23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 TEMMUZ 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 La Scala Orkestrası'nın bu geceki konseri İKSV'nin kurucusu Nejat Eczacıbaşı'na adandı Nejat Eczacıbaşı konserle anılacak EVİN İLYASOĞLU lstanbul Festivali çerçevesin- deki Ricardo Muti yönetiminde- ki La Scala Orkestrası'nın bu ge- ceki konserı, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı kurucusu Dr. Nejat Eczacıbaşı nın anısına adanmış. Programda renkli bir yelpaze var: Mendelssohn. Schumann, Elgar ve De Falla'nın yapıtlan çalına- cak. Birde Eczacıbaşıtarafından Ricardo Muti yönetimindeki La Scala orkestra ve korosunun ses- lendirdiği V'erdi"nin koro yapıtla- nndan oluşan CD armağan edil- mekte. Gerek konser gerekse CD. tam Nejat Bey'ın görkemli müzıkzevkine göre. Nejat Bey'i ılk tanıdığımda li- seyi yeni bitirmiştim. Istan- bul'dan Ankara'ya giden F27 ti- pi. pervanelı bır uçakta onun ya- nında oturuyordum. Konferans Heyeti'nin Ankara'da düzenledi- gi bir semınerde çalışıyordu... Nejat Bey hemen önündeki ma- sayı açtı, dosyalannı çıkardı ve çalışmaya koyuldu. On dakika sonra yüzüme eğilip. "Sen bem- beyazsın. uçaktan mı korkuyor- sun yoksa?" dedi. Başladı uça- ğın nimetlerini ve aynı zamanda korkulabilecek yönlerinı anlat- maya. tşi gücü bırakmış benımle uğraşıyordu! Sonra kongre bo- yunca onu daha yakından tanı- dım. Tıpkı benimle uğraştığı gıbı her aynntıyla uğraşıyor, her şeyin kuralına uygun yapılmasını gö- zetıyordu. Aradanyıllargeçıpde müzik dosru olduğumuz zaman onun çok ilginç bir yönünü daha keşfettim. Dogrudan kendı ilgi alanı olmayan konulan soruyor ve kendine verilen bilgileri din- leyip değerlendıriyordu. Son gö- rüştügümüz tarihte. ölümünden iki ay öncesinde hâlâ bana "Şu Stravinski'nin tam anlamını an- latsana" deyıp Bahar Ayini üstü- ne bılgi istiyordu. Nejat Bey'i bir bilim adamı. bir işadamı, bir beyefendi olarak algılamak bir yana. öte yanda o- nun bu çocuksu öğrenme isteğı. hep yeniliklere açık, ileriye dö- nük projeleri. çevresine yaşam saçan kişiliğinin bir parçasıydı. Nejat Eczacıbaşı lstanbul Kül- tür vcSariat Vakfı'na öncûlük'et- meseydi, lstanbul Müzik Festi- vali'ni başlatmasaydı bugün ls- tanbul böylesibirzenginliğekim bilir ne zaman kavuşacaktı! Tıpkı Cemal Reşit Rey'in Is- tanbul'a ilk orkestrayı kurması gibi. Elbettoplumdagereksinim- ler artınca bir orkestra da kurula- caktı. bır festival de düzenlene- cekti. Ancak bu tür kültür yatı- nmlannın babası olan kişiler, toplumu da ona göre yönlendin- yorlar. Bir orkestra kurulması. bir festival başlatılması, toplumun kültür yaşamına yeni kan dolaşı- Azra Gün, Aydın Gün, Nejat Eczacıbaşı, Le> ia Gencer, Ayşegül Sanca, Faruk Yeııer ve Yıldız Kenter. (Soldan sağa) 1 Vejat Bey'i bir bilim adamı, bir işadamı, bir beyefendi olarak algılamak bir yana öte yanda onun çocuksu öğrenme isteği, hep yeniliklere açık, ileriye dönük projeleri, çevresine yaşam saçan kişiliğinin bir parçasıydı. Nejat Eczacıbaşı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na öncülük etmeseydi, lstanbul Müzik Festivali'ni başlatmasaydı, bugün lstanbul böylesi bir zenginliğe kimbilir ne zaman kavuşacaktı! Bir kültür adamı olarak ülkemiz tarihine geçen Nejat Eczacıbaşı, oğullan Faruk, Bülent ve eşi Beyhan Eczacıbaşı ile birlikte. mı getiren olaylar. Nejat Bey. karizmatik kışiliği ile önce bir bilim adamı, ardın- dan bir işadamı ve daha da kalı- cısı, bir kültür adamı olarak ülke- miz tarihine geçti. Müzığe tutkusu ilk gençligin- de keman çalmasından kaynakla- nıyoımuş. Belkı de Robert Kole- ji yıllanndan! Ölmeden önce en çok kıvanç duyduğu şeylerden biri İstanbul Kültür ve Sanat VaktVnm festi- valin 20. kuruluş yıldönümü ne- denıyle UNESCO tarafından bü- yük kültür ödülüyle onurlandınl- masıydı. Ikinciside lstanbul Kül- tür ve Kongre Merkezi'nin teme- linin atılışı ıdi. Artık festival et- kınliklerimiz bellı bir merkezde yapılacak. konserlerimız akusti- gı profesyonelce düzenlenmiş sa- lonlarda verilecekti. Nejat Bey bu merkezin açılışını ne yazık ki göremeden öldü. Onun anısına en büyük saygı kuşkusuz Kültür ve Kongre Mer- kezi'nin açılıp düzenli işletilme- si olacak. lzmir Kültür ve Sanat Vakfı'nın onun adına düzenledi- gi Ulusal Beste Yanşmalan da ni- ce genç bestecıyı gün yüzüne çı- karacak. Öte yandan 25. yılını kutlayan lstanbul Festivali belli bir çark içinde, düzeyinden ödün verme- den, veni festıvaller doğurarak ilerlemekte. Nejat Eczacıbaşı *iz!eWmfer, Umudar'" başlıklı kitabında ls- tanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nı şu satırlarla başı dik olmaya ça- ğırıyordu' "Devlet >önetimindeiktidarlar değiştikçe sanat anlayışj da işba- şındaki parti ya da kişinin görü- şü doğrultusunda değişecekse o sanat yozlaşır. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı. statüsü gereğince, hiçbirsiyasal gücün sultasına gir- mevecek ve hiçbir kişinin propa- ganda aracına dönmevecekti. Toplumun demokratik özlemi ayakta durdukça, İstanbul Kül- tür ve Sanat Vakfi da gerçek sa- naun saygısı içinde buiunacaknr." "Izlenimler ve Lmutiar" çok yönlü bir kıtap. Çağının tarihinı. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi- nı. iş dünyasını. bilim dünyasını ve sanat dünyasını irdeleyen, bi- nkimleriyle gençlere yol göste- ren; deney imlenyle ıleriyi değer- lendıren bir çalışma. Önsözünü şöyle tamamlamış: "İş yaşamı- mın dlinci yılını noktalarken, öm- rüm süresince edindigim izJenim- leri \e geleceğe dönük umutlar ile beklentileri yazıva dökmek iste- dinı: genç kuşaklar bundan bel- ki de yararianmak isteyebilirler dive..." Hapisteki İranlı yazarla uluslararası dayanışma GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Geçen yı- lın kasım ayından beri İran'da gözaltında rutulan, işkence edil- diğinden kaygı duyulan İranlı yazar v e redaktör Faraj Sarko- ohi'nın serbest bırakılması için kurulan uluslararası dayanışma ağı giderek genişliyor. Alman- ya'da yaşamakta olan Sarkoohi. kasım ayında ülkesine bir ziya- rette bulunduğu sırada resmi makamlarca "Almanya hesabı- na casusluk yapmakla" suçla- narak gözaltına alınmıştı. Bir süre önce Avrupa Birliği. Tah- ran yönetimine bir mektup gön- dererek Faraj Sarkoohi"nin sağ- hğından duyulan kaygıyı dile getirmişti. Cumartesi günü ise Ameri- kalı ünlü yazar Arthur Miller ile Iran kökenlı Amerikalı yazar Edvvard Said, İran Devlet Baş- kanı Hatemı'ye bır açık mektup yazarak Sarkoohi"nın serbest bjrakılmasını istedi. Çeşitli Ba- t\ ülkelerinin gazetelerinde ya- yımlanan mektupta şöyle deni- liyor: . Dünyanm bütün banşsever Halklanna yazdığı açık mektup- ta Faraj Sarkoohi şöy le diyordu: "Herhangi bir gizli polirik eyle- me asla katümadım. Adineh dergisinin redaktörüyüm; be- nim çalışmalanm kültürel ve açıktır. Edebivat yazılan yazan biriyim.. suçsuz olduğumdan etninim." Faraj Sarkoohi mek- rubunda, İran Enformasyon Ba- kanlığı'nca yapılan sorgulama- s| sırasında nasıl acı çektığıni de aynntılı olarak anlatıyor. Sarkoohi'nın Uluslararası PEN'e gönderdigi mektup At- lantik'in iki yakasında birçok gazetede yayımlandı ve Sarko- ohi'nin çektiği acılara kamu- nun dikkatinin çekilmesı sag- landı. Biz onun herhangi bir suç ışlememiş olduguna inanıyo- ruz; bunun yenne kendisinin lran'da görüş belırtme özgürlü- ğü istemesi. 1994"te 134 İranlı yazar tarafından yayımlanan deklarasyonun altına ımza at- masının onu sizin ülkenızle Al- manya arasındaki büyük boyut- lu bir anlaşmazlıgın içine çek- tigi görüşündeyiz. Bu anlaş- mazlıkta onun hiçbir pavı yok- tur. Bizim kanımıza göre yersiz suçlamalardan ötürü cezalandı- nlması riski. bizde nefret uyan- dınyor. Eğer kendisi daha çok yara alırsa, adaletin temeli de zedelenmiş olur 'Ağırhğınızı ko>ıın' Siz bir süre önce özgür bir tartışma forumu yaratılmasını istediginizı söylemıştiniz. Sar- koohi 'nin tek suçu, bu ideale göre hareket etmış olmasıdır. Bu yüzden sıze sesleniyoruz. Sız, İran vatandaşlannın büyük çogunluğunun değişim istegıni temsil ettiğiniz için seçıldinız. Şimdi elinizde. Sarkoohi'nin yaralannı sarma olanagı var. Si- ze bu olaya ağırlıgınızı koyma- nız ricasında bulunuyoruz. Eğer onun hapishaneden çık- masını sağlarsanız ve hakkında açılan davayı düşürürseniz, bu davTanışınız. Tahran'dan uzun süredir umut ve insanlık sinya- li bekleyen dünya kamuoyunun beklentısı dogrultusunda yo- rumlanacaktır. PORTRE NEJAT ECZACIBAŞI Dr. Nejat Eczacıbaşı kimdir? 1913 yılında tzmır'de doğmuş; ilk ve ortaokulu aynı kentte. liseyi İstanbul'da Robert Koleji'nde okumuş. 1930"lu yıllarda Almanya'nın Heidelberg Üniversitesi'nde kimya eğitimi görmüş. Chıcago Universitesi'nden mastır, Berlin Üniversitesf nden doktora derecelerini almış. 1937 yılında doktora tezıni tamamladıktan sonra Kaıser NVilhelm Enstitüsü'nde Nobel ödülü sahibi Bulenandt'ın yanında iki yıl araştııma vapmış. 1939'da askerliğini tamamlayan Nejat Bey. 1942'de ilaç üretimine. ardından da seramik sağlık gereçleri üretimine başlamış. 1946'da Beyhan Hanım ile evlenmiş. İlk modern Türk ilaç fabrikası olan Eczacıbaşı tesislerini 1952'de Levent'te kurmuş. Eczacıbaşı Toplulugu, 1990'larda ilaç. yapı ve temızlik kâgıtlan üretımi için birdizi tesisin yanı sıra. sermaye piyasasından dış ticaret ve bilgi teknolojisine kadar uzanan 33 kuruluştan oluşmaktadır. Toplulugun kurucusu ve Onursal Başkanı Nejat Eczacıbaşı aynı zamanda sanat ve kültür alanına da geniş katkılarda bulunmuştur: TÜSİAD, Türk Egitim Vakfı, tzmir Kültür ve Sanat Egitim Vakfı. tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı. Ekonomik ve Sosyal Etütler Konferans Heyeti ve Dr Nejat Eczacıbaşı Vakfı'nın kurucusudur. 1939'da onun öncülügü ile kurulan Eczacıbaşı Bilimsel Araştırma ve Ödül Fonu. tıp, kimya ve eczacılık dalında yüzden fazla bilimsel porjeyi desteklemiştir. ODÜLLERI Federal Almanya Büyük Hizmet Nişanı; italyan Hükümeti Cavalliere OfTıciale Nişanı; Avusturya Hükümeti Büyük Gümüş Onur Nişanı; T.C. Dışişleri Bakanlığı Ustün Hizmet Ödülü; Kızılay Derneği Şeref Madalyası: Boğaziçi Üniversitesı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, lstanbul Ünıversitesi ve Hacettepe Üniversitesi onursal doktorası. Oğullan Bülent ve Faruk Eczacıbaşı'dan Emre, Esra, Sinan ve Mertadlı torunlan vardır. Nejat Eczacıbaşı 6 Ekim 1993"te Amenka'da yaşamını yıtirmiştır. Berlin'de 'Eşcinsel Hareket' sergisi • Berlin Sanat Akademisi, 'Eşcinsel Hareket'inyüzyıllık geçmişine konu olan 1400 yapıtın yer aldığı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Amaç, tüm eşcinselleri müzede bir araya getirmek. Kültür Servisi- Günümüzde eşcinsellerin sayısı hiç de azım- sanmayacak sayıda. Bu şekilde düşünenlerden bıri de Berlin Sa- nat Akademisi'nınGenel Sekre- teri Hans Gerhard Hannesen. "Geçmişleri uzun süreden beri hicc sayılan bu insanlara bir fir- sat tanımak gerekir" diye düşü- nüyor Hannesen. Berlin Sanat Akademisi'nin gerçekleştırmek istediği böv le bir şeydi ve Aka- demi şu anda Almanya'nın baş- kenti Berlin'de 'Eşcinsel Hare- ket'in 100 yıllık geçmişini konu alan bir sergiye ev sahipliği ya- pıyor. Amaç. tüm eşcinselleri müzede bir araya getirmek. Berlın'in zaten 1985 yıhndan bu yana bu konuda birtakım gi- rişimleri vardı. Bugün ise şehir, eşcinseller için özel küçük bir müze oluşturmuş durumda. Bu ay. bu müzede 'Deri, Tekbiçim ve Diger İşkenceler' başlıklı ser- gi yer alıyor. Bu sergide yer alan 1400 yapıt sayesinde Berlin'de ve tüm dünyada yer alan 'Eşcin- sel Hareket'in 100 yıllık geçmi- şı belgelerle anlatılıyor. İnsanlık ve Bilim Komitesi bu sayede. Berlin'de Eşcinsel Haklannı Ko- ruma Kuruluşu'nun 100. yılını da kutluyor. Seksbilimci Mag- nus Hirschfeld tarafından 1897 yılında kurulan bu komite, uzun bir süre eşcinselliğin ne bir has- talık ne de bir suç olmadığını ka- nıtlayabılmek için ugraş veren tek kuruluş olarak varlığını sür- dürmek zorunda kaldı. Ayrıca sergi. 1920'li yıllarda özgürlü- ğünü elde eden Berlın'in, eşcin- sellerin başkenti olarak tanınma özelliğini yıtirdıği düşüncesini de dürüstçe ortaya koyuyor. Na- zi ayaklanması, hareketin önünü kestı. O zamandan bu yana Al- manya da, diğer tüm Avrupa ül- keleri gibi Amerika'nın önderli- ğıyleyetindi. "Buyuzyılıneşcin- sdlik tarihi. büyük birölçüdegiz- lenmesi gereken olavlardan bir taneskMr" dıyor Hans Hannesen. Bu hareket o tarihlerde bir tabu olarak görüldüğünden. hiçkimse o döneme ait bir belge saklama- yı ve bir koleksıyon oluşturma- yı düşünemezdı. Var olan belge- lerin çogu da Nazilerin gelme- siyle birlikte yok oldu. Kuruluş- ta eikınlik gö>terenler. attıkları bu adımın. >enı araşürmalann başlatılmasında rol oynamasını umuyorlar. Tarihçiler uzun bir süre. önemli kişiliklerin hay atla- nndakı parlak dönemlen incele- mekten yoksun kaldılar; sırf bu kişiler eşcinsel olduklan için. Buna örnek olarak 1922 yılında Rusya'yla Rapallo Antlaşma- sı'nı ımzalayan Alman Dışişleri Bakanı VValter Ratheneau'yu gösterebıliriz. Onun eşcinsel ol- dugu gündeme geldiği anda her- kes ateş püskürmüştü. Sergide portrelerin yer aldığı galeriye bakıldığında bu tarzda bir ışı gerçekleştırmenin ne ka- dar zor olduğunu anlamak daha kolay. Böylesine zor bir dönem- de yer alan birkaç değerli yapıt bulunuyor: 19. yüzyılın başında eşcınselliğı yansıtan ilk yapıtlan Antık Yunan dönemıne geri dö- nerek va da karikatür tekniuı kul- lanılarak yaratılıyorlardı. 1900'lü yıllara dogru erkek eş- cinselligini ortaya koyan yapıtla- rın oluşturulmasında. amatörler hayvan çizgilerinden yararlandı- lar. O sıralarda sayılan 100 binı bulan eşcinsellerden 50 bin ka- dan Nazıler tarafından öldürül- müş; bir kısmı da toplama kamp- lannda işkenceye maruz kalmış- tır. Ancak serginin müdürü And- reasSternweiler'a göre eşcinsel- ler. Yahudiler kadar çok işkence görmemişlerdir. Kimisi de aynı. aktör Gustaf Gründgens'in yap- tığı gibi. gösterme eviilıkler ya- parak olayı örtbas ermiş ve ikti- dardaki yerini almıştır. Bir sergi haline getirilen eşcinsel hareke- tin tarihi içinde erkek-erkek, ka- dın-kadın ilışkilerinin evrımi yer alıyor. Serginın son salonun- da ise iki erkeğin birlikteligini konu eden her türde değişik ça- lışmalarbulunuyor. Buçalışma- lann kendi bünyesinde sergilen- mesine karşı çıkan tek yer. Ber- lin Metrosu oldu. Keith Ha- ring'in tablosunun küçük bir ör- neğinı sergilemeyi reddettı. Eşcinsellerin tarihınden sonra günümüzdeki durumlarına bak- tığımızda ise hâlâ birçok sorun- la karşı karşıya olduklarını görü- yoruz. Artık evlenebiliyorlar; birçok yerde bunun ne bir hasta- lık ne de bir şuç olmadığı kav- ranmış durumda. Ancak son günlerde kımi evli eşcinsellerin birçocuk sahibi olmak istemele- ri ortalığı yenıden kanştırdı. Bu konuyla ilgili hiçbir kanunun bu- lunmaması olaylan daha da zor duruma sokuyor. Almanya'dan sonra Avrupa'da da bu sorunlara çözüm getirebilmek için kap- samlı çalışmalar başlatılmış du- rumda. Bu konuda ilk adımı atan kuruluşlardan bir tanesi olan Berlin Sanat Akademisi'ndeki sergi 1 ağustosa kadar açık kala- cak. A R ? Susan Sarandon'a • • 1 * * 1 •• onur odulu • Susan Sarandon smema sanat ına katkılan nedenıyle Münıh Fılm Festivalı'nde onur ödülü aldı. • Acapulco Black FİIm Festivali nde 'SetltOflT başlıklı fılmın yönetmenı F. Gary Gra> ile kadın oyuncusu Oueen Latifah ödül kazanırken Ossie Davis, 'Get On The Bus' adlı fılmleen iyı erkek oyuncu seçıldi. Festival'de en iyı film ödülünü 'Once l pon A Time When We VVere Coloured' adlı fılm aldı. • Forrest Cumpadh fılmıyle Oscar kazanan Robert ZemeckisLos Angelestaki Çin Tiyatrosu'nun önündeki çimento tabakayael ve ayak izi ışlenen sanatçılararasına katılmava hak kazandı. Kil tabakaya bugüne kadar Charles Chaplin. Raquel \Velsh. Cecil B. De. Mille, George Stevens, Mervyn Le Rm, Gene Kelly \ e Steven Spielberg'ın el ve avak ızleri ı^lenmışti • Mark volpe Boston Senfoni Orkestrası'na vönetıcı olarak atandı. Sanatçı 1991 yıhndan beri Detroıt Senfoni Orkestrası'nı yöneten Volpe'un eylül ayına kadar Detroit'te kalarak konser sezonunu tamamlamas] beklenıyor. • Ünlü ispanyol tenor Carreras geçen günlerde Almanya'da bır kan kanseri tedavi merkezının açılışına katıldı. Birkaç vıl önce kendisi dekan kanseri tedavisi gören sanatçı, tedavi merkezinın kuruluşu için gönüllü olarak çalışmış, ve ekonomik yardımda bulunmuştu. Ancak sağlık sorunları Carreras"ı rahat bırakmıvor. Japonvadakı konsen sırasında ses tellerının mikrop kapması nedenıyle sanatçı üçüncü kez Almanya konserini ıptal edecek. Ünlü tenor. doktorlann bütün uyanlarına karşın konseri gerçekleştirmek istedığini bıldirdı. • Peter Falk şu sıralar 'Pronto' adlı bır televızvon filmınde Mıamılı bır suçluyu canlandınyor. Yine telev ızyon ekranlanndan tanıdığımız. 'Hunter' (Avcı) dizısmın başrol oyuncusu Fred Dner ise "11 Davs' adlı bir fılmle sinemava geçışyaptı. Şevtana tapan bir tarıkat çevresinde gelışen filmi 'Seven'(Yedi) ve 'Fargo'nun bır kombinasyonu olarak tanımlıyor Drver. Basrollerinde James \Voods, Sherly Lee \ e Daniel Baldwinın oynadığı 'Hampires' (Vampırler) filminın çekımlerine bu hafta Santa Fe'de başlanıyor. Fılmın vönetmeni John Carpenter. • Alessandro D'Alatrİ son fılmı 'I Giardini dell'Eden'de İsa'nın gençlık dönemini canlandırması ıçın Kim Rossi Stuart'ı seçtı. Aktör şu an 27 yaşında. • Bernardo Bertolucci fılmlennın çogunluğunun vapımcılığını üstlenen Jeremy Thomas. şimdi de rejısörlüğe soyunuyor. '.\U the Litde Animals" adlı bu korku filminın oyunculan John Hurt. Daniel Benzali ve Christian Bale. • Jerry Openheimer kaieme aldığı Martha Stevvart'ınyaşamöyküsü nedenıyle kendisine yöneltılen suçlamaları yanıtlamakla meşgul son günlerde. Martha Stevvart'la hiçbir alıp veremediğının olmadığını belirten yazar daha önce de Ethel Kennedy, Rock Hudson. Barbara V\alters'ın yaşamöykülerını yazmış ve övgüye pek yer vermeyen • tarzıyla dikkat çekmişti. Oppenheimer. kitaba başlamadan önce Stevvart'a birlikte çalışmak ıstediğinı belırttıysede yanıt alamamış. "Martha teklifinıi geri çev irdiv se de yaklaşık 400 meslektaşı ve tanıdığı. istediğim bütün bilgileri verdi bana. Hepsi aynı şe> leri anlatnğına göre kitaptakileri ben uvdurmuş olanıam" divor vazar. Oppenheımer aynca Martha'nın hayranlanndan gelebilecek tepkilerden kaçındıgı için imza günü düzenlemeyeceğini bildirdi. • Bruce Springsteen Suçtan \ e uv uşturucu bağımlığından kurtulmayı deneyen gençler yararına kullanılması amacıyla İsviçre Güzel Sanatlar Enstitüsü'ne bağışta bulundu. Sanatçı. İsviçre"de düzenlenen 1997Pular Müzik Ödülleri kapsamında kazandığı para ödülünü bağışladı. DARPR4NEDE BUGUN • Saat 13.00 ve 15.00'te Denız Magazin dergisinin hazırladığı 'Derinlik Sarhoşluğu' başlıklı saydam gösteri. saat 15.30'da Manmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dısıphnler Arası Gösterim Sanatı Topluluğu'nun atölye çalışmalan yer alıyor. 25. ULUSLARARASI İSTANBUL MUZİK FESTİVALİ BUGUN • Müzik ve Gösteri saat 19.00'da Atatürk Kültür Merkezı Aziz Nesin Sahnesi'nde ve La Scala Filarmoni Orkestrası saat 19.00'da Aya İrini Müzesı'nde izlenebilir. YARITS • Christopher Parkening saat 21.30'da Atatürk Kültür Merkezı Büyük Salon'da, The Sirteen saat 19.00'da Aya İrini Müzesi'nde ve \Vho's Afraid of Anything saat 19.00'da Atatürk Kültür Merkezi Oda Tiyatrosu'nda izlenebilir 4. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ • Legends 97 (tnstrumental Concert) yann saat 21.30'da Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde. Mahonnv Brass Band saat 23.30'da Ro\v'de izlenebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear