10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 OCAK 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA 'Bu binalara saray demekkara mizah örneği' Avukat ŞerefDede Türkiye de yargının iyi işlemediğini söyledi Adaletin "Sarayları KEREM IIGAZ/BERTAN AGANOGLU Tdrkıye'nın cok önemlı sorunlan bulunduğunu ve bırleşık kaplar örneğı her seym bırbınnden etkılendığını belırten avukat Şeref Dede, Turkıye'de yargının ıyı ışletılemedığını soyledı Bunun en onemlı nedenlennden bınnı şu ankı yasal duzenın evrensel hukuk duzeyıne ulaşmamış olmasma bağlayan Dede, halen yurûrlukte olan ve hemen hemen hepsı Batı kaynaklı olan yasalann adıl bıçımde uygulanması halınde bıle bır çok sorunun aşılabılecegıni soyledı Bu yasalan uygulayacak olan yargıç, savcı ve avukatın nıtelık ve nıcelıklennın belırlı bır sev lyede olması gerektığının altmı çızen Dede, vargı ıçensınde yer alan dığer çalışanlann da ozel olarak yetıştınlmış ve konulannda uzman kışıler olmasıntn zorunlu olduğunu vurguladt. • Bugun adlıyelenn fizıkı ve çalışma koşullannın ıçler açısı olduğunu söyleyen Dede, "Her ne kadar ismi adliye sarayı ise de adalet hizmetinin yerine getirildigi vani adaletin dagıuldığu haklı Ue haksı/ın, suçlu Ue suçsuzun betırlendigi binalara sarav demek ancak kara mizah örneği otabilir. Çunku bugün adliye binalannın hemen hemen çoğunun park yerJeri. gerekli güvenlik önlemleri, vasal imar mevzuaüna uygun ruhsat ve projeleri voktur. Maalesef adalet hizmeti yasalara a\ kıru kaçak biçimde inşa edilen binalarda adaletin uvgulanması şektiyk >erine getınlmeye çalışumaktadır* dedı. Adlıye binalannın bır çoğunun ış hanlanndan dönuşturulduğunü ıfade eden Dede, adlıyeler ıçın sağlıklı yaşamanın bıle olanaklı olmadığını soy ledı Herhangı bır nedenle adliye saraylanna gıtmek zorunda kalan >urttaşlann bulunduklan mekânın "adliye sarayT olduğuna bır tüdü ınanamadığını dıle getıren Dede. "Bu inancseiık, bu binalarda dağıtılan adalete olan toplumsal güveni de sarsmaktadır" dıye konuştu Adliye binalannın saglıksız ve ışlevsız olmasının yanı sıra Istanbul'da herhangı bır yargı çevTesınde bırden çok adliye bınasının bulunmasının da sorunlan arttırdığına dikkat çeken Dede, sözlenne şöyle devamettı "Bütün bu sorunlann çözümii hiç de zor değildir. Ülkemizde potis devtetine doğnı bir vönelmenin yaşandığı bugunlerde, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'ın bir srizunu anımsatmadan geçmek miimkun değildir: İstanbul'a en az Harbıye Orduevı kadar lûks bır adliye sarayı gereklıdır' Bugün işle\ini yıtirmiş yaşamanın ve bulanık suda balık avlamak isteven bu vasama ıçerisinden çıkan yürütraenin, yargıya bakış açısı değişmediği sürece adaletin dağıtıldığı binalann işlevsel, çağdas. yaşanıhr mekânlar haline drinüşturülmesi sorunlan çözmevecek ise de bu bir başlangıç olacaktır." SÜRECEK 'Avukatlar bile bize geliyor'Arzuhalciler de adalet dünyasının vazgeçümez aktörierindendir. Türkiye 'de hemen hemen tüm adliyelerin önünde onlara rastlayabilirsiniz- Yağmurda, çamurda, insanı bunaltan sıcaklarda altlartnda tabureleri, önlerindeki küçük masalara kurulmuş ekmek tekneleri daktilolaria hizmet verirler. İstanbul AdJiyesi önünde 20 yıldır arzuhalcilikyapan Hüseyin Tali de adliyelerin ayrümaz parçalanndan biri... Arzuhalcilere genelde şikâyetçiler, icraya verilenler ve yaztşmaların nasıl yupüacağmt bilmeyen kişilerin geldiğini anlatan Tali, bu kişilerin çoğunluğunun usut bilmediği için kendilerine başvurduğunu söylüyor. Günde S Ue 10 arasında müsteri geldiğini söyleyen Tali,Jtyatlanmn 200 bin lira Ue 1 milyon lira arasında değişüğini söylüyor. Söyleşimiz sırasmda zaman zaman avukatlann da dilekçe yazdırmak için kendilerine geldiğini söyleyerek bizi saşırtan Tali, şaşırdtğımıztn ayırdına vararak avukatlann yaşadığı maddi güçlükleri gozler önüne seriyor: "'Tabii Ki daktilolart olmadığt için bize geliyorlar. Elyazısıyla verdiklerini biz daktiloyla yazıyoruz." Hukukta 'diP sorunu 9 Nısan 1934 tanhınde kurulan "Hukukçular Cemiyeti" 5 Nısan 1935te "Türk Hukuk Kurumu" adını almıştır Tuzuğune gore "Hukuk bitiminin. özeOikle Atatürk devrimlenne davanan Tiırk hukukunun geHşmesine hizmet etmek" amacını taşıyan cemıyet, 31 Mavıs 1973 Genel Kurulu'nda adını "Türk Hukuk Demeği (Kurumu)" olarak değıştırmıştır K.urumun en önemlı eserlennın başında "Türk Hukuk Lûgan" gelır tlk baskısı 1934 yılında yapılmıştır Dorduncu baskısı 1998 yılında vapılan lugatta yer alan. "Maarif VekilP Hasan-Ali V ücdın 1943 >ılındakı yazısında yer alan "dfl" sorunu. guncellığını 56 yıldır koruyor "tnsanlar arasında en eski devüierden beri kurulmuş sosyal münasebetlerin en çetin anlaşamamazüklara konu ounası, hak dediğüniz kıymete kelime adını verdiğiıniz klişe içinde sınır kazandırmavi zorunlu kümışnr. Onun için kelimesi olmayan bir hak mevcut değildir; başka bir deyişle kelime Ue ifade edilmedikçe herhangı bir hak, cemryet içinde müevyideli bır değer kazanmış sayılamaz. Hak, kendi olarak belki değışmez bir anlamdır; fakat hukuk bilimleri onlan tedvin ederken. bu değişmeyı- .«p'omın meydanaçıkışında cemhetle beı ibvr \e hayada baş başa türlü aniayışlar şeldıne girmiştir. Hatta hakkın degişmez tarafinı düşunüş bile asırlar ve devirler içinde birçok değişmelere uğramışür. Onun içindir kı, cemiyet içinde hukuk kıymetierinin kabuğu olan sözler de bu tûrlü değişmeler gostermiştir. Dınlenn hâkım olduğu /amanlarda hukuk dili o dinin kitabından ve kitabının dUinden çıknnşör. Bizde Medeni Kanun'a kadar hukuk sözleri İslamca idi ve cümle arasında "olur, bohır" gibi Türkçe ketimeler, sıralanmrç Arapça sözleri biribirûıe bağlamakla kahrdı. Bir memlekette milli bir hukuk ve onun bu vasıfta dıli olmadıkça milli bir dil tanı \ar bellenemez. Hususivle demokrat esaslara davanan bir cemiyet halkının yabancısı klişelerle kurulmuş bir yaşayış binası halinde ise bu cemivetie o cemiyetin yaşama esaslan arasında tehlikeli bir karşıttık \-ar demektir. Demokrathk anlavişını ancak milli özler ve milli şekiller besleyebilir. Bunun içindir ki, dünva tarihinde büyük reforma hareketlcri insan ruhunun derinlerine sinmiş dinle dış münasebetleri sağlayan hukuku ilk ağızda nüllUeştinneje teşebbus etmiştır. Bizde Medeni Kanun'un kabulu, ınsanlık tarihıne bu ana kurahn başarüı orneklennden bırini verdi. Medeni Kanun'un dilindeki eğilim, hukuk dilimizin millileşme ihtrjacına bir işarettir. Fakat onu daha geniş sınırlara götürerek her >önuyle Türk hukukunu Türk dilinde sovleyebilmek ihnŞ-acı bugun de bir ilke olmaktan çok, bir ülkii halinde devam edivor. Bu \olda biigili çalışma ve uğraşma zorunda bulunduğumuz muüaktır. Türk hukukunun şekilce \e dilce de mıllı olması >x>lunda yalmz bir noktadan değıl. her cepheden harekete geçmenyiz. Hukuk inkılabının kıymet olmaktan çok, terim olarak idame ettirdiği klişekeri tesbit etmek, bu çabşma kademelerinden biridir. Türk Hukuk Kurumu bu terimleri kısa ve kesin izahh bir lugat halinde toplamakla söylediğim çalışma cephelennden birini gerçekleştirme \olundadır. Kuruma bu vönden teşekkur borçluyuz. Harcanan emeklerin derecesinı >akından bılmiş olarak bu ise kendini verenleri her Türk a> duunın takdiıie karşılamasını düerim. Fakat unutmamalıdır kL bir kademedir diye vasıflandırdığım bugünü tesbit mahiyetinde olan bu eser \amnda Ikinci Maanf Şûrası'nın aidığı karar ile \nkara ve tstanbui hukuk fakültelerine duşen hukuk terimlerinı nııllıleştırme davası henuz mahfuz tutulmaktadır. Diğer yandan kanunlanmızın dili ve tedvın kıhğı bu ruha uyabilmek için bütün kanunlann kaynağı olan ana kuruluş kanunumuz da Türk milietinin öz diline intibak etmelidir. Bütün bu alanlarda büyük çalışmalar obnası bize umit ve huzur \eri\or. Türk milietinin en kutsal kıvmederini toplayan hukuk, kısa zamanda oz dilde kendini sövlevecektir inanandayız. 14 Birinci kânun 1943 HASAN-ÂLİ YtCEL Maarıf Vekıir îstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Yazı îşleri Müdürü Vasfı Baysoy 'Suçluyinegeliyor' "Bizim mahkemeye geçen yddan devirle gelen dosya sayısı SSOŞe yakın. Bu sayı asliye ceza mahkemelerin- de daha çok oluyor.Zaten "3167 sayılı karşılıksızçek' davalan bu mahkemelerdeaçılan davalann büyukço- ğunluğunu oluştunıvor. Bana göre davalann uzama- sının en büyük nedeni adli zabıtanın olmamasıdır. Ad- li zabıtanın kunılmasını birçok açıdan iy i olur diye dü- şünuyorunı. Vazışmalann uzun surmesi davalann bit- memesine neden oluvor. Son zamanlarda faks kullan- mava başlanmasının işlerin hı/lanmasını sağlaması bizim için i>i bir gelişme oldu. Bir de önümüze gelen dosvalarda daha önce suç işleyenlerin >eniden suç iş- lemesi dikkatimi çekiyor. Bu da herhalde cezaevleri- nin kişiyi ıslah edip etmediğini tartışmaya açıyor." Bursa Barosu Baskanı Avukat Ali Arabacı'nın kaleminden Hukuka aykın yasa, adalete aykın hukuk olamazHukuk devletının aslı unsurlanndan bın de "kanuniBk"ılkesıd!r Buılkeyegöre.yasalarya- sama organınca yapılırken "geneBik", "soyut- luk" \e "nesneUik" esasına gore yururluğe ko- nulurlar \ e bu kurallara yonetenler de yonetılen- ler de u>Tnak zorundadırlar Salt yönetılenlenn uymak zorunda olduğu. fakat yonetenlenn bu kurallarla kendini bağlı saymadığı duzenın adı po- lısdevietıdır "Yasa önünde eşjtMk" ılkesmeay- bn, ktşıye ozel hukuk normu duzenlenemez Hu- kuka aykın yasa, adaleteaykın hukuk olamaz Hu- kukun tek amacı vardır. adaletı sağlamak Toplum duzenını sağlamak ıstıvorsanız, bulu- nan mevkı>e, sınıfa. ıtıbarlı ve \arlıklı olup ol- mamasına bakılmaksızın eşıt uygulama ıçınde olmak zorundasınız Devlet kendı koyduğu yasal, anayasal kuralla- ra uymadığı gıbı. "kuvvetii olan haklıdır" değer yargısı ıle sıyasetHi ve ekonomı! clarak guçlu olan- İar, bır şekılde yasa engelım aşmayı becerebılmek- tedırler Bu engelı aşarken \a sıyasal ıktıdarla ış- bırlığı yapmaktadırlar ya da fiılı durum yaratmak- tadırlar Kışıye ozel hukuk normu düzenlenme- sı (ozellıkle yonetmelık degışıklıklen) sık rast- lanan yollardan bındır Başka bır yol da yerel, ge- nel kamu yonetıcılen ıle ışbıriığı yapıp yasayaay- kınlığın surdürülmesıdır Soz gelımı, bır yargı ka- rannın uygulanması, zorunlu hale gelmışse ve hak- sız eylemı surduren de guçlu ise mahkeme kara- nnı uygulatmak anayasal emre karşın olanaksız gıbıdır Bu ışbırlığının varlığı, Memurlann Yar- gılanması Hakkındakı Yasa'nın uygulanması sı- rasmda açıkça ortaya çıkmaktadır Şıkâyet edı- len kamu görevlısı hakkmda ıl ıdare kuruliann- dan bır turlu karar çıkmamaktadır Boylece hak- sız eylem sahıbı de haksız eyleme göz yuman ka- mu görevlısı de ceza yaptınmından kendılennı kolaycakurtannaktadır Kamuyonetımınde\e:>uç ışlemeyı alışkanlık haline getırenlerde "nasıl ol- sa bir şey olmaz" anlayışı egemendır Kentlerde ımar >asası sadece bır olçude, yok- sul kesım ıçın uygulanabilmektedır Yargı karar- lan ıle kaçak hale gelmış. guçlu kışılere aıt yapı- lar yıkılmazken. gecekondusu yıkılan vatandasa yasanın varlığını nasıl anlatacağız 1 Yasalann "herkeseeşit"' şekılde uygulandığına adaletin var olduğuna nasıl mandıracağız9 Yabancı bır şırke- tın, doğa>a ve çev reye zarar \erecek yatınmmın gerçekleşmesı ıçın. bır ba$bakanın bızzat ışın ta- kıpçısı olmasını \e mahkemeyı etkıleyıcı sozler sarf etmesını nasıl açıkla>acağız9 Ya da bır ka- mu kurumunun kaçak sondaj ku>usuaçıp,bırken-. tın sımgesı haline gelmış kaplıca sulannın kesıl- mesıne neden olmaMnı ve hıçbır ^oruşturma ıle karşılaşmamasını anlatabılır mıyız siradan va- tandaşa9 Kesınleşmış ydrgı karanna karşın bu karan etkısız hale getırebılmek ıçın > asalara uy- mada \atandaşa ornek olması gereken Bakanlar Kurulu'nun, hukukta yen olmayan "Bakanlar Kurulu Prensip Karan'" adı altında kararlar al- masına ne buvrulur' Bu ornekler o kadar çok kı Toplumdakı adalet duygusunun sarsılmış ol- duğu, yok olmaya vuz tuttuğu en kuçük olaylar- la karşımıza çıkmaktadır Insanımız, dev letın ada- letıne pek fazla guven duymamakta. kendı ada- letını başkaca vollardan sağ!ama>a çalışmakta- dır Bu yozlaşma. çunıme \e kuralsızlıklar ıçın- de salt yargıda >apılacak reform da sorunu çoze- cek gıbı görunmemektedır Toplumdakı adalet ve eşıtlık duşuncesını yenıden tesis edecek hu- kukun genei >apısında reform yapılması zorun- lu hale gelmıştır Ancak o zaman toplumumuz, Turkıye Cumhunyetı dev letınm bır hukuk dev- letı olduğund ınanacaktır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear