22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızli Y Y PB Y B B B B 30 32 30 32 33 36 37 35 Zonguldak B 27 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas B B Y B B B B B 2/ 28 27 29 30 29 30 28 B 30 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A A B B 36 33 36 38 34 35 31 27 27 Yurdun kuzey ve Batı kesimleri parçalı bulut- lu Marmara'nın Batısı, Doğu Karadeniz'ın do- ğusu ıle Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu sağanak ve gökgürül- tulü saganak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı bütün yurtta bıraz artacak. Rüzgâr guney ve batı yonler- den hafrf ara stra orta kuvvette esecek. Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y Y Y Y Y YB 2U 23 23 24 23 23 26 23 Münih Y 21 Mılano Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y B Y Y Y Y PB 23 23 30 24 24 24 31 32 B 25 Taşkent ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y PB PB PB PB PB Y A 26 30 32 37 32 35 30 34 Şam 34 £)f Açık cC_3 ParçaJl bulutlu G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Kadın örgütlerine düşen yeni görev; irticanın her yüzüyle ve yönüyle savaşmak kadar önem taşıyor. Hatta bu yeni savaşı, gerekli sözcüğü ile tanım- lamak bile yersiz. Çünkü zorunlu! Bu savaşın adı, Şaibe Hanım'dan kurtulmak! Kadın örgütlerimiz bu savaştayerlerini almalıdır- lar. Çünkü: Bugüne değin gelip geçen hiçbir siyasetçi "şa- ibeli bu kadın" kadar ıkiyüzlü çıkmadı. Bu kadın ka- dar kin ve intikam dürtüleriyle siyaset yapmadı. Bu kadın kadar, yalancılıkta ve hokus pokus zen- ginleşmekte uluslararası bir ün yapan siyasetçiye rastlanmadı. Bu kadın kadar kişisel yarariannı siyaset mas- kesiyle örtüp önüne geleni kandırmadı. Kadın erkek hiçbir siyasetçi; bu kadının laik, de- mokrat, Atatürkçü, aydın kadınlanmıza verdiği ma- nevi zararın binde birini vermedi. Bütün bu nedenlerle kadın örgütlerimizden artık "bu kadın"üan kurtulmamız için ilk işaretleri ver- melerini, ilk hamleleri yapmalarını beklemek aca- ba çok aşın bir istek midir? Aylardır bir konu tartışılıyor. Kesintisiz 8 yıl, bir eğitim programı ya da gereksinim olmaktan çıktı. 8 yıl, geleceğimizin sağlam temellerinden biri ve öncüsü sayılıyor. Yakın geçmişe ait taze notlar önümüzde duru- yor. Hükümette iken kesintisiz 8 yılın şampiyonlu- ğunasoyunan, emrindeki MEB'na "kesintisiz eği- timin 'bu yıl mutlaka uygulanacağını' gün aşın" söyleten şaibeli bu kadın... üstelik kuyruklu birya- lanla donatarak: DYP'nin "olayın başlangıcından beri kesintisiz 8 yılı değil, 5 artı 3 formülünü savunduğunu" ekran- lardan söylüyor. Irticaya ödün ' Bırakınız bütün olumsuz vezarariı bünyesel öğe- lerini. Sadece bu örnek bile kadın kuruluşlanmızın bu kadından kurtulmak için bir kampanya açma- larını zorunlu kılıyor. 8 yıl yasasının Meclis'ten geçmesıni engellemek için RP İle işbirliği hazıriığında. DYP grubuna aleyh- te bağlayıcı bir karar aldırmanın planlarını yapıyor. AklısıraMeclis'teki koyu muhafazakâriarla birle- şerek bir türlü sindiremediği Yılmaz hükümetini önce zor durumda bırakacak. Daha sonra düşür- meye yönelecek her eylemin içinde olmaya aday. Kısacası bu kadın doğasının genel çızgileriyleTür- kiye'nin önde gelen huzursuzluk simgesi. Oysa hükümetin TBMM'ye gönderdiği yasa da o kadar ahım şahım içerikli değil. Irticayı sevindi- rici kimi yeni olanaklar getiriyor. -.•m/ ...... «ı.nxıı-«ı Örneğin; hükümetteki muhafazakâr bakanlar di- renince, Kuran kurslarının kesintisiz 8 yıllık eğitim- den sonra başlamasını ve bu kursların yaz aylann- da faaliyet göstermesinı sağlayacak olan iki önem- li hüküm yasadan çıkarılıyor. İmam-hatip orta okulları kapatılıyor, ama bu ta- san bu biçimiyle yasalaşırsa Kuran kurslan ülke ge- neline yayılıyor. Kapanan 300 imam-hatip okulu- na karşılık, olası rakamla 30 bin Kuran kursu geli- yor. Tasarının 4. maddesinin son fıkrası, "Diyanet Iş- leri Başkanlığı bu konudaki (Kuran kurslan konu- sundaki) talepleri karşılamak için gerekli önlemi alır" diyor. "Talepleri karşılayacak önlemi" Diyanet Işleri'ne bırakmak, bu kurumun baskılara dayanamayarak "Kuran kursu taleplerinin hemen hepsini yerine getireceği" anlamına geliyor. Bu yasayla bir yandan Milli Eğitim Bakanlığı eliy- le laikliği savunacağız. Öte yandan Diyanet Işle- ri'nin eline din eğitimini savunma, hatta genişlet- me olanağını veriyoruz. Bir bakıma din eğitimi konusundaki bu ikili yol, Tevhid-i Tedrısat Yasası'na da ters düşüyor, deni- lebilir. Yazar Abbas Güçlü bir yazısında, yasanın han- gi anlama geldiğini bir örnekle anlatıyor. Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Başbakan'ın gözleri- pin içine baka baka şöyle demiş: "Imam-hatipler- 0e, toplam öğrencilerin ancak yüzde 6'sı okuyor. Oysa bu yasa öğrencilerin yüzde 94'üne de din eğitimi verme imkânı sağlıyor." Laikliği böyle mi koruyacağız? Sısl k Çok bulutlu Yağmurlu Karlı Sulukar l Gok çjûruttuiü Anayasa Mahkemesi'nden RP'yeihtarveret EVtNGÖKTAŞ -. AIVKARA - Anayasa Mahkemesi dün yaptığı top- fentıda RP'nın, kapatma da- •vasında Yargıtay Başsavcılı- ğı tarafından delil olarak gösterilen görüntü ve ses ka- setlennden kopya alma ıste- mini -eddettı. Mahkemenin. ftP'njı istemine gönderdiği yazılı yanıtta. söz konusu ka- setlerin kopy alama sırastnda anza anabileceği ve silıne- bileceğı belirtılerek "Kaset- lerî gelip mahkememizde dinleyebilirsiniz. Bu konuda size gerekli imkân sağlana- cakur" denildi. Yüksek mahkeme, top- lantıda aynca RP'ye bir de uyan cezası verdi. Mahke- me, Oğuzhan Asiltürk'ün. RP'nin hem merkez yöneti- minde hem de TBMM grup yönetiminde, aynı anda iki ayn görev alamayacağını hükme bağladı. Yüksek mahkeme, bazı eksik işlem- ler nedeniyle Yeni Demokra- si Hareketi'ne de uyan ceza- sı vermeyi kararlaştırdı. Subayların diploma töreni • Baştarafı 1. Sayfada Dışişlen Bakanı İsmailCem, Genelkurmay Başkanı İsmail Haklı Karadayı, kuvvet komutanlan, işadamı Sakıp Sa- bane \e Halis Komili ile çok sayıda üst düzey komutan ve davelinın katıldığı törende Ecevit'in yoğun şekilde allcışanması dikkat çekti. 25"i dost ve müttefik ülke subayı olmak üzere toplam271 kuırrayın dıplomalannı aldığı törende konuşan Harp Akacemilen Komutanı Orgeneral Necati Ozgen, kara, d- eniz /e hava kuvvetleri mensuplannın aynı kampusta aynı derslen gördüklerini belirterek bunun Harp Akademi- leri'ıi diğer ülke akademılerinden ayıran önemli bir fark oldıûunu vurguladı. Özgen, Harp Akademileri'nin bu özellğınden ötürü başta Ingiliz Kraliyet Akademisi ol- mak üzere pek çok ülke akademisince örnek alındığını kaycttti. ANAP lideri Mesut Yılmaz, Uzunköprü'de yurttaşlara seslendi Partisinin Uzunköprü'de düzenlediğiu Hasat Bayramı Mitingi''ne kablan Başbakan Mesut Yümaz'ı dinlemeye vaklaşık 5 bin kişi geldL yJdan ta\îz yok' CEM ULUTAŞ / NAZMİ METİN EDtRNE - Başbakan Mesut Yılmaz. Türkı- ye'nin bir kaosun eşiğinden döndüğünü, gergın- lik ortamından kurtulduğunu belirterek, "Her şey normale dönmeye başladı" dedi. 8 yıllık zorunlu eğitim yasa tasansını Meclis'e getirdiklerini anımsatan Başbakan Yılmaz, bu'konuda kavga çıkarmak ısteyenler olduğunu ıfade ederek, kuru gürültüye pabuç bırakmayacağını, yasaya sonuna dek sahip çıkacağını söyledi. Edime'nin Uzunköprü ilçesinde partisince dü- zenlenen "Hasat Bayramı Mitingrne katılan Yıl- maz yaklaşık 5 bin kişiye hitaben yaptığı konuş- mada, 50 yıllık Türkiye demokrasisinin rüştünü ispat ettiğıni belirterek 55. hükümetin kurulma- sını Türkiye'de "demokrasinin zaferi" olarak nı- telendirdi. Güvenoyu aldıktan iki hafta sonra çift- çinin haşat bayrammı kutlamak üzere Trakya'ya '"ğeldîglnı'arnrnsatan Yılmazî^haftahkbir hükff- met" olduklannı ve seçime kadar Türkıye'yi yö- netecekJerini kaydederek hükümetlerinin Trakya- hnın ve çiftçinin yüzünü güldüreceğini, en yakın zamanda da ayçiçek taban fıyatını açıklayacağı- nı bildirdı. 55. hükümetin en büyük hedeftnin hal- ka hizmet oldugunu vurgulayan Mesut Yılmaz şöyle devam etti: "Bugün demokrasi kahraman- lığına sığınanlar. bir a> önce demokrasivi ne hak getirdiler? 50 yıllık Türkiye demokrasisi rüştünü ispat etti. Türkiye bir kaosun eşiğinden dönmüş- tür. Türkiye gerginlik ortamından kurtuldu, her şey normale dönmeye başladı." Göreve gelir gelmez memura ve emekliye yüz- de 35 zam yaptıklannı belirten Yılmaz, mazota ve benzıne de zam yaptıklannı, ancak TÜPRAŞ'ın akaryakıtta 50 trilyon zarar etmesi yüzünden bu zammı uyguladıklannı kaydetti. Kendilerinden önceki hükümetin "sadece rejimi değiL ekonomi- yi de raymdan çıkardıgınr. ülkenin Batı'ya dö- nük yüzünü Doğu'ya çevirmeye çalıştığını belir- ten Yılmaz, dış politikada pek çok hata yapıldığı- nı kaydettiv Tûikiye riin yüzünü Batı'ya çevirdiÜerinı be- lirten Yılmaz şöyle konuştu: "Basının iizerindeld baskılan da kakünyoruz. Düşünce suçlusu gazetecilerbı hapisten çıkanlma- sı için hazırlanan kanun tasansım Meclis'e getir- dik.Türkıye'yi en ileri Baü ülkekrinin demokra- si standardına ulaştırmak için var gücümüzle ça- lışıyoruz. 8 vıllık zorunlu eğitim \asa tasansını da Meclis'e getirdik. Onu kuüanıp kavga çıkarmak iste\enler \ar. Kuru gürültüye pabuç bırakmava- cağım. Bu kanuna sonuna kadar sahip çıkacagım. 8 vıllık zorunlu temel eğitim cumhuriyet tarihinin en önemli reformlanndan biridir. Bu da bizim hü- kümetimize nasip oldu. 8 yıllık temel eğitim, mil- letin dinini öğrenmesine engel olmayacakdr." Bu sırada. elinde taşıdığı pankartta "Limme Prpjesi"nin akıbetıni soran bir yurttaşın pankartı pdlis tarafindan elinden alınarak yırtıldı. Hükümet olduklan 24 günde çiftçiye ödedik- leri 70 trilyon lıra ürün bedelınin 18 tnlyon lıra- sının Trakya'ya verildiğinı kaydeden Yılmaz şun- lan söyledi: "Erbakan ilk kez denk bütçe yapıldt- ğını söytüyordu. Bütçekalbura dönmiiş. 6 avda 700 trilyon lira açık vermtş. Erbakan doğru söyleme- di diye strin paranızı ödememezlik edemezdik. İs- lam dininden oy çıkarmaya çauşanlar, çiftçinin aunterine karşı tam tersini yaptılar." **28 şubat kararlarıııın takipçisiyiz 9 • Baştarafı 1. Sayfada çok sayıda gazeteci büyük ilgi gös- terdı. Cumhurbaşkanı Demirel, toplan- tının yapıldığı Harp Akademileri Komutanlığı'na gelişinde, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Karadayı ve Harp Akademi- len Komutanı Orgeneral Necati Öz- gen tarafından askeri törenle karşı- landı. Saat 14.40'ta başlayan toplantı- ya, Başbakan Mesut Yılmaz, Baş- bakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevtt. Başbakan Yardımcı- sı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, Içişleri Bakanı Murat Ba- şesgioğlu. Dışişlen Bakanı lsmail Cem, Kara K.u\^etleri Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Jandarma Genel Komutanı Orgene- ral Teoman Koman, Emnıyet Genel Müdürü Kemal ÇeHk, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati BUican, MtT Müsteşan Sönmez Köksal, Dı- şişlen Bakanlığı Müsteşan Büyü- İcelçi Onur Oymen ve diğer MGK üyeleri katıldı. Toplantının ardından açıklanan MGK bildinsinde, ülke genelindeki güvenlik ve asayiş du- rumu ile bunu etkileyen iç ve dış ge- lişmelerin gözden geçirildiği belir- tilerek. "Türkiye Cumhuriyeti dev- letinin ülkesi ve miDetiyle bölünmez bütünlüğüne, cumhuriyet rejiminin anayasa ile bdirienmiş temel niteük- lerine, halkın huzur ve güvenliğine vönetik her türlü faaliyete karşı ge- rekli tedbirlerin kararhhkla sürdü- 2 8 ş u b a t t a k i t o p l a n t ı d a a l ı n a n k a r a r l a r - İmam-hatip liseleri gereksinim ölçüsüne indiril- melidir. - Kuran kurslan denettensin. - Devlet içindeki aşın dinci kadrolaşma durdurul- sun. - Gereksz eteman atamına son verilsin. - 8 yıllık temel eğitim uygulaması bir an önce ha- yata geçirilsin. - Tevhid-i Tedrisat Kamınu'ndau vazgeçikmez. - Tarikatlar denetim altına alınmalı. parasal kay- naklar araştmlmalıdır. - Daha önce kakünlan Türk Ceza Yasası'nın 163. maddesinikarşdayacakyenibiryasaldüzenlemeya- pdmalıdır. - Yargı bagımsızlığı sağlanmalı, yargmın bağım- sızlığına gölge düşürecek girişimlerden kaçınılma- hâır. - DevTİm yasalannın korunmasmave uygulanma- sına özen güsterilmelidir. - Anayasada belirtilen, devletin temel nitelikleri korunmalı, bu çerçeveyi aşan girişimlere göz yu- mulmamalıdır. -TerörieMûcadde Yasası'nm ülkenin bûtünKiğü- ne karşı suçlan düzenleyen 1. ve 8. maddeteri ile Si- yasi Partiler Yasası"nın din istismanna dayanan siya- seti yasaklayan hükümleri hassasivetie uygulanmah, - İbadet mekânı olan camilerde siyaset yapılması önlenmelidir. -Türk Silahlı Kuvvetleri'nden anlanlann yeniden kamu hizmetine almması önlenmeüdir. Orduya sız- malara karşı ahnanönlemler,tarüşma konusu yapd- mamaudır. - Pompalı silahlarm denetimsiz satışı önlenme- lidir. rülmesi ve sürdürülen bu güvenlik tedbirleri yanuıda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bölücü terörün meydana getirdiği ohımsuztuklan ortadan kaldırmak amacıvla hazırlanımş ve yeni hazır- lanacak kalkınma programlannm bir an önce gerçekleştirUmesinin ge- reği ve önemi üzerinde durulmuş- tur" denildi. Toplantıda dış politik gelişmele- rin de gözden geçirildiği, bu çerçe- vede Kıbns sonınu ve AB ile geliş- meler hakkında kurula bilgi sunula- rak değerlendirmede bulunulduğu kaydedildi. Türkiye'de vakıf sistemi ve uygu- lamada görülen aksaklıklar konu- sunda MGK Genel Sekreterliği'nce ilgili makamlarla koordine edilerek hazırlanan rapor da MGK'de görü- şüldü. Bu konuda alınması gereken önlemlerin Bakanlar Kurulu'na bil- dirilmesi kararlaştınldı. Toplantının bu bölümüne vakıflardan sonımlu ANAP'h Devlet Bakanı MetinGür- derede katıldı. Toplantıda aynca, 28 şubat ön- lemlerinde belirtilen rejim aleyhta- n irticai faaliyetlere karşı alınması gereken tedbirlerle ilgili olarak da bugüne dek yapılan uygulamalar hakkında MGK genel sekreteri ta- rafından bilgi sunuldu. Söz konusu tedbirlerin "kararlüıkla uygulan- masının gereği üzerinde tüm kurul üvelerinin görüş birliğine vardığı" vTirgulandı. Petrosyan: iki halk dostlvık istiyor • Baştarafı 1. Sayfada n mesajmı verirken "Amabiz,ilke- lerimizin ihlal edilmediği bir banş istiyoruz" dedi. Koçaryan aynca, "Bana öyle getiyor ki bazen poüti- kacüarm aşın müdahaksi yüzün- den iki devlet arasındaki ilişldler doğal mecrasına giremiyor. Bu ol- masa, sizi tenıin ederim, iki halk, ilişkfleri geliştümek için ellerinden geleni yapacaklardır" dedi. Geçen pazartesi günü özel bir uçakla Ermenistan'ın başkenti Eri- van'a giden Patrik Bartholomeos burada devlet töreniyle karşılandı. Aynı gün Ermenistan Cumhurbaş- kanı Le^•on Ter Petrosyan'la kısa bir görüşme yapan Patrik, ertesi günü de Meclis Başkanı Ararksi- yan ve Başbakan Koçaryan'la bir araya geldi. Görüşmede, Koçar- yan, Patrik Bartholomeos'un tari- hi Ermenistan ziyaretiyle, öteden beri birbirlerine uzak durduklan bilinen Ermeni ve Rum Ortodoks kiliseleri arasında yakınlaşma sağ- lanacağını belirtti. Patrik Bartholomeos da Koçar- yan'a hükümetinin, Enneni kilise- siyle bir işbirliği içine girmesi ne- deniyle duyulan memnunluğu dile getirdi. Başbakan Koçaryan bunun üzerine. "Size şimdiye kadar açık- lamadığım bir sırnmı vereyün. Ben bir papaz torunuyum" dedi. Bu- nun üzenne Patrik Bartholomeos da Koçaryan'a günün birinde Is- tanbul'a geldi ği takdirde kendisini Patrikhane'de de ağırlamaktan mutluluk duyacaklannı belirtti. Koçaryan da gülerek şunlan söyle- di: "Patrik Hazretleri, fstanbul'a kim bilir ne zaman gidebilirim..." Patrik de şu yanıtı verdı: "Siz daha 42 yaşudasnuz. Önü- nüzde uzun bir ömür var. Tann'nın izniyle olaylar ve koşullar çok ça- buk değişebilir.'' Bunun üzenne Koçaryan şöyle konuştu: "Tabii ki bugünkü statü- ko sonsuza kadar süremez. Günün birinde iki halk (Türk ve Ermeni) arasındaki ilişldler normalleşecek- tir. Ama sizi temin ederim ki iikele- rimizin ihlal edilmesine izin verme- yiz. Biz ilkesiz değü ilkeli bir banş istiyoruz. Bunu da tabii ki iki taraf için de arzu ediyoruz. İşte, ondan sonra İstanbul'a geleceğimden hiç kuşkunuz ounasm. O zryaretimde de size saygüarunı sunmaya getebi- lirhn. Bana öylegeliyor ki bazen po- litikacıların aşın müdahaksi yü- zünden iki devlet arasındaki itişld- ler doğal mecrasına giremiyor. Bu olmasa, sizi temin ederim ki, iki halk, ilişkileri geliştirmek için elle- rinden geleni vapacaklardır. Gali- ba dev letler ve poUtikacdar zaman zaman işkri yokuşa sürüyorlar." Patnk Bartholomeos da Koçar- yan'a şu yanıtı verdi: "Son tahlil- de, bizim istediğhniz ve beklediği- miz sadece banştir." Patrik Bartholomeos bu görüş- menin ardından Erivan yakınlann- daki Sevan Gölü Manastın'nı gez- di; göl kıyısında sazan balığı yedi. Akşam, Yunanistan'ın Erivan Bü- yükelçisi YakovosSpetsios'un onu- runa verdiği resepsiyona katılan Patrik Bartholomeos, çarşamba günü Gümrü'ye deprem felaketi bölgesine giderek burada yaşayan Rum Ortodos cemaatiyle görüştü. Patrik Bartholomeos, Dünya Er- menileri Başpatrikliği'nin de mer- kezi olan tarihi Eçmiyazin kenti katedralinde düzenlenen ayinden sonra perşembe akşamı geç saat- lerde İstanbul'a döndü. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'nın açıklaması: "8.1.1996 günü saat 20.00 sıralannda Eyüp Ka- palı Spor Salonu'na 50 metre uzaklıktaki büfenin yanında bir erkek cesedi bulunmuştur. Yapılan ilk incelemede hemangi bir darp, yara ya da kurşun izine rastlanmamıştır." Dönemin Istanbul Emniyet Müdürü Orhan Ta- şanlar'ın açıklaması: "Metin Göktepe adlı bir kişigözaltına alınmamış- tır..." Olaydan bir ay sonra, Içişleri Bakanlığı'nın açık- laması: "Metin Göktepe, gözaltında öldürülmüştür..." Ikinci perde: Göktepe'yi kim öldürdü? Olaydan sorumlu tutulup gözaltına alınan polis- lerin ifadesinden: "Gözaltındayken bize işkence yapıldı..." Polisten polise işkence! Çemberin daralmasıyla, Göktepe'nin yaşamını yitirdiği sıralarda "onu sadece gördüğünü" söyte- yen polislerin ifadesi: "Biraz dövmüşlerdi. Sanınm o sırada başını du- vara vurdu..." Yani Metin, polislerin dayağını yetersiz buluyor ve başını duvara vuruyor! Bir başka polisin ifadesinden: "Bize dövülmüş geldi..." Kamuoyu öteki faili meçhul cinayetlere oranla dahaduyarlıdır... Olayın üzerinegider. Sonunda, bi- rinci derecede sorumlu polisler hakkında dava açı- hr. Üçüncü perde: Polisler ilk ifadelerini değiştirme karan alır. An- cak ifade verirken yanlannda müfettişler de oldu- ğu için bunda biraz zorlanıriar. Şu gerekçeyi geti- ririer: "Biz o müfettişleri sivil potis sandık. O yüzden ifade verirken çok tedirgin olduk. Kendimizi bas- kı altında hissettik..." Dava başlar. Bakılır ki Istanbul'daki duruşmalar kalabalık geçecek, Aydın'a alınır... Aaa, Aydın'daki duruşma da kalabalık. Istan- bul'dan, Ankara'dan, Izmir'den, gazeteciler, ay- dınlar, milletvekilleri duruşmayı izlemeye geliyor. Dava Afyon'a alınır. Neden? İşte gerekçe: "Aydın Adliyesi kent merkezinde, bir olay olur- sa çevrede binalar var, camlar var. Zarar görür..." Can kırılmış önemli değil, aman cam kırılmasın... Dava Afyon'a alınır. Niyet? Afyonlama... Ama burada da başanlamaz. Türkiye'nin gözü davada. Bu kez, salona çok az kişinin girmesi için çaba harcanır. Gerekçe hazırdır: M , "Bina çökebılir..." Hukuk sistemi çökmüş önemli değil, bina çök- mesin de... Maaş dersem çık... Dördüncü perde: Dava 24 Temmuz'da, sansürün kaldınlışının yıl- dönümünde görülecektir. Hükümet değişmiştir. Gazeteciler Başbakan'ı ziyaret eder. Başbakan söz verir: "Sanıklar bu kez adliyeye getirilecek..." Gazetecilerin yanında Içişleri Bakanı'nı arar. A- ma sanıklar bakanı, Hiçişleri Bakanı yerine koyar- lar... Göktepe'nin ailesı, gazetecüer, aydınlar, yurttaş- lar, Afyon'da duruşma salonundadır, herkes gelir, sadece sanık polisler gelmez... Sanık polisler, açığa alınmış, kısa bir süre önce de yeniden göreve dönmeleri için girişim başlatıl- mıştır. Maaşlarını üçte bir eksikle almaya devam etmektedirler... Devlet onlan maaş vermek için bulur... Mahkemeye getirmek için bulamaz... Maaş dersem çık... Mahkeme dersem çıkma... Amir dersem tak... Başbakan dersem takma... Sivil toplutn örgüüerinden ANAP'a tepki • Baştarafı 1. Sayfada 1973'ten beri gerçekleşti- rilememesinin utanç verici oldugunu kaydetti. Saylan, 8 yıllık kesinfisiz ve yön- lendirmesiz ilköğretimin, Türkiye'de demokrasinin ve laikliğin bir simgesi ha- line geldiğini vurguladı. Saylan, şu görüşlere yer verdi: "Partflerin bu konudaki tutumları, ülkenin çocukla- nnın geleceğini ne kadar düşündüklerini ve yaşam- sal önem taşıyan temel eği- tim konusunu nasıl oy ve i- nanç sömürüsüne dönüş- türdüklerini açıkça gözler önüne sermektedir. 8 yıllık temel eğitimin uygulanma- sı Octidardald ve muhalefet- teki tüm miüetvekillerimiz için geleceklerinin de sına- vı olacaktır. Çocuklannu- zm geleceğini sömüriip si- yasete alet edenleri halkı- mız asla affetmeyecektir." "Sandıkta cezalandınüriar" Ç YDD Genel Merkez ve tüm şubeleri adına yapılan yazılı açıklamada da 8 yıl- lık kesintisiz temel eğitimi sekteye uğratmak isteyen siyasetçiler ve eğitimi ken- di politikalannın arka bah- çeleri olarak görenler şid- detle kmandı. Açıklamada şöyle denildi: "Çocukluklannı yaşaya- mayan ve çocuk haklanna aykuı yetişenler başta ol- mak üzere büinçli Türk halku eğitimi politikaya alet edenlerin cezasını sandıkta verecektir." "Parlamentodan geçmeli" Konuyla ilgili Üniversi- telerarası Kurul'un Mar- mara Üniversitesi Rektör- lüğü'nde yaptığı 93. top- lantıda ise şu karann alın- dığı bildirildi: "ÇeşnÜ nedenlerden bu- güne kadar geciktirilmiş olan 8 yıllık kesintisiz zo- runlu eğitimin, hükümetin tasansında sunukluğu şek- Uyle ve 1997-1998 eğitim- öğretim yıhnda başlamak üzere parlamentodan geçi- rihnesinin ülke yaranna olacağmı ve globalleşen dünyada Türkiye'nin bilim ve teknoloji vanşında geri kalmamasının ilk ve vaz- geçflmez şarn oldugunu ka- muovuna arz ederiz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear