29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 1997 PAZARTESİ OLAY1AR VE GORUŞLER 8 Yıla Gölge Düştü ^ M U S T A F A G A Z A L C I EgitDer Gen. Bşk. ( IIP PM Üyesi ocuklarımızın, daha uzun, daha çağdaş eğitim alması için yıllardır özlemle beklediğimiz 8 Yıllık Kesintisiz Zorunlu Eğıtım Yasası sonundaTBMM'den çıktı. Başından beri bu konuda çahşan, yasanın çıkmasında emeği geçen tüm kişi ve kuruluşları, Meclis'tc olumlu oy veren mi 1 letveki 1 lertni kutlarız. Bu büyük ve tarihsel atılımın önemi, yararı gelecck günlerdc daha iyi anlaşılacak. Eğer içerigi dcbaşarılırsa 8 yıllık çağdaş eğitimden geçen çocuklarımı/., kendilerine ve topluma daha yararlı olacaktır. Eğitimdeıtpayını daha çok alan yetişkinler, daha iyi üretim yapacaklar, haklarına daha çok sahip çıkacaklar, demokrasi daha iyi işleyecektir. "Din elden gidiyor, istemczük" diye bağıranlar, onları yönlendirenler halkın desteğini alamadıkları içın bir süre sonra susaeaklardır. Yönlendirenlcrin asıl kaygısı, çağdaş eğitımdengeçmişbilinçli insanlar üzerinde egemenlik kuramanıaktır. Toplumun eoşkusuıuı, desteğini yitirmeden 8 yıllık zorunlu egitimin gereği yapılmalı, zaman geçirmeden yasanın içi doldurulmalıdır. Milli Kğitim Bakanlığı'na (MKH) vc yetkililere bu konuda önerilerimizi bir başka yazıya bırakarak asıl konuya geçelim: Kuran kurslanyla örtülü5+3 Birçok yurttaş gibi 8 yıllık kesintisiz zorunlu egitimin yasalaşmasından, yurt çapında bu yıl uygulanmasından en çok mutluluk duyanlardanız. Ancak Kuran Kursları Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklc yasanın gölgelendıği kanısındayız. Hükümet, 20 Ağustos 1997 tarih, 23086 sayılı Resmı Gazete'de yayımlanan Kuran Kursları Yönetmelıği'nde yaptığı dcği^iklikle Meclis iradcsinin yasalaştırmadıgı 4. maddeyi yönetmeliklegeri gctirdi. Bıına görc ılkögrctimin 5. sınıfını bitiren çocuklar, lıafta sonları ve yaz aylarında Diyanet Işleri'nın açtıgı Kuran kurslarında dınscl eğıtiın ulaeaklar Isteğe baglı bile olsa bu durıım. K yıllık yasanın kcsıntısı/lık ilkesini bozmakta, örtülii bir biçimde 5+3 anlayışını gelirmcktcdir. Yapılan bu yönetmelik degisjkligiyle normal okullarda bilimsel, Kuran.kurslarımJa dinscl olmak üzere ikıli bir eğitim yapısı, yine Milli Eğiliın Bakanlığı'na (MF.B) bıığlı ügıetmenlerle Kuran kurslarında Diyanet Işjeri Basjkanlıgı'na (DİB) baglı "müdür", "yönetier, "öğretici1", "gevici öğtvtici" gibı (yönetmelik nıd. 4) Kuran ögretıcısi olmak üzere ikili bıröğretiei kümesi doğmaktadır "Diyancl Işleri Raş.kanlıgVnın 180 bin öğrenei kapasitcli kıırslıırıiHİa her yıl 150 bin öğrenci Kuran dersi alıyor. İllke genelindc 6 biııin üzcrinde binası bulunaıı kııruniıın,7 bin932 kuran öğreticisi bulıınuyor. İstege bağlı din eğitimi vercn kurslarda görev yapan ögrelmenlerin 4 bin 858'i yüksekokul, 3 bin 372'si lise, 364'ü ortaokul, 138'i de ilknkul ve daha alt dü/eyde ögrenim yapınış kişjlcrdcn oluşuyor." (Cumlıuriyet 19.0S.1997). Bunlar resmi Kuran kurslarındaki öğıetici sayısı. Yönettnelik degi^ikliğinden sonra dev bütçesiyle DİB hızla bınalar yupacak. ögrermen, ögrenei sayısını arttıracaktır. Bu yönetnıelik değişikliğiylc ortaya çıkan dıırum anayasaya, yasalara, imzaladığımı/. uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Anayasanın 42. muddcsi. "Öğreninı hakkının kapsaıııı kaıuınla tcsbit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve ögrenim, Atatiirk ilkeleri vc inkılapları doğrultusunda, çağdaş, bilinı vc cğitinı csaslarına göre dcvlctin gözetim ve dcnctiıni altında yapılır. Bu esaslara aykırı cgiıim vc öğretim ycrieri açılaııuu, İletişim dünyasında "hız sınırı" kalkıyor! Bir zamanlar sadece "Alo" demek için kullandığınız telefon hatlarına şimdi neler yüklendiğini bir düşünün... Telefon, faks, bilgisayar, Internet, email... Bu gelişmeler telefon hatlarına yeni işlevler yüldüyor ve sistemler bazen yetersiz kalıyor. Neyse ki, iletişim dünyası artık bugünün müthiş temposuna yaraşan "yiiksek hıza" kavuşuyor. Çözüm yine dünyanın en "hızlı" iletişim kuruluşu A L C A T E L ' d e n ISDN Avantajlarından Bazı Örnekler. • ISDN ile, iletişim sırasında meydana ge/en gürültü ve distorsiyonhr konuşmo kalitesini kesin/ık/e etkı/emez. • ISDN ile, görümülü telefon ve teiekonferans sistemlerinden en venmli biçimde yoror/onobı/ırsiniz. • (SDN ile; telefon yö'nlendırme, sizı arayan numaraların hafızaya alınması, aynı anda birden fazla kişıyle konuşabılme, meşgul telefonlar içın otomatık arama, mesaj gb'nderme gıbı yepyeni olanaklar sağlayabilırsınız. • ISDN, bilgisayar verileri göndermekte de olağanüstü bir bız sağlar. Saniyede 64 kBıt'e ulaşan hızı, ıkı Bkanalı da kullanıldığında 128 kBit'e çıkabılır. /SDN ile, 40 sayfalık bir metnın gönderilme siJresı sadece 5 sanıyedır. Alıa ister aynı bınada olsun, ister dünyanın bbür ucunda... Hiç farketmez. • ISDN'ın verı iletiminde sağladığı hız sayesınde, bellı bir merkezdeki verileri kendi bılgısayarınızdaymış gibi kullanabilirsiniz. Crafıkler ve hareketli görüntüler de neredeyse hıç kayba uğramadan ekranınıza gelir. • ...ilkögretim, kız vc crkck hiitün vatandaşlar için zorıınludur vc dcvlcı okullarında parasızdır" demekledir Buradaki "öğrenim hakkının kapsaınr'nın yasayla dü/enlemesi. "eğitim vc öğrenimin çağdaş biliın vc eğitim csaslarıııa'" göre yapılması, "ilkö'ğrvıiıııindevlet okııllarında" bütuıı içinde yapılması anlayışı, gerçekleştirilen yönetmelikle çelişmektedir. Yınc anayasanın 174. maddesinde korumaya aldığı 3 Mart 1924 tarih, 340 sayılı Tevhidi Tcdrisat (Öğrcnim Birliği) Yasası'nin birinci maddesindeki, Türkiye'deki bütiin eğitim kurumlannın MEB'e bağlanacağı görüşüne de aykırıdır. 5.1.1961 tarihli 222 sayılı İlkögretim ve Eğitim Kanunu'nun 2. maddesi "llköğreıinı ilköğrenim kurumlarında verilir" hükmü, 6. sınıtta ıstcğc baglı da olsa ilköğretimi bölerek kimi çoeukların baijka bir kurumda eğitim almasıyla çclişmektedir. Yine ilkögretim sırasında Kuran kurslarında verilecek "dinegitiminin" 1973 yılında kabul edilen Milli Eğitim Temel Kanunu'nun (MIİ'I'K) 2., 12. ve 13. maddelerinde belirtilen özgür, laik, bilimsel olarak kişiyi yetiştirmc anlayışına uymamaktadır. METK 2. maddesi: "Türk Milli Eğitiminin gcııcl amacı, 'l'iirk millctinin bütiin l'crtlcrini, bcdcıı, zihin, ahlak, ruh vc duygu hakımlarındaıı dengcli vc sağlıklı sckildc gclişmiş, hir kişiliğc vc karaktcrc, hür I vebiüıııscldüşünmegücünc, gcniş hir dünya görü^üne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik vc tcscbhüsc dcğer vcrcn, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı vc verimli kişilcr olarak yetiştirınek..." 12. maddesi: "l'iirk ' Milli Eğitimindc laiklik esastır. l)in kültürü vc ahlak öğrctimi ilkokul vc ortaokullar ile lise vc dcngi okuılarda okutulan /.oruıılu dcrsler arasında ycr alır." 13. maddesinde, "Her dcreee ve türdeki dcrs programları vc eğitim ınctotlanyla dcrs araç vc gcrcçleri, bilimscl ve tcknolojik esasiara vc ycniliklere, , ' çev rc ve ülkc ihtiyaçlaruıa j • göre sürckli olarak gelişti" rilir" denmektedir. Iç hukukumuzu bagla• yan, imzaladıgımız uluslararası sözleşmelcr, özelliklc İnsan llakları Evrensel Bildirgesi'nin 26., (,'ocuk Hakları Sözlcşmesi'nin 28. ve 29. maddelerindeki eğitimi düzenleycn ilkclcr, bu uygulamayla çelişmektedir. CUMHURIYETTEN OKURLARA ORHAN ERÎNÇ "Demokrasi" Değil "Bilmesinlencilik" ] TÜRK TELEKOMun santrallarına uygulanacak bu teknoloji ile iletişim alanında en çok ihtiyacınız olan şeye, "hız"a kavuşuyorsunuz. I S D N sistemini mutlaka %v:,,.m i :! mceleyin. Onsuz yapamayacağınızı anlayadaksınız. geliyor. Sonuç: Kimi çoeukların cumartesı, pazar günleri arkadaijları dinlenir ya da ödev hazırlarken, isteğe bağlı olarak bile olsa Kuran kurslanna gitmesi, çocuklar arasında ikilik yarataeaktır. Yazıyı, I.Hakkı Tonguç'un, 1960 yılında anayasa ve yasalara koııulması için ilköğretimle ilgılı yazdığı yazıdan bir alıntıyla bitirelim: "Zorunlu öğrcnim çağındaki çcK'uklar dcvlct okullarından başka okul vc dersanclcrc devam edcmczlcr." (abeee s: 130. P.Tiirkoğlıı) BOYABATSULH IIUKl K HÂKİMLİĞI'NDEN DosyaNo: 1997/163 Davaeı Hüseyın Karaoglu tarafından Sinop ilı Boyabat ılçesi (îökderc tnahallesi Poyra7 Sokak K. sh. 212, pat'ta43, ada 224, parsel 4"te tapuya kayıtlı bahçeli, ah^ap, iki kallı evdekı ortaklığın giderilmesı davasında dava koıııısu evııı lualiklennden Osman kızı Nadire'ye ((,'ataloğlu) dava dilckçesı ve duruşmu giinü teblıg olunamamış, zabıta marıfctıyle yaptınlan araştırmada davalının tcblıgata sarih açık adresı tespıt olıınmadığından ilanen lebligedilmcsınc karar verilmiı> olup davalının duruşma giinü olan 25.09.1997 günüsaat 09.00'da mahkememizdc bız/at hazır bulunması ya da kcndısini bir vekıllc temsil ettirmesi, duruşmaya gelnıedigi ya da kendisini bir vekille temsil ettirıııedigi taktırde davanın yokluğunda devam olunaeağı ilanen teblig olunur. Basın: 38278 ISDN (Integrated Services Digital Network), sesleri, bilgisayar verilerini ve görüntüleri, tek bir hat üzerinden, en hızlı ve en kaliteli biçimde iletmek üzere yaratıldı. Çok farklı terminallerde çalışabilen ISDN, her santralın kendi kapasitesini olağanüstü artırıyor. Ayrıca, sadece işyerlerinde değil, evlerde de, telefonu, faksı, bilgisayarı bir arada kullananların hayatını kolaylaştırıyor! Tek bir telefon hattının sonuna eklenen birer numarayla, aynı anda birçok işlem yapılabiliyor. I S D N , bankacılıktan medya kuruluşlarına, reklamcılıktan tujrizme, araştırma şirketlerinden sağlık kuruluşlarına, iletişimin önemli olduğu her sektör için vazgeçilmez olacak. Çünkü bu sistemle, iletişim çok ama çok hızlanıyor. En acil bilgiler yerine tam zamanında ulaşıyor, telekonferanslarla, dünyanın dört bir yanındaki insanlar toplantı yapabiliyor... Belgeler, fotoğraflar, hareketli görüntüler anında paylaşılıyor. Türkiye'de demokrasi teriminin yaşama geçirilmesi, konusunda izlenen tutarsızlıgı, geçen hafta yasa maddeleri ile gerekçeleri arasındaki çarpıtmalardan örnek; lerle aktarmıştım. Türkiye'yi yönetenler ve yönetmeye istekli olanlar buna "demokrasi" diyorlardı ama.. değildi. Öyleyse bir tanımı olmalıydı. Sonunda başka bir konuyu irdelerken elime aldığım Orhan Hançerlioğlu'nun Felsefe Sözlüğü'nde rastladım. Hançerlioğlu söylemesi zor kimi Almanca sözcükler gibi bir terim önermişti: Bilmesinlercilik. Bu terim de demokrasi karşılığı olarak önerilen "Elerki" gibi tutulmadığı için sözlükte kalmıştı. Şimdi sözlügün 44'üncü sayfasından okuyalım: "BİLMESİNLERCİLİK (Os. Zulmeti cehli iltizam, Cehâlet taraftarlığı; Fr. Obscurantisme, Al. Obscurantismus, Ing. Obscurantism, It. Obscurantismo). 6e///s/ ' , nıflann belli bilgileri bilmemelerı gerektiğini savunan sıyasa... Bilmesinlercilik terimi, ilkin 1789FransızDev ' hmi'nden yayılan düşüncelere karşı koyanlan adlandırmıştır. Birçok ülkede konulan kitap ve bilgi yasakları bu siyasanın ürünüdür. Bu siyasa kimi yerlerde de beyin yıkama yöntemiyle sürdürülür. Sömürü, ancak, sömürülenlerin niçin sömürüldüklerini bilmemeleriyle olanaklıdır. Bk. Bilgi, Tarihsel Özdekçilik." Ülkemizdeki uygulama sözlükte belirtildiği gibi ama politikacı ve bürokratlarımızın bilimsel açıdan değerlendirilmesi ile nedenlerin, niçinlerin araştırılması uzmanların yetkısinde. Ama, medyamızdaki "bilmesinlercileri" eleştirmeye, aynı meslekten biri olarak hakkım var sanıyorum. Çeşitli çıkar ilişkilerinin yönlendirmesi ile pek çok konunun medya okurları ya da izleyicileri tarafından bilinmediğini biliyoruz. Işte size çok yakın günlerden iki örnek. Birinci Futbol Ligi karşılaşmalarının televizyonlardan naklen yayını için BİMAŞ kanalları ile CINE5 arasında başlayan ve hakarete varan suçlamalarla sürdürülan kampanya henüz sona ermedi. Bir kanal ve yandaşı gazetelehnden öğrendiklerimizle diğer kanal ve yandaşı gazetelerden öğrendiklerimiz birbırinin 180 derece tersi oluyor. Her grup işine gelen ya da gelmediği için çarpıttığı biçimde yayın yapma hakkını kendinde görüyor. Herkesin her şeyi bilmesinin yanlış olduğunu savunan politikanın medyaya yansıması da işte böyle oluyor. Ikinci örnek ise çok satışlı iki gazetenin, az satışlı iki gazetesini aralarında paylaştırarak yasak olmasına karşın yeniden beyaz ve elektronik eşya promosyonuna başlaması. Yürürlükteki yasa ile tebliğlere göre Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin kendi adlarına böylesine bir kampanya düzenlemeleri yasak. Ama pek çok gazetecinin olmadığını ileri sürdüğü tekelleşme burada hemen devreye giriyor ve az satışlı gazetelerde "Hini hacette kullanılmak üzere" başlatıldığı anlaşılan promosyonlar ana gazetelerin içine alınıveriyor. Beni, uygulamanın hem yasal hem de mesleki yönü ilgilendiriyor. Çünkü vatandaş olarak, varsa yaş^rjirV'j boşluğundan yararlanmak, haksıi rekabete yol açrriak' ve Hazine'ye ödenmesi gerekeri'KDV'nin durumu g i J bi Bay Erez'in, Bay Temizel'in, Bay AyaydıtVıh yetkflerine giren konularda ne yapacaklarını merak ediyorum. Gazeteci olarak merakım ise şu: Bu uygulamayı kendileri için geçerli görenler bundan sonra, iktidarın partizanca atamalar yaptığmı, Bayan Çiller'in ihale zarflarını konutta açtığı içın suçlu olduğunu, kimi kamu kurum ve kuruluşlarında yolsuzluk ve usulsüzlükten geçilmediğini nasıl ve hangi hakla okurlarına aktaracaklar? . ; • Libya'nın Çeçenistan'a yardım etmek amacıyla RP aracılığıyla gönderdığı 10 milyon doların kaybolması ve RP'nin Dubai'de servet bağlantısı olduğu iddialarına yönelik olarak Ankara DGM Başsavcıhğı ve MlT'in başlattığı soruşturmayı Esra Yener ve Alper Ballı okuyucularımıza duyurdu. • Çalışanlann yüzlerce trilyonluk birikiminden oluşan zorunlu tasarrufun gelir ortaklığı senetleri ve KİT kâğıtlarında tutulan bölümü için gereken Yüksek Planlama Kurulu kararının çıkmaması nedeniyle ocak ayından sonra emekli olaniarın düşük faiz geliri alacaklarını Faruk Ataay haberleştirdi. • 8 yıllık kesintisiz eğitim doğrultusunda İlkögretim Kurumları Yönetmelıği'nde yapılacak değişiklikle, ilkögretim öğrencilerine disiplin cezasının yanı sıra maddi ve manevi ceza da verilemeyeceğini Emine Kaplan yazdı. Ankara Purşaklar'daki Kuran kursunda genç kızlara "ıç çamaşırı giymek, pencereye çıkmak, cinsellik üzennekonuşmak"gibiyasaklargetirildiği vedini bilgi yerine, cennette Tarkan'la ya da onun kılığına giren melekle sevişebileceğının anlatıldığını Hazal Ateş Çakır duyurdu. • Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde Petkim'den sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yapan ve bu dönemde Petkim'de şeriatçı kadrolaşmayı gerçekleştiren Vehbi Dinçerler'in Petkim Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atanmasının ardından yaşanan gelişmeleri MerihAk haberleştirdi. • ÇED Yönetmeliği'nin kapsamının daraltıldığını ve değişikliğin ülkemizın çeşitli yasalar ile koruma altına alınan doğal, kültürel ve tarihı değerleriyle yörelerinin yok olmasına yol açabilecek çok cıddı sonuçlar doğurabileceğini Asuman Abacıoğlu duyurdu. Emeklılık yaşını yukseltmeye hazırlanan hükümetin Ekonomik ve Sosyal Konsey'e sunduğu raporda; SSK'den maaş alan emeklilerin ortalama ömürlerinin 6263 yaş arasında değiştiğini AN Er haberleştirdi. • .. 5 kişinin yaşımını yitirdiği Ümraniye olaylarında soruşturmayı yürüten Usküdar Cumhuriyet Savcılığı'nın 234 polis ve jandarma hakkında yüruttüğü soruşturmada takipsizlik kararı vermesini Hülya Topcu haberleştirdi. Cep telefonlarının hava taşımacılığında kesin tehlike yarattığı bilinmesine ve birçok kez yapılan uyarılara rağmen yolculardan bazılarının uçak tuvaletlerinde cep telefonuyla konuştuğu ve bu nedenle THY'nin iki uçağının tehlike atlattığı haberini Özkan Güven yazdı. • Güven, Istanbul Boğazı ve Marmara Denizi'nde taşımacılık yapan ve Şehir Hatları Işletmesi'nden daha ucuz olduğu için yurrtaşların tercih ettiği yaklaşık 300 deniz motorunun 4 yıldır denetlenmediğini de habarleştirdi. Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla. • Sizi, 14 EylUI 1997 tarihleri arasında TÜYAP Bilişim '97 Beylikdüzü ve Princess Otel Maslak'ta sergilenecek ISDN teknolojisiyle tanışmaya davet ediyoruz. • A L C A T SPO»" Th ^ ALCATEL rtlETAJ TELEKOMÜNİKASYON ENDÜSTRİTİCARET A.$. ompany Istanbul: Alctlirk Codd.si 1. Eıını.hir 81260 Yuhorı DudulluUtanbul Tıl: 10216) 420 75 00 ( l i Hat) T.l.fokı: (0216) 420 75 43/44 Ankora: Abdulloh Uvdtl Sokok 20/6 06610 Conk.yaAnk.ro Itl: (0312) 439 23 43 l.lıl.ks: (0312) 439 23 44
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear