Catalog

13 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞtRKETLERDEN • PROFİLO Telra, televizyon üretim yelpazesine yeni bir üriin kattı. Telefunken mafkasıyla üretilen 37 «kr-an renkli kasa televizyonlar, bu hafta îçcrisindc pivasava sun ulacak. • JOHNNIE WALKER JKction Time açik hava s p o r aktivitelerine katı Imaya 85 bin kişi aday oldu. Önelemeyi geçen 48 kişi, 15Temmuz'da gerçekleştirilecek Türkıye seçrnelenne katılacak. Finale kalan 24 kişi ise ağustos ayında Iskoçya'daki yanşmaya katılacak. • APPl.E'ın öncii okullar projesi için iki vıldır çalışmalannı sürdüren Ozel tzmir Lisesi. söz konusu projeye dünya çapında kabul edilen 8 okul arasjnda ver alıvor. • PENTt. Türkiye'nin ilk yaz çorabını üretti. Beş ayn pastel rengı bulunan çoraplar, yaz aylannda da çorap giymekten vazgeçmeyen kadınlara hîtap ediyor. • ADIDAS ayakkabı alan herkes. 6 milyon 500 bin liralık hediye çeki kazanıyor. Kampanya, 12 Temmuz 1998tarihine kadar geçerli olacak. • ELECTROLUX Profesyonel Ekipmanlar Bölümii, ElectTolux'ün minibar satışlannda Doğu veGüney A\rupa bölgesinde birincilik elde ederken Avrupa genelinde ise ilk üçe girdL POAŞ soru önergesini yanıtlayan Taner, devirden sonra tekelci bir yapı oluşmayacağını savundu Işçilerin geleceğî belirsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev let Bakanı GüneşTaner. satış işlemleri tamam- lanma aşamasına gelen Petrol Ofısi'nde ça- lışan 1913 sözleşmeli personelin diğer ka- mu kuruluşlanna geçebileceğini belirtirken 2583 işçinın durumuna açıklik getirmedi. Taner. akarvakıtta Türkiye pazannın yüzde 51'ini, madeni yağc^a yüzde 36'sını elinde bulunduran POA$'m devredılmesinin ar- dından sektörde tekelci bir yapı oluşmaya- cağını savundu. Taner. CHP mılletvekili CevdetSehi'nin TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önerge- sini yanıtladı. Taner, tekellenn sektöre ege- men olmaması ıçin her türlü kötüye kulla- nımın engeüenmesi amacıyla Rekabet Ku- rumu'nun oluşturulduğunu anımsatarak "POAŞ'ın faaliyet gösterdiği sektörde tekel mevcut olmavıp. aksine 13 dağıtım şirketi arasında yoğun bir rekabet bulunmaktadır. Gerek satış öncesinde gerek sanş sonrasında Rekabet Kurulu'nun. sektörlerde her türlü düzenleme \e denetleme yapma >ecezai şart uygulama \etkisi bulunmaktadır" dedi POAŞ için iş bırakma eylemi Ekonomi Servisi - Petrol-Iş Sendika- sı, Petrol Ofisi'nin özelleştirilmesini protesto etmek amacıyla iş bırakma ey- lemi yaptı. Türkiye'nin hemen hemen her yerinde, Petrol OFısi (POAŞ) ile Tüpraş ve Petkim işyerlerinde dün iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. Petrol- Iş Genel Merkezi'nden yapılan açıkla- mada, özelleştirilmelere karşı gerçek- leştirilen eylemlerin başanyla sonuç- landığı ve üretimden gelen güçlerini kullanan Petrol Ofisi çalışanlannın, dün gerçekJeştirdiği eylemin yalnızca bir uyan olduğu vurgulandı. 'LJkör'ü sattırmayacağız' TEKEL'i tasfiye planının önemli bir aşaması olan Likör Fabrikası'nın satı- şına tepki duyuluyor. Fabrikanın satışı- nm gündeme geldiği günlerde, alma ta- lebinde bulunan G. Saray Kulübü'yle karşı karşıya kaldıgi öne sürülen lşçi Partisi. TEKEL'i tasfîyenin vatana iha- net olduğunu vurguladı. Taner, POAŞ"ın özelleştirilmesiyle ku- rum ve kuruluşlann gereksiniminin karşı- lanmasmda peşin ödemenin gündeme gel- mesı ve bu durumun hazineye getıreceğı yük konusunda. "POAŞ. halka açık ve Ser- ma>e Piyasası Kanunu'na tabi bir anonim şirkettir. \1e\cut durumda küçük tasarruf sahipjerinin haklannı zedeieyecek bir şekil- de kamu kunımlanna ödeme kolaylığı sağ- lanması mümkün değildir." görüşünü kav- dettı. Yabancı tekellenn sektöre egemen ol- ması konusunda da Rekabet Kurulu'nun devrede olduğunu belirten Taner, özelleş- tirme sonrasında elde edilmesi hesaplanan gelıre ılişkın soruya, ıhale sürecmın başla- ması nedeniyle açıklama yapılmasının mümkün olmadığı yanıtını vererek "PO- AŞ'ın kamuva acıklanmış 1997 yüı net kân 21 triryon 744 milyar401 milyon Bradır" de- di. Özel sektör dinamiği içinde kuruluşun daha verimli çalışacağını ve maliyetlerin azalacağını öne süren Taner, çalışan işçiler için sağlanması gereken güvenceler konu- sunda şu yanıtı verdi: "POAŞ'ta 2583 işçi, 1913 de sözleşmeli personel bulunmaktadır. POAŞ'ın hisseleri saülmakla tüzel kişiliği sona ermeyeceğin- den, işçi personel 1475 sayılı İş Kanunu ve mevcut toplu iş sözieşmesi cercevesinde ça- lışmaya devam adecektir. Şirketin yeni yöne- ticilerinin çalışmak istemediği sözleşmeli personel ile \eni yöneticilerle çalışmak iste- meyen sözleşmeli personel,4046 sayılı kanun hükümleri gereğince her türlü özlük hakla- n sakh kalmak kaydıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlanna. Devlet PersoneJ Başkanlı- ğı vasıtası ile nakledileceklerdir.'1 Fiat Palio iddialı geliyor Tofaş fabrikalannda üretimine başlanan Fiat Palio'lann 5 kapılı hatchback versiyonları piyasaya sunuldu. Yılhk 110 bin Palio üretimı planlayan Tofaş, eylül ayından iti- baren 4 kapılı versiyonu Siena ile station vvagon versiyonu Palio VVeekend'in üretimine geçecek. Boyut ve fiyat olarak Tofaş ürün- lerinden OUno ile Tipo arasında yer alacak Palıo'lar iki farklı mo- tor seçeneği sunuyor. Küçük otomobillere rakip Palio EL'de Uno SX'ten tanıdı- ğımız tek noktadan enjeksiyonlu 1372 cc'lik 71 HP güç üreten motor kullanılıyor. Palio HL'de ise 1581 cc'lik 16 sübaplı 103 HP güç üreten motor bulunuyor. 3735 mm'lik uzunluğu ile yeni nesil küçük otomobillere rakip olacak Palio'ların 280 It'lik bagaj- ları koltuklar katlandığında 650 ft'ye çıkıyor. Palio AvrupaTopluluğu güven- lik normları ve Amerika'da yürür- lükte olan çarpma testi normla- nna uygunluklan ileTofaş'ın üret- tiği en güvenli otomobil olmaya aday. Donanım Palio EL1.4'te yüksekliği ayar- lanabilir hidrolik direksiyon, mer- kezi kilit, elektrikli ön camlar, im- mobilizer, üçüncü stop lambası, içeriden açılan bagaj kapağı ve tek parça olarak yatınlan arka koltuklar standart olarak sunulu- yor. Palio HL 1.6 16 V'deyse EL 1.4'un donanımına ek olarak ön sis farlan, gövde rengi tampon- lar, iki parça halinde katlanan ar- ka koltuk, uzaktan kumandalı merkez kilit ve altı hoparlörlü rad- yo teyp bulunuyor. Her iki versi- yonda da ABS, çift hava yastığı, alaşım jantlar ve klima opsiyonei olarak sunuluyor. Palio EL 1.4'ün fiyatı 2 milyar 800 milyon, Palio AL1.6'nın fiya- tının 3 milyar civarında olması bekleniyor. Oto Kısa... Kısa. • Yaz aylanna girmemızle bırlikte otomobil firmalan satışlarını desteklemek amacıyla düzenledikleri kam- panyaları arttırdılar. Büyük ilgi gören bu kampanyalar- da düşük faiz ve uygun ödeme koşullan sunuluyor. • Ithal otomobil pazarındayerli üreticilerle, otomobil ithalatçıları arasındaki rekabet kızışıyor. VW 8966 adet (ocak-mayıs) ile Opel (6202 adet) ve Renault'un (3463 adet) önünde gidiyor. Teknik Özellikler ModaJ Motor hacmı (cc) Maksmum ^P-m trr ^^^ Maksımum hız (km/s) CMÛO km/S htzianma (sn) Ortaıama yakıt tuketımı (lü100 km) Muoau 1372 ENttl164 12.6 55 PAUOHİU16V 1581 ^-m "'186 9.8 56 Ozellestirme Mahkemeden Kardemir'e iptalkararı ZONGLLDAK/ANKARA (AA) - Zonguldak Bölge ldare Mahkemesi, Karabük Demır Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AŞ'nin özelleştiril- mesinde iptal karan verdı. Aynı mah- keme, Filyos Ateş Tuğlası Fabrika- sı'nın özelleştırilmesinde de benzeri bir ıptal karan aldı. Zonguldak Bölge ldare Mahkeme- si Başkanhğı. 30 Mart 1995 tanhınde, '1 Bra' sembolik fıyatla, çalışanlanna ve yöre halkına özelleştirme kapsa- mında devredılen fabrikanın satış söz- leşmesini iptal etti. Karabük'ün Kaya- başı Çayırküme Mahallesi'ndeoturan AB Açıkgöz adlı yurttaş, Kardemir'de devir işleminin anayasaya aykın ol- duğu ıddiasıyla dava açıp, idare mah- kemesinden işlemin ıptalinı istemışti. Özelleştirme ldaresi yetkilileri ise öncekı benzer olaylardan hareketle, her iki satış işleminde 'geriye yürüme- nin fiDen mümkün olmadığuu' bıldir- diler. , . - VİIRULDUK €Y HMMâU Söz ve Mûzflc Muhiis Akanu UTANUTAN Bağlamabr. ArifS 4 Muhiis YavuzTop Söz veMüzilc Muhiis AIURU BUNDAN SONRA Bağlanalar.ArHS^.M.MsAkKu, Yavuz Top İMADENDA6I (trel (XI UAİ n Anonim^rteym: AşA YoksuS O YANA DONMR Antmım-flektro Bağlama: Arif IKARAOĞLAN Anofnnv€tektro Bağlama: , , . , SJİrNadGelendost MAOENİŞdLERl fetes*won 1 T r Duzenleme: Timur Sekuk 16EZ, GÖZ, ARPAÛKfrEnverGökçe-Bestc Çaianlar Moğotlar İHASANKAifSI : 5eWa urfcüsü Düzenlem:Timırklak Cumhuriyet Taksim Sergi Salonu İRAN AY! ETK1NLİKLERİ SOYLEŞİLİİMZA GUNU ECumhurİYet kitap kulübü Taksim Sergi Salonu HAZİRAN AY! cîKİNLIKLER! Bu tatilde tatil yapın. CLUB TEOS VILLAGE, antik Teos kentine birkaç kilometre uzaklıkta, 600 m2 'lik havuzu, çocuk havuzu, özel plaj ve koyu, iki katlı Türk evleri, anfitiyatrosu, diskosu, çarşısı, rüzgâr sörfünden dalgıçlığa, atçılıktan okçuluğa, basketboldan bilardoya spor imkânlanyla, tatil yapmak isteyenlere özel bir köy. Bu tatilde mutlaka CLUB TEOS VILLAGE'a gelin, farklı bir tatil geçireceksiniz. • Rüzgâr sörfü • Kano • Deniz bisikleti • Mini golf • Masatenisi • Tenis • Voleybol • Basketbol • Bilardo B E D A V A Sabah ve akşam açık büfe (şarap dahil) YARIM PANSİYON BİR KİŞİ 0-4 yaş ücretsiz, 5-12 yaş %5O indirimlidir. S.OOO.OOO.- TL (1 Temmuz 1998'e kadar.) CLUB TEOS VILLAGE, Izmir'e 50 km. Sefehhisar'a 8 km. Sığacık'a 2 km uzaklıkta. CLUB TEOS VILLAGE Rezervasyon Tel: 0 232 745 74 67 Faks: 0 232 745 74 75 13 Haziran Cumartesi Saat:17 00-19.00 14 Haziran PazarSaat:17.00-19 00 EDIP AKBAYRAM Son CD'sı "Dün ve Bugün" ile diğer CD ve kasetlerini imzalayacak ve dinleyicileriyle söyleşecek. Istıklal Cad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82 KİRALIK DEVRE MÜLK Clup Flipper'da 05.07, 19.07 döneminde ve denize bakan bölümde standart daire. D.M. 2250 - Başvuru (0532) 232 54 54 MURATHAN MUNGAN Son kıtabı "Metınler Kıtabı" ile diğer yapıtlarını imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek. Istıklal Cad {Aksanat karşısı) Taksim Tet252 38 81/82 İyi ki doğdun ALIARDA Seni çok seviyoruz. Şeyda - Mıstık BAŞSAGLIGI Sevgili arkadaşımız, gazetemizin dostu ClHAN OLCAY'ın annesi NURAN OLCAFm vefatını üzüntüyle öğrendik. Arkadaşımıza. ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. CUMHURİYET ÜSKÜDAR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞr'NDEN Dosyano. 1997 812 Davacı Can Aslan vekilı tarafından davalı Tamara Aslan aleyhine açılan boşanma dava- sı sebebiyle. Davalı Tamara Aslan'ın dava dosyasmda mevcut Batı Sitesi MesaNo: 131. Batı Kent Ankara ve Güzeltepe Aslan sokak, Aslan Apt. No: 111 Üsküdar adreslenne gön- denlen tebligatlann bıla tebliğ lade edılmiş ve yaptınlan zabıta tahkikatında da bu adresle- ri tespit edilememış bulunduğundan dava dilekçesınde muntevı durusma gününü bildirir teb- ligatın ılanen tebliğıne karar verilmış olmakla. davalı Tamara Aslan'ın durusma günü olan 9.7 1998 günü saat 10 I5'te bızzat duruşmada hazır bulunması veya kendisını bir vekille temsıl cttirmesı. HUMK'nin değışık 213 \e 377. maddeleri gereğince tebliğ edilen gün ve saatte mahkememızde hazır bulunmadığı veya bir avukatla temsil ettirmedıği takdirde tah- kikat ve yargılamanm yokluğunda devam edılıp hüküm verileceği ve tüm delılierinı 10 gün içinde bildırip durusma gününden evvel toplatması hususu dava dilekçesi ile durusma gü- nünü bıldinr teblıgat yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur 28.5.1998 Basın: 25085 İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Anılar ve Düşünceler Öncekı gece Erdal Inönü'nün "Anılar ve Düşünce- ler 2" kitabı ile ilgili sohbet toplantısı vardı. Krtaba şöy- le bır göz gezdirmek, en az birincisi kadar ilgi toplaya- cağı kanısını verıyor. Evrensel bir bilim insanının süz- gecinden geçmiş çok önemli olaylann gözlemlenme- si, akıcı bır dil, yalın anlatım ve mizahla da buluşunca anılar kitabı olmaktan çok öte bir ürün ortaya çıkıyor. Erdal Inönü bınncı kitabında olduğu üzere yaşamı- nın akışı içinde, kendisıne önemli gelen gelışmelerden aljntılarta, kendı yaşamından çok, olup bıtenın toplu- mu ilgilendiren boyutlannı, özel bir sentez ve gözlem- le, topluma ulaştırıyor. Erdal Inönü, belli k; kitap yazma ışıne sarmış. Anılar ve Düşünceler'ın devamı gelecek. Toplumun ılgısine, kendi çalışma gücüne bağlı olarak dördüncüsü, beşin- cisi yazılacak. Yabancı dillere de çevrilecek. Toplum- sal tarihin önemli gelişmelerine yakından tanıklık etmiş; gözlemlerinı, düşüncelerini topluma yansıtma sorum- luluğu olan, ama bunu yapamamış, tanıklıklannı kalıcı kılamamış, kitaba yansıtamamışlara hem yazım tekni- ği hem de işlevi anlamında örnek, özendiricı de olacak. Ama bu yazıda, Erdal Inönü'nün yeni kitabının tanı- tımını Cumhuriyet Kitap ekıne bırakarak, bir-iki saatlik bir sohbette düşündürdüklennden söz etmek istiyo- rum... Gazetecı arkadaşların ışın doğası gereğı kışkırtıcı sorularına bildik siyasetçılerden çok farklı tepkı verdi- ğine bır kez dahatanık oldum. Parti lideri ıken, başba- kan yardımcılığı yaparken, şımdi sıyasetin dışında so- rumsuz, hep aynı özgür düşüncesını, aydın sorumlu- luğunu yansıtan, içten, hesapsız yanıtlar. Genel değer- lendirmelere, yanıtlara ne kadar açıksa, bizdekı politik üsluba, kışıselleşmeye o ölçude kapalı. Polemık yara- tacak tüm sorular, anlamlı bir gülümseme ile yanıtsız kalıyor. Tabiı ki gündemimizde sıyasetin, sıyasetçinin durumu, güncel olayları vardı. Erdal Inönü, neden böyle olup bittiğıne ilişkin bir de- ğerlendirme yapmak gereğinı duydu. "Siyasetteki ar- kadaşlar galiba biraz fazla acele ediyoriar. Bir yerlere gelmek İçin uğraşıyorlar. Bu öylesine zaman ve ener- jıyi alan birış ki, siyaset geliştirmeye, asıl siyaset ıçın- de yapılması gereken işleri yapmaya zaman kalmıyor. Siyasetın kendisi unutulup, bır yerlere gelmek amaç oluyor.." diyor. Toplumda yaratılan imaja göre Erdal Inönü siyasete itilmiş, sıkılıp aynlmış bır insan. Itildiğı bıraz doğru, sı- kılıp ayrıldığı ise hıç dogru değil. Doğrudan söylemiyor, ancak siyaset anlayışını yaşama geçırme ortamını bu- lamadığı ıçin, değerlerini, kendisine saygıyı korumak üzere aynldığını satır aralarından çıkarabiliyorsunuz. Inönü bilımsel alanda adı ile anılan birteorinın olma- sını bile olağan bır sonuçmuş gibi gösterenlerden. Ge- rekçesini abartılı bir tevazu olarak da degıl, "Bir rast- lantı olarak farklı bir şey bulursunuz, bu lıteratüre ge- çer, ama aslında çok fazla çalışkan ve başanlı olmaya- bihrsiniz de. Buna karşın bilımsel çalışmaları çok güç- lü birinsanın, lıteratüre geçecek birbuluşu olmayabı- lir. Başan ölçüsü aslında ikıncisidir" olarak açıklıyor. Yıne doğrudan söylemiyor, ama Erdal Inönü, siya- sete girmiş olmaktan, içinde bulunduğu sürece yap- tıklarından hiç pışman değıl. Kendı ılke ve değerieri ile kalma koşulları bulunmadığı ıçin çekildığinı vurgula- yan bır söylemi var. Sonrasında işlevsel olmanın yolun- da kitap yazmayı etkıli bir araç olarak keşfetmiş. Kita- bın, toplumsal diyaloğunu sürdürmesınde de yararlı olduğunun altını çiziyor. Imza günleri, söyleşıler toplum- la bir başka iletışim yolu açmış. Kendisi ile banşık. Ye- ni sorumluluk alanını, yaşam deneyimlerını topluma aktarma olarak çızmış. Şımdıkı aracı da kitap yazmak. Tabii bütün bunlar benım kişısel gözlemlenm. Erdal Inönü'yü çok daha uzun uzun anlatmak isterdım. Çün- kü Türkiye'de gereksinimi en fazla duyulan sorumlu, namuslu aydın ve lider tipinın en iyı örneklerinden bıri olduğunu hep düşündüm. Özellikle sıyası parti liderli- ğınde kalıcı olmasını toplumumuz için bir şans olarak görenlerdendim. Tabii ki Inönü adı ve kimliğı ile ilgili ola- rak değil. Parti kimliğini, parti ıçi demokrasiyi öne çı- karan, etik değerlerini her şeyin üstünde tutan siyaset- çi modelıni yaratmada bır ömek olabileceğı umudu ile. Biz hiç "Neden ... konusunda bir şey yapmıyorsu- nuz? Neden görüşünüzyok" sorusuna "Ama ben o ko- nuyu iyi bilmiyorum ki. Doğrusunu bılmeden nasıl söz söylehm..." diyebilen sıyasi parti lideri hiç görmemış- tik. Türkiye'nin 12 Eylül sonrası sürecinde, parti örgüt- lenmesi, siyaset ve her şeyde kavram kargaşasmın ya- şandığı, taşlann yerlerınden oynadığı bir döneme rast- lamasaydı; Erdal Inönü, Türkiye'deki çarpık lider ima- jı, saplantısını değiştirmede önemli bir köşe taşı olabi- lirdi. Bugünkü liderlerle özdeşleşen parti kavramı yen- ne, programların geçerli olduğu siyası partılerörgütlen- mesine geçışte, lidenn öneçıkmadığı, partinin önde ol- duğu yapılanmada ilk adımı attırabilindi. Erdal Inönü'nün "An//arveDüşünce/er"ider!nleştik- çe, bilim süzgeciden geçmiş gözlemlerı bize ulaştık- ça, Cumhuriyetten günümüze neyin, niçin olduğu so- rulanna yanıt bulmada önemli ipuçlan yakalayabilece- ğiz. Tabiı gerçekten sorguluyor, öğrenmek istiyor, ay- dın sorumluluğu duyabilıyorsak. Sendikalardan ortak hareket 'Tersanelere girildi limanlar zaptolundu' A1VKARA (Cumhurhet Bürosu) - Özelleştirmelere karşı birliktelik oluşturan Kamu tşletmeciliğini Geliş- tirme Merkezi Vakfı (Kl- GEM) ve Türk-lş'e bağlı 24 sendika, Türkiye'de "tersa- nelere girildiği. limanlann zaptohınduğu, kamu kuru- luşlannın3-5yabancı ortak- lı holdinge teslim edildiği. müstevlilerin siyasal emelle- rine akt olunduğu" uyan- sında bulundu. Özelleştir- me uygulamalan. "Türki- ye'yi müstemlekeye çevire- cek tehJikeli operasyonlar" olarak nitelendirildi. KlGEM ve 24 sendika. bundan sonra özelleştirme- lere karşı daha aktif müca- deleedileceğini bildirdikle- ri ortak açıklamalannda, Türkiye'nin ulusal bağım- sızlığınm güvencesi olan kamu kuruluşlarının özel- leştirilmesi çabalanna. Dünya Bankası ve Uluslara- rası Para Fonu (IMF) istem- leri doğrultusunda yeni bo- yutlar kazandınlmaya baş- landığını vurguladılar. Özelleştirmelerin teleko- münikasyon, enerji, petrol, tekel, savunma gibi stratejik sektörlere kaydınldığına dıkkat çekildi. Hava Kuv- vetleri'nın ikmal \e bakı- mından sorumlu Hava !k- mal Bakım Merkezleri'nin de 2000'li >ıllara doğru özelleştirileceği açıklaması anımsatılırken, savunma sa- nayiinin '^rösderin, kartel- lerin. tekellenn kontrolüne geçeceğj" uyarısında bulu- nuldu. Petrol Ofisi "yle bu sürecin başlatıldığı anlatı- lan açıklamada şu görüşle- reyerverildi: "Tüm bu çabalar, ulusal de\leti yok etmeyi amaçla- )< an Çok Taraflı Yaürun An- laşması (MAI)dayatması ile birlikte değerlendirildiğin- de korkunc olan bir tablo or- taya çıkmaktadır. Bu tablo, Mustala kemal Atariirk'ün " İçinde bulunduğunuz ahval ve şeraıti düşünmeksizin bağımsızlığınızı ne olursa olsun kurtaracaksınız' dedi- ği tabtodur. Bu gidişe tepki göstermek. yalnızca sendi- kalann değÛ, 'Bağımsızlı- ğımız karaktenmızdir' ilke- sini vaşatmayı onur sayan tüm yurtse\erlerin,toplum- sal örgütlerin birer > urttaş- hk görevidir."