14 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 HAZİRAN 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA 118'i ararkenTürk Telekom'un bilinmeyen numara hizmeti 118'de pek fazla bilinmeyen bir numara olduğunu biliyor muydunuz? 118'i çevirdiğinizde karşınıza bir bant kaydı çıkıyor genellikle. Hatlar dolu olduğu için beklemenizi söylüyor. Bekliyorsunuz, bekliyorsunuz, bekliyorsunuz. Ve hat kesiliyor. Tekrar 118'i çeviriyorsunuz, aynı bant kaydı yine beklemenizi söylüyor. Hatlar boşalsın diye beklerken hat kesiliyor. Bir daha 118'i çeviriyorsunuz, bant kaydı sizi yine beklemeye alıyor. Yine hat kesiliyor. Yine 118'i çeviriyorsunuz. En sonunda operatöre ulaşıyorsunuz. Ancak operatöre ulaşıncaya kadar çevirdiğiniz her 118, size şehiriçi herhangi bir telefon görüşmesi gibi fatura ediliyor. EJektronik posta: Deniz.Som©raksnetcom Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212312 44 97 - Mevduatlar enflasyona bağlanmış... "Enflasvon da sağlam kazıöa baĞlı olduğuna aöre!" eçen ay Mardin'in Kabala ve Şırnak'ın Ata- türk llköğretim Okulu'ndan Istanbul'a da- vet ettikleri bir grup öğrenciyi evlerinde ağırlamıştı Kadıköy'deki llhami Ahmed Ör- nekal llköğretim Okulu'nun öğrencileri. Bu kez zi- yaret sırası tstanbul'un en gözde semtlerinden Bağ- dat Caddesi'ndeki bu okulun öğrencilerindeydi. Onlar ki, bugüne dek Istanbul dışında ancak Ege ve Akdeniz'in turistik beldelerini biliyordu, şimdi ilk kez onlar ülkelerinin bambaşka bir yöresine gidiyor- du. Evet... Geçen hafta 22 öğrenci yanlarında altı ve- li ve yedi öğretmenle Güneydoğu'ya doğru yola çık- tılar; Istanbul'dan Diyarbakır'a uçtular. Diyarbakır Havaalanı'ndan karayoluyla Mardin'e gidip önce Kabala beldesindeki arkadaşlarıyla ku- caklaştılar, el ele tutuşup dans ettiler, birlikte öğle yemeği yediler; ardından iki gece geçirecekleri Şır- nak'taki arkadaşlarıyla buluştular. Ders Şırnak'ta evlerde kalma fikri ilk anda Istanbullu öğ- rencileri ve bazı velileri tedirgin ettiyse de ikinci ge- cenin sonunda birbirlerinden zor ayrıldılar. Bugüne dek yetkiliierin davetiyle bölgeye yapılan protokol ziyaretleri, Şırnak'taki evlerde gerçek bir mi- safirliğe dönüştü. Dostluk bağları evlerden taşıp mahalleleri sardı. Çocuklar kaynaştı, büyükler tanıştı... Çocuklar Şırnak'tan öte Gürvil Dağı'nın zirvesin- deki sınır taşına kadar gidip nöbet tutan askerleri gör- düler, Cudi Dağı'nın eteğindeki Balveren Köyü'nde öğrencilerle halay çektiler. Coğrafya kitabının ötesine geçip güneşin sıcağı- nı, topragın tozunu, yolun bozuğunu, çoraklığın ko- kusunu, dağın doruğunu tanıdılar. Televizyon ekranından gözucuyla tanıdıkları Tür- kiye'nin güneyinin en doğusunda yaşayanlarla bir- likte yaşadılar; valisinden komutanına, öğretmenin- den erine Güneydoğu'da görev yapanlarla konuş- tular. Çocuklar sordular, soruşturdular; bu ders yılının en önemli dersini yaptılar. öğrencilerin yaptığı bir ilkti. Velilerin de... öğretmenlerin de... istanbul'dan gelen konukları Mardin ve Şırnak'ta ağırlayanlann da... Oönüş zamanı geldiğinde sarmaş dolaş olmalar boşuna değildi. En kısa zamanda yeniden buluşma sözleri boş sözler değildi. Mardin ve Şırnak'ta yaşananiar yazıyla anlatılacak gibi değildi. Istanbul'dan bir okul Güneydoğu'ya bir köprü kur- du; darısı ötekilenn başına. PALAS PANDIRAS Bir de "ülkede özgürlük yok" derler; Başbakan yumruklayan adam bile özgüryahu! —iMûfitBozaa f— SESSİZ SEDAS1Z (!) NVRİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Mahsusçuktan yaşamak sadece bize mahsus. Izmir limamnda bir garip tabela Bir süre önce Istanbul'dan kalkan gemiyle Akdeniz gezisine çıkıyor Şe- ref Yavuz... Triyeste, Mayorka, Bar- selone, Nice ve Napoli limanlanna uğ- radıktan sonra gemi Izmir'e geliyor. Izmir limanınayanaşırken, geminin güvertesinden rıfıtımdaki tabela dik- kati çekiyor: "PORTOFİZMİR" Uğradtkları tüm limanların adı, o ül- kenin diliyle yazılırken, Izmir limanın- da Ingilizce benzeri garip bir dille kar- şılanıyor yolcular: Portofizmir. Belli ki, ne olduğu belli bir komplekste/ı dolayı "Izmir Li- manı"nı Indflzce "Port of Izmir" diye yazmak istemişler ama onu da bece- rememişler. Kaldı ki yolcularına, taksiyle limana dönmebilmeleri için o ülke dilinde ad- resin yazılışı ve okunuşu anlatılıyor yolculara... Izmir limanına yanaşan bir Rus ge- misinden çıkan yolculann Kadifeka- le'den limana dönüşünü düşünebili- yor musunuz: Portofolovizmirski! F ı Z rPTTfTMMJİ OKUR MEKTUPLARI İletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 İstanbul 'Yeterli öğretim elemanıyeüşmiyor denildiği bir dönemde..' 22.2.1997 (22896). 4.3.1997 (22923) ve 28.7.1997 (23063) ta- rihli resmi gazetelerde yayımla- nan yenı YÖK"e ait ljsans üstü eği-^ tim > önetmeliğîrie"göre dpktöraya yeni başlayan bir öğrenci 4 yan- yıl içinde 4, daha sonra gerekirse 2 kez yani toplam 6 kez ICPDS'ye (Kamu Personeli Yabancı Dil Si- nav ı) girerek doktora yeterlilik için gerekli 60 puanı alma hakkına sa- hip. Alınamadığı zaman iseatılma Sarıgazi'deki Atatürk heykeli Sangazi'den geçerken gördüğüm Atatürk heykeli gerek estetik bakımdan geTekse imaj açısından içler acısı. Ben bütün heykellerin birer sanat eseri olduğuna inanınm. Ancak hiçbir orantısı olmayan ve Atatürk'e giydirilen pelerinle adeta bir diktatörlük havası verilmiş heykel bir sanat eserinden çok baştan savma hiç özen gösterilmeden yapılmış ucuz bir beton yığını gibi. Sanınm birileri hâlâ Atatürk'û halka körüleme çabasmda. Bir yurttaş durumu söz konusu. Görüldüğü gibi kanun böyle bir zorunluluk getirmiş. Ancak aynj zorunluluk es- ki ciğrencilere de gelmiş durumda. "Yanibiz 1995 girişli. üstelik kanu- nun 1997'de yürürlüğe girdiği an- da ilk 4 haktan sadece birisinegir- me hakkı doğan öğrencilere de ka- nun uygunlanmakta. Bu ilk ve tek yasal hakkımızın üzerine telafı şeklinde 2 sınava daha girme hak- kımızı da kullanmamıza ragmen gerekli olan 60 puanı alamadık ve kaydımız silinmek üzere. Burada açık olan eski ögrencilere venlen haklann elden ahnması ve mağdur edılmesidır. Cniversitelerimizde yeterli öğretim elemanı yetişmi- yordenildiği birdönemde böyle bir uygulama düşündürücüdür. Ayrı- ca böyle bir sınavın bızlerin eği- tim gördüğü ve ileride ders vere- ceği bilim dalı olan tıp bilimleri akademisinde; genel konulan (coğ- rafya. tarih,jeoloji, edebiyat) içe- riyor olması bir başka haksızlığı do- ğurmaktadır. Çünkü bizler dokto- ra eğitimine başlarken kendi bi- lim dahmızda bir dil smavını ba- şarmış idik. Hukuk devletinde böy- le bir durumu açıklamak mümkün değildir. Çünkü hocalarımız da açıklamıyorlar. Bu konu üzerine bir kamuoyu oluşturmak bizlerin dıleği." Uznı. Ertan Ay Dokuz Eylül Lniv. Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dah (Izmir) 'Van Gölü bütün incilerini döküyor...' Güneydoğu Anadolumuz yeniden can kazanırken bölgenin incisi Van Gölü bütün incilerini döküyor... Inci kefalı tam yumurta dökme zamanı olan şu günlerde Van Gö- lü"nü besleyen akarsulara girip üremeye, neslini devam ettirmeye ca- balarken adeta neslinin yok edilmesiyle karşı karşıya... Kamyonetler dolusu balık çevre illere taşınıyor. Pazarlara geç ula- şanlar soluğu tarlalarda alıyor; gübre olarak. Bend-i mahi'de tutulan bir ton inci kefalı Patnos'ta tonu 20 milyona gidiyor. Yağmanın böy- lesi az görülür. Balıkçılık değil, sömürücülük ve akılsızlıktan öteye geçemeyen inanılmaz bir davranıştır. Van Gölü'nün incisi önümüzdeki yıllarda Karadeniz'in hamsisi gi- bi yok olma sürecine girecek ve bizler de 'sular soğumadı da.. ya da balık derine kaçtı da ..' gibi kendi kendimizi aldatan sözlere sı- ğınacağız. llgililer duymadık, görmedik demeyin. Bu olay görülmeyecek ka- dar küçük değil, duyulmayacak kadar sessiz değil. Ve bütün ilgililer hepinizin yönetim sorumluluğunuzun yanında vicdani sorumluluğu- nuzun da bulunduğunu hatırlatmamıza bundan sonra fırsat vermeye- ceğinizi düşünmek istiyoruz. Asaf Ertan - Şahika Ertan Demokratik Tophmcu Çağrfyı imzalayanlar İzmir'den katılanlar; Asuman Boyacıgiller, Hüseyin Gülcan. Fikret Şahin. Ömûr Akman, Haldun Büyükdere, Halil Çiçek, Ali Saygıh,Zeki Ka- rabulut Yücel Gönül. Metin Bulur, Etem Koç, Ercan BaJkız, Yalçın Karaca, Kerim Kaşka. Hülya Okumuş, Gülseren Ko- caman, Yıjmaz Bolat. Gülbanu Zencir. Şeyda Özçiçekçi, Ay- şe Gelal, Özlem Beiek, Fatma Sucuoğlu, Özlem Küçükgüç- lü. Kaner Atagöz. Zekiye Çetinkaya, Şerife Özdağ, Candan Öztürlc Ayşe Özcan, Günsel Başer. Hatice Mert> Özgül Ka- rayTirt. Saniye Çimen, Sibel Erkan, Dilek Özmen, Leman Birol, ÜmitTaş, Sedat Başar. ÖzgûJ Topkaya, GülçinKocamaa ÇİZGÎLÎK KÂMtL MASARACl T HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK MRAYÇtFTçî MIRMIRLAR VĞUR DUKAK 0URDA DURUP SÎZİN &ENİ ATMANI2I BBKr YANUrAA BİR KA4 Kü- Tu Keî>i MAMA^l AL- N\AY| UNUTTUM-- * //// - fe./.,///'/ y. TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 16 Haziran DEMOKRAr PART(l/L£RfAİ S/YAS/ 1369'DA 8U&ÜN, Ş .'°L <OM/- 4 £/ S/ Ö İ MAZIDAĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Mahkememizin 26.05.1998 tarih ve 1998/22 esas, 1998/27 kararsayılı ilamıyla Mardin ili, Mazıdagı ilçesi Özlüce köyü. cilt no: 040/01, sayfa no: 29. kütük sıra no: 16'da nüfusa kayıtlı Halef ve Zekiye'den olma 05.02.1950 doğumlu Hilmi Adsan'ın soy is- mi Şahin olarak degiştırilmıştir. Medeni Kanun'un 26. maddesi gereğince keyfiyet ilan olunur. Basın: 25057 BEYKOZ BİRİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1997/503 Beykoz Belediye Başkanlığı tarafından M. Bülent Nart vs. aleyhlerine açılan tes- cil davasında davalı Arif Hikmet adına çıkanlan davetiyeye cevap verilmediği, ad- res tahkikinde de bulunamadığmdan, aynı şekilde Fatma Vertür'ün bulunamadığın- dan ve yine Ayşe Zekiye ile Ismet kızı Fatma'nın da bulunamadıklanndan dolayı ad- resleri olan Beykoz, Merkez Mahallesi, Şehit Hulusi Aytekin Sokak, No: 18 adresin- den duruşmanın bırakıldıgı 22.6.1998 günü saat: 11.00'de mahkememizde hazır bu- lundurulmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yokluk- larında karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 28.5.1998 Basın: 25419 GÖRÜŞ Dr. UMtT KARDAŞ 'Yok Kanun Yap Kanun' ı Enver Paşanın sadrazam iken yeni bir uygulama '' konusunda görüş istediği müsteşarının, böyle bir uy-"" gulamanın mevzuata uygun düşmeyecegini ve yeni bir 1 -" düzenlemenın de hukuka uygun olmayacağını görüş' -' olarak belirtmesi üzerine bir süre düşündükten sonra '•> kendisine dönüp "Yok Kanun Yap Kanun" demesi bir • i dönemin hukuk anlayışının dört kehme tle ilgınç birartr.-' < latımıdır. Bu anlayış ülkenin bugüne dek yaşadığı hu- kuk serüveninin de bir özetidir. içine kapanmış, bas- r ' tınlmış, evrensel hukuktan habersiz, hukukun temel ıl- . kelerine yabancı bir toplum ve hukuku kanun sanaıai') veya öylesini çıkarına uygun gören, iki dudağınm ara--. sından çıkan emirleri normlar hiyerarşısinin en başınai-V oturtan yönetim anlayışı. Toplum, bu konuda belli bir "-- yol almış olmasına rağmen siyasetçiler ve bürokrat- lar toplumu aynı anlayışla yönetebıleceklerini sanmak- ; tadırlar. Ülkenin önündeki en büyük handıkap bu an- '' layıştır. Evrensel hukukun üstünlüğüne dayalı bir de" ~ mokrasiyi, hukuk kurallan içinde devinen bir devleti bu • anlayışla var etmek olanaklı değildir. Anlayışlar değişr ., medikçe hiçbir siyası sistem degişıklıği sorunları çö- zemez, tıkanıklığı açamaz. Devlet hâkim devlet değil; ; hakem devlet oimalıdır. Dayatma yapmayan, yurttaş- ' lara ve kurumlara eşıt mesafede duran. salt evrensel hukuk ilkelerine göre hakem rolü oynayan bir devlet. ' Barışın, huzurun ve refahın anahtan buradadır. Devleti yönetenlerin bu anlayışlanna somut örnek olacak birolay ülkenin gündeminde bulünmaktadır. Mec- lis 27.01.1998 tarihinde çıkardığı 4331 sayılı yasa ile , Vakıflar'a ait gayrimenkullerin kiracılarının kira sözleş- melerinin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 3 ay sonra sona erecegi ve Vakıflar'ın önereceğı yenı be^' delle kira sozleşmesi yapmayanların ise tahlıye edile- , ceği öngörülmüştü. 4 Mart 1998 tarihli Cumhuriyet ga- ' zetesinde yayımlanan yazımızda bu yasanın evrensel hukuk ilkelerine. anayasaya ve B.K. ile 6570 sayılı ya- sanın ruhuna aykırı olduğunu belirtmiş ve yine bu ya- sanın ilkesel olarak Roma Hukuku'ndan da bir geriye gidişi göstermesi bakımından irticaı bir nıtelık taşıdı- ğını söylemiştik. Vakıflar'ın, kiralarının düşük olduğu varsayımından hareket ederek birbirine geçmiş ilker , lerden oluşan hukuk sisteminı yozlaştırarak bu zınci-'.' n koparması kabul edilemez. Kaldı kı kiraların düşüR' ' olduğu kabul edilse dahi bu kira bedellerinm tespit ve uyarlama (emprevizyon) davaları ile ayarlanması ola-" naklıdır. Bu ilkelerden vazgeçildiği takdirde kıracısi düşük kira bedeli ile oturan mal sahibi yurttaşlann da mahkemeye gitmeden devletten kendılen ıçın de böy 1 le bir yasa çıkanlmasını istemek hakları dogmaktadır.; 7 Söz konusu yasa Anayasa Mahkemesi'nin" 20.05.1998 tarihli kararı ile çok yerinde olarak iptal edil-; • miş ve aynı kararla uygulamadan doğabılecek telafj-". si olanaksız zararlan önlemek amacı ile yürürlüğü d# durdurulmuştur. Ancak, hukuka yabancı anlayış. bu kez de bir görüş geliştirerek, "Anayasa Mahkemesi'nin ip. J '• • tal karariannın geriye yürumeyeceğı" kuralından harer r [ ketle tüm sözleşmelerin 27.04.1998 tarihinde sona_* ermiş olduğu tezi ile sözleşme yapmamış kiracıları iu- _•", zuli şagıl olarak nıtelemeye başlamıştır. Anayasanm 153; maddesinın 5. fıkrasıyla ıptal kararlarının geriye yürü' '• meyeceği ilkesinin gerekçesı kazanılmış hakları koru- mak, hukuk güvenliğinı sağlamak ve toplumun ada- let anlayışının zedelenmesinı önlemektır. Anayasa Mahkemesı ve Danıştay, iptal kararlarının geriye yü- rümeme kuralının kazanılmış hakları saklı tutmak, hu-sS kuki kararlılığı ve dolayısıyla kamu düzenıni korumak amacı ile getirildiği görüşündedirier. Ancak bu ilkenmV katı bir biçımde uygulanmasının sakıncalı sonuçlar ,v doğurabileceği gözetilerek Anayasa Mahkemesi v£' • Danıştayca aynntılı açıklamalar getirilmiştir. Anayasa Mahkemesi 12.12.1989 tarih ve 89/11 esas sayılı ka- rarında, "Anayasaya aykınhğı saptanan yasa hükürri- lehne göre elde edilen haklar, ilerisı ıçın kazanılmış hak oluşturmaz ve uygulanma niteliğinı yitirir" demekte,-. dir. Yürürlükteki var olan yasalara ve sözleşme serbes- tisi ilkesine göre yapılmış sözleşmelerin yok sayılma-.-, larını ıçeren yasanın ıptal edilmesi karşısında Vakıflarr' "Bu sözleşmeler 27.04.1998 tarihinde yok sayılır dtP i>J ruma gelmiştir, 0 halde ben bu yasa iptal edilmemty^ gibi bunun ileriye yönelik sonuçlarından-da yararlanr;-'. rım" diyebilir mi? Böyle bir düşünce tarzı hukuk man-... tığı ile bağdaşır mı? Bu yasanın iptali ile bir boşluk doğ- mamıştır ki böyle bir yorum yapılsın. B.K. ve 657u •' sayılı yasa kurallan ortadadır ve daha önce bu yasalara' . uygun olarak düzenlenmiş kira sözleşmeleri hukuki vaN^' lıklannı korumaktadırlar. Bunun aksini düşünmek; karrnı.. 1 düzenini bozar, hukuk güvenliğinı zedeler, adalete ola», inancı sarsar. Aynca Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı, 1 iptal edişini de anlamsız duruma getirir. Yine Danıştay . 3. Dairesı. Genel Kurulca da benımsenen 73/370 esas r;i sayılı kararında, "Anayasaya aykırı olan bir hükürrt, • başlangıçtan itibaren sakat olduğuna göre bu durumup ,\ Anayasa Mahkemesi'nin karanyle tespit edılmesindeh '.' sonra da devamına yol açacak bir uygulama tecv&M edilemez" demektedir. Bu nedenlerle Vakıflar Genel-- Müdürlüğü'nün kira sözleşmeîerinın yok sayıldığı vö-'j kiracıların fuzuli şagıl duruma düştüğü yorumu hukuki,. olmayıp, bu yolda yapılacak bir uygulama. uygulayıcılarj'[, cezai ve hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir^ .'^ Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının gerekçesi türn'. n bunlara ve gelişmelere ışık tutacaktır. '''' 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 I I M ~y~ "H" 6 7 8 M• TT r LH l • M 1 2 3 4 5 6 7 8 9 B U L M A C A SEDAT YAŞAYA\ SOLDAN SAĞA: 1/Torpidolardan oluşan filo. 2/ Bir anlatımda verilmek istenen öz... Kemiklerin yuvarlak ucu. 3/ "Şimdi uzun karlıklarda bir Lapon kıza- ğı/Önünde geyiği"(Behçet Necarigil)...lCa- liteli bir pirinç türü. 4/ Küçük tuzlu bis- küvi... L'tanç duyma. 5/ "- - - yanaktan kınnızı gül dererken/Felek benı 2 nazlı yârdanayırdı" (Pir 3 Sultan Abdal)... Halka biçıminde mercan kaya- lığı. 6/ Hayvan pisliğı... Hintli kadınlann ulusal giysisi. 7/ tlave... Yıye- cek bulamayan, yoksul 8 kimse... Osmanlı toprak 9 düzeninde yıllık gelirı yüzbin akçeyı aşan dirlık. 8/ Edebiyattaetkıyı çoğaltmak,?. için bir şeyin tersini söyleyerek edilen alay. 9/ Numarala- ma makinesi. ( * YUKARIDAN AŞACIVA: l s 1/ Üç direkli ve yelkenli bir savaş gemisi. 2/ Yanındaki- lerden daha geride bulunan. 3/ Asya'da bir ırmak... Işa-* ret. 4/ Müstahkem yer.. Geminin baş ve kıç tarafında, asil ^ güveneden yüksek olan kısa güverte. 5/ "Dünyanın da-"" mı" olarak da anılan bölge... Hastalık. dert. 6/ Yunan mi-" tolojisine göre uçmayı başaran ilk insan... Olumsuzluk be j ,' lirten bir örnek. II Taş ya da mermerden oyma mezar 8/V Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını... Radyurri ^ elementinin simgesi. 9/ Motorlu taşıtlarda sarsıntıyı azal-j, tan düzen. ' K R T z A N T E M -R T Y A L A | B T 1 M T K | N A R H T E •K i | R U M E. L K U T L U •A R | E M | O z A N Y E M •O K | R D U L A M | A ID A M A H S U L D "Â 1 R
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear