25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1. ARALIK 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Federasyon sspimlenine niıdahale • İstanbul Haber Servisi - Tirkiye Futbol FeJerasyonu seçimlerine orçanize suç örgütü elebaşı AlıattınÇakıcı'nın talmatıyla müdahale ettkleri gerekçesiyle göraltına alınan Ticbzonspor Kulübü baskan yardımcılanndan Atılla Yıldınm, kardeşi Mahir Yıldınm ve Mecnun Otyakmaz'm İstanbul Organize Suçlar ve Sılah Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulan sürûyor. Önceki gün gözaltına alınan 3 kişi dün Haseki Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Demirel-Denktaş göpüşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel dün KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile görüştü. Demirel, KKTC'yı Türkiye dışında tanıyan ülke bulunmadığına dikkat çekerken ikı ülke cumhurbaşkanlannın 1998 başında protokol imzaladıklannı anımsattı. Başbakan Mesut Yılmaz da gözünden amelıyat olan Denktaş"a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. FP: Ecevit oyalıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSPGenel Başkanı Bülent Ecevıt'in "oyalama" yöntemi izleyerek yenı hükümetin kurulmasını kasırtı olarak geciktırdığini savunan FP kurmaylan, "Bunun arkasında seçimlerin ertelenmesi planının yattığmı" öne sürdüler. FP Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çiçek, acıl sorunlann yaşandığı bır dönemde hükümetle ılgili belirsizlik ortamından yararlanılacagını, ekonomik bunalım gerekçesiyle anayasanın 119. maddesınm işletilmesi ve Olağanüstü Hai ilanıyla seçimlerin ertelenmesine ilişkin planlar yapıldığını savundu. Baro başkanlam toplantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye sorunlannı tartışmak üzere bir araya gelen Türkiye BarolarBirliği(TBB) toplantısında konuşan birlik başkanı avukat Eralp Özgen, Türkiye "nin, Avrupa'da ölüm cezasını yasalannda hâlâ muhafaza eden iki ülkeden biri olduğunu söyledi. Yargının sorunlannın olduğu gibi durduğunu ifade eden Özgen, en teknik konularda bile günlük politik düşüncelerin ağır bastığını, gerekli yasalann çıkanlamadığını bildirdi. Ozgen, yargının daha iyi ve güvenli bir ışleyişe kavuşrurulamamasından büyük üzüntü duyduklannı sövledi. Onlülepin askerliği I ANKARA (AA) - Içişleri Bakaru Kutlu Aktaş. mafya ile mücadelede kararh olduklannı belirterek, Türkiye genelinde çok sayıda mafya, çete olarak tabir edilen organize suç gruplannın b'irer birer yakalandığını bildirdi. Mafya ve çete ile kararlı bir şekilde mücadele edeceklerini belirten Aktaş, "Hiçbir taviz vermeyeceğiz. Hiç kimse suç işleyip 'Ben kaçanm, saklanınm, yurtdışında yaşanm' diye bir düşünceye sahip olarak hareket etmesin, mutlaka yakalanacaktır. Bu mücadelelerirruz siyasal iktidarla ilgili boşluk veya hükümet değişiminden de etkilenmez" dedi. Gökmen Papkı • İstanbul Haber Servisi - Geçirdiği ani rahatsızlık sonucu bir süre önce yaşamını yitiren gazeteci Yavuz Gökmen'in adı Bahçelievler Basın Sitesi'nde yapılan parka verildi. Törende konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, "O. örnek bir meslek adamıydı. Özgün görüşleri ve üslubuyla az bulunur kişiliklerden biriydi" dedi. Süresi giderek daralan DSP lideri Ecevit, çalışmalannı Cumhuriyet'e değerlendirdi 'Âzmhk hükümeti kuracağım'FP'li bir hükümeti içine sindiremeyeceğini söyleyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Kutan'ın yumuşak kpnuşmasına karşın FP'ye güvenmediğini vurguladı. CHP lideri Deniz Baykal'ı da uyaran Ecevit, "Baykal bizi reddederse FP'li yolu açmış olur" dedi. DYP'lilerin başta şaşırdığını, ama yadırgamadığını söyleyen Ecevit, DTP lideri Cindoruk'la yann görüştükten sonra takvim verebileceğini belirtti. Ecevit, "Bakanlar Kurulu'nda 19 devlet bakanı var. Bu azaltılabilir. Sayımız hükümet kurmaya yeter" diye konuştu. MUSTAFABALBAY ANKARA-DSP Genel Başka- nı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit şu aşamada en mantıklı çö- zümün azınhk hükümeti olduğu- nu, bunu deneyeceğini söyledi. Ecevit, FP'li bir hükümeti içine sindiremeyeceğini, FP'nin güven vermediğini vurguladı. DTP Ge- nel Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk'la yann görüştükten sonra takvim verebileceğini açıklayan Ecevit "CHP bize hayır derse, FP'li yohı açmış ohır" dedi. Ecevit dün hükümetin kurulu- şuna ilişkin görüşlerini Cumhuri- Bakan Çağan 'SSKkara delik değil' Istanbul Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Nami Çağan, 3- 4 yıl öncesine kadar kay- nak sıkıntısı çekmeyen SSK'nin yardım yapılama- dığı için sıkıntılar içinde ol- duğunu söyledi. Çağan, "Bu kuruma kara delik yaklas.ımıvla bakılmadan gereken yardım acilen ya- pılmalıdır*' dedi. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Nami Ça- ğan, SSK'ye ait temel atma ve açılış törenleri nedeniy- le tstanbul'daydı. SSK Ok- meydanı Eğitim Hastanesi 75. Yıl Acil Servisi'ni hiz- mete açan Çağan, SSK'nin tstanbul nüfusunun yüzde 80'ine hizmet verdiğini söyledi. Bu yıl Türkiye genelinde 3 binden fazla personel alındığını belirten Çağan, sıkıntılaruı halledilebilme-ı sı için SSK'ye daha fazla acil yardım gerektiğini be- lirtti. Özellilde tekstil sek- töründe yaşanan sıkıntıla- ra da değinen Çağan, işve- renlerin yasaya aykın dav- ranışlanna karşı bir çalış- ma başlattıklannı söyledi. yet'e açıkladı. Ecevit'in sorulara verdiği yanıtlar şöyle: - Hükümet kurma çahşmalan, çok tabanhfleazmhkhükümetise- çeneğine kilidcnmiş göriinüvor. Sizce hangi eğilim öne geçiyor? - Cindoruk'la yapacağım gö- rüşmeden sonra programımı be- lirleyeceğim. Geniş tabanlı hükü- met çalışmalan zorlaştınr. Karar- lar almakta zorluk çekeriz. Türki- ye 4-4.5 ay çok taraflı, her parti- den bakanın olduğu bir yürütme organıyla yönetilemez. Çok zor olur. Çünkü sorunlar çok ivedi. - Bu degeriendirmeniz, azınhk hükiunetinikafknızdaolgunteştır- dığuuzı ortaya koyuyor, yamhyor muyuz? - Tek partili azınhk hükümeti olduğu vakit çalışma daha kolay- laşır. DSP'nin kendi içindeki uyu- munu herkes biliyor. Hükümet içinde kararlan kolay alınz. Bunu Meclis'te uzlaşmayla dengeleriz. Azınlıkta olduğumuz için Mec- lis'i gözetiriz. Bunu başarabiliriz. Demokrasi açısından da çalışma temposu açısından da sorun çıka- cağını sanmıyorum. - DSP'nin miUetvekili sayısınuı hükümetkurmaya. Meclis'tekiik- tidar partisinin doldurnıas gere- ken kottukiarayetmeyeceğideğer- lendirmesi var. Konunun bu yam- nı dikkate akhmz mı? - Evet ikinci ileri sürülen iddia buydu. DSP'nin 61 üyesi var. Bu sayı Bakanlar Kurulu'na, komis- yonlara yetmez deniyor. Hayır öy- le değil. Düşünün 19 devlet baka- nı var. Bu sayı istenildiği kadar azaltılabilir. Uç de bağımsız ba- kan var. Yeni düzenleme yapıldı- ğmda rakamın yettiği ortaya çıkı- yor. - 55. hükümet pek çok suçla- mayla karşı karşrya kakh. Siz de bu hükümetin içinde yer akhmz. Gerçi sizin bakanlannıza yöneUk bir suçlama gündeme geunedi, a- Cumhurbaşkanı Demirerin '28 Şubat süreci' anımsatmasını DYP üzerine aldı 'Biz geleceğe bakıyoruz' ma size verflecek destekte btınlar gündeme gelirse neyapacaksuuz? - Bize toz kondurarnadılar. Ben o suçlamalara da katılmıyorum. Biz partizanlık da yapmadık. Ben burada kimi buldumsa onunla ça- lıştım. Parti farkı gözetmedim. - Seçim tarihi konusunda her- hangi bir durum var mı? - Hayır, seçimler zamanında ya- pılacak. Bu konuda Çiller'in bir şüphesi vardı. Bunu kendısine açıkça söyledim. Seçimler zama- nında yapılacak. Ben lcuracağımız hükümet seçim hükümeti olmaz derken, yapılması gereken işler olduğu için bunu söylüyorum. Türkiye'nin zaman kaybe- dilmeden çözümlenmesi gereken sonmlan var, dış gelişmeler var. - Kafanızda azmhk hükü- medninçerçevesinioturtmuş görünüyorsunuz. Türkiye, Ecevit'in başbakanhğuıda aanük hükümetine mi gkti- yor? - En makulü bu görünü- yor. Ben Fazilet Partili bir hükümeti içime sindiremem. Sayın Recai Kutan'ın sözle- ri yumuşak. Değışık bir tab- lo çizmeye çalışıyor. Bunun da hakkını veriyorum, ama FP'ye güvenemiyorum. Ge- reken desteği sağlayabilirsek en makulü bu görünüyor. Dikkat ederseniz, benim başbakanlığımdaki azınhk hükümeti gündeme geldi- ğinde yadırganmıyor da. Ya- ni, kamuoyunda da destek dikkati çekiyor. DYP'liler de bu öneriyi benden ilk duy- duklannda şaşırdılar, ama yadırgamadılar. Kamuoyu da yadırgamadı. Eğer yadır- gansaydı farklı bakabılir- dim. DYP sonradan durumu değerlendirirken, çok karşı çıkan bır havada olmadı. - Güvenoyualamazsanız_ - Ben şu aşamadakı en makul çözümügündeme ge- tiriyorum... - Siz önümüzdeki döuem için FP'li bir hükümetin ola- mayacağmı duşünüyorsu- QUZ_. - Benim FP'ye güvenim yok. FP'nin RP'den ne kadar farklı olduğu şimdi anlaşıl- maz, seçim propaganda dö- neminde anlaşılır. Milli Ni- zam Partisi'nden Milli Sela- met Partisi'ne, Refah Parti- si'nden Fazilet'e geldik. Şimdiye dek hep laik demok- ratik sistem açısından olum- suz tablo çizdıler. Olmuyor. Ben bunlan söyleyince Fazi- ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in, 28 Şubat sürecinin devam ettiğine ilişkin uyansmı DYP üze- rine aldı. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Ekinci. Cumhurbaş- kanı Demirel'in "dünü unutma" uyansına dikkat çekerek. "Saym Demirel bize hep 'Siyasetçi ileriye bakmalıdır, geriye takılmamalıdır' demiştir. Biz de bu prensipler için- de hep ileriye bakıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel'in, DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit" in kuracağı azınhk hükümetine sıcak baktığı mesajını vermesi DYP'yi rahatsız etti. DYP yöneti- cileri "geniş tabanh hükümet" ıs- rannı sürdürürken FP'nin dışanda kalacağı 4'lü koalisyon seçenekle- rini de değerlendiriyor. DYP kur- maylan, azınlık hükümetine des- tek bulamayacağmı ileri sürdükle- ri Ecevit'in son önerisinin ise "DYP-DSP azmhk" ya da "41ü koalisyon" olabileceğine işaret ederek bu çözümlerin değerlendi- rilecegini, ancak Ecevit'in başba- kanlığındaki hükümet seçeneğinin zor olduğunu söylediler. DYP'liABŞevkiErekdedündü- zenlediği basın toplantısında, Ece- vit'in hükümeti kurma çalışmala- nnı yavaştan aldığını belirterek, "Bir an önce ne yapılıp yapılmaya- cağı ortaya konulsun. Azınhk hü- kümeti ya da güvenoyu almayaca- ğı önceden bilinen hükümet mode- H araytşlanna ülkenin tahammülü kahnamıştır" dedi. DYP'li Ekinci ise Cumhuri- yet'in sorulannı yamtlarken Cum- hurbaşkanı Demirel'in 28 Şubat anımsatmasını eleştirdi. Ekinci, Demirel'in AP ve daha sonra DYP genel başkanlığı döneminde kendi- lerine hep "fleriye baküması gere- ğini öğütlediğine'' işaret ederek, -rürkiye'de 12 Mart yaşanmışar, 12 Eyiül yaşanmıştır, 28 Şubat ya- şanmıştır. Saym Demirel bize hep, 'Siyasiler ileriye bakmalıdır, geri- ye takılmamalıdır' demiştir. Biz de bu prensipler içerisüıde, hiçbir şe- >i yok saymayacağız ama hep ileri- ye bakacağız" dedi. Türkiye'de de- mokrasinin kurallanyla, gelenek- leriyle fazlaca ovnanmasının her- kesin ortak kaygısı olduğunu belir- ten Ekinci, "Geriyebakarakonok- taya dönersek, 1960 müdahalesin- de, 12Martmuhtirasmda ve 12 Ey- hll müdahalesindetakıhr kahrthk" diye konuştu. Kulislerde Ecevit'in hükümet kuruluşu ile ilgili görüşmeleri ağır- dan alması "45günüdokhırmahe- sabı" olarak değerlendirildi. Ece- vit'in 45 günü doldurduktan sonra kuracağı azınlık hükümeti için gü- venoyuna başvuracağı, bu hükü- met güvenoyu alamazsa bile Cum- hurbaşkanı Demirel'in yeni bir gö- revlendirme yapmayarak seçimle- re kadar bu hükümete "devam et" diyebileceği belirtiliyor. CHP Cenel Baskan Yardımcısı Selvi 'CHP öneribeklfyor' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-CHP Genel Başkan Yardımcı- sı CevdetSelvi, hükümet kurma ça- lışmalannı yürüten DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit"ten gelebile- cek "DSP-CHPazmlıkhükümeti'' önerisini yetkili kurullarda değer- lendireceklerini söyledi. Selvi, ül- kenin ve geniş halk kitlelerinin ya- ranna olduğuna inandıklan bir önerinin gehnesi durumunda, "ta- şın amna ellerini değil başlanm da- hi kovacaklannı" söyledi. Selvi, dün düzenlediği basın top- lantısında, ekonomik alanda yaşa- nan bunalımın son 15-20 günde or- taya çıkmadığını, 17 aydır iktidar- da bulunan hükümetin yanlış poli- tikalannın doğal sonucu olduğunu kaydetti. Daha önce dünya bunalı- mı ve uygulanan yanlış polıtıkalar nedeniyle çeşitli uyanlar yapökla- nnı belirten Selvi, "Bu yanhşlann düzeltilmesi konusuda uvanlannuz oldu,eleştirilerimizoldu.Ekonomi- den sorumlu \e çok bildiğini iddia edenlerin. çelişkilerini söyledik. O zaman felaket teUalhğıyla suçlanı- yorduk. Global krizin Türkiye'vi etkilemeyeceğini açıklaımşlardı" dedi. Selvi, bunahmın birpanik ha- vasıyla yansıtıldığını, geniş halk kitlelerinin daha da yoksullaşaca- ğuu kaydederek işçilerin işten atı- lacağını ve faturanın geniş halk ke- simine yükleneceğini vurguladı. Selvi, "Tophı iş sözleşmesi yak- laşbğı için kârmdan fedakârhk et- mek istemeyen sermaye çevresi, böyle bir kriz paniğmi daha da ıs- raria öne sürüyor. Bu olumsuzluk- tan mağdur olan çe\ relerin temsü- cilerinin de aynı krizi yaratanlan tekrar başa getirmek istemeterini anlayamıyoruz, Bu bir çeiişkidir" diye konuştu. Selvi. gazetecilerin "DSP 0e azınhk hükümeti kuracak mısmız veya DSP azmhk hükümetini des- tekleyecek misiniz" sorulanna, "Saym Ecevit'in nasıl bir öneri ge- tireceğini bümhoruz. Getirdiğiöne- rileri yetkili kurullanmızda değer- lendireceğiz. Bazılan 'taşm altına elınizı kojıın" diyor. Biz ülke yara- nna, geniş halk kitlelerinin yaran- na olduğuna inandığumz knnular- da degil eümizi, başunızıdahitaşm altına koyanz" değeTİendirmesini yaptı. Kaboğlu, SPK'deki aksaklıkları anlattı 'Seçimlerayn ohnah y tstanbul Haber Servisi - Ma- ramara Üniversitesi (MÜ) Hu- kuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. tb- rahim Kaboğlu, mevcut Siyasi PartilerKanunu ve Seçim Kanu- nu'nun değiştirilmesinin acilen gündeme alınması gerektiğini belirtti. Kaboğlu, "Yamız seçim siste- mi değiştirilerek bir seçim yapıl- masL bugünkünden farkh sonuç doğurmaz" dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Deraeği (ÇYDD) Kadıköy Şu- besi tarafından düzenlenen "Se- çim Sistemkri ve Siyasi Partüer" konulu konferansta konuşan Prof. Kaboğlu, Türkiye'de se- çimler yaklaşırken sadece seçim sisteminin sorun edilmesinın yanlış olduğunu belirtti. Seçim Kanunu kapsamında yapılacak değişikliklere değinen Prof. Ka- boğlu şöyle dedi: u Seçim Kanunu'nda oranh (nispi) temsil içinde kalınarak se- çim sistemindeki aksakhklar gi- derilmelidir. Yüzde 10 baraj ay- nen kahnaudır. Partiler kendfle- rine çekidüzen vermeükr. Önse- çim zorunlu ohnahdır. Onseçim partilere kayıth tüm üyelerin ka- tuımryla yapümahdır. Parti üye- üği parti yönetimlerinin inisıyati- finden çıkarblarak hukuk tara- fından gözden geçirihtıelidir. Ye- rel yönetimlerin seçimi 2 turiu ohıp pariamento seçimlerinden ayn yapümahdır." Prof. ICaboğlu, Türkiye'nin si- yasi alanda yeniden yapılanma- ya ihtiyacı olduğunu belirterek "seçmenlerin önündeki seçenek- lerin sağ Ue sağ arasında" oldu- ğunu belirtti. Sivil toplum kuruluşlanna (STK) düşen görevlerin önemi- ne de dikkat çeken MÜ Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana- bilim Dalı Başkanı Prof. tbrahim Kaboğlu, STK'lerin siyasi parti- lere aday empoze etmeleri ge- rektiğini, böylece milletvekili adaylığının parti başkanlannın tekelinden çıkanlacağını söyle- di. Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde dün düzenlenen konferansa, öğrencilerin ilgisi büyüktü. let Partililer bozuluyorlar, a- ma şu aşamada benim bu partiye hiç güvenim yok. -Konya Seknıkhı Belediye Başkanı'nın tavruu da bu çerçevede mi değeriendiri- yorsunuz? - O olay da gösteriyor ki, isteseler de kendüerini kont- rol edemiyorlar. - CHP yönetiminin sizin azmhk hükümetinize çok sı- cak bakmadığı görüşleri var. Bu konuda nasıl bir gelişme beküyorsunuz? - CHP eğer bizim hükü- metimize destek vermezse, Fazilet Partili secenegin yo- lunu açmış olur. - Baykal'la ne zaman görüşeceksiniz? - Pazartesi günü Cin- doruk'la görüştükten sonra programımı yapacağım. POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA 'Gözlerini Sevdik Zamanın...' Sabah bembeyaz bir örtüyle uyanmıştık... Uçak Nürnberg'e inerken, savaş suçlusu Nazi lider- lerini, Kasım 1945'te başlayan duruşmalan, hapisha- nede intihar eden Robert Ley'ı düşündüm... Eski bir defterden topladığım anılar Pegnitz ırmağın- da birleşti... Nürnberg, İstanbul gibi soğuktu... Bir panelde Fakir Baykurt ve 68'!iler Bihiği Vakfı Başkanı HaşmetAtahan'la birlıkte '68'lileri konuşuyor- duk... Gözlerimi yumdum, yıllar öncesine gittim... • • • ' önce meydanlan, caddeleri, sokakları tanıdık. Hüz- nü ve sevdayı en uysal öğütlerle büyüttük... Cezaevlerini, işkenceleri gördük!.. Ardından çogalan yalnızlığımıza seslendik: "Sevdiysek böyle büyük Böyle hüzünlü böyle sevinçli Senin gözlerini sevdik..." Henri de Regnier'i de sevdik, Ivan Dayitkov'u da... Nedim'i de kucakladık, Nabi'yı de... Nef'i'den de oku- duk, Karacaoğlan dan da... Kimi zaman ağladık, krmi zaman güldük... Umudu- muzuhiçyitirmedik... Loş uçurumları, mazi boşluklan ve sonrasızlığı Alp- honse de Lamartine'den ögrendik. Kıskanç zamanı başka kıyılara sürüklenirken anladıK. Dev boyutlu, uğul- tulu dalgalara hiç aldırmadık. Akşamın sessizliğınde büyüyen bir ağaca baktık uzun uzun... Dedikki: "Ve büyüyecek ağaç büyüyecek akşamın yüreği üzerinde, üzerinde yürüyecek benim yüreğimin." örümcek ağı gibi parlayan kuşkulara hiç aldınş et- rnedik. Acıya, ihanete hep göğüs gerdik. Bulut sürüle- rinde bile sevdayı yakalamasını bıldik... Edip Cansever'le tanıştık. mutluluğun mahzunluk olduğunu anladıkfotoğraflarda. Kalıcı bırgülümsemey- le sessizlığe bile tanık olduk. Bir gün eski mevsımleri yakalayıp birbirimize sorduk: "Kader mi, ac/ mı, hüzün mü dünyanın rengi Mahzunluk mu yoksa yaşam Ve doğrvyu söyleyen yalntz O mu, Rilke mi ölümü içinde taşıyan..." • • • Yüreklerimiz kıpır kıpırdı Tnoyalı kadınlarla dans eder- ken, Idyia'yla sevişırken Apollon bile kıskanırdı. Kınından sıynlmış bıçak gibiydik, yıldızlar gıbı deliş- mendik... Aşktı bir hüküm süren o eski zamanlarda... Gözbebeklerimizdekı kırlangıçlar göçmezlerdi gü- neye... Vasko Popa'dan Ezra Pound'a uzanan gece üze- rimize gelirdi çıplak göğüsleriyle... Meydanlarda çogaldık kıskanç zamana yenik düş- tüğümüz halde... Kimimiz Che'ye hayrandık, Fidel'e, Lenin'e, Mao'ya taptık; kimimiz ölüme gittık Niksar'da, Nemrut'ta... Hiç yılmadık... Hep sevdik, hep âşık olduk. Umutla- nmızı en kötü günlerde, zındanlarda bile çogalttık... Bizi sadece sevgılılerimiz anlamadı... Hepsi birer ikişer terk etti bizi... Şarkılar söyledik, şiirler yazdık... Hep, ama hep âşık olduk... Sarhoş olduk llman kentlerinde, avare olduk o eski sokaklarda; karaya vurduk yunuslar gibi, cehennemin ortayerinedüştük... Hiç yılmadk, yıldıramadılar... GözJenmız kınk bır kayığa takılı kalsa bile düşünü unutan biz olmadık hiçbir za^nan... Fuzuli'yi ezberledik, Pir Sultan Abdal'la biriikte ol- duk, Nesimi'yle tokalaşıp Yunus Emre'yle tanıştık... Ve sorduk: "Sen birsulu sepken olsan Kanadım kımnaya gelsen Ben bir deli poyraz olsam Tepsem dağıtsam ne dersin" Hem suskun, hem gururlu, hem konuşkan hem de coşkulu olduk... Yolun alacakaranlığında, bir gün geldi çok yorulduk... ••• Hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerle büyüttük. Mey- danlan tanıdık, caddelen sokakları mesken tuttuk. Ne sevgililerimız anladı bızı ne meydanlar, sokaklar, caddeler ne de işçi sınrfı... Pedro Salinas okuyup bır saçma gökyüzünde bıra- kılmış, yıkılmış. ınanılmaz düşler yakaladık. Çekilmez adam olmayı, hapishaneyı, bağımsızlık savaşını, iha- neti, aşkı ve kavgayı Nâzım'dan ögrendik. İşçi kadehlerı gibi buğulanırken Attilâ llhan'ı, kendi- mizi rüzgâra karşı siper ederken Cemal Süreya'yı ta- nıdık... Çelik dökmeye hazırlanan eller göfdük; mitralyözü türküleştiren, türkülen mitralyözleştıren eller de... Günler gitgıde kısaldı, yağmuıiar başlamak üzerey- di... Tüm sevgililerimiz bir gün geldi terk ettiler bizi... Meydanlar, sokaklar, caddeler tanımaz oldu hiçbiri- mizi... Biz sadece şiirlerde kaldık, yüreklerden silindik. Tıp- kı İstanbul gibi ağladık: "şimdi gökler mecnun rüzgâr yolcu bulutlar şimdi yürek sarhoş kâğıt sarhoş kalem sarhoş minareler elpençe divan durmaktan usanmış mavi yeşil neon lambalan bir sönüp bıryanıyor son tramvaylar fren çözüp uykuya uzanmış ve iliklenne kadar geçmiş efkâr İstanbul şehri ağlıyor." hikmet.cetinkayafo cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Doğayla uygarlık buluşuyor... riyetmc
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear