Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 KASIM1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Pamukta
sanayici de
zorda
• İZMİR(AA)-lzmir
Ticaret Borsası (ITB)
Meclis Başkanı Tuğrul
\femişçi, bu yıl pamukta
yalnız pamuk üreticisi
değil, tüccar. tekstil ve
konfeksiyon sanayicisinin
de mağdur olduğunu
söyledi. Global kriz ve
Türkeyi'deki tekstil
sektörünün yaşadığı sıkjntı
nedeniyle pamuk
üreticisinden tüccanna,
sanayicisine kadar tüm
kesimlerde mali zorluklar
yaşandığını beürtti.
Mardin'e
Mercedes ve
BMVV yatıpımı
• iMARDt.\(AA)-
Mardin Organize Sanayi
Bölgesi'nde (MOSB)
yapımı devam eden
Mercedes ve BMW'nin
tüm yan ürünlerini üretecek
tesis, yıl sonunda
tamamlanacak. Yatınm
tutan 20 milyon dolan
bulan tesisin
tamamlanmasıyla 400
kişiye iş imkânı
sağlanacak.
Otomotivde
Avrupa
çıkarması
• BURSA (AA) - Bursa'da,
otomotiv sektöründe gazlı
amortisör üreten Destek
Otomotiv AŞ, Almanya,
ltalya ve Fransa'dan sonra
Ingiltere'de de bir firmaya
bayilik verdi. Destek
Otomotiv AŞ'nin Genel
Müdûrü Sebahattin Özkan,
yaptıgı açıklamada, firma
olarak yurtdışı pazarlara
büyük önem verdiklerini
belirterek, bu çerçevede
bazı Avrupa ülkeleriyle
ticari ilişkiler kurduklannı
kaydetti.
• İSTAıNBUL(AA)-
Ereğli Demir Çelik
Fabrikalan (ERDEMİR)
Genel Müdürü Tanju
Argun, ülke ekonomisinde
önemli bir yere sahip olan
ERDEMİR'i 2005 yılına
kadar Avrupa'nın en büyük
10 demir çelik üreticisi
arasına sokmayı
istediklerini söyledi.
Argun, krize rağmen
yatınmlannı
sürdurdükJenni ifade
ederek bu yıl 2 milyon 220
bın ton üretim
gerçekleştirdıkJerini
belırttı. Argun,
ERDEMÎR'de büyüme
stratejileri geliştirmeyi
istedikJerinı söyleyerek,
"Bulgaristan ya da
Romanya'daki bir demir
çelik fabrikasının satın
alınması gündemde" dedi.
Dünya
Tasappuf Günü
• ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Dünya Tasarruf
Günü dolayısıyla
yayımladığı mesajda,
" Türkiye'de kişi başına
tüketim, oldukça yüksek
düzeydedir. Ancak,
tasarruf ahşkanlığımız
yeterli değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
"Her vatandaşımız. bilinçli
bir tüketicı olarak
tasaiTuflann] daha verimli
şekilde
değerlendirebileceği
yatınmlara yönelmelidir"
şeklinde açıklamada
bulundu.
Tüketici
kredilepi
• ANKARA (AA) - Türk
tüketicısiain banka
kredilerine ilgisi sürüyor.
Bu yılın ikinci üç aylık
döneminde 414 bin 40 kişi,
273 milyon 899 milyan lira
tutannda tüketici kredisi
kullandı. Türkiye Bankalar
Birliği'nm 28 bankanın
verilerini içeren raporuna
göre söz konusu dönemde,
8.8 trilyon lira tutannda
kredi kanuni takibe uğradı.
Denizcilik kpizde
• İSTANBUL (AA) -
Türkiye Gemi Sanayii
Genel Müdürü Üstüner
Akoğuz, ağırhklı olarak
Uzakdogu ve Rusya'da
yaşanan ve pek çok üikeyi
saran krizden gemicilik
îöktörünün de etkilendiğini
selirterek, "Uzakdogu
crizi navlun fiyatlannı
•ninimuma düşürdü"
iedi.
İki sektör arasındaki tartışma küresel bunalımm artması ile birlikte giderek sertleşiyor
Sanayici bankacıya l• Sanayiciler bankalann kendilerine kredi • Bu eleştirilerin dozunu fazla bulan bankacılar
açmakta zorluklar çıkarmasından ve bankacılık ise sanayicilerin kârlannm yandan fazlasının repo
sektörünün sırtını devlete dayamasından şikâyetçi. gelirlerinden oluştuğunu vurguluyorlar.
TAR1KYILMAZ
Türkiye'de 1980sonra-
sında kimlik değıştiren
bankacılık sektörü, son
dönemlerde sanayiciler-
den yogun eleştiri alıyor.
Sanayiciler, bankala-
nn kendilerine kredi aç-
makta zorluklarçıkarma-
sından ve sektörün sırtı-
nı devlete yaslamasından
şikâyet ediyor. Bankala-
nn, diğer işkollannda fa-
aliyet gösteren firmalan-
na ucuz kredi kullandır-
dığını iddia eden sanayi-
ciler. bu nedenle sektör-
de flrmalann haksız re-
kabetle karşı karşıya kal-
dıgını belırtiyorlar.
Bankacılar bu eleştirilerin do-
zunu fazla buluyor ve soruyor:
"Biz sırümızı devlete yaslanuş-
sak, niçin sanayicilerin kârian-
nın yandan fazlası repo gelirlerin-
den oluşuyor?"
Küresel krizin son bir yıldır
dünya borsalannda tanhi düşüş-
lere neden olmasıyla birlikte kri-
zin reel kesime sıçrayacağı kor-
kusu tüm dünyada tedirginlik ya-
ratıyor. Dünyaca ünlü finans şir-
ketlerinin peş peşe iflas etmele-
ri artık sıradan günlük haberler
içinde yer alıyor. Kriz henüz sa-
nayi sektöründe yoğun iflaslara
# Bankaİar sırtını
devlete dayadı.
Sanayicilere kredi
vermiyoriar.
# Verdikleri kredilerin
çogu bankalann diğer
sektörlerde faaJiyet
gösteren şirketlerine
gidiyor.
# Kendi şirketlerine
ucuz kredi aktardıklan için sektörlerde haksız rekabete
neden oluyorlar.
# Mevduata yüzde 100 devlet garantisi olması nedeniyle,
zor duruma düşebileceklerini hesaba katmadan yüksek
faiz veriyorlar.
Sanayici
diyor?
Bankacı
diyor?
# Bankacılık sisteminin
sanayi yerine kamuyu
finanse ettiği doğru
değil. Yüksek faiz
nedeniyle bu alana kayış
yaşanıyor.
# Alınan kamu
kâğıtlan mevduatla
değil repoyla finanse
ediliyor.
# Kredi maliyetlerinin yüksek olduğu doğru.
Ancak bankalann kullandığı kaynak ve
munzam karşılık, Kaynak Kulîammıru
Destekleme Fonu gibi devlete karşı yükümlülükleri
maliyetleri yukan çekiyor.
neden olmasa da uzmanlar fi-
nans kesimindeki yangının sana-
yiye sıçramasının uzak olmadı-
ğı görüşündeler.
ICrizin etkilerini en aza indir-
meye çalışan Türkiye"de de son
dönemlerde sanayiciler eleştiri
oklannı bankacılara yöneltmiş
durumda.
Kredi almak zor
Bankalardan yatınmlan finan-
se ermek için gerekli kredileri al-
makta çok zorlandıklannı kay-
deden sanayiciler, bankalann dev-
lete borç vermeyi tercih ettiğini
dile getiriyorlar. Sanayiciler, ban-
kalardan enflasyonun iki katı üze-
rine çıkan faizle borç bulabildi-
ğini, bu nedenle yatınmlannı er-
telemek zorunda kaldıklannı ifa-
de ediyorlar,
Kredilerde inisiyatifin banka-
lann lehine olduğunu iddia eden
sanayiciler, bankalann vadesi dol-
madan kredilen geri ıstemeleri-
nin firmalan zor duruma düşür-
düğünü belirtiyorlar. Sanayici-
ler, devletin yüklü iç ve dış borç
ödemeleri nedeniyle kamu borç-
lanmalannda yüksek faiz dağıt-
masının, bankacılık sektörünü,
asli görevi olan kredi mekaniz-
masından uzaklaştırdığını savu-
nuyor. İç ve dış borç kısır döngü-
sü çözüimedikçe sanayicilerin
ucuz kredi bulmasının mümkün
olmadığı da ifade ediliyor.
Eleştiriler fazla
Bankacılar ise sanayicilerin
kredi faizlerinin yüksekliğinden
şikâyetçi olmalannı haklı bul-
malanna karşın eleştiri oklannı
acımasız buluyorlar. Devleti fi-
nanse etmelerinın istekten değil
yasal zorunluluktan kaynaklan-
dığını dile getiren bankacılar, re-
polarla fonlanan kamu kâğıtlann-
dan bankalann çok fazla kâr et-
mediğini hatırlatıyorlar. Son yıl-
larda sanayicilerin de üretimden
uzaklaşmaya başladığına işaret
eden bankacılar, heryıl açıklanan
en büyük sanayi şirketlerinin bi-
lançolanndaki kâr rakamlannın
yüzde 50'den fazlasının repo ge-
lirlerinden kaynaklandığına dik-
kat çekiyorlar. Bankacılar, son
dönemlerde bireysel kredilerde
yaşanan artış sonucunda sanayi-
cinın malını satmakta eskisi ka-
dar zorlanmadığını da belirtiyor-
lar.
SO BAŞKANI ZAFER ÇAĞLAYAN
4
Yapısal reforma
gereksinim var'
Ankara Sanayi
Odası Başkanı
Zafer Çağlayan
Cumhuriyet ile
yaptıgı söyleşide
bankacı lan
eleştirdi. Dünyada
finansal bunalımın
reel piyasalan da
etkilemeye
başladığını
kaydeden
Çağlayan, "Bu
etkikr, dış
pazarlann
daralmasında ve
dış borçlanma
girişimierinde
gerek kredi
bulamama,
gerekse çok
yüksek faizlerin
istenmesiyle kendisini
gösteriyor" dedi.
Bankalarla sanayiciler
arasındaki sorunlan
uzun zamandır dile
getirdiklerinı ifade
eden Çağlayan,
Bankacılık
sektörünün
Türkiye'de yapılması
gereken yapısal
reformlann yanında
olması gerekiyor"
diye konuştu. Sektörün yasal
boşlukJan kullandığına dikkat çeken
Çağlayan, "Sanayi sektörüne
"Aslında suçlu
bankalar değil,
devietin acil
olarak yapısal
düzenlemeler
yapması
gerekiyor."
verdikleri kredileri
daha vadesi
dolmadan geri
iste>ebiliyoriar.
Böyiebiranlayış
ulamaz. Sonın*.
yapısal
reformlann
>apılmamasından
ka> naldı.
Mevduatm yüzde
lOOgaranti
kapsamı aitında
olması yanlış bir
uvgulama"
açıklamasmı yaptı.
Bankalann. başka
ış kollannda
faalıyet gösteren
şirketlerine ucuz
kredi verdiğini
\ urgulayan
Çağlayan, bu
durumun haksız
rekabete yol açtığını
kaydetti. Devietin
bankacılık sektörüyle
ilgılı acil önlemler
alması gerektiğini
ifade eden Çağlayan,
"Asunda suçlu
bankalar değiL
Devletin, sektörü
ciddi bir mercek
altına alması gerekir.
Eğer yasal düzenlemeler yapılmazsa,
bankalar. bu tavırlanyla bir krize
kendileri sebebhet verecekler" dedi.
îr*
AMUKBANK GENEL MÜDÜRÜ ORHAN EMİRDAĞ
6
Sanayiciniıı kân
repodan geliyor9
Pamukbank Genel
Müdürü Orban Emir-
dag. sanayicinin banka-
cılara yönelttikleri eleş-
tirileri yanıtladı.
Bankalann mcvduat
toplayıp, bu mevduatla
sanayive kredi vermek
yenne kamuyu finanse
ettikleri görüşünün doğ-
ru olmadığını savunan
Emirdağ, "Tasamıfla-
nn önemli bir kısmının.
kamunun yüksek faiz
ödemesi nedeniyle kamu
fînansmamna vönlendi-
ği doğru. Fakat bunu
bankalann yapbğı görü-
şü yanlış" dedi. Kamu-
nun finansmanını iki
yönde görmek gerektiği-
ni vurgulayan Emirdağ,
bankalann satın aldıklan ka-
mu kâğıtlannın büyük bir
kısmı mevduattan topladık-
lan para değil, repo yoluy-
la kamu finansmanına gitti-
ğini söyledi.
Bankalardan şikâyetçi sa-
nayicilerin açıkJadıklan bi-
lançolara baktığınız zaman,
repo gelirlerinin. kâr içinde
çok ciddi yen olduğunu vur-
gulayan Emirdağ, "DoJayısıy-
la sanayici kamuyu fonluyor.
Bupara bankalann pasifine direkt kendi fon-
lamalan olarak girmediği için de başka sek-
törterin finansmanında kullamlnuvor'' dedi.
Biz aynı geminin
içindeyiz. Ancak
aramızda sağırlar
diyaloğu var.
Bizim burada
sanayicilerle bir
araya gelerek
çözüm aramamız
gerek.
Bankalann kamu kâ-
ğıtlanhı yasal zorunluluk
nedeniyle aldıklannı be-
lirten Emirdağ, "Bugün
me>duata ödediğimiz fa-
izlere baktığınız zaman
kamu kâğıdı faizleri arrn-
ğında mevduat faizleri de
artjyor. Vadeli me>duat
toplayıp bunu sanaviciye
krediolarakkamu kâğıdı-
na yaordıkiangörüşüdoğ-
ru değil. Biz mevduatın
üzerine stopaj, disponibi-
lite. rmınzam karşıhklan
eklediğimizde kamu kâ-
ğıdı aluunaz" diye konuş-
tu.
Sanayicinin orta vade-
li finansman konusunda
bankalann eleştirilmesi-
ni doğru buJan Emirdağ,
"Bankacıhksistemindenere-
de\ se orta vadeli finansman
yok. Çünkü faizlerin çok de-
ğişken olduğu bir ortamda
orta vadeli finansmamn kar-
şüanması mümkün değil.As-
lında bizaynıgeminin içinde-
yiz ve gördüğüm kadanyla
sağırlar diyaloğu var" açık'la-
masını yaptı Sanavicilerin fa-
izlerin yüksekliğinden şikâ-
yet etmesini de haklı bulan
Emirdağ. "Bugün enflasyon-
la sanayicilerin ödediği faizier arasmda iki
kat fark var. Bizim burada sanay icilcrk' bir
araya gelerek çözüm aramamız gerek" dedi.
İstinye dejı
En Taze
Haberler
Borsacı'da
B
HMJAUK tumoım cftetsi
orsacı
B
HAFTALIK EKONOMI DERGtSİ
orsacı
CUMHURİYE1İIM
7 5 . YILIIMDA
TÜRKİYE
EKOPfflŞİNİN
DÖIMÜM
NOKTALARI
YABANCIYATIRIM FONLARI
TÜRKİYE'DE SATILABİLECBC
DOKUZ AYUKLARA DEVAM
İMF'DEN 6EÇER NOT
TAT KONSERVE SARKUYSAN. AKTAŞ ELEKTRIK,
GÜNEY BIRACIUK KARDEMIR, GIMA IHlAS FİNANS ESBANK
IZDEMIR. EGE SERAMIK. RAKS ELEKTRONIK SÛIMER YATIRIM,
YKB MENKUl DEĞERLER ABANA ELEKTROMEKANIK
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"
KOBİ yatınmlan bilinçsiz yüriltülüyor
Anadolu kaplanlan sıkıntılı
ANKARA (AA) - Türkiye'de, küçük ve
orta ölçekli işletmelerin (KOBl)
yatınmlanrun. "komşum yapü ben de
yapanm" mantığıyla bilinçsiz bir
biçimde yürütüldüğü bildirildi.
Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve
Uygulama Genel Müdürlüğü uzmanlan
Bedri Dilik ve Mustafa Duranın
Hazine dergisinde
yer alan
araştırmasında,
sağhklı bir
ekonomik yapı için
KOBİ'Ierin teşvik
edilmesi gerektiği
vurgulandı.
Türkiye'de,
KOBl yatınm
teşvikleri
uygulamasının 1996
yılı sonlannda
başladığı, ancak
günümüze değin
geliştirilemediği
kaydedilen
araştırmada. bir
ihtisas bankası
niteliğindeki Halk Bankası'nın dahi
KOBl'ler için gerekli kaynağı
kullandıramadığı belirtildi. KOBt'leri,
bir ülke ekonomisinin "temel
taşlanndau biri" olarak niteleyen
araştırmada, şu ifadelere yer verildi:
"Küçük ve orta ölçekli işletmelerin,
'daima yardım edilmesi gereken,
korunmaya muhtaç ve devietin elinin
Batı'da durum
KOBÎ'lerin ihracattaki payı
ABD'de yüzde 32, Almanya'da
yüzde 31.1, IngiJtere'de yüzde
22.2 ve Fransa'da yüzde 23
iken, Türkiye'de yüzde 8'i
geçmiyor. Aynı işletmelerin
devlet kredilerindeki payı
ABD'de yüzde 42.7,
Almanya'da yüzde 35,
tngütere'de yüzde 27.2 ve
Fransa'da yüzde 48 olurken,
Türkiye'de yüzde 3 düzeyinde
kahyor.
aitında bulunması gereken zavallı
ekonomik birimJer olduğu' şeklindeki
yanlış anlayısm terk edilmesi gerekir.
Dolayısıyla bu tür bir anlayısm yerine,
ekonomiye dinamiznı kazandıran,
rekabetçi yapıları kuv-vetlendiren,
teknolojik gelişmelerin öncüsü olan,
istihdam yaratan KOBİ'Ierin
desteklenmesi
anlayışuım, gerek
polhika
yapıcılannda,
gerekse bürokrat
kesünde hâkim
olması gerekir."
Hazine
araştırmasında,
KOBl'lerin bilgi
kaynaklannın
yetersiz olduğu,
yatınm tercihlerinin
geleneksel anlayışla
yapıldığı ileri
sürülerek.
"Türkije'deki
KOBt yatınınları,
'komşum yaptı ben
de yapanm' mantığıyla bilinçsiz bir
biçimdeyürütülüyor" denildi. Aynca,
KOBt'lerin, üretim ve istihdam
açısından birçok Avrupa ülkesi ve ABD
ile benzer özelliklere sahip olduğu
belirtilirken, ihracat ve devlet
kredilerindeki paylannın ise diğer
ülkelere oranla çok düşük kaldığı
bildirildi.
YORIM
ÖZTtN AKGÜÇ
Hangi Anlayış Daha
Zararlı?
Kişisel değer yargılanmıza göre bazı davranış-
ları, anlayışları, akımlan ülkeye, cumhuriyete zarar-
lı görürüz. Kimine göre Islami esaslara göre dev-
let yönetmeye kalkışmak, kimine göre küreselleş-
me, globalleşmeye varan bir kapitalizm anlayışı, ki-
mine göre solculuk ve solculuğun çeşitli tonlan, hat-
ta bazılanna göreAtatürk'ün koyduğu hedef ve il-
keler, Atatürkçülük bu ülkeye zararlıdır. Kişilerin
yetiştikleri ortama, beklentilerine, kültür ve eğitim
altyapılanna, yaşam koşullanna, iç ve dış odakla-
nn yönlendirmelerine, tşlkinlerine göre farklı görüş-
lerde olması da olağandır. Tekdüze bir kişi tipine
karşı, değişik tonların, farklılıklann olması da yeğ-
lenmelidir.
Hangi görüşte olursa olsun kişiler içtenlikle, ina-
narak davranıyorlarsa saygı duymak gerekir. Asıl
zararlı olanlar, koşullara göre sık sık görüş değiş-
tirenler, belirti bir görüşü savunacak kişisel çıkar kol-
layanlar, dürüst gözükerek her türlü kirli işlere gi-
rişenler, milliyetçilik yaftası aitında dış güçlere hiz-
met edenler, din ticareti yapanlar, Kemalist, Ata-
türkçü pozunda cumhuriyetin temellerini yıkmaya
yönelenler, çetelerden yakınıp çetelerle ilişki kuran-
lar, her kesime şirin gözükmeye çalışanlar, sanıyo-
rum tehlikeli ve zararlı tipler ve davranışlar, bu say-
maya çalıştıklarımız.
Türkiye'deki sağ partileri, değeryargım doğru ve-
ya yanlış, hep içtensiz görmüşümdür. Bunlar te-
melde Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşıdırlar. Ba-
zıları bunu daha açık olarak dile getirirter, kimileri
takıyye yaparlar. Şeklen Atatürkçü, ama uygulama-
da Atatürk'e karşıdırlar. Atatürk'ün oluşmasında
önayak olduğu tüm kurumlan yıkmışlar ya da iş-
levlerini göremez hale getirmişler, yozlaştırmışlar-
dır. Bugün Atatürk döneminden kalan hangi kurum
ayaktadır? Hangisi kuruluşunda kendine verilen
görevleri yerine getirmektedir? Atatürk'ün altı oku,
yalnız bayrakların üstünde kalmıştır. Atatürkçü gö-
zükerek, Anıtkabir'de övgüler düzülerek, Atatürk'ün
hemen tüm eserleri, ilkeleri, idealleri kınlmış, hem
de hınçla parçalanmıştır.
Bazı kişiler, siyasal partiler Türkiye'nin, Türkiye
Cumhuriyeti'nin önünü kesmişler, yolunu tıkamış-
lardır. Eğer Cumhuriyetimizin yetmiş beşinci yılını
büyük başarılarla kutlayamadıksa, bazı sorunların
üstesinden gelemedikse bundan sorumlu olan ki-
şi, siyasal parti ve akımlara doğru tanı koyalım. Kı-
sa aralıklar dışında hangi anlayış son elli yıldır Tür-
kiye'yi yönetmektedir? Doğru tanı koyalım. Asıl
tehlikeli olanlar, niyeti, tutumu, anlayışı, meşrebi bel-
li olanlar değil; ne olduklan belirsiz olanlar, esen ye-
le göre yelken açanlardır. Cumhuriyete, Atatürk'ün
ilke ve devrimlerine en büyük zarar, işte bu ne ol-
duklan belirsiz olanlardan gelmiştir. Aslında ne ol-
duklan bilinen, ancak kaya keleri bukalemun gibi
renk değiştirenlerden gelmiştir.
Önemli olan; törenler düzenlemek, Anrtkabir'de-
ki deftere övücü tümceler yazmak değil, Cumhu-
riyetin sürekliliğine katkıda bulunmak, Cumhuriye-
tirrilkelerini yaşatmaktır. Biz Atatürk'ün tüm ilke ve
anlayışına karşı olan sözde Atatürkçülerin Türkiye'yi
yönetmesi gibi bir çelişkiyi son yarım asırdır yaşı-
yoruz. Bunun için de gerekli başanlan gösteremi-
yoruz. Necati Doğru, Sabah gazetesinde Türki-
ye'nin dünya liginde çeşitli açılardan kaçıncı sıra-
larda olduğunu gayet güzel özetlemişti.
Hangi anlayış daha zararlı, kim, kimler, hangi si-
yasal partiler Türkiye'nin önünü tıkıyor? Bu konu-
da doğru tanılanmız olmazsa, çelişkilerden, kısır dön-
gülerden kurtulamayız. Kimler, dinci akımlan ters
yönde istismar ederek, Atatürkçü kisvesi aitında
oy toplamaya, prim yapmaya çalışıyor? İşte asıl teh-
likeli tutum, bu kişi ve partilerin sergiledikleri an-
layıştır.
TCSD Baskanı ismet Ozcan
'Ekonomiy duvarı
aşamiyor'
FATMAKOŞAR
Türkiye Giyim Sanayi-
cileri Demeği'nin (TGSD)
başkanlığına geldıği gün-
den itibaren, bugün yaşa-
nan global kriz konusunda
uyanlar yapan İsmet Öz-
can. korkulması gereken
gelişmelerinmesajını 'su-
sarak' vermeye çalışaca-
ğını söyledi.
Finanstan sonra reel sek-
törü etkisi altına alan dün-
ya krizine karşı alınması
gereken tedbirleri bugüne
kadar ilgili her yere iletti-
ğini, hatta okunması için
sektörün durumunu anla-
tanraporlankı-
saltarâk sundu-
ğunu belirten
Ozcan, aynı
şeyleri anlat-
maklaeleştiril-
diğini ifade et-
ti. "Aynı şeyle-
ri konuşmamı-
zm nedeni, çö-
zülmeyen so-
runlardan olu-
şan duvar. Du-
varmdibinegel-
dik" diye konuşan Özcan,
giyim ihracatındaki yüzde
5.8'lik artışın yanıltıcı ol-
duğunu, krizin etkilerinin
önümüzdeki 3 ayın rakam-
lannda ortaya çıkacağını
belirtti.
Dünya ticaretinin en
önemli yılmın 2005 oldu-
ğunu söyleyen Özcan, söz-
konusu tarihte gümriikle-
rin sıfirlanacağını anımsa-
tarak buna yönelikplanlar
yaptıklannı vurguladı.
TGSD Başkanı Özcan,
dünya krizinin 2001 yıhn-
da sona ereceğini bildire-
• Giyim
ihracatmdaki
yüzde 5.8'lik
artış yanıltıcı.
Krizin etkileri
önümüzdeki 3
ayın
rakamlannda
ortaya çıkacak.
rek "Ben sıkıntılanmız?
şimdi söy lüyorum. Anka-
ra'da gitmediğim yer kal-
ınadı. Sadece söytüyorum.
Sonra eyleme geçtiğunde
herkesincanıyanacak
n
di-
ye konuştu.
Türkiye'nin 'lokomotif
sektörü' diye anılan teks-
tilin destek]enmesi gerek-
tiğini belirten İsmet Öz-
can, "Kaybedincemiöntenı
alacağız? Bu yıhn başmda
Dış TicaretMüsteşarfağı'na
önerflerimi söyiedim. Bun-
lann hiçbiri vapdmadL Ya-
püsaydı giyim ihracaünda
yuaie 11 Tflcbiraroşoiacak-
ü. Bu da 3rnilyardolar dö-
vizgirdisidaha
demekti" dedi.
Hükümetten,
yüzde 15-20
oranında deva-
lüasyon yap-
masını ve ihrâ-
catçının kur
makasından za-
rar görmesini
önlemesini is-
teyen İsmet Öz-
can. zaten sı-
kıntıda olan
tekstili de olumsuz etkile-
yen global krizi şöyle de-
ğerlendirdi: "Dünyadaser-
seri,at yanşı oynargibige-
zen 80-90 milyar dolarhk
yabanasermaveyiizünden
krizegirikü. \ani hırsızser-
maye yiizünden. Bu para
hangi ülkeye ghtiyse orayı
çökertti. Bu para Türki-
ye'ye uğramadığı için ken-
dimizi şanslı hissetmeiiviz.
Türkjye'ye giren miktar
4^ mflyar dolar gibi ufak
bir rakam. Ancak etkilen-
mememiz sözkonusu ola-
mazdt"