22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmttvaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Vönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Ya>m Koordınatoru Hikmet Çetinka\a# Yazıışlen Muduru İbrahim \ ıldı/ • Sorumlu Mudur Fikret İlkiz 9 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen Fikret Eser Ltıhbarat Cengi/ \ ıldırım 9 Ekonomı. Özlem Yüzak9Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir \ ücclman 9 Makaleler. Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yun Haberlen MehmetFaraç Vayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan) Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hikmet Çetinkaja, Şükran Soner, Ergun Balcı. tbrahim \ ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba\ Atatark Bulv an No- 125. Kat4. Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7 hat). Faks 4195027 9 IzmırTemsücısı SerdarKınk, H.ZıvaBK 1352S 23Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119 S Noi Kat l.Tel 363 12 11. Faks: 363 12 15 Muessese Muduru Üstün Akmen # Koordmator Ahmet Konıban 9 Muha- sebe Buknt Yener # Idare Hüseyin GürerSIşletme Öndcr Çelik • Bıigı lşlem Nail İnal # Bilgisayar Sıstem Mûrmet Çüer • Sanş Fızflet Kıua MEDYA C: • Yönetun Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran • Koordınator Reha Işıtman # Genel MudurYardjmcısı SevdaÇoban Tel 514 0" 53 - 513 95 80-5138460-61.Faks. 5138463 Ya\ımla>an >e Basan: Yem Gun Haber Aıansı. Basın \e Ya\ıncılık A Ş TufkocağıCad 39 41 Cağaloğlu 34334 ist'PK 246 Istanbul fel (0 212ı 512 05 05 (20 hat I taks (0 212ı 513 S< 95 1 KASIM 1998 İmsak: 5.00 Güneş: 6.27 Öğle: 11.55 İkındı: 14.41 Akşam: 17.08 Yatsı: 18.31 www.cumhuriyet.com.tr Sağlık harcamaları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanlıgı, Türkıye'de sağlık harcamalanna finans bulunması konusunda \eri oluşturması amacıyla 1992- 1996 yı 1ları arasındaki sağlık harcamalarmın ve finansmanının dökümünün yapıldığı bır rapor yayımladı. Çalışmanın sonuçlan. 1992'den bu yana sağlık harcamalannın özel sektöre kaydığını. Türkiye'deki sağlık harcamalanmn bırçok dünya ülkesinden gende olduğunu ortaya koy, du. Rapora göre dışsağlığı ıçm yapılan harcamalann. özel sağlık harcamalan ıçindekı payı da çok düşük. Doğu Akdeniz-98 Tatbikatı • ANKARA (AA) - Deniz Ku\\etleri Komutanlığı'nın Ege \e Doğu Akdenız'in uluslararası sulan ve hava sahasında gerçekleştıreceği. "Doğu Akdeniz-98 Tatbikatı" başladı. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre. Dogu Akdenız-98 tatbıkatına. Denız Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı gemi ve helikopterler ıle Hava Kuvvetlerı Komutanlığf na bağlı uçaklar katılacak. Tatbikata ayrıca ABD. tngiltere. Almanya. Fransa. Italya. Ispanya ve Hollanda deniz kuvvetlerine ait gemı ve uçaklar da katılacak. Kaçak inşaatta çökme: 1 ölü • BLRSA (Cumhuriyet) - Flash T\"nın eskı sahibi Bursalı ışadamı Ömer Göktuğ'un Atatürk Stadyumu karşısında yaptırdığı kaçak gökdelende meydana gelen çökme sonucu bır ışçı ölürken ikı işçı de ağır yaralandı. Beton hav uzunda mahsur kalan 55 yaşmdakı işçı Halis Atalay'ın yaşamıntyitirdiğı, Tekin Atalay ile Fikri Çiftçi'nin yaralandığı gökdelen ınşaatı, plan ve ruhsatının imar planlanna aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştav tarafından durdurulmuştu. Ancak karar Osmangazi Belediye Başkanı ANAP'lı Basri Sönmez tarafından uygulanmamıştı. Anadolu liseleri sınavı • tstanbul Haber Senisi - Mılli Eğıtım Bakanlıgı, >üz binlerce öğrenciyi ilgilendiren Anadolu lıselenne gırış sınavının 13 Hazıran 1999 Pazar günü saat 10.00'da. parasız yatılı okullar sınavının ise 30 Mayıs 1999 Pazar günü yapılacağını belirtti. Eğitimcilere kurs • İstanbul Haber Servisi - Anaokulu ve ana sınıfı öğretmenlerine yönelik olarak düzenlenen " 1. Öğretnıen Eğitim Programı". bugün Acıbadem tlköğretim Okulu'nda gerçekleştirilecek. Programı; YA-PA. İSTEK Yakîı ve Marmara Üniversitesi birlikte düzenlıyor. Eğitim-Sen'den açıklama • istanbul Haber Servisi - Eğitım-Sen İstanbul 8 No'lu Şube'den yapılan açıklamada, Emınönü'ndekı okullarda. eylül ayından bu yana ek ders ücretlerinin ödenek yokluğu gerekçesıyle ödenmedığı belirtilerek > apılan uygulama "'hak ea^pı" olarak nıtelendı. Harl Devnimi Haftası • ANKARA (UBA)-Mıllı Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, l-7Kasım tarihkrinin. bundan böyle 'TürkHarf Inkılabı Haftası' olarak kutlanacağını açıkladı. Uluğbay. bu konuda 80 ile genelge gönderdi. TÜBÎTAK ödülleri • AMvARA (AA) -Türkıye Bilımsel \ e Teknik Araşnıma Kurumu (TÛBtTAK)ve Türkiye Bihmler Akademısı (TÜBA) bu yılkı bilım, hızmet \e teşvüödüllerini kazananlar odülknnı yann Çankaya Köşkü nde düzenlenen törenle alacaklar. Talim-Terbiye onaylı ilköğretim 8. sınıf kitabmda, Atatürkçü düşünce 'bölücülük' olarak gösterildi Ders Idtabında büyük skandal• İlköğretim 8. sınıf için hazırlanan "Vatandaşhk ve însan Haklan Eğitimi" adlı kitapta Atatürkçü düzen kurmak, 'bölücü unsurlann amacı' olarak gösterildi. Durumun anlaşılması üzerine yüz binlerce öğrencinin elinde bulunan ders kitabına ek basİcı yapılarak yanlış düzeltildi. Ancak yanlış yazımlı kitap okullarda okutulmaya devam ediyor. YUSUFZİYAAY Milli Eğitim Bakanlıgı (MEB) Ta- lim \e Terbiye Kurulu'nca ilköğretim okullannın 8. sınıflanna tavsiye edi- len 'Vatandaşhk veİnsan Haklan Eği- timi' adlı ders kitabı. hatalı yazım so- nucu. Atatürk ilkelen doğruhusunda bir düzen kurmayı. "yıkıcı vebölücü un- surlann amacı' olarak gösterdı. Hata- nın anlaşılması üzerine kitabın düzel- tilmiş yeni basımı yapıldı. .Ancak ha- talı kitap halen yüz binlerce öğrenci ta- rafindan ders kitabı olarak kullarulıyor. Kitapçılar Derneği Başkanı Ahmet Po- lat, "Kitaptaki ifade, Tatim ve Terbi- ye Kurulu'nun "ıhmal" içeren bir tu- tum içinde buhınduğunu akla getiriyor" diyerek kurula tepki gösterdi. Talim ve Terbiye Kurulu yetkilileri ise konuy- la ilgili açıklama yapmaktan kaçındi. MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun onayladığı ders kitaplanndaki skan- dallann arkası kesilmiyor. Son olarak Talim ve Terbiye Kurulu'nun. 8 Hazi- ran 1998 gün ve 73 sayılı karan ile il- köğretım 8. sınıf öğrencılerine ta\si- \e edilen 'Vatandaşlık ve İnsan Hak- lan Egitimi' adlı ders kitabı, kurulun, kasıt olduğu düşüncesını akla getir- ten bır dikkatsizliğine daha örnek oluş- turdu. 'Güncel tehdit' Prof. Dr Kemal Dal, Orhan Çakı- roğluve AlithsanÖzvazgan'ınvazdı- ğı kitabın 13. baskısının 73. sayfasın- da 'Güncel tehdit' başhğı altında bu- lunan 'İç tehdit' maddesınde. "Ülke- mizde ydacıve bötücü unsuriann amac- lan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni parçalamak. Atatürk ilkelcri doğrul- tusunda bir düzen kurmakür. Amaç- lanna ulaşabümek için takip ettikleri yoUar farklıdır" ıfadesı yer aldı. Bu ifadeden, Türkiye'deki yıkıcı ve bölücü unsurlann "Atatürk ilkeleri doğrultusunda bir düzen kurtnayı amaçladığı" ya da "Atatürk ilkeleri doğrultusunda bir düzen kurmak Ls- teyenlerin Türkiye Cumhurij'eti Dev- leti'ni parçalamakistedigi" gibı çarpı- tılmış anlamlar çıkıyor. Skandal hatanın farkına vanlması üzerine kitabın 13. baskısına ek ola- rak yapılan 40 bin adetlik ek baskıda hata düzeltildi. Düzeltilen baskıda aynı bölümdeki hatalı ifadeler. "Ülkemizde yıkıcı ve bölücü unsurlann amaçlan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni parçalamak, Atatürk ilkeleri doğrultusunda oluş- muş olan çağdaş anlayışı yıkarak yeri- ne kendi görüşleri doğrultusunda bir düzen kurmakür" şekhnde düzeltildi. Ancak düzeltılmiş ifadelerde nok- talama işareti hatalannın yinelenme- sinin yanı sıra hatalı basılan 130 bin adet kitap öğrenciler tarafından kulla- nılmaya devam ediliyor. Kitapçılar Derneği Başkanı Ahmet Polat. bir ders kitabmda böyle bir ifa- de hatası yapılmasının. Talim ve Ter- biye Kurulu'nun kendisine hâlâ 'çeld düzen' veremediğıni ve kurulun, 'ka- atiı da\ randığı' kuşkusunu doğurdu- ğunu söyledi. Polat, var olan Atatürk ilkelerine dayalı anayasal düzeni küçümseyen ve kötü gösteren anlamdaki bu kitabı tavsiye etmesinde, Talim ve Terbiye Ku- rulu'nun 'ihmalvedikkatsizliğiııi' gös- terdigini belirtti. Polat, gelecek kuşak- lann eğitirninde en belirleyici karar- lan alan Talim ve Terbiye Kurulu'nun. ders kitaplanmn onaylanmasında çok dikkatli olması gerektiği uyansında bulundu. TÜRSAB'm konuğu olarak Antaha'da anlamlı bir tatil yaşayan Cumhuriyet kuşağından 75kişi, çe>Tedeki tarihi eserteri de görme oianağı buldu. Konuklar, tarihi Aspendos Trvatrosu'nda bir de anı fotoğrafi çektirdiler. NICE BEŞLERE T B R S A B Yetmîş beş yaş nıııtlıılıuhı TÜRSAB, 1923 Ekimi'nde doğan 75 kişiyi Cumhuriyet Bayramı'nda Antalya'da ağırladı MEHMET FARAÇ .\ı>TTALYA-Cumhuriyetin 75. yıldönümü ne- deniyle en anlamlı organizasyonu Türkı\e Se- yahat Acenteleri Birlığı (TÜRSAB) düzenledı. Birlik. Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılının Ekim a>ında dünyaya gelen 75 kışıy ı Antalya ta- tiliyle ödüllendirdı TÜRSAB Genel Başkanı Talha Çamaş,"Bu anlamlı \ ıldönümünde Cum- huriyet'in ilk kuşağına doğum günü hediyesi ver- mek istedik" dedı. Cumhunyetın 75. yıldönümü nedeniyle ülke genelındecoşkuluetkinliklerdüzenlendi.TÜR- SAB'ın organizasyonu için iseayiaröncesınden hazırhk başladı. Gazetelere ılanİar \enldı. kent- lerdekı nüfus müdürlüklen ıle valilıklere yazı- lar yazılarak 1923 vıhnın Ekim ayında doğan yurttaşlan arandı. TÜRSAB'a 200'e yakın baş- \-uru oldu. Birlik başvuru sırasma göre 75 kişi- yi belirledikten sonra eşleri ya da birer refakat- çılan ıle tatile çağırdı. 28 Ekim akşamı başla- yan gezi için Cumhuriyet yaşıtlan. yurdun dı- ğer çeşitli kentlerinde evlerinden özel araçlarla havaalanlanna oradan da Antalya'ya taşmdı. Cumhunyet vaşıtlan Antalya Havaalanf nda tblklor ekıplennın hep bir ağızdan söylediği 10. Yıl Marşı ve çıçeklerle karşılandılar. En şık el- bıselerinin içinde kımı başındakı "Atam Izinde- yiz" bandı. çoğu da n 5. Yıl \e Atatürkrozetle- nnin \erdığı gururla marşlara eşlık ettıler. Tatil heyecanı Belek'tekı Bel-Conti Resort Otel'e yerleşti- nlen Cumhuriyet yaşıtlanndan çoğu 75 yıllıkya- şamlannda beş \ ıldızlı bırotelde ılk kez tatil yap- manın heyacanı ıçindeydı. 29 Ekim sabahı he- yecanla uyanan konuklar Antalya'daki Cumhu- riyet Bayramf nı kırmızı kazaklan ve beyaz gömlekler içinde kendilerine özel aynlmış ça- dırlarda izledıler. Otele döndüklerinde eşleriy- le kimi zaman kumsalda. kimi zaman palmiye- lerin altında el ele dolaştılar. gençlik günlerine döndüler. Aynı akşam düzenlenen Cumhuriyet balosunda Recep Birgit'in seslendirdiği Ata- türk'ün sevdiği şarkılara eşlik eden konuklar, eş- leriyle tango ve vals yaptılar. Cumhuriyetin ilk yıllanndan anılannı anlattılar. yaptıklan konuş- malarda Atatürk karşıtlanna sert eleştıriler yö- nelrtiler. 75. Yıl konuklannın çoğu ilk kez geldikleri Antalya'da, Aspendos Antik Tiyatrosu, Side An- tik kenti, Manavgat ve Düden şelaleleri ile Ata- türk Evi'ni görmenin mutluluğunu yaşadılar. Cumhuriyet yaşıtlan kısa ama yoğun bir tatili veda yemeğiyle noktaladılar. Ortak özellikleri Cumhuriyetle yaşıt olmak olan bu insanlar yur- dun dört bir yanından gelen yaşıtlanyla güzel dostluklar kurdular. TÜRSAB Genel Başkanı Talha Çamaş böy- le bir organizasyona neden gerek duyduklannı şu sözlerle anlattr "Yokluk ortamında kurulan bir Cumhuriye- tin ilk tanıklan unutulmamahydı. Bu anlamlı yıldönümündeCumhuriyetin ilk kuşağına doğum günü hediyesi vertnek istedik. Onlann mutiu ol- malan bizi de mutlu etti." Adana benigeneşaşırtUlt IŞILOZGENTURK Geçen hafta Adana'daydım. Adana her zamankı gibı yumuşak bır sonbahar güne- şinde. telaşlı ve kıpır kıpırdı. Kebapçılar silme doluydu. yenı me\ sımın şalgam su- yu olağanüstüydü ve Künlenn oturduğu mahallelerde. hemen hemen her üç evden bmnde düğün \ardı. Yüzü dö\Tneli, ellen kınalı kadınlar. bınbır renk gıy sılennı gn - miş, erkekleriyle birlikte hala> çekiyorlar- dı. Kürt mahallelen sılme türkü kesilmiş- tı. Silme renk. Öte yandan bütun kent. Kürt mahallesı. Arap mahallesı. Türk mahallesı Cumhun\et"ın 75. yıldönümünü kutluyordu. Her okulda. her fabri- kada. her atölyede. her sokakta T'S. Yıl \ ardı. Kim aklına ne gelmışse onunla kutluyordu 75. Yıl'ı. Bıryanda Müftülük cumhunyet konulu vaazlar ve- nyor. bir yanda Atatürk Koşusu yapılıyor. bır yan- da cumhuriyet doktorlan, dış hekımlen voksul semtlerde halkı topluca kontrolden geçın\or. bir > anda izcıler kamp ateşını > akmış akşam yoksui- lara dağıtılacak vemeklen pışinyor. bır yanda jü- ri üyelen En Güzel Bahçe Yanşması'nda hak >r e- memek ıçın kentin bürün bahçelerinı dolaşıyor- lardı. Ben, Özel Gönen Okullan \ e Dershanelen'nin konuğu olarak Adana "da\dım. Okulun 7 5. Yıl kutlama projelennden bınnde konuşmacı>dım. Itirafetmeliyim, görevımı yerine genrmek için oku- la gelıp ıçeri girince çok şaşırdım. Hanı gece yo- lun uza çıkan tavşanlar araba farlan karşısında na- sıl "'şıp" diye kalırlarsa ben de gördüklerim. duy- duklanm karşısında öyle "şıp" diye kalakaldım. Şimdi beni şaşkınlıktan şaşkınlığa düşüren oku- lun kapısından ıçeri gırelım. Uzun bır yol. Yolun ıkı kenannda akasya ağaçlan \ e de\ palmıyeler. arada zakkumlar. Ağaçlann arasma serpitaıiş ta- nhı heykeller. su kaplan ve boyunduruğa vurul- muş bır çıft öküz. Çukurova'da öküzün koşuldu- ğu karasaban artık iyice tanh olmuş. çocuklara an- cak maketi gösterilebıliyor. Taş yol devam ediyor. Binalar ıyıce içerde Bı- nalar beş katlı, aydınlık. pencerelerin penazlan lacıvert ve pembe boyanmış. sınıflarda güzelım gn sıralar ve kınnızı çızgılı bej perdeler. Sonra 24 saat süreklı yayın ^apan okul radyo- su. en gelişmış bilgisayar sıstemlerının bulundu- ğu bilgisayar odası, iki büyük dil laboratuvan. pekçok üniversiteyi kıskandıracak kadardonanım- İı fizik ve biyoloji laboratuvarlan, otantık eşya- larla döşenmiş folklor odası, kocaman bır resim atölyesi. gene kocaman ve her türlü müzik aleti- nin ve yüzlerce notanın bulunduğu müzik odası, kapalı ve açık voleybol ve basketbol sahalan, özel bir kütüphane memurunun bütün çalışmalan yö- nettiği çok büyük bir kütüphane. üç sergi salonu, aletlijımnastik salonu, beş yüz kişilik her türlü tek- nik donanıma sahip bir tıyatro ve sinema salonu. evcıl hayvanların bulunduğuöğrencilerin stres at- ma \eri hayvanat bahçesı ve öğrencilerin yaş gü- nü gibi özel günlennı kutladıklan disco. Ve arka ve ön bahçede iki kocaman güvercin ev i. Sabah sulannı çocuklann elinden ıçen güver- cinler. Hayır hiçbir şeyi abartmıyorum. Bütün bunlaraz sonra sorulanna muhatap olacağım 1250 öğrenci için. Konferans salonuna geçmeden önce okuldaki 75. Yıl sergilerinebakıyorum. Eski Adana fotoğ- raflan ve okullarda kullanılan eskı künye defter- len.. Bunlar Adana'nm dığer okullanndan bulu- nup getırilmiş. Tanıdık adlar var mı, diye bakıyo- rum. tşte Yaşar Kemal künyede siyah beyaz bir fotoğraf. Yıl 1921. tşte YılmazGünev Soyadı Pütün. Okula kabul edıldiği tanh 1948. Yılmaz Güney'ın çocukken kocaman kepçe kulaklan varmış. Sonra SalapSa- bancı. Okula kabul edildiği yıl 1945. Neşe dolu bir çocuk fotoğrafi. Bır kaç sergi bırarada. Atatürk fotoğraflan. öğ- rencılenn cumhuriyetin anlamını daha ıyi kavra- malan amacıyla hazırlanmış cumhuriyetin ilk dö- nem fotoğraflan. Hepsıne bakamıyorum. Çünkü çocuklar sıkı sorulanyla beni bekliyorlar. Bir koca itiraf daha. Uzun zamandır kar- şılaşmadığım sorularla karşılaşıp bir gü- zel terlıyorum. Elimde çiçekler. yorgun ar- gın konferans salonunu terk ediyorum. Ço- cuklarakşam yapılacak 75. Yıl Resepsiyo- nu için koşturmayabaşlıyorlar. Veliler, öğ- retmenler ve çocuklar hep birlikte bahçe- de cumhuriyete "Hoşgeldin" diyecekler. Ben taşlı yolda yürürken yeniden şaşkınlı- ğımı gözden geçınp "baa çocuklann buül- kede çok şanslı olduğunu" düşünüvorum. "Bu da bütün özel okullar gibi çok pahah bir okul ohnah" dıyorum. Bütün sorulan- ma sabırla yanıt veren idarecilerden bin "Oğret- men veöğretim üyesi cocuklanndanyanfiyatahn- dığuiL ajTica vetiştirme yurdundan pek çok çocu- ğun. her türlü masrafinın karşılanarak burada okutulduğunu" söylüyor. Duruyorum. O zaman özel Gönen Okullan'nın kurucusu, 12 Eylül'de öğretmenliği bırakan, da- ha sonralan çelik tencere pazarlayarak büyük bir pazarlama örgütü kuran ve çok para kazanan Nev- zat Bey, "Ben yetim çocuğuyum" dıyor. "Parasız yatıh okudum. Burslu okuduğum okulda çocuk- lar kebap yerken ben bakardım. Ya da okulun ya- kuundaki mağaralara sığuur, ağlardım." Nevzat Bey, kırk yaşında. Sıvas Gürün'e bağ- lı Çatkaya köyünde doğmuş. Beş kardeşlermış. Ba- bası inşaat işçisiymiş. erken ölmüş. Çaresiz an- ne. Nevzat Bey'i ve bir küçük kardeşinı Ada- na'daki yetiştirme yurduna vermiş. O zaman Nev- zat Bey dokuz, kardeşı yedi yaşındaymış. Nevzat Bey, zeki ve çok çalışkan olduğu için Adana'nm en önemli okullanndan biri olan Hastaş Kole- ji'nde burslu okumaya başlamış. Ama yapama- mış. Çünkü okuldaki çocuklarla kaynaşamamış. Onu küçümsemışler, hiç arkadaşı olmamış. Son- ra bakrruş olacak gibı degıl. kolejı bırakıp mes- lek lisesine geçmiş, daha sonra Eğitim Enstitüsü'nde okumuş ve fen öğretmeni olmuş. En çok sevdiği şey kendini ve insanlan eğitmek. Bu hep böyle ol- muş. Nevzat Sıkık'ın pek çok işi var. ama en has işi okulu. Her sabah güvercin evlerini kontrol eden, güvercinlere bakan o. Hayvanatbahçesine Anka- ra'ya her gidişınde ya bir karabatak ya da bir pa- pağan getıren de o. Şu Adana gene şaşırttı beni. ısozSO (a hotmail.com. REN-TUNA KANO GEÇİŞÎ EKİBİ IL4RADENLZ'DE Kirlüiğe karşı 4.500 kilometre ŞLLE KAYA KÖSTENCE - Nehırlenn kirletilme- sine dıkkat çekmek ve Türkiye'de bir 'ne- hir konıma ağı' oluşturmak amacıyla ku- rulan 'Trans Avrupa Ren-Tuna Kano Ge- çişi' ekibı, 4 bin 500 kılometrelik proje- nin nehır bölümünü tamamlayarak 29 Ekim günü Romanya'nın Köstence ken- tine ulaştı. Buradan Karadenız'e açılacak olan ekip, kasım ayının sonunda lstan- bul'a ulaşmayı hedefliyor. Alcatel'in desteğiyle 4 Ağustos'ta Hol- landa'dan yola çıkan ve Tuna Nehn baş- ta olmak üzere nehirlerdeki kirliliğe dık- kat çekmeyi amaçlayan 'TransAvrupa Ne- hir Yolculuğu-Ren Tuna Kano Geçişi' ekibi 29 Ekım günü Köstence'ye vardı. Gökhan Türe, Zafer Kızılkaya, Levent Yüksel, Asb Evrensel ve Cenk Metinka- ya'dan oluşan ekip, Kuzey Denizi'nden Karadeniz'e kadar olan mesafe içinde geçtikleri Hollanda, Almanya, Avustur- ya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan ve Yugoslavya'daki kanocularla iletişim ku- rarak yollanna devam ettiler. Akıntıya kiirek Projenin miman Gökhan Türe, Ren ve Main nehırlerinin ilk kez kanoyla geçildiğini belirt- ti. Ren Nehri'nde akıntı- ya karşı kürek çektikleri- ni kaydeden Türe şunlan söyledi: "4 Ağustos'ta HoDan- da'dan >ola çıktık. Akın- bya karşı kürek çektiği- miz Ren'de günde 6-7 sa- at arahksız kürek çekerek 30 kilometre mesafe ka- tedebildik. Nehirde akın- tıya karşı kürek çektigi- mtn gören insanlar bize hayretle baktılar. Kimse başarabileceğimize inan- mıjordu.'" Özellikle Ren Neh- ri'nde bulunan ve 'kesin- likle geçilemez' olarak ta- nımlanan Loreley bölge- sini ilk kez kendilerinin geçtiğini söyleyen Türe, buradan sonra ulaştıklan ve akmtının nispeten da- ha az olduğu Main Neh- ri'ni 11 günde geçtiklen- ni belirtti. Kuzey Deni- zd'nden Karadeniz'e kadar geçen 87 gün içinde top- lam 3 bin 215 kilometre- lik mesafe katettiklerini kaydeden Türe, yolculuk süresince çadırda kaldıklannı ve ısırun za- man zaman 2 dereceye kadar düştüğünü belirtti. Geçtilderi ülkelerden büyük des- tek gördüklerini kaydeden Türe sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Özellikle VTyana, Zagreb, Nürnberg ve Romanya'da çokyardım gördük. Teh- likeli verierde korkuyta kanşık bir zevk vaşadık. Bu nehri kano ile geçen ilk ekip biziz. Bu geçiş Türkiye'vi literatüre sok- tu. Köstence'den itibaren Karadeniz'e açılacağız. Deniz daha farkh bir etap. Ha- va durumuna göre kıyıdan İstanbul'a ulaşmaya çalışacağız. En güvenli şartlar- da kasun sonuna kadar Türkiye'de ola- cağız." Bu amaçlı gezilerinin devam edeceği- nı ve gelecek projelerinin Kızılırmak ol- duğunu kaydeden kanocular sözlerini şöyle tamamladılar: "Arbk Türkiye'deki nehirlere de dik- kat çekmek gerekiyordu. Bu yolculuğu- muz T ürkiye'deki akarsulann korunma- sı veyönetimi girişiminin köklü bir teme- le orurmasını sağlayacaktır. Böylece Tur- kish Rivers Nervvork'ün (Türk Nehirieri Agı) kunılmaa get^ekleştirilebilecektir. Ta- bii ki bu da \eterii kamuov u varatılması- na bağtadır." Nehirlerdeki kirlenmeye dikkat çekmek amacıyla 4 Ağustos'ta Hollanda'dan yola çıkan kano ekibi, zor bir yolcuhıktan sonra 29 Ekim'de Karadeniz'e ulaşö. S a r a y s a n a t c ı s ı L e R o y ' u n y a p ı t ı Osmanlı cep saatleri açık arttırmaya çıkıyor ÖZGEN ACAR ANKARA - Antiquorum müzayede kuruluşu, pazar günü Cenevre'de Osman- lı Sarayı ve çevresi için yapılmış üç cep saatini açık arttırmaya çıkanyor. Saray sa- atçisiLeRov'un 1817'delstanbul'dayap- tıgı, altın üzerine mineli bir saatin 140 bin lsviçre Frangma (yaklaşık 30 milyar li- raya) satılması beİdeniyor. Paris'teki Türk Elçisi Ali Efendi'nin, ünlü Fransız saatçisi Louis Breguet'e 181 l'de "Güvendiğin,çokbeceriklisaat ustalanndan birini İstanbul'a gönderip bir işyeri açarsan İngiltere'dekinden çok ün kazanabilirsin" dediği biliniyor. İstanbul'a gönderilen Le Roy adlı us- tanın, Türk zevkine uygun olarak yaptı- ğı mineli altın saatleri, 'Brequet'inöğren- cisi Leroy' sözleri ile imzaladığı, bir sü- re sonra Saray ve çevresinde ün kazan- dığı biliniyor. Fransız hükümetinin, tahta geçen Sul- tan Ildnci Mahmud'a göndermek istedi- gi hediyenin bir saat olduğunu öğrenen Brequet, bunun kendi firmasınca, zama- nın 35 bin frangına yapıhnasını sağlar. Sa- at 1813'te padişaha iletilir. Padişah, bu olaydan bir ay sonra bir hediye gönder- mekle kalmaz, Le Roy'u huzura çağınr, Brequet'ın temsilcisi olarak kendisini 'saraj saatçisi' yapar. Bu ustanın 4 Mart 1817'de yaptığı, 18 ayar altın üzerine ikı yanı mine kapaklı, alpn, 47 mm çapında çalar cep saati pa- zar günkü müzayedede 120-140 bin ls- viçre Frangına satışa çıkıyor. Le Roy ustamn 1820'de, 18 ayar altın üzerine mine kaplama, 54 mm çapında, lstanbul'dan bir aynntı resım de yaptığı saate ise 40-50 bin İF'ı bekleniyor. Müzayedeye çıkan değişik 475 değer- li saat arasında yer alan üçüncü Osman- lı saatini ise 1840'ta Auguste Courvoisi- er, 49 mm çapında, altm üzerine mineli yapmış. Saatin bir kapağında Birinci Ab- dülmecit'in portresi, arka kapağında ast- ronomi araçlan ile ilgili bir resim, yüzün- de ise müzik aletleri ile çiçek resimleri bulunuyor. Abdülmecit'in bilinmeyen bir kişiye hediyesi olduğu sanılan bu saate, 2P-32 bin İF değer öngörülüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear