23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Sınav sorasu Varsayın sınavdasınız. Sorular, aşağıdaki ahntıdan gelecek. Onun için çok dikkatle, ağır ağır, sindire sindire okuyun lütfen: "...Dünyanın halihazırdaki durumuyla, şu çerçevesfyle, Amerika 'da şu andaki konunt ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapüacak işler, buradan idare edUebüir ve hatta denilebilir ki, şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden, destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okul açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir miUetin adıdır. ...Amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli bir rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmelL Amerika gö'zardı edilerek surada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalu" Birinci soru: Bu "realüe"leri kabul eden kişi kimdir? tkinci soru: Bu görüşler nerede açıklanmıştır? Birinci sorunun yanıtı: Bu "realite"leri kabul eden kişi, emekli vaiz Fethullah Gülen'dir.tkinci sorunun yanıtı: Söz konusu görüşler, Nevv York'ta, Yeni Yüzyıl gazetesi yazarı Nevval Sevindi ye açıklanmıştır. Sınav bitmiştir, çıkabilirsiniz... Sola kıran mı girdi?BülentEcevit, 1978'de CHP hükümetini kurduğunda Çalışma Bakanlığı 'na, sendikacılarca u baba " diye tanımlanan Bahir Ersoy 'u getirmişti. Bahir Ersoy da bakanlığın kilit noktalarına, çalışma yaşamına çok yakın, işçi sorunlarıyla ilgilenmeyi ilke edinmiş, alanlannda donanımh, bilgili, deneyimli, sol kamuoyunda saygın yerleri olan isimleri oturtmuştu. Örneğin, SSK'nin hukuk müşavirliğinden gelen Çetin Ziylan müsteşarhğa, Dr. Ergin Atasülşçi Sağlığı ve Iş Güvenliği Genel Müdü'rlüğu'ne, DPTkökenli ÜnalEge ile Türkiye Ortadoğu Amme Idaresi Enstitüsü'nden Visalettin Tekiner müsteşar yardımcılıklarına, Dr. Engin Tonguç SSK Genel Müdür Yardımcılığı na atanmıştı. Bugünün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı DSP 'li Nami Çağan, ilk önemli atama yetkisini müsteşarlık için kullandı. Bu göreve, geçmiş ANAP hükümetleri döneminde Devlet Personel Dairesi Başkanvekilliği yapmış olan Ahmet Şağar getirildi. Ahmet Şagar, Maliye Bakanlığı kökenliydi ve atamasında DSPli Maliye Bakanı Zekeriya Temizel 'in etkili olduğu ileri sürülüyordu. Şağar 'ın çalışma yaşamıyla ilişkisine gelince... Kulislerde şu anı dile getiriliyor: DYP- SHP koalisvonu döneminde SHP 'li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay 'ın girişimleriyle memur sendikalan konusunda çeşitli kurumlardan gelen temsilcilerle oluşan bir geniş komisyon kurulmuştu. Bu komisyona Ahmet Şağar da üye olarak katıhyordu. Komisyonu oluşturanlann çoğunluğunda, "memur sendikacüığı konusunda anayasada herhangi bir engel bulunmadığı, dolayısıyla bu görüşten hareketle biryasal düzenleme yapdabileceği "görüşü egemendi. Ahmet Şağar ise toplantılar boyunca memur sendikacılığına karşı doğrudan hedefalmadı, ama "konunun personel reformu çerçevesinde ele alınması "nda ısrar edip işi bir anlamda yokuşa sürdü. Savunduğu personel reformu konusunda bir küçük adım dahi atmadı ya da atılmadı. Kimine göre Şağar, memur sendikalarının yasallaşmasını engellemişti. Diyeceğimiz şu: Solda politika yapanlara son yıllarda bir haller oldu. Sanırsınız, sol düşünceye, sol kadrolara, solun ilkelerine kıran girdi. Ekmekçi bupsu Başkanlığını Nebahat Pohlerich 'in yaptığı Almanya'dakiÇağdaş Yaşam Derneği 'nin Ankara 'daki iletişim ve eğitim fakültelerinde okuyan öğrencilere bir müjdesi var. Demek, şimdilik dört öğrenciye avda 200 Alman Markı "Mustafa Ekmekçi basın bursu " verecek. Burs verilecek öğrenciler, Ekmekçi ailesi ve dernek tarafından belirlenecek. Ankara daki ilgilifakültelerde okuyan ve burs almak isteyen öğrenciler, 1 eylülden sonra hafta içinde saat 09.00-12.00 arası Aldoğan Ekmekçi'nin (312- 438 46 01) numarah telefonuna başvurabilirler. Tarih ruhu Tansu Çiller'in Kızılcahamam kampında, DYP liderini öven de, yeren de vardı. Aydm ll Başkanı Ergûven Yakın Çillere yüklendi: "Bize kale komutanlarım dediniz. İktidardayken teşkilatlan tamamen unuttunuz."Belli ki, Yakın 'ın içi milletvekili adaylan saptamrken yanmıştı bir kere. Çiller'in "A takımı"nı anımsattı: "Teşkilattan olmayanları seçtirdiniz. Onlar da çekti gitti." Ergüven Yakın buna şükretsin. Az daha çeken giden olursa, DYP 'nin tahmı 11-11 maçbile yapamayacak. Yüksel Endeğer yazıyor Aslolan Dolardır •Ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı GüneşTaner, bun- dan böyle televizyona para karşılığı çıkacakmış. Taner, her türlü röportaj ve açıklama için beş-on bin dolar fiyat biçmiş. Bu parayı vermeyen kanala ağzını açmayacakmış. Aldığı paralan da Güneydoğu sorun- lannın çözülmesi için kullana- cakmış. Kendi parasıdır, neya- parsa yapar, o önemli değil. Ben Sayın Taner'i iki nedenden dolayı kutlamak isterim. Birin- cisi televizyona parayla çık- manın öncüsü olarak diğer po- püler şahısların, politikacıla- rın, sanatçıların, gazetecilerin, özellikle global anlamda söy- leyecek şeyleri olan kalem er- babının ve dolayısıyla benim önümü açmışoldu. Gerçi say- gıdeğer TV patronlarının rica- sını emir telakki ederim ve ben- den hangi konuda ne söyle- pıem isteniyorsa duraklama- dan söylerim, evet söylerim, ama bu "dolara endeksli mü- lakat" kural haline gelirse pa- ramı da alırım. Hem böyiesi daha profesyonelce olur. Şim- diden günlük programımda te- levizyon söyieşileri için sağ- lam bir süreyi boş tutmaya başladım. Tüm kanallara açı- ğım. Beklerim. Güneş Taner'i asıl kutlamam gereken nokta ise isteyeceği para birimini do- lar olarak belirlemesidir. Elbet- teki dünyapiyasalarının "esas oğlanı" dolardır ve küreselleş- menin dinanikleri bizim de bü- <ün pazarlıklanmızı dolar üze- rinden yapnamızı dayatır. Bu bağlamda "ulusal para" diye tutturmak, geri kafalı solcu zih- niyetin ürınüdür. Bir tarafta muazzam tekno-sibernetik kahraman Terminatör, diğer yanda eli kılıçlı Malkoçoğlu. Elbette güçüyü tutacağım, ye- niden yanaolacağım. Milliyet- çiyim, muhafazakârım, ama keriz değilin. Olamam. ••• T »Doğan Grubu ile Show ca- miası birbrine girdi. Medya devlerinin bu şekilde kavgaya Jutuşması Deni üzüyor. Say- gın insanlain solcu ağızlara sakız olmasnatahammül ede- miyorum. Eu konuda biröne- rim var: İki tarafıntemsilcileri, benim hakemliğirrle bir araya gelsin, konuşulsui, uzlaşılsın, olay bitsin. Bu görevden gurur du- yarım. Neticede iki taraftan bi- ri veyahut her ikisi, bana "Sa- ğolasın Yüksel, bizi banştır- dın, bu iyiliğini karşılıksız bıra- kacak değilim" derse ve ger- çekten de karşılıksız kalmaz- sa, kıvanç trendim zirveye vu- rur. Sorumfcjluğu alınm, elimi ta- şın altına koymaya hazınm! ••• •Bir diğer gerginlik de Sabah gazetesinin çok sevdiğim iki yazarı, Hıncal Uluç ile Meh- met Barlas arasında yaşanı- yor. Hıncal, Mehmet'i "fırdön- dü" olmakla suçluyor, Meh- met de Hıncal'a "Sen git, man- kenlerin peşinde dolanmaya devam et" diye aşağılıyor. Bu noktada söyleyecek sözlerim var. Çünkü her iki suçlama da beni ilgilendiriyor. Bana da bir vakitler solcu göründüğüm için dönek diyorlar. Desinler. Dö- nekliğin en fena tarafı güzelim yıllann solculuklatüketilmiş ol- masıdır. Bu da gençlik hatası- dır. Ayrıca düşünsel yelpaze daha geniş olur. Önemli olan, olgunluk çağında gerçeklerin farkına varmaktır. Manken pe- şinde dolanma konusuna ge- lince, bu eleştirilecek değil, im- renilecek bir durumdur. Mo- dern insan, her şeyin en iyisi- ni, en parlağını, en dolgununu arzulayan insandır. Meslektaş- lanm boş yere tartışmasınlar. Üzülmeye değer mi? Dinozor tayfasına malzeme olmayalım arkadaşlar. Birarabulucuya ih- tiyacınız varsa, gerekli bilgi yu- kandaki paragrafta mevcuttur. Gözlerinizden öperim, Dinç Bey'e saygılanmı ve hayranlık- larımı sunarım. • • • Son günlerin en güzel ha- beri ise, Batı'da uzun yıllardır var olan "drive-in" sineması- nın, yani arabanızda oturarak film seyredebilme olayının ar- tık Türkiye'de de mümkün ol- ması. Bu şık hizmetTatilya'da modern insanlara sunuluyor. Sloganlan da ilginç: "Fariannı- zı söndürün, film başlıyor." He- nüz gitmedim. Arabamda hoş bir bayan olmadıkça da git- mem! (llgilenenler beni gaze- teden arayabilir, iyi olur) Internet: htp/www/Artık Susurluk lafı duymak is- temiyorum! HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Ternmuz İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN tl IdareKurulu'ncaverilen 19.12.1996 tarih ve 1996/429 sa- yılı kısmen lüzumu muhakeme, kısmen men'i muhakeme ka- ran sanıkardan Ismet Güvenç ve Sedat Özer'e tüm aramalara rağmen tcbliğ olunamamıştır. 7201 Scyılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre muhatabına ilanen tetiiğ olunur. Basın: 32631 ABD-JÂPON1A GERGİNLİĞL İ941 'De BUGÛH, A8D BASK4NI FGANZUN P€lA\ H0 ttOOSEVELT, JAPONm'NIN AMB&İKA'DAICİ TİCARİ ÇJMBLARIMN PON0U&JLDU6UNU AÇJKIADI. JAPONYA'NIN 193O'UI Y/UAZCA BAŞ- LAVAN POSU A£V» İÇGALİ, JAPON OIŞ IfLBfil &4KAH/H/N, FKAAJSI2 HİUDİÇİN/'Nİ P£ KDBU- MALARI f!) AUtAjA SUACAIOASlNI AÇJKIAMA- SIYIA y£Mİ 8İ2AÇAMA 6CSTseiYOePU. ERTESi GÜH,A8£>'De JAPONLAKh /ZABŞt KISI714MA- LAR B4$lAPt. PBTROL S477Ç/ DA DE&MAL k£SİLDİ. MİÜ7AIİ.İST JAPOUYA İÇİU.ASVA /£-| 6ALİNİN yAmSlKA,AM£eiM İl£ P£ MAK 8İR ZOKUULULUK Ü VE ONLAKt, BİRKAÇ AYSONRA HL PA HAZ/gLtK£/Z YAKALIYACAKri' f. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Sesiyle, Kalemiyle... Şükran Kurdakul, tam 70'inde, 70 yıldır sesi ve kalemiyle, var olan yazar. Ona yazar demek yet- mez; önce şair, öykücü, edebiyat tarihçisi, eleş- tirmen, yazı dallannın hepsinde kalem oynatan bir usta... 1940toplumcukuşağınınöndegelenlerin- den. En ünlü kitabı "Şairler ve Yazarlar Sözlü- ğü"dür. Yazar ve şairlerimizden kimi arıyorsanız bu kitapta bulursunuz. Eski yeni, burada bulur- sunuz. Elimdekine bakarsanız 5'inci basım. 1985 yılında basılmış. Şair Şükran Kurdakul, çıkışı şair olduğu için hep şair olarak anılmak ister. Şairliğinden hoşla- nır, bütün şairler gibi... Zaten ben de onu tanıdı- ğım zaman 16-17 yaşında, çiçeği burnunda bir şairdi. Hapishaneden yeni çıkmıştı. Aramızda 7 yaş fark vardı. Cihat Gökçek'in çıkardığı "Fuar Postası" gazetesinde çalışıyordu. Ben de orada çalışıyordum. Izmir'in en hareketli yıllanndaydı, sa- nat hareketleri almış başını gidiyordu. Devlet Ti- yatrosu oyunlar oynuyor, Avni Dilligil tiyatrosu- nu kurmaya çalışıyor, ressamlar fuara afişler ya- parak kendilerini gösteriyorlardı. Esat Adil Müstecaplıgil.mahpuslann yaptık- lan afişleri sergiliyordu. Esat Adil, sanatçı mahkûm- lann resimleriyle bir yeni dünya arıyordu. Bala- ban bu hareketin içinden çıkmıştı. Şükran Kurdakul 1927'de Istanbul'da doğmuş, ama Izmirli diye bilinir. öteki kitaplannın yanında 6 şiir kitabı vardır, dile kolay... Sıralayayım: Kimi 4-5 baskı yapmış. Son günlerde altı kitabı toplu- ca basılmış. Acılar Dönemi, Ölümsüzlerle, Bir Yürekten, Bir Yaşamdan, Ökselerin Yöresinde, Nice Kaygılar- dan Sonra, Ihtiyar Yüz Yıla... Şükran Kurdakul'un şiiri çeşitli aşamalar gös- terir. Özde birdir, biçimde değişiktir. Bu değişimi şöyle anlatır: "Kalabalıklardan kopmamış, denizinize girebi- liyorsanız, rakınızı içebiliyorsanız, heveslerinizde değişme olmuyorsa.." Hele de rakınızı içebiliyor- sanız... Büyük otellerin birisinin toplantısında karşılaş- mıştım. Sesimden tanıdı. "Gözlerim azgörüyor" dedi. "Ama olsun, sesle tanıma da yetiyor." Kişi geçmişi pek aramıyor. Hem neden arasın geçmişi? Ne varsa gelecekte var. Gençlik yılları- mızda da geleceği aramadık mı? Gene soruyor, kendi yanıtlıyordu: IşteOsmanh, iştedemokrasi... CezaYasası'nın ünlü maddeleri yok; demokrasi geliyor mu, de- mokrasiyi getirebiliyor muyuz? Eşi Selma ya dö- nüp bakıyor. Değişen ne var? Bunca acının çiçeği içimde büyüdü Mahpushane saksılanndaki bahan benden sor Kulak ver gecenin sessizliğindeki ağan sese Ölümcünün bulduğu uykulan benden sor. Silahlan doğanın yüreğini anyor durmadan Bu kan kokusunun ürettiği sorulan benden sor Gördük ki türkülerin sonu yok dilimizde Kopup geldikleri dağlan benden sor. Her bir şiirinde bir ateş yanan dizeler, irili ufak- lı sıralanıyor. Arasan bulabilir misin? Bulmuş gibi olursun. Şunları da okuyalım: Sabnn ve alın terinin kuşlan Tezgâhlarda uçargider Analann gözyaşını gizlediği kapılardan Yanm kalmış ezgiler gibi küskün Bu da benden Kuşlardır saldığımız Dizeler. Hoşça kal. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/Vücuttayağbi- rikimi. II Bir ili- miz...Biretkinli- ğin geçici olarak durdurulduğu sü- 3 re. 3/Laos'un pa- ra birimi... Gemi ya da tren yatağı. 5 4/ Bilginler, ya- zarlar. sanatçılar kurulu. 5/ "Alay, istihza" anlamın- da argo sözcük. 6/Bakınn simge- 9 si... Algı ile ilgi- li, algıya ait. II Harman yerindekı tahılın taş ve -j toprakla kanşık kalmtı- „ sı... Yazıdaki mürekkebi kurutmakta kullanılan çok 3 incekum.8/Yunanmito- 4 lojisinde, ZeusileEris'in c kızıolantutkutannçası... Peygamberleri Hud'u " dinlemedikleri için Tann 7 taraftndan yok edilen ka- 8 vim. 9/ " Gündüz": g BirŞoförünGizliDefte- ri adlı romanın yazan...Alan Parker'ın bir filmi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Karameke adı da verilen bir tür yabanördeği. 11 Kısa çizme... 35'lik rakı için kullanılan bir sözcük. 3/ Hayvan- lannbağlandığıgölgelik... Soyundangelinenkimse.4/Ses... Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası. 5/ Altıparmak, palamut, torik gibi balıklardan dilim dilim kesilerek ya- pılan salamura. 6/Çıkaryol, çare... Tuzağa düşûrülen şey. II Tıp dilinde kalp atımının hızlanmasına verilen ad. 8/ Bir nota... Eli açık, cömert, yiğit. 9/ Bir eylemin özne ve nesne bakımından taşıdığı özelliklere verilen ad... Canlan- dırma, diriltme. İLAN T.C. MARDİN ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1996/145 Davacı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı A. Rahman Gûler aleyhine açılan rücuan tazmi- nat davasınrn yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince; Davalı A.Rahman Güler'in adresi meçhul olduğun- dan ve tebligat yapılamadığından dolayı adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, mahkeme- mizde açılan 1.525.682.75 TL'lik rücuan tazminat da- vasının duruşması 24.9.1997 günü saat 09.55'e bıra- kılmıştır. Davalı A. Rahman Güler belirtilen duruşma günü ve saatinde mahkememizde hazır bulunması ya da kendi- sini bir vekille temsil ettirmediği takdirde duruşmanın yokluğunda yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 32031
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear