23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3ŞUBAT1998SALI HABERLER " ' RUtLU SAVAŞ'IN HAZIRLADIĞI SUSURLUK RAPORUNUN TAM METNİ - 7 Yeşil'inhesabına çete içinparayağmış 7 eşil kodun açıkkimliğini bilme- diğjni, ancak emekli albay oldu- ğunu tespit ettiğini, - Halk oto- büsü için yardım edilen parayı A. Kanat, Yeşil ve îbrahim Yi- ğit'in aldıklannı, bu paranın görgü şahitleri- nin ise kendisi (M. Gül) Dalyan Ay, Hak&n Punuk ve Mustafa Pamuk'un olduğunu, - Dalyan Ay'ın 5.8.1994 günü satırlaöldü- rüldüğünü, beyan etmiştir. - Bingöl birimimizde görevli bir personel a*-acıhğı ile 1994 Haziran ayı içerisinde ge- tirdiği bir teklifte, çeşitli Avrupa ülkelerinde faaliyette bulunan bir grubun istenildiği tak- dirde, yurtdışında bazı eylemleri taşeron ola- rak gerçekleştirilmesintn kendisi (M. Yıldı- nm) aracıhğı ile sağlanabileceğini belirtmiş, bu lconunun MehmetEymür'e iletilerek, gö- rüşmesinin sağlanmasını talep etmiştir. Bu- nun üzerine adı geçen ile Eylül 1994 ayında ilişkiye geçilmiştir. - Şahıs. Ocak 1995 tarihinde Ankara Em- niyet Müdürlüğu tarafından gözaltına alın- mış, yapılan sorgusunda sürekli olarak, ken- disinın teşkilatımızla olan ilişkileri, ilişkide bulunduğu kişilerin kimler olduğu, verdiği bilgilerin neier olduğunu, dönemin Ankara Emnıyet Müdürü Orfaan Taşanlar tarafından bizzat sonılmuştur. Sorgu sırasında adı geçen Orhan Taşanlar'a nerede sorgulandığım bil- mek istediğini, Türk EmniyetTeşkilatı'na ait bir birimde, Türkiye'nin güvenliği ile ilgili diğer kuruluşlar hakkında sualler yöneltilme- sini yadırgadığını ifade etmiştir. Bahse konu sorgu esnasında aynca, şahsın kendisine ait silahm kullamlmast suretiyle boş yere atış yapılmış, bilahare sorgucular, bu atışlar sıra- sında silahtan çıkan kovanlann, meydana ge- lebilecek bir eylem sonrasında olay mahaİli- ne bırakılabileceğini söyleyerek şahsı tehdit etmişlerdir. Şahsın sorgu sırasında kmlanka- burga kemiği, teşkilatırruzı konu ile ilgili ola- rak bilgilendirmek üzere geldiği sırada tara- fimızca tedavi ettirihniştir. (Mehmet Eymür, lçişleri Bakanı Meral Akşener'e yazdığı 12.2.1997 tarihli mektubunda. HanefiAva'yı şikâyet ederken, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın kendisini gece 03'te ara- yıp Yeşil'in teslim alınmasını istediğini An- kara bölgesinin de kendisinin de ılgileri ol- madığını söylediğini naklediyor.) Adı geçenle 30 Kasım 1996 tarihinden iti- baren htibatmuz kalmamıştır. MlT'in açiklamalan bunlardır ve oldukça ketum bir anlatımın hâkim olduğu aşikârdır. Sn. Başbakan'abir husus tekrarenarzedil- melidir. Açıklamalanmız asla MtT'in, Jan- darma'nm, Emniyet'in veya Turizm Bakan- lığı'nin yahut kişilerin tenİcidi yoluyla yaptı- nlmalan anlamında değildir. Türk halkı sağ- duyusu ile Susurluk olayında devletin bazı yanlışlannı tespit etmiştir. Bu yanlışlann ka- bulünüve galibaörür dilenmesini beklemek- tedir. Bizim amacımiz daSn. Başbakan'abu konuda sadece doğruyu-veya kabiliyetimiz nispetinde tespit ettiğimiz doğruyu sunmak- tan ibarettir. Yeşil'ln başka Iglert Yukanda bahsi geçen Mahmut Yıldınm'm takdim edilen 10 sayfada bahsedilmeyen baş- ka işleri de vardır. Etibank Teftiş Kurulu'nca düzenlenen 27.11.1997 tarih, 3/29 sayılı rapora göre "\fe- ş9 kod Mahmut Yıkhnm" Şubat 1997 tan- hine kadar Etibank Elazığ Ferrokrom Tesis- lerinde işçi olarak çalışmış, maaş almış, emeklilik primi ödenmiştir. Puantör olarak çalışan Yeşil, 1981 tarihin- de Elazığ irtibat bürosunda görevlendirilmiş- tvr. Mesaı arkadaşlan ve amirlen (!) görevi- ne muntazam şekilde geldiğini söylüyor ol- malanna rağmen, hertesis müdürünün, atan- dıktan kısa bir süre sonra Mahmut Yıldı- nm'ın dosyasına baktığı, hiçbir işlem yapma- dan dosyayi iade ettiği. bir daha da Mahmut Yıldınm'ın adını telaffuz etmedikleri bilin- mektedİT. lşten çıkarma karan da tebliğ edi- lememiştir. Ahmet Demir adına Zıraat Bankası Hey- kel Şubesi'nde açtlmış birhesapta tehdit, şan- taj ve cinayet sonucu toplanan haraçlann bir bölümü yer almaktadır. Ziraat Bankası Teftiş Kurulu yaptığı bir değerlendirmede şu hususlan tespit etmiştir. "Ahmet Demir isimli şahıs Ziraat Bankası Heykel/ Ankara Şubesine miiracaat ederek ve50 bin TLyaararak bir hesap açtırmış, Ay- dmkkevler'de bilahare Bahçelievler'de adres göstererek ve nüfus hflviyet cüzdanı ile çeşitli işlemler yapmıştır.1 ' Hesaba, 20.06.1994 tanhinden itibaren adeta para yağmıştır. Mustafa Ank 200 mılyon, Ağa Yıtdız 250 milyon, Hursft Han (uyuşturucu kaçakçısı) 250 milyon, Saüh Ayten 249.7 mityon, Yosnf Tan 250 milyon, Mehmet tsen Kul 659 mil- yon. Şaban Baia 100 milyon. Ahmad Esma EyiB 300bin DM ve 50 bin LSD. Elazığ Ya- pı Kredi Bankası'nda görevli olduğunubelir- ten bir şahıs 500 milyon, Diyarbakır Şubesi havaleli ve Dicle Turizm Şirketi tarafından 110 milyon. Mehmet tsen Kul 995.6 milyon ve 737.2 milyon Tl. yatırmışlardır. Yeşil, bu paralan çeşitli tarihlerde tahsil etmiştir. Ba- zen Ankara'dan bazen Elazığ'dan şahsen ve tamamı nakit olmak üzere çekilmiştir. (Hey- kel Şubesi Hesap No: 301009-39782-9) Cebinde milyarlar Yeşil'in cebinde milyar TL ile gezdiği dü- şünülmelidir. Ankara polisi tarafından göz- lem altına alındığında cebindençıkan kartlar- da Bosch buzdolaplannın fiyatı ve indirim- leriyle ilgili notlar da çıkmıştı. İki-üç milyon TL için bu kadar yoğun bir mesai vermesi ve milyarhk tahsılatİan yaptığı tarihte bu kadar uğrâşması tahsilatın kendisinde kalmadığı- nın delilidir. Polis tarafından gözlem altma alındığında üzerinde pek çok telefon numarası çıkmıştır. Mehmet Eymür (ev, iş ve cep), îbrahim Şa- hin (iş. oto. oto özel, cep, çağn ve tstanbul ev), muhtelif il ve ilçe jandarma komutanla- n, Sultan Tekstil Aydm İpekli ve aynı numa- ralardan Mehmet Ozbey (Çatlı olarak ilave edilmiş), Sım Sakıkiev ve bûro), Farma Tıp Malzemelen A Ş gibi. (Yeşil'in kullandığı 542-21189 82 nolu telefon irtibatlan araştı- nlmış. MlT ve Jandarma ile yoğun bir tele- fon irtibatı görülmüştür. EmniyetGenel Mü- dürlüğü'nün temizliğini yapan Ertem firma- sıyla da ilişkısi var- dır.) Bir tarafta mafya üyeleri, bir tarafta özellik arz eden ku- rumlann özelliği olan kişileri... Yeşil'in Ankara, Antalya, Elazığ, mo- bil ve cep telefon ir- tibatlanmn dökümü kalın bir kitap halin- dedir. Yeşil'i sadece yukanda verilen nu- maradan arayanlann listesi (Ek 2)'de yer almakta ve Sn. Baş- bakan'ın tetkikine özellikle sunulmak- tadır. Yeşil'in üzerinde başka belgeler de vardır. Hasan Tann- kuhı adına sürücû belgesi ve tçişleri Bakanlığı îstihbarat Dairesi kimlik kartı. Bu kartın istihbarat uzmanı sıfatıyla, emekliliğine kadar gecerli olduğu da ka- yıtlıdır. Aynca boş Başbakanlık İstihba- rat Dairesi kartı da üzerindedir. Antalya Emniyet Müdürlüğü ızleme biriminin kaydettiğı telefon konuşmala- nnda Yeşil, Mehmet Eymür'le Duran Fı- rat'la bol küfürlü ko- nuşmalannda bir ka- mu görevlisinın uta- nacağı bir çerçevede konuşmakta. Çatlı ile Topal'ın (eski Shera- ton) otelinin kumarhanesinde ortak oldukla- nnı, Vett Küçük'ün işlerine mani olabilece- ğini tartışmaktadırlar. Emniyet Teşkilatı. MtT ve Jandarma bu kişiyi yakından tanımakta, takip etmekte, din- lemekte. bilgileri arşivlemekte sadece adamı frenleyıp, durdurmamaktadırlar. Neden? Bu haklı sualin en mantıklı cevabını Yeşil'in iş ve eylemlerinin kamu kurumlannın genel ter- cihlerine aykın olmaması, ters düşmemesin- de bulmak gerekir. Dolayısıyla Cem Erse- ver'e karşı alınan tedbirin bir örneğıni Yeşil için düşünmenin bir gereği yoktur. Milli İstihbarat Teşkilatımız u Adı geçenle 30 Kasım 19% tarihinden itibaren irtibad- mız kalmamışör" demekıedir. Aslında arşi- vindekı ıç karartıcı bilgilere rağmenbu kişiy- le olan irtibatı sebebiyle MlT'in sorgulan- ması gerektiği düşünülmektedir. Jandarma ilgililerinin durumu ise aynıdır. Bukişiyi dev- let görevıne gönderenlerin (MlT'in) 30 Ka- sım 1996'ya kadar yaptığı her türlü işlem kontrol edilmeye değer. Ankara'dan 09.02.1996"da yeniden pasaport verilmesin- den sonra Metin Atmaca'nm gerçek kimliği- ni bilen Ankara polisinin bu dosyayı bir mil- yon dosya arasında adeta kaybetmesinin se- bebi de bellidir. Bu pasaportu alan MtT'in hangi devlet problemini çözdüğü de araştın- labilir. Daha sonra23 ICasım 1996'daMtT'indip- lomatik pasaporttaşıyanMuratTunçveGür- can Borakod isimli mensuplannın beraberin- de Metın Atmaca (Yeşil) ve Vahdet Özer'le TK. 137 sefer sayılı Istanbul uçağinda 3 A.B.C ve D numaralı koltuklarda oturan, ls- tanbul'dan daTK. 320 sefer sayılı uçakla Bey- rut'a gıden ve VlP-Başbakanlık ışaretıyle uçan, 5 B.C.D ve 5 F'de oturan bu 4 kişinin hangi devlet görevini ifa ettiği sorusu, haklı ve yerinde bir sualdir. 30 Kasım 1997 tanhinde Sn. Başbakan'ın başkanlığında ve MlT'te yapılan toplantıda, bu noktadakı tenkidimiz ve MlT'in saygın bir kurum olduğu, bu tip işlerinden üzüntü duyulduğu belirtilince Müsteşar Sn. Sönmez Köksal; "-Siz MİT'in herzaman saygın kişikrle mi çahşbğını saruyorsunuz?'" şeklinde bir soru sormuştu. Kendilenne açıklanmaya çalışılmjştı; MlT uygun kişılerden, o alanı bilen kışilerden bil- gi toplayacaktiT. Ancak kişiler MIT'e hizmet etmekle saygınlık kazanamayacağı gibi, MlT de o kişilerin seviyesine inmiş olamaz. Oysa Yeşil'in Mehmet Eymür'e baba. babacığım demesi. Kocaeli Emniyet Müdürü'yle Hadi Özcan'ın durumunu tartışması, problemin varlığına ışaret eden bir ilişkıdir. Çeşitli ıddi- alar ise problemin ciddiyetine işaret etmek- tedir. Son yıllarda ortaya çıkan ve Susurluk ola- yı dediğimiz olay da işte budur. Bunca bilgi- ye rağmen itlaf edilmesi gereken bir kişinin VİP salonundan devlet görevine gönderilme- si anlayışı da Susurluk'tur. Konu ve irtibatlar sadece Yeşil'le de sınırlı değildir. Hadi Özcan'ın bir MlT görevlisiy- haneler işleterek temin eden ve Istanbul-Ye- şilyurt'taki kumarhanesiyle tanınan Topal. 1990 yılından itibaren Çaddebostan Büyük Kulübü işletmeye başlamıştır. Bu tarihten sonra tsrail'li kişilerle ortak olarak şirketler kurmuş ve Emperyal Şirketi bünyesinde se- nelik kazancı 1.1 mılyar dolarlık bir servetin sahibi haline gelmiştir. (Gaynmenkul ve menkul değerlerle ilgili, sahifeler dolusu mal varlığına ilişkin liste, Hesap Uzmanlan Ku- rulu'nca belirlenmıştir.) Topal, yurtiçinde ve yurtdışında gazino iş- letmeciliği. seyahat acenteliği, sigorta, men- kul değerler aracüığı, döviz ahm-satımı, gı- da, eneıjı, petrol, inşaat ve sanayi sektörlerin- de faaliyet gösteren çok sayıda şirketin de kurucusu ve sahibıdir (Şirketlere ait bir liste Ek: 5'tedir) (Topal, kumarhane açtığı şehir- lerde. muhiti olan etkili aile ve kişilerle şah- sen ilişkı kuruyor. sosyal faaliyetler için fir- satlar veriyor. para harcıyor, doğum günü, e\ - lenme yıldönümlennde şıkjestler yapıyor ve ortaklıklar kuruyordu. Alacaklannı aldıktan sonra da ilişkisini kesiyordu. Kumarhanele- rin yoğunluğunu arttıımak bahanesiyle kişi- lerebol miktarda fış verdirerek oynatıyor. so- nunda da ortaklıklan tasfıye için borç çıka- nyordu. Antalya'da bu şekilde elde ettiği bir şirkete yaptırdığı evleri mensuplanna dolar Ömer Lütfü Topal'ı öldürdükleri iddiasıyla yargılanan 3üç özel timcL Ayhan Çarkm, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy. le yaptığı telefon görüşmesinin bir bölümü, bu sahifelerde yazılanlardan daha etkili ol- sa gerektir. .-Efendim. Hadi- Hasılsın... abi? ....- Aaa Hadi hocam sen misin? Hadi- Benim abi... Hadi- Abi bir ricam var senden. _-Söy1e Hadi- Bu Veli Albay anormal derecede yükleniyor şimdi. Özellikle bu Kürşat hadi- selerinden sonra yükleniyor. Tahminim Sedat Peker bağ kurdular herhalde. Veya Kürşat kendisi ona bır şeyler dedi. _.- Sedatm kanalryU ohnuştur. Hadi- Belki de. Buna bir şey söylettire- mezmiyiz abi ya. _„ ŞimdiVeli Albayia Hacuun (Yeşil)duru- mu nasıl, i>i mi onunla? Hadi- Burda abi 30-40 kişiyiz biz. Tomba- la davasma bir ay içinde en az 10 milyar lira kazandık. Şimdi biliyor bunu. Kadın satmak serbest. Tombalalara engel oluyorlar. Şimdi kış günü. 50'şer milyon verse 40 kişiye 2 mil- yar yapıyor. 4 milyar para dağıttım. Kimse- de bır lıra yok, vallahi billahi abi. _.-Scnhacıya söyle.Onunjandarmada ta- nıdığı çok. Benim yok vaBa. Hadi- Kasıt yapıyo bu Veli Albay bunu. Bu telefon konuşması Sn. Müsteşar'ın saygınlık konusundaki sualinin de cevabıdır. Geçmişini tombalacılıkla sağlayan ve ko- kainı Türkıye'ye getiren adam olarak tanı- nan, sonralan kumarhaneler kralı olan Topal, 1978-1981 yıllannda Belçika'da. 1981-1984 arasında ABD'de uyuşturucu kaçakçılığm- dan hapis yatmıştır. Geçimini kaçak kumar- üzennden satmış, Omer Şarlak Paşaya. Em- niyet Müdürü Mete Altan'a da yer tâhsıs et- mişti. Şirket hisselerinin devrinde ise kamu görevlilerini kullanmıştı.) Havaş'ın özelleştirme safhasındaki Genel Müdürü Ahmet Kutlu'dur Adı geçen To- pal'ın yakın ve mutemet yöneticilenndendir. Kumartianeter kralı Topal'ın özellikle kumarhaneleri ön plan- dadır. Kumarhanelerin biri Bakû'de. diğeri Kıbns'ta ve Türkmenistan'da (Türkmenis- tan'daki Ak Altın Kumarhanesini Grand Türkmen Oteli Kumarhanesi. daha sonra da diğer kumarhaneler takip etmiştir) olmak üzere toplam 17 adettir. Ancak, Türkmenis- tan'daki kumarhane adedinin süratle arttığı da bu çalışmalanmız safhasmda ortaya çıkmış- tır. Aynca, tzmir, Eskişehir ve Adana'da Em- perland Eğlence merkezleri mevcuttur. Ömer Lütfü Topal'la ilgili olarak verilebi- lecek çok fazla bilgi vardır. Burada sadece ko- nuyu aydınlatacak hususlar üzerinde durula- caktır. Topal'ın kumarhaneler kralı olması, 1991 yılı sonrasıdır. Hk kumarhane, Turizm Baka- nı tlhan Aküzüm'ün bakanlığı dönemindedir. Aşağıdaki liste bazı fıkirler verir ve Topal krallığının gelişimini gösterir mahiyettedir. (Talih oyunlan salonlannın açılması, düzeni, kontrolü konusunda sık sık değişiklikler ya- pılmış, salonlann açılması kolaylaştınlmış adeta teşvik edilmiştir.Milyonlarca dolarlık gelire rağmen gerçek manada ne denetim, ne de vergi ıncelemesi vardır. Bakanlığın fon olarak aldığı birkaç milyar lira göze batmak- ta ve tartışılmaktadır. Kumarhaneler ve işle- tenler devletin tüm mekanizmalannı etkisiz- leştirebılmişlerdir.) Grup şirketleri 23 adettir. Bu şirketlerden sadece Emperyal Turizm Ticaret AŞ bünye- sindeki işletmeler 24 adettir. Menkul değer- lerle ugraşan 3 ayn şirket, her şirketin muh- telif yerlerde şubeleri mevcuttur. EMPERYAL OTELCİLİK TURİZM VE TİCARET AŞ TARAFINDAN İŞLETİLEN TALİH OYUNLARI SALONLAR1: Işletmenın adı îzin tanh Adana Seyhan Oteli 06.03.1991 Mtalya Saray Regency Oteli 19.11.1991 .Antalya Ofo Oteli 22.10. 1992 Istanbul Akgün Oteli 02.10 1992 Aydm Kuşadası Onura Oteli 02.10.1992 Antalya Grand Kaptan Oteli 22.04.1993 tstanbul Polat Rönessance Oteli 01.07.1993 Antalya Seven Seas Oteli 17.06.1994- 28.01.1997 tstanbul Hyatt Regeney Oteli 08.07.1994 Mersın Hilton Oteli 09.03. 1994 REGAL TURİZM VE TİCARET AŞ TA- RAFINDAN İŞLETİLEN TALİH OYUN- LARI SALONLARI Muğla Bodrum Resort Oteli 29.08.1995 tstanbul Eresin Topkapı Oteli 14.02.1996 LElSURE INVESTMENTS TURİZM AŞ TARAFINDAN İŞLE- TİLEN TALİH OYUN- LARI SALONU tstanbul Ceylan In- tercontinantel Oteli 17.11.1996 Kumarhanelerle ilgi- li olarak önemli bir ge- lişme de yurtdışı faali- yetlerdir. Topal'ın tsrail'li or- tağı Ruven ve yardım- cısı BayEükumarhane- lere gelen tsrailli ve di- ğer yatınmcılann öde- melerini yurtdışında yapmalannı sağlamak- tadır. Belli ve uzun ol- mayanbır dönemde Ru- ven'in 17 milyon dolan topladığı ve yurtdışında kendi hesabına yatırdı- ğı öğrenilmiştir. Hesap uzmanlan da yürütmekte olduklan çalışmalarda "Banka hesaplanndan mute- metler olduğunu tah- min ettignniz şahıslar tarafindan çok fazla adet ve büyük miktar- lardaki nakit paralann tatimatlara istinadençe- kildigi,ayncadoğrudan banka hesaptenyla »»- küendirilmeyen (kasa havalesi şeklinde) özet- likk 50.000 LSD'ninal- ünda gorûnmeyen iş- lemler kaleminden de- ğişik isimler altında yurtdışı transfeıierinin yapıktağuu" tespit et- mişlerdir. Topal'ın banka he- sap hareketlerinı göste- ren ekstrelerin tetkiki fevkalade ilgi çekicidir. Akbank'ın bir ş.ube- sinde ve 7 aylık dönemdeki parahareketi (sa- dece Emperyal Şirketinç ait olmaküzere) 1.3 trilyon TCdir. Şirket yetkililerinden birinın Ahmet Ka- ra'nın şahsi hesabı ise 7 ayda 855 milyar TL' dir. Bir diğer şubedeki hesabı ise 840 milyar Tl.dır. Bir kişinin adına açılmış pek çok hesap, adına hesap açılmış pek çok kişi vardır. Mesala Ahmet Kara'nın sadece Akbank'ta açılmış TL hesap ekstreleri birkaç trilyon TL'ye ulaşmaktadır. Bir çok kişinin TL, dolar ve mark hesap- lannın incelenmesi müteaddit kredi kartlan hesaplanmn yine TL, dolar ve markolarakta- kibi gerekmektedir. Kapsamlı vergi ve diğer işlem incelemele- rinin yıllarca yapılmamış oluşu ilgi çekicidir. Kumarhanelerin gelirini azaltmak için ön- ce masraflar gösterilmemiş. yatak, yemek ve diğer ikramlar Topal'ın mutemedi kışilere ait kredi kartlan ile karşılanmıştır. Vergi vs mi- nimıze edilerek farklı yerlerdeki muhasebe kayıtlanyla sistem şirketin lehine çalıştml- mıştır. Turizm BakanhğYnın yaptığı incele- melerde bazı oyun makine ve teçhizatının il- legal yollardan elde edildiğini gösterir bilgi- ler derlenmişse de hiçbir işlem yapılamanuş- tır. Emperyal Şirketi, Kıbns'ta ve Azerbay- can'da da etkili olmuştur. Bakû'de yaptınlan konukevinin yapımın- daki finansman sıkmtısı üzerine inşaatın o- tel olarak tamamlanması, otele bitışik bir ku- marhane yapılması kararlaştınlarak işletme- ciliği Emperyal üstlenmiştir. Topal. bu proje içm 8 milyon dolar harcamıştır. Bu projeyi gerçekleştiren Cumhurbaşka- SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Türkiye ile ABD arasındaki çelişmele- ri abartanlar, şimdi ne düşünüyoriar çok merak ediyorum. Körfez krizinin ABD tarafından yeniden tırmandınlmak isten- mesi ülkemizde telaş yarattı. Hükümeti oluşturan partilerin liderleri toplantı üze- rine toplantı yaptılar. ABD ile hep bir mesafesi olan Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit'in inisiya- tifiyte hükümet başlangıçta ABD'ye kar- şı çıkıyormuş gibi bir izlenim verdi. Çok geçmeden bu izlenimin doğaı olmadığı ortaya çıktı. Daha sonra Genelkur- may'ın, DTP lideri Hüsamettin Cindo- ruk'un ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın katılımıyla yapılan toplantılarda, ihtiyat- lı bir tutum dikkati çekti. ABD, Irak'a müdahale için bu kez da- ha az destek alıyor. Ingiltere dışında Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni oluşturan Fransa, Çin ve Rusya müda- haleyi istemiyoriar. Geçen sefer Arap ül- kelerinin neredeyse tamamı müdahale- ye yeşil ışık yakmışlardı. Bu kez Arap ül- Türkiye Amerika'dan Ne Kadar Uzak? keleri müdahaleden yana değiller. Buna rağmen Bill Clirtton yönetimi bastınyor. Irak müdahalesinin Türkiye'yi bölge- de zor duruma düşürecegi açık. Çünkü Inciıiik Üssü hemen Irak'ın yant başın- da. Bombalamayla birlikte yeni bir Kürt göçü dalgası gündeme gelebHir. Türki- ye'nin açıkça ABD ile birlikte hareket et- mesi, uluslararası prestijine darbe indi- rir ve bölgedeki sorunlannı daha da art- tınr. Eğer Türkiye'nin çıkariarı açısından bakılırsa, Ankara'nın bu operasyonun kesinlikle dışında kalması ve karşı çık- ması gerekir. Gel gör ki kazın ayağı öy- le değil. Ankara, Washington'a bir türlü ne istediğini söylemeye cesaret edemt- yor. Kıvranıyor. Irak'ı ikna etmek için Bağdat'a seferler düzenliyor. Son umut olarak Dışişleri Bakanı tsmail Cem, 1- rak'ı ziyaret ediyor. Bütün bu manzaraya bakıp ne dü- şünmemiz gerekiyor? Türkiye, Batı itti- fakının bir üyesi clarak ABD ile çok sıkı bir işbiriiği içinde. Bu işbiriiği, Türkiye'nin aleyhine çalışıyor. Ne yazık ki buna An- kara tepki göstermek bir yana, alttan alarak durumu idare etmeye çabalıyor. ••• Amerika, Irak konusunda tamamen dünyanın tek egemeni gibi hareket edi- yor. Hemen hemen hiç destek almama- sına rağmen, yine de tek başına müda- hale hazırlıklan yapabiliyor. Kimse ona karşı çıkamıyor. Türkiye ise kıvranıyor. Hiç istemediği bir maceranın içine çe- kilmemek için doğru dürüst tepki gös- teremiyor. Son dönemde bazı solcular, Türk dev- letintn ABD'den bağımsız hareket ettiği- ni ve bazı küçük çelişmelerin sanki ye- ni bir milli stratejiymiş gibi ortaya çıktı- ğını öne sürüyoriar. Bu tezlerin sonucu olarak Türk devletinin ve ona yön veren güçlerin peşine takılıyorlar. Yeni milliyet- çiliğin temelinde böyle bir yanılsama ya- tıyor. Türkiye askeri ve ekonomik olarak ABD'ye tam anlamıyla bağımlı. Her kriz- de bu bağımlılık tekrar tekrar ortaya çı- kıyor. İşte hükümetin hali. Buna itiraz e- den bir merkezi deviet gücü mü var? Asker mi, Cumhurbaşkanı mı itiraz edi- yor. Zaten nasıl itiraz etsin ki? Türkiye'nin silah gücü, temel bütün stratejik olanak- lan Batı'dan ve özellikle ABD'den geli- yor. IMF ekonomimizi kontrol altında tu- tuyor. Şimdi isteseler, bazı küçük ön- lemlerle iktisadi durumumuzu altüst edebiliıier. Zaten Türk hâkim güçleri de bunu bildikleri için Clinton yönetimiyle ilişkilerini dikkatli yürütüyorlar, onlarla arayı bozmak istemiyorlar. Çünkü he- men yann VVashington'un kapısına da- yanacaklar, askeri yardımdan, ekono- mik yardıma, hatta Batı'yla bozulan iliş- kileri düzeltmek için siyasi yardıma ihti- yaçlan olduklannı belirtecekler. Bu tür krizlerde bir ülke yönetimin ba- şının dik olabilmesi için içeride sağlam olması gerekiyor. Türkiye, iç gericiliğin yarattığı büyük bir istikrarsızlık ve bu- nalım yaşıyor. Kendi yurttaşını sorgusuz sualsiz öl- düren biryönetimin, dış ilişkilerinde sağ- lam olması mümkün mü? Bütün kom- şulanyla arası bozulmuş, ırkçı milliyetçi- lerin devletin kü'ıt noktalarını kontrol al- tında tuttuğu bir ülke, nasıl bağımsız ve dik başlı hareket edebilir ki? Körfez'de yeni alevtenen durum, Tür- kiye'nin iç sorunlannın büyüttüğü yara- nın, onu uluslararası alanda ne kadar zorladığını gösteriyor. Demokratik bir ül- ke, bu kadar zor duruma düşer miydi? Ulusal çıkarlan konusunda bu kadar alt- tan almak zorunda kalır mıydı? nı'nm oğlu tlhan"ABvev'dir. Kendısinm To- pal'a 500.000 dolar kumar borcu ve otelin gizli ortağı olduğu iddialan daöne sürülmek- tedir. Topal'ın Kıbns'taki kumarhaneyi bü>Tİt- tüğü ve gelecektekı talebi karşılamak üzere büyük bir yatvnm yaptığı da ifade edilmek- tedir. Türkmenıstan ise adeta Emperyal tarafin- dan işgal edilmiş gibıdir. Emperyal. Türkmenıstan'da ıki adet beş yıldızlı otel, büyük bir iş merkezi ve polikli- nik ışletmesını üstlenmiştir. Aşkaabat merke- zindeki beş yıldızlı Grand Türkmen Otel on beş yıllığına 15 milyon dolar karşılığı kira- lanmış ve ilk kumarhane açılmıştır. Akaltın Oteli yanındaki_kumarhane To- pal'ın en büyük rakibi SudiÖzkan tarafından yaptınlmışsa da. mevcut mukavelelere rağ- men Özkan dışlanmış. kumarhane 1996 yı- lında 22 milyon dolar karşılığında Emper- yal'e satılmıştır. Emperyal kısa bır zaman içinde Türkme- nistan'dapek çokış ve işletmeye sa'tııpolmuş, Başbakan Yardımcısı Gurbanmurodov'un ta- binyle "Türkmenistan'ın Sosyal Programı- mn icracısı'' durumuna gelmiştir. İlgi çekıcı olan husus; Grand Türkmen O- tel, Türk Exımbank kanalı ve kredisi ile fı- nanse edilmiş. aynca Türkmenistan'a açılan 75 milyon dolarlık kredi ıçerisinden 10.6 mil- yon dolarlık ödeme Ak Altın Otelinin yapı- mındaki malzemeler için kullanılmış ve do- layısıyla Emperyal firmasının iş ve işlemle- rini geliştirecek bir uygulamaya konu olmuş- tur. Emperyal borcunu ödemedi Emperyal borcunu Türkmenistan'a öde- mediği için. Türkmenistan kredisi de erte- lenmiş, neticede Exımbank açıkça- ve ancak araştmldığında ortaya çıkacak şekilde- Em- peryal'i finanse etmiştir. Türkmenistan'ın en üst düzey yetkilileri tstanbul'daağırlanmış. kişisel ilişkiler kurul- muş, hediyeler verilmiş ve Emperyal Türk- menistan'a açıkça ve tam olarak yerleşmiş- tir. Topal'ın Türkmenistan'da ışlettiğı otelle- rin kredisini temın eden Türk Eximbank dos- yalannı inceleyen Başbakanlık müfettişı, kre- dilerin veriliş UÜUIÜ bakımından mevzuata aykınhk tespit etmemıştır. Ancak Başbakan- lık müfettişı ilgi çekici diğer tespıtlerine de yer vermektedir. "Dikkati çeken diğer bir husus ise, kredi borcuertelemelerinin şeklklir. İlkertelemede, Türkmenistan tarafından gelen yazıiı bir is- tem bulunmamakta, aksinc bankanın bu yöo- debirgörüşme istemineilişkin mesajı mevcut bulunmaktadır. tkinci ertelecnede ise Türkmenistan'ın sa- zıb istemi bulunmakta olup. Kurulu. bu istemi 75 milyon dolann 16 milyon dolarlık kredi miktannı da eldeye-' rek 91 mihon dolar üzerinden uygulamıştır. Diğer taraftan Ak-Altın Oteü'nin I994v> luıın 1(1. ayında Grand Türkmen Oteti'nin ise 1995 \ ılının 6. a>ında açıklığı ifade edilmekle birlikte, herikişinin işletilmesinin dedaha son- ra Emperyal Turuon ve Otefcüik AŞ'ye veril- diği anlaşılmaktadır. Aynca işletme sözleşme- lerinde işletmecinin Türkmenistan dışına pa- ra çıkarması konusunda. malikin sağlayaca- ğı kolavlık \önündeki maddeler de dikkati çekmisiür. Akaltın Oteü'nin yönetim \t?işletit- mesi ile ilgili sözleşmede yer alan taraflann gizüliği bozmasının akdin iptal nedeni sayıl- mtş olması da bir o kadar dikkat çekicidir. Bütün bu hususlann dışında: GrandTürk- men Oteti'nin renuvasyonunu gerçekleştiren Mensel JV'nin (Metiş, Nurot, Yüksel ortakb- ğl) Yönetim Kurulu üyderinden Güven Sa- zak ile Abdullah Çatlı' nın ortagı olduçu Bay- sa Şirketi kunıculanndan (Mecfe Susurluk Araşbrma Komisyonu Raporu'nda, Baysa Şirketinin kuruculan. T. Ticaret Skili Gaze- tesinin 2.10.1992 tarih. 3127 sayılı nüshaan- da ya>ınlanan tstanbul 1.Ticaret Mahkeme- si'ıiin 24.9./ 1992 tarih, E.1992/3924, K: 1992/3674 sajılı karanna göre, Ant Güven Sazak, Ahmet Baydar, Silva Sazak, Mine Baydar ve Alper Baydar olarak görühnekte- dir)bazJaruun soyadlannın aynı olması daii- gi çekici bulunmuştur. Yüksel AŞnin ortagı oMuğu AY-SEL şir- ketinin diğer Türki Cumhuriyetlerinde vah- nmlar yapnğu Eximbank'tan temin edilen tis- trierde göriilmektedir." çatlı-Sazak ilişkisl Çath'nın Güven Sazak'ınçiffliğinegittiği- ne. ilgili bölümde temas edilecektir. Burada ilgi çekici bir husus daha vardır, otellerin ınşaatı veya yenilenmesı ıçın kulla- nılan kredi ertelemelennde Emperval Şirke- ti devreye gırmiş ve Eximbank'a muhatap ol- muştur. Yundışında ış yapan bir Türk fırmasının o ülke ile ilgili bırkonuyu Türkmakamlan nez- dinde takibinde bır yanhşlık olduğu iddıaedi- lemez. Ancak Türkmen tarafının 1997 tarih- li ve kabul edilmeyen yeni erteleme müraca- atındaki ifadeleT gerçek borçlunun Emperyal olduğunu ıspat etmektedır. (Ek:3) Ek. (3)'ün ikincı sayfası. Grand Türkmen Hotel projesının "ConstrucdedbytheEmpe- rial Otefcflik ve Turizm \e Ticaret AŞ" oldu- ğunu göstermektedir. Dolayısıyla Mensel JV ile Emperyal ilişkisı araştırlamaya değer gö- riilmektedir. Başbakanlık müfettışi. ertelemeler sebe- biyle Garantı Bankası'na -teminat mektubu sebebiyle- yapılmış ödemeler ve Eximbank zarannın oluşması ıhtimalini de gündeme ge- tirmektedir. Akaltın Oteli'ni yapan Oçgen AŞ'nin bir inşaat mühendisi ise tanıdık bir soyadı taşı- maktadır: Emrah Tuıar. Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun'un kredi için Eximbank'a talimat verdiği tarihten iti- baren ılişkilerin ve belirlenen bu hususlann kapsamlı bır soruşturmaya ihtıyaç gösterdi- ği düşünülmektedir. Önemli olan husus şudur, Türkmenistan doğalgaz ve petrol projelerine Emperyal de müdahıl olacak konuma gelmiş ve Türkmen yetkililer vasıtasıyla etkili olmaya başlamış- tır. SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear