Catalog

13 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakanlık, Rekabet Kurulu'nu 8 yıllık eğitim kesintilerini bankada tutmakla suçladı 8 yd kesintileri repoda yatiyor Uluğbay zor'anlar yaşadı Oğjrendkrfirsat eşitsi:Jiğinin giderilmesiniistedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'daki okullan ziyaret eden Milİi Eğitim Bakanı HikmetU- luğbay. öğrencilerin sınav sistemı ve öğretim prog- ramlannda yaşanan kargaşaya yönelik eleştirileri iTe karşıiaşınca zor anlar yaşadı. Eğitimdeki eşitsizlik nedeniyle paralı olanın özel okullara ve dershanele- re gitttığini vurgulayan öğrenciler, istikrarsız sistem değişikliklerinin eğitime verdiği zarara dikkat çekti- ler. Milii Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, öğrenci, öğ- reönen ve yönetici gereksinimlerini belirlemek üze- re dün Etimesgut Mehmetçik Müfredat Lisesi, Ham- dullah Suphi Müfredat llköğretim Okulu, Gazi En- düstri Meslek Lisesi, Mithat Enç Görrne Engelliler Okulu, Ayşe Nurnan Konakçı flkögretim Okulu'nu ziyaret etti. Özellikle Dûnya Bankası desteği ile yap- tınlanmûfiredat laboratuvarokullanndaki bilgisayar, tepegöz ve eğitim araçlanndaki zenginlik dikkat çe- kerken, 30 kişiltk sınıflarda yapılan teknoloji destek- !i eğitim de göz doldurdu. Ziyaret sırasında ögrenci- lerin beklenmedik ve ısrarlı sorulanyla karşılaşan U- luğbay. "Bu da ögrencilerin iyi bir eğitim karşısında ne kadaretkin oiabfldiklerini ve kendilerinc ne kadar güvendikleriui gösteriyor" dedi. Öğrenciler, bakandan Öğrenci Seçme Sınavı'nın kaldınlmamasını, ders programlannın düzeltilmesi- ni, herkese eşit eğitim şansı verilmesini ve Doğu Ana- dolu'ya da yatınm yapılmasmı istedi. Mevcut siste- me göre paralı olan velinin çocuğunu özel okullara ve dershanelere gönderdigini anlatan bir öğrenci, ba- kana şu sorulan yöneltti:"Bu eşitsizlik degö mi? Ba- kaıüık. her yıl birbirinden değişik sLstemler deniyor. Daha önce krediü sistem varth. Şimdi tekrar sınıfgeç- me sistemine geçildi. Bu kargaşa ne zaman bitecek?" Bir başka öğrenci ise dershaneve gitmeyen öğrenci- nin sınav kazanamaz hale geldiğine dikkat çekerek, ne zaman okul merkezli bir eğitim sistemine gecile- ceğini sordu. ögrencilerin art arda gelen sorulan karşısında bu- nalan Uluğbay, müfredattan ortaöğretimde yeniden yapılanmaya kadar pek çok konuda projeleri olduğu- nu anlattı. Uluğbay, üniversite sınavlanndaki yığılma- nm, ortaöğretimdeki yanhş yapılanmadan kaynak- landığını söyledi. Mevcut düzene göre ögrencilerin yüzde 65'inin akademik liselere yöneldiğini vurgu- layan Uluğbay. "Eger bu oranı değiştirirsek, sınavSE üniversite mümkiin olabüecek. Öğirencüerin yüzde 35"i akademik, yüzde 65'i genel liselere giderse. >iğıt- ma sona erecek" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık. 4306 sayılı yasanın çıktığı tarihten itibaren 10 av geçme- sine karşın 8 yıl kesintilerini verme- yen Rekabet Kurulu Başkanlığı'nı, binkimlerini repoda ve vadeli mev- duat hesaplannda tutarak lüks loj- man ve otomobil almak \e temel eğitime destek vermemekle suçladı. 8 yıllık kesintisiz temel eğitim için yapılan kesintilerde yasanın yürür- lüğe girdiği tarih yerine Başbakan- lık onay tarihinin esas alınmasına karşı çıkan Rekabet Kurulu ise Baş- bakanlık ve Maliye Bakanlığı'nı mahkemeye verdi. 8 yıllık kesintisiz temel eğitim için yapılan kesintiler, dava konusu oldu. Başbakanlık ile Rekabet Ku- rulu Başkanlığı arasında tartışma yaratan davaya Ankara 9. ldare Mahkemesı bakıyor. Başbakanlık, 8 yıllık kesintisiz temel eğitim hızmet- lerınde kullanılmak üzere 16 Ağus- tos 1997 tarihli 4306 sayılı yasa uya- nnca, Istanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) ve Radyo Televiz- yon Üst Kurulu'nda (RTLK) kesin- ti yapılmasma karşın, Rekabet Ku- rulu'nun lOaydırbunuengelIediği- ni savundu. Başbakanlık onayına da- yanılarak yapılan işlemlerin ıptalini ve yürütmenin durdurulmasını iste- yen Rekabet Kurulu, kesintilerin 4306 sayılı yasanın yürürlüğe girdi- ği tarih itibanyla >apılması gerekti- ğinı bildirdi. Başbakanlık, temel eğitimin fi- nansmanını sağlamak üzere 4306 sayılı yasanın geçici maddesine da- yanılarak kesintiler yapıldığını be- lirtti. Kesintilerin 31 Aralık 2000 yı- lında sona ereceğini kaydeden Baş- bakanlık, bazı kamu kuruluşlannın gereksinimlerinden fazla olan bin- kimlennın başka kamu hizmetlerine aktanldığını kaydetti. Başbakanlık. kesintilerin yasanın yürürlüğe girdi- ği tarih yerine kendilerinin kesinti yapılmasma karar verdiği tarih itiba- nyla gerçekleştirilmesinin işin özü- ne uygun olduğunu savundu. Başbakanlık'ınyazısında, "Dava- cı kunımun bu şekilde davranması- nın nedeni. birikmiş tutannı repo ve \adeli mevduat hesaplannda değer- lendirerek. ayda yüzde 9'luk getiri elde etmesidir. Kanunda öngörülen kesinti) i yaptırmamak ve gecikrir- mek için her yola başvuran kurum. bu defa da yargı yoluna başvurarak, yeni bir süre kazanmaya çalışmakta- dır" denildı. Başbakanlık; Rekabet Kurulu'nu. tüm kaynaklarını lüks lojman ve otomobil alımlan ile yük- sek personel ücreti ödemekte kul- landığını savundu. Başbakanlık. di- lekçede şu görüşlere yer verdi: "Kurulun faaliyette bulunduğu 1 yıllık süre içinde yaptığı 3 trih/on li- rayı aşkın giderin tamamına yakın bir kısmı lojman, otomobil ve tefri- şat gibi lüks harcamalardan oluş- maktadır. Kurul çalışanlaru kanun- la yaratılmış ka> nakiann bir kısmı- nı yine kanunla öngörülen hizmetle- re aktanlmasını cngelleyerek. mali özerkliği adeta kurul kaynakiannı istedikieri gibi kullanma özgüriüğü olarak algüadıklannı göstermekte- dir. 8 yıllık eğitimi gönülden destek- ledigini belirten Rekabet Kurulu, bu savında samimi olsaydı, yapılacak kesinti\i 10 avdırçeşitli bahanelerle geciktirmek yerine İMKB gibi bir karar alarak derhal gerekli katknı yapmayı \-eglerdL" S a r ı k , c ü p p e v e t u r b a n , y a s a k l ı g i y s i l e r o l a r a k s e r g i l e n d i 'DüşünceSuçları Sanat GalerisV açüdı • lzmir'de açılan sergide Nâzım Hikmet, Karl Marx ve Saidi Nursi'nin resimleri ile sağ ve sol görüşleri içeren yasaklanmış kitaplara da yer verildi. Açılışa Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın'ın katılmaması dikkat çekti. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - lzmir'de çoğunluğunu avukatlann oluşturduğu "Düşünce>e Ozgüriük İzmir Girişimi *' tarafından gerçek- leştirilen "Düşünce Suçlan SanatGa- lerisi" açıldı. Galeride Nâzım Hik- met, Karl Marx gibi isimlerle Saidi Nursi'nin resimlerine aynı katta yer verildi. Sağ ve sol görüşleri içeren yasaklanmış kitaplann, ışkence araç- lannın bulunduğu binada sank, cüp- pe ve türban, "yasaklı" giysiler ola- rak sergilendi. Açılışa Türkiye-Av- rupa Birliğı Ortak Parlamento Komi- tesi Başkanı Piet Danker. gazeteci Abdurrahman Dilipak ile CHP'li Aydın Gü\en Gürkan ve Sabri Er- gül de katıldı. İzmir Barosu ve ÇHD İzmir Şube- si üyesi avukat Murat Alpaslan, Se- nih Ozay ve bir grup avukatın girişi- mıyle oluşturulan galeri Ikıçeşme- Serginin açılışına I ürkivc- \\rupa Biriigi Ortak Parlamento Komitesi Başkanı Piet Danker, gazeteci Ab- durrahman Dilipak, Şanar Yurdatapan ile CHP milletvekilleri Aydın Giiven Gürkan ve Sabri Ergül de ka- tıldı. Ergül, gazetecilerin Dilipak'la birlikte fotoğraf çekme isteklerini geri çevirdi. (NECATİ AYG1N) lik'te restore edilen üç katlı eski bir İzmir evinde açıldı. Açılışa çağnlan- lardan Türkiye-Av rupa Bırliği Ortak Parlamento Komitesi Başkanı Piet Danker. Af Örgütü Hollanda Gru- bu'ndan Anneke Dam. Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Manfred îingar, Aziz Nesin' in oğlu Ali Esin,Suavi Şa- nar Yurdatapan. yayıncı Ünsal Öz- türk. lnsan Hakları Vakfı izmirTem- silcisi Prof. Dr. Veli Lök, Aydın Gü- ven Gürkan ve Sabri Ergül. gazeteci Abdurrahman Dilipak, Tomris Öz- den. Mazlum-Der Genel Başkanı Yü- maz Ensari, Mazlum-Der İzmir Şu- be Başkanı Avukat Sükyman Çetin YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESl BÜYÜKADA YETENEK SINAVI İLE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR BÖLÜMLER: İÇ MİMARİ MODA VE TEKSTİL TASARIMI GRAFİK TASARIMI ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI PEYZAJ MİMARİ PLASTİK SANATLAR TAKI TASARIMI SERAMlK HEYKEL RESİM TİYATRO (Dramaturji, Oyunculuk, Dekor ve Kostüm) * Aday olabilmek için 1998 ÖSYM birinci aşama (ÖSS) sınavında en az 105puan almış olmak gerekmektedir. * Adayların ön kayıî yaptırarak sınav giriş belgesi almaları gerekir. * Kayıtlar 22 Haziran - 6 Temmuz 1998 tarihleri arasındadır. * Yetenek sınavı 7-8 Temmuz 1998 tarihlerindedir. * Mülakat ve dosya değerlendirme 9-10 Temmuz 1998 tarihlerindedir. Ön kayıt için gereken belgeler: * Dörî adet vesikalıkfotoğraf * Büyükada Ziraat Bankası 304 25 26 07. 3 no'lu hesaba 5.000.000 TL. (Beşmilyon) ön kayıt harcı yatırıldığını gösteren banka dekontu * 1998 yılı ÖSS sonuç belgesifotokopisi Tel: 382 34 00 - 382 64 23 - 382 36 97 Faks: 382 64 78 Adres: Büyükada, Güzel Sanatlar Fakültesi 81310 Büyükada/lstanbul OKÖSY sınavı bugün Liselere giriş için büyük yanş Istanbul Haber Servisi - llköğretimokullannın 8. M- nıfındaki toplam 309 bin 938 aday, bugün yapılacak ortaöğretim kurumlan öğ- renci seçme ve yerleştirme sınavıyla (OKÖSYS), özel okullara alternatıf parasız devlet liselerine girebilmek için yanşacak. Sınav sonu- cunda toplam 83 bin 450 öğrenci. tercihlerine göre liselere girmeye hak kaza- nırken 226 bin 488 aday elencek. Sonuçlar. tem- muz ayında açıklanacak. Fen. Anadolu. Anadolu öğretmen, Anadolu imam- hatip, Anadolu teknik ve meslek ile sağlık meslek li- selerine alınacak öğrenciler için yapılacak sınav, saat 10.00'da başlayacak. Ba- kanlık. ilkkezgerçekleşti- rilecek olan ve Türkiye ge- nelinde 309 bin 938 öğren- cinin başvurduğu sınav. yurtiçinde tüm il merkezle- ri ile yurtdışında Lefkoşa. Rıyad. Medine ve Cidde'de gerçekleştirilecek. Tek soru kitapçığının dağıtılacağı sı- navda adaylara. Türkçe. matematik. fen bilimleri ve sosyal bilimler alanında test uygulanacak. Bu test- lerde. derslerde öğretilen kavram, ilke ve genelleme- leri kullanarak yorumlama, ilişkilendirme. analiz etme gibi zihinsel beceriler yok- lanacak. OKÖSYS sonucunda resmi fen liselerine 3 bin 312. özel fen liselerine 3 bin 924, Anadolu öğretmen liselerine 6 bin 768. Ana- dolu liselerine 35 bin 884. Anadolu imam-hatip lise- lerine 6 bin 624. Anadolu teknik ve Anadolu meslek liselerine 7 bin 200. Ana- dolu kız meslek liselerine 7 bin 968, Anadolu ticaret ve turizm meslek liselerine 11 bin 700, sağlık meslek lise- lerine ise 70 öğrenci alına- cak. Tulum katıldı. Geleceği duyurulan davetlilerden sanatçı Leman Sam, Haluk Levent. ÇHD Genel Başkanı Aydın Erdoğan.Yılmaz Güney 'in eşi Fatoş Günev Melih Günşıray, Sıdıka Su, Zeki Demirkubuz ve Bergama Beledive Başkanı Sefa Taşkın katıl- madı. Açılışta konuşan avukat Senih Özay, "Düşünce Suçlan Sa- natGalerisi" nın Türkiye'de ilk kez açıldığını belirtti. Ergül, gazetecilerin Dıli- pak'la birlikte fotoğraf çek- me isteklerini kalabalıktan ötürü geri çevırirken. "Bu- gün bu açılışa iskenceye kar- şı olan herkesin katıldığını gördüm. Bu, olumlu bir ge- lişme. İnsan haklan ihlalleri- ne karşı olan herkesin bu et- kinliklere katılması bence çok doğal" dedi. Gürkan da gazeteeilenn sorusu üzerine. "Hiçbir avınnı yapılmaksı- zın hangi düşünceden olursa olsun. eza görmüş, cefa çek- miş insanlann burada olma- sı hoş bir seym l manm bu- rava asılan resimler. son re- simlerolur. Düşünceyi söyle- mek, savunmak kimse için bir kahramanlık olmaz. l manm burada gördüğü- müz, son düşünce kahra- manlandır" diye konuştu. Üç katlı olan galeri bina- sında zemin katta işkence aletleri bulunuyor. Giriş ka- tında, sağ v e sol yayınlardan yasaklanmış dergi, kitap, ga- zetelerle. manken kafası üzerinde türban ve sank ser- gileniyor. lkinci katta da iş- kence görenlerin eskizleri y- er alıyor. Aynı katta Nâzım Hikmet'in. Karl Mara'ın fo- toğraflan, Nurculuk tarikatı kurucusu Saidi Nursi'nin- kiyle bir arada sergileniyor. KAMPANYA0 1 M a y ı s - 3 0 H a z i r a n PORSELEN TEFLON DÜDÜKLÜ » MAN tOOSC M ADCT W0K •a HLCCUK t*rsx TAIANU TAVA TÜM JUMBO YETKİLİ SATICILARINDA BİLGİ, TEL.0 212 286 29 50 ( 2743) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Ozal'ın Misyonu Yazılı ve görüntülü basınımız, gerçekten içler acı- sı bir durumda. Ama böyle söylemekle. "başarısız" bulduğumu dile getirmiyorum. Tam tersine. "gün- demi saptırmak" ve "kendince gündem belirlemek" konularında çok başarılılar. Ama iş, "haberaktarma- ya" gelince, inanılmaz bir yetersizlik içindeler. Can- larının istediği şey haber oluyor, canlarının isteme- diği şey haber olmuyor. Özel televizyon kanalları çıkmadan önce, TRT'nin televizyonlarından ve haber bültenlerinden de çok şikâyetçi idik. "Resmi gazeteyi okurgibi haber oku- yoriar" diye eleştirirdik. "Hükümetlerin borazanı ol- muşlar" derdik. Ve bunlar elbette doğruydu. Fakat şimdi, kafamda binbir soru işareti var... Aynı şey, yazılı basın için de söz konusu. Tüm ya- şamım boyunca, basının özgürlüğünü savundum ve savunmaktayım. "Tarafsız haber, özgüryorum" ilkesini, temel ilke bildim. Fakat doğrusunu isterse- niz. bugün bunu yetersiz buluyorum. Sadece "ca- nınızınistediği"haberleri "doğru" olarak vermekle, "doğru haber"e ulaşamıyorsunuz. Doğru haber, "tüm haberleri" vermekle oluyor... Bu eleştirilerime karşı, "Canı isteyen izler, canı is- teyen okur" denilebilir ve öyle deniyor. Ancak bu tu- tum, basın özgüriüğü konusundaki düşünce ve inancımın sarsılmasına neden oluyor. Örneğin, basınımızın Turgırt özal konusundaki tavn, çok ilginç. Özel sohbetlerimizde; başta Cen- giz Çandar olmak üzere. birkaç "fanaf/7( Özalcı"d\- şında, kimsenin Turgut Özal'ı savunduğunu görme- dim. Ama mikrofona çıktıklannda ya da kalemi el- lerine aldıklarında, (belki de bilgisayarlarının başına oturduklannda), yere göğe sığdıramıyorlar. Ve dün- ya üzerindeki tüm halklar gibi, "unutkan" bir halk olan Türk halkı, Özal döneminde çektiklerini unuta- rak "Aaah, Özal nerelerdesin?" diye yakınmaya başladığı zaman, ifrit oluyorum. Kimi "uyanık"(]) siyasetçilerimiz de halkımızdaki bu bilinçsiz Özal özleminden, kendince yararlan- maya çalışıyor. Örnegin DYP Genel Başkanı Tansu Çiller geçenlerde, "DYP Özal mısyonunun sürdü- rücüsüdür" diye bir beyanat verdi. Vallahı pes... Kıyametin kopmasını bekledim. Özellikle gerçek- ten bir "misyon partisi" olan, fakat bu misyonunun Turgut Özal'la hiç bağdaşmadığı DYP saflanndan sesleryükselmesini bekledim. Kimsenin kılı kıpırda- madı. Bir kez daha "pes" dedim. Her şeyi çarpıtan ve saptıran ve (bence) DYP'nin sayın genel başkanını büyük "töhmetaltına"sokan bu beyanat. basınımızda da hemen hiçbir yankı uyandırmadı. Birkaç gazetede. küçük bir haber ola- rak geçiştrildi. Herhalde bTv geniş bir biçimde ver- miştir, ama benim sinirlerim bTv izleyecek kadar güçlü değil. DYP, 1946'dan beri süren bir misyonun, neredey- se resmi mirasçısıdır. "Artık yeter" sloganı ile mey- danlan dolduran ve 1960'a kadar DP bayrağı altın- da, 1980'e kadar AB bayrağı altında ve 1980'den sonra, önce (Özal'ı iktıdarataşıyanlar tarafından ka- patılan) Büyük Türkiye Partisi ve nihayet Doğru Yol Partisi bayrağı altında toplanan kitlelerin, Ozal'ın misyonu ile hiçbir ilgisi yoktur. Ben şahsen tüm ya- şamım boyunca, bu çizgınin karşısında oldum. Fa- kat bu "misyon". Türk demokrasisi açısından çok önemli ve değerli bir misyondu. Bu çizgi çerçevesinde siyaset yapan devlet adamlarımız, (bence) çok ciddi hatalar yapmışlardı. Ve bu kanımdan dolayı, onlara karşı oldum. Fakat ciddi devlet adamlan idiler. "Ithalikameci" sanayileşme politıkası yerine, "ih- racatayönelik" bir sanayileşme modelinı empoze e- den ve Türkiye'yı uluslararası iktisadi kuruluşlannın "yönlendirmesine" terk eden Özal'la, DYP'nin ne il- gisi olabilir? "Ben zengini severim", "Benim memurum işini bilir", "Onlarküçük Turgut'laoynasınlar", "Nasılkı- çüstü oturttuk?" gibisinden ifadeleri dile getirmek- ten çekinmeyen bir Turgut Özal'la DYP'yi, "misyon biriikteliği" içinde nasıl görebilirter? DP misyonunu AP temsil ederken, Turgut Özal MSP saflarında İzmir milletvekili adayı idi. Ne oldu da şimdi aynı paralele geldiler? DYP içinde (bir sürü değerli bulmadığım ınsan ya- nı sıra) çok değerli siyasetçiler var. Buna nasıl ta- hammül ettiler? Ne zamana kadar tahammül ede- cekler? DYP örgütü bu kamburu ne kadar daha sır- tında taşıyacak? Cindoruk'un DTP'sinin "gidişi" iyi gibi görünüyor. Ama bu "misyonu devralıp almayacakları" henüz belli değil. Hep birlikte göreceğiz. Fakat merkez sağda garip bir durum var. Ozal'ın misyonuna DYP sahip çıkmaya çalışırken, DP'nin misyonuna ANAP sahip çıkacağa benziyor. Çok ilginç bir ülkede yaşıyoruz. 15-16 Haziran'ın 28. yılı DISK eylem hazırhğında Istanbul Haber Servisi-DİSK Yönetim Kurulu. antide- mokratik çalışma yasalannın değiştirilmesi ıçın; 15-16 Haziran'ın 28. yıldönümünde bir dizi eylem yapacak. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ve DtSK Başkanlar Kurulu. Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanlığı önünde: bölge temsilcileri. şube yöneticıleri ve ışyeri temsilcileri de Bölge Çalışma Müdürlükleri önünde basın açıklama- sı ve oturma e\ lemı gerçekleştirecekler. DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak konuyla ilgıli olarak \aptığı açıklamada 15-16 Haziran'ın haksızhğa ve hukuksuzluğa karşı ışçi sınıfının genel direnışinın adı ol- duğunu belirtti. Tokmak. 15-16 Haziran eylemlen ile iş- çi sınıfının, getirilmek istenen barajlara, örgütlenme ve toplusözleşme yetkisinin smırlandınlmasına ve noter şar- tına karşı çıktığını beiirtti. Işçilerin kapatılmak ıstenen DlSK'e de sahip çıktığını anımsatan Tokmak. "Bugün hakkını arayan emekçiler bu yasalarla cezalandınlmakta- dır. Yalnızca sendikalı olduklan için işten çıkanlan DİSK üyesi işçüerin sayısı birkaç yıl içinde 40 bini aşmıştır. Ar- tan baskılar. hukuksuzluk nedeniy le sendikalı işçi savısı her geçen gün biraz daha azalmaktadır. Sendikasızlaştır- ma hem ekonomik hem de sosyal adaletsizlikkrin başlıca kaynaklanndan biri halini almışür" dedi. Örgütlü bir toplum olmadan demokrasinin sağlıklı iş- leyemeyeceğini, ekonomideki dengesizliklerin giderile- meyeceğini ifade eden Tokmak. DlSK'in bu görüşlerini hükümet ve tüm siyasi partilere anlattıklannı kaydetti. Tüm siyasi partilerin görüşlerine katıldığını vurgulayan Tokmak şöyle devam etti: "Ancak Türkiye siyasetinin değişmez mantığı işlemeye devam etti. Hiçbir alanda \e hatta siyasi partileri doğru- dan ilgüendiren alanlarda bile adım atılmadı. Bıçak artık kemiğe dayanmıştır, bu bizim son uyanmızdır. Sesimize ku- laktıkayanlar bilsinlcr ki DİSK. halktan aldığı güç \e meş- ruiyetiyle mücadeiesini sürdürmekte karariıdır."