23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
îAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 1997 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Türk Lise Öğretimini Kurtlar Yedi METIN ERKSAN A ristoteles (Aristo t.Ö. 384-322) Atinayakın- lannda "Lykeion" ta- pınağının yanında İ.Ö. 335 yılında "Lise" ad- lı okulunu kurdu. Tan- n Apollon'un adlanndan biri olan "Li- se" sözcüğü (Lykeion ya da Lycius) "Sürüleri Kurtlardan Koruyan Tann ya da Tannsal Güç" demektir. Aristo- teles olağanüstü bir bilgelik içinde ya- rattığı öğretime "Lise" adını verip. bi- limsel bilgilerögrenen "LJse"öğrenci- lerini sonsuza dek dinsel öğreti yanda- şı kurtlardan korumak istedi. Aristote- les bilimsel bilgiler öğreten "Lise" öğ- retimınin. dinsel öğreti yandaşı kurtlar tarafmdan parçalamak isteneceğini bi- liyordu. Binyıllar sonra, Atatürk laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni kurun- ca, bilimsel bilgiler öğreten ortaöğreti- min son üç yıllık aşamasına "lise" adı- nı verdi. Tarihbilim, Osmanlı Devleti'nin ya- şam dönemlerini şöyle saptar: Kuruluş, Yükseliş. Duraklayış. Gerileyiş, Çöküş, Yokoluş. Atatürk'ün kurduğu laik Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti'ndeki Lise Öğretimi özdeş (aynı) dönemleri izle- miştir. Şu an bir "Çökûş" dönemi ya- şanmaktadır. "Çöküş" dönemi 1946 yı- lından sonra yöntemli (sistematik) bir kışkırtmayla gündeme getirilen ''Mes- lek LJsesi" sorunsalhğıyla başlamıştır. "Lise" ve "MeslekLisesTtartışmalan- nın başlamasından kısa bir süre sonra dinsel öğrerim yandaşlan bu tartışma- lan sömürüp dinsel öğretim yaranna kullanmışlardır. Bu dönem içinde CHP ve DP gibi siyasal partiler dinsel ödün- leri parti yaranna vermişlerdir. Lise öğretimi öğrencilere bilimsel bilgilerin öğretildiği bir öğretim aşa- masıdır. Lise öğretimi öğrencilere din- sel bilgilerin, fizikötesi bilgilerin, bi- limsel bilgi dışi bilgilerin, meslek bil- gilerinin öğretildiği bir öğretim aşama- sı değildir. "Meslek Lisesi"-kuşkusuz olacaktır. Meslek lisesinde "Ortaokul" öğretiminden sonra meslek bilgileri öğ- retilir. Meslek lisesinde temel öğretim meslek bilgileri üstünde kuruludur. Bi- limsel bilgileri içeren öğretim meslek li- sesinde yan öğretimdir. "Lise" öğreti- mi ve "Meslek Lisesi" öğretimi iki ay- n ögretimdir. "Lise" öğretimi bilimsel bilgiler öğreterek öğrencileri düşünsel yaşama ya da üniversite öğretimine ha- zırlar. "Lise" öğretimi yapmamış öğ- rencinin üniversite öğretimi yapması biçimsel ve yanlış bir uğraştır. Klasik Lise öğretimi, laikTürkiye Cumhuriye- ti'nin kültür temelidir. Kurtlar Türki- ye'deki Lise öğretimini yemişlerdir. Çağdaş bir Apollon Tann olan Devlet, kendi kurduğu Lise öğretimini kurtla- nn yemesine engel olmamıştır. Devlet, tersine bir davranışla Lise öğretiminin kurtlar tarafından yenmesini özendir- miştir. 1946'dan bu yana süregelen Si- yasal Yetkeler "KlasikLiseÖğretimi"ni demagoji bataklığında. çıkarcı siyaset çarkında. yalanın egemen olduğu se- çim meydanlannda parçalayıp yok et- mişlerdir. Yasallaşan sekiz yıllık ilköğ- retim "Kurtlar Sofrası"nda yenmeye başlamıştır. Bu yazi Türkiye Cumhuri- yeti Devleti'ndeki Lise öğretiminin "Yükseliş" dönemine ilişkin bir anım- samadır. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Kültür Bakanlığı 1935 yılında, 1935- 1936 öğretim yılı için "Lise Filozofi ProgramKılavuzu"adlı birkitapçıkya- yımlar. Bugünlerde birkez daha yayım- lanması kesinlikle zorunlu olan bu ki- tapçıkta özet olarak şu konular, sapta- malar, öğütler vardır: "Lise" öğretimınde Filozofi adı al- tında toplanan Felsefe (Bilgibilim). Toplumbilim (Sosyoloji), Etik (Ahlak- bilim) derslerinin belli başlı amacını aşağıda yazıyoruz. Öğretmenlerimiz ders verirken bu amaçlan asla unutma- mahdır. Öğretmenlerimiz bilmelidirler ki. okuttuklan derslerin değeri, öğren- cilere verecekleri bilgilerden daha çok, öğrencilerin düşünce yöntemlerini oluşturup, gençleri ülkeye ve insanlığa varar bir konuma getirmekle ölçülür. Lise "Felsefe" öğretiminden bekle- nen amaçlar şunlardır: 1) Öğrencinin "Lise"de öğreneceği bilgiler arasında- ki ilişkileri açıklamak. bu bilgileri öğ- rencinin düşünce yönteminde düzenli biroluşuma getirmek. böylece daha ön- ce öğrendiği bilgilerin değerleri üstün- de düşündürmek. 2) Insanı bir tüm ola- rak bilmek için, doğabilim ve organbi- lim'in oluşturduğu bilgilen ruhsal ve toplumsal yaşama ilişkin bilgilerle bü- tünlemek. 3) "Lise" öğrenimini bitirip çeşitli mesleklere dağılacak ya da üni- versite öğrenimine başlayacak gençle- re yeni yaşamlannda Türk ulusunun ilerlemesine yarar genel toplumsal ve düşûnsel ilkeleri kazandırmak. Bu gençleri kendi meslek ve sanatlannın ötesini görebilen insanlar ve ülkeye en yararlı konularda doğru düşünebilen yurttaşlar olarak yetiştirmek. 4) Özel- likle Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra tûm yurttaşlann günlük yaşamında ön- lerine çıkan ekonomik ve toplumsal ol- gular üstünde yurttaşlara düşünme ye- teneğini sağlamak. 5) Felsefe dersleri, edebiyat derslerini bütunlemelidir. Çe- şitli uluslann edebiyatlan. o uluslann kendi ulusal ülkülerini oluşrurup yay- makta önemli bir etken olmaktadır. Ruhbilim ve toplumbilim dersleri bu konularda da edebiyata yardımcı olma- lıdır. 6) Felsefe öğretiminin temel amaçlanndanbirisi de çeşitli bilimlerin ayn ayn vermeleri gereken olumlu bi- limsel bilgileri, bilinçli ve düzenli bir düşünüşoluşumunadönüştürmektir. 7) Felsefe öğretimi öğrencilerin dar dü- şünceden kurtulup. çeşitli sorunlara ay- n açılardan bakabilme yetisini edinme- lerine yardımcı olmalıdır. 8) "Lise" öğ- retimi öğrencilerin çeşitli yetenekleri- nin gelişmesine yardım eden bir kurum olduğuna göre (ekonomi. hukuk, ede- biyat.. gibi) toplumsal bilimler alanın- da yeteneği olan ve ileride bu bilimle- ri uğraş edinecek öğrencilerde bu bi- limlere karşı sevgi ve merak uyandır- mak ödevi "Felsefe" adı kapsamındaki öğretimin görevidir. ıı:iı Ji GOL ADET NOfiMJU. KAPAKU TUBOHŞOOLD ĞEÖAVA Bj J U B 0 R G CekHis. 15 Eyfül 1997'de Gcey Dİrect; Dolapdere Cad No 213 2 Pangattı Istanbul adres*Kİe gerceklestirilecektK Tatoilıtem listesi 20 Eylul l<?97 t*rirı(i HÜftRJYET 706.1997 Urihli 6.02.1.MPI.0.1300.02 99«- Lise "Toplumbilim" öğretiminin amaçlan şunlardır: 1) Öğrencilere top- lumsal olaylar ve olgular üstünde yön- tembilimsel (metodolojik) düşünceyle irdelemeyi öğretmek. 2) Olaylar. olgu- lar. oluşumlar arasındaki bilimsel bağ- lantılan açıklamak. 3)Öğrencileri Türk Devriminin amaç ilkelerinin düşûnsel köklerini algılayacak konuma getir- mek. Böylece Türk toplumunun geliş- mesine yararlı işlevler yapacak yurttaş- lar yetiştirmek. 4) Bu toplumbilim öğ- retimi kapsamında öğretmenin açıkla- ması gereken yirmi konu şunlardır: 1 den 20*ye dek konunun aynntılı açık- lanması. Lise "Mannk" (Düşüncebilim) öğre- timinin amaçlan şunlardır: 1) Mantık öğretimi, felsefe öğretiminin en önem- li bölümüdür. Öğrenciler Mantık öğre- timi kapsamında öğrendikleri bilimsel bilgileri düşünmek ve birleştirmek (ter- kip etmek) yetisini edinecekler ve öğ- rendikleri bilgilerin özünü algılayacak- lardır. Mantık öğretimi bilimsel aklın koşullannı açıklamalı ve öğrenciye bu konuda kesin yargılar vermelidir. 2) Öğretmen bilimsel bilginin önem ve değerini Mantık öğretimi içinde öğren- ciye iyice anlatmalıdır. 3) Öğretmen matematık, fizik. dirimbilim (biyolo- ji), toplumbilim gibi bilimlerden söz ederken, bu bilimlerin gelişme tarihini kısaca anlatmalıdır. Örneğin. eski ve ortaçağdaki matematikle şimdiki meta- matik arasındaki aynmı, fizikbilim ça- ğımızdaki gelişimini. dirimbilimin na- sıl bir emekle bilimsel bilgi oluşumu- na geldiğini, ruhbilimin son yanm yüz- yıldaki gelişmesini. on sekizinci yüzyı- lın toplumsal. kültürel. ekonomik olay- lan algılayışıyla çağımızda bu olayla- nn algılanışı arasındaki aynlığı öğret- menin anlatması öğrencinin kültür bi- rirru açısından çok yararlıdır. Öğretmen bu konulan ayn yüzyıllardaki bilim in- sanlannın yapıtlanndan bölümleroku- yarak ya da bilim tarihine ilişkin yazıt- lan öğrenciye okutarak yapabildiği gi- bi, bu öğretiyi pek çok örnekler verip doğruca kendisi de anlatabilir. 4) Lise "Majıtık" (Düşüncebilim) öğretimi kapsamında 4'ten 12'ye dek konunun aynntılı açıklaması. Lise "Felsefe" öğretimi kapsamında bulunan "Ruhbilim" (Psikoloji). "Este- tik","Etik"( Ahlakbilim) öğretimi için- de öğrenciye öğretilecek bilimsel bilgi- lerin aynntılı açıklanması. Özetini açıkladığım "Kitapçık" bu- rada biter. Şimdi "Lise Felsefe Dersleri Yardımcı Kitapları"nın özet listesini sunuyorum. 1) Yaratıcı Gelişme içinde Yaşamın Gelişmesi. Yazar: Henri Bergson. Çe- viri: Mustafa Şekip Tunç. 2) Tıp Bili- minde Deney Yönteminin Araştırması- na Giriş. Yazar: Claude Bernard. Çevi- n: Galip Ataç. 3) Etika. Yazar: Baruck Spinoza. Çeviri: Suut Kemal Yetkin. 4) Monadoloji (Evrenbilim) Yazar: G.VV. Leibnitz. Çeviri: Suut Kemal Yetkin. 5) Bilgi ve Yanılma. Yazar: Ernst Mach. Çeviri: Sabri Esat Siyavuşgü. 6) Yaşa- mın Beceriyle Kavranışı. Yazar: Jac- ques Loe. Çeviri: Mehmet Karasan. Kant'tan Parçalar. Yazar: I.Kant, Çevi- ri: M. Emin Erişirgil. Farabi 'den Seçme Parçalar. Çeviri: Kıvamettin Burslan. Insansal Bilgilerin İlkeleri. Yazar: Ge- orge Berkeley. Çeviri: M. Saffet Engin. Mistiklik ve Mantık. Yazar: Bertrand Russell.Çeviri: Y.ŞerifKdıçel.Toplum- bilimin Öğeleri. Yazar: C. Bougle- J.Raffault Çeviri: K. Nami Duru. Ev- renin Gizleri. Yazar: Ernst HaeckeLÇe- viri: A. HaydarTaner.Etik Deneyi. Ya- zar: Frederich Rauh. Çeviri: Z.F.Fındı- koğlu. Insan Aklına İlişkin Yeni Deney- ler. Yazar: GAV. Leinitz.Çeviri: Nevzat Ayas. Estetik. Yazar: C. Lalo. Çeviri: Burhan Toprak. Felsefede Bilimsel Yöntem Yazar: Bertrand Russell. Çe- viri: Hamdi Akverdi. Toplumsal Okul. Yazan: t. Hakkı Baltacıoğlu.Küçük Fel- sefe Sözlüğü. Yazar: A.Cuvillier.Çevi- ri: Osman Pazarlı. Felsefe Ödev leri. Ya- zar: Osman Pazarlı. Kurtlann yediği "Lise" öğretimini şimdi bir dize'yle anmak gerekir: "Geçmiş zaman olur ki hayali cihan de- ğer!" Onbirler ve Güneş Motel Olayı Dr. METE TAN Eski Sağlık Bakanı MİLYONLARCA , BEDAVA ' HERHANGİ TUBORG GOLD KAPAĞI TOPLA MUHTEŞEM YAMAHA THUNDERACE DEN BİRİNİ KAZAN. 25 Haziran-15 Ağustos arası Tuborg Gold'larda lıkır lıkır serinlik, köpuk köpük sans. 5 tane herhangi Tuborg Gold kapağını adını, soyadını ve acık adresini yazdığı bir kağıtla bir- l'ıkte zarfa koyup, 30 Ağustos 1997 tarihine ' kadar P.K. 355 80220 Sişli İSTANBUL adresine gönderen herkes 5 adet muhtesem /• YAMAHA THUNOERACE cekilisine katılacak. Her 5 kapagı ayn bir zarfa koyup gönderin, şansınızı artırın! • • Ikemizin U içinde bulun- duğu bunah- ma çare ara- mak için DYP vç RP'den istifa eden milletvekillerine Sayın Çiller ve yandaşla- n "Güneş Motel benzeri kurulan mUletveküi pa- zarlarında. bu kişilerin tezgâhlandığı" şeklinde beyanlarda bulunmakta- dırlar. Sayın Çiller oradan bu- radan duyduklanna ina- narak Güneş Motel ve "onbirler" olayının ger- çeklerini bilmeden ve de- rinliğine inmeden ikti- darda kalabilmek hırsı uğruna kişilerin "şahsi- yet" ve "haysiyetine" sal- dında bulunma suçu iş- lemektedir. Böyie bir pa- zar kurulduysa bunu is- pat etmesi gerekir, aksi takdirde yasal sorumlu- luk altına girer. Eğer Gü- neş Motel'de bir millet- vekili pazan kurulmuşsa DYP'ye geçmiş olan bir- çok milletvekilinin, bu geçişlerine ne isim vere- cektir? Son seçimlerden bu yana DYP'den 35 millet- vekili istifa etmiştir. Ge- nel başkanı bulunduğu bu partideki çözülmeler- de hiç mi suçu yoktur? Bu kişiler de mi pazarhk- la gitmişlerdir? Ulke yaranna en doğ- rusunu yaptıklanna inan- dığım DYP'den aynlan bu millervekilleri pazar- larda tezgâhlanıyorlar da, başka partilerden aynla- rak DYP'ye geçenler va- tan kurtaran aslan mı olu- yorlar? Biz Güneş Motel'e geldiğimizde partileri- mizden aynlmış bağım- sız milletvekilleri idik; eylem yapıldıktan sonra geriye dönüp pazarlık na- sıl olur. Biz Güneş Mo- tel'e, bağımsız TBMM üyeleri olarak bir araya gelip Türkiye'nin o gün- lerde içine düştüğü ka- ranlık duruma ışık tut- mak için gittik. Orada milletin temsil- cileri olarak geleceğe ilişkin görüşlerimizi bir araya getirmeye çalıştık. Arzumuz CHP ve AP ko- alisyonunun kurulması idi. Eğer bu olmazsa ba- ğımsızlar olarak hükü- mete destek vermeye ka- rar verdik. Bu durumda MC hükümetinin girdiğı karanlık yolu göstermek ve demokratik kurallann egemen olduğu, çağa uy- gun bir yönetimi destek- lemek istiyorduk. Yoksa sadece hükümeti devir- mek için yola çıkmadık; onun için onbirler hare- keti sonradan bir bütün haline gelmiştir. Bize bakanhk teklifi, Ankara'ya döndükten sonra TBMM'de bağım- sız milletvekillerine ayn- lan odada Sayın Ecevit ta- rafından yapılmıştır. Üs- telik bu kurulan hükümet sadece CHP ve onbirler- le değil, Güven Partisi ve Demokratik ParlPyi de_ içine alan dörtlü bir ko- alisyondur. Şimdi soruyorum, aca- ba Güven Partisi'nden Bakanlar Kurulu'na alı- nan iki ve Demokratik Parti'den alınan bir mil- letvekiline de bir şeyler mi teklif edilmiştir? Göreve başlayan Sayın Ecevit'in başında bulun- duğu bu hükümet, sanıl- dığı gibi başanlı olmamış bir hükümet de değildir. O tarıhlerde bütün dün- yada ve Türkiye'de görü- len ekonomik ve sosyal bunahmlara karşın Ece- vit hükümeti, hiç de kü- çümsenmeyecek atılım- larda bulunmuştur. 1-Köylü ve işçiye eme- ğinin hakkı verilmiştir. 2- Sınır ticareti başlatılmış- tır. 3- Dışsatım gelirleri- miz bir yılda dolar olarak yüzde 30 >ükselmiştir. 4- Hiçbir ödün verilmeksi- zin Amerikan silah am- bargosu kaldınlmıştır. 5- Turizmde atılım başlatıl- mıştır. 6-Hükümetin baş- lattığı sağlık reformu de- vam ettirilip sonradan durdurulmasaydı bugün hastalar, hastane kapıla- nnda perişan olmazlardı. 7-Gene o hükümet zama- nında başlatılan köykent denemesi ve uydukent projesi eğer yozlaştınl- masaydı, köylergelişmiş ve arsa konut sorunuyla, büyük kentlere göç soru- nu kalmamtş olurdu. O günlerde, Türki-- ye'nin cephe hükümetle- ri tarafından iç savaşa ve faşizme sürüklendiği kaygısı çok yaygındı. 1978 hükümetinin bu açıdan gerekli ve yararlı olup olmadığı konusun- daki yargıyı ileride, an- cak tarih verebilir. Bu hü- kümet 1979'daki ara se- çimlerde beş ilde CHP'nin seçimleri kay- betmesi üzerine Mec- lis'teki çoğunluğu kay- betmemekle beraber isti- fa etmek onurunu göste- rebilmiştir. Daha sonra kurulan azınlık hüküme- tinde CHP'den istifa et- miş iki milletvekilinin bakan olarak bulunması- na da hiçbir tepki göste- rilmemiştir. Başbakanlığı kaybet- menin verdiği hırçınlıkla ve bilir bilmez savlarla onbirlere saldıran Çıl- ler'e önerimiz. olayİan daha derinlemesine ince- lemesidir. Kendisini kur- tarmak için bu yola baş- vurmasın. Yeni kurulan hüküme- tin Türkiye için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyo- rum. Şeriatçmm Yurtseverliği! n kabui etn e Mart Sanayî A-S- -,*, AI MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN E: 1997/31 K: 1997/132 Manavgat ilçesi, A. Işıklar Köyü'nden cilt no 094/01, sayfa no 36, kütük sıra no 13 "te nüfu- sa kayıtlı Ömer ve Ay- şe'den olma 1964 do- gumlu Mustafa Nur'un soyisminin silinerek Ak- soy olarak düzeltilmesi- ne karar venlmiştir. Ilan olunur. 11.6.1997 Basın: 28499 SACIT SOMEL Emekn nÇ i S ayın Erbakan, mart ayında Çanakka- le'nin kurruluşu kutlanırken, gaziler- den, şehitlerden ve dökülen kanlardan da söz ederek. "Bu memleketi Müslümanlar kurtanruşnr" demişti. Daha sonra başka bir vesile ile de. Sıvas Kongresi'ndeki sanklı delegelere işaret ede- rek "Bu ülkeyi onlar kurtardı. Yüceltmesini deonlar yapaeak" sav ını ileri sürdü.Türkiye zaten Müslüman bir ülke olduğuna göre, Sa- yın Erbakan'ın. herkes gibi. şükranlannı or- dumuza ve Atatürk'e sunması gerekirken Müslümanlardan ve sanklılardan söz etme- si, kimleri kastettiğini açıkça ortaya kovmak- tadır.Butezin, Istanbul'dayapılansonşeriat- çı mitingı vesilesi ile. üçüncü kez. "Onlar yurtseverdir. Gazi olmasını da. şehit olması- nı da biürler" biçiminde tekrarlanması. Sa- yın Erbakan'ın "kurtuluşumuzu şeriatçılara borçlu" olduğumuz savını ülkemizde genel bir kanı haline getirmek istediğini göster- mektedir.Şu soru akla geliyor: Acaba şeriat- çılar, "Ülkeyi biz kurtardık" diye ordumuzun ve halkımızın kendilerine teşekkür etmesini mi bekliyorlar? Sayın Erbakan'ın iddialan bazı başka şe- riatçılar tarafından da tekrarlanmaktadır. Ör- neğin, geçenlerde bir şeriatçının "tlkeyi biz kurtardık. Onlar bu ülkede misaıir oiarak bulunuj-orlar" dediğini işitmiştik. Bütün bunlan işitince insanın "Acaba ta- rih bügimizi mi unuttuk" dıyeceği geliyor. Çünkü şeriatçılann tarihimizdeki yerlerinin ne olduğu iyi bilinmektedir. Örnek vermek gerekirse:31 Mart Vakası'nda, îstanbul so- kaklannda görülen bütün mektepliler şeriat- çı lar tarafından öldürülmüş, hertarafta subay avına çıkılmıştır. Menemen'de bir teğmenimiz şehit edil- miştk...Şeriatçılann Kurtuluş Savaşı'nda ln- gilizlerle yaptıklan işbirliğini ve ordumuzun henüz kurulmamış olduğu bir dönemde "Mustafa Kemal gâvurdur, haindir" diye çı- kardıklan isyanlarla Kurtuluş Savaşımızı teh- Iıkeye soktuklannı hep biliyoruz.Savaşın sonlannda şeriatçılar yeni bir ihanet rekoru daha kırmışlar, Yunanlılann Ege Bölgesi 'nde "Ionia" adı altında küçük bir Rum devleti kurma gırişimlerini öğrenince. Ankara'ya karşı müşterek cephe oluşturmak üzere. or- tak bir Türk-Yunan devleti kurulmasını öner- mişlerdir. Tarihimizde Sayın Erbakan'ın te- zini doğrulayacak tek bir olay bulunmamak- tadır.Sıvas Kongresi'ndeki ve Birinci Mec- lis'teki sanklı delege ve milletvekillerine ge- lince, onlar. Sayın Erbakan'ın herkesi inan- dıımak istediği gibi. şeriatçı değildiler. Ter- sine onlar şenatçılara lanet edenlerin başla- nnda gelmekte idiler. Ankara müftüsü rah- metlı Rifat Börekçi ile Konya milletvekili Vehbi Efendi bunlara örnektır. Öyle sanıyoruz ki bununla güdülen amaç. tarih bilgisi yetersiz olanlann kafasını kanş- tırmak, bu suretle de Atatürk'ün ve ordumu- zun kurtuluşumuzdaki rolüne gölge düşür- mektir. PENCERE Hamlık... Mübareğin kaç adı var?.. . • Yüznumara.. "• WC. Ayakyolu. , Memişhane.. .- & Aptesane.. Tuvalet.. 00.. Hela.. Başbakanlık koltuğuna oturunca Necmettin Ho- ca'nın ilk işi makam odasının aptesanelerini alatur- ka helaya çevirtmek olmuş... • Avrupa saraylannda soylular oturağa defi hacet ey- leyip dışkılannı pencereden aşağı dökerlerken, biz- de ayakyolu vardı. Batı'nın aristokratları dantelalan- na dek sinen bok kokularını gidermek için pahalı 'parfümeri' ürünlerinı bedenlerine boca ederlerken, Osmanlı -evelallah- günde beş vakit aptes alıyordu. Nasıl alıyordu?.. Kanuni Sultan Süleyman'ın bu işi nasıl yaptığını bilmiyoruz, ama, sabık Başbakanımız Necmettin Ho- ca'nınki filme alınıp televizyonda gösterildi. Aptes alırken, bizimkinin çevresini sakallı korumalan kuşa- tıyorlar, kimi ayağına su döküyor, kimi ayağını yıkı- yor, kimi kuruluyor... Estetikten nasibi olmayan birgörüntü.. Çirkin birgösteri... Eli ayağı tutan canlı kanlı bir kişiyken Erbakan'ın ayağını korumalarına yıkatıp kurulatması. Islamın in- celiğjne sığmaz. Bizim sevdiğimiz Müslüman, Haz- reti Ömer gibi olur, alçakgönüllü, incelikli!.. Çirkinli- ği Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık makamına taşımaya kimin hakkı var?.. Üstelik kendi kendisine aptes alamayacak kadar düşkün olmayan bir Müs- lümanın ayağını başkasına yıkatmasıyla alınan ap- tes makbul değildir. Inanmazsan kara kaplı kitaba bak!.. • Arap entari giyer. Neden?.. Çünkü görenektir, Arap sabahın köründe çadınn- dan çıkıp beş-on adım attıktan sonra çömelip işini görürdü. Entarinin etekleri kabahatini gizlerdi. Çöl Müslümanı pantolon giyseydi. her sabah kabile hal- kı birbirinin kıçını seyredecekti. Entari işlevseldi... Defi hacet eylerken çömelmek göreneği, göçebe kültüründen kalmadır Yaotumnak?.. Avrupalı her sabâh oturağa otura otura alışmış, oturağa benzer klozeti icat etmiş.. • Van çevresınde Urartular'dan kalma yıkıntılarda, bugünkü alaturka helanın benzerleri bulunmuş; ayakyolu Avrupa ya Doğu'dan geçmiş; sonra 19'un- cu yüzyılda, alafranga yüznumara Osmanlı'da mo- da olmaya başlamış... Çarşafı Istanbul'a ilk getiren, 19'uncu yüzyıl baş- larında Suriye Valiliği yapmış olan Suphi Paşa'nın eşi imiş, Anadolu'ya istanbul'dan gitmiş çarşaf... Alaturka ile alafranga arasındaki salıncakta kolan vuranın başı döner. Aptes almak için ayağını koru- masınayıkatan Molla'nın Cumhuriyetin Başbakanlı- ğında kendisi için alaturka hela yaptırması, kültür so- njnu. değil, bşrrıerva/^jğjn ta kendisidir. ^...-j Anılar 1 EROL DALLIn.n yeni kitabı çılcti. 'NEREDEN NEREYE' Dünya Yayınları bütün bayilerde CUMHURİYET UNİVTRSlTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemizin aşağıda yazılı birimlerine 2547 sayılı kanunun ilgili maddelen gereğince daimi statüde profesör ile doçent, yardımcı doçent ve öğretim görevlisı alınacak- tır. Profesörlüğe \e doçentliğe başvuracaklann dilekçe. özgeçmiş ve bilimsel yayınlannı içeren profesörler 6. do- çentler 4 takım dosya ile rektörlüğe. yardımcı doçentliğe başvuracaklann dilekçe, özgeçmiş. doktora veva uzman- lık belgesi \e bilimsel yavınlannı içeren 5 takım dosya ile diğerlerinın yabancı dilini belirten dilekçe. özgeçmiş. öğ- renim belgesi (en az lısans) transkript ve 2 adet fotoğrafla ilanı müteakıp 15 gün içensinde ilgili fakülte dekanhğı ve yüksekokul müdürlüğûne baş\Tirmalan gerekmektedir. Sı- nav tarihleri başvaıru anında bildinlecektir. Duyurulur. TIP F.\KÜLTESİ Anabilim Dalı: Unvanı: Adet: Adli Tıp Doçent 1 Genel Cerrahı Yrd. Doç. 1 Patoloji Yrd. Doç. 1 Nöroşirürji Öğr. Gör. 1 Göğüs Hastahklan Öğr. Gör. 1 FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ Anabilim Dalı: Unvanı: Adet: Uygulamalı Matematik Profesör 1 ZARA AHMET ÇUHADAROĞLl MESLEK YUKSEKOKLLU Bölümü: Unvanı: Adet: Teknık Öğr.Gör. 1 (X) (X) Ziraat Fakültesı Zootekni Bölümü çıkışlı veya Zo- otekni konusunda master veya doktora yapmış olmak. Basın: 28804 KLız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi mezunu satış elemanı aranıyor. Xel.: 557 28 83 Devren satılık pastahane 529 81 85
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear