Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
EKİM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
FP'IHepe
'gorevsizlik
1
kararı
• Istanbul Haber Servisi -
Istanbul DGM Cumhuriyet
Savcılığı, Büyükşehir
Beledije Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın 10 aylık
hapis cezasının Yargıtay 8.
Ceza Dairesi'nce onanması
nedeniyle belediye binasmda
düzenlenen basın toplantısı
ve göstenlerle ilgili olarak
"görevsızlik" karan verdi.
Bu kararla birlikte dosya
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderildi.
Şevki Yıünaz'a
hapis istemi
• tstanbul Haber Servisi -
Anayasa Mahkemesi'nce
kapatılan Refah Partısi'nin
(RP) dokunulmazlığı
kaldmlan tnılletvekili Şevki
Yılmaz'ın, lstanbul, Mekke
ve Viyana'da yaptığı 3 ayn
konuşmadan dolayı
yargılandığı Istanbul 1 No'lu
DGM'de savcı Selamettin
Celep, Yılmaz'ın lstanbul'da
yaptığı konuşma nedeniyle
TCK'nin312'2. maddesi
uyannca 1 ile 3 yıl arasında
hapisle cezalandınlmasını,
diğerleri hakkmdaki davanın
ise düşürülmesini istedi.
Can güvenligi
için eylem
• İstanbul Haber Servisi -
Ümraniye'de 3 gün önce
annesiyle birlikte kaçınlan
Serpil Yeşilyurt'tan hâlâ
haber alınamazken bir grup
mahalle sakini dün, genç
kızırı bulunması ve can
güvenliklerinin sağlanması
için eylem yaptı. Eylemin
yapıldığı parktan
Yeşilyurt'un evine yürümek
isteyen grup, Yeşılyurt'un
akrabalan olduğunu
söyleyen iki kişi tarafından
engellendi. Bu kişiler daha
sonra gazetecilere de
saldırdı. "Kadmız, insanız,
sokağa çıkmak hakkımız"
iloganlan atan grup,
güvenlik görevlilerinin ikazı
iizerine dağıldı. Anne Hanım
Yeşilyurt kaçınldıktan bir
saat sonra bıçakla yaralanmış
Dİarak bulunmuştu.
Gözatotanı
PfOtBStO
• tstanbul Haber Servisi -
^roleter Devrimci Duruş
iergisinden yapılan yazıh
ıçıklamada, Özkul Tekstil'de
;alışan ve geçen günlerde
şten atılan 25 işçiden
jazılannın yaptıklan oturma
;ylemi sırasında gözaltına
ıhnması protesto edıldi.
SİP'ten açıklama
• tstanbul Haber Servisi -
iosyalist tktidar Partisi
SİP), dün yaptığı yazılı
ıçıklamada, SÎP'li
jğrencilerin/'Türban Neyi
)rtüyor" isimli broşiirü için
ıniversitelerde duvara ilan
smalannın sivil polislerce
ngellendiği belirtildi.
lanlann Ülkü OcaklarTndan
:elen bir grup tarafından
öküldüğü kaydedılen
çıklamada, "Polislerve
aşistler şeriatçılann
anında" denilerek polislerin
niversiteye sokulması
rotesto edildi.
iüler davası
I tstanbul Haber Servisi-
iırs\zlık yapmak için
irdıkleri dansöz Hülya
lutiu'nun evinde suçüstü
akalanan Mustafa Güler ile
.D.'nin yargılanmasma dûn
»tanbul 13. Asliye Ceza
tahkemesi'nde başlandı.
utuklu sanıklann
ıhliyelerine karar veren
âkm, dosyadaki
ksikliklerin tamamlanması
•in duruşmayı erteledi.
Üüi
Baykal, mafyanın siyaset ve iş dünyasıyla ne kadar içlidışlı olduğunun ortaya çıktığını söyledi
'Bakan, çetenin kuryesTANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, yeraltı dünya-
sının siyaset ve iş dünyasıyla ne kadar içli-
dışlı olduğunun kasetler savaşıyla ortaya
çıktığını vurgulayarak "Bir bakan özel kur-
yelik yapacak, güvenlik ku\>etierini ihbar
edecek,bu ihbann Başbakan1
ın bilgjsi dahi-
lindeolduğu söylenecek. Sonra 'Önemi yok,
çetelerle mücadele ediyoruz' denecek.Tep-
kimizi. isyammızı ortaya koymahyız" dedi.
CHP lideri Baykal, yeni yasama yılının
ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada.
ekonomik durum ve çete-siyasetçi ilişkile-
riyle ilgili değerlendirmeler yaptı. Ülkenin
sıkıntılı bir dönemden geçtiğıni, bunun gör-
mezden gelinemeyeceğini kaydeden Bay-
kal. "Uzun zamandan beri ilk kez temmuz
ayında ihracat rakamlan düştü. Merkez
Bankası rezervlerinde 5 mihar dolann üze-
rinde crime otdu. Borsa düşüyor. Türk eko-
nonıisi dışandan borçlanamaz hale geldi.
Ekonomide daralma, büzüşme başladT de-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin iş-
siyaset dünyasıyla çetelerden kurtulması
gerekliliğini yinelerken "Gazino kültürü bu. Gazino
siyaseti Türkiye'yi bu noktaya getirdi" dedi.
di. Eylül ayında enflasyon tahminlerinin
yüzde 70 oramnda saptığını vurgulayan
Baykal."Medvada yok ama Anadolu'da
halk kavnıyor. Türldye, ekonomik bakını-
dan kanıyor. Anadolu kanıyor. Merkez Ban-
kası kanıvor, üretki kanıyor" görüşünü dile
getirdi. Baykal. kasetler savaşıyla Türki-
ye'nin gerçeklerle yüz yüze gelmeye başla-
dığını anlatırken de şu değerlendirmeleri
yaptı:
"Türkiye'nin kuşaülmış olduğunu biz
söylemiştik. Yeralt diinvasının önde geien
kişilerinin konuşmalan. sivaset-iş dünyasıy-
la ne kadar içlidışlı oldukiannı ortaya koy-
du. Bu tabio)a alışmarmz bekleniyor. Bu tab-
loyu yadırgama, bu tabtova direnme anlayı-
şımızı diri tutmamız gerekir. Bu, uyuşturu-
cu bağımlılığı gibi toplumu ilk anda şok e-
den sonra duvarsızlaşnran görünrüden kur-
tulmalıv ız. Tepkimizi. is>anımızı ortava koy-
malıyız. Ortada bir kaset var. Yeraltı düm a-
sındaki kişi bir bakanla abi-kardeş üişkisi
içinde. Karşüıklı iltifatlar ediliyor. Çok
önemli iddialar var. 'Sana Enis'le de haber
gönderdim' diyor."
Baykal, konuşmasmın bu bölümünde
Merkez Yürütme Kurulu üyesi Enis Tütün-
cü'ye dönerek "Enis, yoksa sen misin o E-
nis" deyince salondan kahkahalar yükseldi.
Aşık'm "kaset montaj" ve "muhalefettey-
ken konuştum" savlannın doğru olmadığı-
nın ortaya çıktığına dikkat çeken Baykal,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Neredeysehükü-
metten aynldı diye kahraman ilan edecek-
ler. Aynlmasaydı da görsejdik. Istifa etme-
mesi nıümkün müdür. bövle bir şev olabilir
miydi? Birbakanözel kuryelik yapacak, gü-
venlik kuvvetlerini ihbar edecek, bu ihbann
Başbakan'm bilgisi dahiünde olduğu söyle-
necek. Sonra, önemi yok, çetelerle mücade-
le ediyoruz, denecek. Bu kişinin elindeld pa-
saport nereden geldi daha belli değil. Fran-
sız mahkemesi, pasaportun sahte ounadığı-
nı bildirdi. Kim verdi bunu?"
Baykal, Türkiye'nın iş-siyaset dünyasıy-
la çetelerden kurtulması gerekliliğini yine-
lerken "Gazino kültürü bu. Gazino siyaseti
Türkiye'yi bu noktayagetirdi" dedi. CHP li-
deri, bu konunun sürekli gündemde tutul-
ması gereğine dikkat çekerken, sözlerini
"Bu görev CHP'nin. Bunu emanet edebife-
ceğimiz başka bir yer yok" diye noktaladı.
İsmet Sezgin
'Kutan
paranoya
içinde'
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Millı Savun-
ma Bakanı İsmet Sezgin.
Türkiye ile Suriye arasında-
ki gerginliğin seçimleri erte-
lemek ve çete olaylannı
unutturmak için hükümet ta-
rafından yaratıldığını öne sü-
ren FP Genel Başkanı Recai
Kutan'ı. "Hiçbir hükümet
seçimleri tehir etmek için sa-
vaş istemez. Bu hangi para-
noyanın ürünüdür; bilmek
mümkün değildir. Gerginlik
ve kriz, Suriye'nin terörii
devlet politikası haline getir-
mekten yarar ummasından
kaynaklanmaktadır" diye
yanıtladı.
Bakanlığının adını taşıyan
öğrenci yurdunu açmak ve in-
celemelerde bulunmak için Iz-
mir'e gelen Milli Savunma
Bakanı İsmet Sezgin, FP Ge-
nel Başkanı Kutan'ı hafızası-
nı tazelemeye davet ederek,
Suriye ile olan sorunlann di-
yalogla çözümüne ilişkin geç-
mişteki girişimlerin unutul-
maması gerektiğini vurguladı.
Sezgin, sözlerini şöyle sür-
dürdü: •"Sayın Kutan bazı si-
yasetçilerin yaptığı gibi dü-
şünmeden konuşanlardan
değildir. Ama, neden böyie
bir yorum yapma gereğini
duydu bilemiyorum. Hiçbir
hükümet seçimlerin tehir
edilmesine neden olması için
savaşı istemez. Yani, bunu
hangi kafa düşünür, bu se-
nar>olan künler yapar bunu
bilemem. Hangi paranoyanın
ürünüdür, bilmek mümkün
değüdir."
y y ^
vesüıde dün tstanbul'da DYP lideri Tansu Çiller'i dintedi. TÜSIAD ^ önetim Kurulu Başkanı Muharrem Kay-
han, Çilkr'e. FP ile de bir koaüsyon düşünüp düşünnıediklerini sordu. Atatürk vv laiküği kullanarak yapılan an-
ri-demokratik davatmalara karşı olduğunu belirten Çiüer, "Lnhersitelerin önünde başörtüsü takıyor diye öğ-
rencik'rin coplanmasma karşıvını. Üniversiteler devlet dairesi değüdir" dedL Kayhan, toplantmın açüışında >ap-
hgı konuşmada, ÇiOer ile geçmişte ciddi görüş, aynhklan olduğunu anınısatarak "Bununla ilgili çeldnce ve rahat-
sızhklanmızı bu ortamda açıkça belirtmek, gekcekteki tutumumuzu ortaya koymak açjsından fa>dalı olacakbr
kanaatindeyim* dedL Çiller ise pekçok konuşmasında "Tekdcikr'" diwrek suçladığı TUStAD üyeleriyie arasın-
daki buzlan eritmeye çalıştı. Çilkr, toplanü sonunda eski VIİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Evmür'ün
basına yansıyan iddialan ve -Çilkr Özel ÖrgürtTyle ilgifisorulanyanıtsız bıraktı.(Fotograf: UGUR GUNYÜZ)
YavuzAtaç: Çakıcı ile ilişkimde amirlerime bilgi verdim
'Görüşmefönlen MIThaberdar
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pekin Büyükel-
çiliği'nde MÎT görevlisiyken Türkiye'ye çağnlan Ya-
vuz Ataç, Alaattin Çakıcı ile yaptığı birçok görüşme-
den "amirlerinin haberi olduğunu" söyledi. Ataç, dev-
lete önemli hızmetlen olduğunu savunduğu Çakıcı'ya
kırmızı pasaport verdiğı iddialannı yalanladı. Eski
MlT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ise
"Belki de Çalacı'yi kuilanan ilk insan benim" dedi.
Kanal D'de dün akşam yayımlanan ,\rena progra-
mında sorulan yanıtlayan Ataç, Çakıcı ile birçok kez
görüştüğünü söyledi. Bu görüşmelerinden MlT'tekı
amirlerinin haben olduğunu vurgulayan Ataç şunlan
kaydetti: "Kendisi beni anvordu zaman zaman. Zaten
psikoiojiky önden sıkm&ya düşmüş birinsandı. Göriiş-
meler vapıyordu benûnle. Ben de onu teskin etmeye ça-
hşıyordum. Zamanla problemlerin çözüleceğinu ber
şevin yoluna girebilecegini. sakin olmasınt yani bu çer-
çevede görüşmelerimiz cereyan etmiştir kendisiyle."
Ataç, Çakıcı'ya kırmızı pasaport verdiğine ilişkin id-
dialan yalanlarken Pekin Büyükelçiliği'nde bir pasa-
portun eksık olduğunun ammsatılması üzerine. "Bir
tek büyüketçiliklerde pasaportun bulunduğunu sanmı-
yorum ben. Pasaport çok değişik yeıierde var" diye
konuştu.
Ataç, Çakıcı'ya kaçması telkinınde bulunduğu ıd-
dilanna da "Çakıcı'nın Amerika'da olduğunu bile bü-
miyordum. Kaç divçbilecegım bir durum da hiçbir za-
man bana ulaşmadı" dedi. Ataç, Çakıcı'nın devlete
önemli hızmetlen olduğunu da ileri sürdû. Eymür de
"80'Ii ydlarda beUd de ÇakKi'yi ilk kuilanan insan be-
nim" dedi. Yasadışı işler yapan kişilerin MlT tarafın-
dan kullanılmasının normal olduğunu savunan Eymür.
"ÇakKi'nuı devlet için yapoği hemen hemen hiçbir
mühim iş yoktur" diyerek kendi sözlenyle çelişti.
Ydmaz: Çetelerin kökünü kazıyacağız
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Mesut
Yılmaz, hükümetin çetelerle
mücadeledeki kararhlıgını
vurgulayarak, "Çıkarian ze-
delenen kişi ve gruplar, her
rüriü araç ve gereçlerie salduı-
ya geçmişlerdir. Ama. uyduruk kasetler, şuydu
buydu, kuru gürülrüye pabuç bırakmayız. .\1-
nınuz açık, vereme>eceğiınk hesap yoktur. Bu
mücadeleden geri adım atmamız mümkün de-
ğfldir. Türkiye tam bir hukuk devleti olana, çe-
telerin kökü kaanıncaya kadar mücadelemizi
sürdüreceğiz'' dedi. Yüzde 50'hk enflasyon
hedefındeki sapma Başbakan Yılmaz'ın, "Enf-
lasyonu yıl sonunda yüzde 60'ın aitma düşüre-
ceğiz" sözleriyle de bir kez daha ortaya çıktı.
Başbakan Yılmaz, partisinin yeni yasama
yılındaki ilk Meclis grup toplantısında yaptığı
konuşmada. 15 aylık iktidarlan döneminde re-
jim ve darbe tartışmalannı Türkiye'nin günde-
minden çıkardıklannı söyledi. Başbakan Yıl-
maz, Eyüp Aşık'ın devlet bakanlığıyla birlik-
te mılletvekilliğinden de istifa etmesine neden
olan kaset savaşlanna değinirken şunlan söy-
ledi:
"Bizim iktidanmızdan önce cüretierini dev-
letiteslim almay a kadar \ ardırmış olan çeteler-
le mücadelemizde elbetteki çıkarian zedelenen
kişiler ve gruplar vardır. Bu mücadelev i sürdür-
düğümüz sürece daha pek çoklannın çıkarian
bozulmaya devam edecektir. Çıkarian bozu-
lanlar. çıkarlanna çomak sokulanlar elbette ki
her türiü ünkânlaria üzerimize geiecektir. Sis
buhıtlan dagıhp gerçekler ortaya çıkmaya baş-
layuıca bizim çetelerle giriştiğinıiz mücadele ko-
nusunun önemini de milletimiz daha net olarak
görecektir." Başbakan Yılmaz. ANAP millet-
vekillerinden organize suçlarla tam mücadele
için gerekli yasal düzenlemelere destek verme-
lerini istedi.
Siyasi rakiplerinin gelecek dönem gensoru
ve soruşturma önergelenyle daha çok üzerle-
rine geleceğini ifade eden Yılmaz, "Bizi sin-
dirmeye, iktidan bırakmaya zoriay acaklardır.
Onun için gensoru ve diğer konularda tam bir
biriik içinde oünahyız. AıVAP olarak verdiği-
miz söze sadığjz. Ocak ayma kadar görev ba-
şında olacağız. Onun dışındaki tartışmalar-
dan uzağız" dedi. Yılmaz, seçim tartışmala-
nnın muhatabının da kendileri değil CHP ol-
duğunu yineledi. Başbakan Yılmaz, Meclis
çalışmalanyla ilgili olarak tüm gruplarla işbir-
liği yapmaya hazır olduklanm, ancak kimsey-
le pazarlık yapmayacaklannı belirterek, "FP
ile türban pazaruğuıa ginneyecekleri" mesa-
jını verdi.
Prof. Kaboğlu
'1982
Anayasası
75.yıl
heyecanını
gölgeliyor'
tstanbul Haber Servisi -
1982 Anayasası'nın Cum-
huriyet'in 75. yıldönümü
kutlamalannı gölgelediği
belirtildi. Türkiye'nin en ta-
nınmış anayasa profesörleri,
anayasalann devleti değil,
özgürlükleri savunmak ve
ıktidar yetkilerini sınırla-
mak için var olduğunu vur-
guladılar.
1Ü Hukuk Fakültesi,
Cumhuriyet'in 75. yılı ne-
deniyle "Cumhuriyet Dev-
rimleri ve Anav asacılık Ha-
reketleri" konulu bir toplan-
tı düzerıledi. 1Ü Hukuk Fa-
kültesi Öğretim üyesi Prof.
Dr.Erdoğan Teziç'in yönet-
tiği toplantıda konuşan 1Ü
Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr.Necmi Yüz-
başıoğlu. Cumhuriyetin ta-
banı olmadığı yönünde gö-
rüşler bulunduğunu aınmsa-
tarak "Cumhuriyetin tab*-
nı Anadolu ihtilalidir. Kur-
ruluşSavaşı öncesinde kuru-
lan müdafaa-i hukuk cemi-
yetteri, kongreler ve sonra-
sında oluşrurulan Birinci
TBMM, Cumhuriyeti do-
ğurdu" dedi. Cumhuriyet
dönemi anayasalannı değer-
lendiren Prof. Yüzbaşıoğlu,
anayasalann öncelikli göre-
vinin devleti değil. özgür-
lükleri korumak olduğunu
anlattı.
Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Anayasa
Hukuku Bölüm Başkanı
Prof. Dr.İbrahim Kaboğlu
da Cumhriyet dönemi ana-
yasalannı birbiriyle ve çağ-
daşı anayasalarla kıyasladı.
Prof. Kaboğlu, 1961 Anaya-
sası'nın insan haklanna da-
yalı devlet öngördüğünü,
düşünce ve örgütlenme öz-
gürlüğü ile katılımcı anlayı-
şı savunduğunu ve özgür-
lükleri güvenceye aldığını
vurguladı. Kaboğlu, "82
Anayasası, Cumhuriyetimi-
zin 75. kuruluş yıh heyacanı-
nı gölgeliyor. 75. yılda yeni
bir anayasa özlemimizi ger-
çekleştirmek için çahşmah-
yız" dedi.
tÜ Hukuk Fakültesi öğre-
tim üyesi Prof. Dr. Bülent
Tanör ise 1921 Anayasa-
sı'nın Kurtuluş Savaşı ger-
çekleştirmiş tek anayasa ol-
duğunu ve hem toplumla
hem yönetici kesimle uyum
sağladığını söyledi.
POLTriKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Suriye-Apo...
Suriye Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim eder
mi?
Hiç sanmıyoruz!..
Iran, Irak, Lübnan. Yemen koşulsuz Suriye'yi des-
tekliyor, Mısır arabulucu olmak için çaba harcıyor...
Sonuç ne olur?
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ne demişti:
"Sunye'ye dur öeme zaman geldi..."
Hafız Esat bir diktatör, basın özgür değil, halk sin-
dirilmiş...
Bunlann hepsi tamam!..
Apo, kaç yıldır Şam'da?
Türkiye, Apo'nun Şam'ın hangi semtinde oturduğu-
nu biliyor, 1992'de Turgırt Özal'ın 'federasyon fezj'
için yaptığı girişimleri kamuoyu anımsıyor...
Dün sabah gazetelere şoyle bir göz attım...
Hürriyet, Apo'nun 1996da 'kıl payı' kuıtulduğunu
manşetyapmıştı...
İki yıl önceki bir olay acaba 1998'de niçin manşete
çıkmıştı?
Suriye yaklaşık 16 yıldır PKK'yi Şam'da besliyor,
Türkiye'yi bölmek amacıyla sürdürülen 'örtü/ü savaş'ı
destekliyor...
Şu ya da bu Türkiye kendini korumak zorundadır,
ABD nasıl Kenya ve Tanzanya elçiliklerine düzenlenen
bombah saldınya misilleme yapmışsa (Sudan ve Af-
ganistan), Türkiye de kendi güvenligi için askeri ön-
lem almak zorundadır...
Surrye yıllardır Türkiye'ye karşı düşmanca bir tu-
tum izlemiyor mu?
Bugüne dek Türkiye Suriye'nin bu tutumuna karşı
sertbirtavıralmadı...
Suriye şimdi nasıl birrolüstlenmek istiyor?
Mağdur olmuş, Türkiye'nin saldınsıyla karşı karşıya
kalmış bir ülke görünümü vermeye çalışıyor...
ABD, Ingiltere, Almanya, Fransagibi ülkelersessiz-
liğini korurken, Yunanistan, Güney Kıbns ve Rusya
Sunye'ye 'yanındayız' mesajını veriyor...
• • •
ABD'nin Talabani ve Barzani'ye yaptırdığı anlaş-
ma, ardından Suriye'yle doruğa çıkan gerginlik neyin
habercisidir?
Amerika, Ingiltere'yi de yanına alarak Kuzey Irak'»
fıilen dönüş hazırlığı içindedir; amaç orada bir Kürt
devletinin oluşmasıdır...
Zincirin halkalannda 'çıkar' ilişkileri vardır ve Türki-
ye bu yeni oluşum sürecinde dışlanmıştır...
Belki ABD ve Ingittere Saddam'ı yıkıp Kuzey Irak'ta
istedikleri gibi denetleyebilecekleri'ö/r Kürt devleti'yte
Bağdat'a yeni bir düzen kunma peşındedirler...
Prof.Dr. Erol Manisalı bakın bu konuda ne diyor
"Ortadoğu ve Kafkasya dengeleri, ABD'nin bu tu-
tumuyüzünden ABD'nin de denetim altına alamaya-
cağı gelişmelere açık olur. ABD'nin yeni tutumu, is-
terBağdat'a karşı savaşacakyenigruplan oluşturma,
isterKuzey Irak'ta kendisine bağımlı birdevlet kurmak
olsun, her iki gelişme, hem bölge için hem de Türki-
ye için yeni sorunlaryumağının başlangıcı olacaktır.
Ankara'nın, elindeki bazı önemli kozları kullanarak,
yeni Amerikan sürecini engellemesi gerekir. Bugün
engellenemez, süreç başlatlırsa, birkaç yıl sonra
engellenmesi tamamen olanak dışı olur, Türkiye için
maliyet iyice büyür.
ABD 1992 'de debu yaklaşım içindeydi, ancak Tür-
kiye'yi karşısına almak istemedi ve birçok şeyi Türki-
ye ilepaytaştı. Peki, son 6 yılda neter değişti de ABD
Türkiye'nin kabul edemeyeceği koşullan içeren yeni
bir uygulamaya girdi? Acaba son altı yıl içinde yeni
dünya düzenindeki gelişmeler, yeni dengelermi, bu-
nun birparçası olarak yeni bölge politikası mı? In-
giltere'nin desteğiileAvrupa Biriiği'nin, yeni dünya ve
bölge dengelerinde Türkiye'ye karşı hızla değişen tu-
tumu mu?
ABD veAvrupa son 80yılda, Türkiye üzerineyap-
tıklan hesap ve tahmınlerde hep yanıldılar. Bence Tür-
kiye'yi, 'derinlemesine algılamadaki yetersizlikleri' bu-
nun en önemli nedeni.
Kuzey Irak'ta da aynı hatayı tekrariıyoriar."
• • •
Suriye, Türkiye'nin bir askeri hareket düzenleyece-
ğini düşünmek istemiyor...
Diyorlar ki:
"Olsa olsa bir kaç noktayı vururiar..."
O zaman?
Yanıtlan şu:
"BudurumdabaştaABD, Ingiltere, Fransa, Alman-
ya, Yunanistan ve Rusya'nın tam desteğinialınz..."
Elbet Türkiye bölgedeki dengeleri çok iyi biliyor...
Başbakan Mesut Yılmaz, yardımcısı Bülent Ece-
vit, Dışişleri Bakanı Ismail Cem bu yüzden 'dengeli
bir dış politika' izliyor...
Bu arada, arkadaşımız Ergun Balcı'nın şu sapta-
ması üzerinde de düşünmekte yarar var:
"Aslında Ankara'nın Sunye'ye büyük çaplı bir as-
kerimisillemeyidüşündüğünü sanmıyoruz. Zaten, ba-
sında çıkan bazı haberlerde, ordunun gerektiğinde
PKK militanlannı Suriye'de de Kuzey Irak'ta olduğu
gibi takip etmek istediği bildiriliyor.
Ne varki Suriye'nin durumu Kuzey Irak gibi olma-
dığından bu operasyonlarsırasında Türk ve Suriye or-
dulan arasında ciddi çatışma yaşanabilir."
Gerginlik henüz atlatılmadı!.. Diplomatik yollar açıl-
madı!..
Gerilim sınırda kendini gösteriyor...
Bu arada FP lideri Recai Kutan'ın dün yaptığı açık-
lamasının özeti şudun
"Hükümet ne yaparsa yapsın, ben Araplara ve Su-
nye'ye laf söyletmem!.."
hikmet.cetinkayafocumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
7Z YAZII ORHAN BİRGİT C A G D A S Y A Y I N L
Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nin
advosu, dün sabah Türk Silahlı Kuv-
etferi'nin Kuzey Irak'a girdiği yolunda-
i haberierin doğru olmadığını söylü-
or.Oysa, bazı özel televizyonlanmız,
ad*olar ve gazetelerde on bin kişilik bir
steri gücün, Kuzey Irak'a girerek, Su-
yeile bölgeye kaydırma yapacak P-
'.K'ileri önlemeyi amaçladığını bildir-
lişd.
Cahası, bu haberierin doğrultusun-
a 3ağdat yönetimi de harekete geç-
ıişve birliklerimizin Kuzey Irak'ı bo-
aHnasını istemişti. Aynı doğrultuda
ir stek dün, Moskova'dan da geldi.
"\nkara"nr\, silahlı kuvvetlerimizin
.usy Irak'a girdiğini yalanlayan bir
çıllamasını duymadığım için, bu ko-
u e ilgili haberlere, bundan önce za-
laı zaman rastladığımız benzeri po-
î oerasyonianndan birisi olarak bak-
ıı^ve "olabilir" demiştim.
>ma o "olabilir" denilen haberin,
üKİye ile Suriye arasındaki, bize gö-
Î taklı nedenlere dayanan krizin do-
jĞtırmandığı bir zaman dilimi içinde
3«lması olayın hem boyutlannı, hem
esngini değiştiriyor.
Ciadoğu ülketeri, bizi saldırgan bir
El Yordamı ile Dış Politika
görünüm içine sokmak için el ye dil bir-
liği yapıyoriar. Irak, Iran, Suudi Arabis-
tan, Yemen bu birlikte kesin yer alırken
Mısır ve Ürdün az da olsa insaflı hare-
ket ederek Türkiye'yi yumuşatma giri-
şimlerinde bulunuyor.
Özetle, son olayda Azerbaycan'dan
başka Türkiye'nin haklı olduğunu söy-
leyen devlet yok. Oysa, Suriye'yi terö-
rist ülkeler listesine alan Amerika Bir-
leşik Devletleri'nin dış politikada her
girişimine destek olan Batı devletleri-
nin başkentlerinde bile suskunluk ege-
men.
Şöyle bir tabloda kabahati, olduğu
gibi, Ortadoğu'daki Müslüman ülkele-
rin de, Batılıîarın da üzerine yıkmakla
hangi sonuca ulaşabiliriz?
Demek ki, Suriye ile aramızdaki so-
runu ne yakın komşulanmıza ne de
uzak müttefiklerimize anlatamıyoruz.
Olayın bir Israil-Türkiye anlaşmasının
sonucu başgöstermediğini, özellikle
Ortadoğu'da bu yakıniaşmadan ötürü
aylardan beri tedirginlik gösteren Müs-
lüman ülkelerin kamuoyuna duyuramı-
yoruz.
Suriye'nin bize yönelik bir terör çe-
tesinin başını Şam'da krallar gibi ağır-
lar, çeteye Bekaa'da üsler açarken bu
davranışına bahane olarak gündeme
getirdiği su sorununun bile gerçek dı-
şı olduğunu, bırakınız dış dünyaya,
kendi insanlanmıza bile söylemiyoruz.
Oysa Güneydoğu'da yapılan baraj-
larda toplanan suyu bu barajlara geti-
ren Fırat Nehrilnden her saniyede 500
metreküp su, Özal'ın, cumhurbaşkan-
lığı sırasında Hafız Esad'a verdiği sö-
ze uyularak Suriye'ye veriliyordu. Ge-
çen yıl verilen su miktan ortalama ola-
rak 900 metre küpü buldu.
Ama Şam yönetimi, su olayını insan-
cıl bir sorun olarak çarpıtarak bütün
komşulanna aktanyor ve kendi halkını
daTürkiye'ye karşı kışkırtmak amacı ile
kullanıyor.
Ortadoğu'da ya da Batı'da kaç ülke-
nin kamuoyu, Suriye'nin,
• Türkiye ile arasındaki sınır çizgisi-
ni tanımadığını,
• Hatay'ı kendi topraklannda bir il
olarak gördüğünü ve gosterdiğini,
• Türkiye'yi parçalamak isteyen P-
KK'nin başının Şam'da yıllardan beri
konuk olarak korunduğunu ve çete sa-
vaşını buradan yönettiğini bilmektedir?
Biz dış politika açısından bu konu-
daki sessizliğimizi sürdürürken, son
krizde aynı tutumu muhalefet partileri
ile tek tek ya da topluca bir ilişki kur-
mayarak anlaşılmaz hale getirdiğimizin
farkında değil miyiz?
Denilebilir ki, "Şam'ın tutumunu bil-
meyen vatandaşımız olmadığıgibi, bu
politika ile kendileri sorumluluk yûk-
lendiği zamanlarda karşı karşıya gel-
meyen siyasi partimiz de yoktur.
0 halde neyin toplantısıyapılacak?"
Ama bu tür olaylarda asgari nezaket
kurallarının işlemesine bizim demok-
rasimizin alışkın olduğunu unutmama-
lıyız.
Dışişleri Bakanı, muhalefet partileri-
nin liderierini ziyaret ederek fikir alışve-
rişinde bulunsaydı ne kaybederdi?
Başbakan, aynı tür bir girişimi, lider-
leri bir araya toplayarak yapabilirdi.
Dahası böyle bir girişim için hareke-
te geçmesi Cumhurbaşkam'ndan is-
tenirdi.
• • •
Mısır Devlet Başkanı Mübarek'in
birkaç saatlik Ankara ziyareti elbette
krizi gidermedi. Ama Cumhurbaşka-
nı'nın konuğuna anlattıklan, öncelikle
siyasi partilerimize iletilmeli; daha son-
ra da sorun Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi'nde görüşülerek ortak bir bildiri ile
bütün dünya pariamentolanna güneyi-
mizdeki bir ülkede bir terör çetesinin
konuşlandınlmış olduğu ve bu duru-
mun o ülkenin resmi politikası haline
getirildiği anlatılmalıdır.
Hatta, partilerarası karma heyetle-
rin, güçlü dış politika danışmanları ile
birlikte en yakın ülkelerden başlayarak
iyi niyet elçileri olarak görev almalan
da gündemde olmalıdır. Bu tür girişim-
ler, çete liderine karşı yapılacak polis
hareketinin Suriye'de uyandıracağı
tepkiler karşısında da bizim tutumu-
muzu güçlendirmeye yardımcı olacak,
Türkiye'nin, 75 yıllık Cumhuriyet tarihi-
ne damgasını vurmuş olan "yurtta ba-
nş - dünyada banş" politikasından vaz-
geçmediğini gösterecektir.
ÇAĞININ TANIĞIİK YAZAR
2 BASI
40CDO0TL
KÜIİUY O U Y I « TAIİKAT
KAMPIARI
4 BASI
55CM0TL
SANCIU YILLAR KUŞATILMIJ
SOKAKLAR
4. BASI
4O0OO0TL
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
ZAMBAK SANA DA BU1ASTIKAN
2. BASI
800000 TL
DİNIAMNUNUNKAZUM
2. BASI
9oc ooo n.
Â$IK KADINLAR SOKA&
2 BASI
800 000 Tl
SERİATPAZARI
800 000 TL
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
1 000 000 TL
Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41
(34334) Cağaloğfu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96