22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 TEMMUZ 1998 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 17 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada bul eden Genelkurmay karargâhına sesleniyor. Gericı yayın organlan da Orgeneral Bir*i eleştirir- ken, gerçekte tek hedefleri olan Silahlı Kuvvetler'i vurmaya çalışıyor. Tuhaf değil mi? Böylece, iki ayn kimlik birbirinden ayn gerekçelerle bir noktada buluşuyor. Gericilikle asla bağdaşmayacağı bilinen Ecevit'le gericilik şamptyonlan, askerierin irticayı "gereğin- den fazla abarttığım" kendilerine ozgü değişik anla- tım biçimlenyle sergiliyoriar. Bu yargıyı kanrtlamak için son üç günün gelişme- lerine bir göz atmak yeterli. Orgeneral Bir, tartışmayı açan sözleri 29 Haziran Pazartesi gecesi, BİOEM için verilen akşam yeme- ğinde söylüyor. 30 Haziran Salı günü "FP'nin birin- ci parti, irticanın da birinci tehdit" olduğu Bir'in de- meci olarak basında yer alıyor. 1 Temmuz Çarşamba: Şeriatçı Akit gazetesi bu de- meci yazmıyor ama, "Herderde deva: Irtica" büyük manşetiyle çık/yor. Ikinci manşet daha ilginç: Her tüıiüyalan, talan, hırsızlık, rüşvet, peşkeş veyolsuz- luk 'irtica ile mücadele' kılıfı altında yapılıyor" diyor. Amaçlan açık: Irtica odaklan, laiklik ve laikJikle il- gili dirençli savaşımlan ve savaşan kurumlarla kişi- leri gündemden çıkarmak istiyoriar. Zira, 28 Şubat sürecini devreden çıkardıklan ve la- ikliği pekiştirecek önlemleri engelleyebildikleri süre- ce irticaya yönelişte hayli mesafe alacaklannı biliyor- lar. Gözlemi sürdürelim: Akit'in saldırgan yayınıyla ay- nı gün; 1 Temmuz'da Ecevit, irtica "kâbusundan" söz ediyor ve bu türden yaklaşımlann "laiklik karşıtlan- nın saflannı sıklaştıracağını, laikliğibenimseyenlerin moralini bozacağını ve karşıtlanna da moral verece- ğini" söylüyor. Ecevit'in kuşkusuz içtenlikle dile getirdiği kimi ola- sı kaygılar; 2 Temmuz'da Akit'in büyük manşetinde şöyle yankı buluyor "Ecevit 'bile' isyan etti". Akit, Ecevit sanki laiklik karşrtlannın avukatlığını ya- pıyormuş gibi bir hava basıyor. Doğrudan Genelkuımay'ı veTSK'yi karşılanna al- ma cesaretini gösteremeyen şeriatçı basınrn, hatta kimi siyasetçilerle partilerin yanı sıra, köktendinci Yeni Şafak da ordu-sivil yönetimin arasını açmaya çalışanlara katılıyor: Manşeti "Çevik Birkrizi". Herkesin bildiği Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. İrticanın birin- ci tehlike olduğu Çevik Bir'e özgü bir icat mı? Yok- sa tümüyle TSK'nin benimsediği, MGK metinlerine geçen bir karariılığın, bir karann ifadesı mi? Yanıt: Evet! Bu kararve karariılık değişti mi, değiştirildi mi? Ha- yır! öyleyse?.. Orgeneral Bir'in sivil kesimlerin oy kay- gılanndan kaynaklanan irticayla mücadeleyi kızağa çekmeye çabaladıklan bir sırada "binnci tehlikeyi" anımsatmasına bu denli alınganlık neden? İrticayla mücadelede devleti kaygılandırması ge- reken "kadrolaşmanın önlenmesine ve Islami ser- mayenin denetim altına alınmasına" değinmenin "her dindarı potansiyel mürteci göstermekle" ne il- gisi var? FP'nin "hâlâ birinci parti" konumunda olduğunu kamuoyu araştırmalanna dayanarak söylemek şa- yet "laikliği benimseyenlerin moralini bozuyorsa" vay halimize! Yandı grtti keten helvam! İrticayla mücadele öyle bir savaşımın adı ki; ka- ramsarlığa kapılmadan, ama sonuç alıncaya kadar laik cephede inatla vuruşmaktır. Üstüne üstlük; FP'nin birinci parti olduğunu sade- ce Genelkurmay'ın yaptırdığı kamuoyu araştırmala- n söylemiyor. RP'nin kapatılmasından bu yana geçen sekiz ay- da hemen her on beş günde bir yayımlanan araştır- malar aynı işareti veriyor. RP'den doğma FP çoktaaan bu işareti gerçek ka- bul etmiş olmalı ki, taze liderlen Recai Kutan, "ya- pılacak seçimin sonucuna herkesin razı olması ge- rektiğini" vurgulayan demeçler veriyor. "Iktidar bizimdir" demeye getiriyor, FP'yi sandık- ta yenilgiye uğratmak elbette yadsınması olanaksız bir istek. Ne ki kaygı şu: Öteki partilerdeki bu gidiş- le, ama nasıl? Soylenenlerden fazla alınganlığa ve sertliğe kapıl- mamak gerekiyor. Orgeneral Bir'in FP'nin birinci parti olduğunu söy- lemesi, irticayla mücadele yasalarının Meclis'te ta- kılmasına değinmesi birbirine koşut öğeler olarak acaba, geleceğe dönük bir uyan niteliğinde görüle- mez mi? Kabul edilemez miydi? İrticanın legal ve illegal ortaklannın büyük hedefi; devletin sivil ve askeri yöneticilerini birbirine düşür- mek ve... TSK'yi içinde bölmektir. Laik cumhuriyeti ezmeyi amaçlayan bu irticai ger- çek bir an olsun unutulmamalı... Hükümette zaııı çatlağıI Baştarafi 1. Sayfada oranında arttınlacağı güvencesi ven- lirken, ANAP'ın DSP ve DTP'nin gö- rüşünü almadığı ortaya çıktı. Yıl- maz'ın yüzde 20'lik zam kararını DTP'nin imzalamaması durumunda "memuriara 0 zam verilmiş" olacağı sözlen hükümet ortakları DSP ve DTP'nin tepkısine yol açtı. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, hiçbır şeye angaje olmadıklannı belirterek zam oranının Bakanlar Kurulu'nca belir- lenecegini söyledi. DSP'nın de bu ko- nuda bir çalışma yaptırdığını kayde- den Ecevit. memuru enflasyona ezdir- meme sözünün arkasında olduklannı bildirdı. Memurlara yüzde 40 oranında zam isteyen Cindoruk. dün başkanlık diva- nı öncesi gazetecılenn sorulannı ya- nıtlarken. "enflasyon karşısında ücret- tilerin haklannın korunmasınr karar altına alan hükümet programının uygu- lanmasını istedı. Cindoruk şunlan söy- ledi: "Elimizde 6 a> lık gecici sonuçjar var. Buna görc haziran avı enflasyonu- nun en düşük vıizde 75 olacagı görüiii- yor. Bu nedenle yüzde 20"\e takılı kaJ- mak vanlışnr. BLdmki bir dayatma de- ğiL, haklı bir taJebi hiikümetin taruş- ması isteğidir. Kı$ gelecek, kömür mas- rafi, okul masrafı oiacak. Bu duruma sosyal hukukdevleti açısından bakmak gerekir. MiIletveküİ maaşlannda yüzde 20 ile yetinebüirsiniz, ama memur ve emekli için bu yeterli ounaz." ANAP'ın yüzde 20 oranında ısrar edeceğını sanmadığını söyleyen Cin- doruk, "Birsorunla karşılaşmayız. Ba- kanlar KuruhTnun iınzası gerekiyor" dedi. Cindoruk. memur maaşlannda lyileştinne yapılacağı konusunda ga- • ranti verdi. Cindoruk. partisinin genel ıdare kurulu'nda alınan 7 maddelık ka- rarlanndan bınnın olmaması durumun- da hükümetten çekilecekleri yönünde- ki açıklamasının anımsatılması üzeri- ne, "O kadar kan söylemedik. 'Hükü- metteki durumumuzu gözden geçiri- nz' dedik. Memuru, işciyi emckfht du- hı 6 ay süreyle sıkıntrya düşürmemeli- yiz" dedi. Bunun kaynaklannın bulunacağını beliıten Cindoruk, devletin gerekirse başka harcamalardan vazgeçmesi ge- rektiğini söyledi. IMF'yle yapılan an- laşmada, TBMM'de görüşülmekte olan vergi tasansının indirim oranlan- nın 1 Ocak 1999'da yürürlüğe girecek ve geriye yürümeyecek şekilde yasa- laştınlması hükmü karmaşa yarattı. Geçici maddeyle 1998 yılı için gelir vergisi alt diliminin yüzde 25'ten yüz- de 20'ye, üst diliminin yüzde 55'ten yüzde 45'e indinlmesi öngörülüyor. Gerçekte memur maaşlanna yansıma- sı yüzde 2'de kalacak olan vergi indiri- miyle yüzde 10'luk lyıleşme sağlana- cağı açıklamalanyla yüzde 20'lik ma- aş artışını kabul ettirmeye çalışan Ba§- bakan Yılmaz, IMF anlaşmasıyla ver- gi indınmınm gelecek yıia bırakılaca- ğı öngörüsüne ılışkın sorulara, "Yûz- de 10'hık vergi indiriminin.vüzde5'i bu yıL yüzde 5'i de önümüzdeki yıl olarak düzenlenebilir" yanıtını verdı. Maliye, Hazine ve Devlet Planlama Teşkilatı, IMF'yle yapılan anlaşma çer- çevesınde maaş artış hesaplamalannda yüzde 20'yı baz alıyor. Ekonomi bü- rokratlan, yüzde 20 zamla yıl sonunda memur maaşlannın bütçeye ne kadar yük getıreceğıni belirlerken Maliye Ba- kanlığı, bu konuda daha esnek bir tavır takınarak Bakanlar Kurulu'nun yüzde 20'lik zammın bırkaç puan arttınlma- sı olasılığma göre alternatıf hesapla- malaryaptı. Maliye Bakanlığı, memur maaşlanna yapılacak yüzde 1 'lik bir artışın bütçeye 15tnlyonliralıkyükge- .tireceğini. bu durumda yüzde 20'lik zammın faturasının 300 trilyon lira ola- cağını belirledi. Yapılan hesaplamala- ra göre, yedek ödenekteki 375 tnlyon lira ile birlikte 1998 bütçesinde 3.5 kat- rilyon lira olarak saptanan personel ödeneği, yıl içinde öğretmenlere yapı- lan ek zam nedeniyle yüzde 20'lik zammı dahi karşılayamayacak. Bu amaçla, yedek ödenekte diğer giderler için aynlan para da personele aktanla- cak. Memur maaşlanna yapılacak yüz- de 20'lik zamla birlikte İ 998'de perso- nele yapılacak toplam ödeme, 3.6 kat- rilyon lira dolayında oiacak. • Baştarafı 1. Sayfada zenlemeleri ıçeren ikinci maddesini de dün görüştü. FP ve DYP'liler sık sık söz alarak ve önergeler vererek engelleme yaparken Komis- yon Başkanı AtiHaSav'la da tartıştılar. FP'li Malkoç, "ANAP'lılara sözüm yok, ancak CHP'lilerin bu tasa- nyı desteklemesi zoruma gi- diyor. Çünkü bir süre sonra hedef alınan kitle kendi yan- daşlan oiacak" dıyerek CHP'Ii üyelere tepki göster- di. CHP'h Seyfî Oktay ise bu tür düzenlemelere aslın- da karşı olduklannı belirte- rek "Ancak özgüıiüklerden, demokrasiden vararlanarak sinsice demokratik, laik, sos- yal hukuk devletini vıkmaya yönelik davranışlara da kar- şıyız" dedi. ANAP'lı Nejat Arseven "hukukun tahrip edüdiğuıi" öne süren FP'lilere "Siz dev- leti tahrip ettiniz" diye tepkı gösterdi Önergelerle tasarıda değişiklik yapmaya çalışan FP'lıler başanlı olamayınca alt komısyon kurulmasını is- tediler, ancak bu önerileri de reddedildı. Daha sonra yapı- lan oylamada madde kabul edilirken oylama sırasında sa- lonu terk edip terk etmeme konusunda FP'liler arasında tartışma çıktı. Malkoç'un önerisıyle bazı FP'li üyeler salonu terk etmek için ayağa kalkarken Mehmet Ali Şahin "Nereye gküvorsunuz,oturun. Her şeyin bir adabı var. Bura- sı komisyon" dıyerek arkadaş- lanna çıkıştı. Yürütme maddesinin kabu- lünden sonra Komisyon Baş- kanı Atilla Sav, tasannm tü- münü oylamak istedi. TBMM Genel Kurul çalımalannın başlamasına bırkaç dakika kalmış olmasına karşın FP ve DYP'liler, oylama yapılama- yacağı ve toplantının tatil edilmesı gerektiğinı öne sür- düler. hırazlan dikkate alma- yan Sav, oylamaya geçti ve ta- sannm söz konusu maddesı kabul edildi. FR/KNS/K 9B Ç£YRIKFIMAl ITAIYA - FRAMSA OÛNTA KUPASI FVTIOl KAtŞILAŞMASI 2 2 ÇEYREK FİNAİ BREZİLYA - DANİMARKA Erbakan 2 fifünle kurtuldu • Baştarafı 1. Sayfada manın Yüksel'den devralınması üzennede Ankara DGM Başsavcılığı'nagiderek ifa- de vermişti. Dosyayı inceleyen Başsavcı Volkan takipsizlik karannda, "konuşma- nın üzerinden 30 Mayis 1998 gününe kadar 5 vıJlık bir zaman geçtiğini ve soruşturma- ya konu olan suçun zamanaşımının da ilgi- li maddeye göre 5 yıl olduğunu anımsata- rak, /amanaşımı süresi üzerinden 2 gün geçmesi nedeniyle soruşturma sonunda ta- kipsizlik karan verdiğini'" bildirdı. Volkan, takipsizlik karanna gerekçe ola- rak aynca, TCY'nin "yabancı memkket- te devlcte karşı işlenen suç" fıilini düzen- leyen 4. ve "yabancı memlekette Türk'ün ijJedigi suç" hükmünii içeren 5. maddele- rini gösterdi. Volkan, Erbakan hakkında, partisinin 13 Nisan 1994günkügruptoplantısındakiko- nuşmasında, "geçiş dönemi yumuşak mı oiacak,sert mi oiacak?Tatlı mı oiacak, kan- lı mı oiacak" ifadeleri nedeniyle hazırlanan fezlekeyi, milletvekilliğınin düşürülmesin- den sonra işleme koymuş ve yaptığı ince- leme sonunda bu konuşmanın grup top- lantısında, yani Meclis çatısı altında yapıl- dığını gerekçe göstererek. "yasama doku- nulmazbğı kapsamında" değerlendirmiş- ti. G U N D E M MüSTAFA BALBAY Kredide... en düşük ınıza banka • Baştarafı I. Sayfada önce Yazıcı ve Zaimoğlu'na değine- lim. Yüce Meclis'in çatısı altında her kim ki, bir partiden "istifa" karan alır, ön- ce "istifade"yi düşünür, tartar, uygun- sa dilekçeye imzasını atar. Yazıcı 12 Eylül sonrasında Bursa'da DYP'nin kurucu il başkanlığını yaptı. Ar- dından, istifa(de) edip, ANAP'a geçti. 1980'li yılların ikinci yansında tunzm ya- tınmlanna damgasını vuran, koylann ki- ralanmasıydı. Harita açılmış, Ege'de koylara el koya koya işaretlemeler ya- pılmıştı. Yaztcı'nın payına düşen de Marmaris ve Fethiye'den iki koy olmuş- tu. Özellikte Fethiye'dekinin görünü- müne diyecek yoktu. Önde koyu mavi deniz, arkada koyu yeşil çamlar... Işte Katrancı Koyu.... Bir yaz günü Özal ve beraberindeki- ler koya geldiler. Burada çadır kuran ta- tilciler girmesine izin vermediler. Yazıcı burayı alamadı ama, öteki yerlerden is- tediğini kopardı... Aradan yıllar geçti... Bugün Antalya bölgesinde yine benzer turizm alanla- nnın dağıtımı söz konusu. Başbakan Mesut Yılmaz'a gerektiğinde uçak da veren turizmcilerden Yalçın Sünnetçi- oğlu Antafya Belek'ten bir yer almanın keyfiyle felekten geceler çalarken Ibra- him Yazıcı umduğunu buiamadı. Turiz- me âşık olan, ülkeye döviz gelsin diye çırpınan, Hazine arazilerinin değerien- mesi, mavi koylarda binalann yüksel- mesi için bu yerieri mülkiyetine geçir- me özverisi gösteren Yazıcı, doğal ola- rak buna kahroldu. Ve bu sürecte ANAP'tan istifa etti. Yazıcı ve Zaimoğlu önceki gün Çil- ler'le Bilkent'teki konutunda gorüştük- ten sonra DYP'ye girdi. Şu sözler Za- imoğlu'nun: "Bugüne kadar Mesut Yılmaz'a kar~ şı çıkmadık, bir hata yapmadık... Bizi anlayan, dışlamayan, siniheri bozulma- yan, bozulsa da bizi suçlamayan birli- derie beraber olmak için DYP'ye geç- tik." Zaimoğlu bu sözlerin aröından yüzü- ne derin bir karariılık maskesi geçirerek haykırdı: "ölümüne kadar beraberiz..." Daha sonra söz alan Yazıcı da, "Za- imoğlu'ndan daha heyecanlıyım" deyip devam etti... Ne siyasi tavır, ne parti ilkesi, ne ülke sorunlanna çözüm önerisinde farklı ba- kış... iki milletvekilinin ANAP'tan DYP'ye geçmesine neden olan genel başkanın artık kendilerini "sevmiyor" olması. Bu durumun çok güzel yorum- lan olur ama, hunu okura bırakalım! Turizm alanlanndan pay dağıtımı ANAP'ta büyük tartışma konusu oldu. Araziler biraz daha küçültülüp daha çok kişinin pay alması düşünüldü, yine de olmadı. DYP konuyu Meclis'e getirdi. Her nedense (!) Turizm Bakanı sorum- suz bulundu, hakkında soruşturma açılmaması karan çıktı. Yılmaz sorum- lu bulundu, soruşturma açılması kabul edildi. DYP, hem turizm alanlanndan payma düşen milletvekilini aldı hem de Yılmaz hakkında soruşturma açılması gündeme geldi. Neydi o özdeyiş: "Dinsizin hakkından imansız gelir..." Döner Meclis... TBMM'nin 20. dönem dönekrasisine damgasını vuran kişi Kubilay üygun oldu. "Döner Kubi"n\n Meclis'teki öm- rü elverdiği sürece geçmeyeceği parti yok. Parti değiştiren milletvekilleriyle il- gili çeteJe iyice kanştı. Ancak, RP'nin FP'ye dönüşümünü saymazsak son 2.5 yılda 250'yi aşkın parti değiştirme töreni yapıldı. Bunun temelinde yatan nedenlerin başında, genel başkanlık sistemi geli- yor Milletvekili, tabanına saygısıyla de- ğil, genel başkanına kaygısıyla hareket ediyor. Bugüne dek dönenlerden biri- nin bölgesinden seçmenler çıkıp, Tür- kiye çapında sesini duyurup şunu söy- lemedi: "Dönemezsin arkadaş, biz oylanmı- zı sana verirken fırsatbuldukça dön di- ye vermedik. Vicdanını değil cüzdanı- nı dinle diye vermedik." Neden demedi? Nedenlerin başında seçmenin de milletvekiline yabancılaşması geliyor. Genel başkan listeyi yapıyor, listeye giren ona tapıyor. Meclis'e girip başka listeler görünce, sapıyor... Buna kılrflar uydurup kıvıracaklanna her dönüşte açıkça haykırsalan "Eyhalkım, nimetlersalkım salkım..." ye ılan Bireysel Kredi, Banka Kartı ve Kredi Kartlarında en hesaplı banka VakıfBank'tır. Çünkü VakıfBank, her türlü kredilendirmede en düşük faiz oranına imza atılan bankadır. VakıfBank Bankomat ve Kredi Kartları, sadece alması değil, ödemesi de kolay kredi kartlarıdır. Yurt içinde ve dışında yapacağınız tüm harcamalar için rahat rahat kullanabilirsiniz. Biliyor musunuz? • Banka kartı kredistnde en hesaplı banka, VakıfBank. Çünku, Bankomat T' kartınız, en duşuk faiz oranıyla kredi kullanraanızı sağlar. Aynca, faizlerini odediğiniz sürece, ömıir boyu kredjlendinoe olanağı sunar. • Kredi kartmda en hesaplı banka, VakıfBank. Çünkü, VakıfBank Kredi Kartlan, en düşük faiz oranıyla kredi kullanmanızı sağlar. Üstelik gecikme faizi almadan. Aynca, VakıfBank Kredi Kartlannın, asgari odeme limitleıi de son derece du^uktür. • Bireysel kredkk en hesaplı banka, VakıfBank. Çünku, istediğiniz bireysel krediyi. en düsük faiz oranıyla kullanırsınız. Taksitlendinneyi bütçenize gote siz yapanuuz. • Bireysel kredide ihtiyacınıza en uygım kredi limitini sunan banka, VakıfBank. • Otomobil, konut, evlilik gibi... her türlü bireysel kredi ihtiyacınıza tam cevap veren banka da VakıfBank. VakıfBank" 2 1. Y ü z y ı I B a n k a c ı h ğ ı "
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear