Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ
HABERLER
lözaltındakiler
»GM'ye
ıkarılıyor
I Istanbul Haber Senisi -
umartesi Anneleri'nin
alatasarav Lisesi önünde
srçekleştirdikleri
v'lemde gözaltma
iinanlar içın Terörle
lücadele Şubesi tstanbut
SGM'den 4 günlük ek
ire aldı. Önceki gün
ovülerek gözaltına alınan
58 kişinin yann DGM'ye
ckanlmalan bekleniyor.
leşiktaş
lelediyesi'nden
dtograf sergisi
I İstanbul Hab«r Servisi -
"Beşıktaş'ın Diinü" adlı
htoğraf sergisi. Beşiktaş
telediyesı tarafindan
ltanbul Üniversiteşı
/vcılar Kampusu Öğrenci
kültür Merkezi'nde
hıgün açılıyor. Beşiktaş
Eelediye Başkanı Ayfer
/tay yaptıgı yazılı
a;ıklamada, "'Yaşadığimız
lente saygı ve
bığlılığımızı yeni
üniversite gençliğivle
pıylaşmak istiyoruz"
(fcdi.
Kaçak çay
bahçesine onay
• İstanbul Haber Servisi -
Kocamustafapaşa Çevre
Koruma ve Balıkçılar
Derneğı Başkanı Haydar
. Deniz, Kocamustafapaşa
sahilinde bulunan Bannak
Çay Bahçesi'nin. I P'li
istanbu! Buyükşehir
Beledi>cs\"nin onayıyla
'kaçak' olarak işletildiğini
öne siirdü. Deniz, çay
bahçesi sahipleri Celal
Aydemır, Mehmet Özcan
ve Nedim Bayrak"ın,
'silahlı adamlan"
aracılığıyla çay bahçesinin
altında bulunan 300 üyeli
demek merkezini
boşaltmalan için
balıkçılara baskı yaptığını
iddia etti
Tarîhi eser
operasyonu
• İstanbul Haber Senisi -
Rovna ve Bızans
dönemine ait 14 parça
tarihi eseri satmak için
lstanbul'a getiren 2 kişi
yakalandı Ellerindeki
eserleri satamadan
yakalanan 2 kişi,
haklannda 2863 sayılı
"Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma
Kanunu'na muhalefet"
suçundan işlenı yapilmak
üzere İstanbul Malı Şube
Müdürlüğü'ne götüriildü.
Iskele çöktü:
1 ölü, 1 yaralı
• İstanbul Haber Servisi -
Rami Başaran Sanayi
Sitesi'ndeki 111 numaralı
binaya sıva yapmak için
kurulan iskelenin çökmesi
sonucu. Bedri Uludağ adlı
bir ışçi öldü, Kahraman
Dengiz adlı bir işçi de
yaralandı. Ağır yaralı
olarak Gaziosmanpaşa
Hastanesi'ne kaldınlan
Dengiz"ın sağhk
durumunun ciddiyetini
koruduğu bildinldi.
Gölette 3 çocuk
boğuldu
• Bursa (Cumhuriyet) -
Bursa'nın Yunuseli
Mahallesı'ndekı
Osmangazi Belediyesi'ne
ait kum ocagındaki gölette
serinlemek isteyen 3
çocuk boğularak can
verdi Yaklaşık 20 metre
derinliğınde olan göletin
zemıninin batakhk olduğu
behrtildi
Van'da
PKK baskını
• VAÎN(AA)-Van"ın
Saray ilçesine bağlı
Kocabaşı kö> üne. önceki
gece baskın düzenlemek
isteyen bir grup PKK'li. 2
korucuyu > araladı.
Roketatarlarla tacız ateşi
açan teröristler. köy
koruculannın karşılık
vermesi üzenne
karanlıktan yararlanarak
dağlık alana kaçtılar.
Kaçak telef on
• İstanbul Haber Servisi -
Atatürk Havalımanı
çıkışında durdurularak
aranan 2 otomobilde,
ABD'den yurda kaçak
olarak getirildıği
belirlenen 550 adet telsız
telefonele geçirildi.
Olayla ilgili olarak 4 kişi
gö&ıltına alındı.
Diyanet Vakfı'nın 'Türk Eğitim Sistemi' kitabında Atatürk devrimleri yerden yere vuruluyor
Cumhuriyet karşıü yaynüar
• Vakfın 1995 yılında 1
milyar 933 milyon,
1996'dada333 milyon
lira telif ödediği "Türk
Eğitim Sistemi -
Alternatif Perspektif "
adlı kitapta Atatürk
devrimleri kötüleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu)- Hac gelirleri, bağışlarve
sahibi ya da ortağı olduğu 12 şir-
ketle trilyonlara hükmeden Tür-
kiye Diyanet Vakfı'nın, milyar-
larca lira telif ödeyerek hazırlat-
tığı bazı yayınlarında açıkça
-cumhuriyet rejimi ve Atatürk
ilkelerinin" hedef alındığı sap-
tandı.
Devlet Bakanı Yücel Seçkiner.
Başbakan Mesut Yılmaz adına
CHP tzmir Milletvekili Sabri
Ergürün soru önergesine verdi-
ği yanıtta, "Yayınlan içinde cum-
hurryetin temel niteliklerine ay-
kırı tek bir örnek dahi gösterile-
ınez" görüşünü sav unmasına
karşın, Diyanet Vakfı'nın yakla-
şık 2 milyar lira telif ödeyerek
bastırdığı "Türk Eğitim Sistemi-
Alternatif Perspektif" adlı kitap-
la, "laikler" "din karşıü" diye
nitelendirilirken. Atartirk'ün
"Hayatta en hakiki mürşit ilûn-
dir" sözünün benımsetilmesı
"idrak kınlması, zihin bulanık-
hğı" olarak değerlendiriliyor.
Halen Devlet Denetleme Ku-
rulu tarafından denetımi süren
Türkiye Diyanet Vakfı'nın bazı
yayınlannda. cumhuriyet rejimi
200 türbanlı öğretmene soruşturma, 10'u acığa alındı
Konya'da irtica yuvaları kapatılıyor
EBRUTOKTAR
ANKARA - Tarikatlara bağh yurt ve özel okul-
lannen çokbulunduğu, türbanlı öğretmenlerin yo-
ğunlaşüğı Konya'da, "irticjı yuvası" olarak belir-
lenen eğitim-öğrerim kurumlan kapatılmaya baş-
landı. Konya Ü Milli Eğitirn Müdürlüğü. tarikat-
larm okulu olarak bilinen •'Özel Elmas ılkogretim
OkuhıveÖzdElmasLiseâT
'müdürierini görevden
alırken; Atatürk ilke ve devrimlerine aykln eğitim
yapan Nurculara ait Özel Lale tlköğretim Oku-
lu'nun kapatılması için de Milli Eğitim Bakanlt-
ği'na teklif verdi.
Konya tl Milli Eğitim Müdürlüğü, 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitim sonrasmda Konya'da örgütle-
nen "irtkaa gruplan" dağıtma harekâtı başlattı.
Kılık kıyafet genelgesine karşın türbanlannı çı-
kaTmayan 200 öğretmen hakkında soruşturmabaş-
latan Konya tl Milli Eğitim Müdürlüğü, uyanlan
dikkate almayan 10 öğretmeni de açığa aldı. Buyıl
21 Ağustos 1998 tarihli genelgeyle de yeni öğre-
tim döneminde tüm öğrcncilenn u
Atatürk ilke ve
devTİmterineuygun.çağdaşkıyatettergiymesr ta-
limatını yineleyen bakanlığı dikkate alan Konya II
Milli Eğitim Müdürlüğü. türbanlı öğretmenleri
uyararak derslere "başörtüsüz girmeleriııi'' istedi.
Konya 11 Milli Eğitim Müdürlüğü, derslere türbart-
la giren öğretmenlerin açığa altnacağuu duyurarak,
bu konudaki kararlılığını yineledi.
Konya'da. Atatürk ilke ve devrimlerine aykın
eğitim yaptığı, öğrencilerin laiklik karşıtı görüşler-
le beyninin yıkandığı saptanan tarikat okullan da
kapatılmaya başlandı. Nurculara ait Özel Lale tl-
köğretim Okulu'nunkapatılması için Milli Eğitim
Bakanlığı'na teklif verilirken; kılık kıyafet yönet-
meliğini uygulamayan, türbanlı öğretmenjeri der-
se sokan Özel Elmas İlköğretim Okulu ve Özel El-
mas Lisesi müdürleri görevlerinden alındı. Yurt
koşullannı banndırmayan, Atatürk kıtapliğı ve din-
lenme salonu bulunmayan Yavuz Selim Öğrenci
Yurdu'nun kapatılması içinde Milli Eğitim Bakan-
lığrna teklif verildi.
"açıkva da kapah" olarak hedef
alınıyor. Vakfın. 1995 yılında 1
milyar 933 milyon, 1996'da da
333 milyon lira telif ödeyerek,
5' i Öğretim üyesı 6 yazara hazır-
lattığı "Türk Eğitim Sistemi-AI-
tematif Perspektif" adlı kitapta.
Atatürk devrimleri kıyasıya
eleştiriliyor. Prof. Dr. Hayri Bo-
lay, Prof. Dr. Mustafaİsen. Doc.
Dr. Mümtazer Türköne, Doç.
Dr. Zuhal Cafoğlu, Yrd. Doç. Dr.
lrfan Erdoğan. Dr. Ömer Kaba-
sakal \ e Alpaslan Yasa tarafın-
dan hazırlanan kıtap. Dıvanet
Vakfı tarafından okurlara. u
Eli-
nizdeki eser ise Türkiye Diyanet
Vakfı'nın sahip olduğu ufkun
göstergesidir" diye sunuluyor.
Kitapta. "cumhurivetin zengin
tecriibelerinin pahalıva patladı-
ğL, cumhuriyetin temel amacuun
tek tip insaıu tek tip toplum" ol-
duğu savunulurken. Tevhid-i
Tedrisat Yasası'nın kabulü. Şen-
ye ve Evkaf Nezareti'nin Lağvı
ve hilafetin kaldınldığı 3 Mart
1^24'teki kararlan "laikgelişme
yolunda bir adım olarak nitelen-
dirmenin caiz olmadıgı" vurgu-
lanıyoT. Kitapta, Cumhuriyetin
temel nitelikleri v e Atatürk ilke-
lerinı hedef alan bazı bölümler
şöyle-
# Temel sorun, din eğitimine
demokratik bir açıdan yaklaşıl-
ması ve demokrasinin ruhuna
uygun çözümlerde genel bir uz-
laşmanın sağlanmasıdır. Din
İHD'nin Diyarbakır'da düzenlediği etkinlikte banş zinciri oluşturulacak
Banş Otobüsü bugün kalkıyor
İARlS
İstanbul Haber Servisi -
tnsan Hakları
Derneği'nin(tHD) 1
Eylül Dünya Banş
Günü nedeniyle
düzenlediği
Diyarbakır'a "Banş
Otobüsü" yolculuğu
bugün başlıyor. tHD
Genel Başkanı ,... ,<
Yardımcısı Osman
Baydemir,
u
Banş
Otobüsü"nün savaşa
karşı bir duruş
olduğunu belirterek
"Insan haklan ve temel
özgürlüklerin tam
gercekleşmesi barışa
bağİıdır" dedi.
tHD tstanbul
Şubesi'nde dün "•Banş
Otobüsü" girişimini
destekleyen aydmlarla
yapılan toplantıda
konuşan Baydemir
"Banş Şimdi Değilse Ne
Zaman" etkinlikleri
kapsamında
düzenledikleri "Banş
Otobüsü" gibi
girişimlerin Türkiye'nin
aydm gelecegi için
yaşamsal bir öneme
sahip olduğunu belirttı.
Baydemir, "Ancak banş
mücadelesinin sürekliliği tüm
toplumsal katmanlann ortak
talebi ve kazanımu bizi bu savaş
utancından kurtarabilir" dedi.
Güneydoğu'daki savaşın
ülkenin bütün zenginlik
|
İSTANBUL DAN
DİYARBAK3RA
Sosyalist hareketin önde gelen isimlerinden Mihri Belli konuşmaMnda. dünev doğu'da bir asker annesnrin "Bana oğlumu
verin" haykırışının savaşa karşı en önenıli vanıt olduğunu sövledi. \azar Sevim Belli ise "Banş için yanna kadar bekleye-
cek zamanımızyok" dedi. YazarÖzbudun da "Banş Otobüsü" girişimini desteklediğini belirtti. ( HATtC'E TLNCER)
kaynaklannı \e kültürel
birikimlerıni yok etmekte
olduğunu ifade eden
Baydemir. sözlerini şöyle
sürdürdü: "İnsan haklan ve
temel özgürlüklerin tam
gercekleşmesi banşa bağlıdır.
Yolculuk bov unca. banş
elçilerivle yolculuğıı banş
forumuna dönüştüreceği/ ve
kalıcı bir platform oluşturma
çabası içinde olacağı/,"
tHD İstanbul Şube Başkanı
Ercan Kanar ise konuşmasmda
siv il örgütlerin sav aşan
taraflara banşı zorlamalan
gerektığini kaydetti. tHD
tstanbul Şubesi
yönetıcılerinden avukat Eren
Keskin Banş Otobüsü
girişımine Şehit Aileleri
Derneğı'ni de davet ettiklerini.
ancak davetın reddedildiğini
anlattı
Bosna-Hersek'e yaptığı ziyareti tamamlayan Ecevit, yurda döndü
w
Bosna'ya yarcbm akışı başladı'
İstanbul Haber Servisi -
Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı BülentEce-
vh, Bosna-Hersek'm banş
içinde bütünlüğünü koru-
masının, bütün bölgenin
huzuru bakımmdan büyük
önem taşıdığını sövledi.
Bosna-Hersek'e yaptığı
ziyareti tamamlayan Ece-
v it, eşi Rahşan Ecevit ile
dün saat 19.20'de "ATA"
adlı özel uçakla Istanbul'a
geldi. Ecevit, Atatürk Ha-
valimanı'nda îstanbul \a-
lısı Erol ÇaJar ve öteki il-
gililerce karşılandı. Ziya-
retine ilişkin bir açıklama
yapan Ecevit, Türkiye'nin
uzun zamandır Bosna-
Hersek'e savaş sonrası ih-
tiyaç duyduğu yardımlan
yapmak istediğini belirte-
rek bu yardımlann "Day-
ton Anlaşmasrnın yapı-
smdan kaynaklanan bazı
nedenlerle verilemediğini
kaydetti. Ecevit, Bosna-
Hersek'e gerçekleştirdıği
ziyaretten sonra bu teknik
güçlüklerin büyük ölçüde
aşıldığını ifade ederek.
"Türkiye'den Bosna-Her-
sek'e gerek kredi, gerekse
hibe olarak yardun alaşmı
başlatınış bulunuyoruz"
dedi. Bosna-Hersek'te
1992-95 yıllan arasında
yaşanan savaşı "insanlığın
yüz karası" olarak nitele-
yen Büient Ecevit. şöyle
devam ettı:
"Ziyaretimiz sırasında
savaşın acı tahribatlannı
gördük. Bunun en çok SH
kıntısını çeken ve hedef
olan Boşnak kardeşleri-
nıizdir. O tahribatlann hâ-
lâ tenıizlenmemiş olması
bizlere çok acı geldi. Savaş-
ta sorumluluğu olan birçok
ülke var. Onlann daha çok
>ardmı etmesi gerekirdi,
fakat gereken ilgi gösterü-
memiş."
İrtica. bölücülük ve çete suçlarımn üzerine gidilmesini istedi
Denizkurdu başsavcıları uyardı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Göreve başlar başlamaz yurt-
dışında kaçak yaşayan Engin Ci-
van. Halil Bezmen, Ayşegül Nadir
ve Gülay Aslantaş'la ilgili işlem-
leri hızlandıran Adalet Bakanı
Hasan Denizkurdu, gecen hafta
içinde başsavcılara birer genelge
göndererek irtica. bölücülük ve
çetelerle ilgili suçlann üzerine ce-
saretle gitmelerini istedi. Deniz-
kurdu, tüm Devlet Güvenlik Mah-
kemesi ve cumhuriyet başsavcıla-
nna gönderdiği genelgede, "Bu
tür suçlann üzerine korkusuzcagi-
dip yetkikrinizi cekinmeden kutta-
nın" dedi.
Denizkurdu genelgesinde,
"Türkiye Cumhuriyeti'nin anaya-
sada belirtilen temel niteliklerinin
korunması için kanunlarda öngö-
rükn vetkilerin tereddüt edilmek-
strin kullanılmasııu,olaylann üze-
rine kararhhkvecesaretle gidilme-
sisurethiegerekli hassastyetin gös-
terilmesini ve kevfiyetin yargı çev-
renizdeki cumhuriyet başsavcdık-
laruıa da du\ urulmasını" istedi.
Genelgede şunlarbelirtildi:
"Büyük Atatürk'ün kurduğu
demokratik, laik ve sosyal hukuk
devleti olan Türkiye Cumhuriye-
ti'nin temel niteliklerinin korun-
masL mezkûr konularda işlenen
suçlann hassasivetle ve kesintisiz
izlenmesi zorunludur. Bu itibaria;
-TCY'nin 1251la 173. maddele-
ri ile 311,312,313 ve 314. ntadde-
terinde,
- Atatürk Aleyhine İşlenen Suç-
lar Hakkında 5816 sayılı Yasa'nm
1. maddesinde.
- 3713 sayılı Terörle Vfücadele
Yasası'nda,
- 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerte
Türbelerin Seddine ve Türbedar-
Uk ile Birtakım t<nvanlann Men ve
Ilgasına Dair Yasa'da,
- 671 sayJı Şapka İktisası Hak-
kında Yasa'da.
- 2596 savılı Ban Khvderin Gi-
yilmeyeceği Hakkında Yasa'da,
-2820 sayılı Siyasi Partüer Yasa-
sı'nda müevvide altına alınan suç-
larsebebiviecumhurivetbaşsavcı-
hklannca başlaülan soruşturma-
lar hakkında ilgili gendgemizde
belirtilen hususlann yerine getiril-
mesi gerekmektedir."
Denizkurdu'nun. Fransa'da ya-
kalanan ülkücü mafyası lideri Ala-
attin Çakıcı'nın iadest ve Ankara
Cumhuriyet Başsavctlığf na açı-
lan RP'nin kaybolan 1 trilyon H-
rası ile ilgili soruşturmalarla da
yakmdan ilgiiendiği öğtenildi.
eğitimi üzerinde laikçi (din kar-
şıtı) baskılar, Türkiye'nin de-
mokratik laik niteliğine zarar
vermektedir. (Kitabın özet kitap-
çığı, s: 101)
# ...Biz bütünüvle din eğıti-
mini dinin müteal doğrulannı
eğıtimden sürüp çıkarttıktan
sonra öğrencilere "Hayatta en
hakiki mürşit ilimdir" şeklinde-
ki pozitivist felsefenin düsturu-
nu müteal bir doğru olarak be-
nimsetiyorsak, bunu resmi bir
politika olarak uyguluyorsak,
ortada bir idrak kınlması, bir zi-
hin bulanıklığı mevcut demektir.
(s: 171)
Bilime sığınmaya tepki
9 ...Toplum aynı kalamazdı,
değişmeliydı. Bu anlayış bera-
berinde eskiye düşmanlık getir-
di. Eskiyi dönüştürebilmek için
ifrat derecesinde yeniye sığın-
dık. Cumhuriyetin kurucu kad-
rolannın ifrat derecesinde müs-
bet bilime ve bunun uzantısı ola-
rak pozitivizme sığınmasmın te-
mel nedeni budur. (s: 170)
# ... Bu yüzden eskiyi değiş-
tirmek için dine savaş açıldı. Ye-
niye ancak dini toplum hayatın-
dan söküp çıkardığımız zaman
ulaşılabileceğineinanıldı. (s:
170)
# Baskı altına alınan ve öz-
gürleşmeye çalışan din, kendisi-
ne siyasi ifade kanallan arala-
mış ve demokrasinin gelişme-
siyle bulmuştur. (s: 170-171)
0 Cumhuriyetin bu projesi-
nin geçen 73 yıl boyunca
ne ölçüde realize edilebil-
diği, kendi iç tutarlılığı ba-
kımından ne ölçüde başa-
nlı olduğu aynca tartışıla-
bilir. Ancak proje eğitim
sürecini total bir anlayışla
kucaklamış ve sınırlamış-
tır. Amaç tek tip insan ve
toplumdur.
0 Cumhuriyet elitleri-
nin seçtiği Batılılaşma
programı. siyasi çatıyı ta-
mamen değiştirmesine
rağmen yönetilen kıtle açı-
sından daha fazla hürriyet,
daha fazla demokrasi, da-
ha fazla yönetime katılma
imkânı gibi gerçekten ile-
rici açılımlar getirmemiş-
ti. tnkılapçılar cumhuriyet
idaresini "halkın kendi
kendiniyönetmesi" şeklın-
de tarif etseler de siyasi ya-
pılanmanın yeni şekli, ida-
re edilenlere bu açıdan ye-
ni imkânlar tanımış değil-
di. (s: 48^9)
• 3 Mart 1924tarihin-
de alınan kritik kararlar,
inkılap tarihi edebiyatı-
mızda genellikle yeni Tür-
kiye'nin "demokratik ve
laik geuşme yolunda" atıl-
mış önemli adımlar olarak
nitelendirilmektedir. Bu
kararlan, laik gelişme yo-
lunda bir adım olarak nite-
lendirmek caiz değildir.
Verdiği eğitimin kalitesi
ve kalibresi ne olursa ol-
sun, sivil inisiyatifle kuru-
lan ve işletilen eğitim ku-
rumlannı ve onlara fınans-
man sağlayan kuruluşlan
kapatarak devlet bünyesi-
ne katmamn laiklik ve de-
mokrasiyle ilişkilı olduğu-
nu iddia etmek ancak
"maziyi güzeUeştirmek"
arzusuyla izah olunabilir.
(s: 47)'
# .. 1928 yılında ginşi-
len harf inkılabı Türkçe ile
eğitimin kolaylaştınlması
ve yaygınlaştınlması gibi
makul amaçlar yanında
toplum hafızasını bir mi-
lad noktasında sıfırlamak
gibi çok tartışma götürür
bir inkılap politikasuıın
aracı olarak belirmektedir.
(s: 54)
% Bazı cumhuriyet in-
kılapçılan da dil devrimi
ile tarihi. dini, ahlaki ve ta-
savvufi bütün kavramlan
tasfıye ederek zihinleri bo-
şaltıp yeni pozitiv ist zihni-
yeti yaratma yoluna git-
mişlerdir Fakat kalpleri
boşaltamadıklan için de
zihin istenilen şekilde bo-
şalmamıştır. (s: 57)
9 TDK gerçekten ilmi
ağırlık ve öneme sahip ça-
lışmalar da neşretmiş ol-
makla beraber, "dilde dev-
rim gayesine" yönelik gay-
retleriyle Türkçenin tabii
gelişimine müdahalede
bulunmak, kelime hazine-
sini fakirleştirmek ve ne-
siller arasındaki iletişim
bağını koparmak gibi son
derece vahim gelişmelere
sebep olmuştur. (s: 57-58)
9 Kuran kurslannın
zorunlu eğitimin dışına
atılmasının ilmi, objektif
bırgerekçesı olamayacağı
gibi demokratik bir top-
lumda halkın isteklerine
de açıkça karşı çıkmak
olacaktır. (s:149)
BİZBİZE.
ERDAL ATABEK
i Kim Yonetiyor?..
Böyle bir soruyu tek tek hepimiz kendimize sor-
malıytz.
'Bizi kim yonetiyor?'
Gereksinmelerimiz mi? llk yanıt bu olabilir.
Korunma, beslenme, çoğalma içgüdülerimizin
gereksinmeleri.
Bütün canlılar için doğru ilk yanıt budur.
Ya sonrası?
Isteklerimiz, beklentilerimiz, hedeflefimiz mi?
Olabilir.
Peki, onlan kim yönetiyor?
Isteklerimizi, beklentilerimizi, hedeflerimizi kim
oluşturuyor, kim yönetiyor?
Gerçekte 'benim' diyebileceğimiz neyimiz var?
Isteklerimiz, beklentilerimiz, hedeflerimiz top-
lumsal güç kaynaklannın oluşturduğu etkilerin ürü-
nü değil mi?
Neden 'biraraba almak' hedefimiz oluyor?
Neden 'bir konuyu inceleyerek öğrenmek' he-
defimiz olmuyor?
Çünkü toplumsal güç kaynakları, 'biraraba al-
mamızı' istiyor, bir konuyu inceleyerek öğrenmek-
le ilgilenmiyor.
'Bir araba almamız' istendiği zaman, yeni bir
süreç başlatılıyor.
Arabalı insanın arabasız insandan daha değer-
li olduğu,
Daha iyi arabanın öteki arabadan daha değerli
olduğu,
'Arabalı olmanın biryaşam kalitesi' olduğu,
Sizin de yaşamınızı kaliteli kılmak için araba al-
manız gerektiği,
Arabanızın kaç saniyede 100 kilometreye çıktı-
9".
Koltuk renginden neleri seçebileceğiniz,
size birçok yolla anlatılıyor.
Böylece araba 'bir yaşam değeri' olarak size
aktarılıyor.
•••
Hepimizitektekyöneten 'yaşamın temel değer-
ter/'dir.
Çok azımız 'toplumsal değerter' sistemini irde-
ler, süzgeçten geçirir, eleştirir, 'kendi değerler sis-
temi'ni oluşturur.
Büyük çoğunluk 'toplumsal değerler sistemi'ni
farkına bile varmadan benimser, onu kendi de-
ğerteri sanır, onların güdümüne girer.
'Biraraba almak' isterler.
Çünkü araba artık kendi değer sistemlerinin içi-
ne girmiştir.
Ama önce bir ev almalan gerekir.
Çünkü 'evi olmak' arabadan önce gelen değe-
re sahiptir.
Ev ve arabadan sonra sıra yazlığa gelir.
Çünkü bu üçlü 'ev-araba-yazlık', toplumsal de-
ğer üçgenini oluşturur.
'Yaşamın temel değerleh' olarak nelere sahip
isek bizi onlar yönetir.
Sokaktaki adamı da, başbakanı da, şirketin ge-
nel müdürünü de, işletmenin muhasebecisini de,
bir çocuğu da, genci de 'yasamın temel değerfe-
ri' yönetir.
Hepimiz, sahip olduğumuz değerlere bir nitelik
buluruz, kimisi isteklerimizdir, kimisi idealterimiz-
dir, kimisi gereksinmelerimizdir.
Ama, hangi değerlere sahip isek bizi yönetenin
o olduğunu bilmemiz gerekir.
• • •
'Hakh olmak' toplumsal değer listesinde 'güçlü
olmak'ian çok sonra geldiği için Türkiye bugün çe-
teleri, mafyayı tartışıyor.
'Güçlü olmak' üst değerler arasındadır.
Onun için de 'güçlüye itaat etmek', 'güçlüye
tapmak' bir yaşama biçimidir.
'Demokrasi' bir yaşama biçimi olmamıştır, çün-
kü eşitlik ve adalet ilkelerine dayanır, özgür bir or-
tam ister.
Oysa, 'üstün olmak' eşitlikten çok daha yukar-
da bir değerdir, bu değer için adalet gözden çıka-
rılmıştır, kendi altındakilere özgürlük verilemez. O-
nun için de 'üstün olmak' değeri 'otokrasi'n\r\ var-
lığını zorunlu kılar.
Eğitimin hedeflerini belirleyen de 'geçerli de-
ğerler sistemi'd\r. Onun için de eğitimin sonunda
beklenen çok para kazanmak, toplumsal öneme
sahip bir mesleğe sahip olmak, parlak bir kariyer
yapmaktır.
Eğitimin hedefleri arasında 'kişiliğin gelişmesi',
'doğru davranışlarkazanmak', 'toplumsal sorum-
luluk sahibi olabilmek', 'düşünce gücünü geliştir-
mek' yer bile almamaktadır.
Insanlara hedef olarak 'başan' gösterilmektedir.
Oysa 'başan', herkesin isteğine, tanımına göre de-
ğişen bir hedeftir.
'Tutarlı biryaşam' hedefinin değer sistemi olan
bütün insanlıktarihinin evrensel değerierı 'yaşayan
her şeye değer vermek, eşitlikçi davranış, haya-
tın paylaşımı, duygulann geliştirilmesi, akıl ve
mantıkla bilinçlenme, bencillikten kurtulmak, ken-
disiyle banşık olmak' ne olduğu bile unutulan kav-
ramlar olmaktadır.
Bütün bunları unutmak ise insanı unutmaktır.
Selvi: Malvarhğı
incelemesi yapılsın
ANKAR\ (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Başkan Yardımcısı Cev-
det SeKi çetelerin ortaya
çıkması için. propaganda
biçimindeki açıklamalar
yapılacağına "çete ve çe-
tecilerin ilişkkk bulundu-
ğu vakınlannın, siyasetçi-
lerin ve işadamlanrun
malvarlığının Maliye Ba-
kanltğı taranndan incekn-
mesi gerektiğini*' sövledi.
Selvı, dün partisinin ge-
nel merkezınde düzenle-
diği basın toplantısında.
Türkiye'nin çetelerle iç
içe olduğunu belirterek,
ancak konunun yüzeysel
ele ahndığını vurguladı.
Susurluk olayında olduğu
gibi Çakıcı olayında da
hükümetin hiçbir şey yap-
madığını. olayın üstüne
gitmeye yemin edenlerin
heyecanlannm küllendiği-
nı belırten Selvı. "Hükü-
met çete olayını propagan-
da aracı olarak kullanıy or,
aynca olmavan bazı olay-
lan da olmuş gibi gösteri-
yor. Hangi parti olursa ol-
sun tüm partilerin çeteler-
lebağlanblı olan. siyasetçi-
k'rin. vakınlannın, işa-
damlannın malvariıklan-
nın araşnnlması gerekir"
dedi. Siyasilerin kendi iti-
raflan ve eldeki kasetlerle
bunlann çetelerle olan
bağlantısının ortaya çıktı-
ğını vurgulayan Selvi,
"Çetelere doğrudan v a da
dolavb olarak bulaşanlar
olaylan çözemez. Olavı
çözmek halkın elindedir.
Bugünkü hükümet bizi
üeriyedönükçözümkonu-
sunda kaygıya düşürii-
yor" diye konuştu.