29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 HAZİRAN 1998 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 Fenerbahçe isteyince göze girdi Murat Yakmiçin G. Saray da devrede Sf>or Servisi - Galatasa- ray, Fenerbahçe'nin trans- fer listesinde yeralan Stutt- gart "ın Türk asıllı ls\ içrelı futbolcusu Murat Yakın'la ilgil«nmeye başladı. Murat Yakın'la yaklaşık 2 ay 'önce görüştüklerini ve ünlik futbolcudan, "Kulü- bümJe anlaşırsanız geli- rim" yanıtını aldıkJannı id- dia eden Galatasarayli yö- neticiler, ezeli rakıpleri Fe- nerbahçe'yle bu transfer için <;ekişmeye başladılar. Yönetici trfan Kurdoğ- Ju'nun dün vaptığı, "Bu transferi Fatih Terim iste- di" şeklindeki açıklama, zi- hinlerde zoru ışaretleri ya- rattı. Irfan Kurdoğlu. "Biz Murat için 7 milyon mark karşdığında bir anlaşma ze- mini aramak için görüşme- leriıtıizi sürdürüyorduk. Fenerbahçe tipkı Balıç'in transferinde olduğu gibi pi- yasayı yükselttT dedi. Öte yandan Galatasaray, 2. lig takımlanndan Ka- sımpaşaspor'da oynayan Murat Çolak'la sözleşme imzaladı. fCocaeliporlu Nu- ri'nın kardeşı olan Murat'a ödenecek ücret açıklanma- dı. Divan kurulu bugün Galatasaray Kulübü'nün olağan divan kurulu top- lantısı, bugün Kuruçeşme Adası'nda gerçekleştirile- cek. Basın Sözcüsü Ateş Ünal Erzen'in babası Edip Ünal Erzen Bursa'da vefat etti. Erzen'in babasının cenaze- si, bugün Bursa'daki aile kabrıstanında toprağa veri- lecek. Ibrahim'in transferi TOFAŞbettiyor BURSA (Cumhuriyet) - Basketbol Milli Takımı ve Fenerbahçe'nin yıldız oyuncusu İbrahim Kııthj- ay ileprensip anlaşması yaparak, spor kamuoyunun dikkatini ûzerine çekmeyi başaran TOFAŞ'ta, genç oyuncunun bonservis bedelinin 12 milyon dolar olarak açıklanmasımn ardından bekleyiş içine gi- rildi. TOFAŞ Genel Menajeri Efe Aydan, Ibrahim Kut- luay ile transferi konusunda her koauda anlaşma- lanna karşılık, bonservis bedelinin 12 milyon do- lar olarak açıklanmasımn ardından, bu konuda do- gacak gelismeleri. seyrine bıraktıklannı kaydetti. TENİS KL LİS / JZZET ZIYA Kimin Rumeninde Pürüz Yok? 1998 Türkıye 1. Tenis Lıgı Erkekler Şampıyonu ya- rın bellı olacak. Hafta başından bu yana Izmir'de Kül- türpark Tenıs Kulübü'nde devam etmekte olan play- off mücadelesinin kılıt maçlan bugün TED-Kültürpark ve yarın TED-Enka arasında. Son yılların en zor- lu ve renklı play-off'unun en ilgınç yanlanndan bı- ri, şampıyonluk düğümünü Rumen oyunculann çöze- cek plması. Bilindiği gibi Türkiye lıgı statüsüne göre her ku- lüp bır yabancı tenisçi oynatmak hakkına sahıp bulu- nuyor. TED, ENKA ve Izmir Kültürpark bu haklannı Ru- men tenisçilere kullanıyoriar. Buraya kadar her şey nor- mal de, bundan sonrası bıraz karışık. Çünkü üç ku- lüp de bırbırlerının Rumenine resmen itiraz etmış bu- lunuyor Gerekçe de lisanslann usulsuz çıkanlmış ol- ması. Daha doğrusu şöyle; bir yabancı tenısçinın lig- de bir kulüpte oynayabilmesı için o sezon başka bır ül- kede bir takım adına ligde oynamamış olması gereki- yor. Üç kulüp de karşısındakı kulübun, bu kuralı ıhlal et- miş Rumen oynattığını ılen surüyor. Ortalığı en fazla ka- nştıran da TED'den, ENKA'ya geçen Rumen antre- nör Adrian. öyle sanıyoruz kı lıg bitecek. Ama bu tar- tışma bitmeyecek. Kesin karar, günler sonra verilebi- '1(r.Bü kafaY, ligsıratamasını degiştırecekniteliktebile olabrtir... Konu pürüzlü işlerden açılmışken devam edelım. Zaman zaman yazdığımız gıbı tenıs tumuvası düzen- lemek cazıp b1r iş halıne gelmeye başladı. Bu durum karşısında kulüplerın dışında, şahıslar da tumuva or- ganizatörlüğüne soyundular. Ancak bu işler göründü- ğü kadar kolay değil. Geçen hafta sonuçlanan bir turnuvada, ödül töre- ninde önceden vaat edilen para ödülleri venlmeyince, dereceye giren tenisçiler kazan kaldırdılar. Unlü bır otelde düzenlenen tumuvanın kapanış garden-partisı esasında hıç de fena değıldı. Organızatörler yıyecek, içecek, kupa ve hediye masrafından pek kaçmamış- tı. Ama para ödülünü vermeye yanaşmamışlardı. Tep- kiler karşısında bulduklan çare de ılginçtı: "Siz banka hesap numaralannızı bildınn, biz en kısa sürede pa- ranızı yatıracağız" diyorlardı. Tenisçiler yemekleri bır güzel yediler ama bunu pek yemediler. Milli takımda kadro değişikliği Spor Servisi - Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Mustafa Denızli'nin yardımcılığına Ümıt Milli Takım Teknik Direktörü Rıza Çalımbay getirilıyor. Dün Dünya Kupası ıçın Fransa'ya gıden Mustafa Denizli'nın, özellikle Almanya'yı yakın takibe alacak ve bu takımın finale kalması durumunda kupanın sonuna kadar kalacağı öğrenildi. Yıldızlardan Trabzon'a ret TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzonspor yabancı arayışlannı sürdürüyor. Bordo-Mavililerin uzun süre peşinde olduğu Hırvatistan Milli Takımı'nın ve Real Madnd'in golcüsü Suker, Belçika'nın yıldızlan Schifo ve Nilis, Trabzonspor'a gelemeyeceklerini açıkladılar. Trabzonspor, Vansporlu Metin ve Sınan'la tam anlaşmaya vanrken önanlaşrna yapılan Altaylı Murat ve Onsal'ın transferlerinin bitirilmesi için ıdari menajerliğe getırilen Süleyman Hurma, Izmir'e giderek temaslara başladı. YEŞILELMJ Toksim: (212) 24? 52 \ 249 52 I Levent (212)284 21. 284 21', •Copito/: (216) 391 51. Ankam: (312) 440 56 i '(Pazar gunu oçık) MADRİD • BARSELONA 291-boanOS Temru 8GÛN-7 750^ gr13 -^ BUDAPEŞTE W Termz-13 Tfrnî 4GÜN-3GECE 31 Terım2Q3 Pgam Vç*. 3 * OMBKJB OKkcröclama. t»Bferier şehr luu420^ FLORANSA • VEHEDİK 06 Taıme-13 Tanae 8GÜN-7 * 59? OK» tan^erier. şert u u BUDAPEŞTE « n : HER 6UN ^ ; 3 m m G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Çin'den döner dönmez Başbakan Yılmaz'la ittifakın içeriği üzerindekı uzun bir görüşmeden sonra "kimi kaygılan" olduğunu söyleyen Ecevit, seçim tarihi bir yıl önce açıklanırsa devletin ve hükümetin işleyemez duruma düşeceğini önesürdü. Seçim hükümetinin kar- şısında olduğunu açıkladı. Bu kısa açıklama buz gibi bir havanın esmesine y- ol açtı. 24 saat geçti geçmedi; DSP yöneticileriyle görüşme- den çıkan Ecevit, bir başka Ecevit'ti. Bu kez seçimin aylarca önceden açıklanmasından "doğacak mahzur- lan göğüslemeye hazır"d\. Erken seçimin gelecek yılın nisan ayında yapılmasına da karşı degildi. Son birkaç gün içindeki siyasal uygulamalarda bir farklılık dikkati çekiyor. Mesut Yılmaz, bu kez ortakla- nna uygun adım atmıyor, kendi bildiği yörüngede yü- rüyor. Baykal'la yaptığı anlaşmanın "iki parti arasında bir uzlaşma" olduğunu ortaklanna duyuruyor. Boylece, CHP ile ANAP'ın birlikte hareket etmeleri durumunda "iki ortağının ızleyeceği ters siyasetlerden etkilenme- yeceğini" anımsatıyor. Gerçi, Yılmaz'ın "mutabakattan" vazgeçmesi dün- den bugüne artık olanaksız. Dokuzuncu zirveden çı- kan uzlaşmaya uymadığı kamuoyuna egemen olursa güven vermeyen siyasetçi damgası yiyecek ve oy ora- nı önemli ölçüde düşecek. Ya DSP ile DTP? Ikili bir anlaşmadan sonra yapacak- lan hiçbir şey yok. "Ikili mutabakata" uymayacaklannı söylemeleri bir değer taşımıyor. Zira, CHP ile ANAP mutabakata ilişkin öğeleri uygu- lamaya kararlı görünüyorlar. Hangi gerekçeyle olursa olsun, bütün partilerin er- ken seçime artık karşı çıkma şanslan da yok. Üstelik, hükümetin -örneğin ekonomide- daha başanlı olabil- mesi için kimı yasalann çıkması birincil ölçüde önem- li bir koşul. Çetelere karşı savaşımda küçük de olsa ala- cağı olumlu mesafe, seçimlerde önemli bir silah. Yılmaz, son günlerde, siyasetin labirentlerinde ken- dini yitirmeyen tutartı bir siyaset adamı gorüntüsü ve- riyor. Duygulann, inatlann, anlamsız kavgalann, alın- ganlıklann adamı izlenimı ya da gorüntüsü vermiyor. Kimi noktalarda partisel yaklaşımlardan sıyrılıyor. Kısacast gerçek şu ki son 10 gündür başanlı perfor- mans çiziyor. Hakkını vermek TBMM'nin çalışmasına ve çalıştrılmasına özellikle özen gösteriyor. Sadece hükümetin başarısına bağla- mıyor bu isteği, bu dileği. Grup konuşmasında "Mec- lis'i çalıştıramazsak o zaman Türkiye'ye başka elbise- ler biçilir" diyor. Bu, darbe korkusu salmak amacıyla söylenen bir söz değil. Bu söylem, TBMM çalışmazsa başkanlık sistemi isteklerinin yoğunlaşacağına işaret ediyor. Nitekim, Meclis'in yasa çıkaramaz bir görüntü vermesi başkanlık tartışmaJanna olgun ve dolgun bir gerekçe oluşturuyor. CHP ile ANAP arasındaki mutabakat metni imzalan- dığı gün, iç siyasette fırtınalar kopmasını bekleyenler- le bu olanaktan yeni siyasal çıkarlar sağlamayı umut edenlerin hesaplan, Meclis kapısından dönecek! Seçim tarihinin Meclis tatile girerken ilan edilmesi, tutucu siyaset anlayışına darbe vuracak. Genel ve ye- rel seçimlerin sıralanan onca sakıncaya karşın aynı gün yaptlmasi bır tabu anlayışın yıkılmasına önayak ola- cak. Yılmaz, son davranışlanyla çarpık siyasal gelişmele- ri önlüyor. Özellikle faturayı "sisteme" çıkaranlara ye- terii bir yanıt veriyor. Parlamenter rejimin daha çok yara almasını engelli- yor. Demokratik sisteme önemli katkıda bulunuyor. 48 saat içinde neler olduğu elbette bir gün yazı dizi- lerinde boy gösterecek. Ama bilinen bir gerçek; iki ay- n dünyanın adamı, Cindoruk ve Ecevit'in ayn mekân- larda söyledikleri bir söylem var ki; siyasetteki "ani" de- ğişimlere örnek oluyor Ecevit (Ankara'da), Cindoruk (Havza'da) aynı gün aynı şeyi söylüyor: "Seçim tarihi tespit edilirse buna karşı çıkmakye-ri- ne olumsuz sonuçlannı ortadan kaldırmak lazjm" di- yorlar. Büyük mutabakatı, sözcükleriyle aynı nitelikteki işte bu küçük mutabakat onaylıyor. Boşuna, siyasette 24 saat bile uzun zamandır de- memişler... Istanbul'daki belediyelerin 16 bin işçisi grev karan aldı Eı\loğaıı'a büyük protesto İstanbulHaberServisi-FP'lı Istan- bul Büyükşehir Belediyesi ile ılçe be- lediyelerinde çalışan 16 bın ışçıyi kap- sayan toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma saglanamaması üzerine alı- nan '"grcv karan" ışçilerın protesto- suyla belediye kapısına asıldı. Nuret- tin Sözen döneminde 600 dolara kadar çıkan belediye işçilennın maaşı bu- gün 100 dolar civannda bulunuyor. 12 Şubat 1998 tarihinde başlayan toplusözleşme görüşmelennın bugüne kadarsonuçlanamamış olmasından İs- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutan bin- lerce ışçı düa belediyenin önünde pro- testo gösterisı düzenledı. Yasal sürede anlaşma saglanama- ması üzerine 8 Haziran tarihinde grev karan alınmasıyla, belediye işçileri dün sabah iş bırakarak. Unkapa- m'ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü ve Edirnekapfdaki belediye garajında toplandılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne doğru yürüyüşe geçen işçiler, "Vur vur inlesin Tavyip Erdoğan dinlesin", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Adil düzen dediler hakkımm yedi- ler" şeklinde sloganlar artılar. istanbul Belediye Sarayı önünde toplanan binlerce ışçı farklı protesto gösterileriyle dikkat çekti. Işçilerin bir kısmı davul zurna eşliğinde halay çe- kerken bir başka grup, protestosunu havuza gı'rerek sürdürdü. Kımısı de si- mit parasına mahkûm edıldıklerını göstermek için elbiselerını çıkartarak yerde süründü. Erdoğan''a suçlama Belediye-lş Sendikası Genel Baş- kanvekilı Mustafa Solmaz, burada yaptığı konuşmada FP'lı İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi, Bayrampaşa. Ga- ziosmanpaşa, Ümraniye, Üsküdar ve Beykoz belediyelen ile I Mart 1998 itibanyla yürürlüğe gırecek toplusöz- leşme için işveren sendikası ile 12 Şu- bat 1998 tarihinde görüşmelere baş- landığını, ancak anlaşma sağlanama- dığını belirtti. Türk-Iş 1. Bölge Tem- silcisi Faruk Buyükkucak da. Erdo- gan'ı daha önce söyledıği sözlere sa- hip çıkmaya çağırdı. Buyükkucak. Başkan Erdoğan'ın, etrafındakı bazı bürokratlar tarafından yanıltıldıgını da ıddia ederek, kendisiyle görüşmeye hazır olduklannı söyledi.Bu arada, bır grup Beykoz Belediyesi çalışanı da kürsüye çıkarak. sözleşmenın 10 gün içinde bağıtlanmaması durumunda Fatih Köprüsü'nden atlayacaklarını açıkladılar. Konuşmalann ardından sendikacı- largrev karannı belediye binasınm ka- pısına astılar. CHP istanbul tl Baskanı EtemCan- kurtaran ile bazı memur sendıkaları yönetıcilen de eyleme destek verdı- ler Grev karan asıldı Öte yandan Türk-lş'e bağlı Türki- ye Belediyeler ve Genel Hızmetler iş- çileri Sendikası'nın (Belediye-lş), İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ılçe belediyelennı temsılen Mahalli Idareler ve Kamu Işverenler Sendika- sı (MİKSEN) ile sürdürdügü toplu- sözleşme görüşmelerinde anlaşma saglanamaması üzerine alman grev karan da dün ışyerlerine asıldı. Yaklaşık 16 bin işçiyi ilgilendiren grev karan 6 gün askıda kaldıktan son- ra. 60 gün içinde herhangi bır tarihte uygulamaya konulabilecek. 60 gün içinde uygulanacak grev, su. mezarlık. saglık ve İETT harıç, belediyedekı tüm binmleri kapsıyor. HileH ittifak engelleneeek • Baştarafı 1. Sayfada ANAP-BBP ittifakmda görüldügü gibi hile yoluy- la aşılıyor. Son genel seçimlerde BBP'yle yaptığı ittifakın pişmanlığını yaşayan Baş- bakan Mesut Yılmaz'ın, merkez sagdaki rakibi DYP'nın olası ittifaklan- nın da önünü kesmeyi amaçladıgı bildirildi. Baş- bakan Yardımcısı Bülent Ecevit ise bugüne dek sü- rekli olarak ittifaklara kar- şı olduğunu ifade ettı. CHP Genel Başkanı De- nizBaykal'ında, SHPdö- nemindeki HEP deneyimi nedeniyle ittifaklara sıcak bakmadığına dikkat çekil- di. Baykal. "yapao ittifak- lann sagüksc sonuçlar do- ğurabilecefi" görüşünü birçok kez ifade etti. DSP'ye yaptığı işbirliği ve ittifak çağnlan karşı- lıksız kalan Baykal'm; it- tifaklann "hile" yoluyla da olsa açık olması duru- munda HADEP, ÖDP, İP, Banş Partisi gibi partiler- le ittifak yapılması baskı- lanyla karşılaşacağına dikkat çekildi. Hükümet ortaklan, FP- DYP önderliğindeki bir cephenin ittifakını da ön- lemeyi amaçlıyor. FP Genel Başkanı Re- cai Kutan. FP ve DYP'nin öncülüğünde MHP, BBP, DP, YDP ve Liberal Par- ti 'yi kapsayan bir cephe oluşturularak seçime gi- dilmesi durumunda, yüz- de 60 oyla iktidara gelebi- leceklerini söyledi. DYP lideri Çiller, bu aşamada ittifak önerisine karşı çıkar görünse de se- çim ortamında tavnnın de- ğişebileceği hesabını ya- pan hükümet ortaklan, it- tifaklann kesinlikle önlen- mesi gereğini voırguladı- lar. Hükümet ortaklanndan DSP, ittifaklann engellen- mesinin yanı sıra, ülke ba- rajının da yüzde 6-7'ye düşürülmesini istiyor. ANAP ve CHP'nin partı çıkarlanna aykın görün- düğü gerekçesiyle barajın düşürülmesine sıcak bak- madığı bildirildi. ANAP'ın, barajın düşü- rülmesi durumunda mer- kez sağda parlamento dı- şında kalan küçük partile- rin oylannı kaçırabileceği hesabını yaptığına dikkat çekildi. CHP'nin de mer- kez soldaki HADEP, ÖDP gibi partilerin oylannı böl- mesinden çekindiği bildi- rildi. Türbanın hedefi I Baştarafı 1. Sayfada testo gösterilerini arttırma karan aldılar. - Tarikatlann; türbana uygulanan yasağı protesto ettikleri bilinen bazı de- mokrat kişıler ve toplum kuruluşlannı dayanlanna çekmek amacında olduk- lan, bu yolla laik sistemi yıpratmak amacında ol- duklan bildirildi. - Bır tarikat lideri yakın çevresıne şu görüşleri ilet- ti: "Türfoan yasağı, bizim karşımıza gelen en büyük nimettir. Anadolu halkını yanımıza çekmede daha iyifirsatbuJamayız. Bu ko- nuda sadece üniv ersiteler- de değil, devlet dairelerin- de de protesto yapmalıyız. Laik rejimi yıkmada böy- k bir firsaü kolay kolay bu- lamayız. Hatta bu konuda akıtılacak bir Müslüman kanı bize binlerce insan ve zamdn kazandıracaktır. Bu sebepte Idmsenin akb- na başı açma gelmesin. İran'da ne oldu\ sa burada da aynı olacak. Misal var- ken başka şeyler aramak olmaz. Başı açmak dinen doğru mu değil mi? Buna kimse akhnı yor- masın. Halkı yanımıza al- mak için 'Türban eşittir din' diyeceğiz. Dinen doğ- ru olsa da. olmasa da aç- mayacağız ve bağıracağız çağıracağız." - Tarikatlar, türbansız da okunabileceğini bil- mekte. ancak halkın dini konulardakı hassasiyeti- nin sokağadökülmesi için türbanı kullanmaktadırlar. - Devletin, "Biz türba- na karşı değüiz, sadece devlet dairelerinde siyasi amaç için kuüandmasına karşıyu" propagandası- nın zayıf kaldığı, bu duru- mun ırticaı unsurlar tara- fından bilindiği anlaşıl- mıştır. . .• • . Liselere Ciris Deneme Sınavı CEVAP ANAHTARI (A) TÜRKÇE 1.B, 2.B, 3.A, 4.C, 5.A, 6.C, 7.B, 8.D, 9.D, 10.D, 1 l.A, 12.C, 13.A, 14.B, 15.B, 16.D, 17.C, 18.C, 19.B, 20.D, 21.D, 22.C, 23.D, 24.A, 25.D, 26.C, 27.C, 28.C, 29.B, 30.D SOSYAL 1.D, 2.C, 3.B, 4.A, 5.D, 6.A, 7.A, 8.B, 9.B, 10.C, 11.A, 12.C, 13.C, 14.D, 15.B, 16.A,17.C, 18.D, 19.C,20.C MATEMATtK l.C, 2.C, 3.C, 4.B, 5.A, 6.B, 7.D, 8.A, 9.B, 10.C, 11.C, 12.A, 13.A, 14.B, 15.C, 16.A, Î7.D, 18.C, 19.B, 20.D, 21.B, 22.B, 23.D, 24.D, 25.C, 26.A, 27.A, 28.B, 29.D, 30.C FEN 1.A, 2.B, 3.D, 4.A, 5.B, 6.B, 7.C, 8.B, 9.D, 10.D, ll.D, 12.C, 13.B, 14.A, 15.C, 16.C, 17.D, 18.C, 19.A,20.B G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lığın ders almaktaki becerisini gösteriyor. Adeta her kuşak, kendi yaşam dilimınde tarihi yeniden yazma- ya girişiyor. Dünyanın gözü yine, "çok kolay sevebilen ve çok kolayöldürebilen insanlannyurdu" Balkanlar'da. 20. yüzyıl Balkanlar'la başlamıştı, görünüme bakılırsa Balkanlar'la bitecek. 1980'li yılların sonunda Balkanlar'ı mercek altına yatıran Amerikan strateji uzmanlan şu yorumu yaptı- lar: "Balkanlar Kosova 'dan karışır." Süreç biraz farklı işledi. Almanya unsuru kanşıklığı biraz daha Batı'ya ıtti. Bosna dört yılda 250 bın ölüm- le, bütün dünyanın gözü önünde kıyımı yaşadı. Elde- ki veriler çok sağlıklı değil, ama belki de Balkanlar'da 1990'lann başında başlatılmak istenen süreç bugun başlıyor. Konuya Balkanlar, Türkiye, Avrupa ve dünya açı- sından bakmaya çalışalım. istanbul'da öncekı gün noktalanan Güneydoğu Av- rupa Dı.şişleri Bakanlan Zirvesi, "ortak dilı" yakalama- nın daha zaman alacağını gösteriyor. Yugoslavya'nın karşı çıkması sonucu, en güncel sorun Kosova ortak bildiriyeyansımadı. Bunun üzerine, Yugoslavyadışın- daki altı ülke Kosova'daki kanın bir an önce durma- sı istemini içeren bildin yayımladı. Bu gelişmenin Türkçesi şu; Balkanlar'da bir karı- şıklık olduğunda dışişleri bakanlan bir araya gelirse, o sorun dışında her şeyın konuşulduğu bır zirve ya- şanacak1 Bu tür bir araya gelmelerın önemini küçümsemiyo- ruz, ama sonucuna bakınca zirve sözcüğü başka çağnşımlara neden oluyor. Kosova'daki gelişmelerin Türkiye açısından bır başka açmazı da şu: Başta Priştine olmak üzere bolgede yaşayan Türk- lere Sırplardan çok Arnavutlar baskı yapıyor. Türkiye, Sırplann Amavutlara yönelik katı tutumunu onayla- mıyor, Arnavutlar oradaki Türklere "500 yıl biz sizi dinledik, şimdı siz bizı dinleyeceksinız" diyor! Bir Balkan klasiği... Dünya için değişen bir şey yok Konunun Avrupa ve dunya yanında ıse özde deği- şen bir şey yok. Soğuk savaş dönemini anımsarsak, dünyadaki tüm kutuplann bir ucu Balkanlar'daydı. Arnavutluk önce Çin'le, sonra daha farklı bır çizgi... Yunanistan Batı'yla... Bulgaristan Sovyetler'le... Yu- goslavya üçüncü dünyayla... Bugün Kosova konusunda da parçalılık dikkati çe- kiyor. Dün akşam saatlerine kadar gelen haberlere göre. Çin Kosova'yaaskeri müdahaleden yana değil. Insa- nın aklına ister istemez, "Acaba tarihi bir tavırmı var" sorusu geliyor. Rusya Devlet Başkanı Yettsin, Yugoslavya Devlet Başkanı üzerindeki ağırlığına güveniyor. "Müdahale- de acele etmeyelim, hele ben bır Miloseviç 7e görü- şeyim" diyor. ABD, NATO kalkanıyla hareket etmekten yana. Clinton "Etnik temizliğe izin verilemez" diyor. Ingittere gerekirse askeri müdahaleyı de öngören bir karar tasansı üzerinde çalışıyor. Bütün bu girişimlerin sonucunda bölgeye ola ki ba- nş gelirse bu, "el zoruyla" getirilmiş olacak. Kalıcı olanı, bölge insanlannın bunu sağduyuyla başarabil- meleri. Yazı aramızda, ben ülkeleri tanımaya girişince, halk kültürlenne ayn önem verir, onlan da derlemeye ça- lışınm. Madem atasözüyle girdik, atasözüyie çıkalım. Biz sözleri aktaralım, yorumunu siz yapın. Arnavut atasözü: "Akıl insanın külahında bir çividir, yumnık yeme- den içeri girmez." Sırp atasözü: "Insanlarbalık gibidir, balık sudan çıkınca, insan in- sanlıktan çıkınca ölür." Son atasözü de genel olsun: "Kardeşe kardeş gibi davranmayan, bir yabancı- ya efendi demek zorunda kalır." 9. Ulastırma Sûrası sona erdi Demiryollanna yatınm istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -11 yıl aradan son- ra toplanan 9. Ulastırma Şû- rası çalışmalannı tamamla- dı. Türkiye'nin ulaştırma ve haberleşme polıtıkalanna yön verecek kararlann alın- dığı 9. Ulastırma Şûrası 'nda, 21. yüzyılda ulaşım siste- minde yapılacak yatınmla- nn demiryollan eksenınde gerçekleştirilmesi kararlaştı- nldı. 3 gün süren 9. Ulastırma Şûrası. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirelin de katıl- dıgı oturumda "Şûra Sonuç Bfldirgesi1 ' okunarak dün so- na erdi. Ulastırma Bakanlığı Musteşan Süreyya Yücd Öz- den tarafından okunan sonuç bildirgesınde. dünyadaki ge- lişmelere koşut olarak toplu taşımacılıga gereken önemin verilerek yeni politikalann bu eksende oluşturulması kararlaştırıldı. Türkiye'yi bilgi toplumuna taşıyacak teknik altyapı konusundaki diizenlemelerin bir an önce yapılması gerektiği vurgula- nan bildirgede, halkın Inter- net ve benzeri hizmetlerden yararlanmasının sağlanması gerektiği kaydedildi. Bildir- gede şu kararlar alındı: "Elektrik şebekesi,demir- yolu hatlannın \e kablolu T\ şebekelerinin haberleşmede kullanılmasL sanal eğitim sis- teminin altyapısuun vaygın- laştırüması. daha kaliteli sa- yısaJ radyw-TV yayınlan ya- pılması, posta hizmetlerinde insan gücünden tasarruf sağ- layıcı elektro-mekanik sis- temlerin hızla de>re>e sokul- masu kiıii bir dünya yarat- mamak. tarihi değerleri boz- mamak ilkelerini dikkate alarak çevre bilincinin yay- gınlaştınlmasu ulastırma ve haberleşme sektörünün tüm alt) apı birimlerinde veniden vapılanmaya gidilmesi. ülke savıınması öncelikli olmak üzere,yüzyıl ihtiyacuu karşı- layacak vasalann çıkanlma- sı. Y'atınmlarda öncelik sıra- S)şöyleolmahdır: Demiryolu, denizyolu, boru hatlan. ka- rayohı ve havayfllu." Demırel de ulaşım. ener- ji ve iletişimin önemine dik- kat çekerek Türkiye'nin, yaptıklannı tamamlamak. daha iyisini gerçekleştirmek ve altyapı zemınini hazırla- mak zorunda olduğunu vur- guladı. Ona kimler yansın • Baştarafı Arka Sayfada Günlüğünde yazdığı gi- bi, hıdrellez günü, insanlar köyünyakınındaki mesire- de eğlenirken o, onların birkaç adım ötesinde, tüfe- ğini tam karşısma aldı ve tetiğe bir dal parçasıyla do- kunarak hayatına son verdi. Öldü.. Onu, istediği gibi köy girişindeki tepeye gömdüler. Şimdi serin bır çınarın altında uyuyor. O. bu tek taraflı aşkının günümüzün gelgeç ilişki- leri içinde nasıl değerli ol- duğunu hiç bilmeyecek. Ama o gece gökte koca- man bir ay vardı ve Mu- rat'ın günlüğündeki bütün aşk satırlan ayın belleğıne yazıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear