14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EKİM 1998 SALI • • • • CUMHURİYET HABERLERİN DEVAM SUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada 'an yana, omuz omuza birlikte yürüyecekti. Cumhuriyet'e bağhlık, Cumhuriyet'i yaratan Ata- ürk'esevgi saygı "devlet erkânının" halkla, halkın 'devlet erkânı" ile kucaklaşmasıyla gerçekleşe- :ekti. Cumhuriyet'i yüceltecek derin anlamlı bu gö- üntü 75. yılda halkla devletin kucaklaştığını sim- jeleyecekti. Bu fırsat kaçınldı. Özellikle Atatürk'ün başkentindeki yürüyüşte lalk yalnız bırakıldı. Konuşmalannda, söylevlerinde halksıztek bir ir- Jeleme yapmayanlar: Cumhurbaşkanı halkın arasında değildi. Başbakan halkla el ele tutuşacağına bir gün son- aya bırakabileceği açılışların peşine düşmüştü. Bakanlar, partiler, halkın vergileriyle bir milyara 'akın maaş alan milletvekilleri temsil ettikleri hal- ;ın içinde degillerdi. Fakat, demokrasiye can ve ruh veren halk; sivi- ı, askeri yan yana sokaktaydı. O kadar ki; böyle görkemli bir manzaraya asker- er, 1960'tan 38 yıl sonra ilk kez resmi giysileriyle ;atıldılar. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- cök yürüyüşün başında halk arasında saf tuttu. Peki ama; demokrasiyi Cumhuriyet'in soyadı di- 'e tanımlayanlar, halksız yatıp kalkmayanlar, böy- esi bir günde, bu denli duyarlı bir havanın ülkeyi ;ardığı, kucakladığı güneşli pazar gününde bir-iki ;aatlerini Cumhuriyet'le el ele yürüyüşüne ayıra- nazlar mıydı? "Devlet erkâm" demokrasiyi, Cumhuriyet'i, Ata- ürk'ü halkın içinde, halkla birlikte kucaklayamaz nıydı? Maske inince... Ya ötekiler? Halk adına Türkiye'ye hemen her jün yeni bir düzen getirenler... Örnegin, Şaibe Hanım... Ya yalıda ya da kırtıpil >ylar peşinde, o ilçe senin bu ilçe benim geziyor. Halk önderi ve Atatürk çağının kızı olmakla övün- neye geldi mi mangalda kül bırakmıyor. Sol partiler? Seçim tarihini aralarındaki kıyasıya 'arışa çevirdiler, oynaşıp duruyorlar. Varlığıyla yokluğu tartışmalı Cindoruk partisi mi? 3eçiniz! TV ekranlarında -yürüyüşe katılmadıklan için- 'devlet erkânı" sayılan kişilerin adları geçmiyor. rBMM Başkanı Hikmet Çetin dışında. Görkemli halk yürüyüşünde devlet yok, partiler 'ok, demokratik kurumlar yok! Yürüyüşü adım adım anlatan spikerler doğal ola- ak genç, ihtiyar, kadın, erkek yüz binleri "halk-or- 1u el ele" diye tanımlıyorlar. Cumhuriyet yürüyüşü bir gerçeğin bütün çıplak- ığıyla ortaya çıkmasına olanak sağlıyor. Yürüyüş "başka türden cumhuriyet" özlemi çe- cenlerin gerçek yüzlerini bir kez daha görme fırsa- ını veriyor. RP'den dogma FP'nin Genel Başkanı Kutan, ince Cumhuriyet'in 75. yılını kutlama törenlerine jartisinin "bütün bir coşkuyla katılmasını" bir ge- ıelgeyle duyuruyor. Fakat aynı genel başkan, daha sonra Antalya mi- inginde halka "Böyle cumhuriyet olmaz" diye ses- e n t y o r ? " ' " " j - ••-' •"•" • •• •-•-- • Gerekçeyi de söylüyor: "Halkın değerteri ile sa- >aşa giren bir Cumhuriyet... Olmaz'." Nedir o değerier? FP'ye göre laikliğin istedikle- i içerikte tanımlanması ve antilaik hareketlere böy- ece yasal dayanak sağlanması... Sonrası mı? Laikliği yok edecek, aklınıza ne ge- iyorsa sayabilirsiniz... Cumhuriyet'e sahip çıkma tam bir takıyye... Cumhuriyet'e coşkuyla katılmayı istemek takıy- /enin birürüriü... Cumhuriyet yürüyüşüne katılmamak ise asıl he- jeflerinin sarsılmaz kanıtı. Aynı gün Tayyip Erdoğan, yürüyüşü "bayrak lallamak" diye niteliyor. O cepheden bir başka milletvekili; "Cumhuriyet 'ürüyüşünü, inanca saygı yürüyüşünün karşıtı" di- /e betimliyor. Küçük bir çözümleme (analiz); bakınız, neler ne- er çağnştırıyor! IMF yeni talepler peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Güneş Taner, Başbakan Mesut Yıl- raaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında yapılan protokolde yer almamasına karşın CHP'nin emeklılik yaşının yükseltil- mesini de öngören sosyal güvenlik reformu- nun çıkanlması konusunda "destek sözû" verdiğini açıkladı. Yaklaşık 2 haftadır Türki- Pakete sadık kalan hükümete övgii ANKARA (AA)- Uluslararası Para Fonu (!MF) he- yeti ile Türk ekonomi bürokratlan arasında imzala- nan ortak bildiride Rusya'da başlayarak dûnyayı sa- ran mali krize karşm IMF'nin istekleri dogrultusuıı- da hazırlanan önlem paketine sadık kalmak içinazim- le çalışan hûkümet övüldü. Kamu maliyesinin güç- lendrrilmesi, yapısal reformlann yapılması ve güve- ni sürdûrecek mali politikalara devam edilmesi iste- nilen bildiride, yeni vergi yasasıyla çahşanlara geti- rilen *verg» indirimi'" eleştirildi. IMF heyetinin temas ve incelemelerinin aıdından hazırlanan ortak bildiri, 3 bölüm ve 20 maddeden oluşuyor. Türkiye ile IMF arasında imzalanan yakın izleme anlaşmasırun ardından çok kısa bir süre geç- mesine karşm küresel düzeyde mali krizio derinleş- tiği anımsatılan bildiride, Türk ekonomi yetkihlerin ekonomik reform programına azimle devam ettikle- ri vurgulandı. Türkiye'nin yakın izleme anlaşması hûkümlerine uyduğu kaydedilen bildiride, dış ekonomik koşulla- nn olumsuz seyrettiği bugünkü ortamda, kamu ma- • liyesinin güçlendirilmesi, yapısal reformlann yapıl- ması, gûveni sürdürecek mali politikalara devam edil- mesi gerektiği belirtildi. Türkiye'nin bütçe gelirleri- nin yıhn üçüncü çeyreğinde, yakın izleme anlaşma- smda öngörülen hedeflen as,tığına dikkat çekılen bil- diride, memur maaşlan ve tanmda destekleme fîyat- lannın hedeflenen enflasyon düzeyinde arttınldığı kaydedildi. Özelleştirmenin öngörülen hedeflere ulaşamayaca- ğı tespiti yapılan bildiride, yılın 4. çeyreğinin perfor- mansınm, harcama kalemlerindeki baskıya ve vergi toplanmasındaki başanya bağlı olacağı ifade edildi. Ortak bildiride yeni Vergi Yasası ile birlikte getıri- len çalısanlara vergi indirimleri de "vergi getirierio- de düzenti bir arbş garantüenmediğr gerekçesiyle eleştirildi. sürdürüleceğinin açıklanması, fonun yeni ta- lepferi olduğu iddialanna neden olurken Gü- neş Taner, stand-by olasılığını yalandı. Taner, "Birisinin birisinden bir şey isteyebilmesi için bir şey verilmesi lazun" dedi. Taner, dış dünyayı Türkiye"deki insanlann henüz hissetmedikleri "muazzam bir kasır- ganın" kavurduğunu söylerken bunun etkile- rinin 1999 yılında devam ede- ceğini kaydetti. Taner şöyle konuştu: "CHP Ue yapılan anlasma- lar. özellikle sos>al sigortalar, mali piyasalar \e buna bağlı oiarak 10 kanunda TBMM'de bize destek vermesi için yapıl- mışür. CHP bu desteği verece- ğini çeşiüi kereler dile getirdi. Bu koşullar altında Türki- ye'nin 1999 yılında sağlam bünyeyle devam cdebilmesi için mutlaka yapısal tedbirie- rin ahnması, kanunların bu Meclis'ten çıkanlması lazun." IMF Türkiye Masası Şefi Martin Hardy ise parlamento- da banka. sosyal güvenlik gi- bi kilit reformlann acilen ele alınması gerektiğini söyledi. Özelleştirme alanında bazı kaçırılmış adımlar olduğunu, dış gelişmelerin özelleştirme- nin finansmanını da zorlaştır- dığını kaydeden Hardy. "Ama özelleştirme sürdürülmelidir. Özelleştirme şimdiki düm ada Uerlemenin biryoludur" dedi. Hardy, özelleştirmelerle ilgili "tafihsiz'' oiarak nitelendirdi- ği son gelişmeler hakkında yorumda bulunmak istemedı- ğini, "kamuoyunun destegim azaltacak gelişmelerin karşı muhalefeti artnrdığııu'' söyle- di. Enerji santrallannın özel sektöre devredilmesi gerekti- gini kaydeden Hardy, Danış- tay'ın 6 dağıtım bölgesiyle il- gili onay verdiği karardan "memnun" olduklannı belirt- ri. Hardy, küresel düzeyde kriz yaşanan ortamda yapısal re- formlann yapılması gerekti- ğini ileri sürdü. Türkiye'nin ye'de incelemelerde bulunan, ancak hedefle- rin revize edildiği 1999 yılı bütçesi konusun- da ikna edilemeyen IMF heyetiyle VVashing- ton'da görüşmelerin sürdürüleceği açıklan- dı. IMF Türkiye Masası Şefi Martin Hardy de "iddialı ve cesur" oiarak nıtelendirdiği 1999 bütçesini gerçekleştirebilmek için uy- gulanacak politikalann da güçlü olması ge- rektiğini söyledi. Türkiye ile imzaladıklan yakın izleme an- laşması çerçevesinde 3 aylık sonuçlan de- ğerlendirmek üzere Ankara'da incelemeler- de bulunan IMF heyeti. dün Devlet Bakanı nıtladı. EMF ile 1999 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerin gelecek hafta VVashington'da uluslararası krizden etkilen- memesi için fonun çalışmalannın sürdürül- düğünü kaydeden Hardy, dış piyasalarda ya- şanan olumsuz gelişmelerin faiz oranlannı yükselttiğini, Merkez Bankası'nın da faizle- rin yükselişine engel olmayarak doğru yap- tığını savundu. Ancak Hardy, bu durumun olumsuz etkilediği kamu maliyesi üzerinde ciddi önlemler alınması gerektiğini söyledi. Hardy, küresel knz nedeniyle Türkiye'nin uluslararası sermayeye ulaşmakta güçlük ya- şayacağını da vurguladı. Hardy, Merkez Bankası'nın, bankalann açık pozisyonlanmn azaltılmasma yönelik .önerdjcleji adımlan attı&ra anlateıak.b.an-. kacılık sisteminin denetlenmesinin güçlen- dirilmesi gerektiğini kaydetti. Yiğit, Yeni Yüzyıl'ı da devretti tstanbul Haber Servisi - Türk Ticaret Bankasrnın sa- tışıyla ilgili oiarak ülkücü mafya elebaşısı Alaattin Ça- Vaa ile yaptığı telefon görüş- meleri ortaya çıkan Kork- maz Ylgit, sahibi olduğu Ye- ni Yüzyıl gazetesini, gazete- nin Genel Yayın Yönetmeni Okay Göaensin'e devretti. Milliyet gazetesi hisselerinin Yiğit'e satışından vazgeçil- diği, geçen çarşamba günü Doğan Holding'in sahibi Aydın Doğan tarafından ts- tanbul Menkul Kıymetler Borsası'na bildirilmişti. Medya dünyasına hızlı bir giriş yapmasıyla dikkatlen üzerine çeken Korkmaz Yi- ğit, Milliyet gazetesinin ar- dından Yeni Yüzyıl gazetesi- ni de devretti. Yiğit'in, gaze- teyi Okay Gönensin'e "be- debiz" devrettiği öğrenildi. Okay Gönensin, gazetenin devredilmesinin ardından gazete çalışanlanna, "Ben gazeteyi mutemet oiarak de- ğü, gazeteyi çauşanlaria bir- likte çıkarmak için aldım" dedi. Yeni Yüzyıl gazetesi- nin bugünkü sayısında, kün- yenin, "Gençük Yayınlan AŞ adına imtiyaz sahibi ><e Genel Yayın Yönetmeni Okay Gönensin'' oiarak de- ğişeceği bildirildi. Korkmaz Yiğit şu anda Ateş gazetesi ile Kanal 6 ve Kanal E televizyonlannın sahibi bulunuyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada de sokağa taşan insanlar her kesime çok açık ya- nıtlar verdiler. "Bu şarkı bitmez" mi diyorsun, al sana, "Cum- huriyet yürüyüşü hiç bitmez"... "Halkla kavga edilmez" mi diyorsun, al sana, "bu halkın değerleriyle hiç kavga edilmez"... "Cumhuriyetin değerleriyıprandı" mı diyorsun, al sana, "Cumhuriyetin değerierine zaman işle- mez"... "Atatürk bu yüzyılın başında Kurtuluş Savaşı vermiş birliderdir, o kadar" mı diyorsun, al sana, "Atatürk halkın gönlünde yer etmiş, oradan çıka- nlamaz bir liderdir"... Cumartesi-pazar Anıtkabir, sözcüğün tam anla- mıyla, Yanıtkabir oldu... Bir çocuk... Elindeki balonu mozoleye btrakıp gözü arkada yürüyor... Bir koltuk değnekli yurttaş... Ayaklar emekliye aynlmış, yüregiyle yürüyor... Bir genç kız... Çiçek demetini bırakıp bir şeyter mınldanıyor... Bir anne-baba... Biri kucakta biri elde çocuklar- la aile boyu pazar coşkusu yaşıyor... Görünüm anlatmakla bitecek gibi değil. TRT- INT'teki Pazar Panorama programına Alman- ya'dan Mehmet Canbolat telefonla katılıyor. Anıt- kabir'den naklen yayını izleyen bir Alman ne oldu- ğunu tam anlamamış. Aklına ilk Canbolat gelmiş. Sormuş: - Türkiye'de bir şey mi var, herkes sdkakta? ""Evet", deyip anlatmış... Aşağıdan yukanya devrimler Bu coşkunun öğrettikleri, gösterdikleri var. Cumhuriyet devrimlerinin yaşama geçiriliş süre- cine ilişkin şu tür eleştiriler gelir: "Bu devrimler halk hareketi sonucu yapılmış değildir. Tepeden inme olmuştur." Bunu tartışacak yerimiz-zamanımız yok. Ancak şu var ki, Anadolu insanı, Atatürk devrimlerinin 'asaöıdan yukanya' da korunacağını, bu devrim- lere sahip çıktığını gösterdi. Göstermek yeter mi? Yetmez. 75. yıl kutlamalannın ortaya koyduğu bir gerçek de şu: Bu coşkuyu enerjiye dönüştürebilecek siyasi ha- reket yok. Partiler alınmasın. Bu, bizim kişisel düşünce- miz, gözlemimiz değil. 75. yılın coşkusunu yaşa- yan yurttaşlann kimileriyle sohbet ettik, düşünce- lerini sorduk. Şu tümcelerini siyasilere armagan edelim: "Oy vereceğimiz parti yok..." "Siyasilere güvenemiyoruz... "Kendilerinden başka bir şey düşünmüyortar..." Yeniden altını çizelim, bunlar daha konuyu açar- ken söylenenler. Kaparken söylenenleri aktarma- yalım. Anıtkabir'in başına 'y' koyarken, yelpazenin ba- şında siyasiler vardı. Bu Cumhuriyet coşkusu nasıl enerjiye dönüşür? Yanıt, sorunun içinde gizli. öncelikle siyasilerin de aynı coşkuyu hissetmesi gerekiyor. Siyasi par- tiler aynca şu soruyu mutlaka kendilerine sorma- hlar: - Biz kongrelerimize, mitinglerimize neden bü- ^yyk, kalabaljklar toplayamıyoruz, halkı toplamak için sanatçı çagırmak zorunda kalıyoruz? Toplum siyasi partileri degeriendirirken, ya ay- nm yapma zahmetine katlanmak istemiyor ya da bunu yapacak veriyi bulamıyor olmalı ki kestirip at- yor: ,. . - Hepsi kirii! Sivil toplum kuruluşlan zaman zaman etkinlik- lerini yükseltiyorlar, sosyal devletin üstlenmesi ge- reken hizmetleri yerine getiriyorlar. Ancak işin omurgası siyaset. Her şey Meclis'te pişiyor. Biz de öyle olmasını istiyoruz. Bu bağlamda siyasi parti- ler, demokrasi defterinin kalemi. 75. yıl coşkusunun çağnştırdıklanndan yola çı- kıp nerelere geldik... Cumhuriyetin gerçek dostu- nun düşmanının kim olduğunu halk artık çok iyi gö- rüyor. Sahte Cumhuriyetçileri bir kenara koyup, siyasi partilerin görünümüyle yurttaşın duygulan- nı yan yana koyunca şu tablo ortaya çıkıyor Halk akar, siyasetçi bakar! Banka vurgununda I Baştarafi 1. Sayfada abank'a yatırarak kamuyu za- arauğrattığı gerekçesiyle "zinı- oet" suçundan 12.5 yıl hapis ezasma çarptınldı. Ancak ka- ar "eksik soruşturma" gerek- esiyle bozuldu. Yargıtay bozma gerekçesinde lönemin Başbakanı Tansu Çil- er'in "beynimin diğer yansı" ılarak nitelediği, eski Hazine •lüsteşan Osman Ünsal ile Ha- ine temsilcisi NanukDağatp'ın anık oiarak dmlenmesı gerekti- dne işaret etti. Baysal'ın avukatı Güngör Ye- «r, tenryiz dilekçesinde, mü- ekkilinin 34 milyon dolan "YT Bank, lmpexbank ve Mar- narabank barmadan önce çek- aek istediğini, ancak Çiller ai- esinden Osman Ünsal aracılı- jyla paralann çekilmemesi ko- lusunda talimat geldiğini öne ürdü. Yener, bu iddiasını Meclis ÜT Komisyonu tutanaklanna layandırdı. Yargıtay'ın bozma karanna .yan ve yargılamaya yeniden ıaşlayan Ankara 7. Ağır Ceza 4ahkemesi, Baysal hakkındaki nyabi tutukluluk karanmn sür- nesine karar verdi. Mahkeme- le 14 Ekim'de yapılan son du- uşrıada dava Baysal'ın buluna- nanası nedeniyle kilitlendi. Czal Baysal hakkındaki ik±n- i diva, Ankara 4. Asliye Ceza 4aikemesi'nde görülüyor. An- an Cumhuriyet Savcısı Te- >aıın Mete tarafından hazırla- aniddianamede, sanıklar Özal Ja^sal, eski genel müdür yar- lırrcısı Nejat Serçekman, eski laane Daire Başkanı Mehmet iatan Şahin, eski Fon Yönetim /lülürü Leyia Dolun ile yardım- ısıYalçın Uçak'm banka yöne- İEE kurulu karan olmaksızın risk oranı yüksek sentetik bono aldıklan belirtiliyor. Bu işlem nedeniyle bankanın 43 miryon 553 bin dolar zarara uğratıldığı kaydedilen iddianamede, sanık- lar hakkında 4 yıl 6'şar aydan az olmamak üzere hapis cezası is- teminde bulunuldu. Davada gıyabi tutuklu olan Baysal'ın ifadesi henüz alına- madı. Baysal için düzenlenen yaka- lama operasyonlan emniyette bir skandala neden oldu. Operasyonlan gerçekleştiren Ankara Emniyeti'nde komiser yardımcısı Sedat Enis hakkın- da, Cumhurbaşkanı Demirel'in kaymbiraderi An" Şener'in büro- suna baskın düzenlediği için so- ruştuıma açıldı. Bu uygulamaya tepki göstere- rek meslekten aynlan Enis, 14 Ağustos'ta Sabah gazetesine yaptığı açıklamada, "Çok bü- yük UıtimaDe ÖzalBaysal baskm yapüğunız binaday dı. Bize yapı- lan ihban kuvvetkndiren done- ler vardı. Özal Bavsal'ın bindiği arabalann plakalannı biliyor- duk. O binanın önünde Bay- sal'ın otomobüini gördük. Bun- lann hepsi eğer yok edflmedryse tutanakta var" dedi. Sadece binadaki ilk iki katı aramalanna izin verildiğini kay- deden Enis, Baysal'ın polisler- le birlikte gezdiğini öne sürdü. Demirel'in kaymbiraderi Ali Şener ise baskın olaymı doğru- larken binanın aranmasma izin verilmediği ifadesine tepki gös- terdi. "Bırakın binayı aratma- mak, kasanın içinde bile özal Baysal'ı aradılar" iddiasında bulunan Şener, arama işlemi sı- rasında Cumhurbaşkam Demi- rel'in korumalanmn binaya ge- lerek işlemleri engellediği iddi- alannı ise yalanladı. Ödeme güçlüğü içinde Korkmaz ğj ÖİB'ye Hmilyon dolar borçlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bank Ekspres'e önceki gün el konulması, ülkücü katil, maiya elebaşısı Alaattin Çakıa'nm dos- tu olan işadamı Korkmaz Yl^t'i bir kez da- ha ZOT duruma soktu. Deniz Nakliyat'a ait Pa- şalimanı-Üsküdar binasını alan ve bu neden- le Özelleştinne îdaresi Başkanlığı'na (ÖtB) 30 Temmuz 1999'da 8 milyon 125 bin dolar ödemesi gereken işadamı Yiğit'in mali sıkın- üya düşebileceği kaygılan oluştu. Çakıcı'yla telefon görüsmelerinin bant ka- yıtlannın ardından DTP Istanbul Mületveki- Ji Cefî Kamhi araalığıyla DTP Başkanı Hü- sameöin Cindoruk Başbakan Mesut Ydmaz ve Devlet Bakanı Güneş Taner'le görüştügü ortaya çıkan Korkmaz Yiğit, Türk Ticaret Bankası ihalesinden önce Deniz Nakliyat'a ait binayı aldı. Başbakan Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit devlet bakanlan Güneş Taner ve Işm Çelebj ile Maliye Baka- nı Zekeriya Tembıel'in imzaladığı OYK ka- ran uyannca Deniz Nakliyat AŞ'ye ait îstan- bul Üsküdar/Paşalimaru'ndaki bina 16 mil- yon 250 bin dolara Yiğit'e satıldı. ÖİB, Yiğit'le satış sözleşmesini 30 Tem- muz 1998 tarihinde ımzaladı. Buna göre sa- hibi olduğu Bank Ekspres'i devreGnek zo- rundakalan Yiğit'in Vadim înşaatTaahhüt ve Ticaret AŞ ile aldığı Üsküdar/Paşalima- nı'ndaki bina için 30 Temmuz 1999 tarihin- de yüzde 10 faizle ödemesi gereken 8 miryon 125 bin dolarkonusunda kaygılaroluştu. An- cak, ÖYK karanna göre 8 miryon 125 bin dolan peşin ödeyen Yiğit'ten faizi de kapsa- yacak biçimde borcu karşılığında teminat mektubu alındığı öğrenildi. Bu arada ikinci derece tarihi eser olduğu öğrenilen binayı tu- rizm amacıylakullanmayı planlayan Yiğit'in her türlü onanm ve değişiklik için Istanbul 3 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklanm Koruma Kurulu'ndan izin ahnası gerekügi belirtildi. Batıkacıbkta geı^in bekleyiş • Baştarafi 1. Sayfada de 100 devlet güvencesini anımsatarak hiç- bir bankanın diğerine göre daha güvence- li olmadığını anlatan Taner, cumartesi gü- nü görüştükleri Korkmaz VTğit'le Bank Ek- spres'in devrine ilişkin taahhütname üze- rinde pazarhk yapmadıklannı söyledi. Taner, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'ndan (TMSF) 5 kişinin yönetime atandı- ğı Bank Ekspres'in Merkez Bankası olanak- lanyla desteklenerek yeniden faaliyete ge- çirildiğini bildirdi. Taner, "ÇeşirJi spekülas- yonlar pryasalan rahatsız etmiştir. Maalesef olumsuz koşullar, dedikodular, ilkel davra- nışlar, Bank Ekspres'i etkilemiştir. Şu andan itibaren banka de\let kontrohl alundadır" dedi. Bank Ekspres'in -kaçparayadevredil- digine'' ilişkin soruya Bankalar Yasası ne- deniyle yanıt vermeyen Taner, Yiğit'in ken- dileri tarafından hazırlanan ve bankanın devrini sağlayan taahhütnameyi "iyi niyet- le" imzaladığını söyledi. Taner, Anayasa Mahkemesi'nin Banka- lar Yasası 'yla ilgili iptaline karşın Bank Ek- spres'e el konulmasının yasal olduğunu sa- vundu. tçişleri Bakanlığı'ndan Merkez Ban- kası 'na gönderilen kriptonun kendilerine za- manmda ulaştınlması durumunda, Türk- bank'm satışında sonucun değişip değişme- yeceğine ilişkin soru üzerine Taner, "Ben ve- ya Hazine'deki arkadaşlanm, yazıyı o gün, o günden sonra görmüş olsaydık. yazdığunız yazıyı mutlaka etkilerdi. o yazıyı göndermez- dik. Sabşı yapmazdık. Türkbank'ın satışı bir özelleştinne değil. piyasa koşullannda Hazi- ne'nin deviriçin mütalaa etti&i koşullarda ya- pılması gereken devir işlemiy dL İlerideki bir tarihtesaûştekraryapılacakOr'* dedi. Taner, kendi isteği üzerine Merkez Bankası'nın Türkbank'la ilgili suç duyurusunda bulun- duğunu belirtirken Yiğit'in yatırdığı temina- tın nakit olmadığını, bu nedenle geri veril- mesi gereken bir şey bulunmadığını kaydet- ti. Taner. başka bir bankaya da el konuldu- ğu iddialanna ilişkin de "Böyle bir şeyolsay- dı, kamuoyu Hazine'nin yapacağı açıkla- mayia bilirth"'' dedi. Başbakan Yardımcısı BütentEcevit'in Cumhuriyet'e yaptığı açık- lama anımsatılarak "haksız rekabete yol açan mevduat üzerindeki yüzde 100 devlet güvencesinin ne zaman kaldınlacağT soru- su üzerine de Taner şunlan söyledi: "Türk siyasen'ndeherkesher şeyi söykmc hakkında sahiptir. Haksız rekabet dediğiniz şey, o kadar haksız rekabet değil. Bankalar, devlet garantisi altında okhıklan sürecc, to- parladıklan bütün mevduatlar üzerinden bir bölümünü, TMSF'ye yaüruiar. Bugün- kü sistemde gerek yurtdışındaki ekonomik gelişmeler. gerek yurtiçindeki ekonomik oi- gular içerisinde, devlet güvencesinin kalk- masında bazılannın istediği yönde harekct olmayacaktır. Mali piyasalar kanununun Meclis'ten geçmesinde bu güvence, yeni bir şekiDe verdikleri faize bağh oiarak olusturu- lacak sigorta sistemi içine ahnacak. Bunım ne şekikle olacağı ortaya çıkana kadar dev- let güvencesi devam edecektir." Alaattin Ça- laa'yla bağlantısı ortaya çıkan Korkmaz Yi- ğit'in. Türk Ticaret Bankası'nı devralama- dığı gibi Bank Ekspres'i de TMSF'ye dev- retmesinin ardından diğer işleri için teminat mektubu almakta güçlük çektiği ve inşaat sektöründe de sıkıntıya düştüğü belirtildi. K.orkmaz Yiğit'in açıklamalanna göre Bank Ekspres'ten Türk Ticaret Bankası'yla ilgili gelişmelerin ardından, bir haftada 220 mil- yon dolarlık mevduat çekildi; sermayenin 20 trilyon liraya çıkanlmasma karşın para çı- kışı durmadı. Türk Ticaret Bankası ihalesine de giren, tefeci Nesim MaDd cinayetiyle ilgili ifadesi alınan Hayyam Garipoğlu da başında yer alan demeçlerine göre özelleştirme sonucu aldığı Sümerbank'tan yatınmcılann parala- nnı çektilderini, ancak bunlann hepsini kar- şıladıklannı söyledi. Garipoğlu, uzun süre reddettigi Sümerbank'ta Malki'yle ortaklı- ğı olduğu iddiasını geçen hafta kabul etti. Bu ortaklığın resmi kayıtlarda görünmemesi- nin "suç" oluşturduğu belirtiliyor. Başbakan Mesut Yıhnaz'ın geçen hafta basına kapalı bir toplantıda riskli bir iki ban- ka bulunduğunu açıklaması da sektörde "•- ra Idmde" sorusunu doğurdu. Yılmaz, Mal- ki'nin öldürülmesinden bir gün sonra 700 trilyon lıranm el değıştirdiğini açıklarken bu paranın Garipoğlu'na gittiği iddialan gûn- deme gelmişti. v CUMHURİYET SEVGİMİZİ, ÇAĞDAŞLIK TUTKUMUZU HERKES GORECEK! ^ , Biz, tüm bir ulus 29 Ekim'de l ,-.* Cumhuriyetimizin * 75. yıl kutlamalarını / Türkiye'nin her yerind her köşesinde ğeleceğimizi aydınlataca unutulmaz bir senlige donuştüreceğiz. İSTANBULLULAR .f CUMHURİYET GEÇİDİ NDE f tâJ/k BULUŞUYOR, A r COŞKU TAKSİMİ ^~ BÜYÜYOR. j Saat 15.00 Cumhuriyet Geçıdi başlıyor... Sivil toplum kuruluşlan, nıeslek grupları, esnaf, gençler, yaşlılar, sanatçılar, sporcular Mecidiyeköy'de buluşuyor. On binlerce kişinin katılımıyla Cumhuriyet Geçidi yola çıkıyor. Saat 19.00 Cumhuriyet Geçidi Taksim'de toplanan vatandaşlarımızla buluşuyor. Taksim Meydanı'nda Istanbul Devlet Opera ve Balesi, Orkestra ve Korosu, Tarihi Türk Müziği Topluluğu, bale, folklor, halk müziği ve popüler müzik sanatçılarının iç içe gosterilerinden olusan Cumhuriyetimizin Lirik Tarihi gösteıis» başlıyor. Saat 20.29 Buyuk sessızlik Curnhuriyetı duşunuyoruz... Bıittın ulkede, her kentte, her kasabada. her köyde... Ve Taksim Meydanı'nda... Saat 20.30 Cumhuriyet karannın alındığı saat... Bulunduğumuz yerde el ele tutuşuyoruz. Hep birlikte Istiklal Marşı'mızı söylııyoruz. Havai fişek oosterisi gercekleşiyor. Saat 20.45 Unlu sanatçılarm kdtılımıyla Cumhuriyet Konseri başhyoı 29 Ekim gecesi, dansla, şaıkıyla, coşkuyla unutulmaz biı Cumhuriyet Gecesi'ne dönüşüyor. Bu yıl resmi törenlerin yanı sıra Türkiye'nin her yerinde Cumhuriyet Şenlikleri yaşanacak. Yaşadığımz kentlerde yapılaciik etkinlikleri öğrenin, Cumhuriyetin çağdaş bireyleri oiarak büyük buluşmaya katılın! 29 Ekim günü ve gecesi sokaklarda, caddelerde, meydanlarda yan yana, birlikte olalım. Genç yaşlı, kadın erkek, sokaklara çıkıp Cumhuriyette buluşalım; coşkuda, sevinçte tek yürek, tek ses buluşalım. 29 EKİM DE EL ELE, HEP BİRLİKTE. T Ü R K İ Y E C U M H U R I Y E T I N I N Y L T M I Ş B E S Y l l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear