13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19OCAK1999SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 ŞİRKETLERDEN • VESTEL. Endüstriyel Tasanmcılar Meslek Kuruluşu'nun (ETMK) desteği ile endüstriyel tasanm böiümü ögrencilerine açık tasanm yanşması düzenliyor. Yanşma. televızyon. uzaktan kumanda, avuç içi bilgisayar ve monıtör tasanmı konulannı içeriyor. • COMPAQ Bilgisayar HastanesL garanti kapsamına giren cihazlara ycdek parça. işçiiik ve diğer hi/metleri saüş yapmaksızm veriyor. Compaq Bilgisayar Hastanesi'ne, İnternet'teki www.bilgisayarhastanesi.c om adresinden ulaşabilirsiniz. • LC.VvAİKlKl.bebek. çocuk ve gençler için yeni bir koleksiyon hazırladı. LC. VVaikıki'nin rahat kumaşlardan oluşan modelleri canlı renk ve desenlerle tüketicilerin beğenisine sunuluyor. • FUL Whh Engtish Class 4, bilgisayar ortamında İngilizee öğretryor. Bildcn Bilgisayar tarafıodan üretilen program 12 ünheden oluşuyor. Ful Wıth Kngiish Class 4, özellikle ilköğretim 4. sınıf ögrencilerine hitap ediyor. • TtGRA, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın izni ile Türkiye'de de satışa sunuluyor. Tigra. 15 günlük kürler halinde kullanılan bir besin katkı maddesi. Sadece eczanelerde satışa sunulan Tigra. Fransız laboraruvarlannda üretiliyor. • ETA Bilgisayar, toplum yaranna çalışan kurumlara ETA programı bağışlryor. Eta Bilgisayar'ın bağışıvla Manisa Huzurevi Vakfi ile Yetiştirme Yurtlannı ve Muhtaç Çocuklan Koruma Derneği muhasebede otomasyona geçti. • COLGATE. diş sağlığı konusunda bilimsel araştırmalar yapiyor. Colgate'in "Colgate Bilimsel Araştırma Desteği' adı altında başlattığı proje yarışmasında. araştınna yapmak isteyenlere destek verilivor. • NtVEABaby,yeni ambalajlamla tüketicinin karşısına çıktı. Nivea Baby, temizleme ürünlerinin ambalajına mavi, alt bakımı ve temizlik ürünlerinin ambalajlanna pembe, bakım ürünlerine ise yeşil ambalaj kullanarak daha iyi ayırt edilmelerini sağladı. Krizin etkisiyle kötü bir yıl geçiren üreticiler sıkıntılanna karşı farklı çözümler öneriyorlar Seklörler çıkış anyorTürkiye 'nin önde gelen sektörleri çeşitli sıkıntüarla karşı karşıya. Küresel krizin etkisiyle piyasalann daralmasından dolayı geçenyılı kötü geçiren tekstil. otomotiv, demir- çelik ve turizm sektörlerinin temsilcileri sıkıntılan anlatarak farklı çözüm önerileri sundular. Sektör temsilcileri tekstilin gelir içindeki pavının azaltılmasını isterken, demir-çelikte dışsatımın yüzde 19 oranında geriiediğini ifade ediyor ve gelecekten endişeli olan otomotiv sektöründe gümrûklerdeki denetim yetersizliği ve dışalımların yerli üretim aleyhine işlemesinden yahmyorlar. Turizmciler de 1998 yılında yaşanan ve yaklaşık 112 trilyon liraya mal olan bunahmın 1999 da vinelenmemesi için. bu alandafaaliyet gösteren tiim kuruluşların tanıtım bütçesine katkıda bulunacakları "bir sepet sistemi" oluşturmaya hazırlanıyorlar. HAKSIZ REKABET VAR ~ Demir-çelik dışahmdaıı şikâyetçi BANU SALMAN Tekstil 'küçülmek' istiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tekstil ve Hammaddeleri Ihracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Baskanı Evren- sel Erdoğan. tekstilin geri kalmış ülke- lerin kalkınmada öncelikli sektörü oldu- ğuna dikkat çekerken, Türkiye'de bu sektörün ulusal gelır içindeki payının yüzde 10'lardan yüzde 2'lere çekil- mesı gerektığini kaydetti. Sektörde dışsa- tımda mikjar, art\-,, "şına karşın fiyat bazında önemli genleme olduğuna dik- kat çeken Erdoğan. "Böyle bir bunalım dönemi sonunda pariak yıllar yaşanır. Ama 1999 için böyle bir durum göremi- yorum" dedi. Tekstil ve Hammaddele- ri thracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan, Türkiye'nin 27-28 milyar dolarlık dışsatımının 10 milyar dolarla yüzde 38-40'ını oluşturan teks- tilin yine ağırlığını koruyacağını, ancak son yıllarda dışsatımın eski ivmesini kaybettiğine dikkat çekti. Türkiye'de tekstil gayrisafı ulusal ge- lirin (GSMH) yüzde 10'unu oluşturur- ken, Avrupa'da bu oranm yüzde 1.3 ol- duğunu bildiren Erdoğan, "Tekstil ve konfeksiyon hafif sanayidir. Kalkınma- ya böyle başlanır. ama sonra terk edilir. Belki terketme noktasma gelmedik. ama • Tekstil ve Hammaddeleri thracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan, tekstil sektörünün ulusal gelir içindeki payının yüzde 10'lardan yüzde 2'lere çekilmesi gerektiğini kaydetti. diğer sektörier önceiikle getişerek teks- tilin oransal agıriıgı 10-15yıliçinde yüz- de 4,3,2'lere düşürülmeli" dedı. ,, Eıdoğan, 1997 yıUnda tekş-, tilde yüzde 64 olan kapasıte kullanım oranının bu yıl yüz- de 50"lere indiğine dikkat çe- kerken, şunlan söyledı: "Glo- bal krizin etkisi bize dolaylı yoldan geidL Doğu ülkeieri bi- ze geleneksel pazarlanmızda rakip. Finansal kaynaklı bu kriz nedenh leeilerindeki mal- lan devalüasvonla düşük fi- yatlarla Avrupa pazarlanna sürdüler. Türk Lirası'nm enf- lasyon oranının da altında devalüe edil- rtüş olması bizinı rekabet şansımıa önem- li ölçüde etkilcdL Fnatlan önemli ölçü- dedüşürmekzonında kaldık,ama aldı- ğımız Türk Lirası miktan o oranda art- madı. Avrupa'da pazan kaybetmedik. Miktar olarak 1998 Ekim sonu itibany- laönceki vihn bütününden daha fazla mal sattık. Ama fiyat olarak gerileme var. Avrupa'da talepte bir azalma var. Dün- yada bir resesyon i/leniyor. Krizden en önce etkilenen. talep elastikiyeri en faz- la olan sektör tekstildir." İşleme rejimiyle ucuz mal Erdoğan, içeride işleme rejimiyle ucuz mal getırip iç pivasada satış yaparken, yine Türk mahnı kullanıp dışsatım ya- pıldığına dikkat çekti. Erdoğan. "Üre- tim dışuıda bir de ticaret yoluy Ia yerli sa- nayi çok önemli ölçüde bal- talanıyor. Tekstil ithalatP mızın maalesef yüzde 60- 70'i dahilde işleme belgesi kapsamında geliyor. Böyle «cldiği zaman yüzdeögüm- rüködemiyor.KDVdeöde- miyor. Avantaj sağlıyor'' diye konuştu. Dışsatım amaçlı yerli malı kullanımına da aynı olanaklann sağlarunasına ilişkin uygulamanın zor ça- lısacağım savunan Erdoğan. tekstilci- nin dışsatım yapacağını söyleyen kon- feksiyoncudan teminat isteyeceğine dik- kat çekti. Sanayide kullanılan elektriğin maliyetinin Avrupa'daki düzeye indiril- mesini istediklerini kaydeden Erdoğan. "Ertelemeyapacaklarsa o da anlam ifade etmez"dedı. ANKARA - Demir-Çelik Üreticileri Derne- ği, Uzakdoğu pazanndaki daralma ve Bağımsız Devletler Toplulugu ülkelennden yapılan dışa- lımın sektörde haksiz rekabete yol açması ne- deniyle 1998'de sektörün olumsuz etkilendiği- ni bildirdi. Dernek Genel Sekreteri Veysel Ya- yan, demir-çelik sektörünün en büyük pazan konumunda olan Çin ve Uzakdoğu ülkelerinde- ki pazar payının yüzde 70'Iik bir daralmayla karşı laştığını ve 1998'in ilk 9 aylık döneminde- ki reel gerilemenin yüzde 19, dışsatım kaybının ıse 250 milyon dolar oldüğunu bildirdi. Yayan, pazar kaybının giderilmesi için Avru- pa Birliği'ne, Kuzey Afrika'ya yönelindiğine, an- cak bunun kısmi sonuç verdiğine, tüm pazar kaybını karşılamadığına dikkat çekti. En çok dışsatımın gerçekleştirildiği ülke olan Çin'e şu anda hiç satış yapılmadığını kaydeden Yayan, "Uzakdoğu'ya yapılan ihracat gecen yıl 576 bin tonken bu yılın ocak-eylülihraca- h88btnton"dedi sektörünün en Sektörde Kasım büyük p a z a n 1998'de bir önce- , J r , , kı vıla gore yuzde k o n u m u n d a olan 2, Ekim 1998 e Çin ve Uzakdoğu göre de yüzde 4 Ülkelerindekİ düzeyinde gerile- pazar payının m e olduğuna dik- yüzde 70'lik bir k a t «e .ken Y a y a n % , , şoyle konuştu: daralmayla -tthaiatmbuka- karşilaştlğl ve dar kola>laştırü- 1998'İnİlk9ayllk mayarak, pazara dönemindeki reel kaiitesizürüngiri- gerilemenin yüzde 19. dışsatım dogrudan 35 bin, kaybının İse 250 dolayh olarak 200 milyon dolar bin küsur dvsnn- Oİduğu bildirildi. d a b i r istihdamın tehlikeye girmesi söz konusu." Demeğin sektörle ilgıli »ştemleri şöyle: • Üretim sektörüne yönelik önlemler pake- tinden çok fazla yararlandınlmadık. Uzman gümrükleri hızla yaşama geçirilmeli. • RusyaFederasyonu'ndan, UkrayTia'danya- pılmakta olan düşük kaliteli ürün dışahmlann genişlemesi söz konusu. Kalitesiz, damping ya- pan ürünlerin piyasaya girmesini serbest bırak- mamız sıkıntı yaratacak. Mamul ve yan mamul uzun ürün ithalatına fon konularak. dışalım ön- cesi yeterlilik belgesi uygulanmalı. • Sektörün enerji girdileri üzerinde yüzde 30'a \aran ek maliyetlen var. TRT'nın fon payi yüz- de 3.5 oranında.TRT payını yüzde 8-9'a getire- cek yasa çıkanlmaya çalışılıyor. Oysa sektörün elektrik maliyetlen düşürülmeli, dışsatım bağ- lantılı güç bedeli alınmasından vazgeçilmeli. •Ark ocaklı çelik üreticileri ile İSDEMİR, KARDEMÎR ve ERDEMİR'in sektörel bütün- leşmesi sağlanmalı. Turizmgelirleriiçin 'ortaksepef önlemi BAHAR TANRISEVTR ANKARA - Turizm sektörü, 1998 yı- lında yaşanan ve yaklaşık 112 trilyon li- raya mal olan bunahmın 1999"da yinelen- memesı için bu alanda faaliyet gösteren tüm kuruluşlann tanıtım bütçesine katkıda bu- lunacaklan "bir sepet sistemi" oluştur- maya hazırlanıyor. Türkıye Otelcüer Birliği (TÜROB) ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜR- SAB), 21 Ocak Perşembe günü Turizm Bakanı AhmetTan a sektöre ilişkın önlem- lerin yer alacağı bir rapor sunacak. TÜROB Başkanı Ah Gürefi. tanıtım açı- sından "\ r ahim'' durumda oldüğunu söy- lediği Turizm Bakanlığf nın 1998'in son 4 ayında 4 milyon dolarlık >, bir kaynak arayışına girdiği- ni bildirdi. Casinolann kapan- masıyla 16 milyon dolarlık ka>'- nağın kaybedildiğıne işaret eden Güreli. "Talih oyunlan sakmlan açıl- suı anlamuıda sö> lemi\orum. Ama oradan bakanlığa gelen kaynağı de\letin haşka bir kaynaktan ayırması gerekjyordu" dedi. Turizm gelirinin yüzde 70"nin tekstil, ha- berleşme. ulaşım gibi sektörlere gıttığiru belirten Güreli, turizmden para kazanan her- kesin tanıtım bütçesine katılması yönün- de bir sistem kunılması gerektiğini vurgu- ladı. Turizmciler dnlem istiyor Güreli, turizmden gelır elde eden sek- tör temsilcileriyle yaptıklan toplantıda. bir sepet oluşturulması \e herkesın bura- ya kendi ölçüsü oranında katkıda bulun- ması önerisinin olumlu karşılandığmı bil- dirdi. Güreli, bunun ancak Turizm Bakan- lığı'nın yapacağı mevzuat çalışmasıyla gerçekleşebileceğini kaydetti. 1998'i tanıtım açısından "kayıp yıT di- ye nıteleyen Güreli, sıkıntılı dönemin ar- dından 1999'a düşük Fıyatlarla girilmesi nedeniyle turist sayısının yüzde 5-6 ora- nmda artmasını beklediklerini vurguladı TÜROB ile TÜRSAB, 21 Ocak Per- şembe günü Turizm Bakanı Ahmet Tan ile görüşerek sektöre ilişkin önlemlerin yer alacağı bir rapor sunacaklar. Raporda sı- ralanacak önlemlerden bazılan şöyle: - Tanıtım Fonu'ndan turizm amaçlı kay- nak aynlması. Devlet Planlama Teşkila- tı'nın bu kaynağı yatınm olarak nitelen- dirmesi. - KDV'nin yüzde 15'ten yüzde 7'ye in- dinlmesi. - Havaalanı vergilerinin rakip ülkeler ile aynı düzeye getırilmesi doğrultusunda 15 dolardan 7 dolara çekilmesi. - Otelciler Birliği Yasa- srnınbiranönceçıkanhna- sı. - Turizm işletmelerinin KOBİ tanımına alınarak des- teklenmesi. 1998 yılında dünya ekono- mısinde yaşanan bunahmın. tüm ülkelerde harcamalann kısılmasma yol açmasıyla birlikte Türk rurizminde de ta- lep düşüşü oldu. Turizmdeki olumsuzlu- ğun nedenleri şöv le sıralanıyor: "İskan- dinav ülkelennden turist getiren TUR- SEM'in iflası, Vunanistan'da drahminin devalüeedilmesi sonucufi\adann cazip ha- le gelmesi, İspama'nın KD\' oranlannı indirmesi, Adriyatik kıyılannda 500 bin >e- ni yatağın turizmin hizmetine girmesi. ra- kip ülkekrin yurtdışı tanıtımına büyük kaynaklar ayn-malan,casinolann kapanl- masL" TÜRSAB'dan alınan bilgiye göre 1998 yılında Türkiye'yi 9 milyon 752 bin kişi ziyaret ettı. 9 milyon 689 bin kişinin gel- diği 1997'ye göre turist sayısı bu yıl yüz- de 0.7 oranında arttı. 1998 yılında Türkiye'nin Almanya pa- zannda yüzde 4.5, BDT ülkelerinde yüz- de 13 ve lskandinavya'da yüzde 30 oranın- da düşüşyaşandı. Sektördedışalımınpayı giderekartıyor.BnoranHi2000"de yüzde 50olnwsıbekteni>t>r. Otomotivde dışahnı denetimi isteniyor ANIC\R^ (Cumhuri>etBürosu)-Oto- motiv sektöründeki sıkmtılann başmda gümrûklerdeki denetim yetersizliği \ e dı- şalımlann yerli üretim aleyhine işlemesi geliyor. Dış ticaret dengelerindeki olum- suzluğun sürmesi durumunda Türkiye'de otomotiv yan sanayiinîn yok olacağı uya- nlan yapıhyor. Türkiye otomotiv sektörün- de dişahmm payı yüzde 39 düzeyinde bu- lunuyor ve artış hızı devam ederse 2000 yılında bu oranm yüzde 50 olacağma dik- kat çekiliyor. Dış Ticaret Müsteşarhğı'nmraporunda, 1997 yılı otomobil satışlannın en yüksek satışın gerçekleştıği 1993 yılma göre yüz- de 22 oranında düştüğüne dikkat çekiliyor. Raporda, 1997 yılında otomotiv ana sana- yii dışsatımı 19%'ya göre yüzde 39 dü- şüşle 346 milyon dolardüzeyinde kalırken; dişalımın yüzde 69 artışla 2.4 milyar do- lar düzeyinde gerçekleştıği kaydedildi. Dile getinlen sorunlar şöyle: 0 Uzman gümrükleraracılığıyla dışa- lım verileri günlük olarak açıklanmalı. 0 Nihai mamul dışalımmdakifiktifsa- ha uygulaması, dışalımı yerli üretici aley- hine kolaylaştınyor. # Tüketicinin Konınması Hakkında Yasa ile "Tîp Onay Bdgesi" mevzuaü et- kin olarak uygulanmıyor. 9 Yan sanayi dışsatımı standartbelge- lendirmesinde sorun yaşanıyor. Dış tica- ret dengeierindeki olumsuz seyir devam ederse yan sanayi yok olacak. # Teknolojik yenilemedeki gecikme- ler engellenmeli. # Motorlu araçlarda satış sonrası hiz- met yükümlülüğü. tüketicinin korunması dikkate alınarak, dışalım ve yerli araçla- rın pazarlanmasında eşit koşullar getiril- meli. # Mevcut kapasiteler tam olarak kul- lan ılmadan, yeni yatınmlarteşvik edilme- meli. İŞÇİ3NİNEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER 'Aşkın Aldı Benden Seni../ Galiba bir otuz yılı var. Ya aynı salonda farklı ma- salar düzenlemesinde ya da aynı koridorda yan ya- na odalarda, yürürken, çalışırken, okurken, özellik- le de yazı yazarken ıslıkla Yunus Emre'ye ait bu gü- zel dizelerin seslendirilişini fon müziği gibi dinledim. Ergun Balcı gerçek bir işkolik, iş yaparken, üre- tirken mutluluğu yakalamış bir insan olarak. hep ay- nı müziğe takılı, ıslıkla aynı melodiyi seslendirirdi. Bilgisayan unutun, daktiloya bile elini sürmedi. Elin- de kalemi, okunaklı, iri harfli el yazısı ile sayfalan dol- dururken ıslıkla aynı melodiyi tekerlemekten, bir de sigarası ile çayından asla vazgeçemezdi. Oysa çoğu insandan çok daha fazla sağlığına özen gösterir, aslayağlı yemekleryemez, sporyapmaya, özellikle yüzmeye bakar, tatil kültürünün hakkını ve- rirdi. Gençliğe, yeniliğe, bilgiye, hele de gerçeğe, dürüstlüğe tutkunluk ile, alışkanlıklanna saplantılı bağlılığın bileşkesinde eşi, benzeri olmayan bir in- sandı. Yıllar önce ne olup bittiğini anlayamadığım ve Er- gun'unyazı yazmasını beklediğim birdışpolitikage- lişmesinde "Niye hâlâyazmıyorsun" sorumayanrtı, Henüz analizini yapamadım, sorunun yanıtını tam öğrenemedim kı yazayım" deyişi kulaklanmda. (Öğ- renmeden, sorgulamadan, araştırmadan yargısız in- faz yapan bugünün ünlü yıldız gazetecilerine ithaf olu- nur.) Onun gazetecilik birikimi, kültürü, ahlakı, çalışkan- lığı ile eşi olmayan bir kişi olmasına karşın günümüz yıldız gazeteciliği ölçülerinin tam karşıtı oldüğunu anlatmaya gerek yok. Türkiye'nin bütün televizyon ve gazetelerine daha çok geçim sorunlan nedeniy- le dağılmış, ancak Ergun'un rahleyi mektebinden geçmiş, onun değerlerinden paylannı almış genç ar- kadaşlarçok iyi bilirler: Dünyadaki gelişmeleri en ya- kından, en çok okuyup dinleyen, izleyen insandı. Doğal olarak en doğru analizlere, yorumlara, en ya- kın gerçeklere ulaşabilendi. Sözün kısası; en yüksek ücretli, en büyuk tirajlı med- ya gruplan içinde en pariak yerterde, görevlerde ola- bilirdi. Oysa Cumhuriyet bağlılığı, onaylamadığı etik degerlerine uymayan işleyişlerde yer almamak öy- lesine birsaplantı kji ki Cumhuriyet'ten yazarlann ay- nldığı ve dönüşün ufukta görülmediği günlerde bile bir başka yerde çalışmayı düşünemiyordu. Çalış- madan yaşayacak bir birikimi de yoktu. Evinin yan- sını dükkân yaptınp oranın kirası ile geçinip istediği gibi okumak ve kitap çalışması yapmayı ancak düş- leyebiliyordu. Cumhuriyetten aynldığım ilk gün oğlumun "Ergun Ağabey de aynldı mı" sorusuna yanıt verememış- tim. Çünkü hıç gazete dedikodusu yapmamış, ne dü- şündüğüne ilişkın bılgı sahıbi de olamamıştım. An-' cak oğlumun "Ergun Ağabey kalırsa, sırf onun için '. gazete almaya devam edebilirim. Onun sayesinde, bir sürü kitap, gazete dergi okusam ulaşamayaca- ğım gerçekleri öğreniyorum. Onu okumaktan vaz- geçemem" sözleri hiç kulaklanmdan çıkmadı. Be- nim için, pek çok okur dostum için de Balcı'nın yo- rumlannın, tarafsızlığın, gerçeklere ulaşmanın, bilgi edinmenin aracı olduğunun daha bir bilincine var- . dım. Cumhuriyet'ten ayn kalınan günlerden birinde bir araya gelme gereği duyduğumuz bir gün Ali Ulvi'yı de getirmeye çalışırken, bir saati aşan bir süre evin çevresinde dolaşıp sayısız telefon ve adres almanın sonunda yine gelmeyi başaramamasını anımsıyorum. Sonunda bir karakol polisi hallerine acımış, alıp ge- tirmiş, kapının zilini çalıp "zimmetliolarakgetirdim" diye de espri yapmıştı. Gerçek bir adres özürlüydü ve çok gülmüştük. Sonra gazeteye dönülmüş olmasından duyduğu mutluluğu, gazetenin yaşaması, ayakta tutulması için kaygılanntn derinliğini, sorumluluğunu anımsıyo- rum. Bu yüzden bana çok kızdığını da biliyorum. Ergun'un ölçüleri ile gazeteyi ayakta tutmak için çok çalışmak, özveride bulunmak gerekiyordu. Do- ğal olarak onun çalışma biçiminde de önemli ölçü- lerden biıi gazete içinde yapılacak çalışmalardı. Ben- se eskiden habercilik yaparken hep koşturur, fazla sayfa doldururdum. Şimdilerde az yazı yazıyor, faz- la panel, söyleşi, toplantılarda dolaşıyor, gazetede konuk ağııiıyordum. Ergun'un ölçüleri ile genç arka- daşlara kötü ömek oluşturuyordum. Ergun'un kendi doğrulanndan en küçük birödün vermeden geçmiş yaşamında, gerçek bir aydının, sor- gulayan, en güzete, en doğruya büyük bir titizlikle ulaş- mak isteyen çok özel bir kişiliğin damgası var. Bu özel kişiliğe, çok çalışkan, çok okuyan, çok iyi eğitim gör- müş bir kimliği ekleyin. Tutkulu bir gazetecilik aşkı, sorumluluğu ile harmanlayın. Gazeteci Ergun Balcı ışte öyle bir insan. Babıali'ye bir benzerinin, yakın niteliklerine ulaşa- bileninin daha gelmesi söz konusu bile olamaz. Za- ten Babıali de Ikitelli'ye taşınıp gazetelerin yerini medya almadı mı? Her şeye rağmen Cumhuriyet hâlâ yayın yaşamı- na devam ediyor. Ergun da yazılannı yazamayacak olsa bile, Cumhuriyet'in varlığında, kimliğinde çok fazla emeği, katkısı olan biri olarak Cumhuriyet'\n ya- şatılması için üzerine düşeni fazlası ileyapmış bir in- sanın onuru, güzelliği içinde bize veda ediyor. Birlesik Metal-İs Sendikası 'İşçi çıkarmakla sorun çözülmez' İLHANTAŞÇI ANKARA-DlSK'e bağ- h Birleşik Metal-Iş Sendika- sı Başkanı Kâmil Kinkır, iş- çi çıkarmakla bunahmın ön- lenemeyeceğini belirterek "Oysa enerji ve hammadde girdileri dahayüksekseviye- lerde. Gerçekten kriz varsa geçici bir süre enerji girdile- ri azaltılabilir" önensmde bulun- du. Kinkır. buna- lım bahane edi- lerek işçilere 'dü- şük ücret, kural- ^? sızlaşbrma ve es- '-•_, , nek çalışma' dayatılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Birleşik Metal-Iş Sendi- kası Başkanı Kinkır, ekono- mik bunahmın metal sektö- rüne etkisine ilişkin sorula- n yanıtladı. işçi çıkarmanın işverenlerce seçilen kolay yol oldüğunu vurgulayan Kmkır, "tşçilik maliyetin- den ne kadar kâr elde ede- büirsiniz? Toplusözleşme dö- nemi olması nedeniy le söz- leşmeleri baskı altna alnıak, ücretleri aşağı çekebilmek için izlenen bü-yol" diye ko- nuştu. tşadamlannın toplusöz- leşme masasında kabul et- tıremediklerini. bunalım ge- y. rekçesiyle almaya çalıştığını savunan ^.-^ Kinkır, şunları Z^\ söyledi: "Çalış- 7 ' ^ mayı30saateindi- S rerek30saatiiküc- * retvermeyiöneri- yoriarki bugünkü koşullar- da bu mümkün değil. Kriz, stoklardan dolayiysa bu ko- nuşulabilir. Biz 30 saat çata- şır,ama 45 saat üzerinden üc- retimizi alınz. İşverenin iste- diği, İş Kanunu'nu delmek ve bunu uygulanabilir hale getirmek."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear