Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 EKİM 1998 SALI • • • • CUMHURİYET
HABERLERİN DEVAM
SUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
'an yana, omuz omuza birlikte yürüyecekti.
Cumhuriyet'e bağhlık, Cumhuriyet'i yaratan Ata-
ürk'esevgi saygı "devlet erkânının" halkla, halkın
'devlet erkânı" ile kucaklaşmasıyla gerçekleşe-
:ekti.
Cumhuriyet'i yüceltecek derin anlamlı bu gö-
üntü 75. yılda halkla devletin kucaklaştığını sim-
jeleyecekti.
Bu fırsat kaçınldı.
Özellikle Atatürk'ün başkentindeki yürüyüşte
lalk yalnız bırakıldı.
Konuşmalannda, söylevlerinde halksıztek bir ir-
Jeleme yapmayanlar:
Cumhurbaşkanı halkın arasında değildi.
Başbakan halkla el ele tutuşacağına bir gün son-
aya bırakabileceği açılışların peşine düşmüştü.
Bakanlar, partiler, halkın vergileriyle bir milyara
'akın maaş alan milletvekilleri temsil ettikleri hal-
;ın içinde degillerdi.
Fakat, demokrasiye can ve ruh veren halk; sivi-
ı, askeri yan yana sokaktaydı.
O kadar ki; böyle görkemli bir manzaraya asker-
er, 1960'tan 38 yıl sonra ilk kez resmi giysileriyle
;atıldılar.
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hilmi Öz-
cök yürüyüşün başında halk arasında saf tuttu.
Peki ama; demokrasiyi Cumhuriyet'in soyadı di-
'e tanımlayanlar, halksız yatıp kalkmayanlar, böy-
esi bir günde, bu denli duyarlı bir havanın ülkeyi
;ardığı, kucakladığı güneşli pazar gününde bir-iki
;aatlerini Cumhuriyet'le el ele yürüyüşüne ayıra-
nazlar mıydı?
"Devlet erkâm" demokrasiyi, Cumhuriyet'i, Ata-
ürk'ü halkın içinde, halkla birlikte kucaklayamaz
nıydı?
Maske inince...
Ya ötekiler? Halk adına Türkiye'ye hemen her
jün yeni bir düzen getirenler...
Örnegin, Şaibe Hanım... Ya yalıda ya da kırtıpil
>ylar peşinde, o ilçe senin bu ilçe benim geziyor.
Halk önderi ve Atatürk çağının kızı olmakla övün-
neye geldi mi mangalda kül bırakmıyor.
Sol partiler? Seçim tarihini aralarındaki kıyasıya
'arışa çevirdiler, oynaşıp duruyorlar.
Varlığıyla yokluğu tartışmalı Cindoruk partisi mi?
3eçiniz!
TV ekranlarında -yürüyüşe katılmadıklan için-
'devlet erkânı" sayılan kişilerin adları geçmiyor.
rBMM Başkanı Hikmet Çetin dışında.
Görkemli halk yürüyüşünde devlet yok, partiler
'ok, demokratik kurumlar yok!
Yürüyüşü adım adım anlatan spikerler doğal ola-
ak genç, ihtiyar, kadın, erkek yüz binleri "halk-or-
1u el ele" diye tanımlıyorlar.
Cumhuriyet yürüyüşü bir gerçeğin bütün çıplak-
ığıyla ortaya çıkmasına olanak sağlıyor.
Yürüyüş "başka türden cumhuriyet" özlemi çe-
cenlerin gerçek yüzlerini bir kez daha görme fırsa-
ını veriyor.
RP'den dogma FP'nin Genel Başkanı Kutan,
ince Cumhuriyet'in 75. yılını kutlama törenlerine
jartisinin "bütün bir coşkuyla katılmasını" bir ge-
ıelgeyle duyuruyor.
Fakat aynı genel başkan, daha sonra Antalya mi-
inginde halka "Böyle cumhuriyet olmaz" diye ses-
e n t y o r ? " ' " "
j
- ••-' •"•" • •• •-•-- •
Gerekçeyi de söylüyor: "Halkın değerteri ile sa-
>aşa giren bir Cumhuriyet... Olmaz'."
Nedir o değerier? FP'ye göre laikliğin istedikle-
i içerikte tanımlanması ve antilaik hareketlere böy-
ece yasal dayanak sağlanması...
Sonrası mı? Laikliği yok edecek, aklınıza ne ge-
iyorsa sayabilirsiniz...
Cumhuriyet'e sahip çıkma tam bir takıyye...
Cumhuriyet'e coşkuyla katılmayı istemek takıy-
/enin birürüriü...
Cumhuriyet yürüyüşüne katılmamak ise asıl he-
jeflerinin sarsılmaz kanıtı.
Aynı gün Tayyip Erdoğan, yürüyüşü "bayrak
lallamak" diye niteliyor.
O cepheden bir başka milletvekili; "Cumhuriyet
'ürüyüşünü, inanca saygı yürüyüşünün karşıtı" di-
/e betimliyor.
Küçük bir çözümleme (analiz); bakınız, neler ne-
er çağnştırıyor!
IMF yeni talepler peşinde
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
Bakanı Güneş Taner, Başbakan Mesut Yıl-
raaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
arasında yapılan protokolde yer almamasına
karşın CHP'nin emeklılik yaşının yükseltil-
mesini de öngören sosyal güvenlik reformu-
nun çıkanlması konusunda "destek sözû"
verdiğini açıkladı. Yaklaşık 2 haftadır Türki-
Pakete sadık kalan
hükümete övgii
ANKARA (AA)- Uluslararası Para Fonu (!MF) he-
yeti ile Türk ekonomi bürokratlan arasında imzala-
nan ortak bildiride Rusya'da başlayarak dûnyayı sa-
ran mali krize karşm IMF'nin istekleri dogrultusuıı-
da hazırlanan önlem paketine sadık kalmak içinazim-
le çalışan hûkümet övüldü. Kamu maliyesinin güç-
lendrrilmesi, yapısal reformlann yapılması ve güve-
ni sürdûrecek mali politikalara devam edilmesi iste-
nilen bildiride, yeni vergi yasasıyla çahşanlara geti-
rilen *verg» indirimi'" eleştirildi.
IMF heyetinin temas ve incelemelerinin aıdından
hazırlanan ortak bildiri, 3 bölüm ve 20 maddeden
oluşuyor. Türkiye ile IMF arasında imzalanan yakın
izleme anlaşmasırun ardından çok kısa bir süre geç-
mesine karşm küresel düzeyde mali krizio derinleş-
tiği anımsatılan bildiride, Türk ekonomi yetkihlerin
ekonomik reform programına azimle devam ettikle-
ri vurgulandı.
Türkiye'nin yakın izleme anlaşması hûkümlerine
uyduğu kaydedilen bildiride, dış ekonomik koşulla-
nn olumsuz seyrettiği bugünkü ortamda, kamu ma- •
liyesinin güçlendirilmesi, yapısal reformlann yapıl-
ması, gûveni sürdürecek mali politikalara devam edil-
mesi gerektiği belirtildi. Türkiye'nin bütçe gelirleri-
nin yıhn üçüncü çeyreğinde, yakın izleme anlaşma-
smda öngörülen hedeflen as,tığına dikkat çekılen bil-
diride, memur maaşlan ve tanmda destekleme fîyat-
lannın hedeflenen enflasyon düzeyinde arttınldığı
kaydedildi.
Özelleştirmenin öngörülen hedeflere ulaşamayaca-
ğı tespiti yapılan bildiride, yılın 4. çeyreğinin perfor-
mansınm, harcama kalemlerindeki baskıya ve vergi
toplanmasındaki başanya bağlı olacağı ifade edildi.
Ortak bildiride yeni Vergi Yasası ile birlikte getıri-
len çalısanlara vergi indirimleri de "vergi getirierio-
de düzenti bir arbş garantüenmediğr gerekçesiyle
eleştirildi.
sürdürüleceğinin açıklanması, fonun yeni ta-
lepferi olduğu iddialanna neden olurken Gü-
neş Taner, stand-by olasılığını yalandı. Taner,
"Birisinin birisinden bir şey isteyebilmesi için
bir şey verilmesi lazun" dedi.
Taner, dış dünyayı Türkiye"deki insanlann
henüz hissetmedikleri "muazzam bir kasır-
ganın" kavurduğunu söylerken bunun etkile-
rinin 1999 yılında devam ede-
ceğini kaydetti. Taner şöyle
konuştu:
"CHP Ue yapılan anlasma-
lar. özellikle sos>al sigortalar,
mali piyasalar \e buna bağlı
oiarak 10 kanunda TBMM'de
bize destek vermesi için yapıl-
mışür. CHP bu desteği verece-
ğini çeşiüi kereler dile getirdi.
Bu koşullar altında Türki-
ye'nin 1999 yılında sağlam
bünyeyle devam cdebilmesi
için mutlaka yapısal tedbirie-
rin ahnması, kanunların bu
Meclis'ten çıkanlması lazun."
IMF Türkiye Masası Şefi
Martin Hardy ise parlamento-
da banka. sosyal güvenlik gi-
bi kilit reformlann acilen ele
alınması gerektiğini söyledi.
Özelleştirme alanında bazı
kaçırılmış adımlar olduğunu,
dış gelişmelerin özelleştirme-
nin finansmanını da zorlaştır-
dığını kaydeden Hardy. "Ama
özelleştirme sürdürülmelidir.
Özelleştirme şimdiki düm ada
Uerlemenin biryoludur" dedi.
Hardy, özelleştirmelerle ilgili
"tafihsiz'' oiarak nitelendirdi-
ği son gelişmeler hakkında
yorumda bulunmak istemedı-
ğini, "kamuoyunun destegim
azaltacak gelişmelerin karşı
muhalefeti artnrdığııu'' söyle-
di. Enerji santrallannın özel
sektöre devredilmesi gerekti-
gini kaydeden Hardy, Danış-
tay'ın 6 dağıtım bölgesiyle il-
gili onay verdiği karardan
"memnun" olduklannı belirt-
ri. Hardy, küresel düzeyde kriz
yaşanan ortamda yapısal re-
formlann yapılması gerekti-
ğini ileri sürdü. Türkiye'nin
ye'de incelemelerde bulunan, ancak hedefle-
rin revize edildiği 1999 yılı bütçesi konusun-
da ikna edilemeyen IMF heyetiyle VVashing-
ton'da görüşmelerin sürdürüleceği açıklan-
dı. IMF Türkiye Masası Şefi Martin Hardy
de "iddialı ve cesur" oiarak nıtelendirdiği
1999 bütçesini gerçekleştirebilmek için uy-
gulanacak politikalann da güçlü olması ge-
rektiğini söyledi.
Türkiye ile imzaladıklan yakın izleme an-
laşması çerçevesinde 3 aylık sonuçlan de-
ğerlendirmek üzere Ankara'da incelemeler-
de bulunan IMF heyeti. dün Devlet Bakanı
nıtladı. EMF ile 1999 yılı bütçesi üzerindeki
görüşmelerin gelecek hafta VVashington'da
uluslararası krizden etkilen-
memesi için fonun çalışmalannın sürdürül-
düğünü kaydeden Hardy, dış piyasalarda ya-
şanan olumsuz gelişmelerin faiz oranlannı
yükselttiğini, Merkez Bankası'nın da faizle-
rin yükselişine engel olmayarak doğru yap-
tığını savundu. Ancak Hardy, bu durumun
olumsuz etkilediği kamu maliyesi üzerinde
ciddi önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Hardy, küresel knz nedeniyle Türkiye'nin
uluslararası sermayeye ulaşmakta güçlük ya-
şayacağını da vurguladı.
Hardy, Merkez Bankası'nın, bankalann
açık pozisyonlanmn azaltılmasma yönelik
.önerdjcleji adımlan attı&ra anlateıak.b.an-.
kacılık sisteminin denetlenmesinin güçlen-
dirilmesi gerektiğini kaydetti.
Yiğit, Yeni Yüzyıl'ı da devretti
tstanbul Haber Servisi -
Türk Ticaret Bankasrnın sa-
tışıyla ilgili oiarak ülkücü
mafya elebaşısı Alaattin Ça-
Vaa ile yaptığı telefon görüş-
meleri ortaya çıkan Kork-
maz Ylgit, sahibi olduğu Ye-
ni Yüzyıl gazetesini, gazete-
nin Genel Yayın Yönetmeni
Okay Göaensin'e devretti.
Milliyet gazetesi hisselerinin
Yiğit'e satışından vazgeçil-
diği, geçen çarşamba günü
Doğan Holding'in sahibi
Aydın Doğan tarafından ts-
tanbul Menkul Kıymetler
Borsası'na bildirilmişti.
Medya dünyasına hızlı bir
giriş yapmasıyla dikkatlen
üzerine çeken Korkmaz Yi-
ğit, Milliyet gazetesinin ar-
dından Yeni Yüzyıl gazetesi-
ni de devretti. Yiğit'in, gaze-
teyi Okay Gönensin'e "be-
debiz" devrettiği öğrenildi.
Okay Gönensin, gazetenin
devredilmesinin ardından
gazete çalışanlanna, "Ben
gazeteyi mutemet oiarak de-
ğü, gazeteyi çauşanlaria bir-
likte çıkarmak için aldım"
dedi. Yeni Yüzyıl gazetesi-
nin bugünkü sayısında, kün-
yenin, "Gençük Yayınlan
AŞ adına imtiyaz sahibi ><e
Genel Yayın Yönetmeni
Okay Gönensin'' oiarak de-
ğişeceği bildirildi.
Korkmaz Yiğit şu anda
Ateş gazetesi ile Kanal 6 ve
Kanal E televizyonlannın
sahibi bulunuyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
de sokağa taşan insanlar her kesime çok açık ya-
nıtlar verdiler.
"Bu şarkı bitmez" mi diyorsun, al sana, "Cum-
huriyet yürüyüşü hiç bitmez"...
"Halkla kavga edilmez" mi diyorsun, al sana,
"bu halkın değerleriyle hiç kavga edilmez"...
"Cumhuriyetin değerleriyıprandı" mı diyorsun,
al sana, "Cumhuriyetin değerierine zaman işle-
mez"...
"Atatürk bu yüzyılın başında Kurtuluş Savaşı
vermiş birliderdir, o kadar" mı diyorsun, al sana,
"Atatürk halkın gönlünde yer etmiş, oradan çıka-
nlamaz bir liderdir"...
Cumartesi-pazar Anıtkabir, sözcüğün tam anla-
mıyla, Yanıtkabir oldu...
Bir çocuk... Elindeki balonu mozoleye btrakıp
gözü arkada yürüyor...
Bir koltuk değnekli yurttaş... Ayaklar emekliye
aynlmış, yüregiyle yürüyor...
Bir genç kız... Çiçek demetini bırakıp bir şeyter
mınldanıyor...
Bir anne-baba... Biri kucakta biri elde çocuklar-
la aile boyu pazar coşkusu yaşıyor...
Görünüm anlatmakla bitecek gibi değil. TRT-
INT'teki Pazar Panorama programına Alman-
ya'dan Mehmet Canbolat telefonla katılıyor. Anıt-
kabir'den naklen yayını izleyen bir Alman ne oldu-
ğunu tam anlamamış. Aklına ilk Canbolat gelmiş.
Sormuş:
- Türkiye'de bir şey mi var, herkes sdkakta?
""Evet", deyip anlatmış...
Aşağıdan yukanya devrimler
Bu coşkunun öğrettikleri, gösterdikleri var.
Cumhuriyet devrimlerinin yaşama geçiriliş süre-
cine ilişkin şu tür eleştiriler gelir:
"Bu devrimler halk hareketi sonucu yapılmış
değildir. Tepeden inme olmuştur."
Bunu tartışacak yerimiz-zamanımız yok. Ancak
şu var ki, Anadolu insanı, Atatürk devrimlerinin
'asaöıdan yukanya' da korunacağını, bu devrim-
lere sahip çıktığını gösterdi.
Göstermek yeter mi?
Yetmez. 75. yıl kutlamalannın ortaya koyduğu bir
gerçek de şu:
Bu coşkuyu enerjiye dönüştürebilecek siyasi ha-
reket yok.
Partiler alınmasın. Bu, bizim kişisel düşünce-
miz, gözlemimiz değil. 75. yılın coşkusunu yaşa-
yan yurttaşlann kimileriyle sohbet ettik, düşünce-
lerini sorduk. Şu tümcelerini siyasilere armagan
edelim:
"Oy vereceğimiz parti yok..."
"Siyasilere güvenemiyoruz...
"Kendilerinden başka bir şey düşünmüyortar..."
Yeniden altını çizelim, bunlar daha konuyu açar-
ken söylenenler. Kaparken söylenenleri aktarma-
yalım.
Anıtkabir'in başına 'y' koyarken, yelpazenin ba-
şında siyasiler vardı.
Bu Cumhuriyet coşkusu nasıl enerjiye dönüşür?
Yanıt, sorunun içinde gizli. öncelikle siyasilerin
de aynı coşkuyu hissetmesi gerekiyor. Siyasi par-
tiler aynca şu soruyu mutlaka kendilerine sorma-
hlar:
- Biz kongrelerimize, mitinglerimize neden bü-
^yyk, kalabaljklar toplayamıyoruz, halkı toplamak
için sanatçı çagırmak zorunda kalıyoruz?
Toplum siyasi partileri degeriendirirken, ya ay-
nm yapma zahmetine katlanmak istemiyor ya da
bunu yapacak veriyi bulamıyor olmalı ki kestirip at-
yor: ,. .
- Hepsi kirii!
Sivil toplum kuruluşlan zaman zaman etkinlik-
lerini yükseltiyorlar, sosyal devletin üstlenmesi ge-
reken hizmetleri yerine getiriyorlar. Ancak işin
omurgası siyaset. Her şey Meclis'te pişiyor. Biz de
öyle olmasını istiyoruz. Bu bağlamda siyasi parti-
ler, demokrasi defterinin kalemi.
75. yıl coşkusunun çağnştırdıklanndan yola çı-
kıp nerelere geldik... Cumhuriyetin gerçek dostu-
nun düşmanının kim olduğunu halk artık çok iyi gö-
rüyor. Sahte Cumhuriyetçileri bir kenara koyup,
siyasi partilerin görünümüyle yurttaşın duygulan-
nı yan yana koyunca şu tablo ortaya çıkıyor
Halk akar, siyasetçi bakar!
Banka vurgununda
I Baştarafi 1. Sayfada
abank'a yatırarak kamuyu za-
arauğrattığı gerekçesiyle "zinı-
oet" suçundan 12.5 yıl hapis
ezasma çarptınldı. Ancak ka-
ar "eksik soruşturma" gerek-
esiyle bozuldu.
Yargıtay bozma gerekçesinde
lönemin Başbakanı Tansu Çil-
er'in "beynimin diğer yansı"
ılarak nitelediği, eski Hazine
•lüsteşan Osman Ünsal ile Ha-
ine temsilcisi NanukDağatp'ın
anık oiarak dmlenmesı gerekti-
dne işaret etti.
Baysal'ın avukatı Güngör Ye-
«r, tenryiz dilekçesinde, mü-
ekkilinin 34 milyon dolan
"YT Bank, lmpexbank ve Mar-
narabank barmadan önce çek-
aek istediğini, ancak Çiller ai-
esinden Osman Ünsal aracılı-
jyla paralann çekilmemesi ko-
lusunda talimat geldiğini öne
ürdü.
Yener, bu iddiasını Meclis
ÜT Komisyonu tutanaklanna
layandırdı.
Yargıtay'ın bozma karanna
.yan ve yargılamaya yeniden
ıaşlayan Ankara 7. Ağır Ceza
4ahkemesi, Baysal hakkındaki
nyabi tutukluluk karanmn sür-
nesine karar verdi. Mahkeme-
le 14 Ekim'de yapılan son du-
uşrıada dava Baysal'ın buluna-
nanası nedeniyle kilitlendi.
Czal Baysal hakkındaki ik±n-
i diva, Ankara 4. Asliye Ceza
4aikemesi'nde görülüyor. An-
an Cumhuriyet Savcısı Te-
>aıın Mete tarafından hazırla-
aniddianamede, sanıklar Özal
Ja^sal, eski genel müdür yar-
lırrcısı Nejat Serçekman, eski
laane Daire Başkanı Mehmet
iatan Şahin, eski Fon Yönetim
/lülürü Leyia Dolun ile yardım-
ısıYalçın Uçak'm banka yöne-
İEE kurulu karan olmaksızın
risk oranı yüksek sentetik bono
aldıklan belirtiliyor. Bu işlem
nedeniyle bankanın 43 miryon
553 bin dolar zarara uğratıldığı
kaydedilen iddianamede, sanık-
lar hakkında 4 yıl 6'şar aydan az
olmamak üzere hapis cezası is-
teminde bulunuldu.
Davada gıyabi tutuklu olan
Baysal'ın ifadesi henüz alına-
madı.
Baysal için düzenlenen yaka-
lama operasyonlan emniyette
bir skandala neden oldu.
Operasyonlan gerçekleştiren
Ankara Emniyeti'nde komiser
yardımcısı Sedat Enis hakkın-
da, Cumhurbaşkanı Demirel'in
kaymbiraderi An" Şener'in büro-
suna baskın düzenlediği için so-
ruştuıma açıldı.
Bu uygulamaya tepki göstere-
rek meslekten aynlan Enis, 14
Ağustos'ta Sabah gazetesine
yaptığı açıklamada, "Çok bü-
yük UıtimaDe ÖzalBaysal baskm
yapüğunız binaday dı. Bize yapı-
lan ihban kuvvetkndiren done-
ler vardı. Özal Bavsal'ın bindiği
arabalann plakalannı biliyor-
duk. O binanın önünde Bay-
sal'ın otomobüini gördük. Bun-
lann hepsi eğer yok edflmedryse
tutanakta var" dedi.
Sadece binadaki ilk iki katı
aramalanna izin verildiğini kay-
deden Enis, Baysal'ın polisler-
le birlikte gezdiğini öne sürdü.
Demirel'in kaymbiraderi Ali
Şener ise baskın olaymı doğru-
larken binanın aranmasma izin
verilmediği ifadesine tepki gös-
terdi. "Bırakın binayı aratma-
mak, kasanın içinde bile özal
Baysal'ı aradılar" iddiasında
bulunan Şener, arama işlemi sı-
rasında Cumhurbaşkam Demi-
rel'in korumalanmn binaya ge-
lerek işlemleri engellediği iddi-
alannı ise yalanladı.
Ödeme güçlüğü içinde
Korkmaz ğj
ÖİB'ye Hmilyon
dolar borçlu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bank
Ekspres'e önceki gün el konulması, ülkücü
katil, maiya elebaşısı Alaattin Çakıa'nm dos-
tu olan işadamı Korkmaz Yl^t'i bir kez da-
ha ZOT duruma soktu. Deniz Nakliyat'a ait Pa-
şalimanı-Üsküdar binasını alan ve bu neden-
le Özelleştinne îdaresi Başkanlığı'na (ÖtB)
30 Temmuz 1999'da 8 milyon 125 bin dolar
ödemesi gereken işadamı Yiğit'in mali sıkın-
üya düşebileceği kaygılan oluştu.
Çakıcı'yla telefon görüsmelerinin bant ka-
yıtlannın ardından DTP Istanbul Mületveki-
Ji Cefî Kamhi araalığıyla DTP Başkanı Hü-
sameöin Cindoruk Başbakan Mesut Ydmaz
ve Devlet Bakanı Güneş Taner'le görüştügü
ortaya çıkan Korkmaz Yiğit, Türk Ticaret
Bankası ihalesinden önce Deniz Nakliyat'a
ait binayı aldı. Başbakan Yılmaz. Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit devlet bakanlan
Güneş Taner ve Işm Çelebj ile Maliye Baka-
nı Zekeriya Tembıel'in imzaladığı OYK ka-
ran uyannca Deniz Nakliyat AŞ'ye ait îstan-
bul Üsküdar/Paşalimaru'ndaki bina 16 mil-
yon 250 bin dolara Yiğit'e satıldı.
ÖİB, Yiğit'le satış sözleşmesini 30 Tem-
muz 1998 tarihinde ımzaladı. Buna göre sa-
hibi olduğu Bank Ekspres'i devreGnek zo-
rundakalan Yiğit'in Vadim înşaatTaahhüt ve
Ticaret AŞ ile aldığı Üsküdar/Paşalima-
nı'ndaki bina için 30 Temmuz 1999 tarihin-
de yüzde 10 faizle ödemesi gereken 8 miryon
125 bin dolarkonusunda kaygılaroluştu. An-
cak, ÖYK karanna göre 8 miryon 125 bin
dolan peşin ödeyen Yiğit'ten faizi de kapsa-
yacak biçimde borcu karşılığında teminat
mektubu alındığı öğrenildi. Bu arada ikinci
derece tarihi eser olduğu öğrenilen binayı tu-
rizm amacıylakullanmayı planlayan Yiğit'in
her türlü onanm ve değişiklik için Istanbul 3
No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklanm Koruma
Kurulu'ndan izin ahnası gerekügi belirtildi.
Batıkacıbkta geı^in bekleyiş
• Baştarafi 1. Sayfada
de 100 devlet güvencesini anımsatarak hiç-
bir bankanın diğerine göre daha güvence-
li olmadığını anlatan Taner, cumartesi gü-
nü görüştükleri Korkmaz VTğit'le Bank Ek-
spres'in devrine ilişkin taahhütname üze-
rinde pazarhk yapmadıklannı söyledi.
Taner, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo-
nu'ndan (TMSF) 5 kişinin yönetime atandı-
ğı Bank Ekspres'in Merkez Bankası olanak-
lanyla desteklenerek yeniden faaliyete ge-
çirildiğini bildirdi. Taner, "ÇeşirJi spekülas-
yonlar pryasalan rahatsız etmiştir. Maalesef
olumsuz koşullar, dedikodular, ilkel davra-
nışlar, Bank Ekspres'i etkilemiştir. Şu andan
itibaren banka de\let kontrohl alundadır"
dedi. Bank Ekspres'in -kaçparayadevredil-
digine'' ilişkin soruya Bankalar Yasası ne-
deniyle yanıt vermeyen Taner, Yiğit'in ken-
dileri tarafından hazırlanan ve bankanın
devrini sağlayan taahhütnameyi "iyi niyet-
le" imzaladığını söyledi.
Taner, Anayasa Mahkemesi'nin Banka-
lar Yasası 'yla ilgili iptaline karşın Bank Ek-
spres'e el konulmasının yasal olduğunu sa-
vundu. tçişleri Bakanlığı'ndan Merkez Ban-
kası 'na gönderilen kriptonun kendilerine za-
manmda ulaştınlması durumunda, Türk-
bank'm satışında sonucun değişip değişme-
yeceğine ilişkin soru üzerine Taner, "Ben ve-
ya Hazine'deki arkadaşlanm, yazıyı o gün, o
günden sonra görmüş olsaydık. yazdığunız
yazıyı mutlaka etkilerdi. o yazıyı göndermez-
dik. Sabşı yapmazdık. Türkbank'ın satışı bir
özelleştinne değil. piyasa koşullannda Hazi-
ne'nin deviriçin mütalaa etti&i koşullarda ya-
pılması gereken devir işlemiy dL İlerideki bir
tarihtesaûştekraryapılacakOr'* dedi. Taner,
kendi isteği üzerine Merkez Bankası'nın
Türkbank'la ilgili suç duyurusunda bulun-
duğunu belirtirken Yiğit'in yatırdığı temina-
tın nakit olmadığını, bu nedenle geri veril-
mesi gereken bir şey bulunmadığını kaydet-
ti.
Taner. başka bir bankaya da el konuldu-
ğu iddialanna ilişkin de "Böyle bir şeyolsay-
dı, kamuoyu Hazine'nin yapacağı açıkla-
mayia bilirth"'' dedi. Başbakan Yardımcısı
BütentEcevit'in Cumhuriyet'e yaptığı açık-
lama anımsatılarak "haksız rekabete yol
açan mevduat üzerindeki yüzde 100 devlet
güvencesinin ne zaman kaldınlacağT soru-
su üzerine de Taner şunlan söyledi:
"Türk siyasen'ndeherkesher şeyi söykmc
hakkında sahiptir. Haksız rekabet dediğiniz
şey, o kadar haksız rekabet değil. Bankalar,
devlet garantisi altında okhıklan sürecc, to-
parladıklan bütün mevduatlar üzerinden
bir bölümünü, TMSF'ye yaüruiar. Bugün-
kü sistemde gerek yurtdışındaki ekonomik
gelişmeler. gerek yurtiçindeki ekonomik oi-
gular içerisinde, devlet güvencesinin kalk-
masında bazılannın istediği yönde harekct
olmayacaktır. Mali piyasalar kanununun
Meclis'ten geçmesinde bu güvence, yeni bir
şekiDe verdikleri faize bağh oiarak olusturu-
lacak sigorta sistemi içine ahnacak. Bunım
ne şekikle olacağı ortaya çıkana kadar dev-
let güvencesi devam edecektir." Alaattin Ça-
laa'yla bağlantısı ortaya çıkan Korkmaz Yi-
ğit'in. Türk Ticaret Bankası'nı devralama-
dığı gibi Bank Ekspres'i de TMSF'ye dev-
retmesinin ardından diğer işleri için teminat
mektubu almakta güçlük çektiği ve inşaat
sektöründe de sıkıntıya düştüğü belirtildi.
K.orkmaz Yiğit'in açıklamalanna göre Bank
Ekspres'ten Türk Ticaret Bankası'yla ilgili
gelişmelerin ardından, bir haftada 220 mil-
yon dolarlık mevduat çekildi; sermayenin
20 trilyon liraya çıkanlmasma karşın para çı-
kışı durmadı.
Türk Ticaret Bankası ihalesine de giren,
tefeci Nesim MaDd cinayetiyle ilgili ifadesi
alınan Hayyam Garipoğlu da başında yer
alan demeçlerine göre özelleştirme sonucu
aldığı Sümerbank'tan yatınmcılann parala-
nnı çektilderini, ancak bunlann hepsini kar-
şıladıklannı söyledi. Garipoğlu, uzun süre
reddettigi Sümerbank'ta Malki'yle ortaklı-
ğı olduğu iddiasını geçen hafta kabul etti. Bu
ortaklığın resmi kayıtlarda görünmemesi-
nin "suç" oluşturduğu belirtiliyor.
Başbakan Mesut Yıhnaz'ın geçen hafta
basına kapalı bir toplantıda riskli bir iki ban-
ka bulunduğunu açıklaması da sektörde "•-
ra Idmde" sorusunu doğurdu. Yılmaz, Mal-
ki'nin öldürülmesinden bir gün sonra 700
trilyon lıranm el değıştirdiğini açıklarken bu
paranın Garipoğlu'na gittiği iddialan gûn-
deme gelmişti.
v
CUMHURİYET
SEVGİMİZİ,
ÇAĞDAŞLIK
TUTKUMUZU
HERKES
GORECEK!
^ , Biz, tüm bir ulus
29 Ekim'de
l
,-.* Cumhuriyetimizin *
75. yıl kutlamalarını /
Türkiye'nin her yerind
her köşesinde
ğeleceğimizi aydınlataca
unutulmaz bir senlige
donuştüreceğiz.
İSTANBULLULAR
.f CUMHURİYET
GEÇİDİ NDE f
tâJ/k BULUŞUYOR, A
r
COŞKU TAKSİMİ
^~ BÜYÜYOR. j
Saat 15.00
Cumhuriyet Geçıdi başlıyor...
Sivil toplum kuruluşlan, nıeslek
grupları, esnaf, gençler, yaşlılar,
sanatçılar, sporcular
Mecidiyeköy'de buluşuyor.
On binlerce kişinin katılımıyla
Cumhuriyet Geçidi yola çıkıyor.
Saat 19.00
Cumhuriyet Geçidi Taksim'de
toplanan vatandaşlarımızla
buluşuyor. Taksim Meydanı'nda
Istanbul Devlet Opera ve Balesi,
Orkestra ve Korosu, Tarihi Türk
Müziği Topluluğu, bale, folklor, halk
müziği ve popüler müzik
sanatçılarının iç içe gosterilerinden
olusan Cumhuriyetimizin Lirik Tarihi
gösteıis» başlıyor.
Saat 20.29
Buyuk sessızlik Curnhuriyetı
duşunuyoruz... Bıittın ulkede,
her kentte, her kasabada. her köyde...
Ve Taksim Meydanı'nda...
Saat 20.30
Cumhuriyet karannın alındığı
saat... Bulunduğumuz yerde
el ele tutuşuyoruz. Hep birlikte
Istiklal Marşı'mızı söylııyoruz.
Havai fişek oosterisi gercekleşiyor.
Saat 20.45
Unlu sanatçılarm kdtılımıyla
Cumhuriyet Konseri başhyoı
29 Ekim gecesi, dansla, şaıkıyla,
coşkuyla unutulmaz biı
Cumhuriyet Gecesi'ne
dönüşüyor.
Bu yıl resmi törenlerin
yanı sıra Türkiye'nin
her yerinde Cumhuriyet
Şenlikleri yaşanacak.
Yaşadığımz kentlerde
yapılaciik etkinlikleri öğrenin,
Cumhuriyetin çağdaş
bireyleri oiarak
büyük buluşmaya katılın!
29 Ekim günü ve gecesi
sokaklarda, caddelerde,
meydanlarda yan yana,
birlikte olalım. Genç yaşlı,
kadın erkek, sokaklara çıkıp
Cumhuriyette buluşalım;
coşkuda, sevinçte tek yürek,
tek ses buluşalım.
29 EKİM DE EL ELE,
HEP BİRLİKTE.
T Ü R K İ Y E C U M H U R I Y E T I N I N Y L T M I Ş B E S Y l l