14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1998 PAZAR HABERLER Demiref'den Karadayı onuruna yemek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sülevman Demırel ve eşi S'azmıye Demırel. jenelkurmay Başkanlığı »örevini devTeden ve 30 \ğustos tarihınden geçerli »lmak üzere emekliye lynlan Orgeneral Ismaıl Hakkı Karadayı onuruna dün akşam Çankaya ICöşkü'nde yemek verdi. rerel TV'ye saldırı • CEVHAN(AA)- Adana'nın Ceyhan iiçesinde Hükümet Caddesi Haskan Işhanı 3. karta bulunan ve yerel yayın yapan CRT'ye kimliği belirlenemeyen kışi ya da kişilerce tabancayla 5 el ateş edildi. CRT"nin bulunduğu katın camlanna 2 kurşun isabet ettigı. olayda can kaybı olmadığı bildirildi. Yazıcıoğlu'na teplti • ADANA (Cumhuriyet) - KESK Adana Şubeler Platformu üyeleri, fındık toplamak için Ordu'ya çalışma>a giden Güneydoğulu >aırttaşlann Vali Kemal Yazıcıoğlu tarafından kente sokulmamasına tepkı göstererek "Uygulamalan ınsanlık dışıdır" dediler. Çok sayıda sendıka yöneticisinın katılımıyla basın toplantısı düzenleyen KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Türkmen, "Amaçlan kannlannı doyurmak olan bu insanlann sadece kimlıkleri nedeniyle Yazıcıoğlu tarafından potansiyel suçlu ilan edilmelerini çok tehJikeli bir gelişme olarak görmekteyiz" diye konuştu. 'Kız çocuklarmı okula göndenin' • BATMAN (Cumhuriyet) - Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın. kadın ve kız çocuğun eğıtimine büyük önem verdıklerini belirterek "Okuma-yazma oranı çok düşük. Bu nedenle anne ve babalann kız çocuklannı okula göndermesıni istiyorum" dedi. Batman \e Kozluk iiçesinde 680 çıftin nikâh törenine katılan Saygın, hedeflerine adım adım yakJaştıklannı kaydederek "Bugüne dek 31 bin çifte resrnı nikâh kıydık. 135 bın vatandaşımız okuma- yazma kurslanndan yararlandi" diye konuştu. eylemi41. haftada • ANKARA (UBA) - lHD'nin faıli meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve gözaltında kayıplann son bulması taJebiyle, "Clkeyi çetelerden, muhalifleri cezaevinden kurtaralım" sloganıyla başlattığ] oturma eylemi 41 incı haftasında devam etti. Oturma eylemine, TBMM'de "Harçlara ha>ır" pankartı açtıklan gerekçesiyle yaklaşık 2.5 yıl Çankın Cezaevi'nde kalan öğrenciler de katıldılar. IHD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Levent Kanat. insan haklan ıhlallerine karşı her hafta toplandıklanru belirterek "Ama ne yazık kı ıhlaller her hafta daha ' da artıyor" dedi. İncîrlik grevine destek • AJVKARA(LBA)- Adana tncirlik Üssü ile Ankara ve Izmir'deki Amerikan askeri işyerierinde 39 gündür grevde bulunan Türk Harb-lş Sendikası. greve destek için imza kâmpanyası başlaftı. Adana ve Izmir'le birlikte Ankara'da Yüksel Caddesı'nde de açılan standlarda, kamuoyuna grevle ilgili bilgi veren sendika yöneticileri, bugüne kadar 10 bine yakın imza toplandığını bıldirdiler. Harb-lş, grevle ılgili gelişmeleri Internet'te açılan web sitesinden de dünyaya duyuruyor. Polis, CumartesiAnneleri'nin eyleminebu haftada müdahaleetti Gazrtecilerin üzerine poiis minibüsünün sürülmesi nedeniylegazetedlerlepolisarasında kısa süreligerginlikyaşandj. (BERTAN AĞ ANOÖLU) 150 eylemciye yine gözalü • Cumartesi Anneleri'nin oturma eylemine müdahale eden polis, IHD fstanbul Şube Başkanı avulcat Ercan Kanar ve Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak'ın da aralannda bulunduğu yakJaşık 150 kişiyi gözaltına aldı. İstanbul HaberServisi- Kaybedi- len yakınlann bulunması için Gala- tasaray Lısesi önünde 3 yılı aşkın süredir sessız oturma eylemi yapan ve 2 haftadırengellenen "Cumarte- si AnnelerTnin eylemine polis bu hafta da ızin vermedi. Beyoğlu'nda geniş güvenlik ön- lemleri alan polis. İHD tstanbul Şu- be Başkanı avukat Ercan Kanar ve Hasan Ocak'ın annesi Emine O- cak'ın da aralannda bulunduğu yak- laşık 150 kişiyi gözaltına aldı. Cumartesi Anneleri'nin her haf- ta oturma eylemi gerçekleştirdikle- n Galatasaray Lisesi'nin önüneÇe- \ik Kuvvet minibüsleri ve panzer konurken Beyoğlu'nun ara sokakla- nna da sabah saatlerinden itibaren çok sayıda Çevik Kuvvet polisi yer- leştirildı. Gergın bekleyiş sürerken saat 12.00'ye doğru polis 4 kışıyı gözaltına aldı. Bu sırada "Analann öfkesi katiberi boğacak" sloganlan atan 50 kişilik bir grup Galatasa- ray'a yaklaştı. Emniyet yetkılileri- nın "dağıhn" uyansına karşın dire- nen grup, Çevilc Kuvvet tarafmdan çembere alındı. Aralannda kayıp yakınlannın da bulunduğu grubu bölen polis, eylemcileri tekme ve telsizle döverek polis araçlanna bin- dirdi. YakJaşık 15 dakika sonra İHD İs- tanbul Şubesi'nde toplanan ve Bü- yükparmakkapı Sokak'tan Istikla! Caddesi'nc çıkmak isteyen yakla- şık 100 kişilik grup da aynı şekilde çembere alındı. Aralannda İstanbul Şube Başkanı avukat Ercan Kanar, İHD tstanbul Şubesi yöneticileri ile sanatçı ŞanarYurdatapan'ın da bu- lunduğu gruba dağılmaian yönün- de uyan yapıldı. Ancak grubun da- fılmayı reddetmesi üzerine müda- hale eden polis direnenleri feci şe- kilde döverek gözaltına aldı. Müda- haleyı görüntülemek isteyen gaze- tecilerin üzerine "34 A 16165" pla- kalı polis minibüsünün sürülmesi sonucu basın mensuplanyla güven- lik güçleri arasında kısa süreli ger- ginlik yaşandı. Gruplann dağılmasından sonra Galatasaray Lisesi önüne kaybedi- len oğlu Hasan Ocak'ın fotoğrafıy- la gelen Emine Ocak ile 3 kayıp yaktnı da gözaltına alındı. Komutanlar Anıtkabir'de Genelkurmav Başkanı Hüseyin Kıvnkoğlu, Kara Kuvvederi Komutanı Orgeneral Atilla Ateş ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir Anıtkabir'i zivaret etti. Genelkurmav Başkanlığı görevini önceki gün devralmasmın ardından dün Anıtkabir'i ziyaret eden Orgeneral Kıvnkoğlu üe göreve yeni başlayan iki komutan mozoleve çelenk kovdu ve savgı duruşunda bulundu. Başbakan Mesut Yılmaz, Orgeneral Hiiseyin Kıvnkoğlu'nu kabul ederek bir süre görûştü. Kıvnkoğlu daha sonra TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e nezaket zivaretinde bulundu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Kıvnkoğlu'nu Çankaya Köşkü'nde kabul ederek bir süre görüştü. (Fotoğraf: AA) Susurluk skandalındaki kayıp suikast silahlan ortaya çıktı; tartışılan iddia: Ağar, Uzfleri Eken'e verdî• Susurluk skandalıyla ilgili yürütülen araştırma sırasında Israil'den geldiği belirtilen, ancak nereye gittiği belli olmayan kayıp Uzi marka silahlar ortaya çıktı. Içişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı tarafından hazırlanan raporda, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın, 2 adet mini Uzi tabanca, 3 adet mikro Uzi tabanca ve 5 adet Jerico marka tabancayı Susurluk skandahnın önemli isimlerinden Korkut Eken'e verdiği belirtildi. ANKARA (UBA) - Susurluk skandalı sırasında yürütülen araş- tırma sırasında Israil'den geldiği belirtilen, ancak nereye gittiği bel- li olmayan kayıp Uzi marka silah- lar ortaya çıktı. Içişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Nevzat Turhan tarafın- dan hazırlanan raporda, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın, kayıp Uzi silahlannı Su- surluk skandalının önemli isimle- rinden Korkut Eken'e verdiği be- lirtildi. TBMM Susurluk Komisyonu çalışmalan sırasında ortaya çıkan "esrarengiz Uzi süahlar"ın kaybo- luşunun ardındaki sis perdesi ara- landı. tçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Nevzat Turhan, Bakan adına hazırlayarak Başbakanlığa da gönderdiği raporunda, 2 adet minı Uzi tabanca, 3 adet mıkro Uzi tabanca ve 5 adet Jerico mar- ka tabancayı Ağar'ın Eken'e ver- diğini tespit etti. Ağar hakkındaki bu tespit üze- rine hazırlanarak Adalet Bakanlı- ğı tarafından Başbakanlığa gön- derilen dokunulmazlık fezlekesi de Başbakan Mesut Yılmaz'ın önüne gitti. Yılmaz da bu tespit üzerine fezlekeyi bekletmeden TBMM Başkanhğı'na sevk etti. Ağar'ın daha önce de eroin kaçak- çısı Yaşar Öz'e sahte kimlik ve pasaport verdiği ortaya çıkanl- mıştı. Fezlekede Ağar'ın, "Emniyet Genel Mödürlüğü görevi sırasın- da,yurtdışında siiah kuilaralması- nı gerektirecek bir görev ve yetki- si olmadığı halde danışmanı Kor- kut Eken'e şifai bir emirlc bazı si- lahlan vermek sureri ile gönevini kötüye kullandığı iddiası üzerine'1 dokunulmazlığının kaldınlması istendi. Böylece Ağar hakkındaki fezleke sayısı da 4'e yükseldi İsmail Cem. talimat için Başbakanlığa başvurdu Diplomatik pasaport yeniden düzenleniyor • Uluslararası standartlara uygun olacak • Sayfalan ısıya ve suya dayanıkh malzemeden yapılacak • Seri numarası her sayfaya delikli olarak basılacak • Mühür taklit edilemeyecek • 64 sayfaya çıkanlacaİc EMİNE KAPLAN ANKARA - Hükümet, Fransa'da yakalanan ülkü- cü mafya lideri Alaattin Çakm'nın üzerinden kır- mızı pasaport çıkmasının ardından sahteciliğin ön- lenmesi için diplomatik pa- saportlan yeniden düzenli- yor. Buna göre. Uluslara- rası Sıvıl Havacılık Teşki- latı'nın standartlanna uy- gun duruma getirilecek Kulaksızoğlu: Görevi devlet verdi ANKARA (Comhuriyet Bfirosu) - ÎHD Genel Başkanı Akuj Birdal'a yönelik suikast girişiminin azmettıricisi olarak aranan Mehmet Cemal Kulaksıznğlu, devletin verdiği görevleri yaptıklannı açıkiadı. "Babam gibidir*' dediği eski MfT Operasyonlar Daire Başkan Yarduncısı Yavuz Atsç'ın da veriJen görevleri yaptığını kaydeden Kulaksızoğlu, Akın Birdal'a yapılan saldınyla her ikisinin de ilgisi bulunmadığını savundu. Çakıcı'nın yakalanmasıyla çözülen skandallar 2İnciri, MlT'in Afganistan. Çin, Bosna-Hersek gibi yurtdışı operasyonlannın da açığa çıkmasına neden oldu. Alaattin ÇaktcTnm üzerinde bulunan ve 24 Ekim 1997'de hazırlandıgı belirlenen "1896-97" numaralı kırmızı pasaportun Pekin'den çalınan pasaport olmayabileceğı bildirildi. Pekin Büyükelçiliğı'nden pasaport defteri hırsızlığının şubat-ağustos aylan arasında yaşanması olasılığının çok yüksek olduğuna, oysa Çakıcı'nın pasaportunun Ekim 1997'de hazırlandığına dikkat çekildi. Kavip pasaport Çakıcı'daki pasaportun numarası Ankara çıkışh oldugu için Pekin"den çalınan pasaportun Cemal KulaksLzoğlu'nda olduğu iddia ediliyor. Ülkede Gündem gazetesi bir süre önce. kayıp pasaportun Birdal'a suikast sanıklan arasında yer alan "Mikafl San" adıyla Cemal Kulaksızoğlu'na verildığini öne sürdü. Haberde, kıdemli binbaşı olan Kulaksızoğlu'nun Beşıktaş ln/ıbat KomutanlığVnda görev yaptığı belirtilirken Kulaksızoğlu'nun Ataç'la görüştüğünü inkâr etmediği, eski MİT Daire Başkanı için kendini feda edebileceğini söylediği belirtildi. Hürriyet'i "Mikail San" kimiiğiyle arayarak hakkındaki iddialan yanıtlayan Kulaksızoğlu. Çakıa'ya kırmızı pasaportu veren ve MİT tarafından Ankara'ya çağnlan Yavuz Ataç'm, babası gibi oidugunu belirterek "Bana çok iyBiği dokunmustur. O sadece verflen görevleri yerine getirmiştir" dedi. Ataç'ın Çakıcı'yı tanıdığmı, ancak kırmızı pasaport vermediğini öne süren San, şunlan söyledi: "Beninı de kırmızı pasaportıım var. Ama benimki Rus kırmızı pasaportu. Isteven istediği larmm pasaportu çok rahat alır. Bunun birileri tarafindan \erilmesine ne gerek var? Ben iddia ediküği gibi Petdn'e hiç gitmedim. Ataç'tan da kırmızı pasaport almadun." olan diplomatik pasaport- larda sen numarası her say- faya delıklı olarak basıla- cak. Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Başbakan Mesut Yıl- maz'a gönderdiği yazıda, diplomatik pasaportlarda çok titiz davranıldığını. sa- yısal bilgıler ve elde edılen hasıiatın düzenli olarak Malive Bakanlığı'na bıldi- rildiğını kaydettı. Cem, sayfalann bitmesi duru- munda yeni pasaport dü- zenlendiğini ve eskisinin iptal edildiğini, kaybı du- rumunda da amaç dışı kul- lanımının önlenmesi ama- cıyla geçersiz olduğunun Emniyet Genel Müdürlüğü ve sınır kapılanna bildiril- diğini belirtti Cem. "Gö- niimüzde > üksek teknoloji uvgulanması ve pasaport- lann uluslararası standart- lann altında kalnıası nede- nivle tahribat da kolay oi- maktadır" dedi. Cem'ın alınmasını iste- diği önlemler şöyle: # Diplomatik pasaport- lar, Uluslararası Sivil Ha- vacılık Teşkilatf nm stan- dartlanna uygun olmalıdır. Kapağı su \e ateşe daya- nıklı plastik malzemeden yapılmalıdır. # Iç sayfalanndaki kâ- ğıdın kalıtesı antınlmalı, tahnfatı mümkün olmaya- cak bıçimde su \e ısıya da- yanıklı olmalıdır. # Sen numarası kapak dahil tüm sayfalara delıklı olarak basılmalıdır. Mühür. taklıde elvermeyecek bı- çimde düzenlenmelıdır. 9 Dıjital optık okuyucu gibi barkort sıstemıne ge- çilmelidir. Sınır kapılann- da optik okuyucu ile okun- malıdır. # Pasaportlann boyutu küçülrülmeli. dığer ülke standartlannda olduğu gibi sayfa sayısı 28"den 64'e çı- kanlmalıdır. # Normal pasaportlar- da olduğu gibi diplomatik pasaportlarda da son say- faya kişinin nüfus kaydı iş- lenmelıdır Sağlar, mafyanın taraf olduğu satışların iptalini istedi 'Özelleştirme mafyayapeşkeş9 ANKARA (CumhumetBüro- su)-CHP Içel mılletveİcılı Fikri Sağlar, mafyanın taraf olduğu tüm özelleştirme ve devlet ihale- lerinin igtal edilmesıni istedi. Sağlar, "OzeOeştirme uygulama- lan Cumhuriyet birikimlerinin mafya araahğı\la vağma edilme- sidif" dedi. Yaptığı yazılı açıklamada, "Susurluk olayryla sağ iktidarlann kirti çıkınının orta- ya saçüdığmı" vurgulayan Sağlar, Susur- luk'un basit bir polisiye olay olmadığını kaydettı. Sağlar şu görüşlerı bildirdı "Burada sadece faili meçhul cinayetler. uvuşturucu kaçakçılığı. adam kaçırma. çek-senet tahsilatı. kayınvalidelerin, yeğen- lerin, bacanaklann, hacıların. bacılann he- sabı verilmeven ve sorulmavan çıkınlan yoktur. Susurluk diye tanımladığımız olgu, Mustafa Kemal'in önderliğinde tüm Tür- kne halkının binbir emek. cefa ve fedakâr- hkla varattığı Cumhuriyet ve onun kaza- nımlanna karşı topvekûn bir saldın ve ör- gütlenmenin adıdır" Alaattin ÇakKi olgusunun mafyanın ekonomıden siyasete v e bürokrasiye kadar etkınlık alanını ve gücünü gösterdığine dik- kat çeken Sağlar. açıklamasında şu görüş- lere yer verdi: "Bu olayla aynızamandaye- raltı ekonomisinin 70 mihar dolara ulaşan kara para hâkimiyetiyle devletbütçesinden daha büyük bir ekonomik gücü \aratması- nın ardında uvuşturucu, silah kaçakçdığı vebenzeridiğer yasa- dışı faaliyetlerin \arunda devlet kavnaklarının mafyava aktanl- djgı da tüm açıklığıiJebir kez da- ha ortav a çıkmıştır. SadeceTürk Fıcaret Bankası'njn özelleştiril- mesiy le ilgili iddialar bile yeterli bir örnektir. Tansu Çiller'in Atatürk'ün Cumhuriye- tiiçin "Son sosyalist devleti yıktık' dheşe- refine kadeh kaldırdığı kamu mallarının özelleştirUmesi adı altında talaıı edilmesi sü- recüıde, ülke kavnaklarının büyük çapta mafy a aracılığry la>ağma edildiği inkâr edi- lemez bir gerçektir. Malum sivasetçiler bu gerçeği bilmenin ötesinde. sürecin bu şekil- deyürümesiricle rol ov namış ve sorumluluk ahnışIardu-."Çakıcı. Abdullah Çatiı ve Se- dat Peker'lenn "50 yıldır ov nanan pyunda birer figürandan öte bir anlamlan buiun- madığını" kaydeden Sağlar, "Mahkûm edilmesi gereken. bunları \aratan ve kulla- nan sağ zihnhet ve onun elli vıllık yönetim sürecidir" dedi. Sağ iktidarlann çeteleşmeleri yaratan geçmış uygulamalanndan dolayı devlet adına halktan özür dilemeleri \ e özeleştiri yapmalan gerekriğini savunan Sağlar. maf- yanın taraf olduğu tüm dev let ihaleleri ve özelleştirmelenn iptal edilmesıni. yasadı- şı uygulamalann sorumluiarının da yargı- \a teslim edilmesinı istedi. IFIfîNOKTASI IORAL ÇALIŞLAR Yeni bir ekonomik yıkımlayüzyü- ze gelen Rusya ile çok farklı tarih- lere ve küttürlere sahip olmamıza rağmen, zaman zaman çakışan ka- der ortakhğımızın variığını da unut- mamak gerek. 1917 Sovyet Devri- mi'yle 1923 Cumhuriyet Devrimi kader birliği içinde, uzunca bir dö- nem, sırt sırta vermişti. İki ülke de tek parti iktidan altında, otoriter bir modernleşme ile çağı yakalamaya çalışmıştı. Sovyet Devrimi'ne önderlik eden partinin zaman içinde halktan kop- ması ve bürokratlaşmasıyla CHP'nin bir dönem sonra tutucu- laşıp bürokratik bir partiye dönüş- mesinde de benzeriikler bulundu- ğu söylenebilir. Sovyetler Birliği, 199O'lann*İöşında dağıtılıp çöker- tildiği zaman, Batı'nın liberal dün- yası yeni bir özgürlük dalgasının geldiği ha- yaline kapılmıştı. Ko- münizme karşı kapitalizmi ve ser- best rekabeti keşfeden bazı solcu- larda bu anaforun etkisi altında kal- mışlardı... Türkiye'de 1970'lerde yükselen solu, merkezi bir devlet politikasıy- la ve ABD'nin desteğiyle ezmeye ginşen Türk sağının bakış açısıyla, Rusya'yı kapitalizmın istekleri doğ- ruttusunda yeniden yapılandıraca- ğını iddia eden Yeltsin, aynı değir- menesutaşıyoriardı. Ikı tarafda so- lu bir yok ederse liberal bir ekono- mi ve refah getireceğini iddia edi- yordu. Bütün bunlar için özellikle ABD'den ciddi destek alıyoriardı. Yeltsin, kendisine direnen komü- nistlerönderliğindeki parlamentoyu Rusya, Globalleşme, Çeteleşme... topa tutup cayır cayır yaktığında kimse sesini çıkarmamıştı, tıpkı 1980 12 Eylülü'nde Kenan Ev- ren'lerin TBMM'yi kapatıp sola sal- dınya giriştikleri dönemde olduğu gibi. Her iki ülkede de sol ezildi, li- beral olduğu iddia edilen, aslında baskıcı ve tutucu bir siyasi yeniden yapılanma gerçekleştirildi. Bunun sonu ne mi oldu? Rusya, devlet eliyle beslenen çetelerin egemenlikalanınagirdi. Türkiye'de en önemli güvenlik kurumlan çete- lerle özdeşleşti. Kara para aklayan, uyuşturucu ticareti yapan, cinayet işleyen mafya çeteleri siyasi yaşa- mın etkili güçleri olarak ön plana çıktılar. Bürokratlar, güvenlik güçle- ri, siyasetçiler, istihbaratçılar bu tür ilişkilerin içine boğazlanna kadar battılar Rusya ekonomisi, globalleşme eşliğinde, serbest rekabet safsata- sıyla çöktü. Şimdi çeteler ne yapı- yor, tam olarak bilemiyoruz. Türk ekonomisi sarsıntılar içinde. İki ül- ke arasındaki önemli fark şimdi or- taya çıkıyor. Sovyetler Birliği'ni ku- ran ve dünyada yeni bir süreci bu yüzyıhn başında gerçekleştiren ko- münistler yeniden ayağa kalktılar. Geçmiş deneylennden de dersler çıkararak Rusya'nın kaderine el koymaya hazırlanıyortar. Türkiye'de ise ne yazık ki bir sol gelenek yok. Irtica ile mücadele et- meye kalkan devlet, neredeyse ülkücü fa- şizme teslim olmuş du- rumda. Sol partiler ise birtürlü ken- dilerine gelemiyorlar, halkın güveni- ni kazanacak devrimci bir ataklık gösteremiyorlar. Türkiye'de çetele- rin ideolojisi ülkücü-faşizm. Peki ya devletin temel tercihlerinin onlar- dan ne farkı var? Çakıcı mı, yoksa bir devlet yöneticisi mi, "bölünmez bütünlük" konusunda daha içten ve duyarlı; ayırt etmek bile zor. Her gün haber bültenlerinde devlet ve kutsallık üzerine atılan nutuklan din- leyin, bunlann söyledikleriyle, Çakı- cı ve Peker'in söylediklerini karşı- laştırın, inanılmaz bir benzeriik gö- receksiniz. Her iki taraf da, "Herşey vatan için" diyor, başka bir şey de- miyor. Sizce bu benzerlikte ve ideolojik aynılıkta bir sakatlık yok mu? Ya da iki taraf aynı bütünün bir parçası değil mi? Mehmet Ağar'a Susur- luk'tan sonra "Türkiye seninle gu- rur duyuyor" diye karşılama töreni yapar^r, onun düğününde şeref konugn olarak milletin karşısına çı- kanlaibu devlete yön vermiyorlar mı? ^ k ı c ı . Mehmet Ali Yılmaz, Abdullah Çatlı, Mehmet Ağar. Korkut Eken, Yavuz Ataç, Meh- met Evmür, Ibrahim Şahin, Enis Sülün". Bütün bu isimlerin ülkücü- milliyetoiliğinden şüphe edebilır mi- yiz? f Sosyalizmi yıkan Rusya, global- leşmeye ve çetelere teslim oldu. Bir askeri darbeyle solu ezen Türkiye de aynı gerçekleri bir başka boyut- ta yaş^mıyor mu?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear