14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 AĞUSTOS 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 I Ankara Günlerine Doğru Ankara Halkla thşkiler Derneği Başkanı Birten Gökyay, 6-13 Ekim tarihleri arasında "Ankara Günleri"yapılacağını muştuladı bize. Ehm toplanttları ile birlikte "Ankara 'nın sakini değil. sahibi olalım. Ankara demek Türkiye deırtek " sloganları ile bir kampanyaya girişeceklerini de. Gökyay ın duyurusu şöyle: "ÖzJediğimiz Ankara 'ya kavuşabümek amacıyla, Başkent'teki tüm sivil toplum örgütlerinin bu kampanya içinde yer aimasmın gerekİiliğine inanıyoruz. Ankara 'da insana yakışır yaşam kalitesinin sunulabilmesi için, yönetimlerin görevleri yanında, kentlinin dayanışma hakkını en geniş anlamda kullanmasını istiyor ve hepinizi bu sorumluluğa sahip çıkmaya davet ediyoruz, Öngöreceğiniz programlar ile 7 Eylül tarihine kadar 0-312- 235 30 32 ya da 229 62 82 numaralı fakslara utaşmanızı bekliyoruz." ISIK KANSU Soğuk MercimekEski RP liler, Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcıhğı 'nın savladığına göre nerede ol- duğu belirst 1 trilyonu aşan parti para- larını cezayememek için denkleştirip öde- meye çahşadursunlar, biz hani neredeyse unutturulmaya çahşılan Süleyman Mer- cümek davasına bir gö: atalım. Bosna-Hersek için toplandığı ileri sü- rülen paralarla ilgili olarak TBMM 'de oluşturulan "MercümekKomisyonu "nun başkanlığım dayapan CHP Erzincan Mil- letvekili Mustafa Kul iz sürmeyi bırakmı- yor. Mustafa Kul 'un son günlerde aklına tahlanbirsoruvar. Yatıyorkalkıyor. oso- ntyu, soru da onu kovalıyor: "Mercümek davasmda adalet neden gecikiyor? " Kul, kendisini soru işaretinin çengeline takan gelişmeleri şövle aktardı bize: "Ocak 1996'da Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Süleyman Mercümek 7 do- landıncdık suçundan 4yıl2ay hapse, 20 trilyon 655 milyar lira dapara cezasına çarptırmıştu Yargıtay, Mercümek 'in do- landıncılık değil, daha ağır ceza gerek- tiren zimmet suçundan yargılanması ge- rekçesiyle kararı bozdu. Bunun üzerine Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesi, suçun niteliği değiştiğinden dosyayı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi 'negönderdl İstan- bul Ağır Ceza Mahkemesi de dosyayı, da- ha önce makbuz.su-para toplamakla suç- lanan RP'li Selçuklu Belediye Başkanı hakkmda takipsizlik kararı vermiş olan Konya Ağır Ceza Mahkemesi 'negönder- dL" Kul 'un işi zor. Hem sorular ile uğraşı- yorhem vanıtları ile. Alın size bir soru da- ha: "Dosya neden Konya 'yagönderildi? " Karşılığmı Mustafa Kul seçenekli veri- yor: "İleri sürülen sav şu: Paralar daha çok Konya 'da toplanmış. Oysa, hemen hemen bütün illerden Süleyman Mercü- mek 'e gönderilen paraların makbuzlan benim de elimde. Bayburt'tan var, Erzu- rum 'dan var, Kocaeli, Bursa 'dan var. 80 ili buluyor. O zaman her ilde ayrı ayn da- valar açılması gerekmiyor mu? " Kul, içinde sürdürdüğü sorguyu bitirmi- yor: "tlk dava Fatih 'te niye açılmıştt? " Sahi, niye? Kul. hazırcevap: "Mercümek 'in iş adresi Fatih Adliye- si 'nin yanı başında. Toplanan paraların çoğunluğu İstanbul 'daki 181 hesabayat- mıs. En çok da Yapı Kredi Bankası Fatih Şubesi'ne. Banka dekontlan elimde." Sıkı durun! Mustafa Kul'danbir soru da- ha: "Dosyanın İstanbul 'dan Konya 'yagön- derilmesi hangi döneme denk geliyor? " Onun da vanıtı var. "RP 'liŞevket Kazan 'ınAdalet Bakan- lığı 'na, Yaniyargının üzerinde siyasibas- kı olduğuna, müdahaleyapıldığına iliş- kin bulgulann saptandığı bir döneme" Kul, demek ıstedığını bir ikı sözcüğe şöyle sığdınyor: "Bu davanın bir an ön- ce sonuçlanması gerekir. Türkiye 'deya- pılanların hesabı sorulamıyorsa; çetele- ri, vurgunlart, talanları, irticayı biz da- ha çok konuşuruz." Se dersiniz 0 Mercimeğifirından çıkanp buzdolabma mı koydular? Alaattin Çakıcı 'nın ilişkileri, ses bantlart, hangi istihbamtçılarla. işadamlan, devlet görevlilen ve siyasetçüerle bağiantı kurduğu çarşaf çarşaf açıklamyor. İşte birkaç örnek isim: MÎJpersoneli Mehmet Eymür ile Yavuz Ataç, işadamı Erol Evcil, ANAP Bursa tl Başkanı Mehmet Gedik ANAP Milletvekili Enis Sülün, DYP Milletvekili Cevdet Aydın... Sanık konumundakiler dahil, herkes her şeyden haberdar. Yargı organlan, savcıhklar bu aşamada köşeye çekilip gelişmelerden bihaber olabilirler mi? BihaberHukuk devletindeysek eger, olmamalan gereİtiyor. Öyleyse, hanimiş soruşturma? Emekii Ankara Cumhuriyet Başsavcm Nazmi Şarvan, kimi zorluklardan söz ediyor: llki, Çakıcı nın iadesi ile ilgili. Şarvan, Adalet Bakanhğı 'nın Çakıcı 'nın Fransa dan iadesine ilişkin dosyaların ikisinde idam cezasımn gerektiğini ammsahyor: "Fransa'da idam cezastyok. Bu durumda Fransa asla idam cezası istenen bir suçtan dolayı sanığı Türkiye'ye iade ettnez. Burada başvurulabilecek, ancak devlet açısından sakıncah biryöntem var: Çakıcı 'nın, idam istenmeyen dosyalarmdan iadesi istenecek ve idam edilmeme garantisi verilecek. Kısacası, idam istemli dosya nedeniyle Çakıcı 'nın iadesi kolay kolay sağlanamayacakttr ki, yargı harekete geçsin." Ikincı zorluk, Alaattin Çakıcı ile ilgili ortaya çıkanyeni baglantılan araştıran ve kolluk kuvvetkrince hazırianmış sağlıklı bir soruşturma ya da dosyanın ortada bulunmaması. Artı.. siyasetçiler gündemde. Siyasi baskı biryana, en azından "dokunulmazjık"zırhıyargının elini kolunu bağlavabilir. Tüm bu dile getirdiği zorluklara karşın Şarvan, her zaman için, dogal ve uygulanmast gereken biryol olduğunda ısrarlı: "Yargı organlan, gazetelerdeyer alan haberleri ihbar kabul ederek, resen devreye girebilirler." Bir Kararın ÖnemiZonguldak İdare Mahkemesi, geçen mayıs ayı sonunda Karabük Demir-Çelik Fabrikası 'nın özelleştirilmesine ilişkin verdiği kararın gerekçesinde şu hüknıe vardı: "Hisselerinin tamamı devlete ait olan söz konusu fabrikanm kamu gelirleriyle kurulmuş olmasının sadece bölge vatandaşma bir hak kazandırmayıp devletin bütün bireylerine yansıtması karşısında özelleştirme kapsamına alınarak, yapılacak satış işleminin en yüksek kârla devletin menfaati doğrultusunda usulüne uygun yöntemlerle yapılması gerekirken, sadece bölge halkına sembolik bir karşılıkla devredilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, hakkaniyet ilkesiyle de bağdaştmlamaz-" İdare mahkemesinin kararına göre. vatandaşların tümüne ait olan bir kamu kuruluşunun, değil tek başına bir holdinge, tekele, kişiye verilmesi, bir bölgede yaşayan çok sayıda vatandaşa satılması bile "eşitlik" ilkesine aykırı. Son günlerde ülkücü mafya liderlerinin verdikleri ifadelere, aralannda yaptığı görüşmelere bir göz atın: Nerede tatlı para kazandıracak bir özelleştirme varsa, "işadamı" oldukları ileri sürülen kimilerı. mafya babaları ile kol kola, sıkı pazarlık, ihaleye giriyorlar. Zonguldak tdare Mahkemesi 'nin kararına bir de bu açıdan bakm. Önemi birkaç kat daha artıvor ÇALIŞANLARIN SORUNLARI/SORULARI YILMAZ ŞİPAL Yurtdışındaki çalışmalar ve borçlanma Soru: 1976 yılında iki yıllık Eğitim Enstitüsü mezunu olarak 10. derecenin 2. kademesinden göreve başladım. 1980 yılında evlilik nedeniyle görevden ay rılarak y urtdışına çıktım. 1981 yılı Ağustos ayında Almanya'da bir eyaletin Eyalet Eğitim Bakanlığı tarafından, öğretmen olarak atandım. Halen bu görevime devam etmekteyim. Türkiye'ye dönerek emekii olmak istiyorum. Sorularım: 1) Bir günlük borçlanma karşılığı alınan ikibuçuk dolann. iki dolara indiği söyleniyor. Günlük borçlanma iki dolara indirildi mi? 2) Acaba ne kadar para ödemem gerekiyor? 3) Hangi dereceden emekii olma hakkına sahip oluyorum? Bana bağlanacak aylığın tutarı ne olur? YANIT: 1) 16 Mayıs 1998 günlü Resmi Gazete'nin 138. sayfasında yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 98'10999 sayılı karan ile: "16.1.1997 tarihli ve 97/9064 sayılı kararname ile 2.5 dolara yükseltilen sosyal güvenlik kurumlarınca döviz ile değerlendiriiecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık tutarının 2 dolar olarak değiştirilmesi" kararlaştınlmıştır. Bu kararname ile 3201 sayılı Yasa ile uygulamaya konulan yurtdışında geçen çalışma süreleri için borçlanma rutan her giin için, 2.5 dolardan 2 dolara indirilmiştir. 2) 1998 yılında yurda kesin dönüş yaparak, en az 10 tam yıl (3.600 gün) süreyi borçlandığınızda, 4 yıllık (1.440 gün) Emekii Sandığı'nda geçen süreyle birlikte 5.000 günü doldurmuş olursunuz. Böylece, 20 yıllık sigortaiılık süresi içinde en az 5.000 gün malullük. yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş bir kadın sigortalı olarak, SSK'den yaşlılık aylığı almaya hak kazanırsınız. Borçlanacağınız 3.600 günlük sürenin her günü için 2 dolardan, 7 bin 200 ABD Dolan ödemeniz gerekecektir. Bunun da Türk Lirası olarak karşılığı, (1 AD Dolan = 280.000 TL.) 2 milyar 16 milyon liradır. 3) 1998 yıhnda özel sektörden ve Üst Gösterge Tablosu'ndan emekii olanlann yaşlılık aylıklan, 1 Ocak 1998 ile 31 Aralık 1997 arasındaki 10 takvim yılının sigorta primine esas kazanç ortalamasına göre hesaplanmaktadır. 1998 yılında özel sektörden emekii olanlann Üst Gösterge Tablosu'nun en üst noktası olan 1. derece 10. kademeden yaşlılık aylığı alabilmesi için, son 10 takvim yılı kazançlan toplamının 1 milyar 289 milyon 756 bin 610 lira, 10 yıl ortalamasının da 128 milyon 975 bin 661 lira olması gerekmektedir. Özel sektör için, son 10 takvim yılının prime esas tavan kazançlan toplamı ve ortalaması: Takvim Yılı/Tavan Kazanç 1988:7.065.720 TL. 1989: 12.787.380 TL. 1990:22.080.060 TL. 1991:31.564.980 TL. 1992:46.842.660 TL. 1993:64.937.430 TL. 1994:85.386.240 TL. 1995: 109.891.080 TL. 1996:278.247.960 TL. 1997:630.953.100 TL. 10 yıl toplamı: 1.289.756.610 TL. 10 yıl ortalaması: 128.975. 661 TL. 1998 yılında yurtdışı borçlanma yapan ve her gün için 2 dolar (1 dolar = 280.000 TL.) ödeyenlerin 1997 yılı prime esas kazanç toplamlan 1 milyar 8 milyondur. (2. 800.000 TL. günlük X 360 gün = 1.008.000.000 TL. yıllık kazanç). Ancak, 1998 yılı tavan ücret olan 630 milyon 953 bin 100 lirayı aşan kısım toplamaya ve ortalamaya alınmaz. Kısaca, günde 2 dolar üzerinden ve 1 Ocak 1998 ile 31 Aralık 1997 arasındaki 10 takvim yılı karşılığı, 3.600 günü borçlandığınızda aylığınız, Üst Gösterge Tablosu"ndaki 1. derece 10. kademeden ve en yüksek göstergeden (tavan) hesaplanacaktır. Tavan gösterge Temmuz 1998 için 14.677, Ekim 1998 için 14.745 olarak belirlenmiştir. Bu verilere göre, 20 yıllık sigortaiılık süresi içinde 4 yılı (720 gün) Emekii Sandığı 'ndaki çalışmalannızla biriikte, toplam 5.040 gün üzerinden ve yüzde 50 orandan, yaşlılık aylığınız, 4 milyon 690 bin lira sosyal yardım zammı ile birlikte, 1 Temmuz - 30 Eylül 1998 döneminde 56 milyon 279 bin 655 lira, 1 Ekim - 31 Aralık 1998 döneminde 61 milyon 826 bin 875 lira olacaktır. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KIME DUM DUMA BEHİÇAK behicakia turk.net HARBİ SEMİH POROY MIRMIRLAR LĞVRDLRAK TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 31 Ağustos JOHN FORD USTA.. fS?3'7Z Bu6ÜN,ÜNLÜ İKUVJOAASllU AM£#L KALI S/AS&U4 YÖH£TM£Uİ JDHN fOÜD, 7B>M. $INDA ÖLOÜ.MESLEKYAŞAM/NOA fSO'r£ yA- KIN FILM yÖNBTlUİŞ V£ S*C£Z OSO4RA&Z4N- M/f OLAN JCHM FO&Ç>, Ö2£LLİKUE "WE$7EKN* TÜ&JN&E 8AŞARI £A6L4MI$T7. TEOR/Sr£N VA OA SİÇJMCJ DEĞ/L, KAUT&J B/£HA£*:S/fJE- A4ACJSI OLfiBA*; SENİŞ SİNEM4S£tŞ£K KÎTU;- Sİ İri Ü fJÜŞÜ) İLE "CHEYENNE AUTUMN°CBAH4£M HÜ- ~ KOAJUSU İ&ANM'DA GBÇ£M"TUE INPOK- eCKİN ROMANlNPAM,"GKflPe£' OF IU&7H* İADAM) FOKD'UN ÖNBUÜ YAPITlARIOII?.. GÖRÜŞ YETKlN ARÖZ SODEV (Sosyal Demokrasi Vakfı) Genel Sekreteri Özelleştirme Değil, YağmaL Petrol Ofisi'nin ihalesi, uygulanmakta olan özelleştirme anlayışını ve özelleştirmeden bek- leneni bir kez daha ortaya koymaktadır. Özel- leştirme, artık herkesin bildiği gibi, ne zarar eden KlT'lerin elden çıkarılarak verimlendirilme- sini ne de özelleştirmeden sağlanacak gelirle daha gerekli ve verimli alanlara yatırım yapma- nın parasal kaynaklarını bulmayı öngörüyor. Özelleştirme, uluslararası ve uluslarüstü ser- mayenin planlarına uygun olarak, "devletin kü- çültülmesi" adı altında "devletinyağmalanma- sı", devletin ekonomideki düzenleyici gücünün yok edilmesi, eritilmesi anlamına geliyor. Türkiye'nin kaynakları yıllardan beri bir diz- ge (sistem) içinde yağmalanmaktadır. Yağma- lanmanın toplumsal bataklığından köktendin- ci akımlar ve etnik kavgalar çıkmaktadır. Acı olan ve düşündünmesi gerek bir başka ger- çek de, solda olduğunu söyleyen, partı grup- larını her gün toplayıp TV önünde demeç ve- ren sosyal demokrat- demokratik sol partileri- mizin bu konuda ağızlarını açmak istememe- leridir. Çocuklarını özel okullarda okutan üc- retlilerin yaptıkları harcamalarını vergiden düş- mesi için değişiklik önergesi verecek denli du- yarlı olanlar, Türkiye'yi bütünüyle ilgilendiren ve bir yağma olarak karşımıza çıkan "özelleş- tirmede" tavır belirlemekten kaçınmaktadırlar. Programlarında özelleştirmeden önce "özerk- leştirmeyi" savunan ve özelleştirmeye sınır çi- zenler kendi programlarıyla bile ters düşme noktasına gelmektedirler. Işçi sendikaları, Türk-lş ve DİSK gibi emek kesimi temsilcileri tepkilerini yansıtırken, Reka- bet Kurulu, "özelleştirme ihalesinin hukukev geçersiz" olduğuna oybirliğiyle karar verirken sosyal demokrat CHP'den ses çıkmamaktadır! KİGEM ve Sayın Mümtaz Soysal partisineters de düşse karşı çıkmayı sürdürürken, ekonomist- terimiz, köşe yazartanmız, basınımız tepkileri yah- sıtırken, CHP'den ses çıkmamaktadır! Solculuğun, sol söylemcilikle değil, eylemde somutlaşınca sol olacağı gerçeği artık iyice an- laşılmaktadır. Sosyal demokrat olduğunu söy- leyenler bir sınavdan daha geçiyor. Ne yazık kj, geçemiyor. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA.N SAĞA: 1/ Yeşille lacı- vert arası renk. 2/ Os- manlı Impara- torluğu sınır- lan içinde ya- şayan Müslü- man olmayan halka verilen ad... Bir çeşıt j i m n a s 11 k ayakkabısı. 3/ Kırgızistan'ın para birimi... Kir. 4/ "Merhemlenn telef etme tabi- bim'Yaralarım kabul etmez - - - benim" (Seyranı)-. Balık yu- murtasıyla yapılan bir tür meze. 5/ Işık akısı 5 birimi... Sipersiz şap- 6 ka. 6/ Amaç, gaye... 7 Uzaklık anlatmakta g kullanılan söz. II Tüt- n 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 I I II I I I 4fl- m 9 kn ı ı1 2 3 4 5 6 7 8 süyle kurutulmuş ol- dukça sûrümlü olan bir balık. 8/ K.imı dıllerde erkek cinsten sayılan sözcük... Yapılmış, gerçekleşmiş iş. 9/ Halk edebiyatında kahramanlık. savaş gibi ko- nulan işleyen şiir türü. V UKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yıpratmak. eskitmek, hırpalamak. 2/ Erimekte bu- lunan buzun sıcaklığı ile kaynar suyun buhar sıcaklığı arası seksene bölünerek derecelenmiş olan termomet- re... Yunan abecesınde bir harf. 3/ Dansta kavalyenin eşi... " Siimen'": Balennımız. 4/ Bir seslerune ün- lemi... Özellıkle Meksıka'da yaygın sert bir içkı. 5/ Hayvanlan yakalamak ıçın kurulan tuzak. 6/ Utanç duyma... Arap erkeklerinin kefiyelerının Ü2erine bağladıkları, yünden örme kalın çember bağ. II Türk müzığınde oldukça knrak bir usul... Kadastro hanta- 1an nda parseller topluluğu. 8/ Uğursuzluk... Parola. 9/ Birgemiyı kiralama. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke sorunlanna ılişkın raporlanyla, araştırmalarıyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberierıyle sıvıl toplumlann gazetesı. Duzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75 İLAN T.C. YUNAK KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1996 64 Esas Davacı Hazıne tarafından davalılar Izzet Dönme- zer ve 23 arkadaşı aleyhine açılan, Yunak ilçesi, Ye- şilyayla köyünde kain 101 ada 102 parsel nolu ta- . şınmazın tapudaki yüzölçümünün "tesbit ve tescil" , davasında en son Yunak ilçesi Yeşılyayla kö>ü adre- .• sinde oturduğu tesbit edilen davalılar Mehmet Gazi Güngörsün, Sıdıka Dönmezer, Oya Çiçeği Dönme- __ zer, Rüya Dönmezer. Fatma Dönmezer, Şengül, Gü-' ven, Sevdiye, Sevim, Saime, Turan Özkan, Kazım,. Ekrem. Servet, Mustafa, Ahmet, Rukıye, Fidan,' Menekşe, Ayşe. Telli, Huriye Kapaklıkaya adlanna; duruşma gün ve saati tebliğ edilemediğinden ve tüm aramalara rağmen de adresleri tesbit edilemediğin- den ilanen tebligat yapılmasma karar verilmiş ol- makla; ' Dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere iş bu ila-' nın yayımlanmasından itibaren 7 gün sonra davalı- lara duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmış sayıla- cağından 25.09.1998 günü saat 09.10'da duruşma-' ya gelmeleri veya kendilenni bir \ekil ile temsil et- tirmeleri, aksi takdirde davanın yokluklannda yapı- lacağı ve hüküm kurulacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 12.08.1998 Basın: 40338 t
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear