25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ALLECRO EVtV tLYASOĞLÜ Antafya Oda Orkestrası, Biîkent 4. UluslararasıAnadolu Festivali vehtanbul Festivali'nin ardından... AııadohıVa yaydaıı müzik.\ntaiya'da bir süre önce kurulan An- talya Oda Orkestrası 18 kişılik kadrosu- nun açılmasmı bekliyor. Bu arada Tür- kiye'nin diğer müzik kurumlanndança- gırdığı üyelerle Inci Ozdil yönetiminde- ki konserlennı gelenekselleştıriyor. An- talya Kûltür Merkezi'nde yer alan kon- serlerden ıkisi 8-9 agustos günleri yapı- lacak. Programda Sıdıka Özdil'ın "Gto- bal Mass" adlı yapıtı ile VTvaldi'nin "Mevsiınler'"i var. Konserin üçüncü kez Yat Lirnanı'nda yinelenmesi için uğra- şan yetkililer, bu kez gelirin yanan An- talya ormanlanna yeniden hayat vermek için kullanılacağını bildiriyorlar. Antal- ya'da otellerin. derneklerin, turizm şir- ketlerinın ilgisini bekleyen bir kültür et- kinliği. Bilkent'in Dördüncü Uluslararası Anadolu Festivali önemli birörgütlenme işi. Büyûk bir senfoni orkestrasuu, üste- lik kocaman bir koro ve solistlerini bir kentten diğerine taşımak, otobûsler, no- ta sehpalan, oteller. akustik sorunlar ve nice gözle görünmeyen aynnh gerekti- rir. 24 ağustosta Sivrihisar'da Yunus Em- re Külliyesi'ndeki açılış, Ahmed Adnan Saygun'un "Yfonus Emre Oratoryosu" ile yapılacak. 1991 yılında yitirdiğimvz öncü bestecimiz Saygun'un 90. doğum yılı için daha güzel bir kutlama düşünü- lemez. "YunusEmre Oratoryosu" onun 1946'da ortaya çıkardığı ve sınırlanmı- zın dışında, Paris'te, New York'ta seslen- dirilmiş, övgü derlemiş bir başyapıt Vo- kal yapıtlar. Bilkent Uluslararası Anado- lu Festivali'nin gıderek temasını oluş- turmakta. Insan sesinin sıcaklığı ile ge- rek büyük çaplı solo-koro-orkestra ya- pıtlannı gerekse popüler aryalanru fes- tıval programına yaymaktalar. Yine Bul- garistan Devlet Filarmoni Korosu ile ge- çen yıla benzer bir programla değişik kentlerde gerçekleşrirecek Bilkent Sen- foni Orkestrası 'nı bu kez Çin asıllı şef Julian Shew yönetecek. Bir tek Bursa konserinde bir ayncalık var: Gürer Ay- kal yönetiminde Paganini'nin "Keman Koncertosu", Ravel'in "Bolero"su ve B'ilkent'in Dördüncü Uluslararası Anadolu Festivali önemli bir örgütlenme işi. 24 ağustosta Sivrihisar'da Yunus Emre Külliyesi'ndeki açılış, Ahmed Adnan Saygun'un "Yunus Emre Oratoryosu"ile yapılacak. Yine Bulgaristan Devlet Filarmoni Korosu ile geçen yıla benzer bir programla değişik kentlerde gerçekleştirecek Bilkent Senfoni Orkestrasf nı bu kez Çin asıllı şef Julian Shew yönetecek. Bursa konserinin orkestra şefi ise Gürer Aykal olacak. Çaykovsld'nin "Itaryan Kapriçyosu" y- eralıyor. Bursa'da geçen yılın konserle- rinde de "Carmina Burana", Mozart u Requiem" ve Beethoven "9. SenfonTye rastlamıştık. Ancak bu yıl popüler ağır- Iıklı bir program sergileniyor. Gerek sen- foni tarihinin gerekse opera tarihinin alımlı ve geniş halk kitlesi tarafından ta- nınan ezgileri gündeme geliyor. Bu yıl Bodmm Kalesi'ne, Efes Antik Tiyatrosu'na. Zelve Vadisi'ne ve Mar- maris Amfiteatn'na eklenen mekânlar arasında Sivrihisar'dan başka, Bolu, Al- tınoluk, Bursa ve Sinop var. Önümüzde- ki yıl bir de Türkiye'nin doğusu ve Trak- ya eklenirse yurda dört bir yandan hiz- met götüren bir müzik etkinliği oluştu- racak Bilkent. Meüh Fereli'nin açıklaması Geçen haftaki yazımızda 25. Istanbul Müzik Festivali'nin ardından bize gelen eleştirileri aktarmıştık. Bu eleştiri ve kaygılar festivalin yirmi beş yıllık mü- davimlerine aitti. Biz, yazarhk görevimi- zin gereği onlan dile getirdik. Bunca yıl Istanbul Müzik Festivali'nin kentimize kazandırdığı toplumsal gelenekten, gör- kemli soluktan söz edip yayın ve yayım organlannda onlann en büyük ve sürek- li destekçisi olduk ve bu yıl da dahil ol- mak üzere festivali düzenleyenleri her zaman alkışlamaktayız. 23.7.1997 tarih- li yazımıza duyarlıhk gösteren Istanbul Kûltür ve Sanat Vakfı Genel Müdûrü Metih Fereli, "Eleşririlerin kökûnde ya- ptcıbk yatüğına inanarak yazılı veya söz- lü biziere iletilen her eleştiri veya uyanya açıkhkla yaklaştığımızı bümenizi iste- 'Temizbiryergösterdeöleyim'AHMETSAY . ANKARA - Sıcak yaz günlerinde . serinlemeniz için size birkaç müzik , fikrası aktarmak istiyorum. "Serinleme" sözcüğüne umanm Prof. Koral ÇaJgan . bozulmaz. Çünkû bu fikralan onun "Müzik Fıkralan" kitabmdan . alıntıladım. Sözü biraz uzatsam iyi , olacak. Çabucak "sadede gelme"yi beceremiyorum. Zaten biz, konuya mağara devrinden başlama alışkanlığını bırakamayız. Anlatayım: Bir müzik yayıncısı olarak Koral Çalgan'ı bu işe soyunmaya ben zorladım. Sonunda "satan" bir kitap yakaladığımı ' düşünerek onu kendi çıkarlanma alet ' ettim. Uzatmayahm, Koral yazmaya ' başladı. Aylar yıllar geçti, kitap "bitmiyordu. Sabah akşam telefon edip "Hani kitap, ne oldu kitap" diye sormakla yetinmiyor, ikide bir tepesine "dikihyordum. Bu da yetmeyince "Sevgüi dostum, sen rutin işlerin adamı değüsin, sen kitap yazmahsın" diyordum. Fayda etmiyordu. Koral o yıllarda çok meşguldü: Ankara Konservatuvan'nda Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı Başkanı r olarak titizleniyor. konservatuvann ; "gençük orkestrasTnı çahştınyor, her ! hafta Eskişehir'e kadar uzanıp Anadolu ; Üniversitesi'nin konservaruvanna derse ; giriyor ve konservatuvann oda ; orkestrasını yönetiyor, aynca Cumhuriyet'te müzik yazarlığı yapıyordu. (Şimdi de hemen aynı işleri yapıyor, sadece müzik yazarlığını bana devretti.) Uzatmayahm, kitap bitti. Basımına çok özendik. Kapağı tbrahim Oemirei hazırladı: Dört renkli, alımlı. şıkır şıkır bir kapak... Yûz elli fikranm yanı sıra ünlü lngiliz karikatürcü Hoffnung'dan elli karikatür "alınu."lamıştık. Çok sevinçliydim, koşa koşa AUegro giocoso Şenşakrak dağıtımcıya götürdüm. Dağıtımcı patron, kitabı çok begendi: " Kapak nefis, karikatürter çok güzel, hem de birinci hamur kâğıda basmışsımz" dedi. "Satar mı bu Idtap" diye sormaya sıkılıyordum. Gözlerimden anladı. "Kaç adet basoıuz" diye sordu, "Bin tane" dedim. "Ağbi" diye ciddiyetle söze başladı: "müzik fıkralan yerine, adam gibi laz fikrası basamaz mıydın beş bin tane?" Böyle bir şeyi ben akıl edemezdim, Koral ise kendine hiç yakıştıramazdı. Hem ne demek? Müzikçi "müzikfikrasr, fizikçi de "fizik fikrası'' yazmalı. Koral'ın kitabından bir fikrayı Sayın Erdal Inönü'nün dikkatine sunuyorum: Ünlü piyanist Ignaz Paderevski, Polonya Devlet Başkanı olduktan sonra bir gün, Fransa Başbakanı Oemenceau ile tanıştmlmıştı. Clemenceau'nun ilk sözü şöyle oldu: "Paderevski Büyük piyanist Paderevski demek sizsiniz. Vah vah, sizi böyle cumhurbaşkanı olarak mı görecektHn?" Nasıl fikra ama? Daha güzelini bestecimiz tlhan l'smanbaş'a borçluyuz: Bir tarihte, Ankara'da fınncılar greve gitmişti. Usmanbaş, ekmeksiz kalmaktan usanmıştı. Birkaç günlüğüne Istanbul'a gitti ve oradan Faruk Güvenç'e kısa bir mektup yolladı. Fınncılann yola gelmesi için "Opus" dergisinde yayımlanan bu mektup şöyleydi: "Fatih'in şehrinden selam Opus'a! İstanbul fınncılannın gözü dönmüş değil. Burada da ekmeksiz kalırsam karar verdim, ben de onlara beste yapmayacağun, görsünler gününü!" Peki, "Böyle Yerde Öiünmez" başlıklı şu fikrayı kime ithaf etmeli? 1914 yılında New York Metropolitan Operası sahnesine "Cannen" rolüyle çıkar soprano Maria Jeritza. "Don Jose" rolünde ise Enrico Caruso_ Görkemli son sahne: Arenanın önünde yüzlerce insan, atlar üzerinde pikadorlar... Atlar sahneden geçerken bir yandan da yerlere pislemekte... Temsilin sonu yaklasmış, Don Jose bıçağını Carmen'e saplamıştır. Oysa Carmen bir türlü düşüp ; ölmemekte. Don Jose'ye sanlrp sallanmaktadır. Sabn tükenen Caruso, bıçağı bir kez_daha saplayıp fısıldar sopranoya: "Ölsene, hadi çabuk 01!" Jeritsa yine fısıltıyla yanıtlar "Temiz bir yer görter de öleyim!" Mozart'sız müzik olamayacağı gibi, Mozart'sız fikra kitabı da olmaz. Yaramazlığın dozunu kaçıran küçük Wolfgang"ı annesi paylıyordu: "Bak,bir daha yaparsan seni kümese kapabnm!" VVolfgang omuz siUcti: "Istediğin kadar kapat! Ben yumurtlaınaın ki, kümeste de beste yaparun!" Sevgili okurlar, az kalsm unutuyordum: Koral Çalgan'ın kitabında yer alan karikatürlerden birkaç örnek sunmalıyım. Bu karikatürler "yazısız" değildir. "Yaalı" da değildir. Bir müzik terimini simgelemeyi amaçlar. Müzik bağışıkbk sisteminin ilacı mı? : ÖNDER KÜTAHYALI I " BBC Radyosu'nun Türkçe servisinde ı yaytmlanan bir bilim programında, "Mü- ! zik ruhun gıdasıdır" özdeyişinden yola çı- j kılıyor ve .Amerikalı bilim adamlanmn bu i söze nazire yaparcasına " Müzik, bagtşıkhk j sisteminin Uacıdır" dedikleri söyleniyordu. [ Programda açıklandığına göre yapılan {t>ir araştırma, yatıştıncı nitelikler taşıyan »müziğin bûnyedeki antikor düzeyini yük- ı selttiğini göstermiştir. Insandaki bağışıklık ısistemine en büyük zarar, gerginlikten (stresten) gelir. Gergin bûnyenin direnci za- yıflar ve kişi daha kolay hastalanır. Acaba gerginliğin ortadan kaldınlmasıyla bağı- şıklık sistemi güçlendirilebilir mi? Bilim ! adamlan, bu amaçla müzikten yararlanma- ',yı denemişler, deneyin sonunda da bağı- îşıklık sistemindeki değişimi incelemişler- Mir. Bir Amerikan üniversitesinde gerçek- jleştirilen ve yanm saat süren deneyde öğ- jrencilerdört kümeye aynlır. Birinci kûrne- •ye, cazın gevşetici, dinginleştirici örnekle- ri dinletilir. fkincisi, aynı nitelıkteki parça- ,lan içeren radyo programını dinler. Bura- ida müzik, reklamlarla ve yol durumu rapor- jlanyla kesilmektedir. Üçüncü küme, sessiz ibir ortamda tutulur. Dördüncüsü ise çeşitli •yükseklik ve uzunluktaki bip sesleriyle pa- ^azitleri içeren kasete kulak vermek zorun- xla bırakılır. Deney öncesinde ve sonrasın- • Müzikte sağaltım, günümüzde artık bir bilim dalıdır. Son zamanlarda konuya ilişkin bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Insandaki gerginliğin ortadan kaldınlmasıyla bağışıklık sistemi güçlendirilebilir mi? Bilimciler, bu amaçla müzikten yararlanmayı denemişler, deney sonucundaki değişiklikleri incelemişlerdir. da gençlerden tûkürük ömekleri almır ve bunlardaki immunoglobulin-A oranı ölçü- lûr; çûnkû anılan madde önemli bir antikoT- dur; bûnyenin hastalıklara karşı ilk savunu- cusudur. Sonuç epey ilginçtir Caz ömeklerini dinleyen kûmede immu- noglobulin-A oranı yaklaşık yûzde 14 art- mıştır. Radyo programını dinleyenlerdeki artış yûzde 7 dolayındadır. Mûzik kesilin- ce yatıştıncı etkisi de azahruştır. Sessiz or- tamda bekletilen kûmede, bu maddenin dü- zeyi değişmemiştir. Tedirgin edici seslerle baş başa bırakılan öğrencilerde ise immu- noglobulin-A oranında yüzde 20'lik düşüş görülmüştür. Bu tür sesler, bağışıklık siste- mini güçlendirmemiş, tam tersine zayıflat- mıştır. Deney, bilim adamlannı yüreklen- dirmiştir. Müziğin insan sağhğını olumlu yönde etkilediği kesindir. Özetlediğim ça- lışma eski Grekleri doğruluyor, çünkü on- lar, insanı yücelten ya da kötûlüğe götüren müziğin, hastahklan da iyileştirdiğine ina- nırlardı; her makam, değişik hastalıklann ilacıydı. Müzikle sağaltım, günümüzde ar- tık bir bilim dalıdır, son zamanlarda konu- ya ilişkin olarak bilimsel temellere dayan- dınlan açıklamalar yapılmıştır. Aydınlann da içinde bulunduğu kıtleler, müziği keyif veren ve eğlendiren bir nesne olarak anlar- lar. Bundan sonra onun sağlığımızla ilişki- sini de göz önünde bulundurmak zorunda- yız. Kaygılandığım nokta, eğlenceyle sağ- lığın ağıdıkta olduğu müzik tanımlannm yapılması olasılığıdır. Oysaki müzik, tıpkı resim gibi insana özgü duygulann ve ruh- sal durumlann tümünü içerir ve onlan ken- di diliyle yeniden insana yansıtır. Hangi mûzik sağhğa yararh? Beethoven, toplum sorunlannın heyecan- lı bestecisidir.Mk romantik kuşağın dıle ge- tirdiği sevi duygusu, mutluluk ya da ka- ramsarlık bakımından abartılıdır. Şiiri ve sahneyi de yanına alan Wagner, gerçek bir söylevcidir. Getirdiği düşünce ve duygu yü- kû sanatseveri bunaltabilir. Mahler'in uzun senfonilerinde, günlük yasamla felsefe bir- birine kanşır. Richard Strauss'ta, De- bussy'de ve Ravel'de güzel liğin doruguna çıkan orkestra renkleri vardır. Çağımızda müzik sanatına kazandınlan yüzlerce yeni- lik, 20'nci yüzyıl gerçeğini, sözgelimi nef- reti, tiksinmeyi ya da bunalımı, inandıncı bir anlatımla yansıtmayı amaçlar. Öte yan- dan bizim de aralannda bulunduğumuz Do- ğu ülkelerinde halk müziği türleri içtenli- ğin, okumuşlara özgü yüksek nitelikli tûr- ler ise bilgece bir ağırbaşlılığın yansıması- dır. Peki bu görkemli birikimden sağlığa yararlı olanlan nasıl seçmeli? Sanınm işin aslı şudur tnsan kendi gerçeğini bir an önce yaka- layabilme çabasını göstermektedir. Kaö ve kuru sözcüİder yerine onu sanatın diliyle al- gıladığı zaman bir süre aşın coşkulu ya da karamsar olabilir, ama gerçeği bibnek ki- şiyi bilinçlendirmekte ve yüreklendirmek- tedir. Müziğin insanı sağaltan özelliklertaşıdı- ğını öğrenmek, en çok onunla uğraşanlan mutlu kılar; ancak yaşam sürekli değişmek- tedir. Müzikle öbür güzel sanat dallan, bu değişimin en belirgin yankısıdır. Önümüz- de, yerel müzik türlerinden Beethoven'e, Brahms'a, Stravinski'ye. Boulez'e ve genç- lerin iyice düşkûn olduğu Heavy Metal'e uzanan kocaman bir yelpaze bulunmakta- dır. Herkes buradan, kendi ruhsal durumu- na uygun gelen türleri seçmekte ve sürek- li dinlemektedir. Bu sırada tükürükteki im- munoglobulin-A oranında oluşabilecek de- ğişmeler kimsenin umurunda değildir. rim" diyerek özetle şöyle bir açıklama göndermiş: "1) Festivallerimizin hiçbirinde, bir gösterinin veya konserin sponsorlar için kapaaJması söz konusu olmanuştır. Böy- le otsaydıflgfiigösteri/konser açıkianan programçerçevesinde 9an editanezdL Sö- zünü ettiginiz 'kolruklann boş kalması' kaygısı,spon$orlukprogramı çerçevesin- de destek alınan kuruluşun davediieri için aynlan yerler bağlanunda sürekli ya- şanan bir kaygjdır. Kurumsal sponsorumuz IBM'in ça- bşmalan sonucu elektronik gişeleriınize kavuştuğumazda sonınun çözümüne u- iaşmayı umuyoruz. 2) SMARTEL uygulaması iki >ıldır başarryta sürdüriilmektedir. lzleyicilerin uygar bir yöntemleyerlerini ayirtabihne- lerine olanak sağiayan bu sistem için bü- yük bir çoğunJuk Istanbul Kûltür ve Sa- nat VakfTna teşekkür etmektedir. Siste- tnimiTin az da oLsa aksayan taraflan ol- duğunu biz de saptamıs bulunuyoruz. 3) a- Aya lrini, tiyatro ve müzik festi- valerimizin vazgeçiimez mekânıdır. Vur- mah çatgjlar ve piyano açısından akustik sorunian olduğu taranıiuzdan da bflin- mektedir, ancak akustik bağlanunda bir müdahale yerine Aya İrinTye daha uy- gun eser vegruplann bu mekândayeral- masına çalışıbnaktadır. b- Bu yıl Atatürk Köprüsü"ndeki ona- nmın müzik festivali tarihlerine rastia- masıAya trini'ye ulaşımıdaha da güçleş- tirmiştir. Tüm sonınlanna ragmen Aya trini'nin özgünlüğü ve büyüsü bu mekâ- nı vazgeçümez kılmaktadır. c- VB gûvercinler— Vaughn Williams belki de 'The Pigeon Descanding' diye bir eser yaznuş obaydı övgülerinizden bi- rine daha mazhar olabilirdik! Aya İrini- li güvercinler özellikle provalar sırasında sorun oimaktadır. ÇevTeci kuruluşlaria işbirliği sonucu yapılan girişimlerde ye- terli bir çözüm sağlanamamıştır. Bu ko- nuda Kûltür Bakanltğı'nın altyapıya yö- nelik önlemler alması gerektiği karusm- dayım. Görüş ve önerileriniz kendilerine iletilmiş bulunmaktadır. ^ - ^ ^ ^ 4) Festivallerimizde y- er alan sanatçdar 'ulu- sal' kimükleri nedeniyle davet edilmezlcr. Özel- Gkle 'ilk'lerin yoğunlas- ngı bir yil olarak tanım- layabileceğimiz 25. Mû- zik Festivalimiz progra- mında yer alan İngüiz sanatçdar, alanlannda öncü olmalan nedenryie davet edilmişlerdir. Ko- rohı yapıüar fakiri oian üikemcık 'didaktik' bir yaklaşım da festivalmü- zin işlevi kapsamına gir- mektedir. Korolu eserie- re bu baglamda ve müzi- kal nitefikleri dikkate ah- narak programda yer verUmiştir. OzeUikle Rö- nesans döneminden ör- «eklere öoceük taıundı- ğında dinsel temalar yo- ğunlaşmaktadır. Ruha- ni havanın ağırlaştığı' değeriendirmesiniisega- liba 'din' uzmanlanna bırakmak yerinde ohır- du! Sadece VrvaMi/Dört Mevsim, Beethoven/9. Senfoni OrffyCarmina Burana ile festhal yapü- mayacağını siz bizlerden daha iyi biürsiniz! 5) Baa alanlarda ek- sikiiklerin 'yakınma' bo- yutunda olduğu serze- nişleri ise daha çok bir varsayım gibigeldi bana, bir ktsmına özellikle de- ğinmişsiniz: Pryano: (Acaba Katia & Marielle Labeque, GtUsin Onay, Ayşegül Kuş Durakoglu, Ann Karamürsel, Müge Hendeklidarbukaçaldı- lar da bizler mi fark ede- medik?) Trio: (Savısal yakbşj- mınızı 'pedantik' bulu- yorum. Kaldı ki Came- rata Academka Salz- burg'un 17 Haziran konseri 3/4/S'li format- lar beklentilerine beüd de en güzel yanıto. Her- halde konsere kablma- dınız! Allegri Yayh Çal- gılar DörrJüsü'nün kon- seri ise uzun süre bellek- lerde kalacak niteliktey- di) Şancı: (İnsan sesine buyıBrî müzik festivalin- de olduğu kadar geçmiş hicbir festivakle yer ve- rflmemiştir. 'Şan resita- li' de olabilseydi tabii ki program daha da zengin oiurdu.) Konçerto: (Program- larda tam 8 konçerto yer akh. Dokuz adet o\- saydı bu kez de çok diye yakınacaktı beUd 'kula- ğınızı açtığınız izleyici- ler'.) Sayguanmla." Ağaoğlu'nu Almanyada bir Tiirk doktoru tedavi ediyor • Kültür Servisi - Geçirdigi trafîk kazasından sonra bacaklanndaki kınklar iyileşmeyen ve enfeksiyon oluşan ûnlü yazar Adalet Ağaoğlu Türk-Alman Vakfı aracılığıyla gittiği Almanya'nın Hessen eyaletindeki Giessen Tıp Fakûltesi'nde Opr. Dr. Ahmet Anıl tarafından tedavi altına alındı. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olan Anıl, geçen mayıs aymda Türkiye'de Ağaoğlu'nun röntgen filmlerini incelediklerini, tedavisinin bazı yönlerden eksik kaldığını gözlemlediklerini söyledi. Kınk yerlerinde enfeksiyon oluştuğuna değinen Anıl, sorunlu bölgelerin içine antibiyotikli bilyeler koyarak buradaki dokulan tekrardan canlandırmaya başladıklannı, tedavinin 6 hafta kadar süreceğini belirtti. Artık Istanbul'a dönerek yazı yazmak istediğini söyleyen Ağaoğlu ise geçirdigi son bir yılı kâbus olarak nitelendirirken tedavilenn kendisini çok yorduğunu belirtti. New York Revievv of Books taternerte • Kühür Servisi - Dünyanın en eski ve en büyük edebiyat dergilerinden New York Review of Books arük İntemet'te de yer alıyor. 1963 yılındaki büyük gazete grevi sırasında yayın yaşamına Robert Silvers ve Barbara Epstein'in çabalanyla atılan derginin ilk sayısı şu anda İntemet'te bulunuyor. (www.nybooks.com) Derginin ilk sayısında. Mary McCarthy'nin, geçen günlerde ölen VVilliam Burrough'un The Naked Lunch adlı kitabmı tanıtan yazısı, Susan Sontag'ın Simone VVeil'le ilgili düşünceleri ve Gore Vıdal, Norman Mailer. Paul Goodman ve W. H. Auden gibi yazariann yazılan yer alıyor. Asya'nm sesi yarışntası sonuçlandı • Kühür Servisi - Kazakistan'm Almatı şehrinde yapılan Uluslararası Asyanın Sesi (Azia Dauy sy) Müzik Festivali kapsamında dûzenlenen pop müzik yanşması sonuçlandı. 18 ülkenin katıldığı yanşmada ikincilik ödülü Semıh Güner'in beste ve arajmanlannı seslendiren Türkiye Temsilcisı Şebnem Özsaran ile Irlandalı şarkıcı ve besteci Darren Holden arasında paylaşıldı. Çok çekişmeli geçen yanşmada sanatçılar üç gün arka arkaya üç ayn şarkı seslendirdiler. Yanşmanın büyük ödülünü Endonezya'dan. A.B.Three Grubu, birincilik ödülünü de Yugoslavya'dan Svetlana Slavkovic alırken üçüncülük ödülü Malezya'dan "Slam" grubu ile Çin'den Go Rong arasında paylaşıldı. Fransa, Amerika, Irlanda, Bulganstan. Letonya, Kazakistan, Mısır, Çin, Malezya ve Rusya'dan sayılı mûzik otoritelerinin katıldığı jüride Türkiye'yi yazanmız Selmi Andak temsil etti. 1 8ıcak Su Miiziğr Türkçede I Kühür Servisi - Okurlann yakından tanıdığı bir yazar olan Charles Bukowski bu kez 'Sıcak Su Müztği' adlı yapıtıyla Tûrkçede. öykülerindeki içtenligi ve kendine has anlatımı ile ülkemizde de geniş bir okuyucu kitlesine sahip olan yazar, yeni kitabında da okura çok tanıdık gelen dünyasından küçük kesitler aktanyor. Avi Pardo'nun dilimize kazandırdığı yapıtta yalnızlık, ilişkilerin tükendiği noktalar, aşkın yermediği anlar ve içkinin tek çıkar yol olarak görüldüğü zamanlar konu ahnıyor. Kştçıkü • Kültür Servisi - tki ayda bir yayımlanan Hişt dergisinin ağustos- eylül sayısı çıktı. Mustafa Alagöz 'Anılarla Sürekli' başlığı altında anı kavrammı irdeliyor dergide. Amerika'nın önde gelen kadın şairlerinden Emily Dickson'ın yaşamöyküsü ve bir şiirinin yer aldığı Hişt'e Ayhan Bozkurt, Öykü Potuoğlu, Fatin Hazuıedar, Sedat Sanbudak. Kıvanç Kemal Yılmaz, Altan Öktem, Asuman Aray, Adil Izci, Ozenser, Ahmet Ali Yılmaz. Rose, Ramazan Macit, Mustafa Köz, Ahmet Can Akyol, Marje Aydın, Selahattin Özpalabıyıklar, Okan Irketi ve Güven Pamukçu da birer şiirleriyle katıhyorlar. Dergide aynca Ahmet Ümit'in 'Güneşin Yazgısı', Vedat Günyol'un 'Cevrek Kudret Deyince'. Serdar Gûney'in Bir Çarpışmanm Öyküsü adlı yazılan yer alıyor. PınarÖğüç ise 'Unutma, Anımsama ve Sahnımlar Üzerine' Bir Resim Sergısi' başlığı altında sözcüklerle tablolar çizerken Burçak Özlüdil Denizden Çıkıp Dağılan Dağılsa da Okunan Yazı başlıklı bölümünde Bilge Karasu'nun yapıtlanndan yola çıkryor. ŞeMr Tıyatroları Anadolu turnesinde • Kühür Servisi- Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın bu sezon en çok ilgi çeken oyunlanndan Cem Sultan; 9-10 ağustosta Konya Fuan Açıkhava Tiyatrosu'nda, 12 ağustosta da Kahramanmaraş Sabancı Kültür Sitesi'nde sergilenecek. Turan Oflazoğlu'nun yazdığı, Engin Uludağ'ın yönettiği oyunda Hûseyin Köroğlu, Kerem Yılmazer, Can Başak, Rozet Hubeş, Aslan Alrın, Ali Karagöz, Turgut Arseven, Bilge Zobu, Devrim Parscan. Emin And Melike Altmbaran, Binnur Uyar, Fatoş Tez, Eftal Gülbudak ve Burak Davutoğlu rol alıyor. Cihan Demipci kitaplamnı imzalıyop • Kültür Servisi - Mizah yazan Cihan Demirci Inkılap Kitabevi'nden çıkan yeni kitabı '"Kuşku Burnu"nu imzalıyor. Imza günü cumartesi saat 14.00- 18.00 arasında Avcılar Continent Hipermarket'te gerçekleşecek. BUGÜN • BEYOĞLU StNEMASI YAZ ŞENLİĞİ kapsamında 'Yeraltı' adlı fılm izlenebilir.(25/ 32 40) • tFSAK'ta saat 19.30'da Doğa Grubu etkinliği yer aııyor. • RUMELt HİSARI KONSERLERİ'nde saat 21.00'de Çelik yer alıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear