25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I 26 OCAK 1999 SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sendikalar şubat ayında yapılacak Ekonomik Sosyal Konsey toplantısında öncelikli taleplerini belirledi 'Kriz işçiye yiüdenmemeirALİER / RANU SALMAN lşçi ve memur konfederasyonlan, şu- bat ayının ilk günlerinde yapılacağı açık- lanan Ekonomik Sosyal Konsey (ESK) toplantısında hükümete ileteceİderi ön- celikli istemlerini belirledi. Konfederasyonlan ortak paydada buluş- turan öncelikli istemlerin başmda kriz ba- hanesi, sendikasızlaştırma ve özelleştir- me amaçlı işten çıkarmalann önlenmesi geliyor. KonfedeTasyonlar, öncelikle ILO'nun 158 sayılı sözleşmesine uygun olarak iş güvenliğı yasasırun çıkanlmasını, krizin yükünün çalışanlara yüklenmemesini ve zorunlu tasarrufkesintilerinin reel faizle- riyle birlikte geri ödenmesini, kamu söz- leşmelerinin seçimlerden önce bitirilme- sini ve bankacılık sisteminin sorgulanma- sını istiyor. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, KESK Genel Başkanı Syami Erdetn, Hak- lş Genel Başkanı Sahm Ishı, TİSK Ge- nel Başkanı Refik Baydur, TESK Genel Başkanı DervişGünday veTOBB Başka- nı Fuat Miras. hükümete ıletecekleri ön- celikli ıstemlerini Cumhuriyet'eaçıkladı- lar. Bayram Meral. kriz gerekçesiyle bin- lerce işçinin işten çıkanldığını anımsata- rak kendileri açısından en acil sorunun işten atılanlann geri alınmasını sağlamak olduğunu söyledi. Kitlesel boyutta süren Budak: İşsizlik önlensin. Erdem: Miting yapacağız. Meral: SözJeşmeler bitsin. Baydur: LMF yardım eder. işten çıkarmalann, iş güvenliği yasasının önemıni bir kez daha ortaya koyduğunu anlatan Meral, "Asgari ücretin alnndaça- hşanjşçi var. TRT'de sigortasız işçi çalışj- >»r. Ücreti bir parça artan işçiyi çıkanp ye- rine yenisini abyoriar. ILO'nun 158 sayılı sözleşmesine uygun olarak iş güvencesi yasası çıkmadığı sürece maalesef bu böy- le devam edecek" dedi. 'Tasarrufiı teşvik kesintikri faiziyle ödenmelT Yüz binlerce kamu işçisini kapsayan toplusözleşme görüşmelerinin seçimler öncesinde bitirilmesınin Türk-lş'in önce- liklerinin başında geldiğinı ileri süren Me- ral, Tasarrufu Teşvik Fonu adı altında ça- lışanlardan zorla kesılen kesıntılenn reel faizlenyle birlikte geri ödenmesini iste- yeceklerinin, Başbakan Bülent Ecevit'in de bu uygulamanm sorgulanması gerek- tiği yönünde açıklamalan bulunduğunun altınıçizdi. Rıdvan Budak da öncelikli is- temlerinin "yaşanan ekonomik krizin yü- künün çahşanlann sırtına y üklenmeme- si" olduğunu \Tirguladı. Budak, sözlenni şöyle sürdürdü: "Her kriz döncmi çalı- şanlar bakımından aiım gücünün gerüe- mesi. para sahipleri bakımından ise ser- vetlerine servet kovmak olmuştur. 1994'te böyleohnuştur. diğer krizierde böyleolmuş- tur. En önemltsi işsizlerin bö>lesineçokoİ- duğu bir dönemde yeni işsizlerin. yeni ek- meksLderin yaraülmasıdir. Bu nedenle iş- siztik sigortasını bir lütuf degiL sos>al dev- letin temel amacı olarak gören bir yakla- ŞHIU Saym Ecevit'ten bekliyoruz. Aynı yak- laşunı iş güvencesi yasasının çıkardmasıko- nusunda da bekliyoruz." Tasarrufu Teş\ ik Fonu'nun da ıç borç- lanma gibi devletin yurttaşından resmi olarak aldığı bir borç olduğunu vurgula- yan Budak, "lç borçjann faizini veremem, diyen devlet olmayacağuıa göre. bu hak bir an önce gerçek bir değerlendirmeyle hak sahipterine verümetidir. Bundansonraaiçin, bufonunbir öiçüde işsizlikfonu olarak kul- lanılmasL sendikalaria yapılacak görüs- melerie olabiür" dıye konuştu. K.ESK Genel Başkanı Siyami Erdem, kamu emekçilerinin öne çıkardığı dört is- temin; "sahte" sendika yasasının geri çe- kilerek grevlı toplusözleşmelı, özgürlük- çii bir yasanm cıkanlması, kamu emek- çilerine verilen yüzde 30'luk "sefiüet" üc- retinin 1999 yılı için çalışanlan daha da ekonomik cöküntüye götüreceği gerçe- ğinden hareketle, ek zam talebinde bulu- nulması, sendikal faaliyetlerinden dolayı 100 bin kamu emekçısine verilen sürgün ve diğer cezalann kaldınlması ile SSK'nin tasfiyesı anlamına gelecek kararlardan kaçmılması olduğunu söyledi. Erdem, ka- muoyunu bu talepler doğrultusunda yön- lendirmek amacıyla şubat ayının ikinci haftasında Ankara'da yüz bin kişinin ka- tılımını hedefleyen büyük bir miting ger- çekleştireceklerini bildirdi. Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, ESK'nin gûndeminin yalnızca hükümet tarafından değil, birlikte oluşrurulması gerektiğini belirtirken "ESK'nin günde- Konca Kuriş olayında içeriden bağlaııtı şüphesi • Mehmet Genç, kız kardeşi Kuriş'i kaçıranlann yaklaşık 6.5 aydır yakalanamaması üzerine "Eğer kaçıran örgüt devletten daha güçlüyse hakikaten Konca'dan daha büyük sorunlar var demektir. Yok, eğer içeriden bir himaye görüyorlarsa yine büyük bir sorun var. Olay giderek Konca olmaktan çıkıyor" dedi. DEVRİM SEVİMAY Yaklaşık 6.5 ay önce Mersin'de radikal lslami bir örgüt tarafindan kaçınldığı öne sürülen KoncaKuriş'ın ağabeyi Mehmet Genç, kız kardeşinin bu kadar uzun sûre içerisinde bulunamamasının akıllara *ka- çırmaolayının emniyetten birfleriyle bag- lannlı olabilecegT kuşkusunu getirdigini söyledi Genç. "Biz Konca'nın ailea ola- rak kimseyizan atandabırakrnak isfeıni- yoruz.Ariiaeriıniyetteşkflannın iemden çofc çete çıku. Acaba bir dını çete' de çıkabi- Hr mi sorusu hem bizim hem de kamuoyu- nun kafasına takriryor" dedi. Kamuoyunun "İsbuncıfemiııisr olarak tanıdıgı ve Şeker Bayramı 'nda teslim edi- leceği söylentilerine karşın kendisinden hiçbir haber alınamayan Konca Kuriş'in ailesinin bekleyişlen sürüyor. Ailenin olayla ilgili görüşlerini dile getiren Meh- met Genç, Kuriş'in 5 çocugundan en kü- çüğünûn 4 yaşında olduğunu ve annesi- nin lstanbul 'da yaşadığını zannettiğini be- lirterek "Beni her görüşünde 'Annem ne- rede, niye benı hıç aramıyor' diye soru- ym. Annem ve babam ise hem kalp hem de şeker hastasL Bu olayı \apanlaruı ar- tık bir son \vrmesini \e Konca"\n serbest btrakmalanıu istiyoruz" diye konuştu. Genç, kimseden merhamet dilenmedikle- rini, sadece insani bir istekte bulunduk- lannı vurgulayarak "Merhamet istemek, af dflemektir. Konca'nın ise afledümeyi isteyecek hiçbirsuçu NDk" dedi. Kuriş'in Şeker Bayramı'nda serbest bırakılacağı id- diasmın "fisım gazetesi" tarafindan orta- ya atılan söylentiler olduğunu belirten Genç, Kuriş'in bayramda bırakılmaması- nın kendilerini şaşırtmadığmı söyledi. Mehmet Genç, bu tür bir bilginin kendi- lerine Necmettin Erbakan'ın korumalığı- nı yapan "Sakaryahlar Grubu"nun başın- daki insanlardan da dolaylı olarak ulaştı- nldığını belirttı. Genç, "Ancak emniyet- ten bize bu konu>1a ilgili resmi bir açıkia- ma yapılmadığı için bu söylentilere zaten hiç itibar ermemiştik" dedi. Kız kardeşi- nin kaçınlmasından bu yana kendilerine bir yığın ihbar geldiğinı, hatta bu ihbar- larla yönlendirilmeye çahşıldıkJannı söy- leyen Genç, bu ihbarlardan en ciddiye al- dsklan ikisınin ise tam olarak değerlen- dınlemediginı belirtti. Emniyetm Kuriş ola- yınıjaJc'P eden ekibi içinde gerçekten çok ciddı çahşanlar olduğunu vurgulaj'an Mern ' raet'Genç, "Oıuarateşekkürümüzsonsuz, Ancakgeçen 65 aya karşın bizeverilen tek yanıt 500 kişinin sonıştunüduğu, fakat hiçbir bilginin elde ecHlemediğidir. Biz ar- tık bu durumdan rahatsız olmaya başla- dık" dedi. Emniyet mensuplannı zan al- tında bırakmak istemediğinı ifade eden Genç. ancak kaçınlma olayının üzerin- den çok uzun bir süre geçmesine karşın sonuca ulaşılamaması nedeniyle bazı şüp- helertasimaya başladıklannı söyledi. Genç şöyle devam etri: "Sonuca bakarsak iki şey orta>-a çıkıyor: Birincisi. kaçıranlar 6 a\- dır de\ ietten iyi şekilde gizlendiğine göre, demek ki devlet örgütlerinden daha güç- lü bir örgüüe karşı karşjvayız.' Ha>IT böy- le birörgüt Türkiye de olamaz. devlet tüm çeteleri çözmüstür' deniliyorsa, o zaman devletKoncaKurişolayını niyeçözmüyor? Devlet çözmek isn'yorsa bu işi izleyen ekip içinde bunu engeOeyen unsurlar>ardemek- tir. Öyleyse ekibi yenilemek. tarafsız poös- ler. hatta Konca'nın görüşlerine sıcak ba- kan poöslerle bu işiyapmak gerekiyor de- mektir.'' Emniyetin bu süre içinde örgütle "pa- zarlık" yapması olasıhğını ise Genç şöy- le değerlendırdi: "Bunu tahmin edebil- mek için söz konusu örgütün devletk oian iüşkisine bakmak lazım. Ancak bunu yap- mak bile çok zor. Çiinkü olayı kimse üst- lenmedi. Basında hep Hızbullah kaçınta denivor, ama kesin btr şey söylemek çok 2»r." İşçinin, emeğin, alın terinin değeri Türldye'nin döviz ihtiyacının önemli bölümünü karşılavan gurbetçi işçi- lerimize duyulan minnet duygusunun bir ifadesi olarak 1970'li yıllarda Tophane Parkı'na dikilen işçi hevkeli, bugünkü halivle işçi haklarına \ö- nelik saldınlan sinıgeliyor. TörenJe dikilen he\kelin yerinde şimdi başsız, kolsuz. bacaksız. betondan bir fıgür duruyor. İşçi haklannın geiişimi de hevkelîn kaderi gibi-. 1980 öncesi 4 mihona ulaşan sendikalı işçi sayısı, 12 Eylül cuntasuun hak gaspıyla başlayan, 1990'h >ıllarda kiireselleşmeyle süren saldınlar sonucu 1 miKonun altına düştü. Son 2 yüda sendikalaş- mak isteyen 50 bin işçi işinden olurken, 1998 >ih içinde kriz bahanesiyle işten atılanlann sayısı 1 milyonu buldu. minde bizim önceliklerimizin ikinci bir gündem maddesi olarak yer ahnasnu ar- zuhıyonız. Emeğin Biriiği Platfonnu'nda bunu tarüşacağız" dedi. IMF ile stand-by anlaşmasına dönük özellikle sosyal güven- lik gibi istemlerin ESK gündemine alm- masıyla ilgili kaygılar taşıdıklanru belir- ten Uslu, "Taze para bulma adına Türki- ye IMF'yi tatmin edemez" dedi. Uslu, TBMM'de taraflann uzlastıgı sosyal gü- venlik tasansının çıkanlmasını ıstedi. Zorunlu Tasarruf Fonu kesintilerinin nemalandınlmasında ve fonun gelecegiy- le ilgili düşüncelerini de ortaya koyacak- lannı kaydeden Uslu, borçlannı zamanın- da kapatan devletin, bu konudaki yüküm- lülüğünü de yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. 'Sorunlara çözüm aranmah' TlSK Genel Başkanı Refik Baydur ise konseyde "enflasyon, işsizlik ve siyasi is- tikrann" ele alınmasını istedi. Bu konu- larda gelişme sağlanmadan bir şey yapı- lamayacağını kaydeden Baydur, yüklü borç ödemelerinin olduğu yılın ilk çeyre- ğini fazla sıkmtıh görmediğini belirtti. Baydur. 24 milyar doiarlık borcun 15-20 milyar dolanm Türkiye 'nin ödeyebilece- ğıni, 4-5 milyar dolar da dışandan kaynak sağlanabileceğini söyledi. IMF'nin dün- yadaki ve son olarak Brezirya'daki buna- lıma karşm Türkiye'ye yardım edebilece- ğini kaydeden Baydur. fonun Türkiye'nin 3 yıllık programına destek verdiğine dik- kat çekti. Baydur, sektörlerdeki en büyük sıkın- byı, "maS sektöF-reelsektör arasındaki »- kuıtı'' olarak tanımladı. Bu sorunun ko- lay çözümlenemeyeceğini savunan Bay- dur. "Bankalar reel sektöre el uzatabiür. Ancak bunda iyi bir imtihan vermediler. Özellikle özeUeştirüen ve özeuestirmeden yarartanan hokfinglerin elindeki bankala- nn içi boşaltaldı. Hem özelleştirme yönün- den hem de bu kişikr açısından iyi bir im- tihan değOdi" diye konuştu. Günday genişlemed poütika istedi TESK Genel Başkanı Derviş Günday ise konseyde dünyadaki ekonomik buna- lımın ele alınacagı açıklamalanna dikkat çekerek finansal nitelikli bunalımın üre- timde, ekonomide daralma olarak kendi- sini gösterdığini anımsattı. Günday, genis- lemeci politikalara gerek olduğunu belir- tirken "MerkezBankas'nın reeskontoran- lannın genişletilmesiyie sanayi kuruhışla- nna kredi olanaklan, Halk Bankası kav- naklam la KOBİ'lere, Eûmbank ka> nak- lanyla da ihracatçüann kredi olanaklan- nın arttmlmasmı önerece^z" dedi. Gün- day, kısa erimde piyasadaki daralmanın ön- lenmesini, bankalann kredileri geri ça- ğırmasına çözüm bulunmasını isterken orta erimde de bazı reformlann gerçek- leştirilmesi gerektiğini kaydetti. 'Uretim durdu' Türkiye Odalar ve Borsalar Biriiği Baş- kanı Fuat Miras, bugün Başbakan Bülent Ecevit'e yapacağı nezaket ziyaretinde, ESK gündemini de görüşeceğıni bildirdi. Miras, bütün sektörlerde durgunluk ol- . duğuna dikkat çekerken Trakya ve lz- mir'deki tekstil fabrikalannın yüzde 70'inin kapandığmı ya da üretimlerini durdurdu- ğunu kaydetti. Miras "Anadolu'da, KO- Bt'lerde kriz var. Bu bankalann tutumu, iç piyasa ve ihracatm obnamasından kay- naiklanıyor. Biraz dahaileri giderse, büyük fobrikalar da kapanır" uyansı yaptı. Başbakan Bülent Ecevit dün Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağiayan'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Ekonomik ve sosyal ko- nulan kendi başımıza bir sonuca bağiama- yacağız. Önümüzdeki ay başmda beürB bir gündemi olan Ekonomik ve Sosyal Kon- sey toplannsı yapılacak. Ekonomikve sos- yal sorunlaria ilgili politikamrzu bu kurul- la oluşruracağız. Onun için Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısından önce ekonomiyte ilgili aynntıh açıklama yap- mayı doğnı bulmuyonım." ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Yazanmız yurtdışında bulunduğundan yazılannı ya- yimlayamıyoruz. TUS'a başvurular haftaya başhyor ANKARA (AA)-Tıpta Uzmanlık Egitimi (TUS) Giriş Sınavı'na başvuru- lar 1 -12 Şubat 1999 tarih- leri arasmda yapılacak. Öğrenci Seçme ve Yer- Ieştirme Merkezi, Sağlık Bakanlığı eğitim hastane- lerinde, ünıversitelerin tıp fakültelerinde ve Gülha- ne Askeri Tıp Fakülte- si'nde tıpta uzmanlık eği- timi görmek üzere alına- cak adaylan sınava tabi tu- tacak. Sınava başvurmak ve katılmak için sınav tarihi- ne kadar ilgili fakülteden mezun olma şartı bulunu- yor. 1999-TUSNİsandöne- mine, tıp fakültesi mezun- lan, sınav tarihine kadar stajyerliğini tamamlamış teğmen, üsteğmen veya yüzbaşı rütbesmdeki as- keri sağlık personeli, Sağ- lık Bakanlığı eğitim has- tanelerinde Tababet Uz- manlık Tüzüğü'nün 6. maddesinin (b) bendinde belirtilen dallarda uzman- lık eğıtımi görmek isteyen veteriner ve eczacılık fa- külteleri, fen fakültesi ve dengi fakültelerin biyolo- ji ve kimya bölümü me- zunlan, Tababet Uzmanlık Tüzüğü'nün 7. maddesi- ne göre üniversitelerdeki tıpta uzmanlık program- lannda aylıksız olarak eği- tim görmek isteyen op fa- kültesi mezunu yabancı uyruklu adaylar başvura- bilecekJer. Başvuracak adaylar, kı- lavuz, başvurma belgesi ve sınav ücreti banka bel- gesinden oluşan başvuru evrakını 1 milyon lira kar- şılığında Sağlık Bakanlı- ğı il müdürlüklerinden ala- bilecekler. Adaylar kılavuzda be- lirtilen kurallara göre dol- durduklan başvurma bel- gesiyle birlikte, 10 milyon lira sınav ücretinin yatınl- dığını gösterir banka bel- gesini en geç 12 Şubat'a kadar en yakın il sağlık müdürlüğüne teslim ede- cekler. Adaylann, sınava gire- bilmeleri için başvuru ev- rakı ve sınav ücreti olarak 'ÖSYM-TUS615856-2 Ya- pı ve Kredi Bankası Güve- aevter Şubesi Ankara-Tür- kiye' hesabına 30 ABD Dolan veya bu miktar kar- şılığında yabancı parayı yatırmalan gerekiyor. Adaylar, bu parayı yatır- dıklanna dair banka çeki- ni başvurma belgesine ek- leyerek süresi içinde ÖSYM'ye gönderecekler. TUS'un birinci basama- ğını oluşturan Yabancı Dil Sınavı lONisan 1999Cu- martesi günü saat 09.30'da Ankara'da yapılacak. Uzman Dr. Kadir Ergen 'Radyasyon tedavîsi gören hastalar kntik gunlerde lstanbul Haber Servisi - Haseki Hastanesi Acil Dahıliye Bölümü İç Has- talıklan Uzmanı Dr. Ka- dirErgen, tkıtelirdeki rad- yasyona maruz kalan has- talann şu anda "en kririk günlerinde" olduğunu söyledi. Ergen, radyasyo- na maruz kaldıktan son- raki 25,35 ve40'ıncı gün- lerde "beürgin ana hücre azalmas" meydana gel- mesınden dolayı hastala- nn ne derecede etkilen- dikJerinin bu gunlerde da- ha net ortaya çıkacağinı belirtti. Dr. Kadir Ergen, Hase- ki Hastanesi'nde tedavisi sürdürülen hastalardan AM Şahan, Hasan Şahan ve Ercan Doğan'ın durum- lannın genel olarak iyiye gittiğini söyledi. Ergen, Hüseyin Gözütok ve Ab- dullah Ilgaz'ın ise fazla miktarda radyasyona ma- ruz kaldıklannı ve tedavi- lerine yoğun bir şekilde devam edildiğini belirtti. Dr. Ergen, Cerrahpaşa Hastanesi'ne sevk edilen Naki Ugaz, Kenan Dgaz, Morat Dgaz, thas Ilgaz ve Hüseyin Ugaz a da yoğun bir tedavi uygulandığını vurguladı. Dr. Ergen, radyasyon- dan etkılendikleri şüphe- siyle Haseki Hastanesi'ne yatınlan 3 çocuğun da "çokhaflT bir şekilde et- kılendıklerinı bildirdi. Ha- seki'deki hastalardan Ali Şahan, Hasan Şahan ve Ercan Doğan'ın radyas- yondan "hafîP derecede etkilendiğinin anlaşıldı- ğuu söyleyen Dr. Ergen bu hastalann kandaki be- yaz yuvarlannda ve pıh- tılaşma hücrelerinde azal- ma görüldüğünü kaydet- ti. Ergen, radyasyona ma- ruz kaldıktan sonra 25,35 ve 40'ıncı günlerin "befir- gin ana hücre azalması" dan dolayı hastalar için en kritik günler olduğunu ifade ederek "İçinde bu- lunduğumuz günler bu yüzden çok önemli" dedi. Ziıaat Bankası Hastanesi kimin? CELAL YILMAZ İZMİR - Ziraat Bankası'nin Ankara 'daki hastanesinin yasa, kararname, yönetmelik ve banka ana statüsüne aykın biçimde kuruldufu savlanarak, bankanm 40 bine yakın personelinden kesilen trilyonluk primlerle finanse edilen hastane olanaklanndan milletvekili, üst düzey bürokrat ve banka genel merkez yöneticilerinin yararlandığı öne sürüldü. . Ankara'nin Gaziosmanpaşa Mahallesi Mahatma Gandi Caddesi'nde I987yılında hizmete giren "Ziraat Bankası Hastanesi"nin son teknolojı, geniş. uzman doktor ve sağlık personeliyle donatıldığı belirtilerek, yasal dayanağı olmamasına karşın Sağlık Bakanlığı'nca da ruhsat verildiği savunuldu. Bankanm taşra şubelerinde çalışan personelin ilgili makamlara gönderdiği i şikâyet dilekçelerinde \ hastanenin 1933 yılında yüriirlüğe giren 2219 sayılı • Gaziosmanpaşa'da hizmete giren hastanede banka çalışanlanna milletvekili ve üst düzey bürokratlardan tedavi için sıra gelmiyor. "Hususi Hastaneler Kanunu"nun 1. ve2. maddelen hükümlerine göre düzenlenmesi gereken banka tüzük ve yönetmeliklerine uygun kurulabileceğine dikkat çekilerek. 1984yılında çıkanlan "Kamu İktisadi Tesebbüsleri Hakkındaki 233 Sayıh Kararnamede" de bununla ilgili hüküm bulunmadığı vurgulandı. Bu karamameden 6 ay sonra kabul edilen ve 9 Kasım 1984tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "T.C. Ziraat Bankası Ana Statüsü"nde de durumun değişmediği kaydedilen dılekçelerde şu iddialara yer verildi: "Yasal zemini ounayan hastanenin sabitve değişken tşletme harcamalanmn başlıca iki kaynağı vardır. Birincisi, banka mensuplannın tedavisi karşıliğında banka bütçesinden ödenen kaynaklar, diğeri de 40 bine yakın personelin maaşından kesilen ve yılda 2 trüyonu bulan Sağlık Yardım Sandığı primkridir. Bankanm Ankara'da 6 bin, taşrada da 34 bin çauşanı vardır. Geliş-gidiş yol parasL tedavi öncesi ve sonrası konaklama-beslenme harcamalan ve de doluluk gerekçesiyle tedaviye konulan sıra engeli nedenrvie taşradaki personelin hastaneden yararlanması yolu fiilen kapabdır. Diğer bir ifadeyle banka çauşanlannın primleriyle işletilen hastaneden Ankara'daki banka vönerJcileri, üst düzey bürokratiar, siyasiler ve bunlann ailekri yararkndınlmaktadır.'" Taşra çalışanlannca ilgili makamlara gönderilen tepki dilekçelerinde, hastanede son üç yılda tedavi görenlerin protokol defterindeki bilgilere göre açıklanması ve şu sorulann yanıtlanması istendi: "Banka mensubu olmayan kişilerin sa>isı ve meskkleri nelerdir ve bunlardan ne kadar tedavi ücreti alınmışOr? Hastane kaç yataklıdır? İhtisas konulanna göre kaç doktor çalışmaktadır ve bunlar maaşlannı nereden abnaktadırlar? Maaşlannı Ziraat Bankası Sağhk Yardım Sandığı'ndan alan doktor, yardımcı personeL memur ve teknik personel unvanlı kaç eleman vardır? Bunlara ödenen ücrederin briit aylık tutan nedir? Hastanede ve polikliniklerde çauşanlann içinde banka mensupiannın, emeklilerinin, bazı milletvekiuerinin ve üst düzey bürokratiann yakmlan ve çocuklan var mıdır? Hastane ve polikHnikler için 1998 yılında toplam ne kadar malzeme, araç- gereç kimlerden alınmış ve ne kadar odeme vapılnuşır?" Hem pişirin, hem süpürün! $mdi, 3 yri garantUj Arçelik tam boy ya da ankastre firın alan berkcs, sadece 5 milyon TL daha ödeyerek bir Elipso elektrikli süpürge sahibi olabilir. Fırınla birlikte diteyen herkese Elipso süpürge! H a y • t a .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear