01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ın Yönetmenı. Orhan Erinç #Gene) Yavın Koordınatoni HikmetÇe- tinkaya • Yazıışlen Miidürü İbrahim Vıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser D15 HaU.ıler Şinasi Danışoğlu • İNtıhtunıt Cengi/ \ lidınm # Ekononu. MeJımet Saraç # Kultur: Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Vücelman 9 MakaleltT Sami Karaören 0 Düzettme VbduDah Yazm0 Fotoğraf Erdoğan Köscoğln 0Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 \'urt Haberlcn Mehmet Faraç Ya\ın Kurulu İlhan Selçuk (Başkanl. Orhan Erinç. Okla\ kurtböke. lliknıet (, erinkav». Şükran Soner, Ergun Balcı, İbrahim Yıldı/. Orhan Bursalı, Viustafa Balba^ Makan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbav Ataturk Bul\ an No. 125,Kar4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (1 hatl. Faks: 419502" 0 Izmır Tem-.ılcı>r Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S.2 3Tel.441 1220, f-ak».44191170Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, InönüCd 119 S No 1 Kafl. Tel-363 12 II. Faks-363 12 15 Muessese Müdürü î'stûn Akmen • Koordınator Ahnıet Korulsan • Muhasebe Bufcnl \ener#ldan; Hüse>in Gürer # l>ietme Önder Çelik # Bılgj- lşlem >ail İnal # Bılgısayar Sısteny Mürüırt Çiler#Satı, Fazilet Kıua MEDYA C: • Yönetim Kurulu Ba^kanı - Genei Mudur Gülbin Erduran # Koordınatör Reha I;ıtman # Cienel Muctur YardımciM S«vdaÇoban Tel 514 (T? 53 - 5139580-513846O-61.Faks 5138463 Va>ımtayan ve Basao: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A.Ş Turkocagı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel lO 212) 512 05 05 120 hatl Falö (0 212ı 513 «5 95 3TEMMUZ1998 İmsak: 3.28 Güneş: 5.29 Ögle: 13.15 İkindi: 17.13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.39 www.cumhuriyet.com.tr Novotna Hingis'i eledi • Haber Merkezi- Yılın en önemli 3. tenis turnuvası VVimbledon'da, elenen favorilere Martina Hingis de katıldı. Turnuvanın bir numaralı seri başı 17 yaşındaki Isviçreli raket. dün yan finalde 3 numaralı seri başı Jana Novotna'ya 6- 3 ve 6-4'lük setlerle yenilerek furnuvaya veda etti. Novotna'nın finaldeki rakibi ise; Belaruslu Natasha Zvereve'yı yenen 16 numaralı Fransız seri başı Nathalie Tauziat. Turnuva, bugün tek erkekler yan final maçlarıyJa sürecek. Pratisyen hekimler de dertli • ANKARA(ANKA)- Pratisyen hekimlerin aldıklan mesleki eğitimden memnun olmadıklan belirlendi. Türk Tabipleri Birliği'nın yaptığı araştırmada, pratisyen hekimlerin yüzde 51 'inin mesleki bilgi ve becerilerinin yetersiz olduğunu, yüzde 14'ünün ise çalışmaya başladıktan sonra mesleki gerileme yaşadıklannı düşündükleri belirlendi. Araştırmada, pratisyen hekimlerin Sağlık Bakanlığı'nın Aile Hekimlıği Sistemi içinde yer almaya da karşı olduklan ortaya çıktı. Muğla'da orman yangını • KAVÂKLIDERE (AA) - Muğla"nın K.avakJıdere ilçesi yakınındaki Kestanelik serisinde, dün saat 11.00 sıralannda orman yangını çıktı. Bölgede önceki gün henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan ve gece 30 hektarlık sahada kontrol altına alınarak söndürülen yangın sahasının 1 kilometre yakınında, dün başka bir yangın çıktı. Yetkililer. karaçam orman alanında çıkan yangının şiddetli rüzgânn etkisiyle kısa sürede 10 hektarlık .alana yayıldığını. dip ve örtü yangını şeklinde devam ettiğinı söylediler. Çevpecilerden soyunma eylemi • KOCAELt(AA)- Kocaeli ÇevTe Platformu. SEKA'mn Gölcük'teki fıdanlığının Ford Otomotiv Sanayi AŞ'ye devrini protesto amacıyla, "soyunma eylemi" düzenledi. Fidanlığın başta Kocaeli halkı olmak üzere SEKA işçilerinin emeği ve alınteri olduğu belirtilerek, "Yerel ka>Tiaklar, yaşam alanlan. ekolojik ve ekonomik elverişlilik gözetilmeden yapılan ve uygulamaya sokulmaya çalışılan peşkeşe, Kocaeli halkı olarak karşı durarak, meşru ve demokratik direnme hakkımızı kullanacağız" denıldi. Yeni bir gezegen bulundu • ANKARA (UBA)- Astronomi dergisi "Astronomical Journal", Güneşe en yakın yıldız olan "Proxima CentaurT'nin, dev bir gezegene sahip olduğunu açıkladı. TÜBITAK'ın yayın organı Bilim Teknik dergisinin haberine göre, bu cisim, güneşten 4.2 ışık yılı uzakta olan yıldıza çok yakın zayıf bir ışık noktası. Astronomlar, "Eğer bu bir gezegense büyüklüğü Jüpiter'den en az on kat daha büyük" diye belirtirken, araştırma ekibi başkanı Schultz, "Fakat. kahverengi bir cüce de olabilir, parlayamayacak kadar küçük bir yıldız da" diye konuştu. Çevre örgütleri, nükleer karşıtlanna 'şer cephesi' diye hakaret eden Emin Özbaş'ı mahkemeye verecek TÂEK Başkanı'na büyük tepld ÜMİTOTAN • TAEK Başkanı Emin Özbaş'ın nükleer santrala karşı olanlan "şer cephesi" olarak nitelemesi büyük tepki yarattı. Çevre örgütleri Özbaş'a dava açmaya hazırlanırken Greenpeace, TAEK Başkanı'nın sözlerinin çaresizlikten kaynaklandığını belirtti. Avukat Noyan Özkan, Özbaş'ın görevden ahnmasını istedi. lesine seviyesizv e yasadışı demeç veren bir kamu görevlisinin beş dakika bile makamında kalmaması gerekir" dedi. Greenpeace, se\ ıvesiz açıklamalann ça- resizlikten kaynaklandığını belirtti. SOS AkdenızBürosu. TAEK Başka- nı'nın açıklamasını tüm dünyaya ge- çeceklerini açıkladı. Çernobil patlamasından sonra o za- manın TAEK Başkanı Ahmet Yüksel Özemre,radyasyonubilimsel raporlar- la ortaya çıkaran Prof. Dr. Inci Gök- men \ e arkadaşlannı "Bilimi kamuoyu- İZMİR - Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Emin Özbaş'ın bilim- sel dayanaktan yoksun "Deprem nük- leer santrallara zarar vermez" yakla- şımı getirmesinin ardından nükleer santrala karşı olanlan "şer cephesi" olarak nitelemesi, büyük tepki > arat- tı. Akkuyu yöresi çevre örgütleri TA- EK Başkanı hakkında da\a açmaya hazırlanırken, Çevre Hareketi Avukat- lan Grubu'ndan NovanÖzkan. "Bö\- nu tedirgin etmeve alet ctnıek gibi adi ve pespaye bir ga> eye vasıta kılmak"Ia sııçluyordu. Bilim ınsanlan Özemre'yi mahkemeye venp kazandılar. Aldıkla- n para\ ı da arkadaşlan adına kurduk- lan vakfa bıraktılar. Aradan yıllar geçiyor. nükleer sant- rallarla ilgilî riskler bilimsel olarak or- taya konuluyor. santralın kurulaca|ı bölgedeki Ecemı^ fay hattının oynak olduğu saptanıyor. atıklann ne olaca- ğına kimselervanıt veremiyordu. Sıra "bu zamaıun" TAEK Başka- nı'nın "kamuoyunu tedirgin etmeye- cek" açıklamalarına geliyordu. Yanı- na OECD Nükleer Enerjı Ajansı Ge- nel Direktörü Luis Echavari'yi de ala- rak basın toplantısı yapan Emin Özbaş. önce depremin nükleer santrallara za- rar vernıe>eceğı habenni vererek *se- >indirivor", ardından atom bombasıv- la nükleer santrallann karıştınldığını söyleyip, sonuçta "sadede" geliyor- du: "Sanrral \apınıına engel olmak is- teyenler depremden sonra >ine hare- kete geçtiler. Nükleer santralyapılma- sını engellej en şer cephesi kendini gös- terh'or." Ne tuhaf, aradan onca yıl geçiyor. TAEK başkanlarının nükleer santral- la ilgili bilimsel vaklaşım getiren bi- lim insanlannı suçlama "biçemi" de- ğişmiyordu. Gazetelerde TAEK Baş- kanı'nın yaklaşımınt okuyan Prof. Dr. Inci Gökmen yıllar önce başına ge- lenleri anımbivor. kâgıda kaleme san- lıp şu açıklamav ı \ apıyordu: "Bu ku- runı başkanlan hep mi böyle olacak di- \e düşünüyorum. İ Ikemizde çevresi- ne sahip çıkanlan \ alnızca karalamak gibi bir gelenek oluştu. TAEK Başka- nı nükleer santrala karşı çıkanlara ha- karet edeceğine bilimsel verilerini or- taya koysun. Herhangi bir ola> da risk söz konusu ise bunun bilimsel olarak araştinlması şart. Iksaplar en kötü olasılığa göre yapılmalı. Eski TAEK Başkanı Özemre de bize saldırmışö. Mahkemeye verdik ve kazandık. Kö- tü sözler cezasız kalmnor." TAEK Başkanı'na dava Çe\re Hareketi Avukatları Gru- bu ndan Noyan Özkan devletin yetki- li kurumlannın başında bulunan yöne- ticilerin "demeçverirkensaygılLden- geli, seviyeli ve ölçülü olmalan" gerek- tiği uyansını yapıyor. tepkisini şöyle dıle getiriyordu:"Kamu göre\lileri ma- aşlannı yurttaşların devlete ödediği vergilerden almaktadır. Hiçbir kamu göre> lisinin uluorta >urttaşlara haka- ret hakkı yokrur. TAEK Başkanı'nın, TIP FAKÜLTESİNE SUÇLAMA 4 Hekimler hastadan fazla ücret ahyor' • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Erçıkan. hastalardan çok yüksek miktarlarda ücret talep eden hekimlerin cezalandınlmalannı istedi. İstanbul Haber Servisi -Cerrah- paşa Tıp Fakültesi Göz Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ce- lal Erçıkan, tıp fakültelerinde ame- liyat ve muayenelerde yasalarda be- lirlenenden çok fazla ücret alındı- ğını söyledi. Bugüne kadar 10 he- kim hakkında hastalardan fazla ücret aldıklan içın soruşturma açıl- dığını belirten Erçıkan. "Ancak bu işlem yapılmaya devam edili- yor. Ve yetkililerin bunlara karşı yapünmıyok"dedi. Erçıkan. yolsuzluklan önleme- diği için fakülte dekanı .Ahmet Ne- jatÖzbal'ında istifasmı istedi. Is- tanbul Üniversitesi Göz Araştırma Merkezi'nde dün düzenlediği ba- sın toplantısında, hastalardan çok yüksek miktarlarda ücret talep eden hekimlerin cezalandınlmala- nnı istedi. Maliye Bakanlıgı'nın 9 Haziran 1998 tarihli yazısında "Oğretim üyesi, doçent \e profesör- lerin mesai saatleri özel muayene yapılması ve fark talep edilmesi mümkündeğildir"denıldığını vur- gula>an Erçıkan. şö\le devam et- ti: " 10 Mart 1998 tarihli Resmi Ga- zete'de de randev ulu öğretim üye- si ücretinin 950 bin lira ulduğu be- lirtilhor. O>sa Çapa \e Cerrahpa- şa'da gö/ için 5-10 mihon. dahili- >e için 10 miKon, psiki>atri için 10 miKon ücret talep edilhor. Vasaya göre bunu yapanlara 6 aydan 3 yı- la kadar ceza öngörülüyor. Ancak üniversite bugüne kadar suçu ka- mtlanan hckimlcre sadece uyan cezası verdi. Bizim ortaya çıkar- dıklanmızın dışında da hiçbir şey yapılmı>or. Halen farklı ücret uy- gulaması de\am ediyor." Prof. Erçıkan. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi dekanının da. görevıni la- yıkıyla yapmasının mümkün olma- dığı için istifa etmesini istedi. OT ÇataJcaBelediyesi'ncebuyd>edincisigerçeWeştirilenEr- g ı g u v a n şen ıi k ıe r i d ü n x Balkiln ş i i r G ü n ı e r i sempozyu- mu ile başladı. 4 Temmuz'a dek sürecek şenlikler kapsamında nesim sergisi, Trakya Diiğün Çalgılan Yanş- ması'ndan bale, pahaço \e sihirbaz gösterilerine dek birçok etkinlik yer alacak. Şenlikte, Okay Temiz, Mu- zaffer Özdemir, Grup Laçin, Seher Dilovan ve Seda Sayan da konser verecek. Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut, Erguvan Şenükleri''nin Çataka'nın tanıtunı için önemli olduğunu belirterek herkesi şenliğe davet et- ti. Ergman Şenlikleri'nin Çatalca'vla özdeşleştiğini söyleyen belediye başkanı, "tnsanlar şehliklerie kışın re- ha\etini ÜJTrierinden atıyoriar. İstanbul'un her yerinden yüzlerce kişi şenlikler nedeniyle Çatalca \va geüyor" dedi. Aykut, altyapı çahşmalannı bu yıl içinde tamamlayacaklan Erguvankent projesine siy asi destek istedi. normal eleştiri sınınnı geçen ve haka- ret içeren demeci karşısında, vıllardır ülkemizde nükleer santrala karşı mü- cadele veren kişi ve kurumlann cum- huriyetsav cılıklanna başvurmak sure- ti> le suç duv urusunda bulunma ve ay- nca tazminat istemiyle dava açma hak- lan doğmuşrur." Greenpeace Akdeniz Ofisi'nden Melda Keskin ise dünyadan örnekler- le "şer cephesi'"nin nerelere kadar uzan- dığını şöyle örnekliyor: "TAEK Baş- kanı'nın manügıvla bakarsak, 1978.» hndaAvustuna'da "nükleer santrala ha- yır' oyu veren iilke nüfusunun yartsın- dan fazlası; ttalya'da 1987 yıunda bü- tün nükleer santrallann kapaolması yönünde oy kulanan İtahanlann bü- yük çoğunluğu; Japonya'da nükleer santrala toprak vermeyen japon köy- liileri; geçen ytl ülkelerinde nükleer santrallann kapaülması karannı alan İsveç pariamentosunun sa>gKkfer üye- leri; bilim insanlan, toplum örgütleri ve birey ler' şer cephesi' ni oluşturuyor. Şu anda teknik anlamda TAEK ve TE- AŞ bü\ ük bir çıkmazda. Bunu örtbas etmek için saldırgan, seviyesiz demeç- lerin arkasına sığınıyoriar. Bu onlann çaresizüğini gösteriyor." Akkuyu yöresi çevre örgütleri TA- EK Başkanı için yapılacak suç duyu- rusu için dün bir çalışma başlattı. Cu- martesi günü Anamur'da toplanacak olan 22 nükleer karşıtı çevre örgütü- nün oluşturduğu Doğu Akdeniz Çev- recilen toplantısında konunun günde- min birinci maddesi olarak ele alınıp, suç duyurulannın geniş bir çevreye ya- yılmasının sağlanacağı belirtildi. Ar- kadaş Çevre Grubu, Adana depremi gibi somut ve vahim bir durum sonra- sı bile gerçeklere taban tabana zıt de- meçler verip üstelik hakaret eden TA- EK Başkanı'na yurttaşlann nasıl gü- venebileceğini sordu. "Reaktör saüşlannın söz konusu ol- duğu ülkelerde yaşayan insanlann di- renme haklan yoktur-." diyen Nükle- erin Elimine Edilmesi Kampanyası sözcülerinden kristen Ostling ise TA- EK Başkanı ve benzer yetkililerin "ce- sareuerinür dayanağına somut bir vak- laşım getiriyor: "Türkiye, Endonez)a ve Günev Koregibi en iyi pazarlama ya- pılan ve tereih edilen ülkeier, av nı zaman- da demokrasinin en çok çiğnendiği ve insan haklan OıIaDerinin yaşandığı üU kelerdir...'" ÇEVRECİLER FABRİIC\ RUHSATIINIIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI CargilVin Iznik Gölü inadıBLRSA (Cumhuriyet) - Iznik Gölü'nün su toplama havzasında 194 bin 72 met- rekarelik birinci sınıf tanm toprağı üzerinde yapımına başlanan mısırişleme fabn- kasının durdurulması için Bursa'daki çevreye duyarlı kişiler ve sivil toplum örgütleri mah- kemeye başvurdular. Başbakan Mesut Yılmaz'ın deste- ği ile Yüksek Planlama Kurulu'ndan "özelkarar"çıkartan ABD'li Cargill fırmasınm Türkiye'deki üst düzey yö- neticisi SamiAjin. "Bufabrikayımut- laka yapacağız. Dönüş yok" derken. fabrikanın tznik havzasına yapılma- sına karşı çıkan ANAP'lı Bursa Bü- yükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker'in, "Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nden size 200 dönüm arazi ve- relim. Vaünmı buraya ya da Karaca- bey'e yapm" önerisini de geri çe\ ir- di. Türkiye'nin temiz kalabilmiş en • Iznik Gölü'nün su toplama havzasına kurulacak mısır işleme fabrikasınm iptali için çevreciler dava açarken ABD'li Cargill firması tepkilere aldırmıyor. Cargill firması, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker'in arazi önerisini de geri çevirdi. önemli sulak alanlanndan biri olan Iznik Gölü'ne 6 kilometre uzaklıkta yapılması \ r PK izniyle teşvik edilen Cargill Mısır İşleme Fabrikası'na tep- kiler artıyor. Aralannda DSP Bursa milletvekılleri Havati Korkmazile Ali Rahmi Be>Teli'nin de bulundugu bir grup yurttaş, "fabrika ruhsaönın ip- taK*' istemiyle tdare Mahkemesi'ne başvurdu. Bursa Barosu'nun yanısı- ra TMMOB'a bağlı odalann Bursa şubeleriyle, tznik v e Orhangazi Zira- at Odala'n Başkanlan. TMMOB Bur- sa ll Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Özçelik. Gazeteci Levent GenceUi ve İP Bursa tl Başkanı Na- dir Erol'un açtığı davayla ilgili olarak Bursa Akademık Odalar Bir- liği adına açıklama yapan Bursa Barosu Başkanı Ali Arabacı. iilke kaynaklannın aç gözlü sermaye. bürokrat ve siyasetçi işbirliğiyletalan edıldiğıni söyledi. Bursa Barosu Başkanı, ABD'li Cargill firmasınm "kişiyeözer izinler aldığını bu izinlerin Anayasa- ya ve ulusal yasalara aykın olduğunu savundu. Başbakan Mesut Yılmaz'ın "tepkilerüzerine" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker'e gön- derdiği Cargill heyeti adına açıklama yapan Ajin. tesislerinin Iznik Gölü ile ilgisi olmadığını savundu. Belediye Başkanı Erdem Saker'in. kamuoyunun yatınmı istemediğine yönelik sözlerini dinleyen Ajin. sivil toplum örgütleriyle duyarlı kişilerin açtıklan davanın anımsatılması üze- rine de "Şeriatın kestiği parmak acı- maz" dedi. TEGV'den, tarikatlara çekilmek istenen çocuklara alternatif 'Pembe Ev'de çağdaş eğitim ÎPEK YEZDA.Nİ Türkiye Eğitim Gönüllüleri \'ak- fı'nın (TEGV) Türkiye'ye yayılmış eğitim birimlerinden biri olan Kava- cık'taki "PembeEv"de. yaklaşık 200 çocuğa, gönüllü eğıtmenler tarafından çocuklarla bire bir ilişki kurularak "çağdaş eğjtim" veriliyor. Tarikatla- nn yoğun olduğu bir bölgede çocuk- lara "ahematir' eğitim sunulan "Pem- beEv"in Birim Sorumlusu Sedef Be- til, amaçlannın, Istanbul'un en çok göç alan bölgelerinden biri olan Bey- koz'daki çocuklann "bilgi ve kültür- lerini artnrarak kente entegrasyonu- nu sağlanıak" olduğunu söylüyor. Beykoz'daki "Pembe Ev^deki gö- nüllü eğitmenler, Kavacık'ınarkama- hallesindeki "öğrenim birimi"nde. buradaki çocuklann "bir ölçüde de olsaegitimdenrsateşitliği"'nı yakala- yabilmeleri için çalışıyor. llköğretim okulu öğrencilerine Türkçe, İngilizce, bilgisayar, mate- matik ve fen destek derslerinin venl- diği öğrenim biriminde, öğrencileri sa- nata ve sosyal aktivitelere yönelte- cek etkinliklerde yer alıyor. Müzik der- sinde dünya müziklerini tanıyan ço- cuklar, resim ve dans dersleri alıyor: SÛYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'En Ucuza, En Çok Yolcu ve YükL' Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfi'nın Kavacık'taki 'Pembe Ev' öğrenim biriminde, Anadolu'dan göç eden ailelerin çocuklanna eğitim veriliyor. aynca her ay düzenlenen gezilerle ti- yatroya. sinemaya. baleye. müzeye, bi- lim şenliğine ve ağaç dikme gibi et- kinliklere gidiyor. Birim sorumlusu Sedef Betil. "Pem- be Ev"deki 25 gönüllü tarafından \e- rilen derslerde "özgüıHükçü ve de- mokratik" birortam yaratıldığını be- lirterek çocuklann kendilerini "ra- hat ve özgür hissettiklerini" söylüyor. Çocuklann derslere kendi istekleriy- le geldiğini ifade eden Betil. kendi- lerine güven kazandıklarını. okullar- daki ezberci eğitim sisteminden sıy- nlıp fikir üretebildiklerini ve fikirle- rıni ifade edebildiklerini \-urguluyor. Sedef Betil. bu tür kurumlarda, gö- nüllü çalışanlara ihtiyaç duyulduğu- nu belirterek Pembe Ev'in yaz prog- ramı dahilinde. Boğaziçi Üniversite- si öğrencilerinin de gönüllü olarak ders vereceğıni söyledi. j ki yıl oldu mu? Belki. üç! Nereden estiyse, televiz- I yonda 'demiryollarınt' konuşuyorum; bilmez değil- siniz ya, biz, birkaç nesil, duman kokusu, hareket kampanası, tekerlek tıkırtısı içinde büyümüşüzdür; hatıralarımızdatrenlerözel biryertutuyor; vagon pen- cerelerinden geçen, kıraç bozkır; gece istasyonlann- daki, yoksul köylüler; katar boyunca koşuşan, çoban köpekleri vs. Bir de şiirim vardır, "Kurtalan Treni'ne Gazel!" onu da okumuştum: şöyle başlıyor: "...kurtalan treni'nde unutulan bir kız çocuğu / yıllardan bin dokuz yüz kırk üç müdür / sUrdürür ömrü boyunca başfadtğı yolculuğu / kurtalan tre- ni'ni sanki rüyasmda görmüştür / kederli bir yağ- mur içinde bütün camlan buğu / yolcuları bakı- şarak bir vahameti bölüşür... vs" ('Elde Var Hüzün', 5. basım. s. 19: Bilgi Yayınevi) Konuşmanın yayınını müteakip, duygusal bir daya- nışma yaşanıyor: emekli 'paşa/ar'dan, siyasi parti başkanlarına, küçümsenemeyecek bir kalabalık, o nostaljiyi paylaşacaktır. Demiryolları bahsini, burada açtığım zaman da, aynı duyarlık titreşimleri, dalga dalga yayılıp, gelip beni bulmuştu: en başta, TCDD Genel Müdürü'nün zarif mektubu; arkasıra, eli kalem tutan, onca demiryolu ahalisi: Heyecanlanmamaları mümkün mü? Denizleri var, denizci' değil! Ya denizyollan? O konunun 'duyarlığı' hangi dü- zeyde seyrediyor? Oktay Sönmez, bir deniz- ci/yazar (Bkz. 'Ereğli'li Memed', 'Güneşi Hüzünlü- dür Kutup Denizlerinin') önce tele/sekreterde onun notu: "...yazınızı okurken, gözlerimyaşardı": arka- sından, faks mesajı: yalnız hatıralan tazelemiyor, acı ve çıplak bir yurt gerçeğini aktanyor. "...İstanbul'u Karadeniz'in en uzak noktasına ka- dar; ve bu sahildeki yerleşimleri, kendi aralann- da bağlayan, sadece deniz yolu ulaşımıydı: Top- hane Rıhtımı'ndan, haftada en az iki gemi kalkı- yordu, Karadeniz'e: 'Ekspres' (Sür'at Postası) ve çok uğraklı 'Karadeniz Postası'. Biraz nostalji yüklü, belki de romantize edilmiş izlenimi verebi- lecek olan bir anlatım gibi gelebilir bu yazdıkla- rım ama, günümüzdeki Başbakan'ın deyimiyle 'denizleri olan' fakat bir türlü 'denizci olamayan' Türkiye'de, daha o günlerde tüm kıyılanmız bo- yunca, -Hopa'dan İskenderun'a kadar- bütün yol- cu, yük ve eşya taşıması, deniz yoluyla, toptu ta- şımacılık modeli çerçevesinde yapılıyordu..." "...istanbul çıkışlı Izmir Postası', 'Iskenderun Postası', 'Çanakkale/Ayvalık Postası' olarak hal- kın diline yerleşmiş bu mütevazı servisler, genç cumhuriyet hükümetlerinin ulaşım politikasında 'en ucuza, en fazla sayıda, en çok yolcu ve yükün en güvenli şekilde taşınması' temel unsurian ile formüle edilmiş uygulamalanydı..." Hep söylemişimdir: 'Kemalist' Cumhuriyeti, Laus- sanne sonrası 'yalnızlığından', II. DünyaSavaşı son- rası 'yalnızlığına'. 'zahmetkeş'demiryolları ileyorgun ve yoksul denizyollan taşımıştır; eğer, bu iki emektar ulaşım düzenı mevcut olmasaydı -hele savaş yılları- nın benzin, yedek parça ve lâstik yokluğu düşünülür- se- besbellı. bir şehirden ötekine ulaşamayacak, eli- miz böğrümüzde kalakalacaktık: Trakya'ya ve Kars sınınna, vagon vagon 'Mehmetçik' taşıyan '/cara'tren- leri kaldıramasaydık, 'modern'Türkiye,yenidende- ve kervanlanna mı dönecekti? Peki ayağımız nerede ve nasıl kaydı? (Yoksa kay- dınldı mı?..) Oktay Sönmez'in 'tespitleri'ne bir göz atar mısınız? Göreceksiniz ki. okur duyarlığı, münha- sıran heyecan ya da nostalji düzeyinde kalmıyor, son derece ciddi ve önemli gerçekleri de içeriyor. Yapılması gereken nedir? "...1946dan sonra, Türkiye'de insan ve mal ta- şınması olayı, demiryolları ve denizyollanndan saptınlarak, çok büyük ölçüde karayollarına yön- lendirildi, 194O'lı yıllardan sonra, demiryollanna hiç dokunulmadı: 1946'dan sonraki 'nurlu ufuklar' nutuklannda, demiryolu sozcüğü telâffuz bile edil- miyordu; böylece Cumhuriyet'in ilk yıllanndaki 'demirağlarla ördük...' coşkusu sönüp grtti..." "...neden böyle oldu? Detaylarına fazla giril- meksizin şöyle özetlenebilir: II. Dünya Savaşı bit- miş, Türkiye tam anlamı ile Batı, özellikle USA müttefiki NATO üyesi olmuştu; bu ilişki Demok- rat Parti yönetimlerinin icraatı içindeki her plana yansıdı; Türkiye'de görülmemiş bir çalışma baş- ladı, 'demir ağlar' yerine 'asfalt ağlar' kuruluyor- du. Türkiye'ye, kullanılmış ve yeni her türlü araç girmeye başladı ve çok uzun yıllar bu akın süre- geldi: artık Anadolu kasabalannda tren, kıyı kent- lerinde vapur düdükleri yerlerini, ikinci elden Ame- rikan arabalannın şımank komalanna; insan, hay- van ve yük ile karmakanşık, salkım saçak kam- yonlann homurtulanna bırakmıştı..." Peki, çaresi? Duyarlıkta titreşim beraberliği bir ke- re oluştu mu, okur, yazarın yerini alabilir; hemde, 'ge- rekçe've 'örnek' sunup, ümit kapılannı yeniden aça- rak: "...Baltik, en az Karadeniz kadar sert ve huy- suz; Kuzey denizi, bizde olmayan duvar gibi sis- leri, med/ cezir akımları ile, tehlike potansiyeli daha yüksek denizler olmasına karşın; Kuzey Av- rupa, Ingiltere, Iskandinav ve Bartık ülkelerinin insanlan, toplu taşımacılık modellerine uygun in- şa edilmiş, hızlı, güçlü ve ekonomik feribotlaıia seyahat etmektedir. Bizde de, sür'atle yapılması gereken, budur ve Istanbul'da son yıllarda servi- se konulan deniz otobüsleri, bu anlayışın öncü- sü olarak algılanmalıdır!." (25 Mayıs 1998 tarihli faksı). Keşki o kadar iyimser olabilsem! 'Özel Sektör', top- lu taşımacılığın daha iyisini yapabilseydi, bu marife- tini niye havayollannda göstermedi. Hangi havayolu şirketi, THY kadar düzenli ve güvenli? Aynca, yolcu taşımacılığı, hanidir 'Özel Sektör'e açık, geceleri İs- tanbul Boğazı'nda meyhane vapurlan işletmekten öte ne yapıyor? Hopa, Iskenderun ya da Doğu ve Ba- t Akdeniz 'hatları'ndan geçtim; turizmdeki gelişme yüzünden, yolcu tehacümü dayanılmaz bir hal almış olan; Kuşadası, Bodrum ve Antalya 'limanlarına', hâlâ uçağa, ya da otobüse doluşulup tıklım tıklım gidilmiyor mu? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear