29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yonetmeni Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazuşlen Müdürlen- tbrahim Yıldız - Dinç Tavanç # Sorumlu Müdur Fikret İlkiz 9 Haber Merkezı Mudürü HakanKara9GörselYönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Isnhbarat Cengiz Yüdınm 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir "ı öcelman 9 Ekonomı Seda Oğuz 9 Makaleler Sami Karaöraı 9 Dûzeltme AbduDah \ aacı • Fotoâıaf ErdoğanKöseoğtu 9Bıla-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Yayın Kunılu Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya Şükran Soner. ErgunBakı,DinçTa>anç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcısr Mustafa Balbav Atatürk Buhan No-125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara fel-4195020 (7 hat). Faks. 4195027 9) tzmır Temsılcısı: Serdar Kmk, H. Zıya Blv 1352S 2,3Tel 4411220. Faks: 4419117 #Adana Temsilcisı Çetin Yiğenoğlu. lnönuCd 119 S.Noıl Kat.l. Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Mûdürü: Ûstün Akmen 9 Koorduıatör Ahmet KoruKan 9 Muhasebe Bülent Yener9_Idare Hüseyin Gürer 9 tşletme. Önder Çelik • Bılgı-Işlem Nail lnal 9 Bılgısa>-arSıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkam - Genel Müdur Gfilbin Erduran 0 Koordınator Reha Işıtman # Genel Mudûr Yardımcısı Mine -Vkdağ Tel 514 <P 53 • 5139580-513&46M1.Faks 5138463 >ayımla}an \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş Tüfkocag: Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 tslanbu] Tel {0 212) 5i2 05 05 (20 halI Faks. (0 2121 513 85 95 EYLÜL 1997 Imsak: 4.52 Güneş: 6.23 Öğle: 13.11 İkindi: 16.50 Akşam: 19.45 Yatsı: 21.11 Ujjur Mumcu Satranç Turnuvası • İstanbul Haber Servisi - CHP Beşıktaş llçesi Gençlik Kolu tarafindan yann Akatlar Kültür Merkezi'nde 2. Uğur Mumcu Satranç Turnuvası düzenleniyor. "Uğur Mumcu anısının yaşatılmasına katkı sağlamak" amacıyla gerçekleştinlen rurnuvanın ödül töreni, 5 eylül günü saat 13.00'te Beşiktaş Uğur Mumcu Anıtı önûnde yapılacak. 'Karadeniz Yeşil Tur 97' • ANKARA (AA)- Turizm Bakanlığı'nm, turizmın 12 aya yayılması ve çeşitlendirilmesi kapsamında 3 yıl önce başlattığı, "Karadeniz Yeşil Tur" tarutım gezisi, bu yıl 2 EylüTde Istanbul'da başlayacak. "Yeşil Tur" Karadeniz sahil bandı ve yaylalanndaki doğal zenginliği, Türk kültürünün çeşitliliğini ve geleneksel özelliklerini yurtdışında tanıtmayı amaçlıyor. Proje kapsamında, yabancı tur operatörlen. seyahat acentası yöneticileri, turizm alanında yazan yabancı basın mensuplanndan oluşan 60 kişilik bir grubu ağırlayacak. Videoendoskopi yöntemi • ANKARA(AA)- Doğuştan gelen kalp hastalıklan Türkiye'de ilk kez videoendoskopi yöntemi ile ameliyat edildi. "'Anahtar deliğı" büyüklüğündeki bır kesitten yapılan amerKatın dünya kalp cerrahisi alanında bir ilk olduğu bildirildi. DT. Kemal Beyazıt. Dr. Haldun Karagöz ve Dr. Gökhan Özerdem ve Dr. Murat K.urtoğlu ile 28 kişiden oluşan bir ekibin yaptığı ameliyatla, göğüs kafesinde açılan dört delikten akciğer ve aort iştirakinin sağlandığı belirtildi. Türk cumhurîyetleri • ANKARA(AA)- Başbakan Mesut Yılmaz, Türk cumhuriyetleri, Türk ve kardeş topluluklardan gelen öğrencilerin yetiştırilme esas ve usullerinin ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir şekilde sağlanmasma yönelik bir genelge yayımladı. Genelgede, Türk cumhuriyetleri, Balkanlar'daki Müslüman devlet ve topluluklar ve diğer Türk ve kardeş topluluklar ile bir taraftan ekonomik, ticari, sınai, kültürel, bilimsel, teknik ve diğer taraftan başta iş, çalışma, istihdam, sağlık, eğitim ve çevre olmak üzere sosyal konulardaki işbirliğinin geliştirilmesinin amaçlandığı belirtildi. Ocretsiz göz muayenesi • İstanbul Haber Servisi - Bahçelıevler Belediye Başkanlığı, Göz Nurunu Koruma Vakfı işbirliği ile Bahçelıevler "de ücretsiz göz sağlığı hizmetine başladı. Bahçelievler Belediye Başkam Saffet Bulut, göz sağlığı konusunda muayene olmak isteyenlerin, belediye başkanlığı sağlık müdürlüğünden alacaklan ücretsiz kartlanyla muayene olabileceklerini belirttı. Kas Hastalıkları Konferansı • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Kas Hastalıklan Derneği tarafindan Türkiye'de ilk kez, tüm dünya ülkelerinde var olan bir grup genetik hastalıkla ilgili uluslararası bir konferans düzenleniyor. 5 eylülde başlayacak olan ve Nöromüsküler hastalıklar (kas hastalıkları) olarak adlandınlan hastalıklarla ilgili düzenlenen toplantının açılış konuşmasını, Cumhurbaşkanı Demirel yapacak. 1 Eylül 1939'da Nazi Almanyası tanklan 2. Dünya Savaşı'nı başlattı. İnsanlık, savaşm bedelini çok ağır ödedi Barış artık yeşersin Çocuklann silahlann gölgesinde büyümemeleri tüm banşseverlerin ortak dileği. Haber Merkezi - Dünya Banş Günü tüm dün- yada olduğu gibi bugün Türkiye'de de çeşitli et- kinliklerle kutlanıyor. DSP Genel Başkam ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, "1 Eyfiil Dünya Banş Günü" ne- deniyle yayımladığı mesajda, iç ve dış banşın bütünlüğünü "Yurtta Banş Cihanda Banş" sö- züyle vurgulayan Atatürk'ün çağuı en büyük ba- nş miman olduğunu belirtti. Atatürk'ün, Türk Kurtuluş Savaşı'nm ardm- dan dünyanın en kanşık ve huzursuz bölgeleri olan Balkanlar ve Ortadoğu'da banşçı ilişkiler ağı oluşturduğunu, yıllar süren bir savaşın acı- lannı dindirerek Yunanistan'la bile yakın dost- luk ve işbirliği kurduğunu vurgulayan Ecevit, "Ça- ğımızın en büyük komutanı olan Atatürk, aynı zamanda çağımızın en büyük banş mimandır" dedi. Atatürk'ün "Yurtta Banş Cihanda Banş" öz- deyişiyle iç ve dış banşın bütünlüğünü vurgu- ladığını belirten Ecevit. "DünyaBanşGünü'nü kutlarken, Atatürk'ün banşa ve banş kültüni- ne bu katlalannı anma>ı görev bilrvonım. Bu- gün de Türkiye, Atatürk'ten aldığı esinle, bölge ve dünya banşı için uğraş vermektedir" görüşünü dile getirdi. Demokrasi ve Banş Partisi'nden ya- pılan açıklamada da Türkiye'de yaşayan herkesin kalıcı bir banşa gereksinim duy- duğuna dikkat çekildi. Kıbnslı Türk ve Rumlardan oluşan toplam 58 örgüt de 1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle ortak bir bildiri yayım- layarak "geçmişin acı tecrübelerinin ba- nş için kullanılması" dileğınde bulundu- lar Ankara 1 Eylül Dünya Banş Günü etkinlikle- ri çerçevesinde Mamak Belediyesi'nce, bugün saat 16.00'da Mamak Belediyesi Erkan Yücel Sahnesi'nde, "Dünyada ve Türkiye'de Banş" konulu slayt gösteri- si, saat 17.00'de de "Demokrasi ve Ba- nş" konulu panel gerçekleştirilecek. Ga- zetecı Şükran Soner'in yöneteceği pane- le. Alman Yeşıller Partisi Millervekili Cem Özdemir, gazeteciler Oral Çalış- lar, Erbil Tuşalp ve Ali Sirmen. konuş- macı olarak katılacak. Panelin ardından düzenlenecek kokteylle. insan haklan sa\ r unucusu avukat Eşber Yagmurdere- li'ye Mamak 1. Banş Ödülü verilecek. Türk Diş Hekimlen Birliği, Türk Ec- zacılan Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bir- liği. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yemınlı Mali Müşavirler Odalan Birliği ile Türk Veteriner He- kimler Birliği, 1 Eylül Dünya Banş Gü- • Bülent Ecevit "1 Eylül Dünya Banş Günü" nedeniyle yayımladığı mesajda, iç ve dış banşın bütünlüğünü "Yurtta banş cihanda banş" sözüyle vurgulayan Atatürk'ün, çağın en büyük banş miman olduğunu belirtti. nü ile ilgili ortak bir basın açıklaması yapacak- lar. Çok sayıda sıvil toplum örgütü, sendikacı ve siyasi parti temsilcisi, Güven Park'ta bulunan Gü- venlik Anıtı önünde bir araya gelerek banş is- temlerini dile getirecekler. İstanbul Dünya Banş Günü bugün Istanbul'da da çe- şitli etkinliklerle kutlanacak. CHP'nin Fener- bahçe Stadı'nda düzenleyeceği şölene tüm yurt- taşlar davet ediliriken banş şölenine CHP Ge- nel Başkam Deniz Baykal'ın da katılacağı bil- dirildi. CHP istanbul 11 Başkam Mehmet AH Ozpolat dün yaptığı yazılı açıklamada ülkemi- zin ve dünyanın banşa acilen ihtiyacı olduğunu e-posta : tan (S prizma.net. tr belirterek böyle bir dönemde atılacak her adı- mın büyük önem taşıdığını belirtti. Özpolat, "Yurtta sulh cihanda sulh" diyen Mustafa Ke- mal Atatürk'ün CHP'nin üyeleri olarak banşın uzak birdüş olmaktan çıkmasını istediklerini kay- detti. Fenerbahçe Stadı'nda bu akşam saat 19.00'da düzenlenecek şölene tüm banşsever- leri çağıran Özpolat. geceye katılacak sanatçı ve gruplar arasında Bulutsuzluk Özlemi, Çelik, Mahsun KırmızıgüL Songül Karh, Murat Göğe- bakan, Ercan Aydın ve Kubat'ın bulunduğunu bildirdi. Banş Partisi Pendık Ilçe Gençlik Kolu da Rahmanlar'daki Serenat Düğün Salonu'nda banş şöleni gerçekleştirecek. İnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesi de bu- gün saat 13.00'te Kadıköy'de. 14.00"te Tak- sim'de. 15.00'te de Bakırköy Meydanf nda ba- nş özel sayısını dağıtacak. Beykoz Banş Giri- şimi ise bugün saat 19.00'da Paşabahçe'de Ba- nş Treni'yle ilgili bir açıklama yapacak. Ege Dünya Banş Günü'nde, Kardak Kayalıklan ve Didım'de düzenlenen etkinlikler, Türk-Yunan dostluğuna katkıda bulunacak. Bodrum Gönüllüleri'nin öncülük ettiği etkinlik- lerde bir çift. Kardak Kayalıklan yakı- nında denizde evlendirilecek. Dünya Banş Günü olarak kabul edi- len 1 Eylül, gerçekte milyonlarca insa- nın öldüğü, milyonlarca insanın yaralan- dığı, evsiz ve kimsesiz kaldığı büyük bir dünya savaşının başlangıç günü. 1 Ey- lül 1939'da Nazi Almanyası tanklan Po- lonya sınınnı geçerek 2. Dünya Savaşı'nı başlattı. İnsanlık. savaşın bedelini çok ağır ödedi. 1939 yılında başlayan ve 5 yıl süren savaşta, kımi tarihçilere göre 60 milyon insan. Hitler'in hayalleri uğ- nına öldü. Dünya halklannın böylesıne büyük acılar yaşamaması için 1 Eylül, 1950 yılında Dünya Banş Günü ilan edildi. Beraatkaran 14 Temmuz 1950"de Türkiye'de de başkanlığını BehiceBoran. genel sekre- terliğini Adnan Cemgil'in yaptığı Tür- kiye Banşseverler Cemiyeti kuruldu. Türkiye'nin Kore'ye asker gönderme- sine karşı çıktığı için cemiyet yönetici- leri tutuklandı. cemiyet kurulduğu yıl ka- patıldı. 8 Nisan 1977de Mahmut Dikerdem başkanlığında kurulan Banş Derneği yöneticileri. 12 Eylül dömeminde tu- tuklanarak yargılandılar. Daha sonra TCY'deki 141 ve 142. maddeler kal- dınldığı için Askeri Yargıtay. beraat karan verdi. Reha Isvan neden banş savunucusu olduğunu anlattı 'Barış için el ele vermeliyiz' • Reha İsvan, "Karşımızdakini düşman gözüyle görmemeliyiz. Babamın etkisidir diye düşünüyorum. Ben kendimi bildim bileli hep tarafım, ama karşımdakileri hiç düşman görmedim" diyor. ALİER Reha tsvan, emeklilik planlan yaptığı bir dö- nemde, ülkede banşı egemen kılmayı düşle- yen Banş Derneği'nin kuruculan arasında yer aldı. Ne var ki. üç yıl sonra gelecek askeri dar- benin hedefleri arasın- da "banş" da vardı; ls- \an. altmış yaşında dar- benin zindanlanyla ta- nıştı. Toplam üç yıl iki ay süren tutukluluğu sı- rasında sergıledigi ce- sur ve ödünsüz aydın tavnyla. sıradan bir ba- nş savunucusu olmak- tan çıkıp, 12 Eylül faşiz- mine karşı verilen mü- cadelenın simgelerin- den biri oldu. Isvan'la Dünya Banş Haftası ne- deniyle yaptığımız bu söyleşi yayım- landığında, o, Ege'nin bir yerinde banşı anlatıyor olacak. - Sizi banş savunucusu yapan ko- şuUar var mı? - Evet. Babam farklı askerdi ve çok küçük yaşta söylediği bir sözü, be- nim banşa dört elle sanlmamın te- mel nedeni olduğunu söyleyebilirim. Beş yaşındaydım. Gemiyle Izmir'den dönüyorduk. Yakınımızdan bir ge- mi geçiyordu. Bayrağı farklıydı. 'Kimin bayrağı' diye sordum. Yu- nanistan'ın deyince. 'düşman ge- misi, düşman gemisi' diye zıplaya- rak bağırmışım. Babam çömeldı önüme, iki omuzumdan tuttu 'Mil- letler birbirine düşman değildir lo- zım. Yöneticileri düşman olabüir- ler" dedi. Babam öyle bir askerdi. Asker kızı Reha İsvan. Emekli Korgeneral Mehmet Kemal Doğan'ın kızı. Kemal Doğan, Atatürk'le birlikte Samsun'a çıkan 13 kişiden biri.İsmet İnönü tarafindan Atatürk'e tav- siye edilmiş. Birinci Dün\a Savaşı'nda İngilizlere karşı birlikte savaştığı Süleyman Askeri, yanında şe- hit düşmüş. Doğan. gerici ayaklanmayı bastırmak üzere İstanbul'a yürüyen harekât ordusunda da top- çu yüzbaşı olarak görev yapmış. Asker kızı Reha İs- van, "barrça dört elle sanlmamın temel nedeni" de- diği babasını özetle şöyle anlatıyor: "Harekât Ordu- su Karaköy'den geçerken erlerden birinin uvııkladı- ğını görünce,arkadan gelen top arabasımn amna düş- mesin diye tokatlamış. Askerlik \aşarm boyunca atü- ğı tek tokatuı bu olduğunu Karaköv 'den her geçişimiz- de bize övünerek anlaûrdı." - Banş Denıeği hangi ihtiyaçtan. nasıl ve hangi koşullarda kuruldu? - Bugünkü ihtiyaçlardan diyebi- lirim. O zaman da sağcılar solcular vardı. Her iki taraftan üç beş kişi ölü- yordu her gün. Tam banşa sanlma- nın zamanıydı. Başkanımız emek- li büyükelçi Mahmut Dikerdem'di. Diğer arkadaşlanmız profesör, ga- zeteci, sanatçıydılar. Hepsi çok ay- dın ve banşsever insanlardı. Ama Sov^et yanlısı diyerek içeri attılar he- pimizi. Bunun komik bir yanmı an- latayım: Önce bize Sovyet yanlısı dediler, daha sonra Sovyetlerden vazgeçti- ler, 'Deli Petro'nun v'asiyetini yeri- ne getiriyorlar' diye suçladılar. Biz de mahkemede 'Karar verin artık, saltanatdöneminin adamlan rruvız, yoksa sosyalist dönemin mi?" diye sormuştuk. - Banş Derneği'nin 12 Ey- lül darbesine kadar üç vü- uk bir çalışmadönemi oldu. O dönemde neler yaptınız da uzun yıllar hapiste kal- dmız? - İşte kongreler, bildiriler falan. Ali Sirmen gazete- ciydi. bir başka arkadaşı- mız şair. Ataol Behramoğ- lu... Gazeteci yazılarıyia, şair şiirleriyle, sanatçı sana- tı ile banş duygusunu işle- meye çalıstı. Ama tabii suç- lamalar farklıydı. Mesela benim için Berİin'de komü- nist parti toplantısına katıl- mış dediler. Hayatımda Ber- lin'e gitmedim. Suçlama- mn yapıldığı tarihte Milli Eğitim müdür yardımcısıy- dım. Çok çalışıyordum ve günde 700- 800 evrak im- zalıyordum. İşte bu evrak- lann fotokopisirıi el altından zar zor aldım da, öyle sıy- nldım Berlin suçlamasın- dan. - Banştreni,terörtreni di- ye suçlanıyor. Siz nasıl ba- kıyorsunuz? - Banş haftası kapsamın- da ben de Ege'de çeşitli mer- kezlerde konuşacağım. Bu treni kimlerin organize et- tiğini doğrusu bilmiyorum. Ancak şurası kesin ki, dev- let banş sözcüğüne hep kuş- kuyla baktı. - Cezaevinden çıkbktan sonra da- ha etkili bir barış organizasyonu kurmayı düşündünüz mü? - Biliyorsunuz Banş Derneği ka- patılmadı. Çıktıktan sonra bazı ar- kadaşlarla devam edelim diye uğraş- tım. Ama birkaç arkadaş dışında destek veren olmadı. Bence tarihi bir fırsatı kaçırdık. Çok farklı düşünen çevTelerden destek alabilirdik. - Bugün banş için neler yapılma- hsizce? - Banş için el ele vermeden banş gelmez. Karşımızdakini düşman gö- züyle görmemeliyiz. Babamın etki- sidir diye düşünüyorum.Ben ken- dimi bildim bileli hep tarafım ama karşımdakileri hiç düşman gör- medim. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN O Günden, Bu GüneL nEylül 1922/BüyükTaarruz'un 7. günü. Anka- Rest mi, yoksa 'destek' mi?.. ra'daçıkan 'Hâkimiyet-iMilliyede,sekizsü-ç tuna manşet: "Düşman ordusunun mühim kuv- vetleri, tabii çekilme hatlanndan tamamen tec- rit edilmiş ve Murat Dağlan'na atılmıştın süva- rilerimizin kılıçlan altında emekleyerek, kendi- lerini Uşak/Gedos şosesine atmaya çalışmak- ^tadır!" Aynı gün, M. Şevki Yazman'ın not defterinden: "...uzakta uzun duman sütunlan, yollann kena- nnda harap olmuş köyler, insan ve hayvan ce- serJeri; geride kalan ve esir olan bitkin Yunan erleri. Uşak yanıyor ve alevleri bize kadar ge- Iryor. Neyazık!" 'Hâkimiyet-iMillıye'mn notu: "ln- gilizler, Yunan vahşetini ilgisizce seyrediyor. Bu cinayetlerin hesabı elbette sorulacaktır." Aynı gün, başkumandan Mustafa Kemal Pa- şa'nın orduya bildirisi ("Ordular, ilk hedetlniz Ak- deniz'dir, ileri!") Kazın ayağı öyle mi?.. 1Eylül 1997, önümde bir gazete, cafcaflı bir ha- ber: 'Batı'ya rest çektik!'; resti çeken, Dışişleri Bakanı Ismail Cem, nrüktesebatı düşünülünce sanılıyor ki Türkiye, 'Sistem'in onu nasıl oyalayıp küçük düşürdüğünü, nihayet anlamıştır; 'tam ba- ğımsız' dış politikaya yöneliyor; kazın ayağı elbet- te öyledeğü, fakat'pazarlaması'öyle! Aslında An- kara, Avrupa Biriiği'nin savsaklamasına karşı, te- razinin öteki kefesine ABD'yi koyacağını açıklıyor; hem de nasıl, 'Bakanlığın, ABD ile 'Serbest Ti- caret Anlaşması'nın olabilirliği üzerinde, ciddi şekilde çalıştığını' belirterek! (Hürriyet, 16 Ağus- tos1997) Oldum olası yazmışımdır; liberalizmin iç diyalek- . tiği onun egemen ortamında, 'küreselleşme'yeöe- ğil, 'kutuplaşma'yayolaçar; kanıtı, ortada: Soğuk Savaş'ın galipleri -ki garip bir şekilde, 'Sıcak Sa- vaş'ın mağluplarıdır- Almanya (AB) ve Japonya (Uzakdoğu Kaplanı), hanidir ABD'ye kafa tutu- yor! O halde Ankara'nın 'resti' neyi ifade eder. 'Küreselleşme' gönüllüsü geçinmesine rağmen, Avrupa'ya karşı Amerika'yı seçebileceğini belir- terek 'Mi' kutuplaşmanın somırt bir gerçek oldu- ğuna, inandığını mı? Evet, onu! 'özelleştirme' ge- zegeni küçültüp 'küreselleştihyor' ise, AB ile ABD çoktan aynı potanın içinde erimiş olmayacak mıy- dı? Demek olmuyormuş! Neden? Liberal kapita- lizmin çıkar çelişkileri, bunları birbirine düşürüyor da, ondan! ABD ile AB, 'Uzakdoğu kaplanı' Ja- ponya her ikisiyle kıyasıyaçatışıyor, 'kutuplaşma' net ve açık! Ismail Cem neyapıyor? Çektıği 'rest' ile Batı'ya kafa mı tutuyor? Yok canım, Avrupa Birliği'ne 'sa- hip değiştirebileceğimizi' söyleyerek sözde göz- dağı veriyor; böylece, 'küreselleşme' masalı da gümbürdüyor. Yerinde olsam, bir daha 'küreselleş- me' lafını ağzıma almam! Gelelim ABD ile 'Serbest TıcaretAnlaşmasf'nal 1989 nihayetı, Turgut Özal VVashington Bü- yükelçisi'netalimat vermiş: "1/ Başkan Bush'dan randevu isteyelim: 2/ ABD'ye 'serbest ticaret anlaşması' önerelim!" İlk öneri kabul edilmiştir, Bush'la Özal buluşuriar; ikincisini büyükelçi zama- nın ABD Dışişleri Bakanı James Baker'a: "Güm- rük duvaıiannı kaldıralım!" diye iletince, tasvip görmez: VVashington öneriyi Avrupa'ya 'tepki' olarak değerlendirmiştir; esasen 'Türk Hariciyesi de, öneriye sıcak bakmıyormuş', çünkü 'kendini AB'ye daha yakın hissediyormuş! (Milliyet, 18 Ağustos1997) O günden bugüne köprülerin altından ne sular akmış olmalı ki, 'laik ve iierici' Yıtmaz hükümeti onayianır onaylanmaz; ABD Kongresi'nin nüfuzlu senatörlerinden Phil Graham, şıp diye Ankara'ya damlamış; önce, 'ABD'nin Türkiye'ye Avrupa'dan daha yakın olduğunu' ima ediyor, arkasından 'bir an önce bir serbest ticaret anlaşması imzala- malıyız' diyor. (Hürriyet, 17 Ağustos 1997) Bak bak bak! Meğerse gönüller ne kadar bir imiş! Da- ha dagüzeli, 'laik ve iierici' yen\ koalisyonun, 'Ame- rikancılığı müsellem' Özal'ın önerisine sahip çıkı- vermesi! Böylece, Avrupa Birliği'ne karşı, Rusya ve Türkiye'yi 'kullanarak' bir 'kuşatma' stratejisi uygulamaya çalışan VVashington, 'uysal' bir müt- tefik buluyor. Demokratik 'sol', 'laik' ve 'iierici' Dışişleri Baka- nı'mızın 'çektiği rest' hakikatte bu 'desteğin' ifa- desi! Zaten lideri Ecevit ne demiş, "...ABD, Tür- kiye'ye Avrupa'dan daha anlayışlı davranryor!" İşte o kadar: Sen sağ, ben selamet! Aslında kime benziyorlar?.. Sadrazam Mahmud Nedim Paşa'nın adı, hal- kın arasında 'Nedimof'du. bilirsinız; 'mumaileyh' çünkü, Rusya'nın davuluna oynardı. Tanzimat sadrazamlarının -hassaten Fuat Paşa'nın 'Ingiliz- ciliği' meşhurdur; ömrü handiyse sadrazamlıkla geçmiş Sait Paşa'ya, halkın 'Ingiliz' Sait Paşa dediği de unutulmamıştır; Enver Paşa'nın 'Alman- cılığını' ne siz sorun, ne ben söyleyeyim: Devleti, herkesten habersiz Almanya lehine savaşa so- kan odur. Yakın tarihimizde, 'tam bağımsız' tek lider, Ga- zi Mustafa Kemal Paşa'dır; onun içindir ki, Yu- nan'ı 'beş günde perişan eden' TBMM orduları- na, Akdeniz'i ilk hedef gösterdiği günün yıldönü- münde; 'Atatürkçü, laik ve iierici' liderlerimizin, 'rest çekmeyi', 'düvel-i muazzama'run birinden ötekine dönmek gibi anlaması, insanı hasta edi- yor. Allah aşkınıza, elinizi kalbinize koyup da söy- leyiniz: Gazi Mustafa Kemal'e mi benziyorlar, yoksa -o her biri bir 'ecnebi devletin gölgesin- deki'- Tanzimat sadrazamlarına mı? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgryay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear