25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5OCAK1999SALI 14 KULTUR PORTAL DlKMEN GÜRÜN Geriye Geçen yıl tiyatro dünyamızda neler yaşandı? Ayşegül Yüksd, 1998'de sahnelenen oyunlarla, tiyatro topluluklanyla. ödüllerie ilgili güzel bir derleme yazdı geçen hafta. Aynı şeyleri tekrardan kaçınarak 1998'in tiyatro yaşamına göz gezdiriyorum. 1998'in ilk günlerinde Türk tiyatrosu bir eleştiri ustasını yitirdi; Adnan Benk. 1950'li, 6O'lı yıllarda eleştiriyi bilimsel temellere oturtmak içın uğraş veren Adnan Benk'in yazılan, bu alanda çahşmayı düşünen gençler için önemli bir kaynak. Tiyatro düşünürü İsmayıl Hakkı Bataaoğhı, Nisan 1998'de, ölümünün 20. yılında anılırken "Bizim bir tiyatro fdsefemiz yoktur" sözleriyle bir kez daha TA ei emmuz ayında Vergi Yasası'nın 46. maddesinde yapılan bir değişiklikle sanata yatınm yapan sponsorlardan beîli oranda vergi ahnmaması karan yürürlüğe girdi. Umanm 1999'debu karann meyveleri toplanmaya başlar. gündeme geliyordu. Yine 1998'de, doğumunun 100. yılında bir başka düşün adamı, Nurullah Ataç anıldı. Ataç'ın eleştirileri, tiyatro yazilan onun Türk tiyatrosıma katkılannı belirlemiştir. Aziz Nesiıı de 84. yaşgünü nedeniyle aralık ayının son günlennde çeşitli etkinliklerle anıldı. Adnan Benk. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu. Nurullah Ataç, Aziz Nesin... Bu dört isim bir biçimde 1998'de buluştular... Dördü de yapıtlanyla tiyatronun çeşitli alanlannda uğraş veren gençlerin antenlerini yönlendirmeleri gereken güç kaynaklan. Tiyatromurun iki değerli oyuncusu; Nedret Güvenç ve Yıküz Kenter sahnede 50. yıllannı geçen yıl kutladılar. Yıllannı tıyatroya vermiş bir başka sanatçı, Gûlriz Sururi. beş yıllık bir aradan sonra tiyatroya geri dönerken Sururi ailesinin son erkek sanatçisı Ali Sururi de yine 1998'de vefat etti. Devlet Tiyatrolan'nda yine çalkantıh ' bir süreç yaşandı ve bu sürecin sonunda Doç. Letni Bilgin genel mûdür oldu. Sanatçı kimliğinin özgür bir kimlik olduğunu vurgulayan Bilgin, devlet tiyatrosunda sanatçı olmanın, hele yönetici konumunda bir sanatçı olmanın zorluğuna da değiniyor ve Devlet Tiyatrolan "nm giderek hantallaşan yapısının değişmesi gerektiğinin de altını çiziyor. * Pevlet ve sanat Kültür Bakanlığı, 1998-99 sanat yılı için özel tiyatrolara 100-60 milyar ödenek ayırdı. Özel Tiyatrolara Devlet Desteği Değerlendirme Kurulu her yıl olduğu gibi 1998 sonunda Ankara'da toplanarak verilecek miktarlan saptadı, ama bu kez hangi topluluğa ne kadar destek verildiğı. "sanatçılar ve topluluklar arasında tarbşma çıkmaması gerekçesJvie" açıklanmadı. Otoriter bir başöğretmen edasıyla alınan bu karar, destek mekanizmasının tartışılması gereken çoıruzda... 1)1998 aralık ayında kapanan Tiyatro... Tivatro... dergisinin son sayısınjn kapağı, 2) Robert WUson, i) Pina Bausch ve "VVuppertal Tanztheater 'Cam TemizkyicisT. 4) Tadashi Suzuld ve Gnıb SCOT 'Dionisus', 5) Mflva. sorunianna bir yenisini ekliyordu. Yine yıl sonuna doğru yaşanan bir başka olay: 72+13 kişiye verilen "devlet sanatçısı" unvanı sanat dünyasının gündemine oturuverdi. Yönetmelikte alelacele yapılan değişiklik sonucu yaşanan unvan enflasyonu devlet- sanat/sanatçı ilişkisındeki zaaflan bir kez daha ortaya koydu. Netıcede, ödülü alanlar söz konusu olduğunda, kurunun yanında yaş da yandı ve "devlet sanatpsT unvanı kolay onanlmayacak biçimde yıpratıldı. Kültilr Politikaları Sempozyumu Kültür Ginşımi tarafından ve tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın katkılanyla ekim ayının son günlerinde düzenlenen Kültür Politikalan Sempozyumu "nda devletin esas görevinin kültür yaşamı içinde yer alan sivil toplum örgütlerinin, özel sektörün. yerel yönetimlerin ve sanatçılann etkinliklerini kolaylaştırmak, desteklemek, özendirmek ve onlara olanak sağlamak olduğu, vurgulanan hususlardan biriydi. Bu bağlamda, verimli bir kültür yaşamı yaratılması yolunda tiyatro sanatının bir yandan yurtiçinde yaygınlaşmasına olanak sağlamak, tiyatro yapmak ıçın gerekli altyapıyı sağlamak ve öte yandan da Türk tiyatrosunun dış dünyaya açılmasını desteklemek Kültür Bakanlığı'nın sorumluluklan arasında yer almalıdır. Söz, dışa açılmaya gelmişken, geçen yıl tstanbul Şehir Tiyatrosu "Bir Ata kralhğım" ile Ohn Uluslararası Tiyatro Festi\ali'ne katıldı ve iki ödülle döndü. Stüdyo oyunculan da Makedonja ve Bulgaristan'da iki uluslararası festivale gitti. Yasafclar Kültür Politikalan Sempozyumu'nda devletin sanata müdahalesı üzerinde de duruldu Devlet sanata müdahale etmemelıvdi. Oysaki 1998'de tiyatro dünyamızda yasaklara yine yer vardı. Kocaeli Bırikim Tiyatrosu. Ankara Ekin Tiyatrosu, Ankara Birlık Tiyatrosu. "Diriliş", u Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü". 'Bir Güzel Çirkin KraT oyunlanyla yasaklardan nasiplerinı aldılar. Bu arada 10. Uluslararası tstanbul Tiyatro Festıvalf nin konuğu olan AST yapımı "Akrep'ın yazan Eşber Yağmurdereli 1 Haziran'da tekrar tutuklanınca festhali izlemeye gelen "Le Monde"un eleştirmeni olaya geniş yer verdi. 29 Aralık 1998 günü Anadolu Üniversitesı Devlet Konservatuvan Sahne Sanatlan Bölümü'nden bir grup öğrenci tarafından fakslanan "Açık Mektup*"tan kısa bir alıntı vapıyorum: "Cumhurivetin 75., üniversitemizin 40., konservatuvanmızın 10, Brcchtin doğumunun 100. yılında ve ne garip tesadüftür ki. İnsan Haklan Bovannamesi'nin kabulünün 50. yıldönümü olan 10 Aralık 1998 tarihinde Anadolu l niversitesi Devlet konservatman Müdürlüğü'nce, Doç. Dr. Metin Balay'ın yönettiği, Maksim Gorki" nin romanından Bertolt Brecbt tarafından tnatroya uyarlanan °Ana' oyunu >asaklanmıştır. Kendimizi yerin yedi kat dibinde kavbolmuş. silinmiş, göjjü görnıek için amısu kalmamış kültürlerden farklı kılmak amacıyla çalışırken karşılaştığınıız engellemeler: bu açık mektubu kalenıe almanuzdaki nedendir." Tutuklamalar. sorgulamalar. yasaklamalar, baskı... Kaçış... 2000'e bir kala bu konuda başka ne denebılir ki" 5 Tiyatro Stüdyosu "Balkon"la 1998'in ödüllennin çoğunu topladı. ama bu yıl tiyatro yapamıyorlar. çünkü salonlan yok. çünkü sanat yapmalan gerekirken aylardır mahkeme kondorlannı aşındırmak zorunda bırakılıyorlar. yıpratilıyorlar. Bu da bir tür baskı degil mi? 1998'de Düşünce ve tfade Özgürlüğü Ödülü'nü 185 sanatçı veyazaradına bir tivatro sanatçısı. Mahir Günşiray aldı.' . Sponsora vergi indlrfmi Küttür Bakanlığı'nın gene! bütçeden aldığı pay binde 3. Acı bir gerçek, temmuz ayında yapılan vergi reformu çalışmalan sonucunda Vergi Yasası'nın 46. maddesinde yapılan bir değişiklikle sponsorlardan belli oranda vergi ahnmaması karan yürürlüğe girdi. Bu hususta başta Gencay Gürün olmak üzere Ercan Karakaş, Yılmaz Karakoyuniuve Atila Sav bılfiil çalıştılar. Umanm 1999'da karann meyveleri toplanmaya başlanır. Ve festivaller 1998'in önemli etkinlikleri arasında 10. Uluslararası tstanbul Tiyatro Festivali yer alıyordu. Festivale 6 yabancı, 8 yerlı topluluk katıldı. Yabancı topluluklara kısaca değinecek olursak: Japonya'dan gelen ünlü tiyatro adamı Tadashi Suzuld ve Grub SCOT klasik oyunculuk kurallannı kıran bir çalışmayla. 44 Dkınisus''la festivalin konuğu oldu. Italya'dan gelen ve Amerikalı yazar Susan Sontag'ın İbsen'den uyarladığı. Robert Wîlson'ın yönettiği "Denizden Gelen Kadm"; ALdnan Benk, Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu, Nurullah Ataç, Aziz Nesin... Bu dört isim bir biçimde 1998'de buluştular. Dördü de yapıtlanyla tiyatronun çeşitli alanlannda uğraş veren gençlerin antenlerini yönlendirmeleri gereken güç kaynaklan. reji, sahne tasanmı, ışık tasanmı ve oyunculukta sınırlann iç içeliğini gösteriyordu. Pina Bausch ve VVuppertal Tanztheater "Cam Temizleyicisi''yle kuşkusuz festivalin yıldızıydı Dans ve tiyatro dilindeki zenginliklen ınanılmaz bır ustalıkla yoğuruyordu. Festivalin Fransız konukianna gelince, Centre Dr»maö'que National d'Orleans, Brecht'in ülkemizde hiç sahnelenmemiş bir oyununu, "KenÜerin Ormanında"yı rafme bir yorumla sunarken Deschamps et Deschamps "Gülünç Kibarlar"la Moliere'in ne denli incelikli oynanması gerektiğini gösteriyordu. Gisele May zarif bir edayla geçtı festivalden. Milva ise bir fırtına gibi esti. 1998'de Tiyatro.- Tiyatro.- dergisi, Kültür Bakanlığı'nın katkılanyla üç etkinlik gerçekleştırdi. 1. Uluslararası tstanbul Çocuk Tiyatrosu Eğitim Programı, 1. Türkıye Çocuk Tiyatrolan Kurultayı ve 1. Uluslararası Çocuk Tiyatrolan Festivali. Alaçatı'da düzenlenen I. Türkiye Çocuk Tiyatrolan Kurultayı 75 yılda ilk kez toplanıyordu. Bu olumlu girişimlerin ardından ne yazık ki 1998 Aralık ayında Tiyatro... Tiyatro... maddi sorunlan daha fazla göğüsleyemedi ve kapanmak zorunda kaldı. Galiba ülkemizde tiyatro dergilerinin kaderi bu. 1. lstanbul Kukla Tiyatrolan Festivali de Cengiz Ozek ve Seien Korad Birkiye'nın birlikte gerçekleştirdiği bir festivaldi. Festivalin amacı ülkemizde yeni kuklacılann yetişmesine zemin hazırlamak ve kuklacılığın konservatuvarlarda ek ders olarak okutulması yolunda bir adım atılmasını sağlamaktı. Gelecek festivaller bu amaçlara doğru atılacak adımlan belirleyecek kuşkusuz. 1999'a yeni beklentilerle başlıyoruz. * "Lemi Bilgin ile Devlet Tiyatrolan Üzerine" Türel Ezici, Tiyatro Tiyatro, Aralık 1998. lstanbul Devlet Tiyatrosu 'na bu ay îzmit ve Bursa oyunları konuk olacak Terhat ile Şirin'in prömiyeri 12 Ocak'taKültür Servisi - lstanbul Devlet Tiyatrola- n ocak ayında Yayla Kültür Merkezı'nde sah- nelenecek oyunlarla birlikte her iki yakada da sanatseverlerle buluşacak. Ergin Orbey'in yönettiği Nâzım Hikmet'in Kuvayı Miİüye Destam, Cumhuriyet'in 75. yıl kutlamalan kap- samında 9. 16, 23 ve 30 Ocak tanhlerinde AKM'deyeralacak. EdmondRostandınyaz- dığı ve Işıl Kasapoğiu'nun yönettiği Cyrano de Bergerac; 19. 24, 31 Ocak tarihlerinde AKM Büyük Salon'da. 19,20 ve 21 Ocak'ta da Yayla Sanat Merkezi'nde ızleyicilerle bu- luşacak. Oyunda Taner Birsel, Bülcnt Emin Varar, Cengiz BaykaL Özgür Erkekli, Kubi- lay Karsboğlu, Ali Fuat Çimen, Meral Bilgi- ner, Ze\nep Erkekli rol alıyor Dario Fo'nun Füsun Demirel'in dilimize çevirdiği BirAnarşistin Kaza Sonucu Öiümü adlı oyunu da 9 Ocak'a dek Taksim Sahne- si'nde 12, 13,14 Ocak tarihlerinde de Yayla Kültür Merkezi'nde sahnelenecek. Yazann gerçek birolaydan yola çıkarak yazdıgını be- lirttiği oyun, dünyanın herhangı bir yerinde- ki bir polis merkezinde sorgulama sırasında kazaya kurban giden bir anarşistin öyküsü konu alınıyor. Murat Karasu'nun yönettiği oyunda Atilla Şen- diL Hida>et Erdinç, lşdarGöksevcn.Ku- bila> Karsboğlu rol alıyor. Nâzım Hikmet'in yazdığı ve Yücel Er- ten'in yönettiği Fer- hat ile Şirin'in prö- miyeri ıse 12 Ocak'ta Taksim Sahnesrnde gercek- leşecek. 12-30Ocak tarihleri arasında sahnelenecek olan oyunda Sermin Hürmeriç. Le\tntÖktem, Ok- tay Konınan. Cemal L nlü. Gülgün Ok. Ben- gisu Karahan, Mümtaz Sevinç rol alı>or.. Aziz Nesin Sahnesı'nde 5-10 Ocak tarih- lennde de Matei Vesniec'den Ahmet Güngö- ren'ındılımızeaktardıgı KüçükBirIs İçin Yaş- h Bir Pahaço Aram>or adlı oyun sahnelene- cek. MügeGürman'ın yönettiği oyunda Meh- met Güleryüz, Ozkan Aslan \ e Le>entÖktem rol alıyor. Binnı Tivatro - Aziz Nesın Sahne- si 12-17 Ocak tarihleri arasında Iznut Bele- diyesi Şehır Tiyatro- su'nun SokağaÇık- ma \'asağı adlı tur- ne o\ ıınuna e\ sahıp- liği yapacak. Civan Canma'nın yazdı- ğı, Cüneyt Çalış- kur'un yönettiği oyunda nedenıni kimsenin bilmediğı bir sokağa çıkma yasağı nedeniyle bir otelin lobisinesıkı- şıp kalmış çeşitli müşteriler arasında- ki iletişim ve vabancılaşma ön plana çıkıyor. O>oında E>1emTanmer.Ebru Kaya. Bezen Bil- gin, Tank Keskiner, Serhat Tulumlucr. Betül Çobanoğlu, Melten Ozsasaş. L fuk Avşarve İb- rahim Şendoğam rol alıyor. OrhanAsena'nın yazıp MahmutGökgöz'ün yönettiği Atçalı Kel Mehmet de 19-31 Ocak tarihleri arasında AKM Aziz Nesin Sahnesı'nde yer alacak. Oyunda Cem Kurtoğlu. Mehmet \li Kaptanlar. lyl Da>ioğlu. Zafer Algöz. Gö- kalpKulan,Orhan Kurtuldu, llalü Doğan, Kür- şat Alnıaçık, Fikret l rucu. Gıunan Peremecû AtiUa ŞendiL SedaV ıkkz \ e Suna Selenrolalı- vor. Roberto Athayde'den Tomris Uyar'ın çe- v ırdiğı. Metin Belgin'in yönettiği ve Ülkü Du- ru ile AK Sürmeti'nın rol aldığı Miss Marga- rida Yöntemi adlı oyun 19 ve 31 Ocak tarih- lerinde Oda Tiyatrosu'nda izlenebılir. İstanbul'a konuk olacak dığer turne oyun- lan ıse Bursa Devlet Tiyatrosu'nun Öyle bir Hıkaye ve Bir Garip Orhan Veli adlı yapım- ları. Oyunlar 5-10 Ocak tarihleri arasında AKM Oda Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Pe- ter ShafFer'ın yazıp LawTence Till'in yönet- tiği Karanlıkta Komedi de 5,6,7 Ocak tanh- lerinde Yayla Sanat Merkezi 'nde 12-24 Ocak tarihleri arasında da AKM Oda Tiyatrosu'nda ızlenebilir. Shakespeare'in Kısasa Kısas adlı oyunu ise 26 Ocak'tan itıbaren Yayla Sanat Merkezi'nde izlenebılecek. Nesrin Kazankaya'nın yönet- tiği oyunda Nihat 1leri, Yetkın Dikinciler, Gö- nen Aykaç. Nişan Şirinyan, Ali Düşenkalkar, Zühtü Erkan, Ayşe Lebriz, Seval Gökçe, Se- ma Çeyrekbaşı, Gülen Çehreli, Macit Son- kan, Cengiz Daner ve Hidayet Erdinç rol alıyor. YAZI ODASI SELİM İLERİ Çocukluğumun Çorbaları Daha sonbahar gelir gelmez 'çorba mevsimi' de başlamış olurdu. Çocukluğumun günlerinde, bazan, yazın bile çorba içildiği olurdu. "önce çorba!" Bu söz, özellikle akşam yemeği için btr komut gibiydi. Çorba sofralardan eksik olmaz- dı. Şimdi o çorba sevinci kalmadı gibi bir şey. Gerçi 'hazırçorbalar' saltanatı kuruldu ama, dünkü çorba- lann emek isteyen lezzeti kayboldu gibi bir şey. Su- yu kaynatıp poşeti boşaltryor, biraz da kanştınyorsun, tamam... Kırk yıl önce öyle miydi? Çorba başlı başına mut- fak işiydi. Kurtuluş'ta oturan Madam Anahit'imizin kotardı- ğı bir işkembe çorbası vardı; o ne hazırlık! Kurtuluş'tan hiç üşenmeden Balık Pazan'na çıka- gelen Madam Anahit işkembeyi işkembeler arasın- dan kendisi seçer, söylene söylene evine döner, iş- kembeyi iyice yıkar; bir yandan da büyücek tence- rede su kaynatırdı. Aklanmış paklanmış işkembe kaynar suya soku- lur, -artık bilmem her ne sebepleyse- kevgirle ille al- tüst edilirdi. Madam Anahit ikide birde işkembeyi el- le yokiar, kazınacak hale gelip gelmediğini araştınr- dı. Zamanı gelince işkembe hemen, adeta tetâş için- de kaynar sudan çıkartılıyor, ekmek tahtası gibi bir 'işkembe tahtası' üstüne yatınlıyor ve Madam Ana- hit'imiz önlüğünü iyice bağladıkîan sonra, çeşitli bı- çaklannı yanı başına koyarak, her bir bıçağını işkem- bede ayn ayn gezdirerek, kazıyor-kazıyordu... Bu kez yeniden işkembe sulara yatınlıyor, yikanı- yor, çalkalanıyor, sulan süzülüyor. O telâş hep sürüp gidiyordu. Şimdi yeni bir tence- re: Madam Anahit yanm limonu dilim dilım kesıyor, bir soğanı, üç beş diş sarmısağı bir kaşık -daha doğ- rusu onun deyişiyle "birkaşıkçık"- tereyağında pişi- riyor. Sulardaki işkembe çıkanlıyor, Madam Anahit işkem- beyi baklava baklava kesiyor, aynı anda bir kapta aJ- tı yumurtayı.. özür dilenm, altı yumurtanın sadece sa- nsını, bütün bir limon suyunu, biraz soğuk su, gerek- li miktarda tuzu yumurta teliyle köpürtüyor, hem de hafıf ateşte köpürtüyor... Hayır daha bitmedi; bu yumurta sanlanna işkem- benin suyu eklenecek, sonra baklava kesimli işkem- beler de eklenecek, hepsinin üstüne kırmızı biberii yağ dökülecek. Bir işkembe çorbası için kaç tencere, kaç kap, kaç kaşık, mutfak gereci. Bunlar hemen anında yıkana- cak, bulaşık ortalıkta bırakılmayacak. Madam Anahit'i bir işkembe çorbası uğruna yor- gun bitkin gördüğümüz öyle çok zamanlar hatırlanm. Işin tuhafı o yıllar, işte dediğim gibi, kırktan fazla yıl önce işkembe çorbasından hiç hoşlanmaz; Madam Anahit'imizin bu çorba uğruna çırpınışlanna anlam ve- remezdim. Ama onu mutfağında, işkembe başında şimdi yi- ne görür gibi oldukça, harcadığı emeğe, gösterdigi sabır fırtınasına bugün şaşmıyor degilim. Ah o Madam Anahit! Onun bir de yapılması, kota- nlması hemen hep yılbaşılanna rastiayan 'hindili çor- ba 'sı vardı. Hindi nerden alınırdı, hatırlamfyorum. Hindi aşağı- da, apartımanın arka bahçesin<^e cevizlerie beslenir miydi, hatırlamıyorum. Gözümün önünde haşlanmış hindi, zavallı haşlan- mtş hindi kemiğinden aynlıyor, irice parçalara bölü- nüyon havuçlu, kerevizli, soğanlı, patatesli bir seb- ze çorbasına parçalar atlıyor, yedi sekiz çorba kaşı- ğı pirinç bu arada bir başka tencerede pişiriliyor ve pirinç suyu hindili sebzeli çorbaya ilâve ediliyor. Hanl hanl çalışan Madam Anahit, hindili çorbanın hindisinin kesenkes dişi hindi olması gerektiğini söy- lüyor ve uzun, yankılı, şen bir kahkaha savuruyordu. Ben hindiyi de sevmezken, onun hindili çorbasına bayılırdım ve sevgilı Madam Anahit'imiz de çorbasjy- la bir çocuğu sevindirdiği için sevinir, saçlanmı ok- şa^dualarederdi. Ote dünyada beni andığınız oluyor mu Madam Anahit? Takvimde h Bırakan: "Hergecekiyakanşlanm kendi elyazımla işte önüm- de. Onlan, kendi eserim gibi kendi elimden çıksın ve bana çokyakın olsun diye kitaplardan kopya eröm." Rilke, Malte Laurids Brigge'nin Notlan, Behçet Necatigil çevirisi, Adam Yayınlan, De Yayınevi, 1966. Deniz Öztürk'ten 'üç boyutlu düzBnfeme' • Kültür Servisi- Deniz Öztürk'in sergisi 6-29 Ocak tarihlerinde arasında Atatürk Kültür Merkezi'nde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Sanatı, nesneye bakmayı ve dünyayı algılamayı öğreten estetik bir bilgi formu olarak gören sanatçı, gerek günlük yaşamdan gerekse sanat tarihinden aldığı figürleri yan yana ve üst üste kullanarak yepyeni bir estetik anlayış sunuyor. Sergisinde 'üç boyutlu düzenleme'sini sergileyecek olan Öztürk'ün çalışması çeşitli tuvallerin meydana getirdiği fon ve bu fonu zenginleştiren dokular ile bunlann üstüne ve yanına yerleştirilmiş figürlerden oluşuyor. VVPI^CKREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCIUK .30 Insanın Halleri:^ -. Devrmfci Yöneten: Artun Ünsal Konuşmacıiar: Oya Baydar, Bülent Somay, Bülent Forta ' T U R K C E L L salonu, MeşrutiyetCad.153 Tepebaşı istiklal Cad. Korsan Çıkmazından girilebilir
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear