23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1998 PAZAI HABERLERİN DEVAM TURKIYE istanbul Y 27 Sinop Y 29 Edırne PB 28 Samsun PB 31 Kocaelı Y 29 Trabzon PB 30 le PB 29 Giresun PB 29 A 30 Ankara PB 33 Manısa A 34 Eskışehir PB 29 Aydın A 34 Konya PB 35 Denızlı A 32 Sıvas PB 36 Zonguldak Y 24 Antalya A 32 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A A A 36 33 42 40 39 41 35 32 A 36 Yurdun kuzey ke- simleri parçalı bulut- lu, Marmara'nın do- ğusu ile Batı Kara- denız sağanak ya- ğışlı, öteki yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklı- ğı yurdun kuzeybatı kesimterinde azala- cak, diğer yerlerde değışmeyecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB Y Y PB Y PB A Y 18 17 15 21 19 19 16 19 Münih £ 3 p arça»ı bolutKj Sısh Buluttu L Çok bulutlu Y 15 dBfc» Y Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y A Y Y Y PB Y 19 22 32 18 20 27 26 31 Zünh A 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire Y A PB PB A Y A A 19 40 31 34 33 31 39 36 A 39 Moskova Taskefi •Tahran Kahıre» Kariı ı Gok gurultuii GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Buştarafi l. Sayfada sı New York Times, Kıvnkoğlu dönemindeTSK'nin din- ci partilere ve hareketlere - eskiye oranla - daha "yu- muşak" davranacağını yazdı. Gazete, ABD dışişlerinde kümelenmiş "ılırhlı Islam yanlılannın" adeta Türkiye'den sözcülüğünü yapıyor. ABD gazetesınden esinlenen şenatçı tayfa ile onla- ra destek veren "büyük demokrat" yazar çizerter, bir siıre aynı havaya kendilenni kaptırdılar. Onlara göre TSK'nin irticaya karşı izlediği politika değışiyor, en azın- dan yıımuşuyordu. Koktenci basın neredeyse bayram edecek. Kıvn- koğlu'nu öve öve bitiremiyortar. Oysa Orgeneral Kıvnkoğlu, Orgeneral Karadayı gibi "şenat getırmek ısteyenlere" hak ettikleri öyie bir ya- nıt verdi ki... Zaten Kıvnkoğlu bir aya yakın zamandır Nevv York Tımes ve buradaki uzantılanmn haber ve yorumlanna gereken yanıtı verememenin sıkıntısını çekiyordu. 28 Ağustos günü yapuğı konuşmayla sanmz Kıvnkoğlu ra- hatladı. Gelen, gidenden aldığı bayrağı aynı inanç vedirenç- le taş/yor, taşıyacak. Saptanan ılkeler çerçevesindeki uygulamalan eksiksiz surdürüyor. sürdürecek! fki demeç, bir tezat Odu, 28 Şubat 1997'de ve sonraki süreçte anaya- sadan, yasalardan doğan bir hakkı kullandı. Laik cum- huriyeti korumayı emreden ulusai görevi yerine getır- di. Cumhuriyetin temel ilkelerini siyasete alet etmedi. Tersine temel ilkelerden sapan siyaseti doğru yörün- geye çekti. Askeri siyasete alet etmek isteyenlere as- ker karşı çıktı. İrticaya karşı savaş verirken, ilkelenyle siyaseti ka- rıştırsaydı - bir komutanın söyledıği gıbı - şimdı Çan- kaya'da Demirei'in koltuğunda belki de Karadayı otu- racaktı. Genelkurmay'daki törende eski-yeni komutanlar TSK adına "şeriata karşı" engin duyarlılıkiannı açıkla- dılar. Ancak bir nokta var ki, dikkatli gözlerden kaçmıyor. Anayasa gereği TSK'nin başkomutanı okJuğunu tö- rendeki konuşmasında bir kez daha yineteyen Demi- rel'in orduyla ılgili hemen her konuya değinirken, irti- caya karşı ayn bir özen göstermeyişı ilginç değil mi? Demirel törende "laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti'ne değinirken komutanlann irtica konusunda- ki duyarlı rfadeferini tamamlayıcı ve destekleyici tek cümle kullanmıyor 25 Ağustos'ta verdiği demecin hâlâ etkisinde miydi acaba? Hani şu; "bir bilen" olarak konuştuğu demeç. "Türkiye'de laiklik ve ordu düşmaniığına yer olma- dığını" söyledikten sonra, "bu seçımde ordu düşman- lığı ve din istismanyapılırsa 'devîetin yine harekete' ge- çeceğini" özenle vurguladığ! malum demeci. O demeçte 28 Şubat'ı da yineliyordu doğal olarak. Cumhurbaşkanı, söylediği çerçeventn dışına çıkılırsa "öarbe" olacağını anımsatmak istıyordu. toplu olarak 25 Ağustos'taki sözleri bu yargınm duşmasına ve pe- kişmesine yol açtı. Köktendincilerle Fazılyol düşü gorenlerin dışındaki çevrelerde de Demirel tepkiyle karşılandı. 4 gün sağ- dan sola medyanın her çeşidi DemireTı eieştirdi. Hat- ta orduyu irdeleyen "eskidefterien"yeniden açıldı. Ama teiaşa gerek yok! 29 Ağustos'ta (dün) "beWe- nen" gerçekleştı. Demireiin ıç seferlerindeki uçak arkadaşı yazara verdığı uzuuun yenı ve son demeçte, "meşrûiyet ara- dığım" vurguluyor amma... 4 gün önce din istisman ve ordu düşmanlığı yapilır- sa devletın harekete geçeceğini söyleyen Cumhur- başkanı... 4 gün sonra özel uçağının harem-i ismetınden eksik etmediğı yazanmıza harekete geçecek olan devlet ku- rumunu açıkJıyor. Sakın ha; aklınıza bir guçlü kurumdan soz edeceği gelmesin. Hukuk devfetiytzya; Demirel "Savcılarharekete ge- çecek" diyor. Dtn ıstısmarcılanyla ordu düşmanlarına karşı, kim harekete geçecekmiş, kim? Sav-cı-lar! Bu soyleminin bir uyan görevi olduğunu özenle açık- lıyor. lyi ama 25 Ağustos'ta, 29 Ağustos'ta söylediklerini neden söylemiyor? Eleştiriler, Demiret'i zorluyor. Ne ki izlenım: 4 gün önce başka, 4 gün sonra başka! Öcalanın ateşkes çağrısı Yılmaz: Teslim olursa bakarızANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. PKK lıderi Abdul- lah Ocalan'ın ateşkes ilanı ile ilgili açıklamasını değer- lendirirken '•Teslim olmak için bir adım anvorsa ohım- lu görürüm. Bir oyun peşin- cfpyd' rıiçbir zaman muhatap almayız* dedı. Başbakan Yılmaz, dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğhı ile yaptığı görüş- menın ardından gazetecile- rin Ocalan'ın ateşkes ilanı ile ılgıli snnılannı yanıtladı. Yılmaz şu açıklamayı yaptı: "Eğer Türk devletiflesavaş- makta çaresizliğini anla>ıp da teslim olmak için biradım atıyorsa btn bunu ohımlugö- rürüm. Devamının gelmesini bekteriz. Ama eğer kendinc Vv rupa'da siyasi plarfbrmda yer ka/anmak için bîr oyun peşuıdeyst' boşıuıadır. Hiçbir zaman muhatap almayız. A- ma eğerçaresizkaJdıysa, tes- limolmakistiyorsa,onun için deyumuşak geçiş>apmakis- tnursa bence bu olumludur. Devam etsin." Saraybosna'da gazetecıle- rin sorulannı yanıtlayan Ba5b.ik3n Yardımcısı Bülent Eceût de "Zaman zaman bunu gündeme getiriyor, a- ma bir yandan da eylemleri sürüyor.Adamlan dağlarda. Sonra biz kendi ülkemizin sonmlannı bir bölücü terör örgiitin le görüşmeyiz" dedı. HADEPGenel Başkanve- kili Bahattin Günel, u Bu çağma kulak vermek gere- Idr. Çünkü. ister asker ister gerillaobun, buölen insanlar bizim insanlanmızdır. Bu destekTürk ve Kürthalkmın kardeşçc bir arada jaşama anla>işına katkı koymak an- lamına gelir" dive konuştu. PKK, örgütiin askeri ka- nat sorumlusu Şemdin Sa- kık'ın yakalanması ve TSK'nin an arda gerçekleş- tırdiği operas>onlar nede- nî>le sılahlı mücadelede önemli güç kaybetti. Genel- kurmay ve Dışişleri Bakan- lığı'nda, bir süredir Abdul- lah Ocalan'ın, faaliyetlerini Avrupa'daki PKK'nin yan kurulu^ları aracıhğıyla siya- sı tdnınmaya yonelteceğı tahnunleri yürütiilüyordu. Zafer Bayraını kutlanıyor• Baştarafi 1. Sayfada Demirel yayımladığı mesajda, 30 Ağustos zaferinin ulusun gücünü, vatan sevgisi, özgürlük ve bağımsız- lığını koruma azim ve kararlılığını. bayragı ve onuru için neler yapabi- leceğini tüm dûnyaya bir kez daha gösterdiğini kaydetti. Demirel şöyle dedi: "Böykce Türkiye'nin devleti ve milletiyle ebed var olacagının. tarih önünde irade ve inançla kanıdandıgı mucizevi bir destan yaalmıştır. Tiir- Idye Cumhuriyeti'nin geçen 75 yilda ber alanda kaydettiği olağanüstü ba- şarüann temelinde bu irade ve inanç vardır. 75. kuruluşyilını kurjadığımız Türldye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti ola- rak çağdaş uygaruk yanşına yine bu inanç ve arimie devam edecektir." TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Kıvnkoğlu'na gönderdiği kutlama mesajında. Atatürk'ün önderligmde Silahlı Kuvvetler'in halkın büyük destegi ile tarihte benzeri bulunma- yan bir mücadele, azim ve irade ile çok değerli bir vatan armagan ettik- lerini kaydetti. Çetin, "Kazanılan bu büyük zaferte,bağunstz,özgür>«soy- lu bir ulus olduğumuzu bütün dün- yaya bir kere daha gösterdik" dedi. Başbakan Mesut Ydnuz yayımla- dığı mesajda, 76 yıl önce Türk ulu- sunun ordusuyla bütünleşerek tarih- te eşi görülmemiş bir mücadele ör- nefi verdiğini ve özgürlüğünü son- suza kadar güvence altında aldıgını belirtti. Büyük önder Atatürk'ün ku- mandanlığında Türk ordusunun yük- sek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kez daha geçıren bu zaferin "Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızJık düşüncesininöiümsüz birabidesi' ol- duğunu kaydetti. Yılmaz, "İnancın zafere ulaştıgı. dünyadaki esaret aJ- önda kalmıs mazJum millederin ba- ğunsıziık veegemenlik haklaruıı elde etme mücadelelerinde onlara şevk ve güç kaynağı olan 76. yıldönümünü kutJadığımız bu büyük zafer, dünya konjonktüründe ülkemiz ve miUeti- mizin haklı gurur vesilesidir" görü- şünü dile getirdı Atatürk'ün "Türk milleti güçlükleri milli birtik ve bera- beıükle her zaman yenmesini bilmiş- tir" sözünderi güç aldıklannı belirten Yılmaz, u Her bir taşı aaz şehitteri- mizin kanlan ile sulanmış ve bize emanet edilmiş bu \atan topraklan- nın böJünmez bütünlüğü her koşul- da sonuna kadar savunulacak vc ko- nınacakur" dedı. Kıvnkoğlu, mesajında, 30 Ağus- tos'un yalnızca büyük devletlere kar- şı kazanılan herhangi birzafer değil, benzer bağımsızlık hareketlerine ör- nek olan bir mücadele, bir ulusun öz- gürlük yolundaki sarsılmaz azim ve iradesinın gücü, büyük fedakârlıkla- nnın bir ödülü olduğunu kaydetti. Kıvnkoğlu, "Bu zafer, sadece sa- vaşa son veren bir olay değil, yüz yü- hk bir uykudan uyantş, modern ça- ğıngerektirdigi siyasL hukuld,ekono- mik ve sosyal reformlan başlatmak için ilkatestir" dedı. Kıvnkoğlu, Türk ordusunun tari- hin her döneminde olduğu gibi bu- gün de Türk ulusunun ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin hızmetınde kendisıne verilen görevlen üstün bir vazife bilinci, sarsılmaz bir disiplın ve büyük bir özveri ile yenne getir- diğini belirtti. Kıvnkoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinı parçalamaya ve devîetin laik ve demokratik yapı- sını değiştirmeye çalışan her türlü gi- rişimin TSK'nin azim ve iradesi kar- şısında mutlaka hüsrana uğrayacağı- nı bildirdi. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit son zamanlar- da Sevr Antlaşmasf nı tarihin çöplü- ğünden çıkarma hevesine kapılanla- nn hüsrana mahkûm oldukiannı kay- detti. Türkiye Cumhunyeti devleti- nin ulusai birliği ve güçlü ordusuyla aşamayacağı engel olmadığına dik- kat çekerken Atatürk'e, şehit ve ga- zilere olan şükran ve minnet borcu- nun, Atatürk'ün aydınlık yolunda sımsıkı kenetlenerek ödenebıleceği- ni belirtti. Ecevit, "Türk ulusu.ordu- suyla bütünJeşerek bağımsulıgını ve toprak bütünlüğünü güvence albna alırken emperyalizme ve sömürgeci- liğe karşı insanlığın başkaldınsını da başlatmıstır'' dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. mesajında, 30 Ağustos'un ulu- sun kendi kaderini kendi iradesiyle değıştirme kararlılığının zaferi oldu- ğunu vurguladı. 30 Ağustos'u * Büyük Taarruzz&ferlesonuçlanmışti İstanbul Haber Servisi- 30 Agustos Zaferi, 76 yıl önce Başkomutan Mustafa Kemal'in emnyle 26 Ağustos'ta Büyük Taarruz'la başlamış; Dumlupınar Meydan Muharebesi'yle kazanılmıştı Ankara hükümeti, Yunan kuvvetierinin aidığı Sa- karya yenilgisinin ardından dûşmanı tam yenilgıye ugratmak için 1922 yılının ilk aylannda çalışmalara giriştiicr. Yurtanülar crfdu bittiyle Istanbul'u işgal et- mck isterken, Ankara hükümeti 27-28 Temmuz'da Akşem'r'de yaptıklan toplanhyla karşı satdın hazır- lıklanna başladılar. Hazırlıklar 1S Ağustos'ta tamam- landı. Başkomutanlık karargâhi 24 Ağustos'ta Akşe- hir'den Afyon'un Şuhut Kasabasrna taşındı. Hazır- lıklar sonunda Büyük Taarruz, Başkomutan Musta- fcKen«y'inemriyle 26Ağustos'ta başladı. DörtTürk tümeni iki gün süren yoğun çarpışmalardan sonra Yunanlılann Türkmentepe'deki direnişini kırdı ve Yu- nan birlikleri Kütahya'ya doğru geri çekilmeye baş- ladL Yunan karargâhi Dumlnpmar'a ulaşıp. orada mevzilenmeyi planlıyorlardı. Batı Cephesi Komu- tanlığı bu durumu saptayarak, geri çekilme yoilannı kesmck ûzere bütün kuvvetlerini Dumlupmar'a doğ- ru harekete geçirdi. tki ordu, 28-29 Ağustos'ta Aslı- haalar. Başkimse ve Arpagediği mevzilerde karşılaş- tı ve saatlerce süren çarpışmalar oldu. Türk birlikle- ri Yunan kuvvetlerini kuzey. güney ve batıdan kuşat- ö. Artık topyekûn bir saidırı için bütün koşullar oluş- muştu. Başkomutanlık karargâhi 30 Ağustos sabahı Büyük ve Küçûk Adatepe bölgesine yoğun birtopçu ateşi başlattı. Uzun süren çarpışmalardan sonra Yu- nan ordusu büyük bir yenilgiye uğradı. Kütahya'nın kurtuluşuyla sonuçlanan Ba^komutanbk MeydanSa- vap'ndan sonra Yunanlılar Gediz ve Uşak yönünde hızla geri çekilmeye başladılar. 31 Ağustos'ta savaşkurmayıyla Adatepe'ye ulaşan Mustafa Kemal. Yunanlılann Izmir'isavunacakkuv- vetlen kalmadıgmı saptadı. Aynı gün Calköy'e geç- rikten sonra izleme harekâtmm sürdürüimesi ania- mmda u (>dular,ükhedefıniz.\kdeniz'dir.İleri!" buy- ruğunu verdi. Türk ordusunun Izmir ve Bursa yönünde sürdür- düğü bu harekât sonunda 9 Eylül'de Izmir. ardından da Bursa Yunanlılardan geri alındı. Böylece Kurtu- luş Savaşı'nın askeri sürecı esasolarak tamamlanrruş oldu. 4 Çetelerin kökü 70'lere dayanıyor' • Baştarafi 1. Sayfada dular, ben de olmadığını söyledim. - Çakıcı'nın yargılanma sürecine ne öiçüde etkiniz olacak? - Onemli olan biz orada sorgula- ma yapabilecek miyiz..'. Biliyorsu- nuz, Çakıcı Fransa'daki yasayla ilgi- li olarak tutuklandı. Önce Fransız mahkemesinin işi var. Sıra bize ge- linceye kadar vakitgeçebilir. Birfor- mül bulunabilirse, buradan eleman- lar gidip orada sorgulama yaparsa zamanında sonuç alınabilir. - Çakıcı olayın bir boyutu. Bir de, devlet içindeki uzanölan var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? - Korkunç efendim... Açıklanan kadanyla bile korkunç. Birde önem- li kişilerin onu kahraman ilan etme- leri, övgüler düzmeleri... Büyük bir yozlaşma var. Değer ölçüleri çok yozlaşmış. Çîller bir zamanlar, dev- let için "Kurşun atan da kurşun yi- yen de_" deyip övgüler düzmüştü. Bu mantığın ne kadar yaygınlaştığı ortaya çıkıyor. - Çakıcı için pek çok kesim deli- kanlı adam diyor» - Evet. adam kendi hanımını öl- dürtmüş, delikanlı diyorlar, pırıl pı- nl diyorlar. Delikanlılık kavramı da ilginç hale gelmiş. - Peki devlet içindeki bu yapı ann- dınlabUirmi? - Şu aşamada üzücü bir tablo. Açıklamalan okuyorum, adama öv- güler düzülebiliyor. öyle ilişkilerku- rulmuş. Birtakım muteber işadam- lan, muteber bildiğimiz firmalartah- silatlannı Sedat Peker'e yaptırmış- lar. Bu tabii Türkiye'de yargının doğ- ru dürüst işlememesinden de kay- naklanıyor. Hakkı olan. parayı ala- m:yor. Bunlardan binne başvuruyor. Onların da tetikçıleri var. Sadece devletle ilgili değil, toplumun belli katlanyla, üst katlanyla ilgili yozlaş- ma söz konusu. -Siz 1970'liyıllarda Özel Harp Da- iresi'ne ilişkin açıklamalar yapmışh- nız. O günlerde atılan adımlann bu- günkü fabJov la baglantısı var mı? - O zamandan beri kullanılmışlar. Ben Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantılanmn tehlikelerine dikkat çekmiştim. Askerin belli birdisipli- ni vardır. Belli kurallan vardır. Ama birtakım siviller hiçbir kurala, yasa- ya dayanmaksızm kullanılmaya baş- lanınca bunun tehlikeli olabileceği- ni söylemiştim. O kişilere ömür bo- yu vatansever olarak bakılıyordu. Böylece birtakım karanlık ilişkilerin tohumlan ekilmiş oldu. 1980'lerde bu daha da yayginlaştmldı. Tabii pa- zar ekonomisinin çok yoz biçimde algılanması. bu tür ilişkilerin adeta pazar ekonomisinin olağan durumla- n olarak görülmesi de olumsuzluk- lan beraberinde getirdi. Halbuki pa- zar ekonomisinin de etik kurallan vardır. Yoksa kargaşa gelir. - Bugün için ne yapılabilir? - Her şeyden önce yargının etkili işler hale getirilmesi gerekir. Emni- yet'teolumlugelişmelervar. Pek çok çeteyi ortaya çıkardılar. Bazı failleri hemen yakalayabilir hale geldiler. Yabancı ülkeler de ciddi bir yöne- timle muhatap oldukiannı anlayınca bize yardım etmeye başladılar. Em- niyet'le MİT ilişkileri kopuktu. Bu ı- ki kurumun kendi içindeki ilişkileri kopuktu. Bunlarsağlamlaşmaya baş- ladı. Tabii yargı aşaması çok önem- li. O nasıl işler, hükümetin dışında bir durum. - Kimi bakanlann saatlerce Çakı- cı'yia konuşmalan hükümeti rahat- stz eden bir durum değil mi? - Kimin kimi aradığı önemli. Eyüp Aşık anyorsa tatsız bir durum. Sizi de arasa, merak eder ne diyecek di- ye dinlersiniz. Ama ne konuştular, konuştuklannı bile bildırdiler, bunu bilmiyorum. - Bir bakanın aranan bir mafya ba- şıyla saatlerce görüşmesi hükümet açısından onur kıncı değil mi, bunu Başbakan'la hiç konuştunuz mu? - Sayın Başbakan'la bunu konuş- madım. Çok hassas bir konu... - Hassasiyetinizi Yılmaz'a bildir- diniz mi ya da Yılmaz size bilgi verdi mi? - Olmadı. Başbakan gerekli görür- se bana bildirmesi lazım. Bir de Doğru Yol'Iu bakan var. Adı heniiz açıklanmadı. O zaman Çakıcı'ya, "Yerini tespit ettfler, kaç" dedi. Yılmaz: Hiçbir pislik örtüJmeyecek Başbakan Mesut Yıbnazda dün ga- zetecılenn. Alaattin ÇakKi'nın bazı siyasıler ve bürokratlarla bağlantıla- nna ilişkin sorulannı yanıtladı. Yıl- maz, konunun soruşturma aşamasın- da olduğunu, öncekilerden farklı ola- rak soruşturmayı yürütenlerin konu- nun bütün açıklığıyla ortaya çıkması için çaba içinde oldukiannı belirtti. Yılmaz. "Onun için herkes müsterih olsun. Hiçbir pislikörtülmey ecek, hiç- bir suç kapatılmayacaktır. Hiçbir suç- lu takipsiz kaünayacakur"" dedi. Çakıcı'nın. bazı ANAP'lı millet- vekilleriyle ilişki içinde olduğu yö- nündeki iddianın anımsatılması üze- rine Yılmaz, "AJNAP içinde uzantısı varsa bir başka parti ve örgütlerdeki uzanûlardan farklı bir muameie gör- mez" diye konuştu. Yılmaz, "Yeram dünyasıyla ilişki birkaç bürokratın inisiyatifiyle gelişmiş bir olay mıdır? Yoksa daha geniş boyutlu mu?" soru- su üzerine şu açıklamayı yaptı: " Ben de o sonınun cev-abının peşin- deyim. Bazı kişiler devîetin bu konu- da kendilerine görev verdiğini iddia ediyorlar. O, kendilerine devlet adına görev veren kişileri de araştınyorum. Devlet adına bazı insanlar görevini kö- tüye kullanmışlarsa onlar da suçlular listesine ilave edilirler." himizden gelen, geleceği aydmlatan mesalemiz" diye nıteleyen Baykal. zaferi yaratan ilkeler ve mücadele anlayışı ile demokratik, laik cumhu- nyetin kazanımlannın korunabılece- ği, büyük atılımlann gerçekleştırile- bileceğı. ülke bütünlüğü ve toplum- sal banşın sürdürülebileceğını belirt- ti. MHP Genel Başkanı Devlet Bah- çeli de. 30 Ağustos zaferinin Türk milletınin topyekûn silkinişi olduğu- nu belirterek. "30 Ağustosdestanuun gelecek nesiDereaktanhnası birzaru- ret ve görevdir" dedı. DP Genel Baş- kanı Korkut Ozal yayımladığı me- sajda, bu zaferin ebediyete kadar kut- lanmaya devam edeceğını ifade etti. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- ta$ ıse 30 Ağustos Zafer Bayramı do- layısıyla Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile diğer yetkılılere kutlama mesajı gönderdi. Atatürkçü Düşün- ce Derneği (ADD) Genel Başkanı Yekta GüngörÖzden. 30 Ağustos za- fennin 76. yıldönümünü sonsuz ay- dınlığa yürüyen Atatürk Türkıye- si'nin kuruluş günü olarak kutladık- lannı belirtti. Ozden, ulusai onurun çağdaş ölçütünün, Türk devrimi ve Atatürk ilkelerinın yaşam felsefesi ve varlık nedeni olarak içtenlikle be- nimsenip ödünsüz korunması oldu- ğunu kaydetti. IstanbuTdaki etkinlikler 30 Ağustos Zafer Bayramı için İs- tanbul'da ilk tören saat 09.00'da Tak- sim'dekı Atatürk Anıtı'na çelenk ko- nulması ve saygı duruşu ile başlaya- cak. Aynı saatlerde çeşitli ilçelerde- ki Atatürk anıtlanna da çelenk koy- ma törenleri yapılırken Edirnekapı Şehıtlıgı'nebir ziyaret gerçekleştiri- lecek. Taksim'deki törenın ardından Aksaray Vatan Caddesı ile Mahmut- bey Köprüsü arasında geçıt törenı yapılacak. Tören nedeniyle Vatan Caddesi ile Mahmutbey Köprüsü arasındaki güzergâh. 7 saat süreyle trafiğe kapatılacak. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 'Türk Silahlı KuvvetJeri Günü' kut- lamaları kapsamında Donanma Ko- mutanlığı'na aıt 7 fırkateyn, 1 muh- rip, 6hücumbot, 4 denizaltı, SAS ve SAT timleri. 6 uçak ile 3 helıkopter 14.00-17.00 saatleri arasında İstan- bul Boğazı'nda resmi geçıt töreni gerçekleştirecek. Siv il ve askeri pro- tokol. töreni Donanma Komutanı Sancak Gemisi TCG Oruç Reis Fir- kateyni'nden izleyecek. Denızde res- mı geçit töreni gerçekleştırilirken Üsküdar Mevdam'nda da Kuzey De- niz Saha Komutanlığı Bandosu'nca bir konser verilecek. Bando konser- len 15.30-16.00'da Kadıköy İskeie Meydanı'nda, 17.00-18.00 saatleri arasında Beyazıt ve Bakırköy meydanlannda da devam edecek. 1. Ordu Komutanlığf nca da saat 20.30'da Fenerbahçe Orduev i'nde bir resepsıyon verılecek. Atatürkçü Düşünce Der- neği'nin İstanbul şubeleri, 30 Ağustos Zafer Bayra- mı'nı "irticai yapılanmanın yoğun olması" nedeni) le bu yıl Sullanbeyli'de görkemlı bir şekilde kutlayacaklannı bildirdi. G U N D E M ifLSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada diyorlar. Bütün kavramlaryozlaşmış..." Gerçekten de, milletvekilinden eski bakanına, işa- damından sanatçısına kadar geniş bir kepaze, affe- dersiniz yelpaze yarışa girdi: "Onlar iyi çocuklar..." - Vatansever... "Pınl pırıl..." - Benim canım cığerim... ~: - AJaattin Çakıcı'dan Sedat Peker'e dosyalanna bakıyorsunuz, maşallah koleksiyon gibi, her suçtan var. Artık bütün kavramlar altüst oldu. Dosyanız ne kadar kabarıksa, göğsünüz o kadar kabanyor. Bıkmadan usanmadan şu noktanın altını çizmek gerekiyor: Çakıcı, Peker aynntıdır. Asıl olan, onlan devlet için- de kullanan, devlet içinde onlaria iş yapan kişilerdir. kurumlardır. Olaylar netleştikçe bu daha iyi ortaya çıkıyor. Zira para musluklanndan pasaport kaynaklanna kadar neredeyse tüm gereksinimleri devlet içindeki uzan- tılan tarafından karşılanmış. Bu bağlamda Çakıcı'nın Türkiye'ye getirilip getirilmemesi, yargılama süreci ikinci durum. Birinci durum, devlet aygıtının temiz- lenmesi. Temizlenmeli ki, yeni Çakıcı'lar filizlenme- sin. Eğer olaya, salt Çakıcı adlı her işe bulaşmış bi- rinin yargılanması gözüyle bakılırsa, yarın Çakıcı'nın yerini Bıçakçı alır, Peker'in yerini Teker alır. 27 Ağustos'ta güncel krizin tüm ayaklarını say- mıştık: Bir çete başı, yeterli miktarda devlet organı, bir- kaç dernek kuracak kadar işadamı, bazılan bilinen bazılan bilinmeyen birkaç bakan ve bir kadın... Bu sıralamadaki eksikleri hemen gidermek gere- kiyor. Öncelikle, bilinen-bilınmeyen birkaç bakan ta- nımlaması yanlış. Bir hükümet oiuşturacak kadar es- ki-yeni bakan, demek gerekiyor. Bir de olayın "sanatçı" ayağını eksik bırakmıştık. Bizim mafyanın, Amerikan, Sicilya mafyasından önemli bir ayrıcalığı da sanattan anlaması, sanat dünyasıyla iyi ilişkiler içine girmesi... Yakında yepye- ni bir müzik dalı da yaratırsak şaşmamak gerekir Mafyabesk... Bu dalda ilerlemek isteyen ne para sıkıntısı çeker netanıtım... Derinlemesine sonuna kadar... Ciddi araştırma yapılması gereken durumlarda "en sonuçsuz" demeçlerın başında şunlar gelir: "Sonuna kadar gidiyoruz." "Çok derin soruşturuyoruz." Başta Başbakan Mesut Yılmaz olmak üzere, so- amlu-sorumlu pek çok yetkiH son dönemde bu de- mecı veriyor. Sonuna kadar diye yota çıkan, soruş- turmayı bitirmek bilmıyor; çok derine iniyorum diye başlayan, ortaya çıkmak bilmiyor... Çakıcı ve Peker olayı bir bakıma, Türkiye'nin te- mizlenmesı ıçın şans. Yukanda sözünü ettiğimiz gi- bi, öncelikle devlet içindeki uzantılardan başlayarak işe girişılirse, Cumhuriyet'in 75. yılını kutlamayıhak edebiliriz. Ama yaşananlar, bu konuda kısa vadede umutlu olmayı güçleştiriyor. Örneğin, Sedat Peker cezaevı- ne giriyor, aşçısı Bülent Yalçın ve berberi Ahmet Mustafa Erdem de onunla birlikte aynı cezaevine konuyor. Hanı neredeyse mafya üyelerine sorulacak: - Cezaeviniz nasıl olsun? Batı, Türkiye'de ınsan haklarını sorunca, mafya üyelerine sağlanan olanakları listeleyip göndersek, Avrupa birincisi seçiliriz. Yazıyı örnek bir yargılamayla noktalayalım... Eze Zeytıncilik olayı kamuoyuna mal oldu. İş Ban- kası'nın uğradığı zarar 41 trilyonu buluyor. 41 kere maşallah! Krediyi alan kişi. Çakıcı ile "kader birliği" yaptığı söylenen Bursalı işadamı Erol Evcil... Olayın boyutları geniş ve önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı işleyeceğiz. Ancak bir durum var: Olay mahkemede. Evet, yargılama süreci devam ediyor. Kim mi yargılanıyor? Bankanın Bursa Şubesi'nin emekli müdürü Meh- met Ertaş. Bütün fatura emekli müdüre kesilmiş durumda. Emekli müdür bence de çok suçlu. Niye payını alıp, adam gibi düzenleme yapmadı! Sayısal Loto'da 6'yı bir kişi bildi ANKARA (AA) - Milli Piyango ldaresi tarafından düzenlenen Sayı- sal Loto'nun bu haftaki çekilişi yapıl- dı. Çekilişte kazanan numaralar 20, 23, 37, 39, 41 ve 42 olarak belirlen- di. 6bilen 1 kişi,361 milyar 185mil- yon 880 bin lira ikramiye kazanırken 5 bilen 454 kişi 412 milyon 550'şer bin lira, 4 bilen 25 bin 557 kişi 3 mil- yon 735'er bin lira. 3 bilen 446 bin 603 kışı ise415'şerbin lira ikramiye kazandı. MEHMET BOZISIK 1901-1998 Asırlık Ömrünü Barış, Demokrasi ve Sosyalizm ideallerine adayan, TKP MK üyesi, TBKP kurucusu, SBP GYK üyesi, BSP kurucusu savaşsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinin inatçı ve inançlı insanı; Anısı önünde sevgiyle ve saygıyla eğiliyoruz. Başımız Sağolsun. 30 Ağustos 1998 Pazar Saat 15.00'te Feriköy Mezarhğı, (Feriköy Son Durak) Uğurluvoruz. DAYANIŞMA PARTİSİI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear