10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç 9 Genel Yayın K.oordınasorü Hikmet Çetinkava • Yaaışlen Muduru. tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdüı FikretİMdz # Haber Merkezı Mudiıru Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 lstıhbarat. Cengfr \ ıldınm • Ekonomı Mehmet Saraç • Kültür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir ^ ücetman 9 Makaleler Sami Karaörtn 9 Düzehme AbduDah \-Ano9 FoCoğraf ErdoğanKöseoğlu 9Bügı-Belge Edibe Buğra 9 Yuıt Habevlerv Mehmet Faraç YayınKurolu. tttuuıSeiçuk(Bajkan ı. Orhan Eriro;. Okt*> Kurtböke. HikmetÇeönk»> a,Şükran Soner, Ergun BakuDinçTa>nnç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba>. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AtaturicBuKanNo 125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTe) 4195020(7 hat), Faks 4195027 9 tzrmr Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zı>a B\v. 1352S 2? Tel 4411220. Faks 44191179 Adana TcmsılciM.ÇetinYiğenoğlu, lnönuCd. U9Ş No.l Kat 1, Tel 363 12 ll.Faks. 363 12 15 Muessese Muduriı Üstüo \knıçn 6 Koordınaıor Ahmet Korulsnn • Muhasebtr BiAent V ener^tdare Hûsevin Gürer • lştame Önder ÇeliV • Büzı- ljlem Nail Inal # Bılgısayar Sıstem Mûrihet Çüer«SaO> FaziletKıua MEDYA C: • Yonelım Kumlu Başkanı - Oenel Mudur Gûlbîn Erduran <t Koordınator Reha lşıtman % Genel Mudur Yarduncısı SevdaÇoban Te! 514 (T 53 - 5139580-5138460-61.Faks 51J8463 YayımUyan \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş TürkocağıCad 39 41 CağalojUu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel 10 212ı 512 05 05 (20hal) Faks (O<2!2\ 513 85 95 3ŞUBAT1998 Imsak: 5.38 Güneş: 7.07 Öğle: 12.25 îkindi: 15.04 Akşam: 17.29 Yatsv. 18.53 Mumcu ve Aksoy'u anma toplantısı • ROTTERDAM (AA) - Hollanda AtatÜTkçü Düşünce Derneğı. Rotterdam'da Muammer Aksoj ve Uğur Mumcu'yu anma toplantısı düzenledi. Mersin Universitesi Rektörü Profesör llker Vural. Atatûrkçü düşüncenin günümûzde karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikeyı, Cumhuriyeti yıkarak yerine dine dayalı bır yönetim sistemi getirmek isteyenlerin oluşturduğunu belirttı. Uğur Mumcu'nun ağabeyı. avukat Ceyhan Mumcu da Aksoy ve Mumcu'yu, yapıtlannda savunduİdan düşünceleri ve eylemlerini gelecek kuşaklara aktararak anmanın daha doğru olacağını söyledi. merkezinde • Haber Merkezi - lstanbul'un büyük alışveriş merkezlerinden Carrefourre-SA'nın. kirlenen mavıliklere ve yok olan doğal yaşama dikkat çekmek amacıyla düzenlediği sergi bugün başhyor. Ressam Tülin Tanman'ın, yıtip giden doğal yaşam ve güzellikleri konu alan tablolanyla Türk Deniz Araştırma Vakfı'nın hazırladığı bır akdenizfoku iskeletinin alışveriş reyonlan arasında sunulacağı sergi bir hafta açık kalacak Yassıada turistik bölge • ANKARA(AA)- Maliye Bakanlığı, Yassıada'yı turizm bölgesi ilan ettınp tunzme açmayı planlıyor. lstanbul Adalar Belediyesi'nın istedıği Yassıada için Mılli Emlak Genel Müdürlüğü'nde bir çalışma yapıhyor. Bu çalışmada, Adnan Menderes ve arkadaşlanmn yargılandığı Yassıada'nın Turizm Bakanlığı'nca 'tunzm bölgesi' olarak ilan edilmesi öngörülüyor. Mahye Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkili, Yassıada'nın halen hiçbir altyapıya sahip bulunmadığmı söyledi. Fast-food hasta ediyor • İSTANBUL(ANKA)- Uzmanlar, yoğun iş temposu \ e kentleşmeyle artan fast-food beslenmenin diyabete (şeker hastahğı). koroner kalp hastalıldanna ve damar serthğine yol açtığını bıldirdi. Fast-food beslenme aşın hızlı yemek yemeyi beraberinde getinyor. Hızlı yemek sonucunda vücuttaki kan şeken yükselirken pankreas uyaniıyor ve insülin artıyor. lnsülin vücuttaki glikozu yaga çevirerek depo ediyor. Arbalet yasaklandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Efsanevi kahraman Giyom Tel ile özdeşleşen arbaletin yasaklanması kararlaştmldı. Emniyet Genel Müdürlüğü, saniyede 60 metre hızla ok atan arbaletlerin yasaklanması için genelge hazırladı. Arbaletlerin yurtdışmdan ithal edilmesi de yasaklandı. Katıatık projesi • TRABZON(AA)- Trabzon v e Rıze'nin ılçeleriyle birlikte çöp sorununu çözecek "Metap Projesi' için yer seçimi ve kamulaşUrma çahşmalan tamamlandı. Çevre Bakanhğı ve Dünya Bankası'nm işbırliği ile 'Türkiye Katı Atık Yönetimi Projesi' kapsamında pilot bölge seçilen Doğu Karadeniz'deki 25 belediyenin çöp sorununu çözecek proje için fizibilite çahşmalan da son aşamaya geldi. Kızılırmak Deltası, Gediz Deltası, Akyatan Lagünü ve Uluabat Gölü koruma alanı ilan edilecek Sulak alaiıları knrııtııyorıızİstanbul Haber Servisi - Doğal Ha- yatı Koruma Derneğı (DHKD) ve Çevre Bakanlığı'nın birlikte düzen- lediği etkinlikler çerçevesinde. Kın- hrmak Deltasu Gediz Deltasu Akva- tan Lagünü ve UluabatGölü koruma alanı ilan edilecek. Su kuşlannın yaşam alanlan olan sulak alanlann korunmasına ilişkin uluslararası Ramsar Sözleşmesi'nm imzalandığı 2 Şubat, tüm dünyada Sulak Alanlar Günü olarak kutlanı- yor. Türkiye'de halen ekolojik öneme sahip olan sulak alanlar, yaklaşık 1 mil- yon 240 bin hektarlık yer kaplıyor. 1950 yılından bu yana tarımsal alan- daki plansız kalkınma çabalan so- nunda 1 milyon 300 bin hektarlık su- lak alan tahrip edildi. Binlerce yıldır kullanılan, tahrip edilen sulak alan- lann değeri, ancak 1970Tİ yıllarda yapılan araştırmalar sonunda anlaşı- labildi. Bu gelişmeyle birlikte sulak alanlann korunması yönünde ulusla- rarası sözleşmeler yapılmaya başjan- dı. Ramsar Sözleşmesi de sulak alan- lann korunmasına yönelik sözleşme- lerin başında geliyor Türkiye. 1994'te Ramsar Sözleşmesi nı imzalayarak Göksu Deltası, Seyfe Gölü. Manyas Kuş Gölü. Burdur Gölü ve Sultan Sazlığı'nı Ramsar alanı ilan etmışti. Türkiye'deki sulak alanlann büyük çogunluğunun taşkın kontrolü ya da kurutma çahşmalan sonucunda eko- lojik karakterinde değışiklikler mey- dana geldiği için küçüldüğü ya da tü- müyle yok olduğubildirildi. Ramsar Sözleşmesi. sulak alanlan, "doğalya davapay,sürekli ya da mevsimseL tat- h, acı ya da tuzlu. durgun ya da akan • Ramsar Sözleşmesi'nin imzalandığı 2 Şubat, tüm dünyada Sulak Alanlar Günü olarak kutlamyor. 1950 yılından bu yana tanmsal alandaki plansız kalkınma çabalan sonunda 1 milyon 300 bin hektarlık sulak alan tahrip edildi. nun sonucu olarak gelir kaynaklan- nın kaybolması geldı. Yapılan araştır- ma sonucunda Türkiye'deki sulak alan kayıplanndan bazılan şöyle sıralanı- yor: AMtK GÖLÜ: Banndırdığı kü- çük karabatak ve yılanboyun gibi çok çeşitli nadir kuş türleriyle Amik Gö- lü, Türkiye'nin en önemli sulak alan- lanndan biriydi. 27 bin hektar alanın kunıtulması 1960'lıyıllardabaşlaya- rak 1970'li yıllarda tamamlandı. ASVAN TAŞKIN OVASI: Alaca Yalıçapkını ve büyük olasılıkla toy su kütleleri batakkklar, turbalıklar ve gelgitin çeldlmiş anında derinliği 6 metreyi aşmayan deniz suyu" şeklin- de tanımlıyor. Türkiye'de 97 önemli kuş alanı bu- lunuyor. Sulak alanlann kurutulma- s\ sonucunda başta kuş türleri olmak üzere pek çok canh türü yaşama or- tamını kaybetti ve bazılan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Sulak alanlannın kunıtulması sonucu Tür- kiye'nin yüzyüze kaldığı sorunlann başında kısa vadede bahkçıhk, saz- lık. mera alanlannın yok olması ve bu- üremekte olan 200 hektar sulak alan, 1974 yılında Keban Barajrnm sula- n altında kaldı. EMEN GÖLC: Cavur Gölü'nün güneyindeki 2750 hektar sulak alan- hk bu göl, 1971 yılında tümüyle ku- rutuldu. A\TSAZ BATAKLIĞI: Eskiden saz horozu üremekteydi. Uluslararası öne- me sahip 1000 hektar sulak alan Ram- sar kriterlerine uymaktaydı. 1968 yı- lında 1200 yaz ördeği kaydedildi. Ku- nıtulması 1973 yılında tamamlandı. REGMA BATAKLIĞI: Uluslara- rası öneme sahip olan bin hektar su- lak alan Ramsar kriterlerine uymak- taydı .1970 yılında 50 bin su kuşu sa- yıldı. Kurutma çahşmalan 1930'lu yıllarda başladı. Günümûzde tümüy- le kurutulmuş olup yerinde bir oka- liptus ormanı vardır. AVLAN GÖLÜ: Uluslararası öne- me sahip 800 hektar sulak alan Ram- sar kriterlerine uymaktaydı. 1970 yı- lında 21 bin 391 su kuşu sayıldı. Ku- rutulması 1976 yılında tamamlandı. KARAGÖL: 1970 ve 1971 yılın- da 18bine yakın su kuşu ve bûyük sa- yüardaangıt görüldü. 3280hektarhk sulak alan 1976 yılında kurutuldu. GÜVTNÇ G O L t : 1971 >ılında dikkuyruk ve yaz ördeğinın ürediğı kanıtlandı. 200 hektar sulak alan 1980'lerin sonunda kurutuldu. Gök- çeli Gölü. Yarma Bataklığı, Hamam Gölü, Alparslan Gölü, Gencalı Gölü, Pınarbaşı Gölü, Söğüt Gölü, Ovage- lemiş Gölü, Kestel Gölü, Arapçayı- n. Çumra Ovası, Sakarya Nehri Taş- kın Ovalan, Gökçeören Gölü, Simav Gölü, Cellat Gölü, Efteni Gölüde ku- nırulan alanlar arasında yer aldı. 1960Marda dev redcn çıkarüan tramvaylar yaklaşık 100 >il bo\ıınca tstanbul'da varhğını sürdürmüştü. tşte üstte 194O'lı yülardan bir görüntü. Durakta daha fazla beklemek istemeyenler tramvayın kapdannda yolculuk ediyorlar. Sağda bugünün tstîklal CaddesL 'Nostaljik' tramv^v Taksim-Tünel arasında yolcu taşıyor. (Fotoğraflar: CUMHURİYET ARŞİVİ' KUBİLAY TÜNTÜL) Kent içinde sabah ve akşam saatlerindeki trafik akışı 'yürüyüş hızmm' bile altma düştü Tramvayın lıızuıa hasret kaldık•/ _OKTAY EKİNCt Istanbul'a yaklaşık "100 >T1" hizmet ettikten sonra 1960'larda devreden çıkartılan tarihi tram- vaylar eğer aynı hatlarda varhğını sürdürebilsey- dı bırçok araçtan çok daha "hızh" toplu ulaşımı sağlayabıleceklerdi. Üstelik, yıne bugünkü kent içi ortalamatrafik hızınm neredeyse "3 kati" olan ve vaktiyle beğenilmeyen o "eski hızlanyla''... Trafik uzmanlan. lstanbul'da 07.00 ile 20.00 ara- sındakı 13 saathk iş yolculuğu zamanının yakla- şık 6 saatlık sabah ve akşam dönemlerinde, ana arterlerdeki trafik akış hızınm anık " 10 km.'sa- at'in altma'" düştüğünü belirtıyorlar. Bu arterle- rin özellikle kesişme ve daralmabölgelerinde ise . aynıdönemlerdeki pik saatlerde "> > ûrünıenızı'' bi- le daha yüksek... Llaşürma Bakanhğı' nın kısaca "tüp geciş" ola- • Ulaştırma Bakanlığı'nın demiryolu tüp geçiş projesine bağlı saptamalanna göre lstanbul'da 'ortalama yolculuk süresf bir saati bile aşarak 64.5 dakikaya tırmandı. Bu süre, 'trafiği engelliyorlar' gerekçesiyle 1960'larda kaldınlan eski tramvay güzergâhlannda daha da uzuyor ve trafik akış hızı azalıyor. rak bilinen "İstanbul Metrosu ve Demiryolu Tü- nel Geçişj" projesi için gerçekleştirdiği geniş kap- samh ulaşım etüdüne ait son saptamalara göre, ls- tanbul'da bugün "ortalamayolculuk sürea" bir sa- ati de aşarak "64.5 dakikaya" tırmanmış durum- da. Günde yaklaşık "9 mihon yokuluk" yapıldı- ğına göre. bu rakam yıne günde en az "9 tnttyon saatin" yollarda geçirildiği anlamına geliyor. Ya- ni, günde "375 bin gün" trafikte yaşanıyor!.. Aynı ulaşım etüdü, demiryolu tüp geçış ve bu- nunla bağlantılı diğer merro hatlannm gerçekleş- me durumunda bile ortalama volculuk süresinin ancak yüzde 34 oranında azalarak "42^ dakika- ya. n düşeceğini gösterıyor. Böylece, yolculuk ba- şına ortalama 22 dakikanm ortadan kalkmasıyla birlikte. genel olarak ış gücünden, taşımacıhktan ve enerjıden "740 milyon dolariık" bir ekonomik yarar elde edileceğı de tüp geçiş projesınin sağ- layacağı kazanımlar arasında... Nostaljik değil çağdaş... Bütün bu ürpertıci rakamlar ve umut bağlanan hesaplar karşısında yeniden dönüp eski tramvay- larabakıldığında, lstanbul "un bu "nostaljik" araç- Atlı tramvaylar daha sonra elektrikliye dönmüş, 1960'larda da yok edilmişti Istanbul'un 100yühksevdahsıBütün dünya kentlerin- de olduğu gibi tstanbul'da datramvay önce "ath" baş- ladı; sonra elektrikli oldu. Üstelüclstanbul, 19.yüz- yıl dünyasında New York'tan 29 yıl sonra. Pa- ris'ten 17 yıl sonra, Lond- ra'dan ise sadece 11 yıl son- ra atlı tramvaya kavuşan, bu konudaki "öncû" kent- ler arasmdaydı... Bugün bile kentin hiz- metinde olan "Tûnd" ise dürryadaki en eski 3. ye- rahı metrosudur. Tünel 1871-1876 yıllannda in- şa edilirken, Londrametrosu 8 yaşmda,New York metrosuise sadece3 yaşındaydı. OnlüParis ve Mos- kova metrolanbile lstanbul'un bu *lkwsoo'' met- rosundan daha yeniler... lstanbul'da ilk atlı tram- vay. sahibi Konstantin KrepanoEfendi olan Der- saadet Tramvm Şirketi'nce 40 yıl süreli imtiyaz hakkmı alarak 1871 'de hizmete sokuldu. Önce Azapkapı-Ortaköy hattında başlatılan seferleT. 1871-1913 vıllan arasında hizmet verdi. hemen ardmdan Aksaray'dan hareketle Yedikuk, Topkapı ve Eminönü yönündeki hatlarla yaygın- laştınldı. 1913'te artık elektrikli sisteme geçilir- ken. Bebek, Taksim, Şişfi, Edirnekap*, Kurtuluş gibi semtler de tramvay hatlanyla bağlanmıştı. Elektrikli tramvayın ilk hattı ise Karaköy-Or- taköy arasında 1914"te açıldığmda, örneğin ABD'nin Boston kentinde bile elektrikli tramvay başlayah 24 yıl olmuştu. 1960'lara kadar hizmet verecek olan elektrikli tramvayın îstanburdaki asıl yaygınlaşması ve ken- tin ulaşım yükünü büyük orandaomuzlaması "Cum- huriyet dönemindeki aO- lunlarta" gerçekleştı. Ör- negin 1923'te210olanara- ba sayısı 1930'da 320'ye yükselrrıiş, 12 güzergâhta kentin hemen her yönüne hatdöşenmişti... Cumhuriyet hükümeti, 1 Ocak 1939'da tramvay şirketlerini devletleştirdi. 6aysonradabelediyeyedevretti.Nevarki 19501er- de yayguüaşan "dtemiryolu yerine karayolu" po- litikası tramvaya da gözünü dıkmiştı. tstanbul'da 100 ydlık bu vefah dostu yok etme operasyonu "Syida'' tamamlandı. tlkkez 1%1'deMacka-Tünel hattı iptal edildi. Anadolu yakasında son kalan hat Kadıköy-Üsküdar ve Kadıkoy- Hasanpaşa tram- vaylan ise veda seferlerini 14 Kasım 1966'da "yaş- h gÖJİerk irienerek" yaptılar. O gün lstanbul as- lında "ulaşımdaki uygariığma" veda etmişti. lannın aslında bugün için bile ne denli "çağdaş" olduklan, daha bir çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor. Okurlanmızdan Berker Ertuna, ODTÜ öğre- tim üyesi Prof. Dr. tlhanTekeli'nin Istanbul'la il- gili ulaşım araştırmalanndan edindiği bazı bilgi- leri derleyerek bize ilettiği mektubunda şu sonı- yu soruyor "195S'te tstanbul'un nüfusu daha 1.5 mDyon bile degilken, tramvaytann 308 bin yolcu taşıdıguu, böylece kent içi yolcu taşımacılığuıda da tek başlanna yüzde 25Tik paya sahip oldukla- nnı anunsayan / bilen kaç kişi var?..~ Bu soruyu özellikle "•tramvayü yıüan" yaşa- yanlara sorduğumuzda ise "ulaşım süresi" konu- sunda da şu tür yanıtlan ahyoruz: "En uzun me- safe bile şimdikine göre çok daha çabuk gidilirdi. örneğin Fatiu'ten Maçka'ya en çok \-anm saat sürerdî™" Şimdi ise Fatih'ten Maçka'nın yan yolu olan Şişhane'ye bile bu sürede gündüz gidebilmek çok zor... 1960'larda tramvaylann kaldınlmasıyla birlik- te, aslında genel olarak "toplu kartıu taşımacıhğı" ilkesi de terk edilmeye başlandı. Ömeğm 1955"te kent içi yolculuklann "yûzde 63'ü" İETT. TCDD ve ŞehirHatlan vupurianncaustlenılmışken. bu oran 1975'te "yûzde 25'e" geriledı. günümûzde ise de- miryolu yüzde 6'ya, denızyolu yüzde 5'e düşmüş durumda. Sadece otobüsler, trafikte "yüzde 3" yer işgal etmelerine rağmen taşımada 'Şiizde 30" pay üst- lenerek toplu ulaşım direnışini sürdürüvorlar. De- miryollan ise yine 1960'lann başlanndakı ''yûz- de 33'lûk" ağırlıklannı. Istanbul'a raylı tüp geçiş ve metro yapılsa bile artık yeniden elde edemeye- cekler... Evet. Tramvaylar 1961 'de Avrupa yakasından, 1966'da da Anadolu yakasından tümüyle kaldın- hrken "Trafıgi engelnyorlar''. "Kent içi ulaşım hı- zını kesjyorlar" vb. gerekçelerle adeta yok edıldi- ler. O kadar ki "Bir gûn beUd pişman ohınur da ye- niden kullanılır" olasılıgını bile sanki tümüyle sil- mek için. "raylann!* da sökerek tüm "izlerini" or- tadan kaldırdılar. Eğer bunun yerine (elbette ki teknolojisini de bir ölçüde geliştirerek) tramvayh ulaşıma devam edilseydi, bugün lstanbul hiç kuşkusuz ulaşımı ve trafiği çok daha uygar ve çağdaş bir kent olacak- tı. Ne dersiniz; 35 yıl sonra "tramvay hızjna has- ret" değil miyiz? 'Sevginin azı da çoğu da çocuğa zarar verir'MUĞLA (Cumhuriyet) - Bebekler- deki temel gereksinimlerin karşılan- masmda yetersiz kalmması ya da a§ı- nya kaçılmasının gûvensizlik duygusu yarattığı belırtildi. Muğla Universitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. SerapNazk be- bek bakımmda, 0-1.5 yaş grubundaki bebeklerin yemek yeme. su içme, sev- gi gibi ihtıyaçlannm özenle karşılanma- sı gerektiğini kaydederek "'0-6 yaşla- nndaki çocukölümlerinin en büyük ne- deni ilgisizlik ve sevgisizliktir* dedi. Muğla Universitesi'nde "0 ile 6 yaş arası kişilikgefişimi'" konulu bir konfe- rans veren Doç. Dr. Nazlı, gelişim sü- recindeki çocuklann eğıtıminde dik- katli olunması gereğine değinerek şun- lan söyledi: "Çocuklarda 1.5-3yaşara- sında bağınısızlık. kuşku ve utanç, 3-6 >aş döneminde ise «irişimcilik ve suçlu- luk duygulan gelişir. İlginin azı da ço- ğu da çocuklara zarar verir. Çocuklar, sürekli olarak 'sen geri zekâhsm' de- nildiğinde bunu kabullenir M> zekâsmı kuUanmak için hiçbir çaba göstermez. Bununla birlikte çalışmayan bir çocu- ğa birileri sürekli olarak örnek gösteril- memeli, tembel olduğu sö\lenmemeli- dir. Bir süre sonra çocuk, bu duruma uyum gösterecek, başan için hiçbir ça- ba göstermeyecektir. Çocuktan yapa- bileceklerinin üzerindeld şeyler isten- memelidir. Aksi halde, istenüeni yapa- madığı zaman kendini küçümseyecek- tir." Çocuklara 1.5-3 vaş arasında tuva- let eğitımı venlmesi gerektiğini ve er- ken davTanılmasmın anne-çocuk arasın- da çatışma yaratacağını belirten Doç. Dr. Nazlı, bu durumun çocukta 'bende bir bozukluk mu \'ar' kuşkusuna yol açacağını söyledi. Çocuktaki cinsel kimliğin 3-6 yaşlannda oluştuğunu da kaydeden Doç. Dr. Serap Nazlı, bu dö- nemlerde çocuğun sorulannm üşenme- den yanıtlanması gerektiğini kaydede- rek şöyle konuştu: "Kız çocuğu anne- sini. erkek çocuğu da babasuu örnek ahnaya başlar. Yani, cinsiyetinin farkı- na \ anr. Kız çocuğu büyüyüp babasıy- laevleneceğini söyleyerek cibeler >apa- bilir. Bu durumda babası tarafından terslenirse, karşı cinsin kötü olduğu duvgulannakapılabilir.Bu da homosek- süellik sorunlanna yol açabiMr." Demirel 'Doğayı - korumak zorundayız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkı- ye'nm doğasmı korumak zo- runda olduğunu behrterek "Bu ülkenin berşe>inlnamu- sumuz \e şerenmizi nasü ko- ruyorsak öyle koruyacağız'' dedi. Çevre Bakanlığı ve Doğal Hayatı Koruma Demeğı'nin. "Düma Sulak Alanlar Gü- nü" nedeniyle düzenledığı -Türkiye'de Sulak Alanla- nn Korunması" konulu top- lantı dün yapıldı. Toplantıda konuşan Demirel, insanlığın üzerinde yaşadığı dünyay kırlettiğını çok önce anladı- ğını kaydederek doğadan ya- rarlanma konusunda "sür- dürülebiliriik" ilkesinin öne- mine dikkat çektı. Demirel. batakhk alanlann kurutul- masına yönelik eleştirilere değinerek "O günbirinci me- sek sttma\ı ortadan kaldır- makb. Ne vapacağız bunun için? Nerede bataklık bulur- sak kurutacagız. Bu noktada bugün şikâvetedilen şe>leruı bir kısmını bizyapük.Gayet tabii ki bu fa> da>i sağlarken başka taraftan da doğal ha- yata zarar vermişizdir" de- di Türkiye'nin doğasmı ko- rumak zorunda olduğunu kaydeden Demırel, "Bu ül- kenin sınırlanru nasü koru- yorsak. bu ülkenin her şevi- ni, değerierini de namusu- muzveşerefimizi koruduğu- muzgibi koruyacağız" dedi. Çevxe Bakanı tmren Ay- kut da, Türkiye'de 1 milyon hektardan fazla 250 sulak alanın bulunduğunu belirtti. En büyük tehlıkenin bu alan- lann kurutulması olduğunu vurgulayan Aykut. "Gerek ekolojik dengenin sağlanma- sında, gerekse biyolojik çe- şitliliğin saglanmasında bü- >ük önemtaşıyan sulak alan- lar Türkiye'de halen büyük tehBkelerİekarşt karşıyadır" diye konuştu. Üniversitede cinsel taciz iddiası İZMtR (Cumhuriyet Ege tlleri Bürosu) - Ege Univer- sitesi Rektörü Prof. Dr. Re- fetSaygiH. Fen Fakültesı'nde görevlı 4 ögretim üyesının "oğrencilerine cinsel tacizde bulunduklan" ıddıasıyla ıl- gılı olarak "Suçlu olanteror- taya çıkanlıp yargıva bildiri- lecek" dedi. ' Saygılı. fakültedeki bazı öğretım üyelen hakkında şı- kâyet aldıklannı, bunun üze- nne idari soruşturma başlat- tıklannı söyledi. tlk şikâyet- ler üzenne yapılan soruştur- ma sonucu EU Fen Fakülte- sı Fızik Bölümü ögretim üye- si Prof. Dr. Arslan Eroğlu'na "maaş kesme" cezası veril- diğini, artan şikâyetler son- rasında avm fakültenin Bo tanik Bölürnü'nde görev ya pan 3 profesör hakkında d; soruşturmabaşlatıldığını kay detti. Saygılı soruşturmayı rektöryardımcısının sürdüı düğünü söyledi. Saygılı. "Öğrenciter biz teslim edildi ve zarar görmt rneleri için önlem alacağL Bu ve başka konularda şiki yetiolanlarbanaveyadekaı lanna başvursurüar. Onlî bizim evlatianmız" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear