Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç
9 Genel Yayın K.oordınasorü Hikmet
Çetinkava • Yaaışlen Muduru. tbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdüı FikretİMdz
# Haber Merkezı Mudiıru Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 lstıhbarat. Cengfr
\ ıldınm • Ekonomı Mehmet Saraç • Kültür
Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir ^ ücetman
9 Makaleler Sami Karaörtn 9 Düzehme AbduDah
\-Ano9 FoCoğraf ErdoğanKöseoğlu 9Bügı-Belge
Edibe Buğra 9 Yuıt Habevlerv Mehmet Faraç
YayınKurolu. tttuuıSeiçuk(Bajkan ı.
Orhan Eriro;. Okt*> Kurtböke.
HikmetÇeönk»> a,Şükran Soner,
Ergun BakuDinçTa>nnç, tbrahim
Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AtaturicBuKanNo
125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTe) 4195020(7 hat), Faks
4195027 9 tzrmr Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zı>a
B\v. 1352S 2? Tel 4411220. Faks 44191179 Adana
TcmsılciM.ÇetinYiğenoğlu, lnönuCd. U9Ş No.l Kat 1,
Tel 363 12 ll.Faks. 363 12 15
Muessese Muduriı Üstüo \knıçn 6
Koordınaıor Ahmet Korulsnn •
Muhasebtr BiAent V ener^tdare Hûsevin
Gürer • lştame Önder ÇeliV • Büzı-
ljlem Nail Inal # Bılgısayar Sıstem
Mûrihet Çüer«SaO> FaziletKıua
MEDYA C: • Yonelım Kumlu
Başkanı - Oenel Mudur Gûlbîn
Erduran <t Koordınator Reha
lşıtman % Genel Mudur Yarduncısı
SevdaÇoban Te! 514 (T 53 -
5139580-5138460-61.Faks 51J8463
YayımUyan \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş
TürkocağıCad 39 41 CağalojUu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel 10 212ı 512 05 05 (20hal) Faks (O<2!2\ 513 85 95
3ŞUBAT1998 Imsak: 5.38 Güneş: 7.07 Öğle: 12.25 îkindi: 15.04 Akşam: 17.29 Yatsv. 18.53
Mumcu ve
Aksoy'u anma
toplantısı
• ROTTERDAM (AA) -
Hollanda AtatÜTkçü
Düşünce Derneğı.
Rotterdam'da Muammer
Aksoj ve Uğur Mumcu'yu
anma toplantısı düzenledi.
Mersin Universitesi
Rektörü Profesör llker
Vural. Atatûrkçü
düşüncenin günümûzde
karşı karşıya kaldığı en
büyük tehlikeyı,
Cumhuriyeti yıkarak yerine
dine dayalı bır yönetim
sistemi getirmek
isteyenlerin oluşturduğunu
belirttı. Uğur Mumcu'nun
ağabeyı. avukat Ceyhan
Mumcu da Aksoy ve
Mumcu'yu, yapıtlannda
savunduİdan düşünceleri ve
eylemlerini gelecek
kuşaklara aktararak
anmanın daha doğru
olacağını söyledi.
merkezinde
• Haber Merkezi -
lstanbul'un büyük alışveriş
merkezlerinden
Carrefourre-SA'nın.
kirlenen mavıliklere ve yok
olan doğal yaşama dikkat
çekmek amacıyla
düzenlediği sergi bugün
başhyor. Ressam Tülin
Tanman'ın, yıtip giden
doğal yaşam ve güzellikleri
konu alan tablolanyla Türk
Deniz Araştırma Vakfı'nın
hazırladığı bır akdenizfoku
iskeletinin alışveriş
reyonlan arasında
sunulacağı sergi bir hafta
açık kalacak
Yassıada
turistik bölge
• ANKARA(AA)-
Maliye Bakanlığı,
Yassıada'yı turizm bölgesi
ilan ettınp tunzme açmayı
planlıyor. lstanbul Adalar
Belediyesi'nın istedıği
Yassıada için Mılli Emlak
Genel Müdürlüğü'nde bir
çalışma yapıhyor. Bu
çalışmada, Adnan
Menderes ve arkadaşlanmn
yargılandığı Yassıada'nın
Turizm Bakanlığı'nca
'tunzm bölgesi' olarak ilan
edilmesi öngörülüyor.
Mahye Bakanlığı'ndan bir
üst düzey yetkili,
Yassıada'nın halen hiçbir
altyapıya sahip
bulunmadığmı söyledi.
Fast-food hasta
ediyor
• İSTANBUL(ANKA)-
Uzmanlar, yoğun iş
temposu \ e kentleşmeyle
artan fast-food
beslenmenin diyabete
(şeker hastahğı). koroner
kalp hastalıldanna ve
damar serthğine yol
açtığını bıldirdi. Fast-food
beslenme aşın hızlı yemek
yemeyi beraberinde
getinyor. Hızlı yemek
sonucunda vücuttaki kan
şeken yükselirken pankreas
uyaniıyor ve insülin artıyor.
lnsülin vücuttaki glikozu
yaga çevirerek depo ediyor.
Arbalet
yasaklandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Efsanevi
kahraman Giyom Tel ile
özdeşleşen arbaletin
yasaklanması
kararlaştmldı. Emniyet
Genel Müdürlüğü, saniyede
60 metre hızla ok atan
arbaletlerin yasaklanması
için genelge hazırladı.
Arbaletlerin yurtdışmdan
ithal edilmesi de
yasaklandı.
Katıatık projesi
• TRABZON(AA)-
Trabzon v e Rıze'nin
ılçeleriyle birlikte çöp
sorununu çözecek "Metap
Projesi' için yer seçimi ve
kamulaşUrma çahşmalan
tamamlandı. Çevre
Bakanhğı ve Dünya
Bankası'nm işbırliği ile
'Türkiye Katı Atık
Yönetimi Projesi'
kapsamında pilot bölge
seçilen Doğu
Karadeniz'deki 25
belediyenin çöp sorununu
çözecek proje için fizibilite
çahşmalan da son aşamaya
geldi.
Kızılırmak Deltası, Gediz Deltası, Akyatan Lagünü ve Uluabat Gölü koruma alanı ilan edilecek
Sulak alaiıları knrııtııyorıızİstanbul Haber Servisi - Doğal Ha-
yatı Koruma Derneğı (DHKD) ve
Çevre Bakanlığı'nın birlikte düzen-
lediği etkinlikler çerçevesinde. Kın-
hrmak Deltasu Gediz Deltasu Akva-
tan Lagünü ve UluabatGölü koruma
alanı ilan edilecek.
Su kuşlannın yaşam alanlan olan
sulak alanlann korunmasına ilişkin
uluslararası Ramsar Sözleşmesi'nm
imzalandığı 2 Şubat, tüm dünyada
Sulak Alanlar Günü olarak kutlanı-
yor. Türkiye'de halen ekolojik öneme
sahip olan sulak alanlar, yaklaşık 1 mil-
yon 240 bin hektarlık yer kaplıyor.
1950 yılından bu yana tarımsal alan-
daki plansız kalkınma çabalan so-
nunda 1 milyon 300 bin hektarlık su-
lak alan tahrip edildi. Binlerce yıldır
kullanılan, tahrip edilen sulak alan-
lann değeri, ancak 1970Tİ yıllarda
yapılan araştırmalar sonunda anlaşı-
labildi. Bu gelişmeyle birlikte sulak
alanlann korunması yönünde ulusla-
rarası sözleşmeler yapılmaya başjan-
dı.
Ramsar Sözleşmesi de sulak alan-
lann korunmasına yönelik sözleşme-
lerin başında geliyor Türkiye. 1994'te
Ramsar Sözleşmesi nı imzalayarak
Göksu Deltası, Seyfe Gölü. Manyas
Kuş Gölü. Burdur Gölü ve Sultan
Sazlığı'nı Ramsar alanı ilan etmışti.
Türkiye'deki sulak alanlann büyük
çogunluğunun taşkın kontrolü ya da
kurutma çahşmalan sonucunda eko-
lojik karakterinde değışiklikler mey-
dana geldiği için küçüldüğü ya da tü-
müyle yok olduğubildirildi. Ramsar
Sözleşmesi. sulak alanlan, "doğalya
davapay,sürekli ya da mevsimseL tat-
h, acı ya da tuzlu. durgun ya da akan
• Ramsar Sözleşmesi'nin imzalandığı 2 Şubat, tüm
dünyada Sulak Alanlar Günü olarak kutlamyor.
1950 yılından bu yana tanmsal alandaki plansız
kalkınma çabalan sonunda 1 milyon 300 bin
hektarlık sulak alan tahrip edildi.
nun sonucu olarak gelir kaynaklan-
nın kaybolması geldı. Yapılan araştır-
ma sonucunda Türkiye'deki sulak alan
kayıplanndan bazılan şöyle sıralanı-
yor:
AMtK GÖLÜ: Banndırdığı kü-
çük karabatak ve yılanboyun gibi çok
çeşitli nadir kuş türleriyle Amik Gö-
lü, Türkiye'nin en önemli sulak alan-
lanndan biriydi. 27 bin hektar alanın
kunıtulması 1960'lıyıllardabaşlaya-
rak 1970'li yıllarda tamamlandı.
ASVAN TAŞKIN OVASI: Alaca
Yalıçapkını ve büyük olasılıkla toy
su kütleleri batakkklar, turbalıklar
ve gelgitin çeldlmiş anında derinliği 6
metreyi aşmayan deniz suyu" şeklin-
de tanımlıyor.
Türkiye'de 97 önemli kuş alanı bu-
lunuyor. Sulak alanlann kurutulma-
s\ sonucunda başta kuş türleri olmak
üzere pek çok canh türü yaşama or-
tamını kaybetti ve bazılan yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Sulak
alanlannın kunıtulması sonucu Tür-
kiye'nin yüzyüze kaldığı sorunlann
başında kısa vadede bahkçıhk, saz-
lık. mera alanlannın yok olması ve bu-
üremekte olan 200 hektar sulak alan,
1974 yılında Keban Barajrnm sula-
n altında kaldı.
EMEN GÖLC: Cavur Gölü'nün
güneyindeki 2750 hektar sulak alan-
hk bu göl, 1971 yılında tümüyle ku-
rutuldu.
A\TSAZ BATAKLIĞI: Eskiden saz
horozu üremekteydi. Uluslararası öne-
me sahip 1000 hektar sulak alan Ram-
sar kriterlerine uymaktaydı. 1968 yı-
lında 1200 yaz ördeği kaydedildi. Ku-
nıtulması 1973 yılında tamamlandı.
REGMA BATAKLIĞI: Uluslara-
rası öneme sahip olan bin hektar su-
lak alan Ramsar kriterlerine uymak-
taydı .1970 yılında 50 bin su kuşu sa-
yıldı. Kurutma çahşmalan 1930'lu
yıllarda başladı. Günümûzde tümüy-
le kurutulmuş olup yerinde bir oka-
liptus ormanı vardır.
AVLAN GÖLÜ: Uluslararası öne-
me sahip 800 hektar sulak alan Ram-
sar kriterlerine uymaktaydı. 1970 yı-
lında 21 bin 391 su kuşu sayıldı. Ku-
rutulması 1976 yılında tamamlandı.
KARAGÖL: 1970 ve 1971 yılın-
da 18bine yakın su kuşu ve bûyük sa-
yüardaangıt görüldü. 3280hektarhk
sulak alan 1976 yılında kurutuldu.
GÜVTNÇ G O L t : 1971 >ılında
dikkuyruk ve yaz ördeğinın ürediğı
kanıtlandı. 200 hektar sulak alan
1980'lerin sonunda kurutuldu. Gök-
çeli Gölü. Yarma Bataklığı, Hamam
Gölü, Alparslan Gölü, Gencalı Gölü,
Pınarbaşı Gölü, Söğüt Gölü, Ovage-
lemiş Gölü, Kestel Gölü, Arapçayı-
n. Çumra Ovası, Sakarya Nehri Taş-
kın Ovalan, Gökçeören Gölü, Simav
Gölü, Cellat Gölü, Efteni Gölüde ku-
nırulan alanlar arasında yer aldı.
1960Marda dev redcn çıkarüan tramvaylar yaklaşık 100 >il bo\ıınca tstanbul'da varhğını sürdürmüştü.
tşte üstte 194O'lı yülardan bir görüntü. Durakta daha fazla beklemek istemeyenler tramvayın
kapdannda yolculuk ediyorlar. Sağda bugünün tstîklal CaddesL 'Nostaljik' tramv^v Taksim-Tünel
arasında yolcu taşıyor. (Fotoğraflar: CUMHURİYET ARŞİVİ' KUBİLAY TÜNTÜL)
Kent içinde sabah ve akşam saatlerindeki trafik akışı 'yürüyüş hızmm' bile altma düştü
Tramvayın lıızuıa hasret kaldık•/ _OKTAY EKİNCt
Istanbul'a yaklaşık "100 >T1" hizmet ettikten
sonra 1960'larda devreden çıkartılan tarihi tram-
vaylar eğer aynı hatlarda varhğını sürdürebilsey-
dı bırçok araçtan çok daha "hızh" toplu ulaşımı
sağlayabıleceklerdi. Üstelik, yıne bugünkü kent
içi ortalamatrafik hızınm neredeyse "3 kati" olan
ve vaktiyle beğenilmeyen o "eski hızlanyla''...
Trafik uzmanlan. lstanbul'da 07.00 ile 20.00 ara-
sındakı 13 saathk iş yolculuğu zamanının yakla-
şık 6 saatlık sabah ve akşam dönemlerinde, ana
arterlerdeki trafik akış hızınm anık " 10 km.'sa-
at'in altma'" düştüğünü belirtıyorlar. Bu arterle-
rin özellikle kesişme ve daralmabölgelerinde ise
. aynıdönemlerdeki pik saatlerde ">
>
ûrünıenızı'' bi-
le daha yüksek...
Llaşürma Bakanhğı' nın kısaca "tüp geciş" ola-
• Ulaştırma Bakanlığı'nın demiryolu tüp geçiş projesine bağlı saptamalanna
göre lstanbul'da 'ortalama yolculuk süresf bir saati bile aşarak 64.5 dakikaya
tırmandı. Bu süre, 'trafiği engelliyorlar' gerekçesiyle 1960'larda kaldınlan
eski tramvay güzergâhlannda daha da uzuyor ve trafik akış hızı azalıyor.
rak bilinen "İstanbul Metrosu ve Demiryolu Tü-
nel Geçişj" projesi için gerçekleştirdiği geniş kap-
samh ulaşım etüdüne ait son saptamalara göre, ls-
tanbul'da bugün "ortalamayolculuk sürea" bir sa-
ati de aşarak "64.5 dakikaya" tırmanmış durum-
da. Günde yaklaşık "9 mihon yokuluk" yapıldı-
ğına göre. bu rakam yıne günde en az "9 tnttyon
saatin" yollarda geçirildiği anlamına geliyor. Ya-
ni, günde "375 bin gün" trafikte yaşanıyor!..
Aynı ulaşım etüdü, demiryolu tüp geçış ve bu-
nunla bağlantılı diğer merro hatlannm gerçekleş-
me durumunda bile ortalama volculuk süresinin
ancak yüzde 34 oranında azalarak "42^ dakika-
ya.
n
düşeceğini gösterıyor. Böylece, yolculuk ba-
şına ortalama 22 dakikanm ortadan kalkmasıyla
birlikte. genel olarak ış gücünden, taşımacıhktan
ve enerjıden "740 milyon dolariık" bir ekonomik
yarar elde edileceğı de tüp geçiş projesınin sağ-
layacağı kazanımlar arasında...
Nostaljik değil çağdaş...
Bütün bu ürpertıci rakamlar ve umut bağlanan
hesaplar karşısında yeniden dönüp eski tramvay-
larabakıldığında, lstanbul "un bu "nostaljik" araç-
Atlı tramvaylar daha sonra elektrikliye dönmüş, 1960'larda da yok edilmişti
Istanbul'un 100yühksevdahsıBütün dünya kentlerin-
de olduğu gibi tstanbul'da
datramvay önce "ath" baş-
ladı; sonra elektrikli oldu.
Üstelüclstanbul, 19.yüz-
yıl dünyasında New
York'tan 29 yıl sonra. Pa-
ris'ten 17 yıl sonra, Lond-
ra'dan ise sadece 11 yıl son-
ra atlı tramvaya kavuşan,
bu konudaki "öncû" kent-
ler arasmdaydı...
Bugün bile kentin hiz-
metinde olan "Tûnd" ise dürryadaki en eski 3. ye-
rahı metrosudur. Tünel 1871-1876 yıllannda in-
şa edilirken, Londrametrosu 8 yaşmda,New York
metrosuise sadece3 yaşındaydı. OnlüParis ve Mos-
kova metrolanbile lstanbul'un bu *lkwsoo'' met-
rosundan daha yeniler... lstanbul'da ilk atlı tram-
vay. sahibi Konstantin KrepanoEfendi olan Der-
saadet Tramvm Şirketi'nce 40 yıl süreli imtiyaz
hakkmı alarak 1871 'de hizmete sokuldu. Önce
Azapkapı-Ortaköy hattında başlatılan seferleT.
1871-1913 vıllan arasında hizmet verdi.
hemen ardmdan Aksaray'dan hareketle Yedikuk,
Topkapı ve Eminönü yönündeki hatlarla yaygın-
laştınldı. 1913'te artık elektrikli sisteme geçilir-
ken. Bebek, Taksim, Şişfi, Edirnekap*, Kurtuluş
gibi semtler de tramvay hatlanyla bağlanmıştı.
Elektrikli tramvayın ilk hattı ise Karaköy-Or-
taköy arasında 1914"te açıldığmda, örneğin
ABD'nin Boston kentinde bile elektrikli tramvay
başlayah 24 yıl olmuştu. 1960'lara kadar hizmet
verecek olan elektrikli tramvayın îstanburdaki
asıl yaygınlaşması ve ken-
tin ulaşım yükünü büyük
orandaomuzlaması "Cum-
huriyet dönemindeki aO-
lunlarta" gerçekleştı. Ör-
negin 1923'te210olanara-
ba sayısı 1930'da 320'ye
yükselrrıiş, 12 güzergâhta
kentin hemen her yönüne
hatdöşenmişti...
Cumhuriyet hükümeti,
1 Ocak 1939'da tramvay
şirketlerini devletleştirdi.
6aysonradabelediyeyedevretti.Nevarki 19501er-
de yayguüaşan "dtemiryolu yerine karayolu" po-
litikası tramvaya da gözünü dıkmiştı. tstanbul'da
100 ydlık bu vefah dostu yok etme operasyonu
"Syida'' tamamlandı. tlkkez 1%1'deMacka-Tünel
hattı iptal edildi. Anadolu yakasında son kalan hat
Kadıköy-Üsküdar ve Kadıkoy- Hasanpaşa tram-
vaylan ise veda seferlerini 14 Kasım 1966'da "yaş-
h gÖJİerk irienerek" yaptılar. O gün lstanbul as-
lında "ulaşımdaki uygariığma" veda etmişti.
lannın aslında bugün için bile ne denli "çağdaş"
olduklan, daha bir çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor.
Okurlanmızdan Berker Ertuna, ODTÜ öğre-
tim üyesi Prof. Dr. tlhanTekeli'nin Istanbul'la il-
gili ulaşım araştırmalanndan edindiği bazı bilgi-
leri derleyerek bize ilettiği mektubunda şu sonı-
yu soruyor "195S'te tstanbul'un nüfusu daha 1.5
mDyon bile degilken, tramvaytann 308 bin yolcu
taşıdıguu, böylece kent içi yolcu taşımacılığuıda
da tek başlanna yüzde 25Tik paya sahip oldukla-
nnı anunsayan / bilen kaç kişi var?..~
Bu soruyu özellikle "•tramvayü yıüan" yaşa-
yanlara sorduğumuzda ise "ulaşım süresi" konu-
sunda da şu tür yanıtlan ahyoruz: "En uzun me-
safe bile şimdikine göre çok daha çabuk gidilirdi.
örneğin Fatiu'ten Maçka'ya en çok \-anm saat
sürerdî™"
Şimdi ise Fatih'ten Maçka'nın yan yolu olan
Şişhane'ye bile bu sürede gündüz gidebilmek çok
zor...
1960'larda tramvaylann kaldınlmasıyla birlik-
te, aslında genel olarak "toplu kartıu taşımacıhğı"
ilkesi de terk edilmeye başlandı. Ömeğm 1955"te
kent içi yolculuklann "yûzde 63'ü" İETT. TCDD
ve ŞehirHatlan vupurianncaustlenılmışken. bu oran
1975'te "yûzde 25'e" geriledı. günümûzde ise de-
miryolu yüzde 6'ya, denızyolu yüzde 5'e düşmüş
durumda.
Sadece otobüsler, trafikte "yüzde 3" yer işgal
etmelerine rağmen taşımada 'Şiizde 30" pay üst-
lenerek toplu ulaşım direnışini sürdürüvorlar. De-
miryollan ise yine 1960'lann başlanndakı ''yûz-
de 33'lûk" ağırlıklannı. Istanbul'a raylı tüp geçiş
ve metro yapılsa bile artık yeniden elde edemeye-
cekler...
Evet. Tramvaylar 1961 'de Avrupa yakasından,
1966'da da Anadolu yakasından tümüyle kaldın-
hrken "Trafıgi engelnyorlar''. "Kent içi ulaşım hı-
zını kesjyorlar" vb. gerekçelerle adeta yok edıldi-
ler.
O kadar ki "Bir gûn beUd pişman ohınur da ye-
niden kullanılır" olasılıgını bile sanki tümüyle sil-
mek için. "raylann!* da sökerek tüm "izlerini" or-
tadan kaldırdılar.
Eğer bunun yerine (elbette ki teknolojisini de
bir ölçüde geliştirerek) tramvayh ulaşıma devam
edilseydi, bugün lstanbul hiç kuşkusuz ulaşımı ve
trafiği çok daha uygar ve çağdaş bir kent olacak-
tı.
Ne dersiniz; 35 yıl sonra "tramvay hızjna has-
ret" değil miyiz?
'Sevginin azı da çoğu da çocuğa zarar verir'MUĞLA (Cumhuriyet) - Bebekler-
deki temel gereksinimlerin karşılan-
masmda yetersiz kalmması ya da a§ı-
nya kaçılmasının gûvensizlik duygusu
yarattığı belırtildi. Muğla Universitesi
Öğretim Üyesi Doç. Dr. SerapNazk be-
bek bakımmda, 0-1.5 yaş grubundaki
bebeklerin yemek yeme. su içme, sev-
gi gibi ihtıyaçlannm özenle karşılanma-
sı gerektiğini kaydederek "'0-6 yaşla-
nndaki çocukölümlerinin en büyük ne-
deni ilgisizlik ve sevgisizliktir* dedi.
Muğla Universitesi'nde "0 ile 6 yaş
arası kişilikgefişimi'" konulu bir konfe-
rans veren Doç. Dr. Nazlı, gelişim sü-
recindeki çocuklann eğıtıminde dik-
katli olunması gereğine değinerek şun-
lan söyledi: "Çocuklarda 1.5-3yaşara-
sında bağınısızlık. kuşku ve utanç, 3-6
>aş döneminde ise «irişimcilik ve suçlu-
luk duygulan gelişir. İlginin azı da ço-
ğu da çocuklara zarar verir. Çocuklar,
sürekli olarak 'sen geri zekâhsm' de-
nildiğinde bunu kabullenir M> zekâsmı
kuUanmak için hiçbir çaba göstermez.
Bununla birlikte çalışmayan bir çocu-
ğa birileri sürekli olarak örnek gösteril-
memeli, tembel olduğu sö\lenmemeli-
dir. Bir süre sonra çocuk, bu duruma
uyum gösterecek, başan için hiçbir ça-
ba göstermeyecektir. Çocuktan yapa-
bileceklerinin üzerindeld şeyler isten-
memelidir. Aksi halde, istenüeni yapa-
madığı zaman kendini küçümseyecek-
tir."
Çocuklara 1.5-3 vaş arasında tuva-
let eğitımı venlmesi gerektiğini ve er-
ken davTanılmasmın anne-çocuk arasın-
da çatışma yaratacağını belirten Doç.
Dr. Nazlı, bu durumun çocukta 'bende
bir bozukluk mu \'ar' kuşkusuna yol
açacağını söyledi. Çocuktaki cinsel
kimliğin 3-6 yaşlannda oluştuğunu da
kaydeden Doç. Dr. Serap Nazlı, bu dö-
nemlerde çocuğun sorulannm üşenme-
den yanıtlanması gerektiğini kaydede-
rek şöyle konuştu: "Kız çocuğu anne-
sini. erkek çocuğu da babasuu örnek
ahnaya başlar. Yani, cinsiyetinin farkı-
na \ anr. Kız çocuğu büyüyüp babasıy-
laevleneceğini söyleyerek cibeler >apa-
bilir. Bu durumda babası tarafından
terslenirse, karşı cinsin kötü olduğu
duvgulannakapılabilir.Bu da homosek-
süellik sorunlanna yol açabiMr."
Demirel
'Doğayı -
korumak
zorundayız'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Türkı-
ye'nm doğasmı korumak zo-
runda olduğunu behrterek
"Bu ülkenin berşe>inlnamu-
sumuz \e şerenmizi nasü ko-
ruyorsak öyle koruyacağız''
dedi.
Çevre Bakanlığı ve Doğal
Hayatı Koruma Demeğı'nin.
"Düma Sulak Alanlar Gü-
nü" nedeniyle düzenledığı
-Türkiye'de Sulak Alanla-
nn Korunması" konulu top-
lantı dün yapıldı. Toplantıda
konuşan Demirel, insanlığın
üzerinde yaşadığı dünyay
kırlettiğını çok önce anladı-
ğını kaydederek doğadan ya-
rarlanma konusunda "sür-
dürülebiliriik" ilkesinin öne-
mine dikkat çektı. Demirel.
batakhk alanlann kurutul-
masına yönelik eleştirilere
değinerek "O günbirinci me-
sek sttma\ı ortadan kaldır-
makb. Ne vapacağız bunun
için? Nerede bataklık bulur-
sak kurutacagız. Bu noktada
bugün şikâvetedilen şe>leruı
bir kısmını bizyapük.Gayet
tabii ki bu fa> da>i sağlarken
başka taraftan da doğal ha-
yata zarar vermişizdir" de-
di Türkiye'nin doğasmı ko-
rumak zorunda olduğunu
kaydeden Demırel, "Bu ül-
kenin sınırlanru nasü koru-
yorsak. bu ülkenin her şevi-
ni, değerierini de namusu-
muzveşerefimizi koruduğu-
muzgibi koruyacağız" dedi.
Çevxe Bakanı tmren Ay-
kut da, Türkiye'de 1 milyon
hektardan fazla 250 sulak
alanın bulunduğunu belirtti.
En büyük tehlıkenin bu alan-
lann kurutulması olduğunu
vurgulayan Aykut. "Gerek
ekolojik dengenin sağlanma-
sında, gerekse biyolojik çe-
şitliliğin saglanmasında bü-
>ük önemtaşıyan sulak alan-
lar Türkiye'de halen büyük
tehBkelerİekarşt karşıyadır"
diye konuştu.
Üniversitede
cinsel taciz
iddiası
İZMtR (Cumhuriyet Ege
tlleri Bürosu) - Ege Univer-
sitesi Rektörü Prof. Dr. Re-
fetSaygiH. Fen Fakültesı'nde
görevlı 4 ögretim üyesının
"oğrencilerine cinsel tacizde
bulunduklan" ıddıasıyla ıl-
gılı olarak "Suçlu olanteror-
taya çıkanlıp yargıva bildiri-
lecek" dedi. '
Saygılı. fakültedeki bazı
öğretım üyelen hakkında şı-
kâyet aldıklannı, bunun üze-
nne idari soruşturma başlat-
tıklannı söyledi. tlk şikâyet-
ler üzenne yapılan soruştur-
ma sonucu EU Fen Fakülte-
sı Fızik Bölümü ögretim üye-
si Prof. Dr. Arslan Eroğlu'na
"maaş kesme" cezası veril-
diğini, artan şikâyetler son-
rasında avm fakültenin Bo
tanik Bölürnü'nde görev ya
pan 3 profesör hakkında d;
soruşturmabaşlatıldığını kay
detti. Saygılı soruşturmayı
rektöryardımcısının sürdüı
düğünü söyledi.
Saygılı. "Öğrenciter biz
teslim edildi ve zarar görmt
rneleri için önlem alacağL
Bu ve başka konularda şiki
yetiolanlarbanaveyadekaı
lanna başvursurüar. Onlî
bizim evlatianmız" dedi.