak için zamanın hekimlerınin, kafatasının sağ yan kemiğini alarak geçıcı bir tedavı sağladıklannı ve hastanın ameliyattan sonra 6 ay daha yaşamış olabıleceğıni gösteriyor. Kan kanserinde soyaçekim • NEW YORK (AA) - Kan kanseri üzerinde araştirmalar yapan bilim adanüan, hastalığın soyaçekimden kaynaklanma olasılığının yüksek olduğu sonucuna vardılar. Kronik lenfotik kan kanseri (CLL) \akalannda hastalann en az yüzde 20 sinde, kısa adı ATM olan bır genin bozuk olduğu ve bu kişilerin en az üçte bırinin bozuk geni ebeveynlennden devTaldıklan belırtiliyor. Dolmabahçe'de kokteyl izni • ANKARA (ANKA)- Atatürk giysileri defılesi sırasında zarar gören Dolmabahçe Sarayı'nm padışahlann bayramlaşma törenlerini yaptıklan Muayede Salonu, TBMM Başkanlık Divanı karanyla vakıf ve derneklerin kullanımma açıldı. Kış indirimi • Haber Merkezi - DKNY, yüzde 30'dan yüzde 50"ye varan kış mdinmini başlattı. Mağazanın sonbahar-kış koleksiyonunda giysiler rahat ve özgür kesimleriyle dikkat çekıyor. Pendik'teki 44 hektarlık orman 'mevzuata aykın olarak' 788 hektara çıkanldı Ozel ormanlarda 'tapu' oyunlarıCEM ULUTAŞ Pendik'in Ballıca köyündeki 9 mesireyi kapsayan toplam 788 hektarlık orman alanının. 1944 tarihli. geçerliliğı kalmayanbir mahkeme karan ve tapulara da- yanılarak Setenay Metin ve Ro- yal Tunzm AŞ adına tescil edil- dığı bildirildi tstanbul 59 No'lu Orman Kadastro Komisyo- nu'nun. aynca. tapuda 44 hek- tar olarak görünen alanı 'huku- ka, mevzuata ve usule aykın' olarak 788 hektara çıkardığı be- lirlendi. Müfettiş ıncelemesı so- nucu 'idari bir hata" yapıldığı- nı anlayan Orman Bakanlığı ta- pulann iptali için dava açtıysa da ılk aşamada dava konusu or- manın 17 hektarlık bölümü Yar- gıtay'ca da onanarak kaybedil- di. Orman Bakanlığı Teftiş Ku- rulu ve Başbakanlık Teftiş Ku- rulu'nun ayn ayn yaptıklan ın- celemelerde. özel orman tapu- lannın 'idari bir hata' sonucu tescil edıldiği belirlendi. Or- man Bakanlığı. bu belirleme üzenne lstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'ne özel orman tapu- lannın iptali için dava açılma- sı talimatını verdı. Ancak Orman Bölge Müdürlüğü'nün Pendık 2. ve 3. asliye hukuk mahke- melennde açtığı 10 adet tapu iptal davalannın 9"u. esastan • Müfettiş incelemesi sonucu 'idari bir hata' yapıldığını anlayan Orman Bakanlığı tapulann iptali için dava açtı. İlk aşamada dava konusu ormamn 17 hektarlık bölümü Yargıtay'ca da onanarak kaybedildi. değil usulden reddedildi. Mah- kemelerin reddetme kararına dayanak olarak. askıdan sonra *6 a>lık hak dfişürücü sürenin aşılması' göstenldi. Böylece Kı- limlı, Fındıkdere ve Eğrek or- manlan olmak üzere toplam 17 hektar ve 5 bin metrekarelik devletormanlan kaybedildi. Söz konusu mahkemelerde devlet ormanı aleyhine verilen 6 adet karann ise Yargıtay'da incelen- diği belirtildi. Dönemin Orman Kadastro Komisyonu. ormanlan de\let ormanı olmaktan çıkarmakla kalmayıp. toplam 44.8 hektar olan ormanlan. eski tapu dilin- de yaptığı 'yorumla' 788 hek- tara çıkardı. Üstelik bu tapular. 1945'te yürürlüğe giren 4785 sayılı kanunla devletleştirilip geçersiz kılınmıştı. Komisyon. tapulardaki miktar yerine, sa- bit olmayan sınırlan sabit gibi göstererek sınırlan ölçü aldı. Orneğin, kaya ya da ağaç gibı zamanla yeri değişen veya baş- ka bir konumdaki benzeri nes- nelerle kanştınlabilecek nok- talar. değişmez ve sabit sınırlar olarak gösterildi. Böylece geçer- liliği hukuken tartışmalı olan tapularda bile 44 hektar olarak görünen özel orman, 788 hek- tara çıkmış oldu. Bu gerçek, 06.12.1993 tanhlı Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda da açık- ça saptandı. Konunun Başbakanlık Teftiş Kurulu'na intikalinden önce, Orman Bakanlığı müfettişleri- nin hazırladığı raporda devleti zarara uğratan sorumlular hak- kında fezleke düzenlendi. 13.05.1993 tarihli inceleme ra- porunda şöyle denılmişti: "Hukuki gecerfiBği bulunma- >an mahkemekarannın mevzu- ataaykın olarak uvgulanmassu- reti\le, kararla ilgili tapularda- ki vüs'atin çok üzerinde alana sahip devlet ormanının, huku- ka, usule ve mevzuata aykın şe- kilde özel ornıana tefrik edile- rek devlet mülkiyetindcn çıka- nldığı ve devlet ormaıuna za- rar verildiği tespit edildi." Verem Eğitim Haftası 'Yetersiz tedavi vereım kronikleştirir' • tstanbul Verem Savaş Derneği Başkanı Dr. Ahmet Refik Erem, "Bir tek veremli hasta kalsa bile hastalıkla mücadele devam etmelidir" dedi. lSTANBLX/SI\AS(Cumhu- riyet) - Veremin (tüberküloz). 1985 vılından beri yenıden dün- ya gündemine gırdıği belirtildi. ls- tanbul Verem Savaş Derneği Baş- kanı Dr. AhmetRefik Erem. "Bir tek veremli hasta kalsa bile has- talıkla mücadele devam etmeU- dir. Çünkü hastalık bulaşıcıdır ve çok kolav' yayılma alanı bulabU- mektedir" dedi. Bu yıl 51 .'sı düzenlenen 'Verem Eğitim >?Propaganda Haftaa". ls- tanbul Verem Savaş Derneği 'nın merkez bınasında gerçekleştınlen basın toplantısıyla başladı. Haf- ta boyunca konuyla ılgıli eğitsel ve bilimsel etkinliklerdüzenlene- cek. Toplantıda konuşan demek başkanı Dr. Ahmet Refik Erem. veremı 'topluma vansıvan birey- sel bir hastalık' olarak niteledi. Hastalığın tedavismde, her has- talıkta olduğu gibı erken tanının çok önemli olduğunu belırten Erem. sözlennı şöyle sürdürdü: "Yfeterszvedüzemiztedavihas- Kazakistan Verem hortladı lstaobul Haber Senisi - 1985 yilından sonra "hort- layan'" verem hastalığı, Ka- zakistan'daki cezaevlerinde ve toplama kamplarında toplu ölümlere neden oldu. "Egemen Kazakistan" gazetesinin haberine göre, Basbakan Yardımcısı Bal- taş Tursınbayev başkanlı- ğında yapılan "Veremle Mücadele Kurulu" toplan- tısında, 1 Aralık 1998 yılı rakamlanyla ülkedeki ceza- evleri ile çalışma kampla- rında son bir >ilda 1213 hü- kiimlü verem hastahğtndan " ölürken 8 bin 134 hüküm- lünün debu hastalığa yaka- landığı belirtildi. tafağın kronikleşmesine >ol acar. Hastabğın tedavisi. ağırlık duru- muna göre en az 6, en çok 9 a> sü- rer. tlk 2-3 ayda hastanın genel durumunda hızla düzelme görü- lür. Ancak bu düzelme aldatıcidır. Hasta. kendini i> i hissermeduru- munun verdiği bu rahatlıkla teda- visini kesinlikle yanda bırakma- malıdır. Çünkü vücudunda bu- lunan verem mikrobu ikinci kez dev reve girdiğinde daha ağır ha- sariara neden olacaktır." Hastalığın. mıkrop taşıyan has- tanın konuşma. öksürük ve aksı- nk gıbi solunum faalıyetlen ile çevreye yayıtdığını belırten Erem, böylece solunum yolu ile sağlam insana geçen mikroplarm akcı- ğerin en küçük bırimlerine kadar gittiğıni ve orada yerleşerek ço- ğalmaya başladığını söyledi Belirtüer ~ Erem, hastahğın belırtilerinı şöyle sıraladı: • Veremli hastada en çok gö- rülen belirtı öksürüktür. Inatçı ka- rakterdeki bu öksürük verem ilaç- lan dışındaki ilaçlarla ıyileşemez. • Balgam çok değişik vasıflar- da ve bazen de kanlı olabilir. • Veremlı hastalarda ateş ve gece terlemesi olabilir. • Nedensiz za\ ıflama ve iştah- stzhk da verem göstergesi olabilir. Yenı doğan bebeklere 2-3 ay- lık ıken, BCG aşısı yapılması gerektiğini kaydeden Erem, bu aşmın ilköğretime başlarken tek- rarlanması gerektiğini söyledi. Verem Savaş Federasyonu Baş- kanı Ferit Koçoğlu da Sıvas'ta düzenlediği basın toplantısında, veremin ölüm nedenlen sırala- masında aşağılara düştüğüne. fa- kat kronikleşme şeklınde yeni bo- yutlar kazandığına dikkat çeke- rek "Verem eskiden öldürüyor- du. şimdi süründürüyor" dedi. Koçoğlu. "Verem Savaş Dis- panseıieri ilegöğüs hastanelerive SSKarasında iş.birliği sağlanma- h, Verem Savaş Dispanserleri per- sonelinin dü/enli eğitimi ve dene- timi için bölge başkanbklan ku- rulmalı" diye konuştu. ABD'nin kimi bölgeleri karyağışının etkisinde kalırken kimi kentkrdedeseDeryaşamı fdçettL (Fotoğraflar: REUTERS) Köîü hava koşullan ABD 'de 39, îngiltere 'de 2 kişinin ölümüne neden oldu Batı kar vefirtınaya tesüm• Irlanda'nın güneyini birkaç giindür vuran fırtınada. 2 Alman turistin kaybolduğu öğrenildi. Polisler. 31 Aralık'tan bu yana kendilerinden haber alınamayan turistlerin uçurumdan düşmüş olmalanndan endişe duyuyor. Chicago'da kar kalınlığı, kimi yerlerde 58 cm"ve ulaştı. Dış Habeıier Servisi - ABD ve Avrupa'yı etkisi altına alan kara kış bazı bölgelerde yaşamı felç ettı. Hafta sonu, ABD"de 39, Ingıltere'de 2 kişi, kötü hava koşullan yüzünden yaşamını yıtirdı. ABD'nın lllınois eyaleti ile Indiana, Wisconsin. Missouri'nin ıçinde bulunduğu tüm orta batıda etkili olan fırtına, mılyonlarca dolarlık zarar verirken trafik kazalannın yanı sıra elektriklerin kesilmesine, kabiolu televizyon sistemlennın çökmesine neden oldu. Illinoıs eyaletinde kar kalınlığmın 58 santimetreyi bulduğu. fırtınanın yığınak yaptığı bölgelerde kar kalınlığmın 1 -3 metre arasında değiştiği belirtiliyor. ABD'nin orta batı eyaletlerinde kötü hava koşullan yüzünden ölenlerin sayısı 39 olarak bildirildi. Bu arada. Ingiltere'nin güneyini önceki gün etkisi altına alan ve sellere yol açan fırtınada, ıki kişinin yaşamını yitırdiğı belirtildi. Polis yetkililenne göre Sussex bölgesinde 70 yaşmda bir lngilız, şiddetlı rüzgânn etkisiyle kopan büyük bir ağaç dalının altında kalarak yaşamını yitırirken, 51 yaşındakı bir kişi de yürürken çatıdan başına tuğla düşmesi sonucu öldü. 120 km. hızmda firtuıa Ingiltere'nin güney kıyılannı vuran fırtına saatte 120 kilometre hıza ulaşırken, daha iç bölgelerde rüzgânn 96 kilometre hızla estiği belirtiliyor. Fırtınanın etkisiyle onlarca ağacın kökünden koptuğu, yağışlann yol açtıfı sellerden çok sayıda bölgenin sular altında kaldığı ifade ediliyor. Irlanda'nın güneyini birkaç gündür vuran fırtınada, 2 Alman turistin kaybolduğu öğrenildi. Polisler, 31 Aralık'tan bu yana kendilerinden haber alınamayan turistlerin, yılbaşı tatillerini geçirdikleri villanın yakınındaki uçurumdan düşmüş olmalanndan endişe duyuyor. Osman hn ansmn altüst olan hayatı IŞILÖZGENTÜRK Osman kırk yaşında. Evli. Biri kız. biri oğlan ikı çocuğu var. Küçük oğlan, kemik- leri gelişemediği için sürekli kontrole git- mek zorunda. Osman"ın her hafta bir günü hastanede geçiyor. tşyerindekiler biraz bo- zulsalar da buna göz yumuyorlar; sonuçta ortada küçük bir çocuk var. Osman bır reklam şirketinde matbaa iş- lerine bakıvor. Daha çok, dili bir kanş dı- şarda koşturup duruyor. Ve her gün, yaşa- mını birdenbire altüst eden gelişmelere ver- yansın ediyor. Osman"ın meslek ve itibaryitirişi olduk- ça ilginç. O birteknoloji kurbanı. Efendim, hadise şöyle cereyan ediyor: Osman meslek lisesini bitirir bitirmez hayata atılıyor ve fotograf işiyle ilgili bir dük- kân açıyor. Burada hem fotograf çekiyor, hem yıkıyor hem de her çeşit fotograf makine- sinı tamır edıvor. Bu arada başka bir iş de yapıyor. Geceİeri bir gece kulübündebas gi- tar çalıyor. Oldukça başanlı bir grubun bas gitarcısı. O zamanlarOsman'ın forsu bin beş yüz. Cepte bir dolu para. itibar... Bir giydi- ğini bir daha gıymiyor Osman. Gömlekle- ri marka. pardesüler marka, çoraplar mar- ka. Yemesı ıçmesı de yerinde. Viski. değış- mez baş ıçkısı. Sonra kadın. kız arkadaşlar. gırla. Kızlann biri gidi- >or öteki geliyor. Sonra Osman sevda- lanıyor. Teknik ressam bır kıza hiç kımseye duymadığı duygularla bağlanıyor ve kızın ai- lesı bu iki meslekli, bol paralı adama kızlannı seve seve veriyorlar. En iyısinden düğün dernek derken. Osman'ın bir de dünyalar güzeli bir kızı oluyor. Artık her an. her dakıka kızının fotoğraflarını çekıyor Osman. Heryerde kızı- nın güzellığiyle övünü- yor. Öyle ki. Osman'ın kızına olan tutkusu ar- kadaşlan arasında mat- rak konusu oluyor. Üç yıl geçiyor. Os- man "ın karısı gene ge- be kalıyor. Osman'da bır sevınç, bır sevinç. Bir de çocuğun oğlan olduğunu öğrenıyor. Artık yennde dura- maz oluyor. lşte tam o sıralarda bilgisayar. alıp başı- nı gıtmeye başlamış Bılgısayar fotograf işine girmiş. Artık fılm yıkamak, elle gözle değil. bilgisayarla yapılıyor. Bu hem daha ucuz, hem da- ha çabuk. Ama Osman'ın bu sihirli makineyi alacak parası yok. Kazandığını güzel gü- zel yemış. Bir, iki derken işler bozulmaya başlıyor. Osman, kıraydı, vergiy- di derken baş edemeyip dükkânı kapatıyor. Arkadaş dükkânlann- da iş yapmaya, oralara gelen fotograf makinele- rini tamıretmeye başlıyor. Hay Allah, o sırada öyle makineler çıkmış ki, es- ki makine kullanan pek kalmamış. Anlayacağı- nız tamir işleri de iyice azalıyor. Gene de keyfı hiç bo- zulmuyor Osman'ın. Çünkü ikinci işinden ga- yet güzel para kazanıyor. Evine. çoluk çocuğuna bakabıliyor. Hatta ikinci çocuğunun hastalığı bile onun key- fini bozmuyor. Parası var, işi var; oğlunada bakar, kızına da... Fakat o da ne? Artık gece kulüpleri ko- caman bir grup istemiyorlar. Gitanydı, ba- teristiydı çok pahalıya geliyor bu iş. Şimdi koy bir elektronik org, bir de bir solist, ol- du sana en kralından eğlence. Ve böylece teknoloji ikinci işinden de ediyor Osman'ı. Bır süre delirecek gıbi oluyor. Nerede bir elektronik org görse. bırakm görmeyı, se- sini işitse delleniyor. Neyse ki bu dellenmeler çok uzun sür- müyor. Nasıl sürebilir ki. evde onu bekle- yen biri hasta iki çocuk ve bir kadın var. Ka- nsı bir ara çalışmak ıstiyor, ama çocuklar küçük. bakacak kımse yok. Sonunda evle- rinı bozup Osman'ın annesinin evine taşı- nıyorlar. çünkü e\ kırasını ödeseler yeme- ğe para yetişmiyor. Osman yüzünü kızartıp eski tanıdıkla- nndan iş istiyor. Eli yatkın olduğu, biraz bil- diği için ona matbaa işlerinı veriyorlar. bir cms getir götür işi. Osman işe başlıyor. Ve o her Allah'ın günü. şirketten elinde eskiz- ler, matbaaya doğru yola çıktığında içinden teknolojiye beddua ediyor, onu bu hallere düşürdüğüiçin... Bir yandan da düşünüyor: "Acaba şu dümada onungibi teknoJoji kur- banı daha kaç kişi var?" ısoz50(« hotmail.com. Orman tapusu Yanılgı 1942 yılına uzanıyor Pendik'teki ormanlarla ıl- gıli olumsuz gelişmeler 1942 yılına kadar uzanıyor. O za- man Kartal'a bağlı olan Bal- lıca Köyü'nde 1942 yılında 3116 sayılı kanuna göre or- man sınırlannın belırlenme- si işlemi yapıldı. Ahmet Zi- yaettin Dfler adlı kışı de ken- disine ait olduğunu iddia et- tiği tapulu gayrimenkullerin, tahdit komisyonunca devlet ormanı sınırlan içerisinde bırakıldığı gerekçesiyle Ka- dıköy Asliye Hukuk Mah- kemesi'nde dava açarak itı- razettı. Mahkeme bu itiraz üzen- ne 06.10.1944 tarihli karann- da. söz konusu gaynmenkul- lerin devlet ormanı dışma çı- kanlarak davacıya iadesine hükmettı. Ancak daha son- ra 1945 yılında yürürlüğe gi- ren 4785 sayılı kanunla bu or- manlık alan devletleştirildi. Dolayısıyla mahkeme kara- n ve tapular geçersiz kılın- dı. 1950 yılında yürürlüğe gi- ren 5658 sayılı kanunun ge- çicı maddesi ile tanınan hak gereğince Diler'in yaptığı başvuru sonucu yapılan in- celemede söz konusu çiftli- ğın devletleştırildiği ve iade edilemeyeceği. ancak 5653 sayılı kanun gereğince "ma- kilik saha olarak iade edil- mesi gerektiği" bildirildi. Ancak 4785 sayılı devlet- leştirmeye ilişkin kanun yü- rürlüğe girdiğinde, 3116 sa- yılı kanun da yürürlükteydi. 3116 sayılı kanunun 1. niad- desinde ise makilikler orman olarak tanımlanmıştı. Amartya Sen Silah satışı yoksullukla savaşımı - baltalıyor YENİ DELHİ (AFP) - Hindıstan'dan Nobel Ekono- mi Ödülü sahibi Amartya Sen, zengin uluslann silah satışlannın, gelişmekte olan ülkelerin yoksulluğu önle- me çabalannı baltaladığını söyledi. Sen. "Hindistan ve Pakis- tan gibi gelişmekte olan ülke- lerin askeri harcamalan aşı- n derecedeyüksek.Oysa söz konusu parasal kaynaklar in- sani harcamalara kav dınlsa. çokciddi sonuçlar ekle edile- bilir" dıye konuştu. Düzenlediği basın toplan- tısında, uluslararası piyasa- lardaki konvensiyonel silah- lann yüzde 85'inin Birleş- miş MilletlerGüvenlik Kon- seyi'nin beş daimi üyesi (ABD, Îngiltere. Çin, Fran- sa ve Rusya) tarafından sa- tıldığına dikkat çeken Sen, "Bu tkaret satıcılann çıkar- laruıa hizmct ediyor, abcıla- nnkine değil" dedi. Sen. 1998 yılında Nobel Ekonomi Ödülü'ne hak ka- zanan ilk Asyalı olmuştu. e-posta : tan (a prizma. net. tr