29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 1997 PAZARTESİ HABERLER CHP UderiDeniz Baykal Baykal, Süt Şenliği'nde • BEYLİKOVA(AA)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Eskişehır'ın Beylikova ilçesinde düzenlenen " 1. Süt ŞenliğTne katıldı. Beylikova'da halka hitap eden Baykal. ilçenın önemli süt üretim merkezlerinden biri olduğuna ışaret ederek, süt üreticisinin desteklenmesini ve süt teşvik pnminin arttınlmasını istedi. Baykal, hükümetin bu konuda alacağı kararlann takipçisi olacaklannı bıldırdı. Hayvancılığın desteklenmesı gerektiğini belirten Baykal, yem destekleme pnminin arttınlmasının zorunlu olduğunusöyledi. Şenlik kapsamında süt üreticileri arasında düzenlenen yanşmada 'en ıyi' üreticiye para ödülü verildi. Çocuklar arasında da süt içme yanşması düzenlendı. GAP'ın yüzde 39.6'sı tamam • ŞANLIURFA (AA) - Türkiye'yi 20001i yıllara taşıyacak tanm ve enerji amaçlı proje olan GAP'ın yüzde 39.6'sı tamamlandı. Sabit fiyatlarla 4 katrilyon 224 trilyon liraya mal olacak olan GAP'a. 1990 yılından 1997 yılı nisan ayına kadar 1 katnlyon 674 trilyon lira harcanırken, yapılan yatınmlar en fazla enerji, en az turizm sektöründe gerçekleşti. GAP Bölge Kalk-inma tdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan çahşmada. 1990-2005 döneminde GAP'ta belirlenen hedefe ulaşabilmek için dönem boyunca gerekli kamu fmansman ihtiyacının 1997 yılı sabit fiyatlarla toplam 4 katrilyon 224 trilyon lira oldugu belirtiliyor. Bürokraside atamalar • ANKARA (AA) - Başbakanlık ve bazı bakanlıklarda yapılan 35 atama karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre. Başbakanlık müşavirliklerine Murat AJioğlu. Nazmi Kumral, Nedim Öztürk, Ali thsan Kenç. Fikret Bılge. Uğur Tevfık Doğan, Necati Özfirat, Mustafa Kırali ve Selma Acuner ile Dr. Aytun Çıray atandılar. Sigortacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcılığına aynı yer Daire Başkanı Serap Gönülal. Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı'na da aynı yer Hazine Başkontrolörü tsmet Gümüşlüoğlu getirildi Cezaevinden 2fipap • KAYSERİ(AA)- Kayseri'de 2 mahkûm cezaevinden firar etti. Altnan bilgıye göre. Zincidere Açık Cezaevi'nde, silahlı gasp suçundan 12'şeryıla mahkûm Osman Demirbaş ile Bülent Bozdemir'in fıran. sabah yapılan sayımda ortaya çıktı. 4 Kuzey Iraklıya gözaltı|İZ\ÜR(AA)-îzmir'in Çeşme ilçesinde Kuzey Iraklı 4 kaçak yakalandı. Alınan bilgiye göre, Çeşme Yeni Lıman Hudut Kapısı'ndan, 'Abidin Doray' adlı yolcu gemisi ile pasaportsuz olarak yurtdışına çıkış yapmak istedikleri belirlenen Irak uyruklu Abdulkadir Aliömer, Mahmut Aliömer, Ömer Aliömer ve Murat Avit gözaltına aluıdı. Türkiye'ye yasadışı yollardan giren 4 Iraklı ile ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Keleş, yeni arayışlann anlamsız olduğunu söyledi 6 Yeterli clm eğitimi var'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş. 8 yıllık zorunlu eğitimle bırlikte din eğitimi verilmesinin bir çelişki olduğunu söyledi. "Meclis kararian nasıl oluyor da yönetmeliklerle değişiyor? Hükümetlerin bunu yapmaya hakkı var mı~ diye soran Keleş. "Hükümetlere böyle bir kapı açılmamalı ve öyle bir yetki verilmemeli. Bu son derece sakıncalı bir durum" dedi. tlk, orta ve liselerde din kültürü ve ahlak dersinin. bunun yanı sıra Kuran kurslannın da devam ettigine dikkat çeken Keleş "Din eğitimi yok" diyerek yeni arayışlara girmenin anlamsız olduğunu belirtti Keleş. şunlan söyledi: "Din kültürü ve ahlak dersi ükokulda. ortaokulda >e lisede din eğitimi şeklinde devam ediyor. Kitaplara baktığınız zaman bunu görmek mümkün. Kuran kurslan da devam ediyor. Halen 5 bini aşkın Kuran kursu Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlu 8 bin 500'ü de Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olmadan çalışıyor. Diyanet'e bağlı kurslarda 177 bin talebe var. diğetierinde iki milyon talebe oldugu söyleniyor. İmanı-hatip okullannın lise kısmı da devam ediyor. Sonuç olarak normal bir eğitim görmek isteyen göriiyor, hafiz olmak isteven yetişebiüyor. Din adamı olmak için daha ileri bir aşamada eğitim yapmak isteven de imam-hatip okullan sayesinde. liseleri sayesinde biina imkân buluyor. Şimdi bu dunımda din eğitiminin olmadığını söylemek doğnı değüdir." 24. madde Bahanelerin arkasına sığınılarak bir yere vanlamayacağını, din eğitimiyle ilgili dördüncü bir kanalın açılmaya çalışılmasının yasalara aykın olduğunu \ urgulayan Keleş. sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasanın 24. maddesi dev lete din eğitimi ve öğretimi yapmak için görev vermiyor. Ikincisi anayasanın 136. maddesi diyor ki: 'Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluş yasasıyla kendisine verilen görev leri yapar.' Dolay ısıyla bu kuruluş yasasıyla temsil olan görev anayasanın 136. maddesine de aykın. Anayasanın 130 ve 174. maddesi devrim yasalanndan bahseder ve öğretim birliği yasası bunun başında yer alır. Yaklaşım bunlara da aykın, çünkü çocuklar din eğitimi alanlar ve almayanlar diye aynlacaktar. Kaldı ki küçük yerlerde daha başlangıçta çok baskı olaeaktır insanlara. Insanlar kendilerini mecbur hissedeceklerdir. böyle bir şey de laik eğitimle bağdaşmıyor. Anayasanın 42. maddesine de aykın. Çünkü 42. madde 'Atatürk ılke ve inkılaplan doğrultusunda eğitim yapılır Türkiye'de. buna aykın bir adım da atılamaz' diyor." Hükümetin sergiledıği davranış biçimınin toplumun beklentileriyle çakışmadığını belirten Birgen Keleş. konunun takipçisi olacaklanm ve kendilerine büyük görevler düştüğünü sözlerine ekledi. Menderes, RP'nin kapatılması durumunda oylannın ANAP ve DYP'ye gitmeyeceğini söyledi RP'ye yeni kiııılik arayışı SEBAHAT KARAKOYLN ANKARA - RP Genel Başkan Yar- dımcısı Aydın Menderes, hükü- meti eleştirirken. -Şu anda postmo- dern bir ara rejim hükümeti işbaşın- da"dedi. RP'nin kapatılması durumunda ANAP ve DYP'ye bir tek oy bile gitmeyeceğini savunan Men- deres. RP'nin yeni hedeflerine dikkat çe- kerken -bodrumdakilerinpartisr oldukla- nnı ifade ettı. Menderes. "Liberal ekono- mininülkeyeenflasyondanbaşkabirşey ge- tirmediğini. RP'nin solculuktan korkma- ması gerektiğini*' söyledi. Menderes. CHP ve DSP'yı "yağma düzenini meşrulaşnr- makla" suçlayarak "*\e şimdi nede 12 Ey- lül'den önce solcu olmadılar. \alnı/ca dibek dövücünün hık deyiciliğini yaphlar" diye konuştu. REFAHYOL iktidan sırasında yaşanan gerginlik sürecinde başlangıçta RP'ye yö- nelik eleştirilerde bulunan, ancak daha son- ra partisinin yanında yer alan Aydın Men- deres. siyasi gelişmelerle ilgili sorulanmı- zı yanıtladı. Menderes'e yönelttığimiz so- rular ve yanıtlan şöyle: - "Mezara kadar RP'liyim" sözünden piş- manlık duydunuz mu? - RP'yı tercih etmış olmaktan dolayı memnunluk duyuyorum. 'Mezara kadar RP'liyim' sözünden de pişmanlık. duyma- dım. - İktidar döneminde ban eleştirileriniz olmuştu. - Sıyası partıler birey ler gibi yaşadıklan olay lan deneyim hanelerine yazarlar ve de- ğer'lendinrler. RP. REFAHYOL'la ılk defa kendısınin bırincı panı olduğu bir koalıs- yonda yer aldı. RP adına çok yeni bir de- neyım. tecrübeydi RP bu deneyimıni tabii ki değerlendirecektir. Siyasi partiler için önemli olan toplumdaki itibarlandır. Bu- nun ölçüsü de 'oy'dur. Bugün bir kıyasla- ma yaptığımızda REFAHYOL hükümeti- nin kurulduğu güne göre bu hükümetin bo- zulduğu gün RP'nin oylan azalmamış, art- mıştır. - Oy arnşından söz ediyorsunuz_ nedeni RP'nin iktidardaki uygulamalan mı ? - REFAHYOL üzennde yoğunlaşmış baskılann halk katında çok haklı bulunma- Kapatıhııa telaşı Anayasa Mahkemesi'ne verilecek son savunma metnini hukukçu kurmaylarıyla Altınoluk'taki yazhk evinde ha/ırlayan RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan cuma namazı ve çok önemli davetler dışında yazlığmdan dışan çıkmıyor. (Fotoğraf: ÂA) ANAP'lı Baş, REFAHYOL ortaklannm eylemcileri kışkırttığını söyledi ' Erbakan ile Çifler tahrikçFANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Ge- nel Başkan Yar- dımcısı Abdülka- dir Baş, REFAH- YOL ortaklannm, 8 yıllık eğitim karşıtı eylemlenn tahrikçiliğinı üstlendiklerini sa\unarak "Nec- mettın Erbakan ile Tansu Çiller halkı tahrik ediyorlar" dedi. Baş. ANAP Öenel Merkezi'nde dün düzenlediği basın toplantısın- da. "•refornT olarak değerlendır- diği 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasasınm gereklen yerine getıril- diğinde, Türkiye'nin çağdaş eğıti- min kapılarını aralayacağını be- lirtti. REFAHYOL' hükümetini sağlıktan mahalli ıdarelere; bütçe açıklarından hayat pahalılığına: sosyal güvenhk sıstemınden Türk Cumhunyetleri ile ilişkilerin ona- nlmasına değın uzanan bir dızi çö- züm bekleyen sorunun varlığını görmezden gelmekle suçlayarak eleştiren Baş. "Son 1 yıldır ikti- dardaki REFAHYOL'ortaklan tüm bu sorunlan görmezden gel- di. Gereksiz ve faydasız kaynak pa- ketlcri achlar. Doğu ve Güney do- ğu paketleriyle göz boyadılar ve ömüıierini tükettUer" dedi. RP lideri Erbakan ile DYP Ge- nel Başkanı Çiller'ın ülkede hu- zursuzluk çıkmasına neden olduk- lannı savunan Baş. "Ülkede yeni huzurluklara zemin hazırlayan Er- bakan ve Çiller, 28 Şubat tarihin- de. kesintisiz temel eğitim için inı- za atmamış gibi, konuyu şimdi tah- rik ediyorlar" dedi. 8 yıllık eğitimin din eğitim ve öğretiminde genlemeye neden ol- mayacağını belirten Baş. bu ko- nulan tahnk etmenin "iyi niyeüe bağdaşmayacağr görüşünü dile getırdi. Camilerin 8 yıllık eğitimi protesto amacıyla "eylem üssü*1 olarak kullanılmasına tepkı göste- ren Baş, u Camiler her müminin Rabbi ile baş başa kaldığı ibadet yerleridir. Türk-İslam tarihinde camilerin ey lem üssü olarak kulla- nılması katiyen «örulnıedi" dedi. RP'nin. dini. siyasi emellerine alet ettığini ima eden Baş. RP'yı "Bos- na veÇeçenistan için toplanan yar- dım paralannın üzerine yardğmı" ıddia etti. Ekınekli protesto Ankara Y'ükseltepe Mahallesi sakinleri. hükümetin yaptığı zamları protesto etmek için. ekmeklerini kendileri yaparak \atandaşlara dağıttı. Halk Ekmek bayiinin önünde sabahın erken saatİerinde toplanan mahallenin kadınlan. tüpgaz ocaklannın üzerine kurduklan saclarda yufka ekmek pişirdiler. Annelerinin protesto gösterisine katılan çocuklar da "•Ekmeğimi vermem" yazılı bez afiş açtılar; "Ekmeğime el uzatma", "Susma sustukça yeni zamlar gelecek", "Şimdi susmanın değil, hak aramanın zamanı" yazılı pankartlar taşıdılar, slogan attılar. Ekmek pişiren kadınlar sembolik olarak ekmek kavgası y aparken. çocuklar da ekmek almak için yanştılar. Protesto eylemine katılanlar. basın açıkiamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldılar. (AA) dığının bir kanıtıdır oy artışı. Halk. RE- FAHYOL başanlı olacaksa da başansız ola- caksa da bunu gözleriyle görmeyi ve gerek- lerini de demokratik şartlar içinde kendisi yapmayı yeğlerdi. Hükümete yönelik yo- ğun baskılar toplumda bir takım tepkilere yol açmış ve bu tepkilerin bir kısmı da RP'ye destek olarak ortaya çıkmıştı. - Erbakan'ın istifası basküara boyun eğiş ve testtmiyet miydi o zaman? - Hayır, böyle düşünmüyorum. DYP ile RP arasındaki mutabakat gereği. erken se- çim gündeme geldiği için istifa gerçekleş- ti. Bu açıdan istifa bir teslimiyet değil, ül- kenin önüne getirilmiş pratik bir çözümü içermektedir. O da erken seçim karandır. - RP ile ilgili kapatma davası sizce nasıl sonuçlanır? Kapatma karan verilirse RP böiünür mü? - Anayasa Mahkeme- si'ne. bağımsızlığına ve adalet içensınde karar vere- ceğine olan inancımızı mu- hafaza ediyoruz. Siyasi açı- dan bakılırsa. RP'nin kapı- tılıp kapatılmaması RP'nin meselesi olmaktan çok bu- gün 50 yaşından gün almış olan demokrasinin temel meselelerinden bhnsidır. Türkiye'de bir siyasi pani. hele hele son genel seçim- lerde birincı parti olmuş olan bir siyasi partinin ka- patılmasının demokrasimiz açısından övünülecek hiç- bir yanı olmayacaktır. RP kapatılırsa tek bir oy bıle başka partiye gitmez. RP kapatılırsa RP'li seçmenle- rin gönül huzuruyla oy ve- recekleri yeni bir parti kuru- lur. RP'ye hızmet eden kad- rolar ve seçmenler de hıçbir bölünme olmadan yeni par- tiye geçer. Hiç kimse RP'nin kapatılmasından dolayı kendisi adına bir si- yasal ümidin içine gırme- melidir. Parti kapatılırsa ANAP ve DYP'ye kayma olacağı düşüncelerine katıl- mıyonım. Bu umutlann bo- şa çıkacağı görülecektir. - Ara rejimden söz ediyor- sunuz, önümüzdeki günler- de nasıl gelişmeler bekliyor- sunuz? - Bugün tek parti dönemi- ne dönüş özlemi var. Muha- lefetsiz bir Türkıye özlemi var. RP ile ilgili kapatma da- vası bunun bir parçasıdır. Aynca demokrasi geçmişi- mizde din ve vicdan hürri- yeti başlığı altında toplana- bilecek demokratik kaza- nımlara yönelik dayatmalar ve tehditler söz konusu. So- mut bir biçimde demokrasi- den kaçış, uzaklaşma. da- yatmacılık vardır. Dayatma- cılığm olduğu yerde ise ge- rilim olur. Gerilim yenne uzlaşma istenıyorsa o za- man adres bellidır. Bunun adı da demokratıkleşmedir. demokrasidir. Türkiye'nin bugünleri hızla geride bıra- kacağına ve yeni bir demok- ratikleşme rüzgânnın ese- ceğini tahmin edıyorum ve bunun gereğine de inanıyo- rum. - Demokrasiden uzaklaş- ma yönündeki day atnıalar- dan söz ettiniz. Bu nerden geliyor? - Bunun nerden geldiği bellı. Statüko, kurulu düzen bunu ıstiyor. Gelir dağılımı- nın giderek bozulduğu. ge- niş halk kitlelennin işsızlık ve sefalete mahkûm edildı- ği bir ekonomik ortamda toplumsal tepkilerin gide- rek artacağı kesindir. RP bir bakıma bu tepkilerin de adı- dır. Işte böyle bir ortamda bir irtica tehlikesi icat edil- miş, bu RP ile ilintilendiril- mek, bir gözdağı \erilmek istenmiştir. BIZBtZE ERDAL ATABEK Barıştan Herkes Sorumludur... Çocukluğum savaşla geçti. Bazı günler tabancalarla savaşırdık. Bazı gün- ler yay ve oklarla. Bazı günler de son sözü kılıçla- rımız söylerdı. En çok kılıcı severdım. Bir ucu düş- manın göğsünü bulmuş bir kılıcın kabzasını tutan elimın heyecanı bütün benliğimi sarardı. Çocukluğum savaş filmlerıyle geçti. Kovboylar tabancalarla dövüşürdü. Tarihi film- lerde kılıçlar konuşurdu. Daha Ikınci Dünya Sava- şı'nın filmlerıyle tanışmamıştık. En çok Kızılderili- leri öldürüp beyaz kadınlarla çocukları kurtaran Amerikan askerlerıni görürdük. En sıkıntılı zaman- larda yetişen Amerikan askerlerinin bayrağı uzak- tan göründüğü zaman salon alkıştan inlerdi. Çocukluğum savaşın gölgesinde geçti. Gündüzlerı fırının önünde kuyruk olup karneyle ekmeğımızi alırdık. Bazı günler askeriyenin (öyle denirdi) önüne gıdip askerlerden tayın alırdık. Ge- celerı de evımizin bütün pencerelerıni sıkı sıkı ka- patırdık; karartma vardı. Gece olunca savaştan korkardık, gündüz olun- ca savaş oyununa bayılırdık. Bizi gören Rumelili dedem gülerdi: "Sız bilmezsiniz muharebeyi. Sa- nırsınız böyle oyundur. Binersin sopaya, at olur. Tutarsın sopayı, kılıç olur. Hep böyle oyun sanır- sınız. Gene de bılmeyin muharebeyi çocuklar, in- şallah görmezsinız. Kötü şeydır muharebe. Kar> deş kardeşı tanımaz olur, kötü şeydır." Biz savaş külturüyle yetiştik, barış kültürümüz çok sonradan çok da güç oldu. • • • Bizim savaş oyunları oynadığımız yıllarda, 1939 yılının 23 ağustosunda bir yazar şunu yazmış: "Her şey bittı artık. Gerçekten bir yazar olsay- dım savaşı önleyebilmem gerekırdı." Bu bilinmeyen yazarın notunu bulan Elias Ca- netti sinırlenmiş: "Sınırlendim bu cümleyi okudu- ğumda, kızgınlığım daha da artarak bir yere yaz- dım. Işte, diye düşündüm, 'yazar' sözcüğünde bana en itici gelen şeyi burada buldum: Biryaza- nn yapabileceğinın üst sınmyla düşünülebilecek en büyük çelişkiyı oluşîuran bir istem." Bir yaza- rın, kendisini ikinci Dünya Savaşı'ndan sorumlu sayması, gerçekten bir yazar olsaydı savaşı önle- yebılmesı gerektiğini düşünmesi gerçekten de çok abartılı bir tavır gibi görünüyor. Ama Elias Canet- ti de bu sözlerin büyüleyici etkisinden kurtulamaz, günlerce bu sözleri düşünür ve sonunda o bilin- meyen yazara hak verır. Gerçekten de her savaş- tan herkes sorumludur. Eğer bir yerde insanlar savaşıyorsa, bir yerde in- sanlar ölüyorsa. bir yerde insanlar yaralanıyorsa, evlerinden kaçmak zorunda kalıyorlarsa, tutsak düşüyorlarsa bundan herkes sorumludur; hiç kim- se, hiçbir nedenle bu sorumluluğun dışında kala- maz. Barış kültürü, bu sorumluluğun bilinmesi ve pay- laşılmasıdır. • • • Dünya savaşlan dönemi bitmiş görünüyor, yâ- şadığımız dönem bölgesel savaşlar ve iç savaşlar dönemi. Türkiye, bir imparatorluğun yenilgisinden sonra tarihte ilk kez görülen bir Kurtuluş Sava- şı'yla çizilen sınırlarla kuruldu. Kutsal tek savaş, bir ulusun kurtuluş savaşıdır. Şimdi Türkiye de iç sa- vaş tehlikesıni yaşıyor. Bir yanda Kürt milliyetçili- ğini gecıkmiş bir neden olarak temsil ettiği savıy- la PKK, güneydoğuda ıç savaşı zorluyor; öte yan- dan şerıat istemıyle kışkırtılan topluluklar 'şeriat- çılar-laikler' savaşına zemin hazırlıyor. Türkiye, iki eksende iç savaş tehdıdı altında tutuluyor. Her iki tehdıdin çözümü de barışçı bir kararlılık- ta yatıyor. Sahte nedenleri ortadan kaldıran bir gerçekçilikle hareket etmek kesin çözümü getire- cektir. Kesın bir kararlılıkla bılinmelidır ki: Türkiye. bölünmeyecektir, etnık kavgalara sürüklenmeye- cektir. hiçbir ayrımcılığa ızin vermeyecektir. Silaha karşı silah kullanmak elbette haklı bir karşılıktır. Ancak silahı etkisiz bırakacak nedenleri ortadan kaldıracak stratejı en akılcı olanıdır. Şeriat tehdidine gelınce, halkın büyük çoğunlu- ğunun kararlı tutumu -belkı henüz fark edilmıyor ama- tehdidı büyük ölçüde geriletmiştir. Burada en önemli tutum. sakin, ama kesın bir kararhlıktır. Bu kararlıhk herkesın duracağı çizgıyi çok iyi an- latacaktır. Türkiye böyle bir ıç savaşa sürüklenme- yecektır. Atatürk, savaşın içinde bile barışın hesaplarını yapmıştı. Bölgenin en istıkrarh devleti olan Türki- ye Cumhuriyeti, bu büyük dehanın sözü. imzayı ve kılıcı nerede ve ne zaman kullanacağını çok iyi bil- mesınin eserıdır. Bızler de bugün bu stratejiden yararlanmalıyız. Hedefimız barış olmalıdır, hep barış. Ve barıştan hepimiz sorumluyuz. DYP lideri Eskisehirde Tansu Çiller'in helikopteri ndas'tan HULYA K\R\BAĞLI YAŞARAKK\MIŞ ESKİŞEHİR - RP'nın kapatılması üzerinden oy hesabı yapan D\P Genel Başkanı Tansu Çiller. Es- kışehir meydanlarında u Biz geliriz, kapatılmış okullan yeniden açanz ev- velallah. Ezanı susturma- yız" diyerek ıktıdara gel- mesi durumunda imam- hatıp ortaokullarını yeni- den açacağı mesajını \er- dı. Eskişehır'e. Islamı ser- mayenin önde gelen hol- dinglerinden thlas'ın tah- sis ettiği helikopterle ge- len Çıller'in katıldığı 3. Erruğrulgazı Yörük Şenli- ği'nde, gazeteciler, orga- nızasyon komıtesi \e par- tilı gençler tarafmdan tar- taklandı. DYP Genel Başkanı Çiller dün geldiği Eskışe- hır'de Milas'ta ismınin ve- nldıği caddenın adının de- ğıştırilmesinin rövanşını aldı. Çiller Eskişehir giri- şinde. büyükşehir beledı- yesi tarafından kendı adı- nın yazıldığı ve taş bir ka- ıdenin ortasına portresinirj yerleştirildiği bulvann açılışını yaptı. Çiller daha sonra il merkezinde katıldığı Mut- talip Cstgeçıdi'nın açılış törenını, parti otobüsün- den konuşarak mitinge dönüştürdü. Başbakan Mesut Yıbnaz hükümeti- ne "zulüm cellaüar hükü- meti" diye yüklenen Çil- ler. basına da çattı. DYP lideri Çiller'i, üst- geçıt açılışından sonra İP'liler protesto etti. Işçı emeklılenni zıyareti çıkr- şında Eskişehir İP il örgü- tündekı bir grup. balkon \e camlardan ellerinde Atatürk posterleriyle Çil- lere "Çilerdefol" diye ba- ğırdılar. Bunatepki göste- ren DYP'liler caddeden iP'lilere sözlü sataşmada buludu. Çiller, bugün de Eskişehir'in ilçelerine gidecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear