Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
Y
PB
A
A
A
A
28
27
29
31
33
33
34
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
Zonguldak Y 25 Antalya 36 Kars
Yurdun kuzey kesim-
lerı parçalı yer yer çok
bulutlu, Marmara'nın
doğusu, Karadenız. Iç
Anadolu'nun kuzeyı
sağanak ve yer yer
gökgurültülü sağanak
yağışlı öteki yerier az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcakiığ
yurdun kuzey kesım-
lerınde bıraz azala-
cak, öteki yerlerde
değişmeyecek.
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
HB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
2b
25
26
25
25
25
27
27
Münıh PB 25 Mılano
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
Y
Y
Y
A
Y
26
26
31
26
26
27
28
32
A 28
AâMM
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahıre
A
A
A
A
A
A
Y
A
24
38
32
37
28
33
27
33
Şam 35
0Açık /
v >
^ Parçalı bulutkj B u | u t L
k
Çok bulutİL ı Yağmurlu Karlı Sulu
*âı ı Gök gürültûtj
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
biyesizliği" temsil ediyorlar.
Takkelilenn okumuşu ileokumamışı arasında kıl
payı fark yok. Islam aydını ile Islam cahilini irtica
hareketlerinde, şeriat ısteyen davranışlarda ayırt
etmek olanaksızlaşıyor.
Aynı tehdidi, aynı korkutmaya dayalı eylemleri
üslup farkı ile yineliyoriar.
• Örneğin, yıllarca Türk ekonomisinin belkemiği
olankurumlarındagörevyapan(ANAP'h)AliCoş-
kun'u elealalım.
8 yıla karşı çıkarken öne sürdüğü görüş şu: "Biz
koalisyonun büyük partisiyiz. Ancak küçük parti-
nin (DSP 'nin) bize empoze ettiği modele sahip çı-
kıyoruz."
Bu mantığa uyarak geciken bir reformu "Küçük
partiden geldi" diye geri mi çevireceğiz?
Partinin yukarı kademelerinden aşağıya doğru
bir tehdit dalgası yayıhyor. Erbakan, dolaylı kış-
kırtmalarda.
Eski yeni müritleri 8 yıl kızgınlığı içinde, ama bi-
linçli olarak kan dökmeyi akla getiren kışkırtıcı söy-
lemlerle halkı sokağa dökmeye çabalıyoriar.
Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın Erba-
kan'ın tetikçısi diye tanımladığı; hıncını, kinini sa-
ğa sola, üstelik kadın gazetecilere küfrederek ya-
tıştırmaya çalışan ibrahim Halil Çelik namındaki
siyaset kabadayısı komisyonda ne diyor:
"Imam-hatipleri kapatırsanız sizi gömmeye do-
zerbile bulamazsınız"
Olumlu sonuç
RP'den bir başka kışkırtıcı Memduh Büyükkı-
lıç, "Imam-hatip ortaokullannın kapatılmasına
yol açacak kanun çıkarsa" diyor ve sonra bir dü-
zeltmeyle örtmeye çalıştığı skandalı şu cümle ile
tamamlıyor: "Toplumda ayaklanma olur".
Eski Adalet Bakanı Kazan Şevket Bey ise, cum-
huriyet savcısına yüklenirken "pişman" olacağını
söylüyor ve.. açıkça tehdit kokan bir bağlantı ya-
parak "Milletizorlamayın" diyor.
RP'ninadlarınısaklıtutan "ilerigidenlerinin"ba-
sında çıkan kısa demeçleri daha açık.
Kimileri "Hoca, göz kırpsa yüzbinlerin yürüyü-
şe geçeceğini" veya "Biz olmasak sokaklan kan
götürür" gibi söylemleri içeriyor.
Bu söylemleri, sözleri ve saldırgan eylemleri alt
alta koyduğumuzda çıkan sonuç ne kadar net:
'Va dediklerimizi yaparsınız ya da kanlı canlı
olaylara razı olursunuz!"
Bu sözleri, söylemleri -âdetleridir- yalanlayabi-
lirler.
Yazılanlaryalan! Pekâ-
lâ. Ama RPgöhel merke-
zinde hazırlanan rapor-
daki kimi ifadelere ne
demeli?
Rapordaki "Zorunlu
eğitimin kesintisiz olma-
sı, iç ve dış hukûk bakı-
mından insan haklannın,
sosyal haklann ve ödev-
lerin ihlaline, 'içhuzurve
banşın bozulmasına' se-
bep olacaktır" cümlesi,
açık seçik bir tehdidi ve
olası sonuçlan akla getir-
mıyor mu?
Tartışmalar bir nokta-
ya geliyor; kesintisiz zo-
runlu eğitimi RR "islam
karşıtı bir hareket" gibı
görecek mi, görmeye-
cek mi?
Şimdi bu sonjya yanıt
bekleniyor.
Bu tehditler, saldırılar
ancak RP ile gönül bağı
kuran marjinal bir kesimi
etkileyebilir.
RP tehditleri ne yaşa-
ma gecebilir, ne yaşama
geçme olanağı bulabilir,
ne de bu tehdıtlerin ba-
şarıya ulaşma şansı ola-
bilir.
•8 yıl sorunu, aslında
çok yararlı bir hizmet da-
ha görüyor:
Maske düşüyor;
RP'nin, irtica kışkırtıcı-
larının, şeriatçıların kara
gözü veyüzü. ne ki, ger-
çek çehresi tüm çıplak-
lığıyla ortaya çıkıyor.
RP kışkırtıcılığı birata-
sözüyle özetlenebilir:
"Birmusibet, bin nasi-
hattan yeğdir."
Başsavcıdan Refah'a sert tepld
• Baştarafı 1. Sayfada
ze bırakıyorum" dedi.
Sürekli yinelenen ikinci suçla-
manın da Basın Yasası'nin 30.
maddesinde yer alan, "Ceza dava-
lannda iddianame duruşmada
okunmadan açıklanamaz" düzen-
lemesı olduğunu ammsatan Savaş
şu bilgileri verdi:
"'Başsavcı, basın toplantisıyla
Anayasa Mahkemesı'nde duruş-
mada iddianame okunmadan açık-
ladı. Yasalan ihlal etti. suç işledf
deniliyor. Parti kapatma davası bir
ceza davası değildir. Nev-i şahsına
münhasır. kendi özellikleri olan bir
tedbir davasıdır. Belli bir usule ta-
bidir. Anayasa Mahkemesi'nde hiç-
bir zaman iddianame okunmadı.
21 mayısta dava açtım. iddianame
Anayasa Mahkemesi'nde okun-
muş değiL Btd bir defa sözlii açık-
lamaya çağıracaklar. İddianame
hiçbirzaman okunmayacak. Açık-
lanamayacak olduğuna göre, ka-
muoyu ve basın bu kadar önemli
bir davanın neden açıldığını hiçbir
zaman öğrenemeyecek mi? Parti
kapatma davalannda. iddianame,
.Anayasa Mahkemesi'ne ulaştığı
anda aleniyet kazanır."
Savaş, davanın açıldığı 21 ma-
yısta saat 09.15'te iddianamenin
Anayasa Mahkemesi'ne ulaştığını.
kendisinin de 10.00'da basın top-
lantısını yaptığını kaydederek,
şimdiye kadar parti kapatma dava-
lannın bir basın bülteniyle duyu-
rulduğunu, ancak konunun önemi-
ni göz önünde bulundurarak dava-
nın açıldığını basın toplantisıyla
açıklamayı uygun gördûğünü be-
lirtti.
Diğer bir suçlamanın da. "Baş-
savcı. savunmayı okumadan esas
hakkındaki göriişünü hazuiadı"
olduğunu anlatan Savaş. davayı aç-
tıktan sonra RP'nin savunmalan-
nın içeriğını öğrenmek ve "tarihi
bir görüş" hazırlamak istediğini
kaydettı.» Esas hakkındaki görüşü
hazırlamaya davayı açtıktan hemen
sonra başladığını belırten Savaş
şunlan anlattı:
"Sağ olsun RP sözcüleri, bana
çok yardımcı oldular. Dava açıldı-
ğının ertesi gününden itibaren iddi-
anameye yönclik görüşlerini dilc
getirmeye başladılar. Ben de bun-
lardan sav unmalanna esas alabile-
cekleri aynntılı olarak tespit ettim
ve gece gündüz çahşarak. bu iddi-
alardan haksız gördüklerimi karşı-
lavan çok geniş kapsamlı bir metin
haarladım. Tamamladığım kısım-
lan bilgisayara geçirdim. Düzelt-
meleri de yaptun. 'RP'nin savun-
ması geldikten sonra bakanm. Ha-
zırladığım metne göre çıkanlması
gereken hususlar varsa çıkannm,
eksik kalmış hususlan tamamla-
nra' diye düşündüm."
RP'nin savunmasında açıkotu-
rumlarda, basında ve toplantılarda
söylenenlenn dışında farklı bir şey
bulamadığına işaret eden Savaş.
hazırladığı esas hakkındaki görü-
şüne ekleyeceği hiçbir şeyin RP'-
nin savunmasında olmadığını söy-
ledı.
Esas hakkındaki görüşünde, "di-
ni söylemi taşıvan ve şeriat devleti
kurmak isteyen partilerin demok-
rat olup olamayacağı" olgusunu
tartıştığına işaret eden Savaş, ana-
yasanın "Başlangıç" bölümünde
bulunan ilkeler ve Atatürk milli-
yetçıliğini de irdeledığını kaydetti.
Savaş. RP'den gelecek görüş ne
olursa olsun bu bölümleri esas hak-
kındaki görüşüne koymaya karar
verdiğinı anlatarak şu görüşleri di-
le getirdi:
"İstedim ki, RP'nin savunması
yayımlandığından itibaren benim
görfişlerim de basında yayunlan-
sin. Gayet demokratik biçimde bi-
lim adamlanmız, halkunız her ild
görüşü de öğrensin. Kendi kanaati-
ni de buna uygun şekilde oluştur-
sun. Cerek iddianamede ileri sür-
düğüm, gerek esas hakkında müta-
laada ileri sürdüğüm göriişlerin
halkunız tarafından bilinmesinden
başka çabam olmadı. Çünkü kar-
şunda gerçekten çok büyük bir ör-
güt var. Televizyonlan var, basını
var. Beni de yıpratmaya çahşacak-
lannı biliyordum. Hiç ounazsa ka-
mumıı benim ne dediğinıi bilsin de-
dim."
t
RP'ye yeni bir bacı'
Şevket Kazan'ın kendisini Hel-
sinki Izleme Komitesi'ne şıkâyet
edeceği yolundaki açıklamasına
atıfta bulunan Savaş şöyle devam
etti:
" Etsinler. Zaman gazetesi başya-
zan Fehmi Koru, üçüncü sayfada
'Taha Kı\anç' imzasıyladayazılar
yazıyor. Orada 'Helsinki İzleme
Komitesi demokratikleşiyor. Şim-
diye kadar hep PKK'yi savundu,
şimdi ilk defa RP'nin kapatılması
ıçin bildiriler, yazılar yayınlamaya
basladı. Bu bizi çok memmun edi-
yor" dedL"
Helsinki İzleme Komitesi'ni
RP'yi savunacak çizgiye çektikJe-
ri için partiv i kutlayan Savaş, "He-
men şunu da söyleyeyim, yakında
yeni bir bacılan olacak. Sanıyorum
Claudia Roth da gelip RP'nin ka-
patılması davası için birtakım giri-
şimlerde bulunacak. Bunlar de-
mokratik ey lemlerdir. saygıyla kar-
şıhyoruz. Ancak, ben bir müstem-
leke idaresi altında olan bir devle-
tin değiL Türkiye Cumhuriyeti'nin
Başsavcısıyım. Hiçbir yabancı bas-
kı beni görevimi yapmaktan alıko-
yamaz" diye konuştu.
Şeriatçılar tahrik ediyorI Baştarafı 1. Sayfada
karşı da askeri birlikler ha-
zır bekletildi. Ilk kez basın
polisınin göre\ yaptığı gös-
tenler sırasında Beyazıt
Camii önünde toplanarak 8
yıllık kesintisiz eğitim kar-
şıtı afış açmav a çalışan tür-
banlı ve çarşaflı kadınlara
polis müdahale etti. Cami
önünden kendilerinı uzak-
laştırmaya çalışan kadın
polislere direnen yaklaşık
10 şeriatçı kadın gösterici,
daha sonra polisler tarafın-
dan gözaltına alındı.
Şanhurfa'da Bakklı-
göl'deki Dergâh Cami-
si'nden çıkan 50 kişilik
grup. tahrik ettiği cami ce-
maati ile birlikte yürüyüşe
geçti. Aynı bölgede bulu-
nan Hasan Padişah ve Rız-
vaniye camilerinden çıkan-
lann katılımıyla sayılan bi-
ne yaklaşan göstericiler
olaysız şekilde dağıldı.
Elazığ'da da tsmet Paşa
ve Yeni Saray camilerinden
cuma namazı sonrası çıkan
yaklaşık 700 kişi, imam-
hatipler lehine sloganlar
atarak Hürriyet Caddesi
Orduevi kavşağına dek yü-
rüdü. Polisin müdahale et-
mediği gösteri olaysız sona
erdi. Trabzon'da, lskender-
paşa Camii'nde kılınan cu-
ma namazı sonrasında gös-
teri yapılacağı duyumlan
üzerine sıkı güvenlik ön-
lemlen alındı. Ancak na-
maz çıkışında herhangi bir
gösten mevdana gelmedi.
Adapazan'nda Orhan
Camıı'ndeki cuma nama-
zından çıkan 250 kışi, cami
avlusundan tekbir seslen ile
belediye binasının önüne
doğru yürüyüşe geçti.
Cinayet gibi
• Baştarafı 1. Sayfada
met Ali Akar, Cemil Atilla,
Nurmehmet Mızrak, Dur-
sun Tura, Fettah Deniz,
Mehmet Çakar, Kadri>e
AJoas, Mehmet Hanefî \el-
salih, Özcan Kaçmaz, Os-
man Şakar, Muhittin Ka-
rakoç, Adem Çiftçi, Yavuz
Başboğa, Fettah Deniz."
Viranşehir ilçesinden
Şanlıurfa'ya giden Doğan
Özçelik yönetımindekı 63
H 237 Dİakalı minibüs, dün
sabah Şahvelat Köprüsü
yakınknnda hatalı solla-
ma scnucu karşı yönden
gelen Beşir Onur'un kul-
landı£34LKN61pIakah
kamycnla çarpıştı.
Kazıda, minibüs yolcu-
lanndın Emin Turgut,
Şemscttin Özçelik, Fatma
Özçelk,Abdullah Aktürk.
Erkan Gündüz ve Fahri
Güze^öldü.
IKI YILDA OKULDAN PROFESYONEL YAŞAMA!
Üretime yönelik mesleki eğitim. Donanımlı, başarılı, kazanan bireyler...
Gazetecilik Böliimü
Araştırmacı gazetecilik, haber toplama ve yazma teknikleri,
fotoğrafçılık, iletişim kuramları, medya hukuku, iletişim
teknolojisi, dergicilik. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 50 kişi.
İsletme İletisimi/PR
PR (halkla ilişkiler), iş idaresi, pazarlama teknikleri, insan
kaynakları, işletme, ekonomi. 2 yıl, tam zamanlı.
Kontenjan: 50 kişi.
Radyo/Televizyon
Program yapımı - yönetimi, TV teknikleri, iletişim kuramları,
iletişim yönetimi, sinema sanatı, metin yazarlığı, reklam
prodüksiyonu, drama. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 75 kişi.
Reklamcılık
Reklam ve pazarlama, reklam ve yaratıcılık, reklam yazarlığı,
müşteri ilişkileri, medya planlama ve satınalma, reklam
teknolojisi. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 75 kişi.
• Tüm bölümlerde Kültür - Sanat, Bilgisayar,
İngilizce, İşletme temel derslerdir.
• Tüm bölümlere mülâkat / yetenek sınavıyla
öğrenci kabul edilir.
• İngilizce seviye tespit sınavı her gün
11.00 - 17.00 arasında yapılır.
Crafik
Temel grafik, desen, görsel anlaöm, reklamcılık, grafik uygulama
ve bilgisayar atölyesi. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 20 kişi.
International Business Studies
Yoğun ticari İngilizce, büro yönetimi, muhasebe, pazarlama.
1 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 66 kişi.
Dil Okulu
Tümüyle Amerikalı ve İngiliz eğitmenlerden oluşan eğitim
kadrosu. Yoğun İngilizce programı. Hazırlık sınıfı, hatta sonu
- akşam dil kursları. Kontenjan: 120 kişi.
Animasyon
Radyo - TV ve turizm endüstrilerinde eğlence teknikleri, ritmik,
modem dans, şan, dans, animasyonda yaratıcılık, kültür - sanat,
mim, 2 yabancı dil. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 50 kişi.
Plastik Sanatlar
Resim, seramik, heykel atölyeleri, sanat kuramları, desen, stil
ve teknik, bilgisayar destekli uygulama çalışmalan. 2 + 1 yıl,
tam zamanlı. Kontenjan: 20 kişi.
Bale ve Dans
Klasik bale, modern bale, salon dansları, caz dans, tap dance.
5 yıl, tam zamanlı ve yarı zamanlı programlar.
Müzik
Rock, caz, pop, blues, klasik... Citar, piyano, davul, şan, klavyeli
çalgılar, nefesli çalgılar, yaylı çalgılar, solfej, armoni, ensemble,
müzik kültürü, müzik kayıt teknolojisi. Tam ve yarı zamanlı
kredili sistem. Kontenjan: 50 kişi.
Tiyatro
Oyunculuk sanatı, atölye sistemi, kuramsal eğitim. 3 yıl, tam
zamanlı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
tanımlannın son dereceyetersiz olduğunu gördük.
Biz daha çok beyin ve cüzdan gücüne göre ta-
nimlamalar yapmıştık. Ancak görüyoruz ki demok-
ratın'küfür ve pazu gücüne göre olanları da var.
Nasıl bir yaşam anlayışları varsa, kadın deyince
RP'lilerin aklına küfürden başka bir şey gelmiyor.
Öteki partilerin milletvekilleri de onlar kadar çir-
kinleşemeyince, ortaya ucube bir şey çıkıyor.
Kavga desen kavga değil...
Muhalefet biçimi desen. öyle değil...
Kâğıt üzerinde RP'den istifa eden Şanlıurfa Mil-
letvekili İbrahim Halil Çelik'in hâlâ "RP'nin nefe-
ri" olduğu dün bir kez dâha ortaya çıktı. RP'liler Çe-
lik'i savunmak için adeta sıraya girdiler.
Çelik, önceki gün gazetecilere yönelik söyledik-
lerine dün "açıklama" getirdi. Öyle bir açıklama ki
adeta, "Gerekirse daha beterini de söylerim" di-
yor.
Gazetecilere sadece, "ajan provokatör ve terbi-
yesiz" demiş. Sanki bunlar hakaret değil. Çelik'in
açıklamasının ikinci paragrafı şöyle:
"Gazetelerde yer alan söylemediğim sözlerle
bu bayan gazeteciler hem kendilerine hem de ba-
na yalan ve iftira etmektedir. Bu bayan gazeteci-
lehn kendilerine uygun gördüğü sıfatı ben kendi-
lerine uygun gönmüyorum. Buna terbiyem müsa-
ade etmez. Bu hareketlenni şiddetle kınıyorum."
Terbıyesi müdaade etmezmiş...
Insanda olmayan bir şey zaten müsaade de et-
memiş olur...
RP'liler her zaman yaptıklan gibi, dün faturayı yi-
ne medyaya kestiler. Komisyonun dünkü çalışma-
sında son derece çarpık bir durum vardı.
Gazeteciler salonda görevini yapmaya çalışıyor.
Söz alan her RP'Iİ basına çatıyor. Ama orada ga-
zecilerin konuşma hakkı yok. Komisyon Başkanı
Biltekin Özdemir de sağ olsun, hertürlü hakare-
te, "Konuşma hakkınızı kötüye kullanıyorsunuz yö-
nündebirizlenimedinmeküzereyim. Lütfen... Lüt-
fen" türünden "uyanlarda" bulunuyor...
Yeni demokrat türieri...
Yazının basında demokrat türieri konusundaki
"yetersizliği" vurgulamıştık. Son komisyon çalış-
malarından sonra buna eklenebilecek çok madde
var. Tümüne satır yetmez. Kimilerini aktaralım a-
ma aktarmadan önce uyaralım. Bu tanımlamala-
ra girdiğini düşünenler bundan alınabilir, düşünme-
yenlerin zaten kaygılanmalan gereksiz...
Azıh demokrat: Bunların ağzına demokrat söz-
cüğü bile yakışmaz ama bugünlerde bunu oyna-
mak zorunda oldukları için, "Bizden daha demok-
rat olanı var mıulan?" di-
ye sorariar. Çıkanı etkistz
1
hale getirip yine en de-
mokrat onlar olurlar.
Pazulu demokrat: Da-
ha çok azıh demokratlar-
la birlikte gezerler. Azıh
olanları, pazu gücüyle
desteklerler. Bu türlere
en çok başkentte rastla-
nır. Temel besin kaynak-
lan durgun demokratlar-
dır.
Hitapsız demokrat:
Bunlann ilk özelliği ko-
nuşma özürlü olmalandır.
150-200 kadar sözcük
hazineleri vardır. Kullan-
dıklan her üç sözcükten
biri, "demokrasi" olduğu
için bu adı almışlardır.
Azıh ve pazulu demok-
ratları harekete geçirmek
için kullanıhrlar. Önce, hi-
tapsız demokrat ortamı
ateşler. Kullandığı teker-
lemelerle tarafları kızıştı-
rırlar. Ardından azıh de-
mokratlar devreye girip,
el kol hareketleriyle at-
mosferi değiştirirler. Son
olarak pazulu demokrat-
lar devreye girer. Hare-
ketler daha çok içgüdü-
sel olduğu için dış güdü-
ler onları bağlamaz.
Neee?
Bunlar daha çok hay-
vanlar âlemine mi uyu-
yor?
Bilmem, belki de ora-
dadır.
Bunlar, sadece ulan ve
hötçe komisyonunda iz-
lediklerimizin bende çağ-
rıştırdıkları...
Bu türieri belki de ko-
ruma altına almak gere-
kir. Sadece Anadolu'da
görülen özel türler...
Üstlerine yok bunla-
nn... Hit parçalar...
Bunlar demokrasinin
'H(tT)'LER'i...
t AKADEMİ
İ S T A N B U L
O s m a n h S o k a k N o : 1 9 T a k s i m 8 0 0 9 0 i s t a n b u l T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 5 1 7 4 8 4 ( 1 0 H a t ) F a k s : ( 0 2 1 2 ) 2 5 1 7 4 8 4
Tapumatik
kolaylığı
• İstanbul Haber
Servisi - Eminönü Tapu
Sicil Müdürlüğü'nce
yürütülen ve
Türkiye'de bu alanda
ilk proje olan
"tapumatik"
uygulaması, 11
ağustos pazartesi günü
saat 11.00'deDevlet
Bakanı Işılay
Saygın'ın katılımıyla
başlıyor. tlk etapta
1250 adet tapumatik
kartının tapu
sahiplerine dağıtımı
yapılacak.