22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13HAZİRAN 1998 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Diyarbakır olaymın perde arkası 6 G.Saray, Agar'm oyımcağı ohnamah' ARİFK1ZILYALIN /^?*> G. Saray"da. Teknık Direktör Fatih Terim \ e Faruk Siiren yo- netımındekj bazı üyelere ya- kınlıgı ıle tanınan eskı lçış- len bakanı \e Susurluk ola- ymın kilıt ısimlennden Meh- met Ağar'a tepkiler büyüyor. Gazetemtzde yayımlanan *G.Saray'daSusurtukrahat- sızlığT haben üzerine. 'Yeni nesilG.Sarayhlar'olarakbı- linen bır grup. H G. Saray'ın hiçbir birimi Vfehinet Ağar'ın istekieri doğrultu- sunda hareket edemez" şek- lındeaçıklamayaptı. Lyeler, "G. Saray, Ağar ve onlar gi- bilerin oyuncağı olmamair dıye de gorüş belırttı. Diyarbakır senaryosu Alı Sami Yen Stadı'nın yenne yapılması planlanan çok amaçlı spor kompleksi- nın ınşaatı sırasında G. Sa- ray'ın maçlannı Dıyarba- kır'da oynaması önerisinin de yine Mehmet Ağar tara- fından ortava atıldıöı ve Transferi beklemeye aldılar Murat için 8 milyon mark Spor Servisi - Galatasaray Yönetim Kurulu üyesi Irfan Kurtoğlu, Stuttgartlı Murat Vakın'ın transferini beklemeye aldıklannı belirterek, "Stuttgart, 8 milyon markı kabul edcrse alınz. Daha önce Murat'ın bonservisi 7 milyon markü. Fakat F.Bahçe devreye girince 9.5 milyon mark oidu. Bekfcmedeviz" dedi. Ağar'ın yönetime, "Eğer Diyarbakır olayı gerçekleşir- se. de\ letten uzun vadeli teş- vik kredhi alırsuıız" dediğı öğrenıldı. Ancak bu teklife yine üyelerden tepkı geldı. Kulüpte sözü geçen üyeler. yönetimın, bu tıp oyunlarla değıl, akılcı yönetimle mad- di sıkıntıdan kurtulmasını ıstedi. Ancak Rumenyıldız Adrian lüe'yi Valencıa'ya satıp gelen parayla sezonu kapatan G. Saray'ın. 'sıcak para'olayı nedeniyle Diyar- bakır projesine onay verdığı de sızan bılgiler arasında. Bır grup G. Saray Dıvan Kurulu üyesı. kulübün Mehmet Ağar ve çevresın- ce. 'siyasişov'a alet edilmek ıstendiğını ıddıa etti G. Sa- raylı üyeler. Mehmet A- ğar'ın kulüp ıçındekı etkin- liğinın son dönemlerde bır haylı arttığına da dıkkat çe- kiyorlar. Öncekı yıllarda Kuruçeşme Adası ve G. Sa- rayhlar Cemiyeti'nde yapı- lan şampıyonluk kutlamala- n. oralarda pek ıtibar gör- meyeceğini bilen Mehmet Ağar'ın çabalan ile Kumka- pı'ya alınmıştı. YineG. Sa- ray takımının kendi adını ta- şıyan G. Saray Üniversıte- si'ndeki bır TV programına çıkmasına Mehmet Ağar'ın engel oldufu duyumlan da huzursuzlugu ikiye katladı. Efes Pilsen unlu basketbolcu ile masaya oturdu Naumoski pazarlığı Spor Servisi - Türkiye Basketbol Birinci Ligi'nde şampiyonluğu Ülkerspor'a kaptıran Efes Pilsen. iki ABD'li oyuncusu Howard ve Sellers'ı gönderme karan alırken Naumoski ile pazarlıklar devam ediyor. Yeniden yapılanma Türkiye'nin en iyi oyun kurucusu olarak gösterilen Naumoski'nin. sözleşmesinde 'yeniden düzenleme' yapılmasını istemesi ilzerine Efes Pilsenli yöneticiler. Makedon yıldıza, "Başka takıma transfer olmak isthorsan bonservis ücretini getirip gktebüirsin" yanıtını verdiler. Tofaş'ın Voleybolda önemli sınav Spor Servisi - Avrupa 2. Li- gi'nde ılk maçında Makedon- ya'yı 3-0 yenen Völeybol Ba- yan Millı Takımımız ikıncı ma- çını Fınlandiya ile yapacak. Bugün saat 15.00'te Kocaelı Atatürk Spor Salonu'nda oyna- nacak karşılaşmaya Sapanca'da hazırlanan mılli takımımızda şu ısımler bulunuyor: Çigdem. Dıdem. N'ıhal. Özlem. Bahar. Zeynep, Tanıa. Mesude. Denız, Aysun, Burçin, Pelin. Trabzonspor'da Abdullah ikilemi TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzonspor'da Abdullah so- runu yeniden yönetim kurulu- nun başını ağntmaya başladı. Geçen ay Fenerbahçe ıle anla- şıp, son anda kulübünde kalan Trabzonspor'un yıldız futbol- cusu bu kez tngıliz liginın ün- lü takımı Tottenham'ın 'rekor' teklifi karşısında şaşınp kaldı. Başkan M. Ali Yılmaz ise u Ab- dullah dünyanın en iyi 100 fut- bokusundan biri. Onu transfer etmekisteyen.bizün istediğimiz bonsenis bedelini vermelT şeklinde konuştu. devreye girdiğı, ancak F.Bahçeli tbrahim Kutluav'a 12 milyon dolar bonsen ıs bedelınin değer bıçildiği basketbol dünyasında, Naumoski'ye 8-10 milyon dolar arası bir ücret ıstendiği öğrenildi. Efes Pilsen Menajeri Engin Özerhun ise "Naumoski ile göriişmelerimiz sürüyor. Eğer bu oyuncuyu almak isteyen kulüp varsaşartlan yerine getirmek zorundadır. Ama Makedon > Jdızın Efes Pilsen"de kalacağını tahmin ediyoruz" dedi. Öte yandan Beşiktaş, CSKA Moskovalı VVebb'le görüşürken Croita Split'lı Nikolai Praçkin'le de ön anlaşma imzaladı. BİNİCİLİK / ZERRİN BtLİMER Türkiye Şampiyonası Geçen hafta sonu Klassis'te Türkiye Şampiyo- nası koşuldu. Oldukça başarılı geçen organizas- yon, binicileri ve izleyenleri memnun bıraktı. Sı- cak nedeniyle akşamüstüne alınan müsabakalar çekişmeliydi. 3. kategoride yapılan mübabakalar- da alınan sonuçlar şöyle: Bayanlarda Karapınar Atlıspor Kulübü binicile- rınden Inge Büke 1. ve 2. olurken, Sipahi Ocağı Binicilik Kulübü'nden Selmin Aslan 3. oldu. Ye- tişkinler sınıfında göz dolduran bınişi ile Cem Na- rin 1,'liği elde etti. Sipahi Ocağı Binicilik Kulü- bü'nün lisanslı binncisi bu yılki kış müsabakala- rında başarı grafiğini oldukça yükselttı. Ustalar- da; Sipahi Ocağı Binicilik Kulübü'nden Ata Zor- lu, Experiment adlı atıyla 1 .'liğe hak kazanırken, 2.'liği Graudi adlı atıyla Istanbul Atlıspor Kulübü binicilennden Ülkan Delikan aldı. 3.'lük ise yine Istanbul Atlıspor Kulübü'nden Topaz adlı atıyla Sencer Can'ındı. Teşvik müsabakalannda ise Istanbul Atlıspor Kulübü bınicilerınden Canan Esirtgen, Clever- boy adlı atıyla 1 .'lığe hak kazandı. Türkiye Binici- lik Federasyonu Başkanı Sn. Sencer Güneşsoy şampiyona boyunca Klassis'te binicilerinin ya- nındayeralıp onları izledi. 24-28 Haziran'da Mas- lak Tesisleri'nde Türkiye Şampiyonası'nın deva- mı var. Young Riders, Junior ve Yıldızlar'dan olu- şan kategorinin ilk üçü 28 Haziran'da belirlene- cek. Tüm genç binicilerımize başanlar... FR/KNS/K Q8 HOIUNM - BELÇIKA i'J UüUnİU • MPONYA YU€OSIAVYA - İRAN MMAİKA - HIRVATİSTAK 18.30 22.00 15.30 1&30 22.00 G U N C E L CÜNEYT ARCAYİREK • Baştarafı 1. Sayfada degil: "Başka bır yerde önemli bir toplantım var, geleme- yeceğim" diyor. Bir Bakan, partamentoya tutarsız bir mazeretle gele- meyeceğıni bildiriyor. Elbette bu davranış, Bakan'ın komisyona gelmemek- te direnmesi -gerçek nedenler bilinmediği için- şaşkın- lık yaratıyor. Komisyondan TBMM Başkanı'na biryazı gidiyor. Hü- kümet temsil edilemediği için irtica yasaJannın müza- kereye açılamadığı anlatılıyor ve hükümetin bir Bakan göndermesine "yardımcı olunması isteniliyor". Sungurlu'nun Nuh deyip Peygamber demediğini gö- ren, hatta komisyonu boykot nedenini bilen Başbakan- lık, "çareyi" buluyor. ANAP'lıların öne sürdüğüne göre Başbakanlık, Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü "tem- silen" göndermeye karar veriyor. Bir başka olasılık ise Içişleri Bakanı'nın komisyona gelmesini öneriyor. Ne ki, Sungurlu'nun komisyonun ilk günkü toplantı- sına katılmamak için öne sürdüğü "mazeret" ilginç. Bel- ki de çok ilginç nitelikte. Bir kuşku estiriyor kimi çevre- lerde, kulislerde... Evet, sorularbaşlıyor: "öyleyse.. İrticayasalannı kim hazıriadı?" Başbakan ya da yardımcılan bir açıklama yapmadık- ça gerçek neden ortaya çıkacağa benzemiyor. Ama, Bakan Sungurlu bu sözüyle aKla kimi olasılıklar getiri- yor. Bu ifade, öncelikle irtica yasalannın Adalet Bakanlı- ğı'nda hazırianmadığını gösteriyor. Bu nedene dayana- rak Sungurlu'nun, tasanları kaleme kim aldıysa o Ba- kan'ın ya da kurumun savunma görevini üstlenmesin- de direndiğı ortaya çıkıyor. Kuşkuyu destekleyen bir olayı anımsatanlara rastla- nıyor. İrtica konusu geçen ay birden alevlenince; Başbakan- lık, bir gecede hazırlanan bir dizi tasarıyı ertesi gün TBMM'ye gönderiyori Irticayla mücadelede temel dayanak olacak tasanla- rın olağanüstü hızla hazırlanması, üstelik bu tasarıların Adalet Bakanlığı'nca düzenlenmediğinin ortaya çıkma- sı kimi kuşkuları yoğunlaştınyor. Bu gelişmelere bakıp; Sungurlu'nun irticayla müca- dele öğelerine karşı çıktığını varsaymak da, kuşku yok, insafla bağdaşmıyor. Ufak bir çaba... Ancak, Sungurlu bu türden yasalarda asıl görevli olan Adalet Bakanlığı'nın "atlanmasını" birtüıiü sindiremi- yor. Bu olasılık gıderek güçlenıyor. Ne var ki; Batı demokrasilerinde benzeri bir olay ilgi- li Bakan'ın istifasına yol açabiliyor. Ama Sungurlu, ko- misyona gitmemekte direnerek "üzerine düşeni yaptı- ğı" sanısıyla bakanlığı sürdürüyor. Hükümet, kuşkulu tabloyu giderici bir davranış gös- termiyor. Oysa, hükümetin irtica tasanlarını -en azından- kimin hazırladığının önemli olmadığını, asıl sorunun hastalığı tedavi etmekte gördüğünü açıklayarak giderek yoğun- laşan olumsuz söylentileri önlemesi gerekiyor. Üstelik irticai vakrflar, camilere denetım ve yeni cami yapımını Diyanet'in iznine bağlayan tasarılar komisyon- lardan geçti. Gündemin alt sıralarında yennı aldı. Geriye kalanlar; sank ve cüppe ile dolaşanlara ceza- yı a'rttınyor. irticaya kapılan, bölücü ve yıkıcı faaliyetler- de bulunan memurların kadrolannm feshedilmesi sağ- lanıyor. Bir başka tasarı, irtica faalıyetınde bulunan va- li, kaymakam ve maiyet memurlanyla polisleri meslek- ten çıkanyor. Komisyondaki dincilerle karşıt görüşleri savunanlar arasındaki tatsız, hatta terbiye dışı tartışmalara, Meclis çalışmalarına hız verilmek ıstendiği bir sırada Bakan boykotlan ekleniyor. Bütün bu görüntüler, 28 Şubat sürecınin baş konusu olan irticayla mücadelenin "uyutulmak istendiği" gibi bir olasılığın doğmasına yol aç/yor. Askeri Şüra 16 Haziran'da olağanüstü toplanıyor. Son günlerde Başbakanlık Takip Bürosu'nun ve kimi istihbarat çevrelerinin "ırticaın hâlâ sağlam ayaklarüze- rinde durduğunu" içeren raporlan basında yer alıyor. 16 Haziran'da toplanacak olan Askeri Şûra, bir "uyan- dırma görevi" mi yapacak sorusu kimi çevrelerde de- ğer kazanıyor. TBMM'den, anayasanın 2. maddesinde yazılı ilkelerin TBMM'si olduğunu göstermesi bekleniyor. IrtİCa yasalarma 'İrtica eylemleri ANAP'tan engel c amüere kayacak' A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin irtica ile mücadele amacıyla TB- MM'ye gönderdiğı yasa ta- sanlan hükümetin sahıplen- memesı nedeniyle komıs- yonlarda takıhrken: komıs- yonlardan geçen 4 tasan da TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeyı beklnor ANAP'h Yaşar Okuyan. irtica ile mücadele tasanla- nnın ayn ayn değerlendiril- mesi gerektığıni savunarak, "Siyah ya da beyaz arasında tercihezorianmak>anlış. Bu tasanlara topyekûn destek vermek >a da karşı çıkmak dognı degil" dedı. Okuyan. ilgıli Bakan gel- mediğı ıçın Anayasa Komis- yonunda 3 haftadan beri gö- rüşülemeyen ve irticai faalı- yetlere katılan. cumhuriye- tın ilkelenne aykırı faalıyet- te bulunan kamu görev Iileri- nin memuriyetine son veril- mesinı öngören tasanya des- tek vermesınin söz konusu ^lamayacağını söyledi. • Baştarafı I. Sayfada olamayacakbr. İnananlara 'Laık devlet başınızdaki örtünün düşmanıdır, yani kalbinizdeki imanın sökü- lüp atılmasını istemekte- dır" düsturunu vermemiz gerekmektedir. Rejimden nefiret arttıkça, sayımız ço- ğaiacaktır. Elimize türban firsatı geçmiştir. Bunu Al- lah rızası için kullanaca- ğız." Aynı kaynaklar. Istan- bul Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu'nda türbanlı ö^rcncilenn önce sınava.alınması, sonra çı- kanlmasının irticai çevre- lere güç verdiği ve bu ko- nuda kasıt olup olmadığı- nin araştınlması gerektiğı görûşünü bildirdiler. İstih- barat birimleri, bu öğrenci- lerin alınan karar gereğin- ce okula sokulmaması gibi kolay bir yol varken, bunun yapılmayıp sınava alınma- sı ve buradan zorla çıkanl- masının irticai unsurlann istedıği bir görüntü olduğu ve bunda bir kasıt olabıle- ceğini kaydettiler 10 yılın en heyecanlı gecesi 18 Haziran 1998 Perşembe. Hummalı bir hazırlık. Rekor katılım. Sert elmalar. Sivri oklar. Çetin rekabet. Açıkhavada kokteyl. Finale kaian reklamların sergisi. Sonra içeriye. Seçici kurul sahnede. Heyecan. Başanlar. Ödüller. Büyük ödüller. Sonuçlar canlı. Yine Okan Bayülgen. Espriler. Sürprizler. Tekrar dışanya. 10. yıl pastası. Unutulmayacak bır gece... Hemen Reklamcılar Derneği'ni arayın, numaralı davetiyenizi satın alın, yeriniz önlerden olsun. 10 yılın en heyecanlı gecesini kaçırmayın! Rtklımcılar Ctencjı Yıldız Çrçegı Sok. No 19 Eakt, 80630 Istınbul Td. (2121 25" ı3 Katl Fal.< ,212ı 2?~ S8 "0 »-«-» rd org ır ' rekjer#superonlıne com G U N D E M 1IUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada istifa mektubundan ıstıfade bekleyen REFAHYOL bilinen sürecin ardından iktidardan düştü. Ancak, ortaklıklan bitmedi. Hükümette ortak olanlar şim- di husumette ortak. TBMM'deki son gelişmeler bunun somut örneği. Gündemin dem tutmaması, birbiriyle bağlantılı ko- nuların parçalı olarak işlenmesine neden oluyor. Bu parçalılık şeriatçıların işine geliyor, arada söyleni- yorlar: "Bu irtica neymiş, birisı anlatsa da öğrensek." Geçen günlerde yalın bır tanımını yapmıştık: "İrtica, dinin vicdandan alındığı anda başlar..." Zira oradan atınmca nerede kullanılacağı belli ol- maz. Gün olur vicdandan cüzdana girer, gün olur meydanadökülür... Son dörjemde her ıkısını de görüyoruz. Gericilerın yılda kullandıklan iç-dış kaynak 15 mil- yar doları buluyor. Zaman zaman gündeme gelen soruşturmalann çeşitli nedenlerle sonuna kadar git- memesi bu kullanımın devam etmesini sağlıyor. İrtica yelpazesinin bir ucunda Meclis bir ucunda yeraltı var. Meclis'te yaşananlar herkesin gözü önün- de. FP'nın başını çektiği "ortak cephe" girişiminin altında ımzası olanlar dillerine "demokrasiyi" dola- dılar. Durup durup bağınyorlar: "Demokrasi istıyoruz." -Niçin? ., Kendileri için... Bu cepheye bakıp insanın, "Siz demokratsanız ben değilim" diye bağırası geliyor. Tek ortak özellik- leri ne pahasına olursa olsun iktidarı ele geçirmek olan birgüruh... Yelpazenin Meclis dışındaki ayakları da iş âlemin- den üniversitelere kadar uzanıyor. Şeriatçı basının üniversitelerdeki gelişmelere yaklaşımma elbette şa- şırmıyoruz: "Annenin gözyaşlan." "Genç kızın dramı." Bugünlerde vicdandan gıdiyorlar. Yeri gelince sal- dırganlaş, baktın bununla sonuç alamayacaksın, uy- sallaş... Universitelerden camilere... Üniversıtelerı "fıkır" kurumundan çıkarıp "zikir" kurumu haline getirmek ısteyenler tasada. "Yazge- liyor" diyorlar, "üniversitelerkapanacak, gündemde kalmamız güçleşecek, ne yapalım?" Yanıt hazır: Camiler... Şeriatçıların kendi içlerinde yaptığı son durum de- ğerlendirmesi şöyle: "Ekime kadar üniversitelerin yerini camiler alma- lı. Protestolanyeniden camilere taşımalıyız. Ancak bunu sadece ıstanbul'da yapmak yetmez. Anado- lu'ya dayaymalıyız. Anadolu'da insanlara, 'Laik dev- let sızin başörtünüzün düşmanıdır. Onlar kalbinizden imanı söküp atmak istiyorlar' demelı, bunu sürekli yaygınlaştırmalıyız." Anadolu ınsanının bu numarayı yemesi zor. Ancak, beHı bır örgütlülüğe ulaşan tarıkatların "ses getire- cek" adımlar atması söz konusu olabılir. Onları güçlendiren bir durum da, hâlâ devlet ıçın- de at oynatmaya devam ediyor olmaları. Özellikle ANAP'ın bir kolu FP'nin kolunda. Yeni hükümetin ilk günlerinde tedirgindiler. Ne olacağını öngörmeleri güçtü. Yasal olmayan bıçimde yerleştirdikleri adam- larının geleceğı belli degildı. j *~ Zamanfa~ ratiatladıtar. Kımı birırnlerde yenne gö- re elbıse değiştirerek eski ağırlıklarını sürdürüyorlar. Irticanın yurtdışı aya- ğında da degişik bağlan- tılar dikkati çekıyor. Al- manya Içişleri Bakanlığı, Doğu Enstitüsü'ne Milli Goruş hareketiyle ilgili bir rapor hazıriattı. Rapor, ba- kanlığı ürkütmüş olmalı ki, hazırlayanlara sordular: -Örgütlenmeleri ger- çekten bu derece güçlü mü? "Evet" yanıtı alınca, kendi iç güvenlikleri açı- sından önlem almanın ge- rekliliğini tartışmaya baş- ladılar. Işin şakası yok, bu yel- pazeyi hafife alan kepaze olur! Sel faciası • Baştarafı 1. Sayfada dan İbrahim Yiğit, Katma. Mihriban Okatan, Sabiha, Haüt Gökçek, Fikriye, Haydar \e Dilek Yılmaz a ulaşılamadı. Halfeti Belediye Başka- nı Mehmet Gökçek. ilk ça- lışmalarda 8 kişinin cesedı- nın çıkarıldıgını söyledi. Dığercesetlerin Fırat Neh- nnegittiğınıanlatan Gök- çek, kurtarma çalışmalan- nın zorlukla yapılabıldiği- ni ve bota ihtıyaçlan oldu- ğunu kaydetti. Halfeti Kay- makamlığı. yağışla birlik- te yükselen Fırat Nehri'nde kurtarma çalışmalannın daha kolay yapılabilmesi için, Atatürk Barajı'ndan su bırakılmasının bir süre durdurulması istemiyle GAP Idaresi Başkanlığı'na baş\ıırdu. Olayın duyul- ması üzerine Gözeli köyü- ne giden ve kurtarma ça- lışmalannı izleyen Valı Şa- habettın Harput da yaptığı açıklamada. sel baskının- dan, sadece 11 yaşındaki Ali Gökçek'm kurtulabıl- dı|rnı bıldırdı. Harput, "Olenleri geri getirmemiz mümkün değiL Ancak ya- ralann sanlması için eli- mizden ne geliyorsaonu >a- pacağız" dedi. Sel felake- tınde annesi Münevver Göçmen'i kaybeden Göze- li Muhtan Cuma Göcmcn. sel baskınının aniden gel- diğinı belirterek. "Büvük bir gürültiiyle gelen sel, ne var ne voksa öniine alıp gö- tiirdü. Bir süre önce eşimi kaybettim, şimdi de anne- mi" dıye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear