Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3ŞUBAT1998SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Berksoy, Brecht'in 100. doğum yıldönümü kutlamalan kapsamında Yosma'yı sahneliyor
gîdişnı• 'Yosma'da, Brecht'in
sokak kadınlanndan,
Mahagony'nin 'Üç
Kuruşluk Operası'nda var
olan Jenny'nin yaşadığı bir
süreç anlatılıyor. Jenny,
1930'lardaBerlin'debir
barda zaman zaman
geçmişine de dönerek
bugünü yargılıyor. Kendi
yitip gidişinin, ekonomik-
politik durumun ve
faşizmin hesaplaşmasını
yaparak, günümüze
acımasızca hesap soruyor.
ÖZLEMGÜLŞEN
Vasıf Öngören'in 'Asiye Nasıl Kurtu-
lur'u. Strindberg'ın 'MatmazelJuHe'si,
Sophokles'ın 'Antigone'sınde, hep ka-
dm tiplemelerini ön plana çıkaran
oyunlarda görme>e alışık olduğumuz
ZeHha Berksoy, bu kez Bertolt
Brecht'in 100. dogum yıldönümü kut-
lamalan kapsamında 'Yosma' adlı oyu-
nu sergüeyecek.
Oyun, Genco Erkal'ın farklı yoru-
muyla yoğrularak Brecht'in şiir, şarkı,
öykü ve oyunlanndan oluşturulmuş.
'Jenny' karakterini ön plana çıkararak
yer yer geçmişe dönüşler, kimi gönder-
meler ve irdelemelerle günümüzü sor-
gulayan oyun, 6 Şubat'tan itibaren Mu-
ammer Karaca Tiyatrosu'nda sahne-
lenmeye başlayacak. 1987yılında'Ben
Bertolt Brecht', 1996 yılııida 'Brecht-
VVeill Kabare Konseri'nden sonra yenı-
den bır Brecht oyunuyla sahneye çık-
manın sevıncini yaşayan Zeliha Berk-
soy'la sö> leştik.
- Yeniden bir Brecht oyunuyla sahne-
desiniz...
Brecht-Weill Kabare Konseri'ni yap-
tığımız sıralarda Genco Erkal'la böyle
bir oyun sahneye koyabüeceğimize da-
ir konuşmuştuk. Brecht'le ilgili hazır-
ladığımız programlann hepsi çok gün-
celdi.
Bu oyunda da günümüz dünyasmı ve
Türkiyesi'ni çok yakından inceleyen,
anlatan ve derinden eleştiren bir yan
var. Genco, oyunun bel kemiğini hazır-
layabilmek için çalışmalanna geçen yıl
başladı.
Sadece benim açımdan değil, seyir-
ci açısından da ortaya çok güzel bir dü-
zenleme çıktığına inanıyorum. Bugüne
dek yaptıgımız Brecht programlann-
dan çok farklı bir düzenleme; bu kez
dramatik bir doku söz konusu.
Oyunda, Brecht'in sokak kadmlann-
dan, Mahagony'nin 'Üç Kuruşluk Ope-
rası'nda var olan Jenny'nin yaşadığı bır
süreç anlatılıyor. Jenny, 1930"larda
Berlin'de bir bara takılıyor'. Bu taktf-
ma' sırasında zaman zaman geçmişine
de dönerek bugünü yargılıyor Kendi
yitip gidişinin, ekonomik- polirik duru-
mun ve faşizmin hesaplaşmasını yapı-
yor. Günümüze acımasızca hesap soran
Jenny'nin geçirdiği bir geceyi arilatıyo-
ruz.
- Jenny karakterinin, kadınlara gön-
dermesi nedir?
Kadın kendi etini satarak geçimini
sağlıyor. Bunun getirdiği bir yıpranma
söz konusu. Meta kendisi oluyor. Acı-
masızlaşıyor. Ojıında şöyle diyor. 'Her
şe>in mal oiduğu bu dii nyada aşk da pa-
rayla alınıp satılacak elbette. Tuzak
kentterden birinin aşk pazanna gel de
bir göz atalun.' Günümüzde salt aşkın
değil, birçok şeyin pazan var. Demek
ki onurlar da mal, haysiyetler de mal
olabiliyor.
- Tek kişilik ve durmaksızın 'konu-
şan' bir oyun.
Tek kişilik oyun olgusu gerçekten
çok zor. Ancak çok usta bir yönetmen-
le çalışıyorum. Genco'yu
uzun yıllardan beri tanıdı-1
ğım için ne istediğini he-1
men anlayabiliyonım.
Oyun, sahnede müthiş bir I
kondisyon istiyor. Düzen- [
lemeyi hiç koparmadan sah-
neye çıkarmak için çok ça-
hştık. Eskiden yaptığı-
mızdan farklı olarak hiç-
bir şeyin altını fazla çiz-
meden 'yumuşak' bır bi-
çimde seyirciye vermeye ça-
lışıyoruz. Jenny'nin fahişeliği
nin içinde 'ana konu' gizli.
- Beıiin 'yaşantınızın' sizin
oyunculuğunuza ve Brechtyo-
rumlannıza ne gibi bir katkı-
sıoldu?
30 sene öncesinden beri
orada oynanan oyunlan bi-
liyorum. Çoğunu da izle-
dim. Bizim hazırladığımız
'Brecht programlan'nm da
uluslararası nitelikte oiduğu
nu görüyorum. Ancak bu oyun
hepsinden daha farklı bir tarza
sahip. Yurtdışında da ben bu
yorumla karşılaşmadım.
Brecht'le ilk kez
1966yılında
konserva-
tuvarda
oynanan
"Arthu-
roUi'nin
Yükseli-
şi"nde
tanıştım.
Şaşkına
döndüm.
Daha son-
ra Berli-
ner En-
semble'ya
gittim ve
izin alarak
provalara
girdim
Programda yaklaşık 30 oyun vardı.
Hepsinı izledim. Benim için her
biri görsel eğitimdi. 10 yıldır
oynanan bir oyunu bile ilk kez
o gece oynuyorlarmışçasına
'taze' oynarlardı. Üzerinden
çok uzun süre geçti; an-
cak ben onlann tüm
tekniklerine dikkat
ederek hepsini 'sün-
ger' gibi emmiştim.
Brecht beni hep et-
kiledi.
-Ogünden bu-
güne çok uzun
zaman geçti.Jenny
karakterini can-
landınrken 'zorlan-
dım" dediğiniz yerler
oldu mu?
- Oyunun bütününde
bir 'akış' söz konusu.
Eskiden beri söyledi-
ğimiz şiirleri yeni-
den yorumlayarak,
bu karakterin pota-
sında eritmek vardı.
Kurguda Brecht,
KurtVVeiUveHans
Eizler'den. o litera-
türde yer alan en zor
şarkılan arka arkaya
söylüyorum.
- Kadın tiplerini ön
plana
çıka-
ıııasıoyunlarda oynamak sizin seçiminiz
miydi?
Tamamen bir oyun seçimi. Sömürü,
ezme meselesi benim kafamda hep var-
dı. Çelişkileri taşıyan ve güncel olan
oyunlar benim daha çok ilgimi çekiyor.
Matmazel Julie'yi oynamamı Ber-
lin'deki oyuncu arkadaşlanm da söyle-
mişti.
O da benim istediğim konulan yan-
sıtan bir oyundu. Burjuvazinin, aristok-
rat Matmazel Julie'yi nasıl bir anda yok
ertiği anlatılıyordu.
- Brecht'in 100. doğum yıldönümii
nedeniyte özellikle mi oyun bu dönem
için hazırlandı?
Brecht'in 100. doğum yıldönümü
bu yıl dünyanın pek çok yerinde farklı
etkinliklerle kutlanacak. Bizim oyunun
sahneleniş tarihinin bu döneme denk
düşmesi de hoş bir rastlantı.
Biz bunun için özel bir çalışma ger-
çekleştirmedik. Bu 'tiyatro perisi'nin
işi olabilir.
- Üçüncü ödenekli tiyatroolan Bakır-
köy Belediyesi Şehir Tîyatrosu'nun ku-
rucularındansınız. Türkiye'nin dör-
düncü ödenekli tiyatrosu da kuruldu.
Yerel yönetimin sanaü desteklediğine
inamyor musunuz?
Benim bu konuda çok büyük bir sa- '
vaşım oldu. Aynı savaşın bugün de sür-
düğüne inanıyorum. Yerel yönetimlerin
dürüst davrandıklanna inanmıyorum.
Politikacılar, tiyatrodan ürküyorlar. Ti-
yatro ve sanat toplumun can daman.
Onlar yetkiyi bizim elimize vermek is-
temiyorlar.
Oysa tiyatro kendi üstünde
I başka bir yetkili taşıyamaz. Ken-
di yetkilerini doğru yerlerde kul-
lanamadıklan için bugün biz bu
durumdayız. Bir insanm bir güce
sahip olması için önce emek ver-
I mesi lazım.
Hayatın içindeki eğitim aracı-
I nın yalnızca sanat olduğuna ina-
nıyorum. Bir an önce insanlann
ruhlannı sanatla doyurmak ve
yüceltmek gerekiyor.
Birol Topaloğlu ilk Lazca türkü albümüyle, bu kültürün eriyip gitmemesi için önemli bir adım attı
Kültür renkLerine sa
• Rize'den Gürcistan'a uzanan yörenin ezgilerini bir araya getirerek
'Lazuri Birabape- Heyamo' adlı çalışmasıyla Türkiye'de ilk Lazca türkü
albümünü yayımlayan Birol Topaloğlu, "Albüm çıktıktan sonra insanlarda
kendi kültürlerine yönelik kıpırdanmalar görüyorum, bu beni mutlu
ediyor. Aslında bu yolda birçok kişi yalnız gidiyor. Eğer çabalar artmazsa
belki de elli yıl sonra Lazca yok olup gidecek. Umanm ki kısa sürede bir
devlet politikasıyla tüm kültür renklerine sahip çıkılır" diyor.
CUMHUR CANBAZOĞLU
Birol Topaloğlu, Türkiye'de
ilk Lazca türkü albümü
çıkartan bir elektrik
mühendisi. Lazuri
Birabape- Heyamo
adını verdiği
albümünde Rize'den
Gürcistan'a uzanan
yörenin ezgilerini bir
araya getiren
Topaloğlu, Laz
kültürünün eriyip gitmemesi
için önemli bir adım atıp türküleri geniş
kitlelere yaymaya karar vermış...
Rize'ye bağlı Pazar ilçesinin Apso köyünden
Birol Topaloğlu (1965 doğumlu).
Köyde Lazca konuşulduğundan ve
.^elevizyon, radyo, gazete olmadığından altı
yaşına kadar yalnız Lazca konuşmuş.
Türkçeyle tanışması ılkokulda ohnuş. İlk yıl
uyum zorluğu çekmiş ve sınıfta kalmış.
Öğretmenler kızdığı için Lazcayı
kullanamamış ve kültürüne yabancılaşma
ortaokul, lisede de devam etmiş...
1977-78 yıllannda Rize Yetişürme Yurdu'nda
bağlamayla başlamış müziğe; Karadeniz
Topaloğlu albüm için kemençe çalmayı öğrenmiş.
şivesiyle Türkçe söyleyen Erkan Ocakh, Ümit
Tokcan, Süreyya Davulcuoğlu'nu dinleyerek
büyümüş ama ısınamamış; o dönem revaçta
oiduğu için ortaokulda arabesk söylemiş...
Üniversite yıllanna kadar sürmüş arabesk.
Gaziantep ODTÜ'de Türk Halk BUimleri
Topluluğu'na gırmiş.
- Toplulukta çahşırken Laz deyişleriyle de ilgili
bir şeyler yapmak istemiş. 1992'den başlayarak
sahnede söylediği parçalann arasına,
annesinden öğrendiği bir, iki tane de Lazca
türkü koymuş, olumlu tepki alınca devam
etmeye karar vermiş ve beş yıllık uğraştan sonra
ilk albümünü yayımlamış...
Topaloğlu'yla Lazlan ve Heyamo'yu (lmece
Şarkısı)konuştuk:
- Kimlere Laz deniyor ?
- Laz deyince Karadeniz bölgesınde yaşayan
insanlar geliyor akla ama gerçek Laz diye
tanımlananlar Rize. Pazar, Ardeşen, Fındıklı,
Arhavi, Hopa civarlannda. Gürcistan'ın Sarp,
Batum bölgelerinde yaşayan, kendine özgü dili,
kültürü, türküleri olan, sayılannın 250 bin
civannda oiduğu söylenen insanlar. Ancak
kültürleri oiduğu yıflardır gizlendi.
- Peki Güreistan'dakilerin kültürel açıdan
durumu nedir ?
- Gidip gelme olanağım olmadı ama
Gürcistan'da hHıristiyan Lazlar olan Megreller'i
Gürcü gibi gördüklerini biliyorum. Ancak buna
rağmen Megreller türkülerini rahatça
söylüyorlar, hatta bir dönem dergı de
çıkarmışlar, 1930'larda okullarda lLazca eğitim
üzerine çalışmalar yapmışlar. Gidip gelenlerden
edindiğimiz kasetlerden oradakilerin
kültürlerini daha iyi koruduğunu, daha önde
olduklannı anlıyoruz.
% Yazüı kaynak yok
- Hangi kaynaklardan yararlanarak hazıriadınız
bu albümü ?
- Elde yazılı kaynak yok. kenttte, köyde
başvuracak bir müzikolog yok. Dolayısıyla
kendi kendime çözmeye çahştım. 1992'de
araştırmaya girişirken ilk başvuracağım kaynak
annemdi. Annem 7-8 yaşından beri dedem
tarafından düğünlere götürülmüş. Müzik kulağı
olduğundan duyduklannı sürekli kafasma
kaydedermiş.
Sonra bizim köye gelin gelince de müzik
dınlemeye devam etmiş.
Doğaçlama türkü söylüyormuş ama yazı bilen
olmadığından kaâğıda dökemezmiş. Evdeki
derme çatma teybe türküleri söylemiş ve
kasetleri saklamış. Benim bir ağabeyim 25
yıldır kayıp, ona annem ağıtlar yakardı, onlan
da kayıt etmiş.
Bu işe girerken önce anneme başvurdum. Bir
yerlerden üç kaset çıkardı, köydeyken sürekli
ona. köydeki yaşlılara birşeyler sordum. Hiç
ummadığım insanlar 'Vaktinde ben tulum
çalardım, ben kemençe çalardım' dediler, yani
müzik alanında herkes bir şeyler yapmış ama
Topaloğlu'nun Heyamo adh albümünün kapağuıda kızkardesinin küçüklük fotoğrafi yer afayor.
sonradan dindarlaşınca 'dünya işidir' deyip
uzaklaşmışlar. Neyse üç yıl araştırma yaptıktan
sonra sonucu anneme dinlettim, 'Şimdi oldu'
deyince kendime güvenim geldi.
Aynı dönemde Ogni dergisinin çevresindeki
insanlardan, İsmail Avcı, Esat San'dan destek
gördüm. Bir Laz kahvehanesinde tanıştığım
Aydın Lotos'tan 12 parçalık bir Lazca kaset
aldım, 70'li yıllarda Gürcistan'dan getirilmiş.
Sonra Grup Yorum'dan arkadaşım Kemal'le
Rize'nin dağ köylerine gittik, kayıtlar yaptık.
- Etnik tatlara sıcak balalmadığı bir dönemde
Lazca albüm yapmaya nasıl karar verdiniz ?
- Kürtçe kasetler piyasaya çıkmaya başlamıştı;
bunlar yaygınlaştıkça piyasanın biraz daha
demokratik yapıya kavuştuğunu düşündüm.
Biz de yaparsak, izin verirler dedim.
- Daha önce burada Lazca albüm. plak yapmış
sanatçı yok muydu ?
- Zugaşi Berepe grubu, Laz diliyle rock kasedi
yaptı. Bir de eski 45'lik plaklar var.Bunlarda
Erkan Ocaklı arada bir, iki tane Lazca söylüyor
çeşni olsun diye. Kemençeyle Lazca söyleyen
Ahmet BingöL, Yaşar Turna vardı. yine Lazca
söylerlerdi ancak bunlar yerel kalmıştı.
Yaptıklan önemli çalışmalardı ama ülke çapında
bilinmiyordu.
- Lazlar nasıl tepki gösterdi albüme; beğendUer
mi?
- Lazların fazla beğenip beğenmemesini dikkate
almadım açıkçası. Temel amaç Laz kültürüne ait
olan bu müziği Lazlann dışına nasıl taşınm
endişesiydi. Bir kemençeyle sıkıcı olabileceğini
söylediler; doğruydu. Sözleri anlamayan
insanlar sıkılabilirlerdi. Perküsyonlan devreye
soktuk, zenginleştirmeye çalıştık altyapıyı.
Açıkçası, doğru dürüst eleştiri alamadım.
Herkes iyi oldu diyor. Lazlar bu ortamda
tamamen geçim derdine düşmüş durumdalar,
çoğu daha zengm olma peşinde. Böyle bır
çalışmada beni destekleyenlerin sayısı beşi
geçmedi. Sen bunu Lazca yaparsan kimse
anlamaz. zarar edersin dediler. Ancak albüm
çıktıktan sonra insanlarda kendi kültürlerine
yönelik kıpırdanmalar görüyorum, bu beni
mutlu ediyor.
Ekonomik şartlar zoriuyor
Aslında bu yolda birçok kışi yalnız gidiyor,
tsmail Avcı yalnız başına 7500 kelimelik bir
sözlük çalışması yapıyor. Ogni dergisi de yalnız
gitti. Zugaşi Berepe de yalnız gitti.
Eğer bu çabalar artmazsa belki de elli yıl sonra
Lazca yok olup gidecek. Umanm ki kısa sürede
bir devlet politikasıyla tüm kültür renklerine
sahip çıkılır.
Bu kültürün yaşatılması için bir şeyler
yapılması gerektiği konusunda herkesin aynı
görüşte olduğunu görüyorum, ama harekete
geçen yok.
- Bundan sonra neler yapmayı planhyorsunuz ?
- Ellerinde Laz külriirüyle ilgili belge varsa bana
ulaştırabilirler. İkinci bir albümü oluşturacak
kadar türkü birikti elimde, ancak daha farklı
işler yapmayı planlıyorum.
Şu anda ekonomik şartlar çok zoriuyor. Ben
elektrik mühendisiyim, bu albüm için işimi
bıraktım. Bundan sonra konserler vermek
istiyorum, ama yemeklı Laz gecelerinde değil.
Atatürk Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey gibi
salonlarda insanlan koltuklara oturtarak bu
kültürü sunmak. gelecek parayla da Sarp'a,
Gürcistan'a gidip denemeler yaparak onlan yeni
bir albümde değerlendırmek istiyorum.
Dede'den Sadettin Kaynak'a
klasik Türk müziği konseri'
Selma Sağbaş
• Kültür Servisi-
Selma Sağbaş ve
Doğan Dikmen'in
solist olarak
katılacaklan
"'Dede'den Sadettin
Kaynak'a" adlı
klasik Türk müziği
konseri yann saat
19.30'da Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda
gerçekleşecek.
Klasik tarz ve
repertuvarl anndan
taviz vermeden
klasik Türk
müzıeinin saygm
sanatçılanndan biri haline gelen Selma Sağbaş,
Çiçunen Tannkorur ve ünlü kanun sanatçısı Reha
Sağbaş ile çalıştı. TRT İstanbul Radyosu ses
sanatçılanndan olan ve İTÜ Sosyal Bilimler
Enstitüsü'nde yüksek lLisans eğitiminı
tamamlayarak klasik Türk müziğinde akademik
kariyer sahibı olan Doğan Dikmen ise konservatuvar
tahsili sırasında Niyazi Saym ile ney. Bekır Sıdkj
Sezgin ve tnci Çayırlı ile repertuvar ve Belkıs Aran
ile şan tekniklen üzenne çalışmalar yaptı.
Serdar Arattn resimleri AKIVTde
• Kültür Servisi -
Çalışmalannı halen
New York'ta sürdüren
Serdar Arat'm
resimleri 26 Şubat'a
dek Atatürk Kültur
Merkezi "nde
sergilenecek. 1955
yılında lstanbul'da
dünyaya gelen sanatçı. |
Boğaziçi Üniversitesi
ldari Bilimler
Fakültesi'den mezun
olmasının ardından
1984'te State Uni\ersit)' of New York at Albany'de
resim dalında lisansüstü öğrenimini tamamladı.
Sanatçı resim çalışmalannın yanı sıra Concordia
Colliga'da sanat dalında öğretim üyeliğini
sürdürüyor. Arat, 1992 yılında düzenlenen4.
Uluslararası Asya-Avrupa Bienali'nde birincilik
ödülünü almıştı. Sanatçının 15 yıla yayılan bütün
dönemlerine ait eserlerinden seçmelerin yer aldığı
sergi. Galeri Ne\ tarafından düzenleniyor.
Kültür Bakanlıgı'nın katılacağı
kitap fuarları
• Kültür Servisi - Küitür Bakanlığı, 1998 yılı içinde
uluslararası alanda başan ve beğeriı kazanan bir dizi
kitap fuanna katılma karan aldı. Bakanlığın yıl
boyunca Almanya'da Leıpzıg ve Frankfurt kitap
fuarlan. Italya'da Bologna Çocuk Kitap Fuan,
Makedonya'da Üsküp Kitap ve Librografi Kitap
Fuan ile istanbul Kitap Fuan'na katılması
Kuzguncuklu Sanatçılar Sergisî
• Kültür Servisi-İstanbul'un kültürel özellığıni
yıtırmeyen, insan ilışkilerindekı sıcaklığı sürdüren
Kuzguncuk semtinin ressamlan şubat ayı boyunca
Üriin Sanat Galerisi'ne konuk olacak. Artin
Demirci, Dilek Demirci, Ursula Soletarman
Katıboğlu. Yusuf Katiboğlu ve Bihrat Mavitan'ın
yapıtlannın yer aldığı karma sergı 28 Şubat'a dek
izlenebilir. (360 99 64j
Arthur C. Clarke sübyancılık
itirafını ned ediyor
• Kültür Ser\isi -Cieçen gün bır gazeteyle
gerçekleştirdiği söyleşide kendisine yönelik
sübyancılık suçlamalannı kabul eden Bilim-kurgu
yazan Arthur C. Clarke. şımdi ise bunun doğru
olmadığını belirtıyor. 40 yıldır Sri Lanka'da yaşayan
ve "2001: Uzay Yolu" adlı kitabın yazan olan 80
yaşındakı Clarke'ın Prens Charles'ın hafta başında
başlayan Sn Lanka ziyaretı sırasında sir unvanı
almasi bekleniyor. Clarke kendisine ufak erkek
çocuklanyla birlikte olup olmadığı sorulduğunda
hiç düşünmeden "Evet" derken bu tür ilişkilerde
çocuklann genellikle çok fazla sorun
çıkarmadıklannı. ancak durumu sonradan öğrenen
anne ve babalann konuyu çok büyüttüklerini de
sözlerine eklemişti.
VVarhol'un Orange Marilyn isimli
yapıtı satılıyor
• Kültür Servisi - Andy Warhol'un en ünlü
yapıtlanndan biri olan 'Orange Marilyn' mayıs
ayında Sotheby'de düzenlenecek bir müzayede ile
satışa sunulacak. VV'arhol'un 1964 yılında yaptığı
yapıtı 30 yıl önce satın alan Alman sanat
koleksiyoncusu Karl Srroher satışa sunuyor. Stroher
Andy VV'arhol'un 'Red Jackie" ve Claes
Oldenburg'un 'Bacon and Eggs' isimli yapıtlannı
1989 yılında yine Sothebycle satışa sunmuştu.
Warhol'un "Shot Red Marilyn' isimli yapıtı 1991
yılında 4 milyon dolara. 1994 yılında da 3,5 milyon
dolara alıcı bulmuştu.
Erkan Özdilek kişisel sergisi
• KÜJtür
Şer\ısi - Erkan
Özdilek'in
kişisel sergisi 6
Şubat Cuma
günü Atatürk
Kültur Merkezi
Sergı
Salonu'nda
açıhyor. 1989
yılından bu
yana doğal
malzemelerie
çalışan
Özdilek, el
yapımı kâğıt ve
ipekböceği
kozalanyla
yurtdışında ve
yurtiçinde
düzenlemeler
ve bunlardan hareketle işler üretmekte. AKM Sergi
Salonu'nda açılacak olan sergisinde Özdilek'in ayn
temalar üzerine çalışmalan yer alacak. Birincisi aşk,
ikincisi devinim. 1959'da Kayseri "de doğan ve
bugüne dek yurtiçi ve dışında toplam 43 sergiye
katılan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi öğretim üyesi Özdilek'in sergisi 26 plIj(t,
Şubat'a dek sürecek.