Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
& EIİM1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / cumek(g turk.net 11
)rtj Anadolu'ya
larıj
I JCVSERl(AA)-
Ca^'sei ve çe\re ıllenn
:le3ctrt enerjısi ile sulama
,u>^u Ltıyacının büyük
)öl üminü karşılayacak
ıfarnuk Barajı için ABD ve
CanaaJı ikı firma ile
'ni^yeteri belirten" ön
5rotok>limzalandı. Yılda
50O ml\on kilowattsaat
îlektTK üretip. 121 bin
dekcar ılanı sulayacak
barajırtemeli, 1 Kasım
Pazar rünû Başbakan
Mesut Yılmaz tarafından
atılacac. Kayseri Elektrik
Ürctirr Sanayi ve Ticaret A.
Ş. Yöretım Kurulu Başkanı
Famk Holu. 128 milyon
dolan tredi, 66 milyon
doian »zkaynak olmak
üzere 194 milyon dolarlık
prpje raaliyeti olan Yamula
Banajf ıda. 630 ve 645
metre ızunluğundaki iki
derivasyon tünelini delme
çalışrmlanna başlandığını
kaydetu.
Bakırflyaüapı
KBİ'yi vurdu
• ANKARA (AA) - Dünya
bakır fıyatlannda meydana
gelen diişüş. özelleştirme
kapsamına alınan ve
Türkiye'nın kamuya ait tek
bakır üretim tesıslerine
sahip Karadenız Bakır
tşletmeleri (KBİ) Genel
Müdürlüğü'nü olumsuz
etkiledi. Londra Metal
Borsasf nda yüzde 48
oranında düşen bakır
fiyatlan KBl'ye de
yansırken. kurumun bu yılı
zararla kapatacağı öne
sürülüyor. Yetkililer, 1996
yıhnda dünya borsalannda
bakır fiyatlannın tonunun 2
bin 990 dolar düzeyinde
seyrettiğini, ancak bu yıl,
bu fiyatın 1554 dolara
gerilediğıni ifade ettiler.
ÇAYKUR'dan çay
tanıtımı
• RİZE(AA)-Çay
tşletmeleri Genel
Müdürlüğü (ÇAYKUR), iç
piyasada yeni üriin çaylann
tanıtımını yaparken bir
yandan da kaçak çay
takibinde bulunacak.
ÇAYKUR Genel Müdür
Yardımcısı Yunus Kaldınm,
yaptığı açıklamada, kaçak
ve taklit çaya geçit
vermeyeceklerini
belirterek, konuyla ilgili ıç
piyasada çalışmalarda
bulunacak 85 kişilik uzman
bir ekibin yurt sathına
yayıldığını bildirdi.
ekmek uyarısı
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Fınncılar Odası
Başkanı Mehmet Sevimli.
bazı finnlann, gramajdan
çalıp düşük fiyattan ekmek
sattığının tespıt edildiğini
söyledi. Seumli, kentte
yaptıklan denetımler
sırasında bazı fınnlarda
satılan francalanın eksik
gramajlı olduğunu noter
huzurunda belirlediklerini
söyledı. Gaziantep'te 250
gram ağırlığındaki
francalanın 45 bin liradan
satıldığını belirten Sevimli,
150-190 gram arasında
francala satıyorlar" dedi.
DCR'de görev
değişimi
• Ekonomi Servisi -
Dünyanın önde gelen
derecelendirme
kuruluşlanndan Duff and
Phelps'in (DCR), Dünya
Bankası'nın yan kuruluşu
IFCvelBAR ile
gerçekleştırdigi ortakhk
olan DCR Türkiye'nin
Yönetim Kurulu
Başkanvekilliği'ne Prof. Dr.
Selçuk Abaç getirildi.
Merkez Bankası'ndaki
başkan yardımcılığı görevi
şubat ayında sona eren
Abaç, yaptığı açıklamada,
Türkiye'nin finansman
darboğazmdan çıkışının
yapılandınlmış
fınansmandan geçtiğini
söyledi.
ihracatı
• ADAISA (AA) - Global
ekonomik kriz ve
Rusya'daki ekonomik
çöküntünün Türkiye
turunçgil tanmı ve
ihracatını darboğaza
sürüklediği bildirildi.
Çukurova Üniversitesi
Zıraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümü Öğretim
Oyesi Prof. Dr. Önder
Tuzcu, Türkiye turunçgil
ihracatının yüzde 50-
60'ının Rusya, Ukrayna ve
Romanya'ya yapıldığmı
bildirdi:
Atatürk Cumhuriyetinde dev adımlarla ilerleyen Türkiye bugün yerinde sayıyor
75. yılda ekonomi karamsar
• Türkiye 2OOO'lı yıllan
kronik enflasyon, bütçe açığı
ve dış borçlarla karşılıyor.
Çimento, tanm ve enerji gibi
stratejik öneme sahip
KİT'leri elden çıkararak
"devleti küçültme" yoluna
giden hükümetler, "içinden
çıkılmaz" bir özelleştirme
politikası sergiledi.
Ekonomi Servisi - Türkiye Cumhuriye-
ti, yıllık ortalama yüzde 4.79 oranında bü-
yüme kaydettiği 75 yılmı geride bıraktı.
Atatürk'ün hedef olarak gösterdiğı "uygar
milletler seviyesine vükselme" yolunda ne-
ler yapıldığına göz atıldığında. kronik enf-
lasyon, trilyonlarca dış börç ile bütçe açık-
lannın yer aldığı üzücü bir tablo ortaya çı-
kıyor.
IMF, Dünya Bankası, ABD ve AB şem-
siyesi altında kısır siyası çekişmelerden
önünü göremeyen Türkiye, 2000'li yıllara
olumsuz bir ekonomik tablo ile gınyor.
Dünya Bankası \ erilenne göre değerlendir-
meye alınan en yoksuldan en zengine 133
ülke arasında 85. sırada olan Türkiye'nin
1932'deistatistiklennegırendışborcu46.5
milyon dolar iken. 1997'de 94 milyar dola-
n buldu.
Cumhuriyet" ın kurulduğu ılk yıllarda kı-
mi zaman açık, kimı zaman da fazla veren
bütçe açığı kronikkştı. Bütçe açıklannm en
büyüğü 1993 ve 1996 yıllannda yaşanır-
ÜSfl -
1923'ten 1998'e 75 yıllık serüven
Kişi başına gelir
Dış borç
Ihracat
î Khalat
Karayolu
Telefon abonesı
Tunzm gelırı
Demıryolu
Elektrik tüketimi
Buğday uretimı
Otomotiv üretimi
Çelik üretimi
Çimento üretimi
Nüfus sayısı
Milli gelirde tarımın payı
- Millı gelirde sanayının payı
Milti gelirde rVızmetin payı
Petrol üretimi
Bütçede eğitimin payı
Cumhuriyet yıllan
45 dolar
1932'de 46.5 milyon dolar
21 milyon dolar ^.^
87 milyon dolar
18 bin km.
14 bin
11950'de 2 milyon dotar
3756 km.
45 milyon kwh.
1925'te 1.07 milyon ton
1960'ta1160adet
1940'ta 15 bin ton
1930'da268bınton
1927'de 13 milyon 648 bin
%43
%10.6
%46.3
1950'de 18 bin ton
1975'te 17.1
1997 rakamtan
3007 dolar
94 milyar dolar
33 milyar dolar
46 milyar dolar
52.6 bin kilometre
115.6 milyon adet
7.02 milyar dolar
8.6 bin km.
103 milyar kvvtı.
18.6 mılyon ton
354 bin adet
13 7 milyon ton
36.5 mityon ton
64 milyon
%15.8
%25.5 ~\t>.
%58.7
3.4 milyon ton
1992'de %19.7
ken. 1996'da a ^ t; nullı gelıre oranı yüz-
de 8.2'yı buldu. 1950 sonrası artan bütçe-
de faiz ödemelennin boyutlan 75 yılın en
önemlı ekonomik olaylan arasında yeralı-
yor.
Ithalat arttı
Türkiye. tanm toplumundan sanayi top-
lumuna geçme hedefini büyük ölçüde ger-
çekleştirdı. Ancak tanm ve hayvancılığın
yanlış politikalarla bitirilmesi sonucunda
"kendineyetenülke" konumunu yitirdi. tk-
lim koşullannın üretımine elvenşli olduğu
en temel ürünleri bile "ithal eder duruma
düşen" Türkiye'de, 1925 yıhnda 1.07 mil-
yon ton olarak gerçekleşen buğday üretimi,
1997'de sadece 18.6 milyon tonaçıktı. Sa-
nayıleşerek üretimi arttırma hedefıyle yo-
la çıkan Türkiye'nin 1923 yılında toplam
ithalatı 87 milyon dolar iken, geçen yıl 46
milyar dolara çıktı. Mustafa Kemal Ata-
türk'ün "DevtetçiMk" ilkesini göz ardı eden
siyasiler, kamu mallannı yok pahasına el-
den çıkardı. Çimento, tanm ve enerji gibi
sektörlerde stratejik öneme sahip KİT'leri
elden çıkararak "devieti küçültme" yoluna
giden hükümetler, "içinden çıkılmaz" bir
özelleştirme politikası sergilediler.
SEK, EBK, Petrol Ofısi gibi kendi alan-
lannda büyük önem taşıyan kurumlan el-
den çıkararak, işsizler ordusuna yenilerini
ekledı.
Enflasyon kronikieşti
Cumhuriyet'in ilk kurulduğu yıllarda is-
tatistiklere bile geçecek kadar yükselmeyen
enflasyon, son yıllarda Türkiye'nin en
önemli sorunu haline geldi. 196O'lı yıllar-
da hızlı büyüme ve düşük enflasyonla yo-
lunda ilerleyen Türkiye'de bu tanhe kadar
tek haneli rakamlarda seyreden enflasyon
1966 yıhnda yüzde 12'ye çıktı. 1970'lerde
yaşanan uluslararası krizin Türkiye'ye de-
valüasyonla yansıması sonucunda enflas-
yon yükselmeye başladı. Söz konusu tarih-
ten itibaren *dahafazla kemersıkmaya kar-
şı" seslerini yükseltenler. 12 Eylül asken
darbesiyle susturuldu. Çalışanın daha faz-
la kemer sıkması anlamına gelen bu poli-
tikanın "güçlü işçi hareketi ve toplumsal
muhaletefet" engelini askeri darbeyle orta-
dan kaldırmasıyla Türkiye'de başlayan
Özal dönemınde "para üretimdençekildi".
Kolay para kazartmayollannın özendirildi-
ği bu dönemde enflasyon hızla yükselişe
geçti.
Fmtma Koşar
t ÛaMI
aa 39/d r
reC (O 212) 5 12 os os
FAKS (O 212) 51+ O? S1
Boğaziçi Elektrik,
elektriği kesilmeyen abo-
nesinden "elektriğin ke-
silmiş görünüyor. Öde-
mezsen gelip sayacını
sökeriz" diyerek açma
parası aldı.
Gazetemizden Mutlu
Demirkan eline geçme-
yen faturanın da gecikme
cezasını ödemek zorun-
da kalırken, Boğaziçi
Elektrik yetkilileri, elektnk
kesilmiş göründüğü için
açma parasını almak zo-
runda olduklannı aksi
halde "sonraki işlemle-
ri" yapmak zorunda kala-
caklannı söylediler.
Boğaziçi Elektrik yetkı-
lilerinin sonraki işlemler
diye özetlediği ve açma
parasını ödemeyen abo-
nelerine yaptırımı ıse
"evdeki sayacın sökül-
mesi" Sayacın sökül-
mesini engellemek için
elektriği kesilmediği hal-
de 2 milyon 231 bin lira
açma parası ödemek zo-
runda bırakılan Demir-
kan, faturasının posta
Kesilmeyen elektriğe
l
açma parası' aldılarkutusuna dahi atılmadı-
ğını ve sık sık kayboldu-
ğunu söylüyor.
Almadığınjz fatura
için ceza ödemeyin
Oysa geçen yıl Yargı-
tay'ın aldığı bir karartatü-
ketici, eline geçmeyen
faturalar konusunda so-
rumlu tutulmaktan kur-
tuldu.
Tüketiciler, ellerine
geçmeyen su, elektrik,
doğalgaz ve telefon fatu-
raları için gecikme ceza-
sı ödemek zorunda bıra-
kıtınca dava açarak hak-
kını arayabilıyor. Geçen
yıl 22 Eylül'de Antalya
4'üncü Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde, almadı-
ğı fatura için gecikme ce-
zası ödemek zorunda bı-
rakıldığı için Antalya Atık
Su Genel Müdürlüğü
hakkında dava açan bir
tüketici mahkemece
haksız bulunmuştu. An-
cak Yargıtay bu karan
bozdu ve Antalya Atık Su
Genel Müdürlüğü aldığı
gecikme cezasını iade
etti.
Tüketiciler, Yargttay'ın
aldığı bu karan emsal
göstererek, adreslerine
bırakıldığı kanıtlanama-
yan faturalar için gecik-
me cezası ödemekten
kurtulabilecekler.
Yargıtay'ın geçen yıl al-
dığı bu karan, arkadaşı-
mız Mutlu Demirkan da
eline geçmeyen, hatta
adresine bırakılıp bırakıl-
madığı belli olmayan
elektrik faturasının gecik-
me cezasını ödediği için
emsal göstererek dava
açabilir.
Ceza iade edilir ~
Boğaziçi Elektrik, Yar-
gıtay'ın bu kararına göre
hareket etmek zorunda
değıl. Ancak mahkeme-
nin Demirkan'ı haklı bul-
ması durumunda aldığı 3
milyon 351 bin lıralık ge-
cikme cezasını iade et-
mek zorunda kalır.
Demirkan'ın mağdur
edildiği bir diğer durum
ıse açma parası. Firma
kesilip kesılmediğini bile
bilmediği elektrik için aç-
ma parası aldı. Demir-
kan'ın uyansınakulakas-
mayarak, elektriğin kesil-
miş olup olmadığına
bakma zahmetinde bu-
lunmayan Boğaziçi
Elektrik yetkilileri, açma
parası ödenmediği halde
sayacı sökeceklerini söy-
ledi.
Boğaziçi Elektrik, bu
konuda da elektrik dağı-
tım firmalarının kendi
koyduklan "kurallara uy-
ma" adı altında tüketici-
ye çektirdiği çileye örnek
olabilecek bir davranış
sergilemiş. Bu konuda
görüşlerine başvurduğu-
muz Boğaziçi Elektrik
yetkilileri, fason eleman
çalıştırdıklannı söyleye-
rek, elemanın "ceryan
kesme emri
I1
ni verdiği
halde, elektriği kesme-
miş olabileceğine ihtimal
verdiler ama elektriğin
kesilmemiş oldugunu da
Demirkan'dan kanıtla-
masını istediler!...
Türkiye'de yürüriükte
olan bir Tüketici Yasası
var. 4077 Sayılı Tüketici
Yasası her ne kadar bazı
konularda tüketiciyi yal-
nız bıraksa da firmalan,
çalıştırdığı elemanların
davranışlanndan sorum-
lu tutuyor. Elemanın kes-
mediği elektriğin, "kesil-
mediğini kanrtlama işi"
tüketicıyedüşmez. Firma
elemanını denetleyerek
karariar almalı.
>.'*.• -i
•" îl j,
***
• - . . , -
l
- .t! '
7 /
'' 'WVU' f l ; .
naSB r
Çocuğunuzun
yarınlarını düşünürken
keyfinizi kaçırmayın!
Diploma Hesabı
V
Diploma Hesabı, çocuğunuzun
eğitim harcamalarını güvenceye alıyor.
Şimdiden.
Diploma Hesabı IMısat Bankası'nın özel sorun/ara gefirdığı
özet çozümlerden sadece bin Gelın konuşalım
Sıze en uygun çözümü sunalım
http //www ıktısatbank com tr
İKTİSAT
Memnuniyetle
• Nakıt Alışverış • Nakıi Ev • Nakıt Ihtıyaç • Nakıt Otomobıl • Nakıt Tatıl • Nakıt Çek • Nakıt Hesap • Otomatık Odeme
Enerji îhalelerînde
onay kargaşası
BANUSALMAN
ANKARA - Daruştay'ın
6 elektrik dağıtım bölgesı
için onayladığı imtiyaz söz-
leşmeleri, Rekabet Kuru-
lu'nun istediği koşullan ta-
şımıyor. Rekabet Kuru-
lu'nun karan uyannca imti-
yaz sözleşmelerinin değiş-
tirilmesi durumunda, onay-
lanan 6 elektrik dağıtımı
bölgesi de içinde olmak
üzere tüm sözleşmelerin ye-
niden Danıştay denetimin-
den geçmesi gerekiyor.
Rekabet Kurulu'nun ko-
şullannın yerine getirilme-
mesi durumunda ise kuru-
lun yargıya başvurması ge-
rekiyor.
Danıştay denetimi
Rekabet Kurulu'nun 16
Ekim 1998 tarihinde verdi-
ği TEDAŞ'a bağlı 17 görev
bölgesindeki işletme hakla-
ruıın devrine ilişkin karann-
da, Danıştay'ın 6 bölge için
onayverdiği imtiyaz sözleş-
melerini de kapsayacak bi-
çimde değişiklik yapılması
koşulu getiriliyor. Danış-
tay'ın 23 Ekim 1998 tarihin-
de onay verdiği 6 imtiyaz
sözleşmesi, Rekabet Kuru-
lu'nunkoşullannı kapsama-
dığına dikkat cekildi. Ko-
şullara göre yenilenecek im-
tiyaz sözleşmelerinin yeni-
den Danıştay denetiminden
geçmesi gerekecek.
Aynca. Ankara 6. tdare
Mahkemesi'nin Petrol Ofı-
si Anonim Şirketi'nin (PO-
AŞ) satışına verdiği yürüt-
meyi durdurma karannda,
Rekabet Kurulu'nun önko-
şullu izin veremeyeceği,
"•önkoşullann bu haliyle sa-
öşınyapdamavacağıanlann-
na geküğj" saptandı. Elekt-
rikdağıtım bölgeleri için ve-
rilen önkoşullu izinlerle sa-
tış için gerekli koşullaroluş-
turulmamış sayılıyor. Reka-
bet Kurulu'nun, Danıştay'ın
onayladfğı imtiyaz sözleş-
meleri üzerinde istediği de-
ğişiklikler şöyle:
- imtiyaz sözleşmelerin-
den münhasırlığa ilişkin
maddesi çıkanlarak alterna-
hf temin kaynaklanna açık
sistem benimsenmeli. Bu
amaçla dağıtım-ticaret işle-
ri birbirlerinden ayn görül-
meli. Ilk 5 yıl için 1 mega-
vvatt ve üzerinde elektrik
kullanan rüketicilere yöne-
lik. şirketlere belirli bir hat
kullanım ücreti dahüinde
kendi bölgeleri dışındaki
bölgelere de talep halinde
elektrik satış hakla tanına-
rak ticaret bölümünün kıs-
men de olsa rekabete açıl-
malı.
Bu konudaki esaslar,
Enerji Üst Kurulu'nca, bu
kurul oluşturuluncaya kadar
da bakanlık tarafından ve
Rekabet Kurulu bilgilendi-
rilerek saptanmalı.
- TEDAŞ ile görevli şir-
ket arasındaki enerji satış
anlaşmalanyla düzenlenen
"sabit fîyat" yerine, alt ve
üst sınırlan Enerji Üst Ku-
rulu'nca, belirienecek belli
bir aralıkta seyretmeli.
- imtiyaz sözleşmelerinin
hizmete ilişkin hükmü ye-
niden yazılarak eşit alıcıya
eşit uygulama öngörülmeli.
- Danıştay'da görüşül-
mekte olan (8 bölge için o-
nay verdi) imtiyaz sözleş-
melerinde. "şirketin sörieş-
meden doğan haklannı baş-
kasmadevredebilmesineiMş-
küıkoşuUarbölümüne" Re-
kabet Kurulu'ndan izin alın-
ması hükmü de eklenmeli.
ÇtFTÇİ DOSTU
SADULLAH USUMİ
AtatürkçülükLaflaOlntaz...
Cumhuriyetimizin 75. kuruluş yıldönümünü bü-
yük bir coşku içinde kutladık. Günlerden beri mil-
yonlarca insan meydan ve caddelerimizde gör-
kemli gösteriler yaptı. Özellikle dün Türkiye'de sa-
dece Cumhuriyet ve Atatürk konuşuldu ve yaşan-
dı...
1980 yılından sonra işbaşına gelen partilerin ve
hükümetlerin de ileri gelenleri Cumhuriyete ve Ata-
türk'e bağlılıklarını belirttiler. Bu arada son derece
pariak nutuklar atıldı.
Halbuki, 1980 sonrası yönetime gelenlerin bir-
çoğu bilerek veya bilmeyerek Atatürk ilkelerine
ters düştü. Zira, 1980 yılından sonra işbaşına ge-
len iktidariarın hemen hepsi, Atatürk'ün üreticile-
ri ve tüketicileri özel sektöre karşı koruyabilmek
için kurdurduğu kuruluşların bir kısmını haraç me-
zat sattılar... Bir kısmı da yalan yanlış gerekçeler-
le satışa çıkarıldı... Böylece, sömürü düzeni hort-
ladı.
Atatürkçü olabilmek için Atatürk'ü sevmek yet-
mez... önemli olan onun ilkelerine sahip çıkmak-
tır. Halkı sömürenler, halkımızı iç ve dış sömürüye
karşı koruyan devlet kuruluşlarını, kooperatifleri
çaltştırmayanlar, yıkmaya çalışanlar, vurguncular,
karaborsactlar, çeteler ve çetelerie işbirliği yapan-
lar Atatürkçü olamazlar...
Atatürk'ün en büyük eseri Cumhuriyettir, Türki-
ye Büyük Millet Meclisi'dir. Atatürk'ün amacı çağ-
daş bir sistem kurmaktı. Böyle bir sistemi kurabil-
mek için de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve
Cumhuriyetin gerekliliğine inanıyordu. Nitekim,
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve Cumhuriyeti kur-
duktan sonra ekonomik kalkınmanın temellerini
atmaya başladı.
• • •
Nüfusumuzun yüzde 80'inden fazlası kırsal alan-
da yaşıyordu. Tarım kesiminde üretim hemen he-
men yok gibiydi. Kentlerde, kasabalarda yaşayan
insanlanmız fakirdi. Geçinecek kadar kazancı
olanlar parmakla gösterilecek kadar azdı.
Atatürk, halkın ekonomik gücünü birieştirmesi
gerektiğine inanıyordu. Nitekim, daha 1920 yılın-
da TBMM'ye sunulan ilk kooperatifçilik yasasın-
da Atatürk'ün Meclis Başkanı olarak imzası var-
dı...
19 Mart 1923 yıhnda bir dergide aynen şunlan
yazmıştı:
"Kooperatiflerin memleketimizde de teşekkül-
leri ve çoğalmalan milletimiz için başlı başına 'Za-
feri iktisadî' teşkil edecektir. Vatanını seven her
Türk köy ve kasaba muallimi, köylerimizi iktisaden
ve içtimaen yükseltecek bu müessesatın memle-
ketimizde yayılması hususuna son derece gayret
etmeyi vicdani ve kutsal bir görev olarak telâkki
etmelidir."
Cumhuriyet kurulduktan sonra da (1924 yılında)
Atatürk'ün isteği üzerine çiftçilerin örgütlenmesi-
ni sağlamak için "Iktisadi ve Zirai Bihikler Kanu-
nu" çıkanlmıştır.
Prof. Ziya Gökalp Mülâyim'in "Atatürk'ten Bu
Yana Kooperatifçilik" kitabındaki bir bölüm Ata-
türk'ün halkın örgütlenmesine ne kadar önem ver-
dîğini anlatmaya yeter de artar bile:
"Atatürk 1 Şubat 1931 yılında Izmir Ttcaret Oda-
sı 'nda yaptığı bir konuşmada kooperatifçilik ile il-
gili görüşlerini şöyle açıklamıştır:
Kooperatifyapmak maddi ve manevi kuvvetle-
ri, zekâ ve maharetleri biheştirmektir. Yoksa birza-
yıfile kuvvetlinin birleşmesinden bahsetmiyorum.
Birleşmenin böylesi, zayıfolanın kuvvetliye esirol-
ması demektir. Müstahsillerin birleşmesinden
şahsi menfaatlerinin haleldar olacağını düşünen-
ler tabii kooperatifçilikten şikâyet edeceklerdir."
• • •
Işte... Atatürk bu... Atatürkçülük de bu görüşle-
re sahip çıkmakla mümkündür...
Tarımsal KİT'leri ve Tarım Satış Kooperatifleri'ni
"kara delik" ilan edenler... Özelleştirme adı altın-
da çiftçisiyle, işçisiyle, memuruyta, emeklisiyletüm
dar gelirlilerimizi özel sektörün sömürüsüne karşı
koruyan tarımsal KİT'leri özel sektör kuruluşlanna
haraç mezat satanlar Atatürkçü olabilirier mi?
Atatürk, bir gün gelip devletin ve milletin malı
olan TEKEL'in de yabancılara satılabileceğini dü-
şünmüş olacak ki, daha 70 yıl önce şunlan söyle-
mek gereğini duymuş:
"Tam bağımsızlıkdemek, kuşkusuzsiyasal, ma-
liye, ekonomi, adalet, askertik, küttürgibi her alan-
da tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu say-
dıklanmın herhangi bin'nde bağımsızlıktan yoksun
olmak, ulusun ve ülkenin gerçek anlamı ile bütün
bağımsızlığından yoksun olması demektir."
TEKEL'İ ortaklık adı altında satarak Türk tütün
üreticilerini ve sigara tüketicilerini Amerikan, Ingi-
liz ve Fransız şirketlerinin insafına terk etmeye ha-
zırlananlar nasıl Atatürkçü olabilirler?
Sıra yeşîl ıııilatta
Ekonomi Servisi - Mali
milat. tartışmalanyla ge-
ride bırakılırken. şimdi
gözler 30 Eylül'de deger-
lerini bankaya bloke et-
meyenlere çevrildi. Bu ta-
rihte değerlerini bildir-
meyenler, 31 Aralık tari-
hine kadar varlıklannı
bloke edecekler. Yeni ya-
saya göre uygulama 1 O-
cak 1999 yılında yürürlü-
ğe gireceğinden, bu tari-
he kadaryapılacak harca-
malar için de "Nereden
bukJun" sorusu sorulma-
yacak.
Kayıtdışı ekonomiyi
kontrol aluna almak he-
defıyle yola çıkan mali
milada ilişkin tartışmalar
sürerken, bu tarihte de-
ğerlerini bankaya bloke
etmeyenlere 31 Aralık
1998 tarüıine kadar bildi-
rimde bulunma şansı ve-
riliyor. Blokaja tabi ser-
vetlerini bloke etmeyen-
ler 31 Aralık tarihine ka-
dar bu varlıklanyla iste-
dikleri tasarrufu yapabi-
lecek. Gelir Vergisi Yasa-
sı'na göre vergilendirme
yapılmayacak.
Vergi Yasası'nda yapı-
lan değişikliklerle gayri-
menkullerin elden çıka-
nlmasından sağlanan ka-
zançlar da Gelir Vergisi
kapsamına ahndı. Gayri-
menkullerini son 4 yılda
alanlann lOcak 1999 ta-
rihini beklemelerinde ya-
rar var. Çünkü yasayla
gayrimenkulünü 5 yıl
içinde tutan ve köy beyan
kıymet defterine yazardar
vergi kapsamı dışmda tu-
tuluyor. Yeşil milat döne-
minde, 30 Eylül-31 Ara-
lık tarihleri arasında gay-
rimenkullerini satacak
olanlar, gayrimenkulleri-
ni 4 yıl ellerinde tutmuş-
larsa, elde ettikleri kazanç
miktan ne kadar olursa
olsun Gelir Vergisi'ne ta-
bi tutulmayacak.
Emlak beyannamele-
rinde 30 Kasım'da sona
erecek cezalı süre içinde
önceden bildirilmiş oran-
lann değiştirilmesi ve
matraha ilişkin taleplerin
kabul edilmeyeceği bildi-
rildi. Maliye Bakanlığı
önceki gün yayımlanan
Emlak Vergisi Yasası'nın
Genel Tebliği'nin, 30 Ey-
lül'den önce beyanname
vermiş olan mükelleflerin
iki aylık ek süre içinde be-
yan ettiği Emlak Vergisi
değerlerini arttınp arttır-
mayacağı sorusuna açık-
lık getirdi.