25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 1998 PAZ 8 PAZAR YAZILARI Rusya solunuTann Ruslan; insanlıgı, tarihi, hatta kendini şaşırtmak için yaratrtıış. Geleneksel kavramJann yıkıldığı, yaşamın kınldığı çizgi sık sık Rusya'dan geçiyor. Komünistler iktidara ilk kez Rusya'da geldi. Komünizmin çanına ot tıkayan da Ruslar oldu. Yalnızca komünizmin mi? Kapitalist sistemi ve yeni dünya düzenini iflas ettirmeye çalışanlar da yine Ruslar. Son yaşanan kriz bu anlama gelmiyor mu? Bu akıl kanştıran ülkenin insanlarının aklı da pek çok konuda karmakanşık. Politikacılar bile sağını solunu şaşırmış durumda. Şu sıralarda devlet başkanı olmak için 'merkezci' mi, 'merkez sağ' mı, yoksa 'merkez soP mu olmak gerekrigi MOSKOVA .tartışılıyor. Liderlerin ;hemen hepsi merkez ;civanndageziyor. ;(Bunlann yansından ifazlası, bu arada birbiriyle Ikanlı bıçaklı olanlar, sosyal Idemokrasiye yakın i olduğunu söylemeye ı'bayılıyor.) Eski Başbakan !Vîktor Çernomırdin ' merkez sağı toplamaya • aday. Grigoriy Yavlinski de öyle. Akksandr Lebed • 'ortadan' konuşuyor. •Komünist Gennadiy Zyuganov 'ortanın solundan' gidiyor. Duma Başkanı Gennadiy Seleznyov da öyle. Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkov'un durumu pek ilginç: Yakın zamana kadar sağcı olarak bildiğimiz Lujkov'un keskin liberallerle çatıştığı, bazı soIcularJa işbirliği yapfığı bilinirdi; ama tutup da 'merkez solun lideri' olacağına kimse ihtimal vermezdi. Şimdi bazılanna göre Lujkov merkez sağın lideri, bazılanna göre ise merkez solun. Bu karmaşaya kızan Seleznyov "Ben Roma'daki Papa'nın koltuğuna ne kadar uzaksam, Lujkov da merkez sola o kadar uzak" dedi. Bir gazete, liderlerle ala\ r ettiği karikatürde başkan adaylannın ağzından şunlan yazdı: HAKAN AKSAY sağını şaşırdı"Ben solun merkeze en yakın kısmındanım!" "Ben merkezin sola en yakın kesimindenimr "Ben sağın da solun da en merkeandeyim!" Partilerin adı da çoğu kez gerçekle ilgisiz. Orneğin, aşın sağcı VTadimir Jirinovski'nin partisi Liberal Demokrat Parti. 'Müliyetçi sosyalist' kavramını kullanan sağcılar da var. Hatırlıyorum, birkaç yıl önce dönemin Başbakanı Çernomırdin bir parti kurmak için epeyce insanı bir araya toplamışü; toplantının sabah oturumunda Yurdumuz Rusya adlı partinin merkez sol çizgide olması kararlaştınlmış, ancak öğle yemeğinden sonra karar değiştirilip merkez sag çizgi benimsenmişti. Biz de o zamanlar haklı olarak insanlan soldan sağa savuran öğle yemeğinde neler olduğunu, hangi besinlerin sol, hangilerinin sağ içerikte olduğunu araştınp yazmıştık. YemekJerin dışında dilin de soldan çok sağa yakjn olduğunu ortaya koymuştuk. Rusçada 'sağ' sözcügü (pravo) ikinci bir anlama daha geliyor: Haklı. "Sağcryız, o halde hakhjTz!" Etkileyici bir keüme oyunu, değil mi? Rusça sözlüklerde 'pravo' sözcüğünün bir anlamı daha var: Hukuk! Üstelik Rusçada sağ sözcüğü (pravo) gerçek sözcüğüne (pravda) çok yakın. Sol ise genellikle pek iyi bilinmiyor. Yasadışı, karanlık işler 'soJişler' olarak adlandınlıyor, böyle elde edilen kazanca 'sol kazanç' deniyor. Malum, bizde de 'sağ' kelimesi ayn: zamanda, yaşayan, yani ölC olmayan anlamında kullanılıyor. Trafikte en sık rastlanan felaketlerin başında 'sollamak' geliyor... Görüldüğü gibi, solu bir kenara atıp sağcı olmak için yeterince neden var. Sağını solunu şaşıranlara önemle duyurulur!.. 'ld Thura'ninyağntUr keyfl Hambur^ufilaile^artkyağmuraiüdırrnıyor. 25ya- ' ° ' J sındakı Thura yla oğlu 3 yasındakı Thoran. Hamburg Hayvanat Bahçesi'nin sahibi tarafindan kendileri için özel olarak yaptınlan san yağmurluklannı pek seviyorlar. Tho- ran 'la Thura'nın yağmuriuklarrya salına sahna gezmeye çıkmalan hayvanat bahçesine yağmuriu günJerde de a- yaretçi çekiyor. Azeri zenginlerir gözdesi Şuvalan BAKU Ana karayolunda sağa sapıyoruz.. Dikkatimizi ilk çeken bitki örtüsü. Sonbahar olmasına karşın yolun iki yanında çiçekler açmış. Her yanda zeytin, iğde, hünnap ağaçlan... Burası Azerbaycan'ın başkenti Bakû'ya 45 dakika uzaktaki Şuvalan kasabası... Biraz sonra sol tarafta garip, bir sarayınkine benzeyen, çok zevksiz, oymalı cilalı tahtadan anıtsal bir bahçe kapısı gözümüze ilişiyor. Biraz gidiyoruz, benzer bir kapı daha... Derken bir bir daha başkası... Böylece 10'un üzerinde kapı sayıyoruz... ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Bunlar ne ola ki? ™""^~~"~™ Yanımızda Bakû şehrinin baş ressamı ve siyasi rekJam uzmanı da olan mimar Prof. Hacemi Atakişiyev anlatıyor: "Bu yüzyüın başında, Nobel kardeşlerin Bakû'de sondaj ve üretim işini başlatmalan üzerine pek çok kişi petrol milyoneri olmuş. Bunun üzerine bunlar gelmişler ve burada kendilerine inanılmaz malikâneler yapürmıslar. Ama ne çirkin kapılan var, değil mi?" iyi de bu petrol milyonerleri neden toplanıp da bu kasabad komşuluk yapmak istemişler? "Şuvalan'ın havası çok temizd Sağuğa çok iyi geür. Üstelik o dönemde burası Bakû'nün çol gözde bir sayfiye yeriymiş. Çar'ı, Çar ailesini burası sık sıl ağırlannıs." Hacemi Hoca'ya bu anıtsal, çirkin kapılann ardında, kocaman bahçeler içindeki malikânelerin bugün ne olduğunu soruyoruz. "Sovyet döneminde bu evlerede\letel koymuş. Baştan çeşidi amaçlarb kullanıJmısjar. Sonra bir •~"~-^™"™"~ kısmınıokula çevirdiler. Bazüan boş duruyor. Bazılan da depo olarak kullanılıyor." Hey gidi gûnler... Ama, rastlantı deyin, bugün Bakû'nün zenginîeri yine Şuvalan'da toplanmışlar. Bu kez zevkli, eskilere kıyasla daha küçük ve çağdaş evlerde oturuyor, yeni yeni başlayan Bakû'nün hızlı, büyük şehir yaşamından sonra akşamlan başlannı dinleme fırsatı buluyorlar. LEYLA TAVŞANOĞLU Âşık bir kitap kurdunun serüvenleri...50. Kitap Fuan da geldi geçti işte. Anlatılması güç bir heyecan, tuhaf bir tutku bu kitap fuarlan. Bizim Kültür Bakanlığımızın standı Frankfurt Kitap Fuan'nın ellincisinde de geçen yılki konumunda ve de geçen yılki kocamanlıfında bir alana yayılmıştı. Değişiklikten neden korkulur ki! Geçen yılın baştan savmalıgı, geçen yılın zevksiz düzenlemesi aynen korunmuştu. Bir dost, bütün bu korunmacılığı 'sadelik ' olarak yorumladı. Bir yeri süslemenin, bir ya da birçok ürünü sunmanın da sanatsal değeri olduğunu düşündüm ve tam o sırada Afşar Timuçin'ın bir kıtabı gözüme degdi. "Sunumla gerçekük arasında köksel bir bağ vardır* dıyordu ve ekliyordu Timuçin: "Sanat, gerçekliğin çok özgün sunumlannı içerir.'' Denk düştü. (O akşam. pek sinsi indi Frankfurt'a. Fırtınaya yakalanmış, umudunu yitirmiş gemici ömegi tasalandım aniden. Sanki, sisli ufuklarda pupa yelken dingin gezinen bir yelkenli arar gibiydim. lçinde sen mi vardın ne!) İkinci gün dostlarla birlikteydik. Kimisi Avrupa'nın değişik kentlerinden, kimisi ülkeden gelmişlerdi. Hatta gelmeyenler bile gelmişti (!). Kültür Bakanlığı ortalık yerine kurulmuş beyazperdede Egemen Berköz'ü gördüm, bir gitar eşliğinde şiirini okuyordu: "Basitbir kareti defter de yeterdi/Samarya istasyonunıı anlafmak jçin/akşamı beklerken/beklerken parçalanmış umudaru." Kalabalık. Kraker ve cips eşliğinde şampanya ve şarap içildi. Bakan gelmedi, müsteşar açılış yaptı. Kokteyl uzadı. 'Longanesi'nın standı, neredeyse yan yanya Tiziano Terzani'ye aynlmıştı. Altmış yaşlannda gösteren yazar, haftalık Alman dergisi 'Der Spiegel'in muhabıri olarak 1971 'den itibaren Singapur. Saygon. Kamboçya, Hong Kong, Pekın ve Tokyo'da yasamış. 1994'te kap»" Angela Staude ve iki oğluyla birlikte bu kere Hindistan'a yerleştiğini ballandıra ballandıra anlattı. Yanı başımda 'La Repubbüca" gazetesinden Claudia Riconda bana dönerek. "Bu biziın Bnıce ChatHTn'imiz" dedı, tanışmış olduk. Chatwin'in kim olduğunu bilmiyordum, ama belli de etmiyordum, "Yaaa, öyle miü!"ye benzer sesler çıkardım. Duvarlar "Tîzjano Terzani Asya'da" adlı yapıtın posterleriyle kaplanmıştı. 'Ü Messaggero'dan Valerio Pellizzari, "Bu adamı şimdi geziye gönder, ilk gezisindeki heyecanJa gjder" dedi. (Saat 18'de fuarboşaldı. Kitapsız ve FRANKFURT ÜSTÜN AKMEN sensiz pek bir yalnız duyumsadım kendimi. Fuann kapılanndan insanlarla birlikte tüm yazarlann sözcükleri kaçıştı. Kaçışırken birbirleriyle çarpışanlar oldu. Ömeğin Stendhal'in A'sı. Gorky'nin C'siyle tokuştu. tbsen'in E'si, Yaşar Kemal'in Z'sine tosladı. Yağmur yagıyordu, ıslanmtş olmayı istedkn. - Senin ellerini tutarak ıslanmak ve yürümek. Bir yelkenli gördüm gözlerimin arkasında. Sanmm seni bana geürecekti. Ruzgâr yoktu.) Bir sonraki gün, dokuzuncu bölümde A&D Yayınlan'nın bar-amerikan'h, gerçekten özenle hazırlanmış standında Doğan Hrdan'ın kendine özgü gevrek kahkahasını duydum. Yalvaç Ural ile pek de ciddi olmayan bir söyleşi içindeydiler. O sırada, A&D'nin hemen karşısındaki Kültür Bakanlıği standma gerilmiş ak perdeden gene bir dost ses. Ataol Behramoğlu, bir ney eşliğinde okudu: "—Sevgüimsin, arasına bir kâgıt koyup erteliybruz askı/Otobûslerde ve trenlerde kacamak yasananA'e bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana." Çarşamba günü Jose Saramago ile Alfaguara Yayınevi standında omuz omuzayız. Elinde Fatrick Modiano'nun 'Domingos de Agosto' adlı kitabını mıncıklıyor. Diğer yandan stand sorumlulanndan ispanyol güzeli mi desem, güzel tspanyol mu desem ya da lspanya'nın güzeli mi desem, güzelliğin Ispanyası mi hâlâ karar veremedigım Rosa ile konuşuyor. Ben bir yandan Rosa ile konuşup, bir yandan Modiano'nun kitabını elinde neredeyse 'bonı' biçimine dönüştüren adamı tanımıyorum elbette. Ama bir gün sonra akşamüstü saatlerinde fuar birdenbire sanki yerinden oynuyor. Meğer o adam Saramago'ymuş da, meğer Portekizli yazar Saramago Nobel Edebiyat Odülü'nü almış da... Utkulu bir komutan gibi kat kapısından giriyor Saramago, başının üstüne doğru çiçekler anlıyor. Alkış, kıyamet, Caminho Yayınevi'ne doğru yürümekte. Işte tam o anda bir de baktım, fuann Portekiz'e aynlan bölümündeki tüm yayınevi standlan; Assirio & Alvim, Bertrand, Campo Das Letras, Contexto, Difel... Yani neredeyse hepsi Saramago'nun resimleriyle kaplanıverdi. Italyanlann Einaudi adlı yayınevi standının önüne ise alel acele altı adet Saramago'dan çeviri kitap yerleşririldi. Sekizinci bölümde bulunan Saramago'nun yayınevi Caminho'nun temsilcisi Dr. Rey - Güde Mertin'in standının önüne yaklaşmak olanak dışıydı. Her ülkeden gelen yaymcılar, kibarlık ölçüleri içinde, ama hafifçe itişiyorlardı. Bu arada. Rey-Güde'nin adamlan da yayıncılan sorgulamakta. Kimsin? Nesin? Geçen yıl hangi ülke yazınından, hangi yazann hangi yapıtının çevırisini yayımladın? Kaç yıllık yayınevisin? Yahu adam, madem bunca yıllık yaymevisin de, • hiç mi bir Simone de Beauvoir yayımlamadın? Haftanın diğer bütün günleri, birbirini eşleyerek geçti. Kitap kokusu, kapaklannın rengi, biçimi, albenisi gözlere, bakışlara daha bir anlam kattı. lnsan beyni, bütüüün bu kitaplan okuyamamanın, algılayamamanın ezikliğini yasadı. Sonra fiıar kapandı. (Madem ki, sen gelmedin o halde ben sana geliyorum. Yaşantıyı kapısı taaa diplerde sımsıkı kapalı, karanlık, daracık bir koridor olarak kabullenmemen için sana iki kitap getireceğim. Sayfalannın arasına çiçeklenmiş sevgimi de ekleyerek.. Geleceğe giaEM yold beraber olacağız... Yıllardır Türkiye'de en geniş kapsamlı "rent a car" hizmetini sunan "Budget", 2000'li yıllarda da kaliteli hizmet anlayışı ve gefişen araç filosuyla geleceğe giden yolda sizlerle beraber olacak... Amaçiar çeşitli, araçıar Budget... Budaet Car Rental İSTANBUL TAKSİM: (0212) 253 92 00 KADIKÛT: (0216; 449 36 46 ATATÜRK HAVALİMANI:(0212! 663 08 56 BURSA: (0224) 223 42 04 MMNA: (0322) 459 00 16 AMOUM: ıO3'2) 417 59 52 ESEKBOfiA (MVALftMdl: (0312) 398 03 72 MmU.YA:;û242) 322 76 86 /UITALYA: (0242) 243 30 06 MITAITA HAVAtlHAHI: (0242) 330 30 79 EZMİT: (0262) 324 51 12 KONYA: (0332) 321 72 72-73 KEMER:, 0242) 314 28 09 AIAHYA: (0242) 513 73 82 AITİS GOLF OTa: (0242) 725 42 42 SİDE: (3242) 753 14 86 tZMİR: (0232) 482 05 06 ÖRfiÖP: (0384) 34165 41-42 A.MENDERES HAVAÜ«UUH/mŞ HATIAR: (0232) 274 22 03 İÇ HATUR: (0232) 274 1? 95 KUŞADASI: (0256) 614 49 56 BOORUM: (0252) 316 73 82 MARMARİS: (0254412 41 44 FETHIYE: (0252) 614 6166 DERtZÜ: (0258) 264 54 43 6AZIAIITB': (0342)3351230-31TRABZON: (0462)32313 20 DOĞANBEY'de SATILIK ARSA Doğanbey'de (Söke-Karina) Anıtlar Kurulu'ndan prowe onayı, belediyeden imar ve inşaat izni aiınmıç, temel için çalışması yapılmış, 1 kamyon taşı da dahil 87 metrekare arsa (2 kota izinli) ihtiyaç nedeniyle acil olarak 3.3ÖO.OOO.OOO.- TL'ye satılıktır. Tel Gündüz 512 05 05 / 533 Gece ve hafta sonu 669 22 17 TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ VE KONRAD ADENAUER VAKFI takfı YEREL GAZETECILIK ODULU 1999 Türkıye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı, Yerel Gazetecilik ödülü koymuştur. Madde 1: -ödülün amacı, demokrasi kültürünün yerleşmesini; halkın bilgilen- me ve gerçekleri öğrenme bilincinin kavranmasını ve yerel gazeteciliğin güçlen- mesini sağlamaktır. Madde 2: -Bu amacı gerçekleştirmek için, yere! basın ve yayın kuruluşlannda çalışan gazetecilerin çalışmalannın değerlendirilmesi ve mesleğe yönelen genç- lenn özendırilmesi öngörülür. KAPSAM Madde 3: Yerel gazetecilik ödülü, yerel gazete, radyo, televizyon gibi yerel basın yayın kuruluşlannda çalışan gazetecilen kapsar. Değerlendırmede, bu kuruluşlarda çalışanlann yerel konular için olanakları en iyi şekilde kullanmalan dikkate alınır. BAŞVURU Madde 4: a- Adaylar doğrudan başvurabileceğı gibi, yerel radyo, televizyon ve gazetelerin yazı işleri müdürteri; iletişim fakültelerinin bulunduğu yerlerde fa- külteler adına öğretim üyeleri; yerel meslek kuruluşlan ve sivil toplum örgütleri aday gösterebilir; her aday birer eseriyle katılabilir. b- Adayların TC vatandaşı ve eser dilının Türkçe olması zorunludur; c- Ders kitaplannda, master veya doktora çalışmalannda yayınlanmış veya bir yanşmaya katılmış olan çalışmalar kabul edilmeyecektir. Sahibi ölmüş çalış- malar aday gösterilemez. Yanşma süresince eser sahibi ölür ve eseri ödül ka- zanırsa, ödüi ölen kişinin yasal vanslerine verilir. d- Eserlerin 01.01.1998-31.12.1998 tarihleri arasında yayınlanmış olması ge- reklidir. c- Eserler, Türkiye Gazetedler Cemiyeti, (Yerel Gazetecilik ödülü) Türkocağı Caddesi No: 1 34440 Çağaloğlu-lstanbul adresine 31.01.1998 ta- rihine kadar 10 nüsha halinde taahhütlü olarak postaya verilmiş olmalı ya da el- den teslim edilmelidir. ÖDÜLLER: Madde 5: Ödüller 1999 yılı için aşağıdaki şekilde belirtenmiştir: Birincilik ödülü 2.000 D.M. Ikincilik ödülü 1.000 DM Üçüncülük ödülü 500 DM Madde 6: Seçici kurul gerekli gördüğünde en çok 5 adaya mansiyon olarak birer özendirme plaketi verilebilir. Bizim Gazete Ülke sorunlarına ılişkın raporlarıyla, araştıımalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberlenyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75 Okul kimliğimi ve ehliyetimi kaybettim hükümsüzdür. MENEKŞEKURT Cumhuriyet k i t a p I a r ı Yayına Hazırlayan: Necla Arat AYDINLANMANIN KADINLARI 370sayfa, Lhamur Bu kitap, geçmişi ve bugünü gekcck kuşaklara aktarmak işlcvini amaçli}'or. Bu kitaba Cumhuriyet'in Kadin Haklan Devrimi'nden yararlanan, devrinıin gücüyle devrimin coşkusunu yaşamayı sürdüren tam >irraibcf kadınımız katkıda bulundu. Bu kitap, Cumhuriycrimizin 75. yüında düşünen ve üreten tüm kadınlanmızın küçük bir ömeği olmanın haklı gururunu üstleniyor. BÜTÜN KİTAPÇILARDA ^ kitap k Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 (3«34)Cağaloğlu-lstanbui Tel. (212)514 01 96 ZEYTİNBURNU1.ASLÎYE HllOJK HÂKtMLİĞl'NDEN EsasNo: 1998,344 Karar No-1998686 Davacı Emin Kûçûkyanar vekılı tarafindan, davalılar Oral Toptan vs. aleyhıne açılan tapu kaydnun iptalı vetescil davasınm yapılan yargılanıa- sı sonunda, Mahkememizden venlen 1993 344 esas, 1998'686 karar sa- yılı 24 9.!998 tarihli karannın halen ıkametgâhı meçhul Cemıle Kartal, Şemsettın Kısa, Abdülselam Aktaş'a ilanen tebhğme karar venlnuş ohıp, karar gereğmce, davacı Emıne Kûçûkyanar vekılı tarafindan davalılar aleyhineaçılmi? buJunan tapu kaydmm iptalı ve tescil davasmda Zeytın- burau, Nuripaşa Mah. 404 pafta, 1904 ada, 25 parsel savilı taşınmazda davalılar adma olan hisselenn iptalı ile davacı adına tesciline. bakiye 2.550.000 TL harç ile 21.230.000 TL yargıiama giden 10.000.000 TL ûcreti vekaletm davalılardan hısselen oranmda tahsılıne karar venhniş- tır. Karann ılan edıldığı tanhten itibaren 15 gün sonra kesınleşeceği teb- lıgat yenne gecerlı olmak ûzere davalılar Cemıle KanaJ, Şemserön Kısa, Abdülselam Aktaş'a teblıgat yenne geçerlı olmak ûzere ılan olunur. Basın: 49259
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear