Catalog

7 EKİM 1998 ÇARŞAMBA Tepki, bir arkadaşıma ait: - Acaba bir onlardan i- ki bizden mi? Tayyip Bey'in mahkû- miyetini, Oral Çalışlar ve Doğu Perinçek ile den- gelemeyi düşünenlerin bulunması olasılığı üze- rinde dunjyordu. Birisi laikliğe karşı... Kendi deyi- şiyle "referansı Islam"... Demokra- siyi, "işi bittiğinde terk edilecek" bir araç olarak kabul ediyor... Cumhu- riyetin temel değerlerini içine sindi- remediği açık. Oysa Perinçek ve Çalışlar için o- lay çok farklı. Ikisinde de katılmadığım düşün- celer var. Ama ikisi de cumhuriyetin temel değerlerine saygılı... İkisi de laik ve demokratik bir yönetimden yana... İkisi de ne Türkiye'nin geriye götürülmesini savunuyor ne de bö- lünüp parçalanmasını. ••• Oral Çalışlar'ın davası sürüyor. Ne yapmış? Bazı Kürt aydınlan ile söyleşiler yapmış. Onların düşüncelerini eleş- tirel bir açıdan sergilemeye çalış- mış.. Cumhuriyet'te yayımlanan bu söyleşilerden ben de çok yararlan- dım. Ve birçok önemli noktaya, ken- di köşemde yeniden değinmek ge- reksinmesini duydum... Bunu ya- parken de yanlış bulduğum bazı dü- şünceleri yanıtlamak fırsatını bul- dum. Doğu Perinçek şimdi içeride. Ne yapmış? 1991 seçimleri nedeniyle TV'de yapılan, parti liderleri açıkoturumu- na katılmış. Ve canlı yayın sıraanda, yanlış politikalann Türkiye'yi bölün- meye götürdüğünü savunmuş. Ken- HAFE AHMET TANER KIŞLALI Perinçek ve Çalışlar Olayı! di çözüm önerilerini sıralamış. Ve zamanın Genelkurmay Başka- nı Ooğan Güreş'in girişimiyle sav- cılar harekete geçmişler. Hani şim- dilerde "Amerikan yurftaşı"Çilter'in destekçiliğini yapan eski askerin... Adı kışlalardan silinen, birçok eski dostunun bile selam vermediği Do- ğan Güreş'in.. • • • TV'deki o açıkoturumu izlemiştim. Belleğimi tazelemek için konuş- malann tam metnini içeren kitabı alıp baktım... Perinçek'in sözlerindeki en sivri yerleri bulmaya çalıştım: "Türk milliyetçiliği Fırat'ın öte ta- rafına geçemiyor. Çünkü o toprak- larda milliyetçilik olmaz. Burası ka- vimler kapısı. Türk milliyetçiliği bit- miştir. Kürt milliyetçiliği de bir çö- züm olamaz. Burada kardeşlikle meseleler çözülebilir." Ve eklemiş: "Şimdi devlet en büyük terörist haline gelmiştir... Kardeşçe çözüm Sosyalist Parti'dedir. Bir federasyon öneriyoruz biz. Kürt milletine kendi kaderini tayin hakkı tanınmalıdır." Bana göre federasyon çözüm ola- maz. Hatta birçok yeni sorunu pe- şinden sürükler ve başka yörelerde kuşaklar boyu yaşayan Kürt köken- li yurttaşlanmızı huzursuz eder. "Kürtler Kürdistan'a" sloganı bay- raklaşır.. Savunulan şey yanlış! Ama o yanlışı ilk savunan ve."fe- derasyonu tartışalım" diyen Özal değil miydi? Benzer dü- şünceleri, hemen her Al- lah'ın günü, numaracı cumhuriyetçiler köşele- rinde savunmuyodar mı? ••• Zaman ve değişen ko- şullar, çok şeyi degiştiri- yor. Eski Marksistlerin bir kısmı -Çalış- lar gibi- çizgisini ve iç tutarlılığını ko- rudu. Bir kısmı -çağdaş emperyalizm demek olan- Yeni Dünya Düzeni'ne teslim olup, numaracı cumhuriyetçi- liğe "terfi" (!) etti... Basında köşe başlannayerleştirildi... Küpünüdol- durup, köşeyi döndü. Önemli birke- simi de... Tıpkı 1930'ların Şevket Süreyya'sı ve KADRO'culan gibi... Tıpkı 1960'lann Doğan Avcıoğlu'su ve YÖN'cüleri gibi... Türkiye'de Ke- malizmi yadsıyan bir solculuğun an- lamsızlığını ve başarı şansının bu- lunmamasını anladı. Mao'culuktan yola çıkıp sonun- da Kemalizmden başka çıkış yolu kalmadığı sonucuna varan Sayın Perinçek de işte bu son kesimden... Marksistliklerini koruyanlaretkile- rini yitirdiler. Yeni mandacılar say- gınlıklannı yitirdiler. Şimdi Kemaliz- mi savunurken eski ideolojilerinin saplantılanndan kurtulamayanlarise ne yazık ki özgüriüklerini yitiriyorlar. Bir yanda Tayyip... Bir yanda Ça- lışlar... Bir yanda Perinçek... Tayyip Bey'in cezası "ömür bo- yu" olmamalıydı. Sorunlann banşçı ve demokratik bir çerçevede çözümü için sergile- nen düşüncelerde ise hapis cezası hiçbir zaman gündeme gelmeme- (iydi. Demokrasimizin ayıplanndan kur- tulması için atılması gereken ilk adım şimdi buduri ' Yargısız iııfaz davası'nda gerginlik 14yaşındaki G.Ö. ileHamdiSalgın 'ı'failibelirsizşekildeöldürdükleri gerekçesiyle dava açılan 8 polisin yargılanmasına dün devam edildi İstanbul Haber Servisi - Fatih Çar- ruşma başlamadan önce fotoğraf çek- şamba"da Terörle Mücadele Şubesi'nin mesi üzerine sanık avukatı İlnami Ye- geçenşubatayındadüzenlediğioperas- lekçi habercileri engellemeye çalıştı. yonda PKK üyesi olduklan gerekçesiy- le gözaltına alınan 14yaşındaki konfek- siyon işçısi Gülistan Ozdemir ile Ham- di Salşn ı "Faili belirsiz şekilde öldiir- dükleri'" ıddiasıyla haklannda dava açı- lan 8 polisin yargılanmasına devam edildi. istanbul 4. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde görülen dava için polis adliyede geniş güvenlik önlemleri alırken ger- gin hava, duruşmanm başlamasıyla sa- lona da yansıdı. Sanık ve avukatlann ar- dından salona giren gazetecilerin du- Bunun üzerine müdahil avukatlan Eren Keskin, Medn Narin, Gülizar Tuncer ve Murat Çelik ile Yelekçi ve mahke- me heyeti arasmda tartışma çıktı. Mah- keme heyetinin karan üzerine dışan çı- karilan gazetecilere, duruşmayı izle- mek üzeresalonda bulunan bazı polis- ler de tekme attı. Davada görüntü alın- masmı yasaklayan mahkeme heyeti, duruşmaya katılan tutuksuz sanıklar ŞJD^ E.T, SJ% RG^ SA. ve S^.'nin sorgusunu yaptı. Sanıklar savcılıkta verdikleri ifadenin doğru olduğunu Dusünce Özgürlügü İçin Sürekli Savaşım Cirisimi Düşünce suçu 'Türkiye'nin ayıbı' İstanbul Haber Servisi- "DüşûnceÖz- güriüğütçin SürekliSavaşunYemeği'' ön- ceki akşam Armada Oteli'nde yapıldı. Çok sayıda avdın ve gazetecüıin katıldı- gı yemekte "fnsan hak ve özgürlükkrinin kıülanınunın kısıtlanması, Türk demok- rasi yaşamında pek benimsenmiş. nere- de> se gelenekselleşmiş bir hukuk uygula- ması olmuştur" denildi. Düşünce Özgürlügü tçin Sürekli Sava- şım Girişimi'nin düzenlediği ve yaklaşık 400 kişinin katıldığı yemekte yapılan açtklamada. düşünce suçunun "Tûrki- ye'nin ayıbı"olduğu vurgulandı. Gazete- ci Ünal Ersödü'nün okuduğu açıklama- da, Avukat Fikret llkiz'in araştırmasına göre genellikle düşünce suçlan kapsa- mında DGM'lerin verdiği kararlan ince- leyen Yargıtay 8. ve 9. Ceza Daireleri'ne geçen yıl 29 bin 682 dava dosyası geldi- ğine dikkat çekildi. Ersözlü, yine aym araştırmaya göre 1997 yılında ceza mah- kemelerinde açılan 2 bin 880 basın dava- sında 3 bin 714 sanığın yargılandığını kaydetti. Gecede Eşber Yağmurdereli ile Can Yücel'in mesajlan da okundu. Ceza- evinden geçtiğimiz günlerde çıkan Ha- lukGergeryaptığr konuşmada "Cezaevi- ne hukuksuz girmiştim, şimdi de hukuk- suz bırakıldım" diye konuştu. Mihri Bet- B'nin konusmasmın ardından Zuhal Okay ve Vedat Sakman dageceye şarkılanyla katıldı. tnsan haklan savunucusu aydınlar, ga- zeteciler, yazarlar, şairler, karikatüristler ve sanatçılar tarafından Haziran 1998'de kurulan Düşünce Özgürlügü İçin Sürek- li Savaşım (DÖSS) Girişimi. "Çetelerin özgürce dolaştığL, himaye edildiği ve ödüi- kndirildiği bir ülkede, mücadcleve ceza- e> lerindt tek bir düşünce suçlusu kalma- yıncaya dek dnam etmeyi amaçbyor. "Bİİr »iıç'' aydın tarafından başlatüan DÖSS Girişimi'nin, açılan imzakampan- yası sonucu büyüyerek birkaç gün içinde 400 kişiye ulaştığı belirtildi. kaydederek bir ihbar üzerine olay yeri- ne gittiklerini, içeriden kendilerine ateş açıldığı için silah kullandıklannı savun- dular. Terörle Mücadele Şubesi'nde üst düzey görevli sanık ŞJC de ihbar üze- rine gittikleri olay yerinde kendilerine ateş ediknesi üzerine ateşle karşılık ver- diklerini öne sürdü. Ş.K. ölenlerin kim- liklerinin de olaydansonraöğcenildigi- ni iddiaetti. Ş.K., avukat Metin Na- rin'in "Öldüriilen kişilerin sağyakalan- ması için neden ünlem alınmadığı'' yö- nündeki sorusuna ise "Toplumsal oUy- larda sis bonıbası ve buna benzer şe>ler topluluğu dağıtmak için kullanılır, an- cak bu olayda ihbar, süahlı kişilerin bu- lunduğu hususundaydı. Bu nedenle sis bombası ve ben- zeri şejleri bu tür operasyon- larda kullanamayız" dedi. Sanıklann ardından din- lenen Gülistan Özdemir'in annesi Emine ve babası Sey- fettin Ozdemir de kızlannın silahının olmadığını, bas- kında öldürülen Hamdi Sal- gın'ın ise kızlannın arkada- şı olduğunu belirterek kızla- nnı öldürenlerin cezalandı- nlmasını istediler. Askerde bulunan sanık A.T.'nin din- lenmesi için bağh bulundu- ğu komutanlığa yazı yazıl- masına karar veren mahke- me heyeti duruşmayı ertele- di. İstanbul Adliyesi önünde duruşmanın ardından BM "Çocuk günü" nedeniyle açıklama yapan IHD İstan- bul Şubesi Başkanı avukat Eren Keskin, Gülistan Öz- demir'in ablası sanılarak öl- dürüldüğünü belirtti. Kes- kin, Hakkâri Yüksekova'da da geçen hafta BükntTulan adlı çocuğun mayına basa- rak parçalandığını kaydede- rek Türkiye'de çocuklann "büyükkrin başlatnklan sa- vaşlarda" yaşamlannı yitir- dığini ve işkence gördüğünü söyledi. ÇETELER İÇİN MECLİS'E FAKS KAMPANYASI BAŞLATILDI ^Dokunulmazhk kalkan obııaıııah' İstanbul Haber Servisi- Aydınhklçin iürttas Girişimi, iki yıl geçmesine kar- ;m çetekrle mücadelede tatmin edici bir »elişme olmaması ve yasama, yürütme, /argıya olan güvenin sarsılması nede- ıiyle TBMM Başkanlığı'na gönderil- nek üzere faks kampanyası başlattı. 7 naddelik talepte bulunan Aydmlık tçin ı'urttaş Girişimi'nin mesajında "Aylar Kjyıı, çetelerden anndınlmıs, şeffaf, de- nokratik hukuk devleti talebimi dile ge- irmek için ışıklarımı yakıp söndürdüm. >Ie var ki aradan geçen iki yüa ra^nen •etelerie mücadelede tatmin edici bir ge- işme olmadı. Bu konuda, görevini gere- ? gibi yapmayan yasama, yürütme ve argıya güvenim sarsıldı" denildi. Girişimin TBMM'den talepleri şun- ar: - Mafyanın çökertilmesi ve devletin etelerden temizlenmesi için gerekli ya- alarçıkanlmalı. - Yasama dokunulmazlığı yalnızca lüşünce ve yasama faaliyetleriyle sınır- andınlmalı, mafya ilişkileri içine gir- niş milletvekillerine kalkan olmaktan ıkarhlmalı. - Suçlu kamu görevlilerini yargıdan saklayan Memurin Muhakematı Hak- kında Kanunu Muvakkat tümüyle kaldı- nlmalı. - Yargı bağımsızlığı ve yargıç güven- cesi sağlanmalı. - Mafyaya karşı verilen mücadelede ihtisas savcılıklan kurulmalı. - Devlet sım kavramınm objektif bir tanıma kavuşturulması ve "Gûn ışığm- da yönetim" sistemi yasama geçirilme- li. Aydmlık İçin Yurttaş Girişimi'nin faks numaralan ise şöyle: 0 (212) 245 56 04,243 5139 ve 245 50 39. Aydmlık dergisinden uluslararası konferans naklanJ" Rusya Federasyonu St. Pe- tersburg Oniversitesi'nden Prof. Dr. Cemal Mutagörov, Mısırlı yazar Na- al El Saadavi. Yugoslavya Belgrad Üniversitesi'nden Prof. Dr. Dragan Simeunovic, Portekizli yazar Domi»- gos Lopes. Fransa Uyuşturucu Jeopo- litiği Gözlemevi'nden Mkhel Couto- usis, Rusya Federasyonu'ndan gaze- teci Azer MürseJi konuklar arasmda yerahyor. 10Ekiml998: "BanveAf- gani Destekü Şeriatçı Terorizm", "İç- savaşSenaryoian'', "Ban'nmDeınok- rasiCepbesi: Şeriatçı-Avnhkçı-NeoB- beral Sot İttifak", "Eğitimde Baö ve trticia^ konulan tartışilacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aydmlık dergisi, Cumhuriyet'in 75. yıldönümü kutlamalan kapsammda 9-10-11 Ekim tarihleri arasmda ulus- lararası konferans düzenledi. "Cum- huriyet'in 75. yıhnda Baö ve irtfca" ana başlığıyla hazırlanan konferans, Milli Kütüphane Konferans Salo- nu'ndagerçekleştirilecek. Konferans- ta ele ahnacak konular ve yurtdışm- dan katılacak bazı konuklar şöyle: 9 Ekim 1998: "Emperyalizm ve Şeriat tşbirtiği". "Tarihten Bugûne Emper- yalist Ulkeler-Şeriatçı Örgütier tfişld- si" "EVlf-Dünya Bankası Pakederive İrtka" ile "İrticanın Ekonomik Ksy-