14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28TMMUZ 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 loğrusuOeçen hafta CHP Genei Başka- ıDeniz Baykal ın, ASO'dayaptı- %konuşmada, SSK 'nin özel sağhk intluşlanndan htmetsatın alma- s;erekriğine ilişkin sözlerineyer ve- ı~ek, böyle bir önerinin SSK sağ- I- kuruluşlanmn özelleştirilmesi damına geleceğine değinmiştik CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mla Sav aradı. Sayın Baykal 'm 'iOda vaptığı konuşmamn alıntı yotığımız bölümünün bant çözü- mnü yaphrmış. Sav 'ın bize iletti- j bant çözümündeki ifadeler ay- nn şövle: "Sosyalgüvenlik kuruluşu, ben ssyat güvenlik kapsamı içinden sçhk hizmetleriyle de ilgÛeniyo- rm, öyleyse elim değmişken sağ- U hizmeüeriyle de Ugilenmeye kal- krsam, sağhk hizmetini de başa- rıı yapamaz, sosyal güvenlik hiz- nrtini de başanlt yapamaz. O ne- dnle işi ehline bırakmak lazjm- dr. İşin ehlinin ne olduğu bellidir. Siğlık hizmetini veren kuruluşlar- Iıticari anlaşmayaparak, onlann hzmetini sosyalgüvenlik satın al- mhdır. Hizmet vermek durumun- dı olduğu mensuplan için sağhk hzmeti yapan kuruluşlardan hiz- ırei satın almahdır." 4tila Sav ın yorumuna göre, De- nz Baykal konuşma metninde gö- nldüğü üzere, SSK 'nin va da diğer s<\yalgihenlikkuruluşlanmn. "özei sığhk kuruiuşlanndan "değil, de\- leya da üniversite hastaneleri (ör- nığin, Hacettepe. Numune) gibi ka- mcya aitsaglık kuruiuşlanndan hiz- mt sarın alınmasmı önermiş. "Biz "dediAtila Sav, "sosyaldev- leilkesindenyanayız". CHPprog- ranındaki ilgili bölümü de anım- scttı "CHP, ilke olarak, her türiü stğlık hizmetinin, talep eden tüm yırttaşlara bedelsiz sunulmasını öngörmektedir. Bunu sosyaldevlet atlayışımn gereği saymaktadır." Doğrusu da bu zaten Aziziyeli çocuklarm gözleri En son onlan Diyar- bakır ın Aziziye Ma- hallesi ndegörmüştük. Biri, evin çagdaş dün- yadan tek esintisi olan vantilatörün altında kardeşi ile uyuvordu. Diğeri, sanırız, bacak- larımızm altında dola- şan, sorduklanmıza ku- lakkabartan, ondanya- na baktığımızda dagöz- lerini kaçırandı. îkisinin depazardan alınmış. gözleri illa da mavi boyalı bebeği ol- mamıştı, omuz silkip naz vapamamıştı, "E"yi tarağa, "H"yi merdivene benzeteme- mişti. Güneş açlığın üzerine doğuyor, umar- sızlığın ufkunda batı- yordu. Gün ilegecenin tekdüzeliğine inanmış- lardı. Mehmet Uçak 'm iki kızı Leyla ve Zeynep Uçak ile komşu hzı Dil- nevaz Sert, çürümüş- iüğü dahafazla vükle- nemeven bir gecekon- du duvannın altında kaldüar. Yüreklerinde- ki kuşlann tıpırtısı du- yulmaz oldu. 5 vaşla- nndaydılar, kuşgibiöl- düler. Sevgili Hikmet Çe- tinkaya. köşesinden bi- Gençler geliyor Uçak ailesinin evinde daha iki hafta önce ılık düşlere yatanlardan biriyok artık... (Fotoğraf: HASANAYDINj ze seslenmiş, "O ço- yamaçta -umanm hâlâ cukların gözleri ne renkti? Söyler misin nerenkti?"diye Mar- din deki Deyrülzafaran Süryani Manastın, bir tepededir. TepedenMe- zopolamva va uzanan duruyordur- bir bağ vardır ki, buğulu kara üzümler verir. Aziziyeli çocuklann gözleri, tıpkı bu üzüm- ler gibi kara ve buğu- luvdu Hikmet ağabey... Kim demiş, "Gençler, loplumsalsorunlarla, ül- ke gerçekleriyle ilgilen- miyor" diye? Alın size üçgençlik der- gisi: tlki, CHP Gençlik Kollan nin çıkardığı "De- niz". Dergide Çanakka- le ll Gençlik Kolu Başka- nı Nttri Somalt, gençli- ğin geleceğe dönük so- rumluluklartm sıralıyor: "Çok iyibümekteyiz ki bugün ülkemizin kana- yan yaraları olan irtica, işsizlik, sosyal esitsizlik, Güneydoğu sorunu gibi tüm sosyal ve ekonomik sorunlann çözümü sos- yal demokrasidedir. Fa- kat, bunu bizlerin bilme- si yetmez. Bu gerçeğin, kırda ve kentte yaşayan tüm Türkiye Cumhuri- yeti yurttaşlarına anla- tılması gerekmektedir. Böyle geniş çaplı bir ey- lemi gerçeldeştirecek tek gücün gençlik olduğu su götürmez bir gerçektir. Ağır sorumluluklar iste- yen bu görev sosyal de- mokratgençliğe düşmek- tedîr." Diğer bir dergi, OD- TÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu 'nun yayın or- ganı "Düşün ". Sayfala- rını karıştınyomz. Gözü- müze Ankara Üniversile- lerarası Atatürkçü Düşün- ce Topluluğu nun kuru- luş bildirgesi çıkıyor: "Karşı karşıya bulun- duğumuz zorluklar, 1920 'lerdeAnadolu dev- rimini gerçekleştirenle- rin aşmak zorunda kal- dıkları zorluklann kar- ştsında çok küçük kal- maktadır. Çıkış yolunun ilkeleri bellidir. O ilkele- ri paylaşanların demok- ratik birlikteliği, yozlaş- mış yapdarm yıkılması- na, devletin vetoplumun yeniden sağlığına kavuş- masına yetecektir. Gün, karanlığa karşı güçlerin örgütlenmesi ve dayanış- ması günüdür. Clkenin içinde bulunduğu ortam- dan endişe duyan herke- sin, konumu ne olursa olsun, mutlaka yapabi- leceğibirşey vardır. Biz, bu düşünceler etrafinda dayanışma ve çaba gös- terme karanndayız. Bu görüşleripaylaşan herke- si, aynı yönde dayanış- maya ve çaba gösterme- ye çağırıyoruz." Istanbul da bir grup üniversiteli gencin, tüm ekonomikzorluklara kar- şın, emekleri, birikimleri ve diri düşünceleri ile ime- ce vöntemnle çıkardılda- n"Aydmlanmal923"de 14. sayıyı buldu. Alttan öyle bir gençlik gelivor ki, soldaki durgunluğu, yorgunluğu aşıp geçecek. Atatürkçü vakıf Atatürkçü Düşünce Derneği'nin iki yıldır üzerinde özenle çahştığı bir tasa- nm sonundayaşama geçiyor: Atatürk- çü Düşünce Vakfi. Dernek Genel Başkanı Suphi Gür- soytrak, neden bir vakfagereksinim du- yulduğunu şövle anlattı: "Türk halkı, derneklere oranla vakıflara daha çok sempati ile bakıyor. Derneklerecömert davranmazken. vakıflara gerekgayri- menkul gerek menkul, çeşitli bağtş- larda bulunuyorlar. Derneğimiz çok genişledi, buna karşın maddi olanak- lanmız çokdar. Maddiolanaksızlıkla- rı aşmak, Atatürkçü düşünce vefelse- feyi halka daha çok tanıtmak istiyonız, Gençlerûnizeeğitimlerisüresincemad- di olarak katkıda bulunmayı, onlara yurt, yatacak yer vermeyi amaçhyo- ruz. Uluslararası toplanülar düzenle- yerek Atatürk 'ü evrensel anlamda ta- nıtmayı amaçlıyoruz, Bir geniş genel merkez almayı, Atatürk kitaplıklan oluşturmayı, arşiv organize etmeyi, bir enstitü kurmayı düşünüyoruz." Vahfbaşvurusunu 50özverili, inanç- h Atatürkçü yaptı. Yollan aydmlık ol- BALARISI Aradan çıkarmış Cimri, doktora gitmiş. Hekım, tan- siyonunu ölçmüş. sırtım dinlemiş, "Bir de idrar muayenesi gerek. İdrannızı bir şişeyeyapın, yann getirin " demiş. Cimri, ertesi gün muayenehaneye bir damacana idrar ile girmiş. Hekim, ça- resiz almış damacanavı, laboratuvara vönelmiş. Yanmsaatsonraçtkmış: "Li- pidyok, şekerden söz edemeyiz, albü- min normal Hiçbir şeyinizyok." Cimri. "İzinverirseniz,yakutlartma bu müjdeyi yanuıızdan aktarmak is- terim " demiş. Telefon numaralannı çe- virirken. sevinç içindeymiş: "Alo, sev- gilim. Benim, senin, kaympederimin, çocuklarm, komşu Mualia Hanım 'ın, bakkal Hamza Efendi'nin, teyze kızı- nın gb'zü aydın olsun. Turp gibiyiz turp..." AYDINLANMA ATEŞİ . İletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 ^yıllık bir utancın sona ermesini sağlayacak olumlu bir adım atılmıştır' , ADD'nin Mersin Şubesi, Lo- zan Antlaşmasf nın 74. yıldönü- mü nedeniyle düzenlediğı şen- Fîkfe Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını sömürgecilere ve tüm dünyaya kabul ettiren Lozan'ı 'özgürliiğün ve barışın belge- si' olarak tanımlarken Manisa ADDde "8YıllıkZorunluKe- sintisiz Temel Eğitim"in yaşa- ma geçirilmesinin takipçisi ola- caklannı söylüyor. Avcılar ÇYDD "Bu yıl okuma-yazma kursla- nnda 12 "si A\ cılar-Tahtakale ge- cekondu bölgesinde olmak üze- re 40 kursiyere okuma-yazma belgesı. 36 kursiyere de ilkokul diploması venldi. 1996-1997 öğ- retim yılında 24 öğrenciye burs verildi. Halen Avcılar ve yakın çevresinde ÇYDD Avrupaya- •kası şubeleri olarak 'Kİz Oğ- renci Yurdu'açmak için çalışma- laryürütülmektedir. S'urtaçılın- caya kadar; e\ ine misafir öğren- ci kabul edecek, evini kız öğ- rencilere kiraya verebilecek, ül- kemizin aydınlık geleceğine kat- kıda bulunmak isteyen Atatürk- çü düşünceye sahip aile ve kişi- ler şubemizle iletişim kurabilir- ler. Faks ve Tel No: 695 89 98." Mersin ADD "Mustafa Kemal'in 'Bu ant- laşma Türk Ulusuna karşı yüz- yıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasf yla tamam- ladığı sanılmış büyük bir yok etme eyleminin çökertilişini anlatan bir belgedir' diye ta- nımladığı Lozan Antlaşmasf nın 74. yıldönümünde geçen yıl ol- duğu gibi bu yıl da ADD Mer- sin Şubesince şenlikle kutlandı. Türkiye Cumhuriyeti'nin var- lığını sömürgecilere ve tüm dün- yaya kabul ettiren, Ulusal Ant (Misak-ı Milli) davasını ulusla- rarası düzeyde zafere ulaştıran. yurtta ve dünyada banşın temel- lerini atan. özgürlüöün ve ban- şvn belgesi Lozan Antlaşmasf nın 74. yıldönümü kutlu olsun. Manisa ADD "8 Yıllık Zorunlu Kesintisiz Temel Eğitim yasa tasansının 55. Hükümet tarafından TBMM'ye sunulmasıyia, 24 yıl- lık bir utancın sona ermesini sağ- layacak olumlu bir adım atılmış- - Ulkemiz. eğitim anlayışı bakı- mından bir yol ayınmındadır. Çocuklanmız ya söz konusu ya- sa tasarısının Meclis'ten geçin- lip. uygulanmasıyla aklın, bili- min verilerine göre yetiştirile- cek ve '3 Mart 1924 tarihli Öğ- retim Birliği Yasası'nın sağla- dığı gibi bir 'Ulusal ülkü' etra- finda birleştirilecek ya da henüz bedensel ve ruhsal gelişimleri- ni tamamlayamamış yavrulanmı- zın bir bölümü. dini siyasete alet ederek siyasi rant elde eden odak- Tar ve tarikatlar elinde karanlık amaçlanna yönelik biçimlendi- rilebilir ham madde olmaya de- vam edecekler. Kuruluşu sıra- sında yolunun Atatürk yolu ol- duğunu açıklayan hükümet, uy- gulamalannda da Atatürk karar- lılığını sergilemeli ve önündeki bu tarihi fırsatı değerlendirerek anılmaya değer saygınlar sayfa- sında yer almahdır. Dineğitimi- ni, Kuran öğrenimini kısıtlayıcı bir boyutu olmamasma karşın, püskürtme harekâtı başlatmış olarak bilinen çevTelere, içlerin- de Manisa Milletvekili Pakde- mirli'nın de bulunduğu iktidar milletvekillerinin katılımlannı kınıyor ve iki yüzlü, yönsüz po- litikacı ve politika devrinin ar- tık kapanmasını diliyor ve de- ğerlendirmeyi kamuoyuna bıra- kıyoruz. ADD Manisa Şubesi olarak '8 Yıllık Zorunlu Ke- sintisiz Temel Eğitim'in ıvedi- likle yaşama geçirilmesinin ta- kipçisi olacağız." STKBAY Sivil Tolum Kuruluşlan Bir- liği Anadolu Yakası Örgütlen- mesi Sekretaryası bildiriyor: -ADD Kadıköy şubesi, ÇYDD Üsküdar ve Kadıköy şubeleri, Cumok ve 68'liler Vakfı temsil- cilerinin katılımıyla 23 temmuz- da yapılan STKBAY örgütlenme toplantısında: 1) Öğrenci evi projesi doğrul- tusunda üç katlı bir kiralık evin saptanması, 2) Öğrenci evleri projelerinin geliştirilmesi. parasal giderlerin sağlanabilmesi amacıyla; gelir getirici bir proje hazırlamak ve bunun da ilk olarak bir matbaa kurup işletilmesine ait fizibilite- nin yapılmas.ı 3) Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı >Tirtlardaki şeriatçı ve ge- rici yapılanmanın değiştirilme- si doğrultusunda çalışmalann yapılması konulan görüşülmüş- tür." ÇYDD Genel Merkez ve tûm şubeleri "Dikkat. 8 yıllık ılköğretim olayı yine saptınlıyor: Bu ülkede eğitimden, Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur. Din eğitimi de Din Eğitimi Ge- nel Müdürlüğü'nün kontrolünde yapılır. 55. hükümetin teklifınde. Din eğitiminin Diyanete bırakılma- sı yanlıştır. Camilerini bile kont- rol altında tutamayan Diyanet, Milli Eğitim'e girmemelidir. An- cakokul dışı ve tatil zamanı, di- leyen aileler, Imam-Hatip Mes- lek Liselerf nde. uzman öğret- menlerce açılacak kurslara 14 yaşını bulmuş çıcuklannı gönde- rebilirler. Yeni kadrolaşmalara yolaçacak hiçbir girişimi onay- lamıyor, okul dışı din eğitimi kurslannın yalnızca Imam-Ha- tip Meslek Liseleri'nde olması gerektiğini vurguluyoruz. Bu- nun da takipçisi olacağımızı belir- tiyoruz." HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEUÎÇAK $4. j (/ijCr(U'nJt^ farklt HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇI Mars'ı cznıyo âi mi? Ha ? rıadi /.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAH 28 Temmuz Marco Poto (1ZS4- MARCO POLO 1lWDA 8U6ÜH,ÜNLÜ İTALYAN GEZGİNİ MARCO POLO, CSNEVİZ'L/LEJZİN ELİNDE ÜÇ YIL ES/'R KALOIK- TAN SONRA VENEOİK'B OÖNDÛ. CEHEVİZ (CENOVA~) İLB VENEDİK ARAStNOAKİ BİR. SAMHŞrA ESİR PÛÇ- MÜŞTÛ. MARCO POLO, TÜM ASYA 'Yl BOYPAN BO- YA GEÇMESİYLE TANINMIŞ gie OK7AÇAĞ GEZGİNİ- DİK. TACİR OLAN SA&ASt VE AMC4S/YLA, DAHA fS»H. ŞINDAYKEN BU UZUN YOLCULUĞA Ç/KMIŞ VE MO- ĞOL HÜICÛAAPfije/ KUBİLAİ HAN THISAPINPAN BÜ- YÜK İLSİ GÖOulÜŞTÜ. 17 YIL ÇİNDE KALAN POLO'lAR YENEO/K'£ f295'7EDÖNE8İLDİLSR. YOLCULUK AMLAHlNI AMLATTIĞI BıR Kİmgl DA OLAN A4VI- CO POLO, ÖLÜMPÖfEĞİMDB ŞOYLE £>/Y£C£KTİ/Ç.' "GO/S&ÜKLEJZİMİN >*)RISIN> BlLE AHLATAAAPU4.. ÇJJHKÜ /4SLA İAjAAJMiyACAKUA/SD/ /." POLİTİKA YE OTESİ MEHMED KEMAL Kesintisiz Öğrenim... Bir resim görürsünüz, çevresi bildik (aşina) yüz- lerle doludur; şaşarsınız. Bildik yüzler değil, bil- dik yüzdü. Hadi yüz değil (çehre). M.Şeref Özsoy'un Milliyet Sanat'ta "Şair Şah Çekerse" başlıklı yazısını okuyordum. Rastladımdı duvarda bir şair arkadaşa Ha, diyeceksiniz, Faruk Nafiz Çamlıbel'in Han Duvarlan'ndan. Evet oradan. Çevresinde dolanıyorum, asıl rastladığım bildik yüzü anlatmadım. Anlatacağım. (Fikir taşıyorum Fikir taşıyorum Fikirsiz insan olurmu? Hayvan!) (Fuat Ofşin'in "Fikir" adlı şiirini neden yazdım? Açıklayayım. Her ne kadar bilgisayarda satranç oynanması fikrinin ilk olarak 1940'larda atıldığını söyledimse de..) Fuat Ofşin'i gözüme çarpınca tanıdım. Bir 50 yıl var ki Fuat Ofşin'i unutmuştum. Fuat Ofşin'i gö- rüyordum. Fuat Ofşin, 18-20 yaşlarımın şairiydi. Benim gibi unutmuşlardı. Belleklerinden de silin- miş olabilirdi. Çağırsalar gelmezdi de... Niye gel- sindi? Madem ki unutulmuştu, unutulduğu yer- dekalsındı. Kuyunundibindebirtaşgibi... Erdem, onur, vakar gibi... Fuat Ofşin'i Suat Taşer tanıştırdı. O da Taşer gibi Kadırga Öğrenci Yurdu'nda kalıyordu. Bura- dan çok sanatçı öğretmen, öğrenci çıkmıştı. Ca- vrt Yamaç... Hasan Tannkut (öğretmen). Bunca sanatçı arasında ilk dikkati çeken şiiri "Sonbahar"ü\: Taşıdı koskoca bir mevsimi Çöp arabalan Şiirleri kısa dizelerden oluşurdu. Çok şiiri de yoktu. Bundan 10-15 yıl önce bir şiir kitabı çıkar- dığını anımsıyorum. Karışık kitaplığımın içinde bulamam. Kişinin yaşlandıkça, kitaplığı gibi zih- ni de karışıyor. Benim 60 yılı aşkın biriktirdiğim ki- taplar bir bela oldu. Biriktirdiğim diyorum; gerçek- ten, bunca kitap kumbaraya para atar gibi birik- tirilmiştir. Ne yapanm, Nereye korum, Nerede saklanm? Bir oda yetmez, Bir oda bulunsa bile yük olun Yıllar sonra gözüm gibi sakladığım bu kitaplar böyle mi olacaktı? Yazarlararasında "Fatiheşcinselmi, değilmi?" tartışılıyor. Eşcinselliğin padişahlardönemine rast- laması epeyce özgürlük ister. Bu özgürlük onla- rın döneminde epeyce vardır. Bu eşcinsellik or- tamında tartışma kolay. Padişahlık döneminde ttamarn safalan, hamam âlemleri bolcâ rastlanan şölenlerdi. "Hamamname" diye kitapların yazıl- dığını görürüz. Edebiyat öğretmenlerinden Ham- mamizade ihsan açıkça bir divan kaleme almış- tır. Oğlan sevgilisine açıkça sulanan şairler gör- müşüz. An Memi, vah Memi diye oğlanını çağıranlar var- dır. Pezevenk, deyyus gibi sözcüklerin partı kong- relerinden parlamentoya kadar sıçradığını görü- rüz. Sıralar arasından (deyyus) diye afişler. pan- kartlar gösterilmiştir. Pezevenk, deyyus özgürlüğü vardır da, basın özgürlüğü yoktur. Hele sekiz yıllık kesintisiz öğ- renim hiç yoktur. BULMACA SEDAT YAŞAYA1S SOLDAN SAĞA: 1/ Leşle besle- nen yırtıcı bir kuş. II Tecriibe- ^. li, usta... Dene- me niteliğinde- ki şeyler için kullanılan söz- cük. 3/ Yelin esi- şi... Anadolu halklarının en eski ana tann- çası. 4/ Elıne ayağına çabuk. atik.çevik...Te- miz. 5/ Konut... tskam- billerle oynanan bir tür oyun. 6/ Kimi balıklann 1 iste kurutularak yapılan 2 pastırması. 7/ Halk ede- 3 biyatında redife verilen ad... Bir nota. 8/ Evde 4 soba yerine kullanılan. 5 toprak ya da tuğladan 6 yapılmış ocak... " j oluyorhalimitakrirehi- cabım" (Nigâr Hanım). ° 9/ Yolcu evi... Roman 9 Polanski'nin tanınmış bir filmi. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Bir ördek cinsi... Italya'nın en uzun ırmağı. 2/ Ulan- mış, katılmış parça... Herhangi bir nedenle armağan ka- bul edenin, vermek zorunda olduğu karşılık. 3/ Gerçek... Yapağı ya da keçi kılının dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş. 4/ Hint müziğine özgü telli bir çalğı. 5/ Mantık- ta, önertilerinin biri ya da her ikisi kanıtıyla birlikte ile- ri sürülen tasım. 6/ "Bir — neşe say bu cihanın baharı- nı" (Nedim)... Mekke'ye giden yollarda hacıların ıhra- ma girdikleri noktalar. II Yabancı... Halk dilinde tavuk kümesine verilen ad... Hangi şey. 8/ Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu'da konar-göçerîerin kıl çadırlanndan oluşan yayla yerleşmesi... Işyeri. 9/ Azarlama. serzeniş. İLAN T.C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 1997 679 Mahkememizce verilen 1997'679 E. sayılı ve 8.7.1997 tarihli karar gereğince; tstanbul ili, Bakırköy ilçesı. Yeşılköy. Cilt No: 068/01, Sayfa No:, Kütük Sıra No: 91 'de nüfusa kayıtlı Ethem Pertev ve Akile kızı, 1318 doğumlu, Hikmet Alkan'ın rahatsızlığı sebebiyle hacir altına alınarak kendisine aynı yerde nüfusa kayıtlı kızı, Yıldız Alkan'ın vasi olarak tayinine karar verilmiştir. tlanolunur. 8.7.1997 Basın: 33423
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear