25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
* SAYFA CUMHURİYET 27EKİM1998SAI OLAYLAR VE GORUŞLER Seçim Çözüm Olamaz Prof. Dr. CELAL ERTUĞ Önce Demokratikleşme, Yeniden Yapılanma: Türkı- ye'ye "İşte sandık, işte de- mokrasi" tanımlamasıyla tepeden inme bır düzen ge- tirilmiştir. Bu zihnıyetle bir- liktegelen a Şef-Lkter"kav- ramı, inisiyatifın tabanda- ki birey'den başlamanuş ol- ması bu değişimin gerçek demokrasi olmadığının ılk kanıtıdır. Bu özürlü sistem'e "Sandık Demokrasisi" de- nilebılır. Herhalde demok- rasiyi sandık olarak gören sayın liderler, bir süre önce "değişken" bir "erken se- çim" karanyla arenaya çık- tılar. Bu karar, demokratikleş- meyi, yeruden yapılanmayı, çağdaşlaşmayı, cumhunye- ti çıkmazlara sürükleyecek sakmca'lardan başka bir şey getırmeyecektir. Yalnız "Ii- derier Hegemonyasını" ko- ruma bakımından bir ön- lem sayılabilir. Emre Kongar "Demok- rasi nereye gideceğini bil- meyen şaşkmlannrejimide- ğildir" diyor. Çok doğru. Siyasal mekaruzmadaki sa- kat yapılanma, bir önceki "Seçim"in getirdiği pato- lojik tabk), tüm çıplaklığı ile ortada dururken seçim'in bir çözüm olacağını düşün- meninbaşka bir mantıki ne- denini bulmak mümkün de- ğildir. Demokratikleşmiş, taban- dakı bireylerin demokrasi kültürünü, demokrasınin bir yaşam biçimi olduğunu özümsemiş toplumlarda se- çim, kuşkusuz bir yeni so- luk,yeni umar'dır. Ama te- mel sorunu, demokratikte- şememek, yeniden yapda- namamak olan, özürlü bir sistemi "demokrasi ille de budur diye direnen Türld- ye'de durum çok farküdır. Bugün Türkiye, sh asaJ me- kanizmanın tüm kanalla- rmda, istikrarsızlık,çözüm- süzlük, ükanıklık, ekono- mideçöküntüyaşayanbirül- A N l L A R D A t CUMHURİYET tiMHURIYFTIN TANIKLARI kedir. Ve Türkiye insanı, de- mokrasi kültüründen, de- mokrasinin bir yaşam biçi- mi olduğunu tatmaktan yok- sun bırakılmış, bu temel ge- reksinme hep görmezlikten gelinmiştir. Oysa Türki- ye'nin yaşamsal sorunu, içınde çırpındıgı sağlıksız ortamı, değişim'le yenile- mektir. Genel Göriintü: Türki- ye'deki siyasal yapılanma- nın "demokrasinin doğa- sı"na ters düşen bır doğrul- tuda oluştuğunu belirtmiş- tim. Demokrasılerde temel öğe olan "partiler" çıkar eksen'inde ve "beni seçece- ği ben seçerim" zincirleme- siyle örgütleşrruş, iç demok- rasi rafa kaldınlmış, merke- ziyetçi, liderlik oteritesme bağlı, uzaktan kumandalı, içten pazarlıklı, "ne pahs- sına olursa olsun ilie de da- ha fazla oy"a yönelik ko- mitacılık, entrikacılıklann hoş görüldüğü bır kimlik olarak yaşama geçmiştir var olan partilerimiz. Bu yapı- lanma her çeşit sapmalara açıktır. Sistemle birlikte, mafyacılık, çetecilik, rüş- vetçilik gibi pisliklerin to- humlan da örgütlenmeye geçmiştir. Yine bu örgüt- leşme, yalancı demokrasi- yi darbelerle kesintiye uğ- ratacak bunalımlara açık bir zemindir. Din sömürüsü yanş halin- de özümsenmiş, siyasal Is- lamcı akımın dogmasına zemin hazırlanmıştır. Mar- jinal siyasal Islamcı parti adı altında özel yapılanma- lar böylece hayata geçiril- mıştır. Orta sağ, orta sol çizgi- lerde olduklan var sayılan partiler sıstem özürlerinin yanında kan davası içine gömülmüşlerdir. Bugünkü halıyle sağda- kı, soldakı partiler aslında bırbınnden farksız bir siya- sal parse durumundadırlar. Böylece bır tarafta çağdaş- lığı koruyacak misyonu gü- ya üstlenmiş siyasal olu- şumlar, ötede siyasal tslam- cılar kamplaşmış durum- dadırlar Tüm partiler tankatçıla- ra kapılannı açmı$, hatta onlara sığınmışlardu, Bu yanş giderek, tarikatçılann kapısında kuyruklar oluş- masına yol açmıştır. Bu fotoğraf gerçek de- mokrasi'yi yansıtmamak- tadır. Eşeledikçe daha neler çıkacağı bilinmeyen birhü- zün tablosunu bu kadar ir- delemem sanınm "seçim" En 'baba' kampanya Bellona'da! • Peşin fiyatına 1 + 4 • 11 ay taksit teslim • Zengin koleksiyon Şimdi, birbirinden seçkin Bellonalar, benzersiz fm&^ğ%* kampanya avantajlarıyla. Sakın kaçırmayın! a a f a MrMdaa irida a n * d**ld« »*» Htmı soh.» Ünfcı » ** •ılmtm],k»»>d»tjşııi)ı. n g« 3] 10 1 Hl«rtmkso».«•• IOTT1SIS OSI I Ci I r H 3W?« l«Y»n t ÜCTM5İ2 Tûketla Hattı .0800 361 8986 VVVAV bellona com tr BELLONA sandığından ne çıkabilece- ğini göstermeye yeter. Siyasal Jslamcı Cephe: Türkiye'de bugünkü siya- sal yapılanmada birtakım tespitlerimiz oldu. Eğer mevcut sisterrun ille de de- mokrasi olduğunda ısrar ed- Iırse, bu görüntüde liderlik kurumunun ve parlamen- terlerin iki kambur oluştur- duğunu eklemek zorunda- yım. Liderler son derece güç- lü bir yetkı merkezi olmuş- tur. ön seçimsiz Meclise giren üyeler de liderlerine sadakat yanşında olmak zo- rundadırlar. Çünkü yeniden gelmek ya da gidip de gel- memek. gelıp de görme- mek hdennin ikı dudağı ara- sındadır. Şimdi siyasal Islamcı ka- nata devam ediyorum. Siyasal Islamcılan bir parti olarak tanımlamak çok zordur. Zaten öteki kuru- luşlann da demokrasınin doğasına ters düşen yapı- lanmalanndan söz etmiş- tim. Ancak siyasal Islamcı- lann particiliği, Batı'daki Hıristiyan Demokrat olu- şumlardan tamamen farklı- dır. Kubbeler migferimiz, mi- nareleT süngümüz, camiler kışlamız, referansımız Is- lamdır diyen bu toplum, dı- ni siyasete uluorta alet eden bir mücahitler topluluğu- dur. Bu tanımı kendileri açıkça ifade etmektedirler. Ve kadını, erkeği ile başka bir politika yürütmektedir- ler. Onlara göre kadın ikin- ci sıruf insandır. Bu ikinci smıf olmaya kadınlar ken- dileri taliptirler. Türban sa- vaşım simgesidir. Özel bu- tıklerde yapılan uzun kollu ve etekli giysiler yine özel şekilde sablmaktadır. Ve bu üniforma ile öteki inanaol- mayan kadınlara bilinçaltı baskılan yapmaktadırlar. Kendilen dini bütün, örtün- meyenler kâfirdir. Erkek- lerde sakal, selamlaşma, gı- yim, takke, sanğı hoş gör- me özelliklenne sahiptir- ler. Halkmönündebambaş- ka bir maske ile konuşmak- ladırlar Çünkü sî^işal Is- l^mcılar, popülizm, (tçtna- gpji, oportünizmde hdcre "çaîışmalannda son derece usta ve disıplinli bir örgüt- leşmeye sahiptırler. Kadınlan, erkekler ha- rem selamlık tarzında ayn otururlar. Örtünme erkeğe cinsel tacizden kaçınma amacına yöneliktır. Oysa kutsal kitabımız, oruç in- sanlara nefsine hakim ola- bilmeyi öğrenmesi amacıy- la emreder. Yani yanında soyunmuş bir kadını görün- ce nefsine hâkim olabilen insan dını büründür. Aynı şey kadın için neden geçer- li görülmüyor? Yani örtün- me neden erkeklere yok da kadına var?. Bu Gerçeklerie Sandığa Gitmek Ne Getirir: Türki- ye sendromu ortadadır. Bu gerçekleri görmezlikten ge- lerek sandık'a gitmekten ne sonuç çıkar.. Hiçbir şey!. Kaos ve liderlik hegemon- yası!.. Yapılacak şey tüm sivil toplum örgütleri, TSK, hal- kın sesinı duyuran, halk gü- cünü Meclis'e yansıtan ye- ni düzenlemelerle bir deği- şim ve yeniden yapılanma platfonmı oluşturarak par- lamentodan demokratikle}- meyi hayata geçırecek bir çahşmayı geçirmek, öndan sonra demokrasi>ı taşıyabi- lecek partiler, parlamento- lar, iktklar olmayı başaran hükümetlerle yola devam... DOĞANBEY'de SATILIK ARSA Etoğanbey'de (Dılek Yanmadası'nın altı- Kanna) deniz ve orman manzaralı 2 kata ızınlı 87 metrekare arsa. Anıtlar Kurulu'ndan proje onayı, Beledıye'den ınşaat ve imar ızni ahnmıs, 1 kamyon taşı dahıl 3.300/000 0O0-TL Tel Gündüz 512 05 05 / 5İİ Cece ve hafta sonu 669 22 17 TÜRKKALPVAKFI 19MayısCd.No:8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0 212)212 6835 PENCERE Gel de ŞaşmaL Şaşıp kalıyorum... YH1920... Arap, Ingiliz'le birleşmiş, Türk'ü arkadan vurmuş Ermeni Rus'la birleşmiş, Doğu Anadolu'yu kane boyamış; Rum Yunan'la, Yunan Ingiliz'le birleşmiş Batı Anadolu'yu ele geçirmiş... Ülkenin mahvolmadık, yıkılmadık, yanmadık kan dökülmedik, kül olmadık hiçbir yeri kalmamış.. Kalan ne?.. Elde avuçta Istanbul ile Izmir bile yok!.. Anado- lu'nun altı yedi milyon nüfuslu en yoksul bölü- müyle, yüzde 95'i okuma yazma bilmez, yorgun, yoksul, bitkin, ezik bir halk... Nasıl kurtulmuşuz?.. Şaşıp kalıyorum... • Yunan'ı nasıl denize döküp hizaya getjrmişiz, In- giliz'i Istanbul'dan nasıl çıkarmışız, dünyanın sü- per güçleriyle masaya nasıl eşit oturmuşuz?.. Inanılır gibi değil... Sakın rüya olmasın?.. • YIİ1923... Anadolu'da 10-11 milyon savaş artığı yaşıyor; hastalıklı, aç biilaç, parasız; yüzde 95'i elifi görse mertek sanacak kadar alfabesiz... Neyapacaksın?.. Demokrasi yap!.. Nasıl yapacaksın?.. 2000'e 1.5 kala Nurcu tarikatının ardına bu ka- dar adam takılmışken, 1923'ün yanmış yıkılmış Ana- dolusu'nda nasıl demokrasi yapacaksın?.. Kom- şunun komşuyu boğazladığı iç savaşlardan, Ana- dolu'yu mezbahaya döndüren dış savaşlardan yeni çıkmışsın. Fabrikan yok, işçin yok, işadamın yok, mühendisin yok, doktorun yok, uzmanın yok, tüccann yok, öğretmenin yok, mimann yok, yo- lun yok, suyun yok, barajın yok, elektriğin yok, ka- dınlann çarşafta çuvala giriyor, erkeğin dört kan alıyor, yurttaşlık yasası yok, üniversiten yok, ban- ka yok, burjuva yok, proletarya yok, ihracatçı yok, ithalatçı yok, sermayen yok... Kalkın bakalım... Nasıl kalkınacaksın?.. Sermayesiz ekonomik kalkınmanın yumurtasız omletten ne farkı var?.. • Mustafa Kemal kuşağı ne yapmış?.. Yönetici- ler devletçiliğe neden ve nasıl sanlmış?.. Türkler bankacılığı nasıl öğrenmiş?.. Merkez Bankası 1930'a degin neden açılamamış?.. özel sektör nasıl oluşturulmuş?.. Yeni devlet nasıl kurulmuş?.. Çağdaş öğretime nasıl geçılmiş?.. 1920'de 10-11 milyon nüfusun yüzde 95'i alfabesizken savaş ar- tığı bir toplumla okuma yazma seferbertiği nasıl açılmış?.. Kitaplıklarda kitap yokken ulusal kütüphane na- sıl kurulmuş?.. Okullarda tarih kitabı bile yokken tarih nasıl ya- zılmış?.. Yok olmanın kuyusundan çıkıp var olmanın do- ruğuna nasıl tırmanılmış?.. Yunanlı ile dostluk nasıl yapılmış?.. Avrupa'da saygınhk nasıl kazanılmış?.. Şaşıp kalıyorum... L Şaşıp kalıyorum... 2000 yılına 1.5 kala, 60 milyonluk Türkiye'nin ha- line bakıyorum... Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız? Her şe- yimiz varken neler yapamıyoruz?.. Bir de bu ortamda Mustafa Kemal'e saJdıranla- ra bakıyorum... SÖYLEV ÎLK KEZ RADYODA!.. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün günümüze ve geleceğe ışık tutan BÜYÜK SÖYLEV 29 Ekim Perşembe gününden itibaren Radyo Cumhuriyet'te.. Hazırlayan: MERİÇ VELtDEDEOĞLU Atatürk adına SÖYLEV i okuyan: ALİ DÜŞENKALKAR SÖYLEV in günümüze ışık tutan yönlerini dile getiren: FÜSUN KOSTAK HAPTA ÎÇl HER GÜN 09.45 VE 17.15 SAATLERİNDE ÎKİ KEZ . Cumhuriyet AYDINLANMANTN SESİ Sağlık karnemi kaybettim hükümsüzdür. MAYA URGANCI ÜYELÎKTEN ÎHRAÇ DUYURUSU S.S. KONUTBtRLtK tLK ADIM KONUT YAPI KOOPERATİFt ortaklan olan; Nigar Ayhan, Eset Şahinkayası, Ibat Öztürk parasal yü- kümlülüklennı yenne getirmedıkleri ıçın yönetim kurulu- nun 15 Haziran 1998 tanh ve 5 sayılı karan ile ve Bakırköy 20. Noterhği'nın 5 Haziran 1995 günlü ıhtarlan kanalı ile borçlubulunduklan 100.000.000.- TL'yi 10(on)güniçeri- sınde ödemelen, aksi halde yasal ışlem yapılarak ıhraçlan yapılacağı bıldınlmişse de adreste bulunmadıklanndan teb- lıg yapılamamıştır. Tebliğ edılemeyen bu birincı ihtarlann yenne geçmek üzere 10 günlük süre ıçerisinde her bırinin ayn ayn 100.000. 000.- TUyı ödemelen, aksi takdirde Ko- operatıfler Yasası'nın 27. anasözleşmenin 14. maddesi gereğınce ortaklıktan ihraç olunacağı ilanen duyurulur. KOOPERATtF YÖNETİM KURULU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear