13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19OCAK1999SALI HABERLER KÜItÜP Bakankğrtntan destek • ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Kültüı Bakanlığı. stopaj kestntisinden toplanan paranın 27 miryaı lirasmı, kültürle ilgili meslek birliklerine dağıtacak. Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 44. maddesi uyannca, stopaj kesintısinden 34 milyar lira toplandı. Tiirkıye Musiki Eseri Sahiplen, Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahiplen, Türkiye tlim ve Edebiyat Eseri ve Türkiye Sinema Eseri Sahiplen meslek birliklerinin her birine 6 milyar 832 milyon lira verilecek. Van'da TV COOBC sistemi • VAN (AA) - Van'da, Türk Telekom Genel Müdürlügü'nce kurulan 'TV CODEK sistemi' hizmete girdi. Türk Telekom Van Bölge Müdür Yardımcısı Habip San, sistemin. canlı yayın bağlantılannı kolaylaştıracağını belirterek "Temel atma, açılış. konferans, kurtuluş törenleri, çeşitlı gösteriler, Van ve çevTesinde olabilecek muhtemel afet ve benzeri durumlarda band veya canlı yayın gecişleri, TV Codek sistemiyle yapılacaktır. Canh yayın durumlan için aynca merkez radyoling salonunda stüdyo yapılrruş, canlı yayın ve açık oturum durumlan için hazır hale getirilmiştir" dedi. Av yasağı için kampanya • KAYSERİ(AA)- Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi ile bu ilçeye bağlı Pazarören beldesi ve Tomarza ılçesinin Özlüce beldesi arasmda av yasağı uygulanması için imza kampanyası başlatıldı. Fahri Av Müfettişı Ali Aslan Koçak, Pınarbaşı-Pazarören- Özlüce üçgeni arasında bulunan Koçdağı. Dumanlı Yayla, Kuruçay, Avluk kayası, Kurt kulağı ve Aşılık bölgelerinin, karaca, yaban geyigi, ur kekliği, şahin, doğan, kartal gibi Türkiye'de sayılan hızla azalan hayvanlan banndırdığını söyledi. Bilinçsiz avcıhğın bölgede yaban hayatını bitirebileceğine dikkat çeken Koçak, Razaman Bayramı sonrasında toplanan imzalann Kayseri Valiliği ile Orrnau Bakanlığı "na verileceğini bildirdi. sudonemi • KOCAELİ(AA)-tzmit Büyükşehir Belediyesi'nce, yap-ışlet-devret modeliyle yaptınlan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafindan, geçen yılın kasun ayında açılışı yapılan Yuvacık Barajı'ndan, Izmit'e su venlmeye başlandı. Izmit Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa Sırmen, kentin. gelecek 100 yülık su ihtiyacını karşılayacak olan barajın, bugünden itibaren tam kapasiteyle faaliyete geçtiğini söyledi. Sahte hoca operasyonu • ADANA (AA) - Adana Büyükşehır Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, bu yü da Ramazan Bayramı öncesınde, mezarlıklarda sahte hocalara karşı operasyon düzenledi. Kontrollerde yakalanan hocalar önce Adana ll Müftülüğü ve Büyükşehir Belediyesi'nde görevlı iki kişi tarafindan sınavdan geçirildi. Sınav sonucu, Kuran'ı okuyamayan sahte hocalar. görevliler tarafindan mezarhk dışına çıkanldı; Kuran'ı doğru okuyanlara ise mezarlıkta görev yapabilmeleri için belge verildi. Nemrut EOrıMı • İSTANBUL (AA) - Koç Holding'inenerji sektöründeki şirketı Aygaz, Türkiye'nin zengin kültürcl mirasmın tanıtımı çerçevesinde, 'Tannlar Dağı Nemrut" adlı kitabı yayımladı. Nezih Başgelen tarafindan hazırlanan proje ile antik dünyanın en görkemli anıtlanndan biri sayılan ve UNESCO tarafindan "insanlığın kültür mirası' listesine alınan Nemrut Dağı'nın zırvesindeki ilginç eserler tanıtılıyor. Eskişehir Üniversitesi İletişim Bilimleri öğrencileri medya ahlakını ödün vermeden tartıştılar Genç gazetecilerin bayraıh şekeri AYDUV ENGtN Çok değil, bir iki yıl sonra aramızda olacaklar. Kimi bir gazetede. kımi bir TV kanalında. kımi bir radyoda halkm haber alma hakkını sav unacak ve ger- çekleştirecek. "MedyaahlakT dersine gelen öğret- menleri sınav yapmış. Demiş ki, "Tûr- ldye Gazeteriler Cemiyeti'nin yayımla- cfağıTürkiye Gazetedleri Hak ve Sorum- luluk Bildirgesi'nin bir maddesini yo- rumlayın ya da açımlayın ja da itiraz edin ya da değertendirin_* Eskışehır Anadolu Cniversitesi İleti- şim Bilimleri Fakültesf nde gazetecilik eğitimi gören gençlerden söz ediyoruz. Onlann Medya Ahlakı dersinde güz ya- nyıl sınavına verdikleri yanıtlardan... Örneğin4. sınıföğrencısi Kerem Akyri. tutmuş bildirgenın. gazetecinın temel görev ve ilkelerinı ıçeren bölümünün 6. maddesini ele almış. Yanı w Gazeteci; bügi, haber. fotoğraf. görüntü, ses, belge eide etmek için yanıhıcı yöntemler kul- lanamaz" diyen ilkeyı. Gözünü kırp- madan itiraz edıyor: "Söz konusu maddenin gazetecilik mesleğinin gerçekleriy le bağdaşmadığı- nı düşünüyonım— Bir gazeteci meslek yaşamı bo> unca pekçok kez yanıltıcı yöntemler kullanarak takip ettiği haberi oluşturmak zo- runda kalabilir. Örne- ğin. rüşvet alan bir ka- mu görevlisinin, kendi isteğiyte konuyla ilgili bilgi ve belgeleri tesfim ermeyeeegi açıknr. Bu durumda gazetednin yanıltıcı >öntemlerle ve- ri toplamaktan başka çaresi kalmamıştu? 1yi mi? Dahası, hak- sız mı? Genç gazeteci salt itiraz etmekle de yetinmiyor. öneriyor da: u _dolayısıyla 'Kamuçıkarlannı ilgi- lendıren durumlarda ve başka hiçbir yöntemm sonuç vermeyeceği açıksa ga- zeteci yanıltıcı yöntemlere başvurabilir' biçiminde bir çekince konmahdırf Bilgi edinme hakkı Bir başka genç gazeteci. Alper Uruş da aynı ilkeyi tartışmayı yeğlemiş ve o da arkadaşı gibı düşünüyon *_ Bu ilkenin, toplumun doğru bilgi edinebilme ve gerçeği öğrenme hakkı çercevesinde her zaman uygulanabuir- üğe sahip oMuğunu sanmı>orum." Magazinciler bu delıkanlıdan unıut kessinler; o kendi yolunu çizmiş. mes- lekteki ödevlerini saptamış bile: "„. dürüstvekamunun çıkannı düşü- nen birgazeteci, özettikle bizim ülkemiz- de karantak güçlerin. çetelerin. hıreızla- nn, aşağılık siyasetçilerin gerçek > üzü- nü kamumuna duvurmakla yüküm- lü Bu toplumsal \arar çerçevesinde bilgi belge edinebilmek için yanüncı yöntemler de kullamlabilmelidir.'' Uruş böyle düşünüyor; çünkü ''Bir gazeteci olarak ne pahasuıa olursa ol- sun~ diye başlayıp noktayı koyuyor "_ ne pahasına olursa olsun Çiller ile Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'a gfome- meleriytesonuçlanan danışıkh dövüşün araşunlması için her yolu kullanabilme- fiyim." Cahil çocuk. Oysa Mesut Yılmaz'a ya da Tansu Çiller'e gıdıp. "Efendim, şu sizin kapafa kapuar ardındaki pazar- nğnuzuı tııtanaklannı rica edebüir mi- yim?" desevdi.. Konu mankeni Bu ilkeyi tartışan genç gazeteciler arasında farklı düşününlerde var. Öme- ğin Şerife Ozgün Çıtak *_. konu mankeni kulla- naraktacizci doktoruor- taya çıkarmak yanıhıcı yöntem kullanmanın bir örnegi... Belki de böyle bir yöntem kullandma- saydı suç ortaya çıkma- yacaktı; haber de vapua- mayacaktı. Ama gazete- cinin görevi ortanu de- ğiştirerek polisçilik o>na- mak değil ki! Ortada suç varsa. suçlu\ubulmak ve cezalandırmak pofisuı ve adaletin işL." Sınav kâğıtlannı okuyan öğretmenin kafası kanştı. Öteki sınav kâğıtlanna geçti. Kımi genç gazeteciler Bildir- ge'nin haber kaynağının gizliliğinin ko- runmasını öngören ilkesini tartışmaya açmışlar. Genç gazeteci Naian Atan'ın ilkeyi temellendirişine bakın: bakm da sondönemde gazetecilik adınayapılan- larla karşı laştınn: "_ ka>nakizüı vermedikçeonun kinı- liğini açıklamak insan haklannın >v ga- zetecilik meslek ilkelerinin ihlalidir. Za- ten gazeted, haberin doğruluğunu kay- nakla değiL beJgelerle Lspatiar-." B i r y a n d a n e ğ l e n e c e k , d i ğ e r y a n d a n d a b i l g i y e u l a ş a c a k s ı n ı z Gör9 dokun, dene, öğrenFtGEN ATALAY Bu haftasonu çocuğunuzu da yanınıza alın ve İTÜ Taş- kışla binasının bahçesindekı Deneme Bilim Merkezi"nde birkaç saat geçirin. Türki- ye'ye düşen 85 kiloluk gök- taşına dokunacak. 20 milyoü yıllık ağaç fosiliyle tanışa- cak, "imkânsız merdhen" "ters bisiklefi, "allak-bul- lak"ı denerken çok eğlene- ceksiniz. Cstelik çocuğunuz eğlenirken ve oynarken bir- çok şey de öğrenecek. Ögrenmenin ve bilgiye u- laşmanın yepyeni olanaklan- nı 14 Ekim 1998 tarihinden bu yana tTÜ Taşkışla Mi- marhk Fakültesi'nin arka bahçesinde sunan Deneme Bilim Merkezi, Bilim Mer- kezi Vakfi'nın tstanbul'da kuracağı uluslararası stan- dartlardaki Bilim Merke- zi'nin ilk adırru olarak nite- lendiriliyor. tstanbul Bilim Merkezi'nin kuruluşu için "deney laboratuvan" görevini üstlenen Deneme Bilim Merkezi, aynı zaman- da tüm ögrencilere ve Istanbul halkma da in- teraktif bir laboratuvar olarak hizmet verme- yı amaçlıyor. D.r Ersin Anoğlu. '•Bilim Merkezkri Ne- dir?" konulu panelde. "ideal informal eğitim ortamlan" olarak tanımladığı Bilim Merkez- leri'nin özelliklerini şöyle sıralamıştı: "Bilim Merkezleri mûze gibi 'gösteri birinıi' sergilerkr ama müze değildirler. l^^tm Egitim-ögredm verirler ama okul değildirler. Aynı anda sanat ve eğ- lence sunarlar, sanat atölyesi ya da eğlence yeri de değildirler. Bilim Merkezleri bügi ile haşır neşir olu- nan yeni öğrenme alanlandır." Pazartesi dışında hergün 09.00- 18.00 saatleri arasında açık olan De- neme Bilim Merkezi'ne giriş ücret- •^•^" leri grup (en az 10 kişilik) 600 bin lıra, tek gi- riş öğrenciler için bir milyon, tam bılet iki milyon lira. Merkeze her gün 16.00-18.00 sa- atleri arasında yüzde 50 indirimli giriliyor. Deneme Bilim Merkezi'ni Müdür Yardım- cısı Volkan Öztürk'ün rehberliğinde gezdik ve çok eğlendik. Dört bir yanımızı çevreleyen oyun-deneyleri, gösten birimlerini görünce haber yapmak üzere geldiğimızi unuttuk ve merkezi gezen öğrencilerle bırlikte bir deney- den diğerine geçtik. Beyın ve Matematik ser- 'Allak bullak' yer çekimsiz bir ortam yaraüyor. Burada geçirilen beş dakika otuz dakikahk aerobike eşit gileri, Zaman Tüneli, 150'den çok oyun-deney arasında gezerken. "Gör, Dokun, Dene, Öğ- ren"sloganını aynen uyguladık. Ilk deneyi- miz "Bcn miyim,sen nujim?". Foto muhabi- rı arkadaşım Kubilay'la altalta kullamlan cam ve ayna dilimlerinın iki tarafına oturduk ve or- tak yeni yüzümüzü, kahkahalarla seyrettik. Pathfınder'in çektiği Mars fotoğraflannı özel gözlüklerle izledikten sonra kendimizi "Ge- cikmeli Duyma" deneyinın önünde bulduk. Bilim Merkezi Vakfı'nca ÎTÜ Taşkışla binasında düzenlenen Deneme Bilim Merkezi, interaktif bir laboratuvar olarak ögrenmenin ve bilgiye ulaşmanın tüm olanaklannı sunuyor. Ağzınızdan çıkanı kulağınız geç duyarsa ne olur hiç düşündünüz mü? Düzgün konuşma- nız olanaksızlaşır. Biz bunu deneyerek değil. deneyenleri izleyereköğrendik. Öztürk'ün an- lattığına göre. bu deneyi uygulayan bir ço- cuktan, "Daha diin annemizin koUannda ya- şarken"cümlesini söylemesı istenmiş ve ço- cuk sürekli "daha, daha. daha" deyip dur- muş. Başansız olduğumuz, özellikle de Mate- matik Sergisi'nde, küçücük çocuklara rezil olmakorkusuyla başlamaya cesaret edemedi- ğimiz deneyleri iyisi mi anlatmayalım. Nasıl- sa merak edıp gidecek. hepsini göreceksiniz. Ama aklımızın kaldığı "Allak Bullak"tan bi- raz söz edelim. Yerçekimsiz bir ortam yaratan Allak-Bul- lak, NASA'da astronotlar ve savaş uçağı pilot- lannca kullanılıyormuş. tnsanı allak-bullak ettiği sanılsa da öyle değilmiş. Volkan Öz- türk. "üç boyutlu olması nedeniyle baş dönme- ^ ^ ^ ^ si,midebulantısıyapınıyorve 5 da- kikahk hareket 30 dakikaiık aero- b^e eşit" dedi. Zaman Tüneli'ni gezerken 1961 yılında Sivas, SivTİhisar. Kayakent köyüne düşmüş 85 kiloluk gökta- şına dokunmadan \e kaldırma gi- rişiminde bulunmadan edemedik. Zaten herkes dokunuyor ve kaldır- maya çalışıyormuş ama hiç kimse kaldırmayı başaramamış. Merkür. Ay. Mars ve Jüpiter'deki kilolanmızı öğrenıp. gerçek bir insan beynini gördükten sonra "Imkânsız Merdiven". "Karadelik". "Havada Duran Top*. "TırmanmaKavalan". "KonuşanPro- fîller**, "Atatürk Sizi Izliyor". oyun-deneyle- rinebirgözattık. Merkez'deki herşey i anlatmaya olanak yok. Zaten biz de çok azını deneyebildik. En iyisi siz de gidin, görün, dokunun, deneyin. öğre- nin ve eğlenin. Merkez'de neler var? • Cösteri Bilimleri: Yıldmm küresi. Karadelik, Mars fotoğrafla- n, çırpınan halkalar, eğik düzlem, dikkat ucma- yın. sonsuza Bakış, gökyüzünü tanıyın, imkan- sız üçgen, sihirli değnek, çarpılmış görüntüler, sabun zanyla eglenceh deneyler, havada duran top, ses çanaklan, konuşan yüzler, tjrmanma duvan, fısıltı balonu... • zaman Tüneli: Dünyanın biyolojik ve jeolojik gecmişine • yolculuga çıkacağtnız Zaman Tüneli"nde, 40 metrelik resimli dev pano, Türkiye'nin en gü- zel minerallerinden örnekler, volkanik kayalar. fosiller bulunuyor. Kıtalann Dansı ve Volkan- lann Patlaması fiimlerinin de izlenebildiği bu bölümde,Türkiye'ye düşen göktaşı, 20 milyon yıllık ağaç fosilinin de araknnda bulundugu 120 konu ve obje var. • İşte Beyniniz: Beyin üzerine 50'den fazla pano, deney ve canlı örnekten oluşan interaktif sergide, beyni- niz içinde heyecanlı ve ilginç bir geziye çıka- bilirsiniz. Beyin nasıl çahşıyor?, Nasıl yanılı- yor?, Nasıî yönetiyor?, Nasıl iletişiyor?, Bilgi- îeri nasıl taşıyor, nasıl yoguruyor ve sentezli- yor? Bunlan deneyler ve oyunlar aracılığıyla öğrenebilirsiniz. • Matematik'le Oynayatım Fransa'daödül kazannuş Matematik'le Oyun Sergisi, matematiğin 12 temel konusunda 48 oyun-deney içeriyor. • Belgesel Sinema 40 kişilik kûçük sinema salonunda. u İnsan Vücuduna Yofculuk". "Gözle Göremedikleri- mİ2", "ZamanınKısaTarihi". "Düma'daHa- yaf, "Dinozorlann Yokoluşu'' \e "AÜanns" başiıkh belgesel filmleroynuyor. İIFJİ NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Sabahın serinliğinde UmurTa- lu'y'a gazetenin bahçesinde göz göze geliyoruz. Acıyla bakışıyo- ruz. Adalet, ağlıyor. Arzu, hıçkı- rarak arkadaşlarına sanlıyor. irem'in ağlamaktan gözleri kızar- mış... Yanında gazeteciiiği öğrenmiş, orta yaşlı-genç meslektaşlarını hüzne boğarak Ergun Balcı ara- mızdan aynldı. Ergun Balcı çok özel bir adam- dı. Onun yokluğunu kabul etmek, onun yokluğuna alışmak kolay değil. Bu yazıyı yazarken hemen koridordan gelecek ve günün so- runlarını tartışacakmışız gibi bir his içindeyim. Her zaman ondan bir şey öğrenirdim. Yazdığımız ya- zıları karşılıklı tartışır, dünyadaki olayları birlikte yorumlamaya ça- lışırdık. Bunlann şu anda hiç bir önem yok. Şen kahkahalanna, ucu ko- panlmış sigaralanyla yaptığı yo- rumlara, sempatiyle dile getirdiği eleştirilere öziem duyacağımı bi- Ozel Bir Adamdı... liyorum. Ergun'un, odasındaki varlığı sanki bir güvence gibiydi. O, çelebi haliyle gazetecilik mes- ieğinin hâlâ sürdüğünü gösteren bir semboldü. Ergun'la Büyükada'da, bizim evde bir rakı içmeye karar vermiş- tik. Hergördüğündehatırlatır, "Ne zaman orada bir rakı içeceğiz" di- ye sorardı. Ben de gülerek, "Er- gun, başımın üstünde yerin var, ne zaman istersen, haydi gide- tim" diye cevap verirdim. Nasip olmadı. Her seferinde bir engel çıktı, bu isteğini yerine getireme- dik. Ergun artık gitti. Tarif edilemez ölçüde kederleniyorum. Onun ça- lışkanlığı, mesleğe olan büyük tut- kusu, her şeyi öğrenme isteği ve hiç bir zaman kendini öne çıkar- mak istemeyen alçakgönüllülü- ğünden çok şey öğrendik. Onun bu hasletlerinden bundan sonra da çok yararlanacağımızı biliyo- rum. ••• Ergun, parada pulda gözü ol- mayan, yaşamını bir rind gibi sür- düren örnek bir insandı. Sanınm bir yıl kadar önceydi. Her zaman olduğu gibi bir ekonomik krizin eşiğindeydik. Ekonomik durum üzerine soh- bet ediyorduk. Bana sessizce sordu: "Oral, benim de bankada 500 milyonum var. Acaba başına bir şey gelir mi?" Çok duygulan- mıştım. Yanında çalışıp, yüksek transfer ücretleriyle başka gaze- telere geçen gazetecilerin birikim- leri yanında Ergun'un 500 milyo- nu olmuştu. Bütün ömrü boyunca belki de bütün birikimi bu kadardı. Ama onun insanlık birikimi, ga- zetecilik birikimi ise ölçülemezdi. Ergun, eski arkadaşlanna özen gösterirdi. Bazılarının, siyasi ba- kımdan kopup gitmesine çok üzülürdü. Zaman zaman, Iyi adamdı, neden böyle oldu" diye- rek hayıflanırdı. Cenazesine gel- miş gazetecilere bakıyorum. Hep- si mutlaka ondan bir şey öğren- mişti. Onun efendiliğinden, ilkele- re bağlılığından herkese bir miras kalmıştı. Ergun'la sosyalizm üzerine de sohbetler ederdik. Hiç bir zaman afur tafur ederek sosyalist oldu- ğunu söylemezdi. Ama sosyaliz- me inandığını, insanlığın eşitlik ve özgürlük kavgasına olan bağlılı- ğını, onu yakından tanıyanlar bi- lirdi. Bir dönem Dış Haberler Şef- liği yapan Şinasi Danışoğlu'yla şakalaşırlardı. "Ben Troçkistim, o da anarşist; şimdi yine tartışaca- ğız" der, kahkahayı basardı. Ergun Balcı gönül adamıydı. Sı- kıntısı olanı arar bulur, ona destek olmaya çalışırdı. llke adamıydı, inandığını sonuna kadar sapma- dan savunurdu. Genç çalışmaar- kadaşlarıyla kardeş gibiydi. On- lara hem mesleği öğretir hem de akşamları birlikte sohbet etmeye giderdi. Özlem ve Şinasi, onunla son kez doya doya konuştukları için içleri rahattı. "75 gün önce gaze- teye geldiğinde onunla rakı içme- ye gittik. Iyi ki buluşmuşuz. On- dan bize son kalan, dost kahka- haları oldu" diye anlatıyorlardı. • • • Sevgili Ergun, seni çok seviyor- duk. Hiç yitirmek istemiyorduk. Hastaydın, biliyorduk. Ayağa kalktın kalktın geldin, hepimizi se- vince boğdun. Korıdordaki kahkahalannı çok arayacağız. Seni çok arayacağız. Adam gibi adam, seni çok öz- leyeceğiz. Oh-hoooo. laf mı şimdi bu? Binnin, kim bilir hangi hesapla, ku- lağına fisıldayıverdiğini "şok haber" başlığıyla sunup fıyaka yapmak varken, şimdi kim kalkacak da. belge peşinde koşacak da, iğneyle kuyu kazacak da, pösteki sayacak da... Kaynağın gizli tutulması ilkesini. al- tını çizerek savunanlardan biri de Şule Yüksel Oztürk. O hepsinden de radi- kal: *_ gazetecinin. kaynak tarafindan ya- nıttıklığı durumlarda dahi ka\ nağın adı- nı açıklamasına karşıvım. Eğer gazete- ci, haberini tek bir ka> nağa dayandıra- rak yaptıysa, zaten o haberi yazarken baştan hata>a düşmüştür... Bir haberde bütün sonımluluk gazeteche ahtir. Ha- ber kavnağı hiçbir şekflde bu sorumlu- luğu gazeteci)le pa> laşmak zorunda de- ğüdir_" Kaynak yanıltırsa da yutmayın. de- meye getiriyor bu çocuk. lnşallah tez zamanda mezun olur. gelir aramıza dü- şer de, biz ona bu mesleğin kaç bucak olduğunu gösteririz... Bu yeni yetmele- rin çank gibi dillerinden kurtuluş yok gibi. Bakın aynı ilkeyi tartışan Sevim Ga)iran"ın vurguladığına: "... kaynak bir haksızlığa is>an eden saygıdeğer bir \atanda«f da olabilir. çıkan zedelenen biri de. Gazeteci için önemli olan, haberin kavnağı değiL habe- rin kendisi ve doğruluk değe- ridir." Yeşim Sert ise yazısma bir başlık koymuş ki, devamını okumasanız da dedığıni anla- tıvermiş: "Gazetecinin vic- danlısu ka\ nağın ahlakhsı aranıyor." Öğretmen gene işin içinden çıkamadı ve öte- ki sınav kâğıtlanna geçti. Bıldirgenin 17. maddesi: "Gazeted, devleti yönetenle- rin belirlediği ulusal \v ulus- lararası potitika konulannda önyargılara değiL halkın ha- ber alma hakkına dayanır. Onu meskğin temel ilkeleri ve özgüriükçü demokrasi kaygılan yönlendirir™" Savaş koşullan Madde bu. Pekı ama savaş koşullannda bu ilke ne ola- cak? Bu çetrefıl ve zorlu so- ruyu hiç duraksamadan tartı- sanlardan bin FaikAtac Ka- nıtiannı güzel güzel sırala- mış, arkasından açık kapı bı- rakmayan yargısını sergili- yor "_. Sasaş muhabiri olarak gerçekleri sapürmav acaksın, tahrif etmeyeceksin. mensu- bu olduğun ülkenin kayıpla- nnı azahıp rakibin kayiplan- nı yüksek göstermevecek- sin__. Şiddete, nıilliyetçilige, savasa karşı otacaksuı~" De- mek kı sa\ aş var da "mflti his- ter" iyice galeyana geldiyse bu delikanlıyı asla savaş mu- habirliğine göndermeyecek- sin. Geçelim. Geçıp SeMm Cayık'ın sı- nav kâğıdına göz atalım: "„. Bir savaş esnasında ga- zetecinin haber yapması ol- dukça zor. Hele o ülke. \atan haini damgasuun kolaj ca vu- rulduğu bir ülke ise durum daha da zorlaşır..._ Bu du- rumda gazetecinin vapması gereken. haberciliğin halkın haber alma hakkı oMuğuna inanmaktan ibarettir Ne kadar komik seyler yaayo rum. Bu vazdığım ilkelerdoğ- rultusunda bir haberyapma- ya kalksam -«avaşa büe gerek yok- vatan hainliği ile suçla- nacağımı adım gibi biliyo- rum. Hem deçokdeğerli 'bü- yük gazetecilerimiz" tarafin- dan-" Tarafolmamak Anlaşıldı, Selim Cayık'ı da ne Kardak'a bayrak dik- meye ne de Roma'dan Apo'yu alıp getırmeye yolla- yabileceğiz. Yani ondan da "büyük gazeteci" olmaya- cak Şurada bir kâğıt daha kaldı. Deniz Arkan'm sınav kâğıdı. Buyrun: "._ gerçeguı taraflan ve po- litikalan olamaz Savaş ko- şullannda dahi şiddeti olunv layan \e militarizmi körükle- ven yaym yapüamaz Sava- şın bir tarafi olmayı kabuüe- nen gazeteci. savaşta parçala- nacak gencecik bedenlerinve akacak kanlann hesabuu ve- remez_" Ba>Tam arifesinde sınav kâğıtlannı okuyan öğretmen, henüz profesyonel çarkın dişlileri arasına girmemiş bu gencecik gazetecilerin hep- sine kınk nol verip, "yılanm başım " küçükken mi ezme- li; yoksa bir yanyıl boyunca birlikte olduğu, gözlenne ve ellerine meslek kıri yapışma- mış meslektaşlannın yazdık- lannı, bayram şekeri niyeti- ne okuyuculara mı tutmalı? Ögretmen bir türlü işin içinden çıkamadı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear