Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
' EKİM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumek(2turk.net 11
İRKETLERDEN
PAMUKBANK'ın
ternet şubesı hizmete
rdi. Üç ayn müşteri
ubuna hizmet verecek
an şubede. tüm bireysel
• kurumsal müşterilerin
ını sıra ışyeri sahiplen de
:ndi ihtiyaçlan
>ğrultusunda özel bir
ıklaşımla hizmet
acaklar. Şubenin adresı
e "www.
imukbank.com.tr".
I THE DOCUMENT
OMPANY XEROX'un,
zer ve ink-jet yazıcılar ile
>k fonksiyonlu
rünlerinin küçük ofis ve
• pazannda sanşını
;rçekleştirmek iizere
urduğu Xero\ Kanai
Irubu, XeroxDocuPrint
17veN40network
azıcılannı satışa sundu.
I BEYMEN, müşteri
lemnuniyetini amaçlayan
izmetleri ve
oleksiyonlan için Mersin
ayisini yenileyerek 2.500
ıetre kareye yayılan bir
negastore' haline getirdi.
I EGEBANK,
ıüşterilerinin
ıemnuniyetini hedefleri
rasında birinci sıraya
erleştirdi. Banka, bu
arannı adının yanına
oyduğu T ile duyuruyor.
I ALGlDA'nın Her
ırsatta... Viennetta'
ampanyasında en ilginç
ırsatı yaratan 6 kişi, 21 ile
7 aralık tarihleri arasında
4ilano. Londra veya
ans'te hem tatil hem de
ılbaşı alışverişi yapma
nkânı kazanacak.
I HAVAT SU, tüketiciler
,in yeni bir promosyon
ampanyası başlattı.
Campanya çerçevesinde 23
:kim-30 Kasım tarihleri
rasında. 6 adet Hayat Su
lan tüketiciler freebag,
işelik ya da duvar saati
azanacak.
İSUN
İICROSYSTEMS, bilgi
;knolojisine yönelik
eliştirdlği stratejiieri
erçeğe dönüştürüyor.
irmanın Kod adı Sun.Net
•trategy programıyla, bir
•C veya dizüstü
ilgisayara gerek
uymadan, taşımadan
nternet üzerinden talep
nında masaüstü erişim
ağlanıyor.
I WORLD GOLD
:OUNCIL'in, üretimlerini
e tasanmlannı altın
ızerine kuran >aratıcılann
serlerini değerlendirmek
macıyla düzenlediği Gold
"rends '99 Altm Takı ve
Ütında Tasanm
anşmalanna başvurular
levam ediyor.
I PIONEER, 60. yılını
utlarken 21. yüzyıla da
lazırlanıyor. Dijital
ıetwork çözümlemelerine
önelmeyi ve gelecek
Mşak displey pazannda
•ncü bir firma olmayı
ledefleyen Pioneer,
ompleks sistemler
erine basit ve kolay
ullanım özelliginden
dün vermemeyi
>ngörüyor.
I LUFTHANSA, 15 ektaı
arüinde indirim başlatb.
'iyat indirimi uygulaması
le İtfanbuL Ankara ve
zmır'den Kuzey
Imerika'da 13, Orta ve
îüre> Amerika'da da dört
lüyik kente uçuşlar
apiacak.
I AERO COLOR'ın
"ürtıye distribütörlügünü
Carea Ev Aletleri AŞ aldı.
irna. Türkiye'deki
lazaına ulaşabilmek
nxecıyla bayi ağını
ıliisturmayı hedefliyor.
I MICROSOFT,
Kvumsal Yenilik
)dılü'nü kazandı. Ödülü
e m IEEE Başkanı Dr.
iortogna. Microsoft'un
eköolojiyi kurumsal
lü ı\ada hapsolmaktan
.urardığuu söyledL
TBMM Başkanvekili Gürkan, 'Enflasyonun nedeni devletin soyulması' dedi
Vergîııîn yüzde 65'i faîzeANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM Başkanvekili Uluç
Gürkan. işsizlik. eşitsizlik yanın-
da Türkiye'nin yüksek enfiasyon-
la uğraştığım belirterek, "Ekono-
mik teorilerde bu sorunun yanın
yok. Temelinde devletin soyulması
vesömüriilmesi yanyor" dedı. Sa-
yıştay Başkanı Prof. Dr. Kamil
Mutluer. kamu harcamalannın
Gayri Safi Milli Hasılaya
(GSMH) oranının yüzde 35 cıva-
nna ulaştığını, vergi gelirlerinin
yüzde 65'inin faize aktanldığını
anımsatarak, bütçe dışı harcama-
lann bir an önce denetime alınma-
sını istedi.
Cumhuriyetin 75. yılında "Ka-
mu Harcamalan ve Denetimi Sem-
pozyumu" dün gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan
Mutluer. Türkiye'de konsolide
bütçe içindeki kamu harcamalan
• İç borç yükünün oluşmasının en temel nedeninin devletin acımasızca
sömürülmesi olduğunu vurgulayan Uluç Gürkan, çetelerden, sömürüden
kurtulmanın yolunun da etkin denetimden geçtiğini söyledi.
oranımn 1977-1996 döneminde
en düşük yüzde 23.4 ve en yüksek
yüzde 28.5 olduğunu belirterek.
şunlan söyledi: "Fbnlar,dönerser-
mayeterve bağımsız kumluşlar ta-
rafından yapılan harcamalann
konsolide bütçe içindeki payı ise
yüzde 25 dolayındadır. Bu rakam
da dikkate almdığında ülkemizde-
ki toplam kamu harcamalannın
GSMH'ye oranı yüzde 35 dolayla-
nna ulaşnğı sö\ lenebilir, Bu dö-
nemde asıl büyüven transfer har-
camalan olmuş, bunun içindeki en
büyük kalemi de faizler me> dana
genrmiştir."
Mutluer. faiz ödemelerinın
GSMH'ye oranının 1985-90 dö-
neminde yüzde 3.1 \e 1992-97 dö-
neminde yüzde 7 olduğunu söyle-
di. Buoranın 1998 yılında ise yüz-
de 11.7'ye ulaştığını kaydeden
Mutluer, 1991 yılında vergi gelir-
lerinin yüzde 31 'inin faize aktanl-
djğını, 1998 yılında bu oranın yüz-
de 65'i bulduğunu söyledi. Mutlu-
er, zaman kaybetmeden kamu har-
canîalannda ve özellikle, kamu-
nun borçlanmasında yeni düzenle-
me ve politikalann uygulanması-
nın zorunlu hale geldiğini belirtti.
'Hukuki denetim önemlT
Kamu harcamalannın hukuki
denetiminin önemli olduğunu vur-
gulayan Sayıştay Başkanı. "Bu ba-
kundan kamu kaynaklamun etkin
hukuki denetimini mümkün kıla-
bflmek için, bütçe dışı dağuuk har-
cama merkezJerinin sistem içine
çekflmesi zaruri görülmektedir"
dedi.
Gürkan da, denetim olgusunun
Türkiye'de yeterince önemsenme-
diğine dikkat çekerek, işsizlik,
eşitsizlik yanında Türkiye'nin 25
yıldır enflasyonla uğraştığım söy-
ledi. Gürkan, Arjantin, Brezilya
gibi ülkelerin enflasyon sorununu
çözdüğünü anımsatarak, "Dünya-
dauygulamadıkyöntem bırakma-
dık. IMF kapısını çok kez çaldık.
Ekonomik teorilerde bu sorunun
yanıö yok, temelinde devletin so-
yulması ve sömürülmesi yatiyor"
dedi. Iç borç yükünün oluşmasının
en temel nedeninin devletin acı-
masızca sömürülmesi olduğunu
vurgulayan Gürkan. yağma dur-
durulursa kısa sürede kurtulabili-
neceğini, çetelerden, sömürüden
kurtulmanın yolunun de etkin de-
netimden geçtiğini söyledi. Gür-
kan, denetimin iş olup bittikten
sonrayapılmaması gerektiğini be-
lirterek, dünyanın terk ettiği Mec-
Us'te yoklama sistemi için Türki-
ye'nin 7 milyon dolar harcama
lüksüne girmesini eleştirdi.
Gürkan, Türkiye tş Bankası'nın
Erol Evcil'e 150 milyon dolarlık
kredi vermesini eleştirerek, "Kim
olduğu, nerden geldiği belli olma-
yan,çeteselilişkikricindeolanada-
ma 150 milyon dolariık kredi veri-
yorsun. 3 müfetüş ve 1 hukuk mü-
şaviri namuslu insan örneği vere-
rek, bu usulsüzHiğün sorumlulan-
nın istifasına yol açıyor" diye ko-
nuştu.
Yeterince denetim yapılamaması kayıt dışının kayıt altma alınmasını engelledi
HaHer Yasası etkili olamadıFATMA KOŞAR
Çıktığı zaman uzun süre tartışılan ve
kayıt dışı sebze-meyve satışını engelle-
yerek fiyatlann düşmesini sağlaması
beklenen Haller Yasası, denetimdeki ak-
samalar yüzünden hayata geçemedi.
Araç ve görevh sayısının yeterli olma-
ması gibi altyapı eksikliği nedeniyle de-
netimin yapılamadığını belirten yetkili-
ler, bu nedenle Haller Yasasf nın bekle-
nen sonuçlan doğurmadığına dikkat çe-
kıyorlar. Sebze ve meyvede kayıt dışının
kayıt altına alınamadığını ifade eden yet-
kililer, "serbest piyasa koşullannı" ge-
rekçe gösteren market ve bakkallann çok
yüksek fiyatlara satış yaptıgını, buralar-
da da denetim yapılamadığına işaret edi-
yorlar.
Haller Yasası'nın çıkmasından sonra
korsan saüş yapanlann, ürünleri hale sok-
madan satış yapmaya devam ettigini be-
lirten tstanbul Meyve ve Sebze Komis-
yonculan Derneği Başkanı Burhan Er,
seçımin gündeme gelmesiyle de korsan-
lara daha çok göz yumulmaya başlandı-
ğına dikkat çekti.
-HaUer Yasast'ttin çıkmasına karşm4$-
leyemediğini ve yollarda denetim olma-
dığı için nakliyecilerin hale hiç uğrama-
dan, rekabete katılmadan satış gerçek-
leştirdiğini belirten Er. Yenibosna ve Kar-
tal'da esnafın birleşerek tek fiyatta an-
laştığını öne sürdü. Er. üreticiden doğru-
dan alıp rekabet ortamına girmeden sa-
tış yapanlann yüksek kârlar elde ettigini
söyledi.
tstanbul Büyükşehir Beledıyesi Haller
Müdürü Tuncer Arabul. söz konusu kor-
san satış yerlerine karşı olduklannı belir-
terek "Denetime dönük tatmin edki bir
noktada değüiz. Altyapı yeterli değil" de-
di. Hal zabıtasının düzenlenmesı gerek-
tiğini belirten Arabul. denetim aracımn
da yeterli olmadığını söyledi. Arabul. bu
imkânsızlıklara karşm en iyi denetlenen
halin. tstanbul Hali olduğunu ifade etti.
Fiyat kontroiü yapılamıyor
Hal zabıtası. market \e manavlara kâr
marjlan konusunda müdahale edemiyor
Serbest piyasa ekonomisinde satış ya-
pıldığı gerekçesiyle yüksek kâr oranla-
ny la satan market ve manavlan zabıta bu
konuda denetleyemiyor.
tstanbul'da sebze-rneyve satan market
ve manaviann denetlendiğinı belirten
Haller Müdürü Tuncer Arabul, "Abartı-
lı fiyatlandırma yapıldığı doğru. Ancak
niye bu kadar pahalı satıyorsunuz, diye
soramıyoruz. Fiyat konusunda müdaha-
r^^aAsmjız yok" de,^, A^.bul, fiyat agu
sından da denetim yapılabümesi için Sa-
na^i ve Ticaret Müdürlüğü'nden görev li
aldıklannı belirterek "Sanayi ve Ticaret
Müdüriüğü görevlileri tükericiyi koru-
mak adına fiyata da müdahale edebilir-
ler" dedi.
Denetim
araçlannın
>etersizliğine
rağmen en
iyi
denetlenen
halin
tstanbul
Hali olduğu
belirtiliyor. .
Hal zabıta%
market ve
manav lara
kâr marjlan
konusunda
müdahale
edemiyor.
Piyasada yüzde 90 oranında durgunluk yaşanırken ilgililerin önlem alması isteniyor
Tekstilsektimmde sıkuıtıbitıniyorEkonomi Senisi - Tekstil sek-
töründe son dönemlerde yüzde
90'a varan oranda durgunluk
yaşandıgı belirtiliyor.
Laleli piyasasının da bu du-
rumdan doğrudan etkilendiği
ifade edilirken sektör temsilci-
len kriz konusunda ilgilileri sü-
rekli uyanyor.
Laleli Sanayici ve tşadamlan
Demeği Başkanı Ayhan Kara-
han. tekstil felaketinin, ilgililer-
ce 'duvara toslanmasından'
sonra fark edildiğini kaydetti.
Türkiye'nin tekstilde gerçekleş-
tırdiği lOmilyar dolarlık ihraca-
tın 4.5 milyar dolannın Laleli
piyasasından 'bavultkareti' yo-
luyla yapıldığım ifade eden Ka-
rahan, Laleli'de işlerin yoluna
sokulmaması durumunda teks-
tilin de rahatlamayacağını sa-
vundu. Iplik üreticileri, teksti-
lin sıkıntılannı aşması için
Uzakdogu ülkelerinden yapılan
ithalatın sınırlandınlarak kota
uygulaması ve çeşitli savunma
mekanizmalan oluşturulmasım
isterken Bursa sanayicileri,
Rusya'da yaşanan krizin özel-
likle brode ve nakış sektörünü
yaraladığını bildiriyor.
Bursa Sanayici ve tşadamlan
Derneği Başkanı Yüksek Da-
nışma Kurulu Başkan Yardım-
cısı Yaknp Altınöz, ihracata
önem verilmesi gerektiğini ifa-
de ederek "Tekstilde kriz göz gö-
re göre geliyorum demiştir. Bir
günün sonucu değüdir" dedi.
Suni Sentetik îplik Üreticile-
ri Birliği Başkanı Eray Sanver,
tekstil sektörünün uluslararası
piyasa hareketliliğinden etki-
lenmemesi için de özellikle si-
vil toplum örgütlerinin konuya
sahip çıkarak siyasiler üzerin-
den baskı uygulamasını istedi.
Tekstil işçüeri iş bıraktt
Deri sektörü büyük sıkmtıdan
çıkış yollan ararken tekstilde de
işçiler yapılan zamlan düşük
bularak iş bıraktılar. İşçiler, zam
oranının yüzde 90 arttınlması
halinde işe başlayacaklannı
söylediler.
Cumhuriyet'in Uşak muha-
bıri Taşkın Özler'in haberine
göre, dünya genelindeki ekono-
mik durgunluğun büyük oranda
Stok aflfı 2 Kasım'a uzatıldı
Ekonomi Servisi-MalıMı lat'ınsonayagıolan
"Stok affi" süresi 30 Ekün'den 2 Kasım'a kadar
uzatıldı. 30 Ekim 1998 tarihine kadar bildirilmesi
gereken envanter Ksteleri, bu tarihin idari izin ol-
rnası ve tatile rastlaması nedeniyle 2 Kasım 1998
günü mesai sonuna kadar verilebilecek.
Stok affi ile gelir ve kurumlar vergisi mükellef-
leri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtla-
nnda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve de-
nürbaşlanm 2 Kasım'a kadaryasal kayıtlara soka-
cak.
Uygulamadan, ferdi işletmeler, adi ortaklıklar,
kolektif şirketler, adi komandit şirketler, sermaye
şirketleri, kooperatifler. ıktısadi kamu müesssele-
ri ile dernek ve vakıflara ait ıktısadi işletmeler ya-
rarlanacak.
Getirilen haktan yararlanacaklar, ka\ıtlarda yer
almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlan-
nı, 2 Kasun akşamma kadar bir envanter Iistesi ile
KDV yönünden bağlı okiuklan vergi dairelerine
bildirecekler. Bu kıymetler, bildirim tarihindeki
rayiç bedelle değerlenmek suretiyîe bildirimlerde
gösterilecek. Rayiç bedel ise o kıymetin değerle-
me günü itibanyla normal alım satım bedeli ola-
cak. Kayttsız stok bildiren mükeHeflerin, bu mal-
lan satmalan halinde, defterlere kaydedilecek sa-
tış bedeli. kayıth değerinden düşük olmayacaL
Kayıtdışı varlıklannı bu şekilde kayda geçirenler.
makine, teçhizat ve demirbaşlar ile genel ve yük-
seltilmiş orana tabi emtianın bedeli üzerinden yüz-
de 10, diğer emtianın bedeli üzerinden de bıinla-
nn tabi olduğu oranın yansı kadarKDV ödeyecek.
KDV matrahı olarak envanter Iistesi ile bildirilen
rayiç bedel ahnacak.
Maliye Bakanhğı, vergi refonnuyla getirilen bu
hakka rağmen, işletmelerde olup da kayıtlarda y-
er almayan varlıklannı bildirmeyen şirketler için
geniş çaph denetime geçeceği bildirildi.
etkisini hissettirdiği Uşak teks-
til sanayıinde bu defa da işçi kri-
zi başgösterdi.
Ücretlerine yüzde 90-110
oranında zam isteyen dokuma
işçilen, bazı tekstil fabrikalann-
da iş bu"aktılar.
İş bırakma eyleminin çözüm-
lenememesi halinde krizin di-
ğer fabrikalara da yayılması en-
dişesı ortaya çıktı.
İşçiler verilen zamlann yeter-
sizliğinden yakınırken işveren
sıkıntıda olduğunu ifade etti.
Zamla birlikte ellerine aylık 50-
60 milyon lira geçen işçiler, ge-
çim şartlanmn çok ağırlaştığını
ifade ederek, "Ucretkrimiz 100-
110 milyon yapılmalıdır. Bu da
\ üzde 90'hk bir zamdır. Bu zam
verilmediği takdirde işi bırakma
eylemlerimiz sürecektir. tnsanca
yaşamak istiyoruz" dediler.
Battaniye fabrikası sahipleri
ise ışlerinin son aylarda çok dur-
gunlaştığını belirterek şunlan
söylediler:
"Bir ara dünyanın her yöresi-
ne battaniye ihraç eden Uşak,
şimdi stoklaria çahşıyor. Bu ne-
denle üretimde kısuıtı yapıldı.
Zam verdik. ama vetersiz bîdun-
du. Verecek durumumuz yok.
Kendimiz gûç durumdayız."
Demiryolunda hep aynı masalAHMETŞEFİK
TRABZON- Karadeniz limanlarmı es-
ki SSCB demiryolu sistemine bağlayan
Trabzon-Batum demiryolunun bütçe ola-
naklan içinde gerçekleştirilmesi olanaklı
görülmüyor. Hükümet, şu anda yürütül-
mekte olan sahil projesi kapsammda de-
miryolu için de çalışma yapabilme olana-
ğını gözardı ederken demiryolu bağlantı-
sı için de dış kredi kaynağı bulabileceği be-
lirtiliyor.
Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Ça-
lışma Grubu (KUÇGÇG) tarafından ha-
zırlanan ve sahil karayolunu genişletme
çalışmalannın Trabzon-Ba-
tum demiryolu bağlantısını
içermesi ve çevTesel etkileri-
nin en aza indirilmesini içe-
ren raporu; Cumhurbaşkanlı-
ğı, Başbakanlık, ilgili bakanlık ve kuru-
luşlara ulaştı.
Trabzon-Sarp hattı 1.5 milyar dolar
Cumhurbaşkanlığının istemi üzerine U-
laştırma Bakanhğı Demiryollan, Limanlar
ve Hava Meydanlan tnşaatı Genel Müdür-
iüğü Etüt Proje Daire Başkanı Tuna Gür
tarafından KUÇGÇG'ye yazılan yazıda bi-
linen şeyler yinelendi.
Yazıda Hopa-Sarp-Batum
ve Trabzon-Rize-Hopa de-
miryolu hatlannın fızibilite
etütlerinin KTÜ'ye ayn ayn
yaptınldığı ve fizibil bulun-
duğubelirtildi. Yazıda şu görüşlere yer ve-
rildi: "Bu ikj demiryolu harü Irabzon-Ri-
ze-Hopa-Sarp olarak birleştirilerek Trab-
zon-Sarp demiryolu etüt, proje hizmederi
oiarakyatınnı programına ahnnuşür. Etüt,
proje hizmeüeri 1998 yaünm programın-
da 1 milyon TL ödenekie yer almışOr. 184
km uzunluğundaki Trabzon-Sarp demir-
yolu hatünın inşaat maüyeti 1.5 milyar
ABD Dolan olarak tahmin edilmektedir.
Demiryolu hattına yeterli ödenek verildiği
takdirde etüt-proje hizmetteri ihale edile-
cekve proje çalışmalan sırasında Karayttl-
lanGenel Müdüriüğü ile gereklikoordinas-
yon sağlanacakür."
Doğu Karadeniz ve Trabzon'un demir-
yolu ile yeni pazarlara bağlanması biçi-
mındeki bölgesel istem hep bu yarutlara
gelip takılıyor. KUÇGÇG'nin hazırladığı
rapora ve proje önerisine karşılık olarak
yazılan yazıda oldukça düşündürücü ifade-
ler de yer alıyor. Raporun sonunda, "Pro-
je çalışmalan sırasında KarayoUan Genel
Müdüriüğü ile gerekli koordinasyon sağla-
nacakür" denıliyor.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
75 Yılı Sorgulayalım
Ekonomik Toplumsal Tarih Vakfı'nın Cumhuri-
yet'in 75. yıl etkinlikleri programının projelerinin
tanıtılması toplantısında Başkan llhan Tekeli ile
projelerden sorumlu Yiğit Gülöksüz'ün açıkla-
malannı dinlerken etkilenmemek olanaksızdı. Yıl-
lar sonra halkın katılımı temel alınarak düşünülen
etkinlikler Türkiyede hem bireyleri hem de örgüt-
lenmeleri Cumhuriyet kavramı, anlamı üzerinde
düşünmeye yönlendirecek, 75 yıllık geçmişle he-
saplaşmaya yöneltecekti.
Resmi kutlamalar kalıplarından sıyrılmış, sivil
toplum ve örgütlenmelerin katjlımı ile gerçekleş-
tirilecek etkinlikler, Cumhuriyet kavramı üzerinde,
bugün içinde bulunduğumuz düzeni, yaptıklanmı-
zı, yapamadıklarımızı sorgulamayı getirecekti. So-
rumluluğu siyasete yüklemek işimize gelse de için-
de bulunduğumuz, yaşamımızın her alanına bu-
laşmış kirlilik batağında, bireysel, toplumsal biri-
kimimiz, dinamiklerimizle, bu çarpık, dayatmacı
düzeni haketmediğimizin bilincini pekiştirecektik.
Nereden nereye geldiğimizi, günahlarımızla, se-
vaplanmızı sorgulama, Cumhuriyet'i kendimiz, ço-
cuklarımız için umutlu bir düzen olarak yorumla-
ma, 75 yıl sonra yeniden bir soluk alma, sorumlu,
katılımlı yola çıkrna, ortak değerlerde buluşma
aracı olabilirdi.
Ne yazık ki bireyler ve toplum, bugünkü düze-
nin umutsuzluk batağından, resmi devlet yerleşik
saplantılarından, karşılıklı ön yargılardan kurtulu-
namadığı için 75. yıl etkinlikleri projeleri program-
landığına göre çok güdük, resmi ağıriıkh olarak
kaldı. Yine de yeni arayışlan, beklentileri, birikimi
yansıtan, değişen bir şeyler, katılım var. Türkiye'de
bir dibe vurmadan sonra sıçramanın, olumlu bir
şeylerin, değişimin kimi ipuclannı veriyor.
Kimilerini çok rahatsız etse de kimileri de bıktı-
rıcı, slogancı, şekilci, art niyetli olarak kullansa da
Atatürkçülük, Cumhuriyet değerlerinde odaklan-
manın çok önemli ve anlamlı bir yanı var:
Bu ülkede yaşayan büyük çoğunluğun, küresel-
leşmenin getirdiği çağdaş kölelik düzeninin yük-
selen değerlerini onca beyin yıkama araçlarına
rağmen yutmadığını, bu çarpık vurgun düzenin
bir yan ürünü, sonucu olarak hortlayan geçmişin
çağ dışı dine, ırka, aşirete, feodalizme dayalı ayı-
rımcılığını reddettiğini, Cumhuriyet ve Atatürkçü-
lük ortak değerlerinde, kavramlannda buluşmaya
çalıştığını kanıtlıyor.
Cumhuriyet ve Atatürkçülük kavramlarında, or-
tak değerlerde neleri mi özlüyoruz? Galiba ilk ak-
lımıza gelen ayrıntılar, en önemli ve anlamlı olan-
lar. Bugünkü gibi birkaç aylık ya da yıllığına millet-
vekili, bakan, genel müdür, yönetici olup köşeyi
dönenlere karşın, yıllarla işinin başında kalıp,
emekli maaşları, sınırlı birikimleri, onurları, anılan
ile yaşayıp, ürünleri ile iz bırakanlar...
8-9 yıl bakanlık yapıp, çocuklarını hiç makam
arabasına bindirmemiş olanlar Cumhuriyet'in ço-
cukları. Ya mafya, çete bağlantısı ortaya çıktığın-
da, özel uçağı ile dolaştıkları iş adamı(!) için "bağ-
lantılannı bilemezdim /o"yi mazeret yapabilenler
ne çocukları?
Yurtdışı eğitim, yıllar süren en üst kademelerde-
ki görevler, toplumsal yaşama sayısız ürünleri ile
katkılar yaptıktan sonra çocuklarına "mirasım
onurumdur" diye vasiyet bırakanlarta, Cumhuri-
yet'in çocukları ile onur duyuyoruz. Ya nereye, na-
sıl sığdınldığının ölçüsü, mantığı bulunamayan çı-
kınlar bulduklarını söyleyerek servetlerinin hesa-
bını vermekten kurtulmaya çalışanlara ne yapma-
lıyız? Yüce Divan'da hesap sormayı beceremeyip,
alkış tutarsak, biz hangi yüzle Cumhuriyet çocu-
ğu olduğumuzu savunur, çocuklarımıza temiz bir
dünya bıraktığımızı söyleyebiliriz?
Bilimsel başan, buluş, katkılan ile dünya kaynak-
lanna girmiş, emeklilik yıllannda bile üretmiş, hiç
servet edinmeyi düşünmemiş, toplum için verdik-
leri, yaptıklarını zenginlik, servet olarak görmüş bi-
lim insanlan, aydınlar, bugünün yükselen değerle-
ri ile "dinozor" olarak hoıiananlar, Cumhuriyet'in
çocukları. Ya para için bilgisini, beynini, birikimini
satanlar, kendilerine açık arttırmada fiyat biçenler,
insan haklarına, topluma verdikleri zararları gözet-
meyenler, tıpta, ekonomide, medyada.. yaşamın
her alanında örnekleri bolca olanlar ne çocuklan?
Ülkenin sayılan ve yoksulluklan giderek artan in-
sanlan için halkın çoğunluğu için ucuza basma,
süt. et, enerji, her tür kamu hizmeti. Aydınlanma-
sında kullanılacak, kâğıt-kitap üretecek, eğitim,
sağlık hizmeti verecek kurumlarını, vurgun, yağ-
ma düzeninde, çeteler, mafya aracılığında, ona
buna peşkeş çekenler ne çocuklan? Evet, de-
mokrasiyi tekellerin çıkarlarına hizmet, ülke, top-
lum çıkarlarını tüketmek, aydınlanmayı yok etmek
olarak yorumlamak isteyenler kimin çocukları?
Henüz olması gereken ölçülerde birey ve sivil
toplum katılımı ile gerçekleşemese de resmi dev-
let yaklaşımı, asker katılımı ağırlığını, damgasını
vursa bile; Cumhuriyet'in 75. yılında, Cumhuri-
yet'in geçmişi ve geleceği, değerleri ile sorgulan-
ması, Türkiye'de içinde bulunduğumuz çarpık dü-
zene tepkiyi, olumlu bir değişim özlemini, bir kar-
şı çıkışı, bireysel ve toplumsal sorumuluk ve katı-
lımla karşı durmaya hazırlığı, bilinçlenmeyi ser-
giliyor.
Dünya gazetesinden
75. yıl ekonomi kitabı
• Ekonomi Servisi - Dünya gazetesi.
'Cumhuriyet'in 75. Yılında Türkiye Ekonomisi' adı
altında, Türkiye ekonomisinin 75 yıllık serüvenini
kitaplaşnrdı. Çalışmada, Cumhuriyetin
başlangıcından bu yana ekonomi olaylan tarih
sıralamasıyla anlatılırken sektörler ve kentlerdeki
gelişmeleT ayn başlıklar altında toplandı. Dünya
Gazetesi Genel Yayın Müdürü Osman S. Arolat
kitapta yayımlanan yazısında, Türkiye'de her alanda
olduğu gibi ekonomide de yeterli veri tabam
olmadığına dikkat çekerek çalışma boyunca bu
eksiklikleri giderme çabası içine girdiklerini
belirtti.
Cıngıllı Holding
r
den Şmnak'a
12 derslik ilköğretim okulu
• tstanbul Haber Servisi - Cıngıllı Holding
Yönetım Kurulu üyesi Sema Cıngıllıoğlu tarafından
Şırnak'ta yaptınlan 12 derslikli ilköğretim okulu
hizmete açıldı. Okulu yaptıran Sema Cıngıllıoğlu,
"Şırnak'ta eğitime ihtiyacı olan çok sayıda çocuk
olduğunu görünce burada okul yaphrmaya karar
verdim. Herkes tstanbul "da okul yaptınyor. Varlıklı
insanlar bu bölgeye de okul yaptırmalı" dedi.