22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 OCAK 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Demeçler S Başbakan Bülent Ecevit, ölümünün altıncı yılında Uğur Mumcu için "O'na kıyanlar onun laik, demokrat, Atatürkçü niteliklerinden korkanlardı" gibisinden bir demeç verirken, iskenderun'da polis, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Uğur Mumcu anısına, Atatürk Anıtı'na çelenk koymasma izin vermedi. ADD Iskenderun Şubesi Başkanı da bir demeç verdi: "Ecevit, Fethullah Gülen'den hoşgörü ödülünü boşuna atmamış." Kadınlar Yerel ve genel seçimde aday adayı olacak kadınlar için siyasi partiler başvuru parasında indirimli tarife uyguluyormuş. Başvuru parası partisine göre 250-500 milyon lira arasında değişirken ANAP, DYP ve CHP'de kadınlara yüzde 90 indirim yapılıyormuş. Görünürde hoş bir karar gibi... Oysa, Türkiye'yi yönetmeye talip üç büyük parti, daha en başta kadınlan eşrt : saymıyor! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: som@postacumhunyetcom.tr - IMF'nin Türkiye'ye yardımı hayalmiş. "Umudumuz Ecevit'in de umudu bos cıktı!" arakolda işkence gören altı kişiye sağlam raporu düzenleyen Beyoğlu Adli Tıp Şube Müdürü Dr. Nur Birgen hakkında, TürkTa- bipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu'nun ver- diği altı ay meslekten men cezasını Adalet Bakan- lığı uygulamıyor. Dr. Birgen, Adli Tıp Kurumu'nda Ih- tisasDaireBaşkanlığı'naterfiettiriliyorve Türkiye'yi temsilen ingiltere'de uluslararası bir konferansa gön- deriliyor. Dr. Nur Birgen'in uygulanmayan cezası or- taya çıkınca, uluslararası konferans Türkiye için uluslararası bir skandala dönüşüyor. Öte yandan, Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongre delegesi, Ankara Tabip Odası eski yönetim kurulu üyesi ve Adli Tıp Kurumu hekimi Dr. Cumhur Akpı- nar, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesı Savcısı Nun Mete Yüksel'in istemi üzerine Terörle Müca- dele Şubesi ekıplerince 9 Ocak'ta gözaltına alınıyor. Dr. Cumhur Akpınar, dört günlük gözaltı süresi so- nunda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılı- Ikidoktoryor. fşJuh Mete Yüksel'in itirazı üzerine Dr. Akpınar tekrar gözaltına alınıyor ve 18 Ocak'ta tutuklanarak Kırşehir Cezaevi'ne gönderiliyor. Ankara Tabip Odası'nın eski genel sekreteri Dr. Ci- hat Oğan'ın bildirdiğıne göre, Dr. Akpınar, yasadışı örgüt üyelerine Adli Tıp Kurumu'nda taraflı rapor vererek yardım etmekle suçlanıyor; sanıklardan bi- rinın üzerinden telefon numarasının çıkması ve An- kara Tabip Odası Insan Hakları Bürosu'na işkence vekötü muameleden başvuranların dilekçe fotoko- pilerinin evinde bulunması kanıt sayılıyor. Dr. Oğan, iddialann tutarlı olmadığını söylüyor: "Adli raporlarda taraflı davranmak idarı soruştur- ma gerektiren bir durumdur ve anında bir diğer ku- ruma sevk ile denetlenebilir. Kaldı ki Akpınar hak- kında daha önce bu türden hiçbir yakınma ve so- ruşturma yoktur. Terörün her türlüsünü lanetleyen bir yönetimin üyesi olan Dr. Cumhur Akpınar'a 'ya- sadışı bir örgüte yardım etmek' suçlaması başlı ba- şına bir insan hakkı ihlalidir. Dr. Akpınar, Ankara Ta- bip Odası Yönetim Kurulu üyetiği sırasında insan Hak- ları Bürosu'nda ve Etik Bürosu'nda incelemeci ve soruşturmacı olarak görev almıştır. Telefon numa- rasının çeşitli kişilerde bulunması ve evinde bu tür belgelerin fotokopilerinin olması doğaldır. Dr. Akpı- nar'ın durumu suç oluşturuyorsa, o dönemde An- kara Tabip Odası yönetiminde bulunan herkesin suçlanması ve yargılanması gerekir. Cumhur Akpı- nar'ın tutuklu yargılanması, başta adli hekimlik ya- pan binlerce hekim olmak üzere tüm hekim cami- asına birtehdittir." Bu arada, işkence görenlere sağlam raporu ve- ren Dr. Nur Birgen'i koruyup kollayan Adalet Bakan- lığı'nın yargılanmasına da devam ediliyor! SESSİZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Egemenlik kayitsız şartsız, tek seçici parti liderlerinindir. RTUK için göğüs ölçüsü nedir? Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, şifreli kanal CINE5'in geceyarısından sonra ikinci bir şifre ile yayın yapan Playboy kuşağındaki erotik bir film nedeniyle CINE5'i bir kez daha ka- pattı. Gerekçe yıne aynı: Türk aile yapısına aykırılık! Oysa, binlerce Türk ailesi bu film- leri izlemek için para ödüyor. Ama, Radyo ve Televizyon Üst Ku- rulu'ndaki başkan ve üyeler, yaptsı uygun Türk ailelerine izin vermiyor. Mübarekler, kurul üyesi değil sanki bütün ailelerin reisi! Üstelik, Playboy'a üye olmayan ai- lelerin de parasını ödedikleri CINEö'i izlemelerine engel oluyorlar. Sonjnca yanıt da vermiyorlar. Bir daha soralım: "Erotizmin uluslararası sem- bolü Playboy'un bazı filmlerini ce- zalandırmıyor bazılannı cezalandırı- yorsunuz. Demekki, Playboy'dasizin de Türk aile yapısına uygun bulduğu- nuz filmler var. Bu durumda, Play- boy'daki hangi kadınların göğüs ve kalça ölçülerini Türk aile yapısındaki ölçülerinize uygun bulmadığınızı lüt- fen açıklar mısınız?" Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun üyeleri "göğüs ve kalça ölçüsü" yeri- ne, Playboy kuşağının CINE5'in kul- landığı frekanstan yayın yapıyor ol- masının kurallara aykınlığını falan açık- lamaya kalkmasın. Çünkü o durumu, asıl işi frekans tahsisi yapmak olan ve yapmayan ku- rul üyeleri dışındaki herkes biliyor! AYDINLANMA ATEŞt tleüşiıiı: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Ulusalgüçlere çağrı 'Yeniden Kuvayi Milliye.J Ölümünün 6. yılında ülkenın çe- şitli yerlerinde Uğur Mumcu için etkinlikler devam ediyor. politikacılarca "avukatlığı" yapı- labildi, "şerefli" ilan edilebildi. Clkenin pek çok yerinde "Türki- ye seninle gurur duyuyor" nida- tal k l S b l d i^ ••" • Demokrasi şehitleri Uğur Mum- cu ve Prof. Dr. Muammer Ak- soy'u anma toplantılan merkez şu- bede yarın saat 18.00'de yapıla- caktır. Demokrasi yolunda canlannı fe- da etmiş bu iki cesur insanın aynı mücadelede, aynı gruplann. aynı zihniyetlerin kurbanlan olmalan kaderin aci bir tecellisidir. Bu ne- denle şubemiz bu iki düşünce ada- mını aynı gün anma karan almış- tır. Anma programı • Nevşehir Şube Başkanı Selahat- tin Davarcı'mn açılış konuşması, • Nevşehir Şube Başkan Yardım- cısı Şemasi Yücel; "Mumcu ve Aksoy'un demokrasi mücadele- sindeki yerleri". • Şiir dinletisi, • Zafer Özdemir; "Faili meçhul- lerde nereye gelindi?". • Yılmaz Kaya; "Yolsuzluklar. Mafya ve Çete tlişkisi", • Yasemin Volyapan; "Uğur Mumcu'nun Son Yazısı Sesle- niş", • Mustafa Namh'dan müzık din- letisi. ADD Genel Merkezi Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy'un haince katledilişinin 9. yılı nedeniyle 28 Ocak saat 17.00'de Mamak Bele- diyesi Toplantı Salonu'nda bir an- ma toplantısı düzenliyoruz. Demokrasi Platformu Türkiye Uğur mumcu'nun katle- dilişinin 6. yıldönümünü yaşıyor. Orhan Yavuz. Doğan Öz. Bed- rettin Cömert, Bedri Karafaki- oğlu, Akm Özdemir, Cevat Öz- demir, Cevat V urdakul. Ümit Do- ğanay. C. Orhan Tütengil. Ümit Kaftancıoğlu, Kemal Türkler, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Musa Anter, Metin Göktepe ve adını sayamayacağımız çok sayıda aydın, gazeteci, yazar, bilim ada- mı, toplum için paha biçilmez de- ğeri olan insanlar katledıldi... Sanki gorünmeyen bir el. aslın- da istenirse bir bir ortaya çıkanla- bilecek eller: bu nitelikli, bilgili, ce- sur ve Türkiye'yi aydınlığa taşıya- cak insanlan birer birer yok etti. Bü- tün deliller, şahitler, belgeler, hat- ta dosyalâr katilleri korumak için yok edildi. Yakalanan 3-5 katil ya devlet adına sözde uluslarası görev- ler verilerek devletin bile denetle- yemeyeceği kadar büyütüldü, çe- teleştirildi, mafyalaştınldı veya mahkemelerce suçlan sabit görü- lerek defalarca ölüme mahkûm ol- malanna karşın. üst mahkemeler- ce beraat(!)ettirildi... Ya da hapisten ve emniyetten ka- çınldı. Yani görülmeyen el toplu- mu sindirmek adına büyük işler başardı... Belki bunlardan daha acı olanı, katledenler, Sıvas'taonlarca insanımızı yakanlar mahkemeler- de "zafer i$areti" yapabildı. Bazı TopMmu sindirmeyi. emekten yana uyanışı engellemeyı amaçla- yan hedefler, bir ölçüde tutturuldu. Ancak sadece ölümlerde değil, ya- şarken bir araya gelmey i öğrenebı- lirsek. Turkiye'nin aydmlanmadan yana güçlerini bir araya getirerek toplumu bilinçlendirmeye yönele- bilirsek, hedeflerimizi. kendi özel amaçlanmızı bir yana ve geleceğe bırakarak ortak paydalarda bulusa- bılirsek Türkiye yeniden "aydın- lanmaya" yönelecektir. Bir yazanmızın deyişıyle yeni yağmış bir kar örtüsü kadar leke- siz, kimseye bir minnet borcu ta- şımayacak kadar bağımsız Uğur Mumcu'yu ve onun gibilerini ya- şatmak ancak onun "nitelikleri- ni" yaşatmakla mümkündür diyo- ruz ve onun düşüncelerini yaşata- cağımıza söz veriyoruz. Cumhuriyet Kadınlan Derneği İstanbul Şubesi Ulusal güçlere çağn "Yeniden Kuvayi Milliye..." Uğur Mumcu, Muammer Ak- soy, Abdi lpekçi ve tüm demok- rasi şehitlerinin anısına 31 Ocak saat 18.00'de Kadıköy Evlendir- me Dairesi'nde bir tören düzenli- yoruz. Program; • CKD istanbul Şube Başkanı Ser- pil Şekercioğlu'nun açılış konuş- ması • Prof. Dr. Cemalettin Göbetez yö- netiminde Marmara Lniversıtesi öğrenci orkestrasından müzik din- letisi • Aydınlık Dergisi yazan Adnan Akfırat, Galatasaray Ünıversıtesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, CKD Genel Başkanı Şe- nal Sarıhan ve Cumhunyet gaze- tesı yazan Ali Sirmen'in katıla- cağı oturum. Beşiktaş ÇYDD 29 Ocak saat 19.00'da Beşiktaş Evlendirme Dairesı alt salonunda (Ihlamur Parkı) llhan Selçuk'un katılımıyla Uğur Mumcu "yu anı- yoruz. İzmir ADD Cumhuriyet De\rimleri'nin yıl- maz savunucusu, ödünsüz Atatürk- çü ve araşhrmacı gazetecıliğın onur- lu temsilcisi Uğur Mumcu'nun katledilişinin 6. yılında derneği- mizin düzenlediğı etkinlikler kap- samında "Uğur Mumcu Fotoğ- raf Sergisi", 31 Ocak'a kadar Kar- şıyaka Ziya Gökalp Kültür ve Sa- nat Merkezi'nde sergilenecektir. Altınoluk ADD Karanlık özlemcılenne inat da- ima aydınlatmayı yazan kalemiy- le, bugünü dünden gören. dedikle- ri bugün bir bir çıkan sevgili gaze- tecı-yazar Uğur Mumcu'nun kat- ledilişinin 6. yılında yolunda ol- duğumuzü göstermek için yazdıgı her satın sahıplenıyöruz. HAYVANLAR tSMAtL GÜLCEÇ ÇIZGILIK KÂMÎL MASARACI ' - £ • a)1 ı ^» I > f .•'-•' :ı,-. ^r. K ; i U 1 ,r . • '. . -V.-:;, - -v . _- r •!.- - f. * *. ' j • ' : * t • 1 HARBİ SEMİH POROY • ' • - r < ; : • ' • ! ' . > • y' < \ V BULUT BEBEK NLRAY ÇIFTÇ! • ' ; - . = * • ' s\kûv^ama.Y. için MIRMIRLAR UĞUR DURAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 26 Ocak /ZMIRVE UCAK KAZAS/L t974'T£ BU&ÜN, TÜRIC HAtfA YOUAKININ "\ ADU YOLCtl UÇA&I İ2M/8'DE DcrŞTİ/. HOLJAN. PA'DA/V&g Yt <>VC£ SA7TNAUNMlÇOiAN,6S yOCCU KAPASıTELİ F-2B JET UÇAĞt, SABAH £AATO?'DE İZMİH CUMAOVASI HAVA ALANlN- DAN HAVALAHOI- »CAPTAN PİLOT İLHAN £ÜM4Y PlN,PİLOrKAYA KÜNELGÜR,HOSTESLER,&E- ' KAP OZP£M KF A YNUg SCtZÛCÜ 'YPÛ- UÇAK AIAN DAN TEKBBLBK KESİP 1S0-2O0 m. YÛKSEL-' MİŞrt Kİ, AULAÇILMAYAN S/g MEOENLE,AAJİ- DEAI SOL KANAÜI ÜZERİNE YATIP SUKUH US TÜ YEBB CAH/LOI. TOPLAM 6 4 K/Ç/N/AI ÖLDÛ. ĞÛ KA2ADAH AğlR YABAU OLABAK. KUZTULAN nosrss A n/ue süeucû, B/B sü/ee âindseı. *» ŞAMA 6İKMİÇ PAHA SOVIM 0 DA 6LMÛÇTÛ.. GÖRÜŞ YAVUZ TOP Çete ve din tacirliği Sözlü edebıyartan yazılı edebiyata geçememiş top- lumlann maalesef ki hafızası oluşmuyor. Toplumlann hafızalık görevinı o toplumun yazan. çizeri, aydını ve sanatçısı üstlenmek zorundadır. Sanatçının görevi sa- dece insanlan eğlendirmek değil, hafızalarını tazele- mek gibi bir görevinin yanında, sıradan vatandaşın göremediğinı görüp sıradan vatandaşın algılayabile- ceğı bir düzeye indirerek toplumdakı sosyo-ekonomik çelişkıleri anlaşılır bir dille gözler önüne sermektir. İnsanlar baktığı yerden objeleri gördüğü gibi dü- şüncelerini oluştururiar. Bir odada oturan dört kişi, baktığı yerden farklı objeler görecek ve farkh farklı dü- şünceler geliştirecektir. Hepsinin düşüncesi, baktık- lan yere göre doğrudur. Ancak odanın tamamını an- latmak, farklı farklı yerden bakan insanlann tümünün bakışlannın tamamı ile mümkündür. Devlet erkinin ıçinde bulunan bürokratlar, devletin iç ve dış sorunlannın ve güvenlik polıtikasmın oluşma- sında çeşitli perspektifte dünyaya bakan insanlardan oluşmuş olsa ıdi, örneğın ASALA ile mücadele edile- cek ise eli kanlı katıllerin bellenne sılahları, ceplerine yeşil pasaportları koyalım ve bu işi halletsınler. Bir başkası ise koruculuk sistemı kurarak Guneydoğu'da- ki Kürt sorununu çözelim dıyebilir. Ama yukanda be- lirttiğım gibi bu masanın etrafında çeşitli düşünceler- den bürokratlar olmuş olsa idi birisı, "Beyter Yavuz Sul- tan Selim de Idris-i Bitlisi'n/n (avs;yes/ne uyarakKürt- ler'e beyliklerkurdunıp ordularoluşturarak Safaviakın- lannın önlenebıleceğinı sanmıştır Ancak bu davranış- larOsmanlı toprak sisteminın bozulmasına neden olup aşiretkavgatannın büyümesini, Osmanlı köylüsünün yok- sullaşmasını ve Celali isyanlannın temel nedenlerini oluştvrmuştur" diyebilirdi. Yahut bir başkası "Hamidi- ye alaylannın kurulması ile Güneydoğu dakı asayişin te- minınin oluşturvlacağını sanarakAlevi köylenne Hami- diye alaylannın amacından saparak yaptığı zulümleri" anlatabılirdi. Bir başkası ise "Mustafa Kemal'/n Kur- tuluş Savaşı'nın en zprgünlennde Türkiye'nın tekmo- bilgücü olan Kuvayi Seyyare (Çerkez Ethem kuvvet- leri) veya Giresun Milli Alayı (Topal Osman kuvvetle- ri) veya Demircili Mehmet Efe gıbı Mılıs kuvvetlerden yarahanmak zonında kaldığı günlerde bıle düzenli or- duya kablmayı kabul etmeyen bu milıs güçlehe Yunan'la savaşırken bıle bunlara cephe açmakzonında kalmış- br" diyerek devletin çapulcularla işbırliği yapamaya- cağını soyleyebılirdi. Ösmanlı'dakı azınlıklara eğitim vermek için kurulan yüzlerce yabancı okulun (Harput'ta 42, Antep'te 17, Maraş'ta 15, Merzifon'da 10, Mersin'de 15, Arapgır'de 10 vs.) ardında Osmanlı'nın gerek etnık gerek dinsel- mezhepsel farklılıklannı kutuplaştırmak ve Osmanlı'yı içten parçalamak için bu okullann matbaalarında çe- şitli dini yayınlar basılmış ve el altından halka dağıtıl- mıştır. (Kuran-ı Kerım, Ahmediye, Muhammedıye ve çeşitli ilmihaller vs.) Cumhunyet dönemınde dın kitap- lanmız, Kuranıkerimlenmiz yakıldı dıye o dönemi suç- layan olumsuz propagandalannı hâlâ sürdürerek hal- kı kandıranlara şu gerçeğı anlatmak gerekir. Cumhu- riyetle bırlıkte Mustafa Kemal'in emri ile kurulan din şûrası, gerek yurtıçınde gerekse yurtdışında bilgeliği ve kışıliğı tartışılmaz olan Ahmet Hamdi Aksekİli'nın (Elmalılı Hoca) başkanlığında kurulan heyet bu safsa- ta yayımlann tasnifini yapmış, aynlıkçılık amaçlı yazıl- mış olan kitaplan imha ettirmiştir. (Cumhuriyet döne- minin din kıtaplannı yaktırdığı gerçeğı budur.) Osmanlı'da yapılan cami sayısı ile cumhuriyet dö- nemınde yapılan camı sayısı kıyaslandığında, cumhu- rtyetiamsanlann ibadet gereksınıminı karşılamada da- ha duyarlı olduğunu görürüz. Osmanlı dönemınde dın görevlilerinin devletten ma- aş almaları söz konusu değildi. Kutsal üç aylar boyun- ca din adamlan köy köy dolaşarak insanlarımızın dın görevlerini yerine getirebilmesı için hatim indirerek, mevlitler okuyarak, bunun karşılığında "Cerre" çık- mak dıye adlandınlan bir tür sadaka ile geçıniıierdi. Ya- ni din görevlileri devlet eliyle dilendırilirdı. Türkiye Cum- huriyetı ile biriikte Diyanet Işlerı Başkanlığı kurularak din görevlilerinin maaşa bağlanması ile onurları kur- tanlmıştır. Kulaktan dolma bilgilerle yetişmiş olan din adamlan yerine imam ve hatip okullan, ilahıyat fakül- teleri kurularak ehil ellerde yetışen dın görevlileri hal- kımıza hızmet etmeye amaçlanmıştır. (Ne yazık ki da- ha sonraki yıllarda bu okullar da oy avcıları tarafından ıstismar edilıp ihtiyacın fazlası yapılarak islamın siya- sallaşmasının yuvaları halıne getirilmek istenmıştir.) Peygamberimizin sünnetine ve günlük yaşamına uymak isteği adı altında türban, cüppe, sarık sarma- yı Islamla özdeşleştirmek ve siyasallaştırmak isteyen- ler şunu bilmelidir ki.. Arap toplumunun geleneksel giy- sısi olan bu kıyafetler Peygamberimizin Uhud Sava- şı'nda taş atarak dişini kıranlar tarafından da gıyilıyor- du. Peygambenn günlük yaşamına uymada samimi ise- ler. Peygamberimiz deveye binıyordu onlar da deve- ye bınsinler. En son model arabalara ve uçaklara bı- nerek yaşamlanna getırdiği hertürlü kolaylık ve keyif- 11 yanlan devam ettırmek için inançlı ve temiz insanla- nmızı kandırmasınlar. Bektaşı yolda giderken, adam bar bar bağırmakta- dır: "Din eiden gitti, din elden gitti." Bektaşi sorar; "Ne oldu be adam, ne bağınyorsun " deyince, adam; "Din elden gitti" der. Bektaşı: "Be adam dini niçin elinde tu- tuyorsun, kalbnde tutsana" der. Bugün de, dini ve inançlanmızı türban, sank yapıp başlarına takanlann bir rüzgâr estığinde korkanm kı ne dınleri ne de ıman- lan kalacaktr. , .,, • -, • ... ..- . BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 SOLDAN SAĞA: 1/ Pişmiş ha- murla yenen bir ' tür taviıklu çor- o ba. II Bir çeşit pelte... llgı eki. 3 3/ Bütün kutsal • Hint metinleri- nin başında ve 5 sonundayinele- nen mistık he- 6 ce... Düzenli j aralıklarlayıne- lenen. 4/ Iz- 8 mir'in bir ilçe- Q sı... Rütbesizas- ker. 5/ Ulanmış, katıF- mış parça... Gözün renk- li bölümü. 6/ Uluslara- ' rası Çalışma örgütü'nün 2 sımgesı... 1936'dapara- 3 şütle atlarken düşerek ölen ilk kadın hava şe- hidimiz. 7/ Uylukkemi- ğininbilimseladı... Şöh- 6 fet. 8/ "Pınar ":Ya- 7 zanmız... "Uygun du- _ rum, fırsat" anlamında argo sözcük. 9/ Bir çe- 9 şit antibiyotik. YUKAR1DA.N AŞAĞIYA: 1/ Dogruluğuna güvenilme-; yen yazı ya da söz. 2/ Çin, Vietnam, Malezya'da yetişen • ve lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bitki... Kir-, liliği gösteren iz. 3/ Bir renk... Erimekte bulunan buzun, sıcaklığı ile kaynar suyun buhar sıcaklığı arası seksene bölünerek derecelenmiş olan sıcakölçer. 4/ "Cihat "Ressamımız... Sınır nişanı. 5/ Sevgıde üstün tutulan... Erbiyum elementınin simgesı. 6/ Türk müzığinde bir ma- kamı kendı perdelerinden daha tiz ya da pes perdelerde çalma işı... Iran'ın plaka ışareti... Birnota. 7/Yapağısı do- kumaeıhkta kullanılan bir koyun cinsi. 8/ Büyük Okya- nus'ta bir ülke. 9/ lskarnbıldeki maça rengine verilen bir bâşka 1 âd... Diş kökleririi kaplâyân sert madde.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear