25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 1997 CUMA HABERLER Milyonlarca dolar tutanndaki yardım paralan dinci örgütlerin kontrolünde Çeçen paralan şeriatçdardaANKARA (ANKA) - Çeçenistan'ın Rus- ya tarafindan işgal edildiği Aralık 1994 ta- rihinden itibarcn Çeçenistan için Türkiye'de çeşitli dernek, vakıf. kişi ve kuruluşlar tara- findan toplanan milyonlarca dolar tutann- daki paranın, uluslararası şeriatçı örgütlerin denetimine geçtiği bildirildi. Kafkas ve Çeçen demek yöneticileri, top- lanan paralann büyük bölümünün Çeçenis- tan'a ulaşmadığını belirttiler. Dernek yöne- ticileri. dönemın Başbakanı DYP Genel Baş- kanı Tansu Çifler'i de toplanan paralann şe- riatçı örgütler tarafindan talan edilmesine göz yummakla suçladılar. Çeçenistan"ın iş- gal edilmesinden sonra 15 Aralık 1994'te Ankara'da bir "Kafkas-Çeçen Dayaıuşma KomrtesT kurulduğunu belirten yetkililer, sadece bu komitenin Ankara'da topladığı pa- ranın 15 milyon dolar civannda olduğunu bildirdiler. Ankara'da kurulan Kafkas-Çe- çen Dayanışma Komitesi'nde Refah Partisi yandaşjanmn egemen olduğunu ifade eden dernek yöneticileri. RP'nin bu yolla yardım paralannı denetimine aldığını ileri sürdüler. Kafkas ve Çeçen dernek yöneticileri, isim- lerinin açıklanmasını istemeyerek şu görüş- leri savundular: "RP, Kafkas-Çeçen komiteleri üzerindeki denetimini Srvas Milletvekili Abdüllatif Şener aracılığıyla yürüttü. Komitenin bütün top- lantılanna kaûlan Şener,yardım paralannuı topianmasu koordinasyonu gibi knnularda ve Türldye'ye gelen Çeçen yetkililerinin Baş- bakan Tansu Çiller ile temaslannı sağlama- da etkfli okiu." Dernek yöneticileri, ilk etapta Kızılay ta- rafindan toplanan 2'şerton süttozu. şeker, pi- rinç. 1 ton sıvı yağ, 1 ton ilaç ve tıbbi mal- zeme, 1000 battaniye, 40 çadır, 1000 kişilik giyim eşyası, bin adet bot ve bin adet parka- dan oluşan ilkyardım malzemesinin Dağıs- tan'ın başkenti Mahaçkale'de Rus yetkilile- re teslım edildiğini söylediler. Olayın Rus basınında alay konusu yapıldığını ıfade eden demek yöneticileri. Rusya Uluslararası în- sani Yardım Dairesi Başkanı Aleksander Rij- kov'un söz konusu yardım için Moskov^ Bü- yükelçiliği nezdinde Türkiye"ye teşekkür et- tiğini belirterek "Bu fıyaskodan sonra komi- te, bazı DYP ve RP miDenekilleri aracıüğry- la. yardımlann komrte eüyle ulaşünlmasuun daha sağlıklı olacağını Tansu Çiller"e tetkin etnTer" dediler. Bu olaydan sonra yardım tra- fığinin tamamen resmi olmayan komitelerin denetimine geçtiğini kaydeden Kafkas ve Çeçen yöneticiler, yardımlann toplanması ve ulaştınlması girişimlerinde RP'nin etkin- liğinden rahatsız olan komite üyelerinin tas- fıye edildigini, komite merkezinin de tstan- bul'a alındığını söylediler. "BBP ve MHP devre djşı" Kafkas ve Çeçen yetkililer, Çeçenistan'ın Rusya tarafindan işgal edilmesinden hemen sonra MHP lideri Alparslan Türkeş ile BBP Genel Başkan Yardımcısı Ökkeş Şendfller'in yardım faaliyetleri ile bizzat ilgilendiklerini ve örgütlerine "Çeçenistan'ayardım içintüm imkânlannseferberedilmesini"' bildirdıkle- nni aktararak "Ancak MHP ve BBP, RP yan- daşlannın yardım faaliyeti üzerindeki etkisi- ni kırmakta yetersiz kaldılar. Toplanan para- ya ulaşamayan bu partikr. sadece genç üye- lerini Çeçenistan'a savas, gönüllüsü olarak göndermekie yetinmek zorunda kalınca sah- neden çekildiler" diye konuştular. Başbakan'a gazetecilerden mektup • İstanbul Haber Servisi - Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), son günlerde gazetecilere yönelik saldınlar nedeniyle Başbakan'a mektup gönderdi. Mektupta, gösteriler sırasında gazetecilere yönelik sistematik saldın ve tartaklamalardan üzüntü duyulduğu belirtilereİc bu tür uygulamalann son bulması için Başbakan"dan tüm yetki ve imklnlannı kullanması istendi. yakınlarına övünç madalyası • tstanbul Haber Ser\isi - Görevleri sırasında şehit düşen 12 subay ile 1 astsubayın ailelerine Yeşilyurt Hava Harp Okulu'nda düzenlenen törenle "TSK Övünç Madalyası" verildi. Törende konuşma yapan Hava Harp Okulu Komutanı Hava Tümgeneral Faruk Cömert, TSK'nin, vatanın ve milletin bütünlüğünün korunması, Türk semalannın savunması sırasında şehit düşen pilotlanyla her zaman gurur duyduğunu söyledi. RTÜKceza yağdırdı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- RTÜK'ten'yapılan açıklamaya göre Alem FM, îzmir Kanal 1 TV, Giresun Tempo FM, Ankara Radyo Hedef, Istanbul Çevre Radyo, Şanlıurfa Medya FM'e birer gün yayın durdurma cezası verildi. Ost Kurul. Uşak Gençligin Sesi Radyo, Söke TV, Bayburt Gençlik FM. Ege TV, Flash TV. TGRT Mesaj FM, Îzmir Demokrat Radyo ve Açık Radyo'ya aıyan cezası verdi. ÖDPden eleştipi • tstanbul Haber Servisi - ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Türkiye'de sanayi devlerinin üretmeden kazandığmı ve bütçenin gelir transfer ve sermaye birikim aracı olarak çalıştığını söyledi. Oluç dün'yaptığı açıklamada, 'Özal' döneminden beri yürütülen ekonomi polıtikalannın. üretime değil faiz ve ranta dayalı spekülatif yapının, köklü bir değişime ihtiyaç duyduğunu belirtti. Mavi akbil • tstanbul Haber Servisi - tETT Genel Müdürlüğü, 1 eylül tarihinden itibaren mavi kart kuponu satışı yapılmayacağım, kart sahiplerine ise kupon yerine, depozito bedeli karşılığı 'mavi akbil' verileceğini bildirdi. Chip'ten 2 CD • Haber Merkezi - Chip bilgisayar kültürü dergisi eylül ayına yeniliklerle girdi. Sayfa sayısını arttırmanın yanı sıra, dergi eylül sayısında okurlanna iki CD sunuyor. CHP Genel Sekreteri Keskin, 8 yıllık eğitimin içinin boşaltıldığını ileri sürdü 'ANASOL-D irticaya tesliın oldu'İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Sekreteri Ad- nan KeskinC umh ııriyet'ten rövanş almak isteyen RE- FAHYOL hükümetınin ikti- dardan aynlmasından sonra kurulan yeni hükümetın de irticaya ve genciliğe teslim olduğunu belirtti. Keskin. "8 yıllık temel eğitimin TBMİVl'den geç- mesinden sonra hükümetin çıkardığı yönetmelik tüm okullan imam-haa'plestirip. çocuklan irticaya itiyor. Bu aynı zamanda bir anayasa gaspıdır ve CHP bu yanlısı yargıda düzeltecektir'" dedi. Keskin dün CHP İstan- bul Milletvekili Algan Ha- caloğlu ve CHP Gazios- manpaşa llçe Başkanı Meh- met Polat'la bırlikte CHP Gaziosmanpaşa llçe Mer- kezi'nde bir basın toplantı- sı düzenledi. Keskin. RP'nin iktidardayken laik. demokratik Cumhuriyeti yok etmek için elinden ge- leni yaptığını, dış destekle- ri ve kamu kaynaklarını cumhuriyeti yıkmak için kullandığını vurguladı. RP'h beledıyelerin de, belediye olanaklannı kulla- narak kendi yandaşlarına ekonomik ve siyasal güç sağladıklannı savunan Kes- kin, bunun başta gelen ör- Cumhurivet Halk Partisi Genel Sekreteri Adnan Keskin, hükümeti uyararak "8 yılhk temel eğitimin içini bo- şaltan hükümet, Susıuiuk'u da savsaklarsa itişkilerimizi gözden geçiriri/" dedi. (Fotoğraf: BARIŞ DOSTER) neğinin Gaziosmanpaşa Belediyesi olduğunu söyle- di. Keskin sözlerini şöyle sürdürdü: "Laik cumhuriyet düş- manı tüm oluşumlann ar- kasındaolan RP, belediyele- ri eüyle de irticayı destekli- yor. Gaziosmanpaşa örgü- rümüzün büyük bircesaret ve özveriyle hazuiadığı yol- suzluk ve usulsüzlükler ki- tapçığı bu ilçemizde yapı- lanlan ortaya koyuyor. Tek yaptiklan. belediye arsala- rını bedelinin çok altında kendilerineyakm kisive ku- ruluşlara peşkeş çekmek, İmar Plam'nda sosyal amaçlar. spor alanlan için aynlmış olan yerlere külli- ye, yurt, Kuran kursu ve i- mam-hatip lisesi açmak." Keskin, ilçe örgütlennin ve yurttaşlann uyan ve ih- barlannı dikkate almayan Gaziosmanpaşa Kaymaka- mı, İstanbul Valisi, lçişleri ve Adalet bakanlannı da eleştirdi ve şöyle konuştu: "Belediye başkanı yasa- lan çiğnemevi bir alışkanlık haline getirmiş ve görevini kötüye kullaruyor. Fakat tüm ihbarlara karşın Cum- huriyet Savcısı ve vali gere- keni vnpmiî'oriar. Şevket Kazan ve Meral Akşener'i biliyorduk ama acaba onla- ruı yerlerini alan bakanlar ne yapıyoriar? Yoksa hâlâ Kazan ve Akşener yerierini koru>orlar da bizim mi ha- berimiz vokT" CHP LİDERİ BAYKAL, İZMİR'DE YURTTAŞLARIN SORULARINA YANIT VERDt 4 Her konu Susıırluk'ta dügümleııiyor' MERİH AK - HAKAN DÎRİK İZMİR- CHP Genel Başkanı De- niz Ba> kal. ülkenin en önemli konu- sunun Susurluk olayını aydınlatmak olduğunu belirterek "Her şey gelip Susurluk'ta düğümleniyor. Bu ülke- de kanun >a var, ya vok. Kanun var- sa berkes için var ya da herkes için yok. Hukuk devtetindeböyle bir şey olabilir mi? Susurluk'u aydınlat- mak bizim temel iddiamızdır" dedi. Baykal, dün Izmır sokaklannda yurttaşlann sorulannı yanıtladı. CHP'nin ANASOL-D hükümetine verdiği dışandan destekle ilgili yurttaşlann değerlendirmelerini dinleyen Baykal, hükümetin zam- dan başka bir şey yapmadıgı görüş- lerine katılmadığını dile getirdi. Adalet Komisyonu'ndaki dokunul- mazlıklann kaldınlması konusun- daki oylamada dört ANAP'h ve üç DSP'linin oy kullanmamasını "ga- rip bir manzara" olarak değerlen- diren Baykal. "Orada kaytarma vardır, kollama vardır, bu konuyu geri plana itmedeğerlendirmesi var- dır. Maalesef bu olmuştur. Ama biz konuyu yakından ve ısrarla takip edhflruz. 1 elrîmde Meclis açıldıktan sonra bu konuyu Meclis'e getirece- ğjz" dedi. Ege Bölgesı Sanayi Odası Mec- lisi'ne katılan Baykal. burada yap- tığı konuşmada, Türkiye'de bir kriz. demokraside bir kesilme yaşanma- yacağını, bunun da güvencesinin CHP olduğunu bildirdi. Baykal. "Böyle bir krizin yaşanmaması için elimizden geteni yapacağız. Kimse de bu hükümeti \ ıkacaklar mı diye bir düşünceye kapılmasın. Türki- ye"\i bir istikrarsızlığa sürükleme- >iz, ama yanlışlıklann da karştsına dikiliriz. Kimse Refah korkusunu ipoteği alnna almava kalkmasm. Biz o ipoteğin altina girmeyiz. Herkes yapöğının da hesabını versin" dedi. Baykal. yapılan zamlara 8 yıllık eğıtim kılıfının sanlmaya çalışıldı- ğını söyledi. RP savunuyor 'îddialar iftira, senaryo' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Libya-Çeçe- nistan para trafıği ile ilgi- li soruşturmadaki geliş- meler RP'yi telaşlandırdı. RP Grup Başkanvekili Te- mel Karamollaoğlu. RP'ye yönelik iddialan "iftira ve senaryo" olarak niteleyerek. "tra'rayıatan- lar rezil olacaklar" dedi. Temel Karamollaoğlu. düzenlediği basın toplan- tısında iktidann yaptığı "zulüm ve baskılan" gö- zardı edebilmek için RP'ye yönelik iftiralann gündeme getirildiğini öne sürdü. Karamollaoğlu, Libya- Çeçenistan para trafiğiyle ilgili olarak yürütülen so- nışturmaya değinerek, REFAHYOL ıktidan dö- neminde Başbakan Baş- danışmanı olarak görev yapan Celaletttin Döv«r'in gözaltına alınması konu- sunda şunlan söyledi: "Bu şahıs daha önce Petrol Ofisi'nde Genel Mfidür Yardımcısı olarak görev yapmış, REF\H- YOL döneminde de özel- leştirmeden sorumlu mü- şavir olarak Basbakan- hk'taki görevine atanmış. Hatta şu andaki bakanlar- dan birisi kendisiyle çalış- mak istemiş, ama olma- mış. Şimdi hayali suçlama- lara dikkat edin. Libya Çe- çenistan'a yardım yapa- caksa neden doğrudan yapmasın? Libya zaten açıkça Çeçenistan'ın ya- nında yer almadı ki yar- dımda bulunsun. Bunlar tamamen uydurma senar- yolar. iftira, yalan. İzi. ifti- ra>i atanlann üsriinde ka- hr! 1%0'larda hainlikle it- ham edilen, idam edilen insanlara daha sonra iti- barları geri verildi. Ama onlara bu iftiralan atanlar rezil oldular. Bugün bu if- tirayi atanlar da rezil ola- caklardır." Karamollaoğlu, örtülü ödenekten Çeçenistan'a para aktanlmasıyla ilgili olarak dönemin bakanlan Abdullah Gül ve AbdüDa- tif Şener'e yönelik iddi- alann anımsatılması üze- rine, "Bunlar senaryonun bir parçası. Maliye Baka- nı'nın örtülü ödenekle ne alakası var? Erbakan'ın evinde toplanh yapıldığı iddiası da ifriraya ciddiyet kazandırmak için ortaya ablmıştır" diye konuştu. UZYAZI/ ORHAN BİRGİT Başbakan Yılmaz imzasıyla yayımlanan bir genelgeyle, Di- yarbakır, Batman ve Van'da "Ûncelikli Yerteşım Köyleri"rim kurulması yönünde somut adımlann birincısı atıldı. Bu üç ilin altmışa yakm köy ve mezra- sı, coğrafi konum ve gelişmeye elverişlilik açısından en elverişli "merkez /cöy'lere bağlanıyor. Anka Haber Ajansı, dünkü bütteninde, Doğu ve Güneydo- ğu'da başlatılan bu pilot çalışma için "Ecevit'in köykent hayali gerçek oluyor" başlığını kullan- mış. Köykent projesi. yaygın ve dağınık yerteşim bölgelerine da- ğılmış köy ve mezralara götürü- lecek hizmetleri belirli merkez- lerdetoplayarak. devletin deste- ğini arttırması buralarda yaşa- yanlara okul, sağlık ve küçük çapta da olsa sanayi bakımın- dan olanaklar sağlanması böy- lece halkın ekonomik açıdan ayaktatutulmasını amaçlar. Bü- lent Ecevit, 70'li yıllann başın- da bu projeyi genel sekreterliği- ni yaptığı Cumhuriyet Halk Par- tisi'nin programına aldırdı ama; öncelikle yakm çalışma arka- daşlannın önemli bir bölümüne benimsetemedi. Partı içi karşrt- lan, bu oluşumu kolhoz ve ki- butzu benzetmeleri ile karalar- ken, rahmetlı Turan Güneş gibi kimi kurultaylarda kendisini "Ecevit'in tayfası" ilan eden bi- risi kulislerde lidere yönelik eleş- Doğu ve Güneydoğu'nun Çizgisi... tirileri arasına köykent düşünce- sini ilk sıralarda alır ve "ha lodos- poyraz, ha köykent" gibi ben- zetmelerle burun kıvırırdı. Ecevit'in bu projesine ilk sa- hiplenme, Alparslan Tür- keş'ten "Merkez köylen" başlı- ğı altında geldi. CHP'nin 1980 öncesi iktidar dönemlerinde de Bolu'da bir yerteşim bölgesinde köykent için pilot bir çalışma başlatılmak istendi; ama hükü- metin düşürülmesi ile birlikte o proje tam yeşermeye başlarken terk edildi. Güneydoğu Anado- lu'ndaki bölücü terör, dağınık köylerin ve mezralann birleştiril- mesinin yararlan kadarzorunlu- luğunu da zaman zaman gün- deme getirdi. Düşünce, Yeni CHP'nin prog- ramından çıkarılmış, ama Ece- vit'in Demokratik Sol Partisi programında yer almıştı. Terör, bölgede okul kapanma- sına. köy baskınına ve zorunlu göçlere yol açarken DSP Genel Başkanı, sık sık bu düşünceyi kamuoyu önünde gündeme ge- tiriyor ve sorumlulann hafızala- nnda taze tutmayı amaçlıyordu. Sanınm, terörle silahlı müca- deleyi yürüten çevrelerde, isim- lendirmeseler de köy ve mezra- ları yer yer bir arada toplayarak böyle bir oluşumu yaşama ge- çirmenin yararlı olacağı düşün- cesini hemen herfırsatta dile ge- tiriyorlardı. ANASOL-D hükümeti elbette bir koalisyon oluşumu olarak, al- tını çizerek söyleyelim, bir re- form hükümeti değildir. Ama, Doğu ve Güneydoğu yöresinde üç ilde başlatılmak istenilen bu proje, başarıya ulaşırsa yörenin kaderinde olumlu gelişmeler ve somut çözümler için bir tür "kö- şebent" görevi yapacaktır. Tıpkı dün, Devlet Bakanı Sa- lih Yıldınm'ın koruculuk kuru- mu için yatay geçişli bir tasfiye planını açıklaması gibi. Hem bölge milletvekili, hem yörenin kalkınması ile başbaka- na karşı sorumlu bulunan ba- kan, görünüşte teröristlere kar- şı silahiandırılmış ve zaman za- man gerçekten de canlan paha- sına hizmet veımiş olan korucu- ların tasfiyesi için iki aşamalı bir çözüm öneriyor: Bunlardan 22 yaşına kadar olanlara askerlik görevini yerine getirmeleri için çağnda bulun- mak, daha yukan yaştakileri de -herhaJde Emekli Sandığı Yasa- sı'nda yapılacak bir değişiklik ile- emekli maaşına kavuştura- rak, aynı anda isteyenlerine özel kurum ve kuruluşlarda güvenlik görevleri bulmaya çalışmak. Koruculuk kurumu, yörenin feodal düzeninin elle tutulur ve en çarpıcı örneklerinin başında geliyor. Halen kimisi parlamen- toda milletvekili olarak bulunan feodal ağalar, aşiretlerinin er- keklerini devletin koruculan ola- rak silahlandırmakla kalmıyor, bunlara her ay ödenen maaşla- rı topluca sahiplenerek, kendi barem ölçülerinde dağıtım da yapıyoriar. Sanayileşmemiş, toprak re- formundan nasibini almamış, okulsuz, öğretmensiz dahası hekimsiz Güneydoğu Anadolu halkı, hangi kökten gelirse gel- sin, geleceğinin ağırtıklı bir bö- lümünü, eroin köprüsünde ya bekçi ya da taşıyıcı olma gibi bir kötü kadere bağlıyor. Tıpkı, zaman zaman bölücü terör örgütü ile devlet güçlerinin ateşi arasında kalmak zorunlu- luğu gibi... Başbakan Yardımcısı Ecevit, birkaç gün önce yine eskitmedi- ği bir düşüncesini, özellikle Har- ran yöresinde toprak reformuna başlanılıp başlanamayacağını gündeme getirmek istedi. Politikacılarımızdan da, böl- genin özel konumuna göre za- man zaman çözüm üretmek amacı ile proje çalışmaları dü- zenleyen sivil toplum örgütleri- mizden de, bu tartışmaya ilgi duyanımız oldu mu? Ben, Mehmet Barlas gibi, Cengiz Çandar gibi konuyu satt hayalci düşünce yaklaşımı ile irdeleyip, suçlayan bir iki "özalcı" dışında bir yankıya rastlamadım. Rastlamayacağı- mı da biliyordum. Özellikle politikacılanmızın önemli bir bölümü, kurulu dü- zende feodal ağanın egemenli- ğindeki seçmen bloklannı yitir- mekten korkuyor. Bu nedenle Beritan aşireti gi- bi "müebbet göçerler" ya da topraksızlıktan evlatlarını terör örgütünün kaçırmasından sızla- nanlar kaderlerini değiştirecek böyle bir adımın zaman zaman tazelenmiş olmasını bile bir "u- mut" gibi görüyoriar. Ama bakınız kimliklerinde "sosyal demokrat" olan partile- rimizin bile bu türtartışmalardan özenle ve özellikle kaçındığı gö- rülüyor. Time dergisinin 100 yılın en önemli kişisi için düzenlediği an- kete katılmalan çağrısı yapan genelgeler hazırlamak gibi ucuz ve kolay popülizm yollan var- ken, Atatürk'ün 1937 rüyası olarak TBMM'deki açış konuş- masında yer alan bir toprak re- formu için düşünce açıklamak bölgedeki ağaları kızdırmakla eşanlamda değil midir Adnan Keskin? BIRBAKIMA SERVER TANİLLÎ Omer Hayyam Gibi... Bir gazetenin genel yayın yönetimi, yazı işleri so- rumluları, istihbarat, kültürve ekonomi bölümlerinin gazete için ne denli önemli olduğunu belirtmeye ge- rek yok. Elde edilen bilgiler ve yazılar dizgiye verilir, böylece dizgi servisinin düzenle işlemesinde büyük yarar var; bu servis, her yerde olduğu gibi gazete- mizde de, artık tepeden tırnağa teknik nitelikte ve işinin ustası dizgici arkadaşların elinde. Bitmedi: Haber ya da yazılar dizgiden çıktı. Insan- lık hali eksikler ve yanlışlar olabilir metinde. Nasıl gi- dereceksiniz bunu? Böylece, düzeltme servisinin önemi kendini belli ediyor. işin üstesinden gelebil- mesi için de, bu serviste çalışanların dile ve nokta- lama kurallarına egemen olmaları gerekir; ayrıca, onu da asan bir genel kültürte donanmış olmalan şart. Nereye getireceğim sözü? Şuraya: Gazetemiz bu bakımdan da pek şanslı- dır. Gözünüzden ne kaçarsa kaçsın, yazınızda dü- zettilmiş olacağından emın olabilirsiniz. Bu yetkin- lik, elbette servisteki yetenek ve çalışmadan kaynak- lanıyor. Nasıl sevinmezsiniz? Düzeltme servisimizin başında, tam bir İstanbui efendisi dili ve olgunluğuy- la konuşup yazan Abdullah Yazıcı Bey var. Ve yanında da pınl pınl insanlar... Ben yazılanmı gazeteye faksla gönderirim; orada dizilir bana yollanır, ben de gözden geçirir iade ede- rim. Kimi düzeltmeler ise. ben işaret etmeden yapıl- mıştır zaten... Bu kadarla kalmaz düzeltme servisi ile ilişkimiz. Yazışmamız bir edebî çeşni de kazanır. Çünkü, ara- mızda Aziz Bey'ımiz vardır. Aziz Bey. şiir ve edebi- yat meraklısıdır, özellikle de Ömer Hayyam hayra- nı. Faksın bir köşesine. haftanın armağanı diye, Yu- nus Emre ya da başkalanndan bir dize. ama daha da çok, Ömer Hayyam'dan bir rubaî iliştirir. Okursunuz, bütün dünyanız ışır... Rubaîye zaafım vardır. Bütün şiir biçimleri arasın- da başlı başına bir yetkinliği o temsil eder bence. Dört dizede, yaşamın bir büyük gerçeğini dile getir- melisiniz; yalnız sanatçı değil filozof da olmalısınız. Dikkatinizi de çekmek isterim: Eski şiir biçimleri için- de hemen hemen hepsi ölmüştür, ama rubaî ayak- ta! Örnekler istiyorsunuz değil mı? Aziz Bey, temmuz sonlarındaki bir faksa Ömer Hayyam'ın, Sabahattin Eyuboğlu çevirisinden şu rubaisini iliştirmişti: Yûreğim kimselerden ihsan dileme, Bu amansız felekten aman dileme: Bil ki, derman aradıkça artar derdin, Derdinle haldaş ol, derman dileme. Nasıl buldunuz? Övünmek gibi olmasın, azbuçuk şairliğim vardır: Aziz Bey'imizin bu anlamlı hatıriatmasına, ben de Hayyam'ın mealen bildiğim pek önemli -ve çok da sevdiğim- bir rubaisini şöyle şiirleştirerek yanıt ver- dim: Meyhaneden biri seslenıyordu hem de haykırarak, Gafil, ne dolaşırsın bu seherde aylak aylak; • Kafatasını toptakla dolduracaklar bir gün; "l 9 Sen gel, kadehini sarapla doldurmaya bak! n Ama Aziz Bey'imiz Hayyam'la öylesine doludur ki, içini dökmek istediğinde çoğu kez onu alır yanına. Nitekim, geçenlerde baktım faksa, Hayyam'ın -yine Eyuboğlu'nun çevirisinden- şu rubaisini eklemiş: Bir taş bulamazsın ki doğu ovalarında, Küfretmesin bana da benim zamanıma da; Yüz adım yürû bak, bir dertli insan görürsün, Bunalmış oturakalmtş yolun kenannda. Nasıl da çarpıcı bir söyleyış değil mi? Ama baktım rubaî hüzün yüklü, havayı biraz ol- sun dağrtmak için, Hayyam'ın yine mealen bildiğim bir başka rubaisini şiirleştirerek yanıt verdim Aziz Bey'e: Ne zaman sevgilinle mutlu olursun ve rahat? Sorarlar, söylemeliyim doğrusu düşmana inat: : Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, Cumartesi, sabah ve akşam, her dem her saat. İşte sevgili okurlarım, böyle geçiyor günler! Adım başında insanın içine kasvet veren olaylar- la dolu bir dünyada yaşıyoruz. Kimi zaman boğula- cak gibi oluyor insan. Ama boğulmuyoruz: Çünkü öte yandan, sanat ve edebiyat var, şiir var, Ömer Hayyam var; ve Aziz Bey gibi de hayranlan. Sormak da isterim: Ya siz, sevgilinizle mutlu olduğunuz an- lan hiç sıraladınız mı kendi kendinize? Sanırtm, siz de Hayyam gibi düşünüyorsunuz- dur... Kısa... Kısa... • Türk Tabipkri Biriigi (TTB), Sağlık Bakanı Halil İb- rahim Ozsoy'a tcpki göstererek, bakarun popülist söylem- lerde bulunduğunu bildirdi. • Bir grup arkeolog. Kültür ve Tabiat Varlıklan Koruma Genel Müdürü Altan Akat hakkmda yeni bir yolsuzluk dosyası hazırlayarak Kültür Bakanı'na iletti. • Moldova Gagavuz Yeri PoBs Genel Müdürü, Kişinev Emniyet Müdürü ve Komrat Emniyet Müdürü. İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'i makamında ziyaret ettiler. \ • Yurtdışından kaçak getirilen TIR çekici ve dorseleri-; ni sahte evraklarla Anadolu'da satışa çıkaran biri nakli- yat firması sahibi 4 kişi. 4 adet çekici ve 5 adet dorseyle, birlikte yakalandı. • Karaciğer rahatsızbğı nedeniy le bir süredir Ankara ve Trabzon'da tedavi gören 7 yaşındaki ŞengülÇuiar, ailesiy- le birlikte Hamburg'a giderken uçakta fenaşarak yaşamı- nıyitirdi. • Bayrampaşa'da. trafo merkezlerinde yapılacak çalış- malar nedeniyle bazı yerlerde pazar günü 5 saat süreyle. elekrrik verilemeyecek. • Haklar ve Özgürlükler Piatfbrmu dönem sözcüsü Oya Gökbayrak'uı, İşçi Hareketi adlı gazetenin Sorumlu Yaa tşleri Müdürü olarak yargılandığı dava 3 yıl süreyle erte- lendL • Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Hayatı Koruma Vakfi (TEMA) Başkanı ve beraberinde- ki heyet, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu'nu ziyaret etti. Dinozor b a y î n i z d e a l m a y ı u n u t m a y ı n ı z !
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear